29 Eylül 2013 Pazar

Yeni Nesil Meyhane Keyfine Bekleriz!



Avlu Meyhane’de, Haftanın altı günü canlı müzik ve nefis lezzetler
Son zamanlarda popülerliği artan ‘modern meyhane’ ekolünün en eğlenceli ve şık temsilcisi Avlu Meyhane, yeniden dekore edilerek "Sarı Siyah Avlu Meyhane" adıyla lezzeti ve eğlenceyi doruklara çıkarıyor. Eski tarz meyhane ruhu, yepyeni bir konseptte ve modern bir atmosferde yeniden canlanıyor. Doyumsuz lezzetler ve canlı müzik keyfi ile misafirlerini ağırlayan Avlu Meyhane, yeniden dekore edilerek konuklarını ağırlamaya başladı. Türk meyhane kültürünü, zengin Türk müziği ile birleştirerek fasıl geceleri düzenleyen Avlu’nun solisti, aynı zamanda mekânın işletmeciliğini yürüten Atacan Yücel… Türk musikisinin dillerden düşmeyen şarkılarından oluşturulmuş zevkli bir repertuar ile misafirlere unutulmaz geceler yaşatan Atacan Yücel, kulakların pasını silen yorumuyla birlikte nefis mezelere ve enfes yemeklere imza atıyor.

Çırağan Palace Hotel Kempinski İstanbul, BW Plus The President Hotel, The Plaza Hotel’in aralarında bulunduğu otellerde ve Türkiyenin en büyük sosyal derneği olan Büyük Külüp Derneği’nde uzun yıllar yöneticilik deneyimi bulunan Atacan Yücel, tüm lezzetleri özgün bir tarzda ve şık sunumlar eşliğinde, Türk mutfağı esintileri ile sentezleyerek konuklarına tam bir lezzet şöleni yaşatıyor. Şık bir konseptte özel lezzetler ve muhteşem müzikler eşliğinde, işinin ehli servis personeli ile Avlu Meyhane gerçek meyhane kültürünü yaşamak isteyenlere başarılı bir alternatif… Avlu Meyhane, ERC gurubunun bir işletmesidir.

Haftanın altı günü canlı müzik ve nefis lezzetler
Beyoğlu’nun can alıcı noktasındaki Avlu Meyhane’de özenle hazırlanan soğuk mezeleri birbirinden lezzetli ara sıcaklar takip ediyor. Şef Aykut Usta’nın maharetli elleriyle hazırladığı ana yemeklerle devam eden lezzet şöleni, enfes tatlılarla son buluyor. Hafta sonlarında sadece set mönülerle hizmet veren Avlu Meyhane’de hafta içinde alakart mönüden seçim yapabiliyorsunuz.

Rezervasyon ve bilgi için;
Avlu Meyhane: 0 212 244 97 25 veya 0 536 509 17 01
Yeniçarşı Cad. No: 32 Beyoğlu – İstanbul



34. İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması başlıyor


Türkiye’nin en eski kısa film etkinliği olan İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması’na katılımlar başlıyor. Son başvuru tarihi 31 Aralık 2013 olan yarışmaya tüm sinemaseverler kısa filmleriyle başvurabilir.İFSAK – İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en eski kısa film etkinliği olan “İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması”na başvurular başlıyor. Sinemaseverler, sayı ve konu sınırlaması olmadan kısa filmleri ile 31 Aralık 2013 tarihine kadar yarışmanın Kurmaca, Deneysel veya Belgesel kategorilerine katılabilir.

İlki 1978 yılında düzenlenen “İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması” başladığı günden bu yana ulusal düzeyde düzenlenmekte ve ülkemizdeki birçok kısa film etkinliğine örnek teşkil etmektedir.

Etkinlik, çoğu dünya çapında önemli eserler vermiş değerli sinemacıların ilk eserlerine gösterim olanağı sunmakla birlikte, o yıllardan bugüne arşivlenen filmler sayesinde ülkemizin en kapsamlı kısa film arşivinin oluşmasına da katkı sağlamaktadır.

İFSAK gelecek dönemlerde de, aynı düşüncelerle ülkemizdeki sinema eseri sahiplerinin üretimlerini artırmak, bir sanat olarak sinemacılığın gelişmesine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak, yeni fikirlere öncü olabilmek amacıyla her yıl “İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması”nı düzenleme kararlılık ve inancıyla çalışmalarını sürdürecektir.

Tek seçici Erden Kıral
Bu yıl ön elemeyi geçen filmler arasından ödüle layık bulunanlar, Türk Sineması’nın önde gelen yönetmenleri arasında yer alan Erden Kıral tarafından seçilecek. 35 yıldan beri Türk sinemasına eserler kazandırmaya devam eden Erden Kıral, “Bereketli Topraklar Üzerinde”, “Hakkari’de Bir Mevsim”, “Mavi Sürgün” ve “Yük” gibi ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödül kazanmış filmlere imza attı.

Kurmaca, Deneysel ve Belgesel kategorilerinde birinci gelen filmlerin yönetmenleri 500 TL değerindeki İFSAK Seminerleri ile ödüllendirilecektir. Yarışmanın başvuru detaylarını öğrenmek ve başvuru formunu edinmek için www.ifsak.org.tr/tr/kisa-film-yarismalari adresini ziyaret edebilirsiniz.

İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği)
Ülkemizde fotoğraf ve sinema sanatının öğrenilmesini, yaygınlaşmasını ve gelişmesini sağlamak; fotoğraf ve sinema alanında çalışanlar arasında yakınlaşma ve dayanışma oluşturmak, kişiliklerin ve becerilerin geliştirilebileceği kültür ve sanat ortamını hazırlamak; Türk kültür ve sanatını yurt dışında tanıtmaya çalışmak; diğer ülkelerdeki kültür ve sanat çalışmalarının yurt içinde tanınmasını, izlenmesini sağlamak; toplumsal konularda duyarlı davranarak fotoğraf ve sinema projeleri yapmak temel amaçlarını taşıyan ve kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşudur.

İFSAK kurulduğu günden beri Türkiye’de fotoğraf ve sinemanın yaygınlaşması, fotoğraf ve sinema üretiminin artması, yeni fotoğraf ve sinema sanatçılarının yetişmesi, fotoğraf ve sinemanın gereken saygınlığı kazanması için çaba göstermektedir. Fotoğraf ve sinema sanatına ilgi duyan, belirli bir temeli olmayan ya da bilgisini ilerletmek isteyenler için verdiği seminerler ve atölye çalışmaları en önemli eğitim amaçlı etkinlikleri arasında yer almaktadır. Bu seminerlerde, konularında uzmanlaşmış eğitmenler tarafından yılda yaklaşık 700 kişi ders almaktadır. İFSAK sergi salonu yerli ve yabancı fotoğraf sanatçılarının sergilerine ev sahipliği yapmakta, her ay düzenli olarak fotoğraf ve sinema amatörlerinin yanı sıra, kültür - sanat dünyasından tanınmış isimlerin katıldığı söyleşiler, seminerler, fotoğraf gösterileri, fotoğraf yarışmaları düzenlemektedir.

www.ifsak.org.tr


Mövenpick Hotels & Resorts’dan 40. yılına özel lezzet festivali...



Mövenpick Hotels & Resorts hayata mükemmel lezzetler katmanın 40. yılını kutluyor.Yaklaşık 23 ülkede 78 oteli bulunan, ilk oteli 1973 yılında Zürih'te misafirleriyle buluşan İsviçre kökenli otel grubu Mövenpick Hotels & Resorts, 40. yıl dönümünü kutlamak üzere özel bir menü hazırladı.

Avrupa'daki tüm Mövenpick otellerinin yanı sıra 1-13 Ekim 2013 tarihleri arasında Mövenpick Hotel Istanbul, Mövenpick Hotel Izmir ve Mövenpick Hotel Ankara’da gerçekleştirilecek lezzet festivalinde konuklar, 40 yıl öncesine ait en popüler ve klasik lezzetleri cazip fiyatlarla tatma imkanı bulacaklar.

Mövenpick Hotels & Resorts'un seçkin mutfak tarihinin en beğenilen örneklerinin sunulduğu 40. yıl menüsündeki favoriler arasında Maori usulü tavuk, Florida salatası, "Danieli" karides, füme somon ve biftek tartar, mantar soslu dilimlenmiş dana, "Riz Casimir" ve elmalı turta gibi unutulmaz tatlar yer alıyor.

Mövenpick'in 40 yıllık gastronomi tecrübesinden derlenen, geçmişin en popüler lezzetlerini denemek için 0212 319 29 29'dan Mövenpick Hotel Istanbul'u, 0232 488 14 14'den Mövenpick Hotel Izmir'i ve 0312 258 58 58'den Mövenpick Hotel Ankara'yı arayabilirsiniz. www.moevenpick-hotels.com

ETIHAD HAVAYOLLARI’NDAN UZAK DOĞU VE AVUSTRALYA’YA ERKEN REZERVASYON FIRSATLARI


Etihad Havayolları konukları erken rezervasyonla Kasım ve Aralık aylarında Uzak Doğu ve Avustralya’ya gidiş dönüş 383 Euro’dan başlayan fiyatlarla seyahat edebiliyor.Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ulusal havayolu şirketi Etihad Havayolları, erken rezervasyonla Kasım ve Aralık aylarında Uzak Doğu ve Avustralya’nın popüler şehirlerine çok özel fiyatlarla uçma fırsatı sunuyor. Kampanya kapsamında biletlerini 5 Ekim 2013 tarihine kadar alan Etihad Havayolları konukları,  1 Kasım – 15 Aralık 2013 tarihleri arasında İstanbul’dan Abu Dabi aktarlmalı olarak Johannesburg ve Seul’e 383, Manlia’ya 410, Cakarta’ya 425, Narita 510, Sydney ve Brisbane’e 560 ve Melbourne’e 590 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçacak.

Etihad Havayolları uçuşları için rezervasyon ve satış işlemleri tüm seyahat acentalarından,  www.etihad.com adresindeki web sitesi üzerinden ya da şirketin İstanbul ofisi (0212 326 86 26 - isttkt@etihad.ae) aracılığıyla yapılabiliyor. Öte yandan Etihad Havayolları konukları için BAE vizesi almayı kolaylaştıran TT Services’e 0216 349 55 90 – 0216 444 00 84 numaralı telefonlardan ve ttsuaevisas.com adresinden ulaşılabiliyor.

Getty Araştırma Enstitüsü’nün projeleri




İstanbul Modern’de “Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Amerika” dizisi sürüyor
İstanbul Modern’in ABD’den önemli müze profesyonellerini İstanbul izleyicisiyle düzenli olarak buluşturduğu Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Amerika dizisi devam ediyor. Çağdaş müzeciliğin ve geniş anlamda müze deneyiminin ayrıntılı biçimde ele alındığı bir iletişim platformu olan Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Amerika’da ABD’nin önde gelen müzelerinin direktör, küratör ve departman yöneticileri bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor.

Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Amerika kapsamında bu ay, Getty Araştırma Enstitüsü Direktörü Prof. Thomas W. Gaehtgens 2 Ekim Çarşamba günü saat 19.00’da “Getty Araştırma Enstitüsü’nün Araştırma Projeleri ve Kaynaklarına Küresel Bağlılığı” başlıklı bir konuşma yapacak. Thomas W. Gaehtgens konuşmasında; enstitünün koleksiyonları, koruma projeleri, akademik girişimleri, sergileri ve yayınlarının küresel yönelimini ve aralarındaki bağlantıları, 20. yüzyılın en etkili küratörlerinden Harald Szeemann’ın koleksiyonunun yakın zamandaki alınışı üzerinden anlatacak.

Sanat tarihi araştırmaları ve bilim alanında küresel bir yaklaşıma kendini adamış olan Getty Araştırma Enstitüsü; bu misyonu yansıtan tüm departmanları, programları ve girişimleriyle sanat tarihindeki “küresel dönüş”ü desteklemek ve geliştirmek için işbirliği içinde çalışmaktadır. Getty Araştırma Enstitüsü’nün satın alma politikaları, Batılı ve Batı dışı sanat gelenekleri arasında bağlantılar kurmayı hedefl erken; bu koleksiyonlar da karşılığında, tüm dünyadan sanat tarihçilerinin konuk araştırmacı olarak çalışmalarını yürüttükleri akademisyen programı gibi girişimleri desteklemektedir. Bu akademik etkinlikler; sergiler, yayınlar ve diğer araştırma projelerine dönüşerek, yerelleşmiş kaynakları daha geniş kitlelere açmaktadır.

QATAR AIRWAYS, ÇİN’ DEKİ ALTINCI NOKTASINA UÇUŞLARA BAŞLIYOR



Qatar Airways, Çin’deki altıncı noktası olan Chengdu’ya programlı uçuşların başlaması ile Çin’deki operasyonlarını arttırıyor.Qatar Devletinin başkenti Doha’daki merkezinden aktarmasız gerçekleşen QR884 sayılı uçuş Chengdu Shuangliu Uluslararası Hava Limanına vardığında, tüm yolcular ve çalışan ekip hava limanı görevlileri tarafından sıcak bir selamlama ile karşılandı.  Qatar Airways’ in Çin’deki diğer beş varış noktasının (Pekin, Şangay, Guangzhou, Hong Kong ve Chongqing) arasına katılan Chengdu varış noktasına haftada üç defa uçuşlar yapılarak, Çin’e yapılan haftalık uçuşların sayısı 41’ e ulaştı.

Qatar Airways’in Chengdu’da büyük bir potansiyel gördüğünü belirten Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker “Bu yeni varış noktası Batı Çin’deki ekonomik gelişme dalgasında önemli bir rol oynayacak. Dünya genelinde “Fortune 500” şirketlerinin neredeyse yarısının bu kentte ofis açması bir tesadüf değil. Chengdu, Çin’in en hızlı büyüyen havacılık merkezi olmayı amaçlıyor.” dedi.

Qatar Airways’ in Çin’deki yeni varış noktasını duyurmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirten Akbar Al Baker sözlerini şöyle sürdürdü: “Chengdu uçuşlarının başlaması ülkenin bir sonraki önemli ekonomi ve ulaşım merkezi olacak bu kentteki canlılık ve gelişme taahhüdümüzü gösteriyor.  2011 yılında, Batı Çin ile Orta Doğu arasındaki aktarmasız ilk rota olan Chongqing’in açılışını mutlulukla duyurduğumuzu hatırlıyoruz. Büyümekte olan bu bölgeye yeni bir katkıda bulunma fırsatını elde ettiğimiz için son derece gururluyuz.”

Chengdu, Qatar Airways’ in küresel ağındaki 130.uncu varış noktası oldu. Bu kente yapılan uçuşların başlaması ile hava yolu şirketinin Asya uçuşlarının oranı %15’in üzerine çıktı.

Chengdu rotasında faaliyet gösteren Airbus A330 modeli uçaklarda 248 koltuk Ekonomi sınıfı ve 36 koltuk Business Class olmak üzere iki yolcu sınıfı bulunuyor. Uçaklarda ayrıca koltukların arkalarında bulunan TV ekranları ile her iki sınıfta seyahat eden tüm yolculara yeni nesil interaktif eğlence sistemi ile 900’den fazla ses ve video dosyası seçeneği sunuluyor.


Chengdu – Doha arasındaki uçuş programı şu şekildedir:

DOHA – CHENGDU: Haftada 3 uçuş, 3 Eylül 2013’den itibaren
Salı, Perşembe ve Cumartesi
QR884   Kalkış: Doha Saat: 02:00                   Varış: Chengdu Saat: 14:30
                                                                                               
CHENGDU– DOHA: Haftada 3 uçuş, 3 Eylül 2013’den itibaren
Çarşamba, Cuma ve Pazar
QR885   Kalkış: Chengdu Saat: 01:00               Varış: Doha Saat: 03:50

İzmir – Salalah uçuşu başladı


Geçen Kasım ayında İzmir’i aktarma merkezi yapan SunExpress,  İzmir’i HUB yapma konusunda önemli bir adım daha atarak, Alman tur operatörü FTI ile beraber gerçekleştirdiği İzmir-Salalah ilk uçuşunu hafta sonu gerçekleştirdi. Türk Havayolları ile Lufthansa’nın ortak Kuruluşu SunExpress kendi uçuş ağı içerisinde doğudaki en uzak noktaya Umman’ın turistik bölgesi olan Salalah’a uçuş başlattı. Alman tur operatörü FTI ile beraber gerçekleştirdiği Salalah uçuşuyla, geçen Kasım ayında aktarma merkezi yaptığı İzmir’i bir adım daha öne taşıdı.

Almanya’nın beş kentinden, Zurih ve Viyana’dan tarifeli olarak getireceği yolcuları her Cumartesi İzmir’den Salalah’a taşıyacak olan SunExpress, önümüzdeki yaz uçuş sayısını haftada ikiye çıkaracak. Salalah SunExpress’in doğudaki en uzak uçuş noktası olacak. İzmir’i yurt içinde ve yurt dışında en fazla noktaya bağlayan SunExpress, 2006’da iki uçakla ve toplam 118 çalışan ile İzmir operasyonuna başladı. 2012 Kasım ayında İzmir’i aktarma merkezi yapan SunExpress bu yıl İzmir’de operasyonuna toplam 429 çalışan ve dokuz uçak ile devam ediyor. SunExpress, İzmir’i bu kış sezonunda tarifeli olarak, yurt dışında 16 yurt içinde ise 14 noktaya bağlıyor. Geçtiğimiz Kasım ayında İzmir’i aktarma merkezi yapan SunExpress, İzmir’i güçlendirmek için hem tarifeli seferlerini hem de charter uçuşlarının sayısını her geçen sezon daha fazla artırıyor.

TÜM DÜNYADA HAYVAN DOSTU OTEL



HAYVAN DOSTU OTEL ALOFT BURSA KÜÇÜK DOSTLARINI BEKLİYOR 
Bursa’nın sıra dışı oteli Aloft Bursa, tüm dünyadaki Aloft Otelleri gibi hayvan dostu otel… Dünya seyahat kültüründe yeni bir akım yaratan Aloft, Bursa’nın kalbi Nilüfer'de sıra dışı ve renkli tasarımıyla Aloft Bursa olarak hizmet veriyor ve alışılmışın dışında uygulamalarla adından söz ettiriyor. Aloft Bursa’nın oyun istasyonları, loft tarzı odaları, 7/24 self servis açık marketinin yanı sıra aynı zamanda hayvan dostu bir otel.

Tüm dünyadaki Aloft Otelleri gibi Aloft Bursa da bir hayvansever. Otelin evcil hayvan politikası, konukların evcil hayvanlarını da ailenin bir üyesi olarak kabul ediyor. Bu anlayışla da Aloft Otelleri’nde köpeğinizle birlikte konaklamanız hiç problem değil. Köpeğinizin konaklaması ve genel temizlik kuralları ile ilgili ekstra bir ücretlendirme de söz konusu değil!

Aloft Otelleri’nin evcil hayvanlara sunduğu pek çok imkan var. Evcil hayvan dostu ARF programı kapsamında misafirlerin konaklama süresi boyunca özel köpek yatağı, yemek kasesi, atıştırmalıklar, oyuncak ve eşyalar için köpek çantası verilmektedir.  Rezervasyon  için 0224 300 30 30 numaralaı telefonu arayabilirsiniz.

KALBİNİZ SAĞLIK İÇİN ATSIN




KALBE İYİ BAKMANIN YOLU DENGELİ BESLENME VE HAREKETTEN GEÇİYOR
Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alp Burak Çatakoğlu sağlıklı gıdalar tüketilmesinin ve haftada beş gün açık havada yapılan 40-45 dakikalık yürüyüşün önemine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Düzenli yürüyüş hem tansiyon hem de kolesterolün kontrol altına alınmasını sağlıyor.  Aynı zamanda vücudun kondisyonunu arttırıyor ve bu aktiviteyi sevdiğiniz bir kişiyle yaptığınız için endorfin hormonu olan mutluluk hormonu salgılanmasını tetikleyerek stres kontrolü de sağlıyor” diyor.
Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alp Burak Çatakoğlu kalp sağlığını korumak için ipuçları veriyor:

Yürüyüş öncesi ve sonrasında hafif gıdalar tüketilmesi önemli.
Sık sık kilo alıp vermek kalp sağlığına zarar veriyor. Kendinizi iyi hissettiğiniz belli bir kiloyu korumayı çalışmak önemli.
Kalbe en iyi gelen sporlar yürüyüş ve yüzme. Özellikle kalp hastalarına koşu, tenis ve mücadele gerektiren futbol, basketbol gibi sporlar önerilmiyor.
Gün içinde 2 litre su tüketmeyi unutmayın.
Özellikle kadın, çocuk ve yaşlıların D vitamini ve kemik gelişimi açısından günde 15-20 dakika güneşe çıkması önemli. UV ışınlarının en aza indiği sabah ve ikindi vaktinde 15-20 dakika güneşten faydalanmak kalbe de iyi geliyor.
Akdeniz tipi beslenme kalp sağlığı için önemlidir.
Haftada bir gün kuru fasulye, nohut, barbunya, börülce, bakla gibi bir çeşit bakliyat yemeyi alışkanlık haline getirin.
Araştırmalar özellikle günde bir fincan Türk kahvesinin içindeki antioksidanlar sebebiyle kalp sağlığına iyi geldiğini işaret ediyor.
Kırmızı et tüketiminde azı karar çoğu zarar sloganıyla hak ete edin. Ayda bir kilo yağsız kırmızı et ile sınırlayın.
Bol sebze ve meyve tüketilmesi, tahıllı hem sindirim hem de kolesterol için çok faydalı.
Katı yağlar tercih edilmemeli zeytinyağı tercih edilmeli.
Yoğurt çok faydalı bir besin ancak yağsız ve kaymaksız olanı tercih etmek gerek. Mümkünse geleneksel ev tipi yoğurt mayalayarak tüketin.
Tam tahıllı buğday, çavdar, kepek ekmeği tercih edin.


ULUSLARARASI SAĞLIK TURİZMİ FORUMU SON KEZ İSTANBUL'DA DÜZENLENİYOR



B2B Encounters firması tarafından daha önce üç kez düzenlenen Uluslararası Sağlık Turizmi Forumu, Aralık ayında dördüncü ve son kez İstanbul’da düzenleniyor.Aralık ayında İstanbul’da gerçekleşecek organizasyona Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden sağlık turizmi acentalarının ve sağlık sigortası şirketlerinin katılması planlanıyor.  Son kez Türkiye’de düzenlenecek bu uluslararası tanıtım etkinliğine katılım için önceden kayıt yaptırmış olma şartı aranıyor.

B2B Encounters firması tarafından daha önce üç kez düzenlenen Uluslararası Sağlık Turizmi Forumu, Aralık ayında dördüncü ve son kez İstanbul’da düzenleniyor. İlgilenenlerin organizasyona katılım için medical.b2bencounters.com adresindeki internet sitesi üzerinden kayıt yaptırmaları gerekiyor. Bundan sonra Türkiye dışında düzenlenmeye devam edecek olan etkinliğin İstanbul’dan sonraki durağı ise San Marino Cumhuriyeti olacak.

B2B Encounters adına açıklama yapan Kurucu Genel Müdür Mert Akkök, organizasyonun artık yurt dışından da yoğun ilgi gördüğünü ve buna paralel olarak Türkiye dışına açılmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Önümüzdeki yıl Mayıs ayında San Marino Cumhuriyeti’nden başlamak üzere Sağlık Turizmi Forumlarını özellikle turistik cazibesi yüksek olan Avrupa şehirlerinde düzenleme kararı aldıklarını kaydeden Akkök, geçtiğimiz Haziran ayında düzenledikleri son organizasyonda, Türk sağlık kuruluşlarının yanı sıra çok sayıda yabancı hastane ve klinik temsilcisinin katıldığını belirtiyor.  Akkök,  “Artık etkinliklerimizin katılımcıları yarı yarıya yabancı sağlık kurumlarından geliyor, yurt dışından gelen bu talebi görmezden gelmemiz doğru olmaz” diyor.

Sağlık Turizmi Yatırımları Rekabet Çıtasını Yükseltiyor
Yatırımcıların yeni gözdesi olan sağlık hizmetleri tesisleri dünyanın birçok bölgesinde hızla yükseliyor. Ancak bu artışa paralel olarak her ülkedeki sağlık tesislerinin yurt dışından gelecek hasta sayısı ve trafiği ile ilgili beklentisi de yükseliyor. Çünkü birçok ülkenin kendi nüfusu ve demografik yapısı ile bu büyüklükte sağlık yatırımlarının kar etmesi neredeyse imkansız. Üstelik hizmet ve teknoloji kalitesi yükseldikçe artan maliyetler, özellikle az gelişmiş ülkelerdeki tüketicinin alım gücünün çok üzerine çıkıyor. Dünyanın birçok turistik bölgesinde son yıllarda açılan ultra-modern ve lüks hastaneler yabancı ülkelerden kendi tesislerine gelebilecek hastalara güvenerek kapasitelerini büyütmeye devam ediyor. Bu beklenti sağlık sektöründe uluslararası bir rekabeti ortaya çıkartıyor. Bu rekabetçi ortamda kendilerine yer edinmek isteyen Türk hastane ve klinikleri ise dünya pazarına açılmak için birçok yöntem deniyor.

Denenen yöntemler arasında birçok ülkede temsilcilik ofisi veya şubeler açmak, basın ilanları, medya kampanyaları gibi tanıtım faaliyetleri yapmak yer alıyor. Bununla birlikte hemen hemen her ülkede yerel ve uluslararası sağlık turizmi fuarları, kongreleri ve toplantılar düzenleniyor. Ülkemizde düzenlenen bu tür etkinlikler arasında, B2B Encounters Sağlık Turizmi Forumları özellikle ön plana çıkıyor. Diğer etkinliklere göre oldukça farklı ve konsantre bir mesleki buluşma yöntemi olan B2B Encounters toplantılarında, yurt dışından Türkiye’ye hasta göndermek isteyen aracı kurumlar ile Türkiye’deki sağlık kuruluşları doğrudan, yüz yüze ve birebir görüşmeler gerçekleştirebiliyor. Önceden belirlenmiş eşleştirme ve görüşme takvimleri çerçevesinde organize edilen etkinliğin yaratıcısı ve düzenleyicisi Mert Akkök, eski bir turizmci ve kongre organizatörü. 2011 yılından itibaren uyguladığı bu yöntemi geliştirirken sektördeki dinamikleri inceleyerek doğru zamanda doğru bir ürün ortaya çıkarttıklarını düşünen Akkök, bu toplantıların sağlık turizmi sektörüne girmek isteyen büyük ve küçük tüm kurumlar için kısa sürede geri dönüş sağlayan ve somut sonuçlar doğuran birer araç olduğunu söylüyor. Yaklaşık 3 senedir İstanbul’da düzenli olarak organize edilen B2B Encounters Sağlık Turizmi toplantılarına, Acıbadem, Dünyagöz, Memorial, Medipol, Medical Park, Florence Nightingale gibi büyük Hastane gruplarının yanı sıra orta ve küçük ölçekli birçok klinik ve sağlık merkezi de katılıyor.

Tatil Turizmi Neredeyse Sağlık Turizmi Orada Hızlı Büyüyor
Mert Akkök, Sağlık Turizminin hızlı yükseldiği ülke ve şehirlerin hali hazırda konvansiyonel turizm açısından da popülerleşmiş turistik merkezler olduğunu belirtiyor. Yurt dışından Türkiye’ye tatil yapmaya gelen tüketicinin öncelikle tercih ettiği İstanbul, Antalya, Bodrum gibi merkezlerin sağlık turizmi açısından da avantajlı konumda olduklarını ifade eden Akkök, bu gibi turistik bölgelerimiz dışında kalan sağlık kuruluşlarının özellikle rekabetçi fiyatlar gibi bazı avantajlar oluşturmaya özen göstermelerini tavsiye ediyor.

Sağlık Turizmi pazarlamasında artık yeni yöntemlerin de denenmesi gerektiğine dikkat çeken Akkök şöyle devam ediyor: “Özel sağlık hizmeti veren kuruluşlar artık tüm dünyayla rekabet halinde ve bu yüzden çok daha etkin ve verimli tanıtım yöntemlerine başvurmak zorundalar. Alışılagelmiş reklam çalışmaları, fuar katılımları, kongre sponsorlukları gibi yöntemlerle bir yere varmak her geçen gün zorlaşıyor. internet pazarlaması ve sosyal medya reklamcılığı gibi modern yöntemler günümüzde daha etkili.”

CAKARTA’NIN TURİZM POTANSİYELİ İSTANBUL’DA TANITILDI



Cakarta Eyaleti Turizm ve Kültür Ofisi, Endonezya’nın başkenti Cakarta’nın turizm potansiyelini Ortadoğu ülkelerine tanıtmak ve yerel ekonomiyi güçlendirmek amacıyla İstanbul Barcelo Eresin Topkapı Otel’de turizm tanıtım günü düzenledi. Cakarta Eyaleti tanıtım toplantısında, Endonezya turizm yetkilileri, Endonezya'da faaliyet gösteren turizm acenteleri, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği temsilcileri, Türkiye”den Uzakdoğu-Asya ülkelerine tur düzenleyen turizmciler ve basın mensupları katıldı. Endonezya İstanbul Başkonsolosu Abdullah Hariadi Kusumaningprang, Cakarta Eyaleti Turizm ve Kültür Ofisi Başkanı Cucu Ahmad Kurnia, Endonezyalı parlamenter Muhammad Subhki’nin de hazır bulunduğu toplantı, geleneksel dans gösterisi ve Cakarta’nın tanıtım filmi ile başladı. Tanıtım filminde 17 binden fazla adadan oluşan Endonezya’nın; din, dil ve ırk ayrımı yapmadan, farklı kültürleri içtenlikle kabul ettiği vurgulandı.


Cakarta güvenli bir şehirdir
Cakarta’nın sahip olduğu doğal güzelliklerin, tapınakların, sahillerin, müzelerin, otellerin ve alışveriş merkezlerinin tanıtımlarının yapıldığı organizasyonda, Cakarta’nın güvenli bir şehir olduğuna da dikkat çekildi.
Cakarta Eyaleti Turizm ve Kültür Ofisi Başkanı Cucu Ahmad Kurnia; ‘‘Birçok uluslararası turist, Cakarta’ya gelmeyi tercih ediyor. Gelen turistler arasında Ortadoğu ülkelerinden insanlar da mevcut. Biz de Endonezya Turizm ve Kültür Bakanlığı olarak ülkemizin doğal güzelliklerini ve kültürünü tanıtarak, Cakarta’ya daha çok yabancı ziyaretçinin gelmesini umut ediyoruz’’ dedi.


Cakarta eğlence ve konfor için hazır
Cakarta’daki turizm sektörünün hızla büyüdüğünü belirten Cakarta Milletvekili Muhammad Subhki; ‘‘Cakarta turizmi kazançlı bir iş alanı olarak büyümeye devam edecek. Cakarta şu anda gezginler için çok çeşitli deneyimler ve konfor sağlamak için hazır. Yaklaşık 1300’e yakın eğlence merkezi bulunan Cakarta’da uluslararası modayı da yakından takip edebilir, indirimli alışverişler yapabilirsiniz’’ dedi.  
Gün içerisinde Endonezya’nın ve Türkiye’nin önemli turizm acentelerini bir araya getiren “Tanıtım Turu Jakarta 2013” gün sonunda eğlenceli bir gala yemeğine de ev sahipliği yaptı.  Gala yemeğinde davetlileri selamlayan Endonezya İstanbul Başkonsolosu Abdullah Hariadi Kusumaningprang; ‘‘Dost ülke olan Türkiye ve Endonezya arasında birçok alanda işbirliği kurmayı gönülden istiyoruz. İki ülke arasında turizm ve kültür alanında işbirliği gerçekleştirirsek, ekonomi adına da büyük kazançlar sağlamış oluruz’’ dedi.


Karşılıklı olarak turizm tanıtımları gerçekleştiriyoruz
Turizm ilişkilerinin geliştirilmesinin iki ülke arasındaki işbirliği açısından önemli olduğunu vurgulayan başkonsolos, bu yönde belirli adımların atıldığını, her ülkenin karşılıklı olarak turizm etkinlikleri düzenlediğini hatırlattı. Başkonsolos Kusumaningprang, Endonezya’nın zengin ve güzel doğaya sahip olduğunu, ülkedeki turizm hizmetlerinin üst düzeyde olduğunu ve dinlenmeyi seven her Türk vatandaşının mutlaka Endonezya’yı görmesi gerektiğini belirtti.


Endonezya yemekleri, folklor ve kültürü sergilendi
Endonezyalı aşçılar tarafından hazırlanan yöresel yemeklerinin tanıtıldığı ve birbirinden renkli ve coşkulu dansların sergilendiği gala yemeğinde, Endonezya’nın önemli müzisyenlerinden Siti Rahmawati de Endonezce, İngilizce ve Türkçe şarkılarıyla geceyi renklendirdi. Katılımcılara yöresel hediyelerin de dağıtıldığı etkinlik, onlarca kişiye Endonezya tatili ve uçak bileti ödüllü çekilişle son buldu.






SENSİMAR BELEK MİSAFİRLERİNİN OYU İLE İKİ ÇEVRE ÖDÜLÜ KAZANDI



Antalya Belek Boğazkent’te faaliyet gösteren TUI’nin önemli partner otellerinden biri olan Sensimar Belek Resort&SPA, misafirlerinin oyu ile iki çevre ödülünü birden aldı. Sherwood Hotels&Resorts bünyesinde yer alan Sensimar Belek Resort&SPA, yaptığı çalışmalarla dünya seyahat devi TUI’den “TUI Umwelt Champion” (TUI Sürdürülebilir Çevre Ödülü) ve “Tier Freundliches Hotel” (Hayvan Dostu Hotel) ödüllerini almaya hak kazandı. TUI Belek Bölge Sorumlusu Nicole Middeke, otelde konuklayan misafirlerin katıldığı bir törenle her iki ödülü Sensimar Belek Resort&SPA Genel Müdürü Şevket Bilen ve Misafir İlişkileri Müdürü Steffi Meier’e teslim etti.

Sensimar Belek Resort&SPA’nın misafirlerle birlikte organize ettiği ağaç dikimi, otel bahçesinde kedi evi oluşturma, kedilerin bakımları ve beslenmesinin sağlanması, günlük kişi başı elektrik, gaz, su ve atık çöp konusunda TUI standartlarını yakalaması ödüllerin alınmasındaki en büyük etken oldu. Sensimar Belek Resort&SPA Genel Müdürü Şevket Bilen, konu hakkında şu açıklamaları yaptı: “Sensimar Belek, 18 yaş üstündeki misafirlere hizmet vermesinin yanında kaliteli hizmet yapısı ve butik tarzı otel işletmeciliği ile farklılaşıyor. Tesisimizde animasyon yok. Yaratıcı faaliyetler, şarap tadım kursları, yemek atölyesi gibi farklı aktiviteler sunuyoruz. Türkiye’ye gelen Almanca konuşan ülkelerdeki en üst düzey segmentteki turistleri ağırlıyoruz. Aldığımız iki ödül de tamamen misafirlerin verdiği oylarla belirlendi. Tesisin kendini geliştirme ve çevreye verdiği önem devam edecek.”


REİS GIDA KASTAMONU BASKETBOL SPOR KULÜBÜ İSİM SPONSORU OLDU


Reis Gıda, Kastamonu Basketbol Spor Kulübü,Kuru Gıda sektörünün lider firması Reis Gıda, Eylül 2013 tarihi itibariyle, Kastamonu Basketbol Spor Kulübü (KBSK)’nın isim sponsoru oldu

Kastamonu Basketbol Spor Kulübü, 2013-14 sezonunda, 200 lisanslı sporcusu ile mücadele ettiği yerel liglerin yanında, ülkemizde önemli ve takip edilen bir lig olan Türkiye Kadınlar Basketbol 2.Liginde (TKB2L) de, bu yıl yer alacaktır. Türkiye Kadınlar Basketbol 2.Ligine ilk kez katılacak olan Kastamonu Basketbol Spor Kulübü, bu ligde önümüzdeki 3 yıl içinde 1.Lige yükselmeyi hedefliyor.  Nitekim, Türkiye Kadınlar Basketbol 2.Ligi müsabakaları, Ekim 2013 tarihi itibari ile başlıyor.

Kastamonulu bayan basketbol takımına destek olmaktan gurur duyuyoruz
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, isim sponsoru oldukları Kastamonu Basketbol Spor Kulübü ile diğer tüm basketbol takımlarına, Türk basketbolu adına başarılı bir sezon diledi. Kastamonulu bayan basketbol takımına destek olmaktan duydukları gururu ifade eden Mehmet Reis, şunları söyledi: “Sporun bir ilin tanıtılmasında çok büyük rolü vardır. Hem ilimizin tanıtımına, hem de sporcularımıza destek olmaktan, Reis Gıda ailesi olarak tarif edilmez bir mutluluk ve gurur duyuyoruz. Kaliteli bir yaşam için, sağlıklı ve dengeli beslenmek gerekiyor. Reis Gıda’nın sosyal sorumluluk projesi olan ‘Obeziteye karşı sağlıklı beslenme’ kampanyasını yurtiçi ve hatta Amerika başta olmak üzere yurtdışı kamuoyunun gündemine taşıyoruz. Obezite konusunda, öncelikle gençlerimizin bilgi sahibi olmasını istiyoruz. Bugünün gençleri, yarının anneleri, babaları olacaktır. Sporcularımızı sağlıklı beslenme konusunda bilgilendirirken; onların katkılarıyla Kastamonu başta olmak üzere ülkemiz genelinde sağlıklı beslenme konusunda daha fazla bilinçlendirme imkanı bulacağız” dedi. Mehmet Reis, Kastamonu Spor Kulübü Kadınlar Basketbol takımı olarak, önümüzdeki yakın gelecekte 1.Lige çıkmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

Reis Gıda’ya, büyük saygı duyuyoruz
Kastamonu Basketbol Spor Kulübü Başkanı Nihat Saka, kulübe sponsor olacak firmalardan aradıkları özelliklere ilişkin şunları söyledi: “Kulübümüze isim sponsoru olacak firmadan; Kastamonu ilimiz ile bağlantılı olmasını; marka değeri olarak saygın bir konumda olmasını; spor ve sağlıklı yaşam ile her zaman bağlantılı bir marka olmasını ve hayalleri olan bu hayaller nezninde marka değeri için üreten ve düşünen bir kurum olmasını aramaktayız. Reis Gıda, aradığımız özelliklerin hepsi ile örtüşen, Türkiye bakliyat sektörünün lider bir firmasıdır. Hem Kastamonulu olmalarından, hem sağlıklı beslenme konusunda yaptığı çalışmalardan, hem de ürün çeşidi ve vizyon çalışmaları nedeniyle, Reis Gıda’ya büyük saygı duymaktayız. Reis Gıda’yla yaptığımız işbirliği ile çocuklarımıza, gençlerimize, Türk Basketboluna ve ülkemize daha faydalı olmayı istiyoruz. Kastamonu Basketbol Spor Kulübü olarak, Reis Gıda kurumunun logosunu formamızda taşımak, bize gurur ve onur verecektir” diye konuştu. Kastamonu Basketbol Spor Kulübü’ne sponsor olan Reis Gıda’nın logosu; takımın tüm malzemeleri, maç salonu, web sitesi vb gibi her alanda yer alacaktır.






TURİZM SEKTÖRÜNÜN DEVLERİ TUTİ RESTAURANT'DA BULUŞTU



The Marmara Taksim, Wordhotels Leadership Conference programı kapsamında İstanbul’da biraraya gelen CEO ve otel sahiplerini dünya mutfağından lezzetleri sunan Tuti Restaurant’da ağırladıThe Marmara Taksim, İstanbul’un ev sahipliği yaptığı Wordhotels Leadership Konferansı kapsamında dünyanın birçok ülkesinden İstanbul'a gelen CEO ve otel sahiplerini Türk ve dünya mutfağının seçkin örneklerini sunan Tuti Restaurant’da ağırladı.

Avrupa ve EMEA (Europe, Middle East and Africa) bölgelerinden sorumlu yeni Satış ve İş Geliştirme Başkanı Sven Doliwa önderliğinde, ilgili bölgelerdeki portfolyoyu geliştirmeyi ve zincire lüks segmentte bağımsız ve seçkin yeni oteller katmayı hedefleyen Worldhotels Organizasyonu, Liderlik Konferansını  İstanbul'da gerçekleştirdi.

Tuti Restaurant tam not aldı
The Marmara Taksim Genel Müdürü Ata Eremsoy, Liderlik Konferansı’nın turizm sektörü için her yıl ilgiyle beklenen çok önemli bir organizasyon olduğunu ifade etti. Eremsoy, Tuti Restaurant’ın Türk ve dünya mutfağından örnekleri barındıran zengin menüsüyle böyle önemli bir davete ev sahipliği yapmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Eremsoy ayrıca, ödüllü Tuti Restaurant mutfağının sektörün duayeni sayılan isimler tarafından da tam not aldığını sözlerine ekledi.Liderlik Konferansı kapsamında İstanbul'da bulunan dünyanın birçok ülkesinden gelen CEO ve otel yöneticileri, turizm sektörünü değerlendirdi. Sektörün geleceğini de masaya yatıran CEO ve otel yöneticileri, turizm sektörüne yön veren kararları aldı.


KANLI DİVANE VE MERSİN

 Dinlence döneminde tercihim genelde Mersin sahilleri olur. Taşucu’nda Mavi kentte konaklarım. Mavi kent orman ile denizin buluştuğu yoldan 9 km uzakta Yeşil Ovacıktan önce yol ayrımı ile gidilen sessiz muhteşem bir dinlence yeridir. Burada dahi bir kilise yıkıntısı yerleşimin yakınlarında yer almaktadır. Ama bu gibi gözden ırak yerlerde değil Mersin’den Anamur’a kadar sahil yolu boyunca onlarca tarihi yapı ile karşılaşmak olasıdır. Kaleler, sarnıçlar, yerleşim yerleri yeni yapılaşmalarla iç içe girmiş durumdadır. Bölgede Özellikle Erdemli’den sonra çok sayıda tarihi yapı yol boyunca görülebilir. Kızkalesi’ne 1978 de gittiğimizde bu denli yapılaşma yoktu.  Çadırlar da konaklar, kaleye kayıkla geçerdik. Kalenin Resturant hatta konaklama için kullanılacağı söylenirdi. Halende söyleniyor. Karşısında yol kenarında kale bir dönem onarılır gibi oldu ise de öylece kaldı.

 Yörede en önemli merkezlerden biride Kanlı divane. Erdemli’den sonra Kumkuyu yakınlarından yol ayrımı ile gidilen Kanlıdivane görülmeye değer. Ne var ki birkaç tur otobüsü dışında her gittiğimde sınırlı yerli turistten gayri kimseye rast gelmedim.. Bölgede 1970 ler de başlayan kazı çalışmalarının en önemli dönemi Prof. Dr Semavi Eyice döneminde olmuş ama bölgede yeni kazılarla daha çok bulguların açığa çıkması da olası. Denize muhteşem bir seyir noktasında yer alan Kanli Divane antik adı ile Canytellis,Karytella  yerleşmesi    M.Ö 3 yy kadar gidiyor.

Antik Olba Krallığının da kutsal yerleşim alanı olarak tanımlanan bölge ye girişte ücret alınıyor. Girişte   altmış metre derinliğinde olduğu ifade edilen bir obruk dikkat çekici.. Obruk etrafında oluşan yapılar topluluğu bölgenin önemini gösteriyor. MS 4 yy en parlak dönemini yaşadığı bilinen Kanlıdivane yapı görünümleri dahi ne kadar önemli bir merkez olduğunun kanıtı. Bizans İmparatoru II. Theodosius (408-450),  önem verdiği kent kesme taştan yapılan bazikalar, kaya mezarları, sarnıçları, kaya kabartmaları ile geniş bir alan tarihin izleri ile dolu.

 Bölgede yer alan bir kule var. Kulede  Tanrı Zeus  için kral Teukros tarafından yaptırıldığı kitabesinde yazılı olduğu uzamların incelenmesinde anlaşılmış. Kraliçe Aba kocası ve oğlu için yaptırdığı anıt mezar gibi ayrıntılarda günümüze erebilmiş dünün izlerini günümüze yansıtan ayrıntılar.  Olba krallığı sınırları içinde kalan alandaki   Obruk, Narlıkuyu yakınındaki Cehenneme göre daha geniş benzer bir derinlikte. Obruğun çevresinde Hellenistik dönemden itibaren inşa edilmiş yapıların kalıntıları bulunuyor.. Oldukça geniş alanda yer alan yapılardan antik yerleşmenin önemi açıkca görülüyor. İnşa edilmiş dört kilise bölgede yerleşmenin ne kadar kalabalık olduğunun da bir işareti sayılabilir. Hellenistik Kule ise yazıt ve semboller dikkat çekici. Kulede yer alan bilgilere göre rahipler tarafından Zeus Olbiosa ithaf edildiği saptamış. Antik Zeytinyağ atölyesi, Antik Kaya oyma İşlik alanı, Geleneksel Köy evi, Aba’nın anıt mezarı, Antik Çanakçı Kaya mezarları, Antik Sarnıç yanı sıra mezarlıklarda alanda yer alıyor. Kilikya dönemi izleri de rastlanan alan da yapılan çalışmalar da 8 yy kadar süren yerleşmeler de saptanmış. Yörenin adı ile ilginç anlatılar var. Kanli Divane adı alması nedeni olarak en çok tanımlananı doğal çöküntüye Romalılar döneminde suçluların atıldığı ve vahşi hayvanlara yem edildiği için bu ad verildiği yönünde. MÖ. 3 yy başlayarak MS 6 yy kadar çok önemli bir antik yerleşim alanı olan alanda gezerken ayağınızın altında bir tarihi dünün varlığını hissediyorsunuz. Gezi süresince yaz güneşinin sıcaklığı ile tarihin zenginliği sizi alıp çok çok ötelere taşıyor.

Gittiğimde neden bu muhteşem tarih hazinesi ilgi bulmuyor diye hep düşünürüm gezdiğim yerlerde adım başı bir farklı görünümün olduğu bu yer daha çok tanıtılmalı.  Özellikle yabancı turistler bölgeyi gördükçe daha çok ilgi odağı olacağından şüphem yok.Tarih hazinesi bölge her anlamda yabancı turizm içinde olanakları bulunan bir dokuya erdi. Konaklama, ulaşım gibi sorunlar yörede önemli ölçüde aşıldı. Tarihin böylesine görkemli olduğu bir yörenin yabancı turizmden daha çok pay almaması açıkçası düşündürücü. Kanlı Divane herkesin gidip görmesini de öneriyorum.  Yalnız Kanlı divane değil sahil ulaşım yolu boyunca onlarca tarihi eserde bir sahiplenme bekliyor. Bilimsel çalışmaların devamı halinde de yeni yerlerinde açığa çıkması olası.

 Kız Kalesi, Narlı kuyu, Cennet Cehennem, Astım Mağarası, Mozaik Müzesi, Silifke Kalesi, yol boyu köprü, suyolu, konut gibi görülmeye değer tarihi merkezler Anamur’a kadar uzanıyor. Anamur’da tarihin denizle adeta oynaştığı bir alan var ki o bölgede ayrı güzel. Hatta farklı bir yazıya konu olacak özellikte. Bir yükseklikte denize bakan 3 km içerideki Kanlı Divane’yi görmedi iseniz mutlaka gidin. Tepeye doğru yükseldikçe geride muhteşem Akdeniz güzelliğini de  ayaklarınızın altında kalan tarih ile gözlerinizin önündeki yapıların özelliklerini de  izler ve tarihe yolculuk edersiniz..