27 Ağustos 2021 Cuma

Çin’e e-ihracat yapacaksanız ilgili Kanun’daki bu 5 maddeye dikkat ediniz!

  • E-ticaret platformlarında mal satacaklar, Çin’de ilgili makamlar önünde kendisini veya ticari işletmesini tescil ettirecek
  • Satıcı veya hizmet sağlayıcı tüm belgelerini platform üzerinde kamuya beyan edecek
  • E-ticaret platformundan çıkmak isteyenler bunu en az 30 gün önceden bildirecek
  • Tüm süreci anlatan satış sözleşmesi hazırlanıp e-ticaret platformunda yayınlanacak
  • Ürün veya hizmetle ilgili olumsuz yorumlar silinmeyecek, platformlarda görüntülenecek

Türk Çin Kültür Derneği bünyesindeki Çin İş Kulübü’ne konuk olan Şanghay’daki Jiaotong Üniversitesi Koguan Hukuk Fakültesi  Öğretim Üyesi Avukat Dr. O. Sabri Durak, 1 Ocak 2019’da yürürlüğe giren E-ticaret Kanunu ve bahsi geçen Kanunu tamamlayıcı nitelikte, 1 Eylül 2021 tarihinde yürürlüğe girecek olan Veri Güvenliği Kanunu ile 1 Kasım 2021’de yürürlüğe girecek olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hakkında önemli bilgiler verdi.

Kerem Köfteoğlu’nun sorularını yanıtlayan Avukat Dr. Durak, “Çin’in e-ticaret platformları üzerinde mal veya hizmetlerini satan Türk girişimcilerimiz yeni döneme hazır olmalı” dedikten sonra değişikler hakkında şu bilgileri verdi: “Güncel mevzuata  göre Çin’e mal satan girişimciler, artık ülkede, kendilerini veya ticari işletmelerini tescil ettirmeli ve onları hukuken temsil eden bir muhatap görevlendirmelidir. Satıcı veya hizmet sağlayıcıya lisans, ruhsat  gibi kanunlarda öngörülen tüm belgeleri e-ticaret platformu üzerinde kamuya açık şekilde bulundurma  zorunluluğu getirildi. Satıcı e-ticaret platformundan çıkmak istiyorsa bunu en az 30 gün önceden bildirip, tüketiciyi mağdur etmeyecek şekilde üyeliğini sona erdirebilecek. Güncel mevzuat ile kişisel verilerin korunması, mal veya hizmetin hazırlanışından kargodan teslim alınmasına kadarki süreci içeren satış sözleşmesi hazırlanıp e-ticaret platformuna konulması gibi zorunluluklar getirildi.”

Olumsuz yorumlar silinemeyecek!

Çin’in güncellenen mevzuattaki değişikliklerin, tüketicinin korunmasını esas aldığına dikkat çeken Avukat Dr. Durak, bu konuda şunları söyledi: “Herkese açık olup e-ticaret platformuna konan satış sözleşmesindeki bilgilerin mevcut duruma göre değiştirilmesi/güncellenmesi gerekiyor. Ayrıca platformlarda mal veya hizmetle ilgili olumsuz bir yorum varsa artık kimse bunu silemeyecek. Tam tersine platformda kalacak, tüketici de bunu istediği zaman okuyabilecek.” 
Dünyanın en büyük e-ticaret pazarının Çin’de olduğunu, e-ticaret hacminin 10 yıl içinde 6 trilyon RMB’den 35 trilyon RMB’ye, tüketici sayısının da 108 milyondan 782 milyon kişiye ulaştığını hatırlatan Avukat Dr. Durak, Türk girişimcilere önerilerini şöyle özetledi: “E-ticaret platformlarında iş yapacak girişimcilerimiz, öncelikle kanunun öngördüğü tescil kayıt yükümlüklerini yerine getirsinler. Markalarının değerini korumak adına markalarını mutlaka tescil ettirsinler. Yeni düzenlemeleri dikkate alarak altyapılarını hazırlayıp, yeni duruma hukuki anlamda uyum sürecini tamamlasınlar. Ayrıca Çin’in sürekli gelişmekte olup büyük potansiyel barındıran üçüncü kademe şehirlere yönelsinler. Bu şehirler gümrük vergisi, tüketim vergisi, ithalat izni, ürün kaydı gibi birçok gümrük uygulamasından muaf tutulduğu gibi önemli maliyet avantajları da sunuyor.”

24 Ağustos 2021 Salı

Bu Yaz Şile Otellerine Rezervasyon %1375 Arttı

 İstanbul ve çevresindeki en çok ziyaret edilen destinasyonlar açıklandı.Enuygun verilerine göre bu yıl Sapanca, Şile ve Ağva destinasyonlarındaki bungalov ve nehir kenarı doğa otelleri tercih ediliyor.

İstanbul yönlü uçak bileti aramaları geçen yıl aynı döneme göre %48, Sakarya otobüs bileti aramaları ise %450 artış gösteriyor. 

sapanca-sile-agva-kilyos.jpg

İstanbul ve çevresindeki destinasyonlar özelindeki yaptığı araştırma Sapanca, Şile, Ağva ve Kilyos’un bu yılın popüler bölgeleri arasında yer aldığını gözler önüne seriyor. Araştırmada bu yaz tatil için İstanbul ve çevresindeki destinasyonların geçen yıla göre daha çok arandığı, Sapanca, Şile, Ağva ve Kilyos’ta otel aramalarının ise geçen yıla göre arttığı görülüyor. Bu nedenle İstanbul uçak bileti aramaları ve Sakarya otobüs bileti aramalarında da artış yaşandı.

Sapanca otel aramaları geçen yıla göre %415 arttı

Otel aramaları geçen yıla göre Şile’de %913, Sapanca’da %415, Ağva’da %440 ve Kilyos’ta %200 artarken; rezervasyon oranlarının ise Şile’de %1375, Sapanca’da %225, Ağva’da ise %650 oranında yükseldiği görülüyor. Kilyos’ta aramalar artsa da rezervasyon oranında bir artış görülmüyor. Bu bölgelerdeki artışın sebebi pandemi sebebiyle daha sakin noktaların tercih edilmesi…  

Sakarya otobüs bileti aramalarının artış oranı %450

Ağva, Kilyos, Şile ve Sapanca’daki otel aramalarının artış göstermesinden  İstanbul uçak ve otobüs bileti aramaları ile Sakarya otobüs bileti aramaları da olumlu yönde etkilendi. İstanbul uçak bileti aramaları geçen yıl aynı döneme göre %48, otobüs bileti aramaları ise önceki döneme göre %344 arttı. Sakarya’nın ilçelerine otobüs bileti aramalarının artış oranı ise %450. Araştırmaya göre hem otobüs-uçak bileti satışlarının hem de otel rezervasyonlarının en yüksek olduğu ay Temmuz ayı.

Bungalov oteller bu yılın da en çok tercih edileni

Elde edilen verilere göre bu yıl Sapanca, Ağva ve Şile otellerine en çok rezervasyonun yapıldığı dönem 10 Temmuz-22 Temmuz. Rezervasyonların genellikle 2 kişilik olduğu ve ortalama 1.116 TL’lik olduğu görülüyor. Bu bölgelere seyahat eden kişilerin otellerde kalma süresi ise ortalama 5.5 gün.  Ayrıca seyahat severler bu yıl da tıpkı geçen yılki gibi bungalov otelleri ve doğa otellerini daha çok tercih etmiş.


Dünyaca ünlü şef Lorenzo di Gravio, özel menüsüyle  D Maris Bay’de 

D Maris Bay, 23 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende çatısı altında Roma’da hizmet veren Michelin Yıldızlı Assaje restoranının şefi Lorenzo di Gravio’yu ağırlayacak. Dünyaca ünlü şef Lorenzo di Gravio, seçkin tatları sınırlı sayıda rezervasyonla D Maris Kitchen’da konuklarla buluşturacak. 

Datça Yarımadası’nın eşsiz doğasında, Türk ve dünya mutfaklarının en seçkin örneklerini misafirleri ile buluşturan D Maris Bay, dünyaca ünlü şef Lorenzo di Gravio’un özel tadım menüsünü D Maris Kitchen’a taşıyor. Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende çatısı altında Roma’da hizmet veren Michelin Yıldızlı Assaje restoranın şefi Lorenzo di Gravio, 23 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde lezzetli deniz mahsulleri ve ferahlatan tatlı alternatifleri ile hazırladığı öğle ve akşam yemeği menülerini, gastronomi tutkunları ile buluşturuyor. 


sef-lorenzo-di-graviod-maris-bay.jpeg

Şef Lorenzo di Gravio’nun farklı pişirme alternatiflerinden oluşan benzersiz lezzetlerdeki menüsüyle eşleşen şarap seçkisi ve kıpır kıpır Akdeniz ritimleri konukların tadım keyfini taçlandırıyor. D Maris Bay’in en uzun plajı The Bay Beach’te konumlanan D Maris Kitchen’da konuklar, bir hafta boyunca Lorenzo di Gravio’nun hazırladığı menüyü keyifli gastronomi sohbetleri eşliğinde deneyimleme fırsatı yakalıyor.

Ünlü şefin öğle yemeği menüsünde özel tarifleriyle mozzarella kremalı ton balığı tartar, midyeli ev yapımı niyokki ve kum midyeli linguine gibi lezzetler, D Maris Bay’in akvaryum gibi plajlarında konuklara tatlı bir mola sunuyor. Akşam ise karpuz carpaccio’dan domates suyunda çiğ marine edilmiş akya balığına kadar birbirinden farklı lezzetten oluşan seçkin bir menü, D Maris Bay’de gün batımının eşsiz manzarasına eşlik ediyor.

Farklı konseptlerdeki restoranlarıyla konuklarını tatillerinde özel bir yeme-içme deneyimine davet eden D Maris Bay’de, Lorenzo di Gravio’nun hazırladığı seçkin menünün tadına bakmak isteyen konuklar, D Maris Kitchen ile iletişime geçebiliyorlar.

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Sayit Karabağlı oldu 

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanlığına seçilen Sait İskender’in Kurucusu Sayit Karabağlı, "Yeme içme sektörü, inovatif adımları hızlandırmaya odaklanacak!” dedi. Türkiye’nin önde gelen restoran zincirlerinden Sait İskender’in kurucusu Sayit Karabağlı, Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanlığına seçildi. 

İstanbul Lokantacılar Odası Başkanı olarak görev yapan Karabağlı, yeni görevi kapsamında Federasyon çatısı altındaki tüm odaların gelişiminden sorumlu olacak. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Karabağlı, “Yeme içme sektörünün öne çıkan bir oyuncusu olarak sahip olduğum deneyimi, gerekse İstanbul Lokantacılar Odası Başkanlığı süresince üstlendiğim misyonu, sektörün güvenini kazandığımı görmekten onur ve mutluluk duyuyorum. Hep birlikte pandeminin yaralarını tümden kapatacağımıza ve çağın gereklerine uygun sistemler geliştireceğimize inanıyorum” dedi. 

Sektörün tek ihtiyacı birlik olmak

Seçim sonrasında esnaf teşkilatına teşekkür eden Sayit Karabağlı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Biz bir kişi, on kişi değil, yüz binlerce kişilik dev bir aileyiz. Tek ihtiyacımız olan şey birlik. Birlik olursak, güçlerimizi, imkanlarımızı paylaşırsak bu zor günleri atlatacağımızı düşünüyorum. En büyük hedefimiz kimseyi ötekileştirmeden o birliği sağlamak. Biz, aynı geminin yolcularıyız. Bu gemiyi batırmadan, karaya oturtmadan hedefe götürmek için hep birlikte çalışacağız. Türkiye Lokantacılar Federasyonu üyeleri bu kapının sektörün tüm emekçilerine açık olduğunu bilmeli. Federasyonumuzu hep birlikte yeniden sektörün sesi, gücü, buluşma noktası yapacağız.”

Çağı iyi okumak ve yeni iş modellerine açık olmak gerek 

Yeme içme sektörünün geleceğine dair değerlendirmede de bulunan Sayit Karabağlı, “Pandemi pek çok alanda olduğu gibi, tüketicinin yeme içme sektörüne olan bakışını da değiştirdi. Örneğin kimi araştırmalar insanların %57'sinin pandemi sonrası yerel ürünler sunan işletmeleri daha fazla tercih edeceğini gösteriyor. Doğal ve sağlıklı gıdalar sunmak tüketici için artık çok daha büyük önem arz ediyor. Öte yandan dijital çağı da iyi okumak gerekiyor. McKinsey'nin yaptığı bir araştırmaya göre, 2024 yılına kadar Avrupa'da yemek dağıtım hizmetlerini çevrimiçi kullananların sayısının 96,9 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da sektörün yeni iş modellerine açık olması gerektiğine işaret ediyor” diye konuştu. 

İnovatif projeleri yaygınlaştırmayı amaçlıyor

Yeni görevi kapsamında yeme içme sektöründeki inovatif adımları hızlandırmaya odaklanacağını da söyleyen Karabağlı, “Yeme içme sektörünün tüm oyuncuları olarak pandemiden çeşitli dersler çıkardık. Yüksek maliyetler, büyük metrekareleri yönetme zorluğu ve hijyen ihtiyaçlarının yarattığı sıkıntılar, hepimizin zorlandığı başlıca sorunlar arasındaydı. Bu süreçte Sait Döner çatısı altında Türkiye'de bir ilk olarak geliştirdiğimiz yeni franchise paketiyle girişimci ve yatırımcılara, kurumsal kimliğinden lojistik ve teknolojik altyapısına kadar hazır yani her anlamda anahtar teslim bir model sunmaya başladık. Hızlı bir müşteri döngüsüne odaklı olan bu franchise modeli sayesinde, en az yatırımla yüksek kâr sağlanmasını hedefledik. Şimdi ise Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı olarak amacım, çağı yakalayan bu tip projelerin sektör genelinde yaygınlaşmasına yardımcı olmak” dedi. 

Sayit Karabağlı Hakkında

1952’de Sivas’ın Tutmaç köyünde doğan Sayit Karabağlı, eğitimini Sivas’ta tamamladıktan sonra İstanbul’a geldi. Mesleğine Galatasaray’da bulunan M.İskender Usta’nın yerinde başlayan Karabağlı, bir yandan da Sanat Enstitüsü’nü tamamladı. Askerlik görevini yaptıktan sonra, bugün 5 şubesiyle İstanbul’da faaliyet gösteren Sait İskender’i kurdu. Karabağlı, evli ve 3 çocuk babası.

Restoran ve kafeler için e-Adisyon dönemi geliyor 

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından, e-Belge uygulamalarına yenileri eklenmeye devam ediyor.Kağıt kullanımının azaltılması ve dijitalleşmenin yaygınlaştırılması olan e-Belge e-Uyum (e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter, e-irsaliye, e-SMM gibi) uygulamaları sayesinde, işletmeler zaman, para ve iş yükünden tasarruf elde ederken, ticari iş süreçlerini etkin ve verimli bir şekilde yönetiyorlar. 


e-Dönüşüm sürecinde sıradaki belge olarak e-Adisyon geliyor. e-Adisyon yeni bir belge türü olmayıp, masada servis yapan hizmet işletmelerinin, kağıt ortamda düzenledikleri adisyon belgelerinin, elektronik ortamda “e-Adisyon” olarak düzenlenmesidir. 185, 200, 298 ve 299 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca, masada servis yapılan ve gerçek usulde (bilanço veya işletme hesabı esasına göre) vergilendirilen; lokanta, kafeterya, pastane, bar, gazino gibi masada servis yapan hizmet işletmelerin, iş süreçlerinin kolaylaşması hedefleniyor. Diğer e-Belge e-Uyum uygulamalarında olduğu gibi, e-Adisyon’da da belgenin elektronik ortamda düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi, belgenin GİB’e elektronik ortamda iletilmesi ve yine elektronik ortamda arşivlenmesi gibi süreçler yer alıyor. 

e-Adisyon’a geçme aşamaları nelerdir?

e-Adisyona geçecek olan bir hizmet işletmesinin, öncelikle e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya dahil olması gerekiyor. Ardından, Tebliğ’deki usul ve esaslara uygun olarak gerekli hazırlıkların yapılması gerekiyor. Sonrasında, e-Adisyon uygulamasına geçebilmek için başvuru aşamasına geçiliyor. İşletmeler, e-Belge e-Uyum uygulamalarına genellikle özel entegratör yöntemi ile geçiyorlar. Dijital dönüşüm lideri özel entegratör Uyumsoft, 25 yıllık tecrübesi ile 50 binin üzerindeki müşterilerine katma değerli servisler sunarak, onların uçtan uca tüm iş süreçlerini mekan bağımsız yönetmelerini sağlıyor. Müşteri memnuniyetini, kesintisiz hizmet, 7/24 destek, hızlı aktivasyon, ücretsiz eğitimleri ve zengin ürün çeşitliliği ile sağlamaya devam ediyor. Uyumsoft’un dijital dönüşüm uzmanları tarafından e-Adisyon hakkında detaylı bilgiler veriliyor.  

Covid-19 önlemleri kapsamında, birçok lokanta, kafeterya, bar vd işletmelerde, tablet uygulaması kapsamında, karekod ile ürün seçimi ve mobil cihazlarla menü sunumu gibi dijitalleşme çalışmalarına başlandı. Tebliğ kapsamında, işletmeler e-Adisyon belgelerini de bu cihazlar üzerinden gerçekleştirebilecek.  
Ayrıca, 30 Temmuz 2021 tarihinde GİB tarafından e-Adisyon belgesi teknik kılavuzu yayınlandı. Burada, e-Adisyon belgesinin oluşturulması, mali mühür ile zaman damgalı imzalanması, oluşturulan raporların GİB sistemine aktarılması gibi süreçlere dair, yazılım geliştirecek olan kişi ve kurumların çalışmalarını yaparken ihtiyaç duyacakları teknik bilgiler detaylı şekilde yer alıyor. 

e-Adisyon belgesinde hangi bilgiler bulunuyor? 

Gerçek usulde vergilendirilen hizmet işletmeleri tarafından sunulan hizmetin veya emtianın cins ve miktarını göstermek amacıyla düzenlenen adisyon belgeleri, e-Adisyon uygulamasına dahil olan mükellefler tarafından müşteriden sipariş alınırken Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen asgari bilgileri ihtiva edecek içerikte ve belirlenen belge formatında elektronik ortamda düzenlenecektir. 

Lokanta, pastane, kafeterya, bar, gazino gibi bir hizmet işletmesine, müşteri geldiğinde, açılacak olan e-Adisyon belgesinin, müşterinin masasında kağıt çıktısının bulundurulması zorunlu olmayıp müşteri ödemesinin yapılması sırasında, eş zamanlı olarak, e-Fatura’ya veya e-Arşiv Fatura’ya veya yeni nesil ÖKC’lerde düzenlenecek perakende satış fişine dönüştürülmesi gerekiyor. 

e-Adisyon belgesinin üzerinde yer alması gereken bilgilere baktığımızda şunları söyleyebiliriz; öncelikle hizmet işletmesinin unvanı, TCKN/VKN‘si, vergi dairesi ve adresi yer alıyor. Belgenin düzenlenme tarihi, saat ve dakika olarak zamanı ve e-belge numarası bulunuyor. Müşteriye sunulacak olan hizmetin veya ürünün adı ve miktarı yazılıyor. Hizmetin tamamlanması ile birlikte, e-Fatura, e-Arşiv Fatura veya ökc’lerde düzenlenecek satış fişinde kdv hariç ve dahil toplam hizmet tutarı bulunuyor. Düzenlenecek e-Adisyon belgesinin ilintili olacağı e-Fatura ve e-Arşiv Faturası’nın tekil numarası veya perakende satış fişinin düzenlendiği ökc’nin cihaz sicil numarası yer alıyor.

19 Ağustos 2021 Perşembe

Suzuki Kadın Bisiklet Takımı 24 Saat Yarışında Yerini Alıyor!

Suzuki Türkiye İlk Kez Gerçekleştirilen 24 Saat Bisiklet Yarışına Kadın Bisiklet Takımı ile Katılıyor!
Suzuki Türkiye, 21-22 Ağustos tarihlerinde Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan “Türk Telekom İstanbul 24h Boostrace” 24 saat bisiklet dayanıklılık yarışına, kurduğu kadın bisiklet takımıyla katılıyor. Suzuki’nin toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği öneme dikkati çekmek için oluşturulan #Kadınlarİsterse – Suzuki takımı, Suzuki logolu takım formasıyla yarışacak. Intercity İstanbul Park’ta gerçekleşecek olan yarışta, takımın kaptanlığını ise Suzuki’nin sponsorluğunu üstlendiği başarılı triatlet Merve Güney yapıyor.



 #Kadınlarİsterse – Suzuki takımının diğer üyeleri ise triatlet Sera Sayar ve bisiklet sporcuları Arzu Sağnak ile Nihal Özdemir’den oluşuyor. Konuyu değerlendiren Suzuki Türkiye Marka Direktörü Şirin Mumcu Yurtseven; “Suzuki Türkiye olarak, kadınların hayatın her alanında kazandığı başarıları gönülden destekliyoruz. Dayanıklılık sporlarında başarının yolu; doğru ve optimum beslenmeyle en uzun mesafeyi katetmekten geçiyor. Az kaynakla çok iş becermeyi sanırım en iyi biz kadınlar biliyoruz. Dolayısıyla bu zorlu 24 saatlik mücadeleden başarıyla çıkacağımıza inanıyoruz. Suzuki olarak bu sene devreye aldığımız yeni nesil akıllı-hibrit motorlarımız, benzinli ve dizel motorlara göre daha verimli çalışıp, ekonomik yakıt tüketimi sunuyor. Üstelik araçlarımız, problemsiz ve verimli olmasıyla, kadın sürücüler tarafından da çokça tercih ediliyor. Biz de Suzuki kadın takımıyla 24 saat yarışında yer alarak kadınların yanında olduğumuzu göstermek istedik” dedi.

Ülkemizde Doğan Holding’e bağlı Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen Suzuki, Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan 24 saatlik bisiklet dayanıklılık yarışı “Türk Telekom İstanbul 24h Boostrace” etkinliğine kadın bisiklet takımıyla katılıyor. #Kadınlarİsterse – Suzuki adıyla oluşturulan ve kadınların başarılarına atıfta bulunan takım, 21-22 Ağustos tarihlerinde Intercity İstanbul Park’ta gerçekleşecek yarışta tüm performanslarını ortaya koyacak. Ayrıca Suzuki’nin 4 kişiden oluşan kadın takımı, Suzuki’nin toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği öneme de işaret edecek. Suzuki logolu formalarla mücadele edecek olan bisiklet takımının kaptanlığını ise Suzuki’nin sponsorluğunu üstlendiği ünlü atlet ve bisiklet sporcusu olan Merve Güney yapacak. #Kadınlarİsterse – Suzuki takımının diğer üyeleri ise atlet Sera Sayar ve ve bisiklet sporcuları Arzu Sağnak ile Nihal Özdemir’den oluşuyor.

Yaptığı değerlendirmede Suzuki Türkiye olarak her platformda kadınların başarılarını desteklediklerini ifade eden Suzuki Türkiye Marka Direktörü Şirin Mumcu Yurtseven, “Suzuki Türkiye olarak, kadınların hayatın her alanında kazandığı başarıları gönülden destekliyoruz. Dayanıklılık sporlarında başarının yolu; doğru ve optimum beslenmeyle en uzun mesafeyi katetmekten geçiyor. Az kaynakla çok iş becermeyi sanırım en iyi biz kadınlar biliyoruz. Dolayısıyla bu zorlu 24 saatlik mücadeleden başarıyla çıkacağımıza inanıyoruz. Suzuki olarak bu sene devreye aldığımız yeni nesil akıllı-hibrit motorlarımız, benzinli ve dizel motorlara göre daha verimli çalışıp, ekonomik yakıt tüketimi sunuyor. Üstelik araçlarımız, problemsiz ve verimli olmasıyla, kadın sürücüler tarafından da çokça tercih ediliyor. Biz de Suzuki kadın takımıyla 24 saat yarışında yer alarak kadınların yanında olduğumuzu göstermek istedik” dedi. 

Türk Telekom İstanbul 24h Boostrace yarışlarında; 2, 4 veya 6 kişilik takımlar değişmeli olarak 24 saat boyunca pedal çevirecek. Her takımdan sadece 1 kişi pistte bisiklet sürerken, pistte kalma süresini takımlar kendi belirleyecek. Derecelendirme ise kat edilen mesafeye göre yapılacak. Her takıma yarış boyunca takım arkadaşlarını beklemeleri ve dinlenmeleri için pit alanına açılan garajlarda belirli alanlar tahsis edilecek. 










Burger King® Restoranlarında KitKat® Rüzgarı Esiyor

Ev dışı tüketim sektörünün öncü firmalarından Nestlé Professional ile Türkiye'de hızlı servis restoran zinciri sektörü lideri TAB Gıda bünyesinde faaliyet gösteren vazgeçilmez lezzetlerin adresi Burger King®, tatlı iş birliğine imza attı. Nestlé’nin çok sevilen ürünü KitKat® ile hazırlanan lezzetler, seçili Burger King® restoranlarında yerini aldı.



Türkiye’de 25 yıldır faaliyet gösteren Nestlé Professional, Türkiye’de 650’den fazla restoranıyla hizmet veren Burger King® ile gücünü bir kez daha birleştirdi. İş birliği kapsamında atıştırmalık kategorisinde trendlere ve yeniliklere yön veren KitKat® ile yapılan tatlılar, seçili 50 Burger King® restoranında lezzet tutkunlarıyla buluşmaya başladı.  

Çikolata Aşkını Doyasıya Yaşatacak!
KitKat® ile yapılan Muffin; lezzetli muffin hamuru, arasında akışkan sütlü çikolata ve üzerinde çıtır KitKat® parçalarından oluşurken; KitKat® lezzetini doyasıya yaşatan Çokoburger ise iki çikolatalı hamur arasında akışkan sütlü çikolata ve üzerinde çıtır KitKat® parçaları ile hazırlanıyor. Alevde ızgara ateşinin kralı Burger King®’de lezzetli bir yemek sonrası KitKat® ile hazırlanan Muffin ve Çokoburger ile tatlı keyfi misafirlerini bekliyor.  KitKat® ile hazırlanan tatlı lezzetler tüketiciler tarafından yoğun bir şekilde tercih edilirken, iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha fazla Burger King® restoranlarında yer alması planlanıyor. 

McDonald's Türkiye’de üst düzey atama

Anadolu Grubu bünyesinde, ülke genelinde 250’ye yakın restoranıyla faaliyet gösteren McDonald’s Türkiye, üst yönetimde kadınlarını sayısını artırıyor. 2019 yılından bu yana McDonald’s Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapan Ece Demet Kuran, İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne atandı. 


Yeditepe Üniversitesi İşletme bölümünde lisans, Galatasaray Üniversitesi İletişim Stratejileri ve Halkla İlişkiler bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamlayan Ece Demet Kuran, Manpower İnsan Kaynakları Danışmanlık şirketinde danışman olarak iş hayatına başladı. Borusan Lojistik şirketinde insan kaynaklarında farklı görevlerde çalıştıktan sonra en son Borusan Holding bünyesinde İşe Alım Müdürü olarak görev aldı. 2019 yılında Bayegan İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevi sonrasında McDonald’s Türkiye İnsan Kaynakları Departmanı’nın sorumluluğunu üstlenen Kuran, 1 Temmuz 2021 itibarıyla McDonald’s Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü oldu. Kuran, insan kaynakları alanındaki deneyimi doğrultusunda McDonald’s Türkiye’nin stratejik önceliklerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak.

Türkiye'de McDonald's
‘BrandZ En Değerli 100 Küresel Marka’ çalışmasına göre dünyanın en değerli 9’uncu markası olan ve Türkiye’de ilk restoranını 1986 yılında açan McDonald’s, 2005 yılından bu yana Anadolu Grubu (Anadolu Endüstri Holding) çatısı altında faaliyet göstermektedir. McDonald’s, bugün yaklaşık 250’ye yakın restoranı ve 6000 civarında çalışanı ile yılda 100 milyon kişiye hizmet vermektedir. McDonald’s, sunduğu ürün ve hizmetlerin %98’ini Türkiye’de üretim yapan tedarikçilerden temin etmektedir. 

Ünlü Şef Zülfikar Demirci’den et meraklılarına özel lezzetler

Le Meridien Bodrum Beach Resort’un damak çatlatan dry-aged biftekleriyle ünlü restoranı Stella, Ege Sahilinin nefes kesen turkuaz mavisinde Bodrum’da Adabükü’nde bir yıldız gibi parlıyor. Ünlü Şef Zülfikar Demirci, tüm beklentilerinizi aşacak ustaca hazırlanmış biftekleriyle unutulmayacak bir yemek deneyimi vadediyor. 


Et konusunda kalıplaşmış düşüncelerini değiştirmekte iddialı olan Stella’nın hünerli elleri, titizlikle seçtiği en kaliteli etleri, özel dry aged dolaplarında 28 gün dinlendirildikten sonra tek tek özel olarak işliyor ve  usta dokunuşlarla asla unutamayacağınız eşsiz lezzetlere dönüştürüyor.  

Stella Restaurant, koya hakim panoramik manzarası ve çarpıcı iç mekân tasarımıyla Akdeniz sıcaklığına vurgu yapan bir atmosfere sahip ve dry aged ve her türlü eti damak tadınıza göre sunuyor. Le Meridien Bodrum Beach Resort seçkin misafirlerinden et meraklılarının uğrak yeri haline gelen Stella; sunduğu zengin lezzetler, sıcak ortamı ve servisiyle fark yaratıyor. Damak zevkinize göre pişirilen etler, ızgaradan çıktığı gibi tabağınızda size servis edilirken sizler de iştahla yemek yemeye başlayacaksınız.

13 Ağustos 2021 Cuma

Yurtdışından yapılan rezervasyonlarda % 25 iptaller geldi

Orman Yangınları, Turizmcilerin Gelir Beklentisini % 25 Düşürdü. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaklaşık 10 gün süren orman yangınları, Ağustos ayında turist sayısında ciddi artış bekleyen turizmcileri endişelendirdi. 

Hem orman yangınlarının hem de termik santralin yanacağına dair çıkan yanlış haberlerin halkı galeyana getirip rezervasyon iptalleri yaşattığını belirten Sianji Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır, “ Yangınların çıkmasıyla birlikte yüzde 10 civarında iptallerimiz oldu. Bazı otellerde bu rakam yüzde 20-25lere kadar ulaştı. Bu iptallerin çoğu yurtdışından yapılan rezervasyonlar. Ciddi ciroların yapıldığı Ağustos ayında doluluklar yüzde 50’lere kadar geriledi. Turizmcilerin Ağustos ayı gelir beklentilerinde yüzde 25-30 arasında bir daralma oldu. Otel sahipleri yüzde 10-20 civarında indirim yaparak otellerini doldurmaya çalışıyorlar” dedi.

Özellikle Ege ve Akdeniz bölgesi olmak üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkan orman yangınları, turizmcileri endişelendirdi.

Yaklaşık 10 gün süren orman yangınlarının tatil yapmak isteyenleri korku ve paniğe sevk ettiğinin altını çizen Sianji Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır, “Hem orman yangınları hem de termik santral ile ilgili sosyal medyada dolaşan yanlış bilgiler bölgede bulunan tatilcileri endişelendirdi. Pandemi nedeniyle 15 aydır yara alan turizm sektörü bir de orman yangınları ile sarsıldı. Yangının başlamasıyla birlikte otellerden erken çıkış yapanlar oldu. Aynı zamanda yüzde 10 civarında iptaller yaşandı. Bazı otellerde bu rakam yüzde 20-25’e kadar ulaştı. Yurtdışından çok fazla iptal rezervasyonları aldık. Yeni rezervasyon sayıları ise 4-5’e kadar düştü” dedi.

Yüksek ciroların yapıldığı Ağustos ayında otellerin yüzde 10-20 civarında indirim yaparak sezonu boş geçirmemeye çalıştıklarını belirten Çakır, “ Bazı otellerde doluluklar yüzde 50’lere kadar geriledi. Çok az sayıda otel yüzde 80 doluluk ile hizmet veriyor. Turizmcilerin Ağustos ayı gelir beklentilerinde yüzde 25-30 daralma oldu. Önümüzdeki birkaç gün çok önemli. Ağustosun ikinci yarısından sonra toparlamaya başlayacağız. Yeni bir yangın veya olumsuz bir durum yaşanmazsa Eylül ayının güzel geçeceğini düşünüyoruz. Umarım yaşadıklarımız herkese ders olur, küresel ısınma baz alınarak tüm tedbirler çok kıymetli. Yangının söndürülmesinde çaba gösteren tüm kurum, kuruluş ve vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Ülkemize geçmiş olsun diliyorum” dedi.


Tokat’ın Alaçatı’sı, Türkiye’nin Rio’su Almus Baraj Gölü

Tokat’ın Alaçatı’sı, Türkiye’nin Rio’su Almus Baraj Gölü'nde hangi aktiviteler var?.Günümüzde bir alabalık yetiştirme alanı olarak da önemsenen Almus Baraj Gölü, Yeşilırmak'ın hafif bir dirsek çevirerek Omala Ovası boğazına girdiği yerde zonlu toprak dolgu tipinde yapılmıştır. Baraj çevresi ormanla kaplıdır. Kıyıda çok sayıda koy bulunmaktadır. Göl su sporları içinde ideal bir parkurdur.

Tokat’ın Alaçatısı, Türkiye’nin Riosu denilecek kadar güzel Almus diyen Almus Belediye Başkanı Bekir Özer; “ Misafirlerimiz geldiği zaman sade konaklayıp, yiyelim, içelim, oturalım olmaz, burada onları eğlendirmemiz lazım. Ben hep diyorum ki burası Tokat’ın Alaçatısı, Türkiye’nin Rio’su diyorum.

İnsanları burada eğlendirmemiz lazım.

almus-belediye-baskani-bekir-ozermalkayatokatatv-turlari-almus-baraj-golu.jpg

Burada ATV lerimiz var. Gölün kenarında, göle sıfır ATV gezilerine çıkıyoruz

Sadece gölün kenarında değil, ATVlerle yaylalara da çıkıyoruz, yaylalarımız çok yakın. 2-3 km uzaklıkta 10-15 dakika mesafelik yerlerde yaylalarımız var. ATVlerle yayla turları, yayla safarileri yapıyoruz” dedi.

AT GEZİLERİ YAPIYORUZ

Atımız var, binicilik yapıyoruz. Atlarla isteyen gölün kenarında dolaşabiliyor, isteyen yaylalara çıkabiliyor.

EN BÜYÜK İKİNCİ ZİPLİNE BİZDE

Gölün üzerinden geçen Türkiye’nin en büyük ikinci zipline’ı bizde. Dev salıncağımız var.

SAHİLYOLU PROJESİ

Eğlence merkezi yapmaya çalışıyoruz. Bunun yanında yeni bir projemiz var “Sahilyolu” diye. Gölün kenarında göle sıfır, sahil yolumuzu düzenleyip, fayton, bisikletli fayton, bisiklet, elektrikli scotterlarla orayı canlandırmak istiyoruz.

OFF-ROAD PARKURU

Sahil yolunun altına da Off-Road Parkuru yapacağız. Gelen insanlar bir çok aktiviteyi yapıp, kendini eğlendirebilecek.

ucgen-dubleks-evler.jpg

ÜÇGEN DUBLEKS ORMAN EVLERİ

Ormanın içerisinde üçgen dubleks evler yapacağız. Havası temiz, ormanın içerisinde, gölün karşı tarafında evler yapmak istiyoruz. Almus Belediye Başkanı Bekir Özer; “Almus’ta görevi devir aldığımızda otel eksik olduğunu fark ettik. Hemen ihalesini yaparak, oteli yaptık. İnsanlar gelecek, yiyecek, içecek, bir de göl manzarası seyredecek. Böyle olmaz dedik ATV safarileri de devreye soktuk. 17 ATV ile işletmeci burada ATV turları yapmaya başladı” diyerek Almus hakkında bilgi aktarmaya devam etti.

ATV TURLARI NE KADAR?

ATV Turları parkura göre değişkenlik göstermekle birlikte 50TL ile 150 TL arasında fiyatlandırılmaktadır.

GÖLDE GEMİ TURLARI

Gölün üzerinde gemi turları yapıyoruz. İnsanları eğlendirmek adına gemimizle de turlar yapıp, 1-1,5 saat turlar gerçekleştiriyoruz. Gemide nişan, evlilik, evlilik teklifi, düğün törenleri de yapabiliyoruz.

almus-belediye-baskani-bekir-ozermalkayatokatatv-turlari-almus-baraj-golu-001.jpg

MALKAYA’NIN HİKAYESİ

Malkaya’sı dediğimiz mevkiideyiz. Burası ismini tufandan alıyor. Karşı dağın tepesinde İmam Gazi dediğimiz büyük bir komutan türbesi var. Orada savaşırken düşman askerine yenileceği zaman burada tufan kopuyor ve düşman askeri burada yok oluyor. Malkaya dediğimiz yer Tufan’da çöküyor. Tarih kitaplarında şöyle yazıyor: “gökyüzünden yağmur yağdı, yerden su fışkırdı, gündüz zifiri karanlıktan daha karanlık oldu”.

Belediye Başkanı Bekir Özer; “Almus eğlencenin merkezi Tokat’ın Alaçatısı, Türkiye’nin Riosu diyorum ve Almus’a herkesi bekliyorum” dedi.

Shangri- La Bosphorus, Istanbul’un yeni Genel Müdür Yardımcısı Özlem Öktem oldu

Shangri-La Hotels and Resorts’un, Boğaz’ın kalbinde zamansız zarafeti simgeleyen oteli Shangri- La Bosphorus, Istanbul’un Genel Müdür Yardımclığı görevine Özlem Öktem getirildi. 

Kalpten gelen Asya Misafirperverliği ile hizmet veren ve  bu sene 50. yılını kutlayan  Shangri-La Hotels and Resorts’un, Boğaz’ın kalbinde zamansız zarafeti simgeleyen oteli Shangri- La Bosphorus, Istanbul’un Genel Müdür Yardımclığı görevine turizm sektöründe uzun yıllardır sürdürdüğü başarılı kariyeri ile bilinen Özlem Öktem getirildi.

İstanbul’un kalbi Beşiktaş’taki Boğaz’a nazır konumunda, Asya ve Türk Misafirperverliği’nin mükemmel birleşimini sunan Shangri-La Bosphorus, Istanbul; üst düzey kadrosunda değişiklik yaparak Genel Müdür Yardımcılığı görevine sektörün deneyimli ismi Özlem Öktem’i atadı.

Turizm sektöründe uzun yıllardır sürdürdüğü başarılı kariyeri ile Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirilen Özlem Öktem, İzmir Özel Türk Koleji Anadolu Lisesi ve Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği’nden mezun.  İş hayatına 2005 yılında Anemon Oteller zincirinde Satış Yetkilisi olarak başlayan Özlem Öktem, daha sonra Swissôtel Grand Efes’in açılış ekibinde yer aldı. 2009 yılında Çırağan Palace Kempinski’ye geçerek uzun yıllar otelin Satış ve Pazarlama ekibinde Kurumsal Satış, Grup ve Acenta Satış bölümlerinde çeşitli görevlerde bulundu. Çırağan Palace Kempinski’deki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Kempinski zincirinin Bodrum’daki oteli Kempinski Hotel Barbaros Bay’in Satış ve Pazarlama Direktörlüğü görevini üstlendi.  Ardından The Ritz-Carlton, Istanbul’un Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev alan Öktem, The Grand Tarabya Hotel’in ve son iki buçuk yıldır Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un Satış ve Pazarlama Direktörlüğü görevini başarıyla yürütüyordu.

Shangri-La Cares, Geliştirilmiş Sağlık ve Güvenlik Protokolleri

Shangri-La Bosphorus, Istanbul; Shangri-La Group’un global sağlık ve güvenlik programı Shangri-La Cares ile, misafirlerine güvenli bir ortam sunmayı taahhüt ediyor. Misafirlerin keyifli anların tadını gönül rahatlığı ile çıkarması ve ekip arkadaşlarının huzur ve güvenle çalışması için oluşturulan program, geliştirilmiş protokol ve tedbirlerden oluşuyor. Shangri-La, Dünya Sağlık Örgütü tavsiyeleri ve yerel otoritelerin genelgeleri uyarınca, operasyon standartlarını tüm gerekli tedbir ve uygulamaları kapsayacak şekilde geliştirdi. Dünya genelindeki tüm otel ve resort’larda konaklayan ya da tesisi ziyaret eden misafirlerin sağlık ve güvenliği için, virüs ve bakterilere karşı yeni sıkı tedbirler hayata geçirildi. Bu önleyici protokoller; sık temas edilen yerlerde ve misafirlerin kullandığı tüm alanlarda arttırılmış hijyen önlemleri, derin temizlik uygulamaları, tıbbi olarak uygun dezenfektanlar ile hijyen sağlanması, ekstra tedbirler ve sosyal mesafe gözetilerek güvenli yemek, toplantı ve etkinliklerin düzenlenmesi gibi uygulamaları kapsıyor. Detaylı daha detaylı bilgiye websitesi linki üzerinden ulaşabilir.


Sağlık Turizmi İçin Harekete Geçme Vakti

Bir haftayı aşkın süredir devam eden yangınlardan en çok etkilenen sektörlerden bir tanesi şüphesiz turizm sektörü oldu. Pandemi nedeniyle 2020’den itibaren Türkiye’ye giriş yapan turist sayısında ciddi bir düşüş tespit edilmişti. Türkiye’nin turizm cenneti sayılan bölgelerde çıkan yangınlarda pandemiye eklendiğinde ülkenin döviz girişi bakımından en önemli sektörlerinden bir tanesi olan turizm sektörünün bu yıl hedeflenen seviyeye ulaşması uzak bir ihtimal.


Turizm sektörünün alt dalı olan sağlık turizmi sektörü içinde bulunduğu bu zor durumdan çıkaracak potansiyele sahip. Turizm sektörünün tekrar şahlanması için altın anahtar niteliğinde olan sağlık turizmi yeni yatırım ve aksiyonlara ihtiyaç duyuyor. 

Türkiye’nin son 10 yılda sağlık turizmine yaptığı yatırımlar sayesinde Türk sağlık turizmi dünyada önde gelen sektörler arasında yerini aldı. Türkiye’nin birçok krizi bir arada yönettiği ve yabancı para akışına en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde sağlık turizmi gerekli destekler sayesinde potansiyelini ikiye katlayabilir. 

Bu anlamda İGEME’nin sağlık turizmine değer katma amacıyla geliştirdiği Medical in Türkiye projesi bu krizi sağlık turizmi sektörü için fırsata çevirebilir. Sektörün günümüz ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacı ile geliştirilen Medical in Türkiye ile Türk sağlık turizmi potansiyelini ortaya koyacak. 

YANGINLAR TURİZM SEKTÖRÜNE DARBE VURDU
Türkiye genelinde birçok yerde aniden çıkan yangınların bir kısmı kısa süre içerisinde kontrol altına alındı. Tatil bölgelerinde kontrol altına alınamayan yangınlar hem otel sahipleri hem de tatilciler açısından büyük tehlikelere neden oldu. 

Pandemi döneminden beri zor şartlar altında faaliyetlerine devam eden turizm sektörü yangınlar ile iyice zor bir yola girmiş oldu.  Bölgeyi etkisi altına alan yangınlar nedeni ile tatil rezervasyonlarında yoğun bir iptal girişimi oldu. Yangın bölgelerindeki turizm acentaları sektöre katkı sağlamak amacı ile indirime gitse de turizm sektöründe hedeflenen rakamlara ulaşmak mümkün gözükmüyor.

SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HAREKET VAKTİ 

Son zamanlarda adından sıkça söz ettiren bir sektör olan sağlık turizmi Türkiye’nin gelişmiş imkanları ve geleceğe dönük yatırımları ile her geçen gün değer kazanmaya devam ediyor. Turizm sektörünün pandemi ve yangın gibi sebeplerden ötürü sekteye uğradığı bu günlerde sağlık turizmi Türkiye için önemli bir mecra haline geldi. Turizm sektöründen beklenen gelirin elde edilemiyor olması sağlık turizmini en önemli turizm mecrası haline getirmiş oldu.

YENİ DÜZEN YENİ PROJELER

Türkiye’nin içinden geçtiği süreçlerin sonucunda birçok sektör için yeni bir dönem başladı. Bu yeni döneme ayak uydurmak, gerekli taleplere hızlı geri dönüşler sağlamak oldukça önemli. Sektörün ihtiyaçlarına destek olmak amaçlı geliştirilen Medical in Türkiye ile Türk sağlık turizmi tam kapasite çalışabilir. Yerinde hizmet prensibi ile çalışan proje turizmin ve sağlık turizminin birtakım sorunlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Türk sağlık firmaları için yurt dışında oluşturulan Türk sağlık merkezleri kuruluşların yurt dışına açılan kapısı olacak.

İGEME’nin yeni düzende hıza ayak uydurmak için geliştirdiği Medical in Türkiye ile turizm sektöründe kaybolan gelirlerin sağlık turizmi ile elde edilmesi hedefleniyor. Bu dönemde yeni atılımlar ve aksiyonlar Türkiye’nin ve sektörün en az yara ile kurtulması adına büyük önem taşıyor.

İGEME CEO’su Murat IŞIK konu ile ilgili olarak; ‘’Ormanlarımız yangınlar yüzünden büyük bir yara aldı. Gelişmeleri üzülerek takip ediyoruz. Yangın ve yangının beraberinde getirdiği sonuçlar endişe verici. 2 yıldır büyük sorunlarla uğraşan turizm sektörü için büyük bir felaket. Turizm sektöründeki kayıpları sağlık turizmi ile telafi edip en az hasar ile kurtulabileceğimizin farkındayız, herkes farkında. Bu nedenle tüm gözler sağlık turizmine çevrildi. Bu sonuçlardan yeni gereklilikler doğdu neyse ki Medical in Türkiye ile bu gereklilikleri fazlası ile karşılayabiliriz. Bir an önce harekete geçmek yaraları sarmamızı kolaylaştıracaktır.’’ Diyerek konu ile ilgili düşüncelerini ifade etti. 


Türk Hava Yolları'ndan flash açıklama

Türk Hava Yolları sel felaketi yaşayan illere uçuşu olan vatandaşlara, ücretsiz bilet değişikliği sundu.



Türk Hava Yolları, sel felaketi yaşanan Kastamonu, Sinop, Zonguldak çıkışlı ve varışlı, uçuşu olan vatandaşlara, ücretsiz bilet değişikliği ve hiç kullanılmamış biletlerin ücretsiz iade hakkı tanıdıklarını duyurdu.
  thy-001.jpg THY'nin resmi internet sitesinden konuya ilişkin açıklamayı Geçmiş olsun Türkiye! diyerek duyurdu

Ülkemizde meydana gelen sel felaketi nedeniyle Kastamonu, Sinop, Zonguldak çıkışlı ve varışlı, 11 Ağustos 2021 tarihinden önce düzenlenmiş olan, 11-13 Ağustos 2021 tarihlerindeki uçuşlarınız için ücretsiz değişiklik veya iade hakkından 22 Ağustos 2021 tarihine kadar faydalanabilirsiniz.

Sağlıklı ve güvenli uçuşlar dileriz. 

11 Ağustos 2021 Çarşamba

OutdoorFest’te Herkese Uygun Bir Aktivite Var

Türkiye’nin Outdoor Aktivite ve Yaşam Festivali OutdoorFest’in ikincisi 3-4-5 Eylül 2021 tarihlerinde Kilyos Doğada Yaşam Okulu’nda gerçekleşecek. 

Outdoorsevlerin bir araya gelebileceği, farklı kulvarlarda birçok marka ürünlerinin tecrübe edilip satın alınabileceği, birbirinden keyifli aktivitelerin yer alacağı OutdoorFest’te herkes için bir aktivite var.

OutdoorFest, doğa ve aktivite sever her insanın katılımının olduğu, aileleri, çocukları ve patili dostları ağırlayan, doğal yaşam, çevre bilinci, farklı deneyimler ve ekipmanların meraklısı her yaştan insanın katılımına uygun bir açık hava organizasyonu olarak büyük ilgi görüyor. 

outdoorfest.jpg

Festival programında; aktiviteler kategorisinde longboard yarışması, bushcraft kamp sohbetleri, enduro, bisiklet ve karavan sohbetleri düzenlenecek olup, oyunlar kategorisinde; longboard parkuru, zipline parkuru, tırmanış duvarı, slackline, airsoft, jenga ve chiboard alanı yer alacak. 



Atölyeler kategorisinde ise; karavan kullanımı, deri işlemeciliği, bisiklet kullanımı, kahve demleme, balkon bitkileri, sağlıklı beslenme, ilkyardım, buschcraft kampçılık ve çocuklara özel doğa ve tohum atölyeleri gerçekleştirilecek.

Festivalde ayrıca; 
- Bushcraft Kamp Sohbetleri
- Enduro Sohbetleri
- Bisiklet Sohbetleri
- Karavan Sohbetleri
- Yarışmalar
- Oyunlar 
- Longboard Parkuru
- Zipline Parkuru 
- Karavan Kullanım Atölyesi 
- Bisikleti Doğru Kullanım Atölyesi 
- Kahve Demleme Atölyesi 
- Balkon Bitkileri Atölyesi / Koçtaş
- Sağlıklı Beslenme Atölyesi 
- İlkyardım Atölyesi 
- Bushcraft Kampçılık Atölyesi 
- Çocuklara Doğa ve Tohum Atölyesi aktiviteleri de yer alacak.