29 Ağustos 2013 Perşembe

Türkiye’nin İlk Kadın Matematikçisi Suzan Kahramener’in 100.Yaş Günü




Türkiye’nin İlk Kadın Matematikçisi Suzan Kahramener’in 100.Yaş Günü  Işık Üniversitesindeki Uluslararası Sempozyumda Kutlandı. Türkiye’nin ilk kadın matematikçisi olan Prof. Dr. Suzan Kahramaner’in 100. yaş günü anısına bu yıl 9.’su İstanbul’da düzenlenen, bugün başlayan ve dünyanın dört bir yanından değerli Profesörlerin geldiği GFTA2013 Uluslararası Matematik Sempozyumu 30 Ağustos 2013 tarihine kadar Işık Üniversitesi ev sahipliğinde devam edecek.

Işık Üniversitesi Şile kampüsünde bugün gerçekleşmeye başlayan sempozyumda, Amerika'dan, Japonya'dan, dünyanın dört bir yanından matematikçiler bu yıl 100. yaşına giren Kahramaner'i 100 kadar sunumla birlikte anacak. İlk kadın Matematikçi Prof. Dr. Suzan Kahramaner’in gelini eğitimci Prof. Dr. Yasemin Kahramaner’in de katıldığı sempozyumda, Işık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sabri Arık hoş geldiniz konuşmasının ardından sahneye Prof. Dr. Yasemin Kahramaner’i davet etti.
“Bugün burada Uluslararası Geometrik Fonksiyon Teorisi ve Uygulamaları Sempozyumunda olmaktan dolayı çok memnunum” diyerek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Yasemin Kahramaner, Prof. Dr. Suzan Kahramaner için şunları söyledi; “21 Mayıs 1913’te dünyaya gelen Prof. Dr. Suzan Kahramaner, Nötre Dame de Sion'u bitirdikten sonra 1934 yılında İstanbul Üniversitesi Matematik ve Astronomi Bölümü'ne girmiş  ve bölümü başarıyla bitirmesinin ardından 1943'te İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'nde Analiz 1 ve Analiz 2 dersleri asistanı olmuştur.

Türkiye’deki ilk kadın matematik profesörü olan Prof. Dr. Suzan Kahramaner’in, çalışmaya Çamlıca Kolejinde asistan öğretmen olarak başaldığını ve 1943 yılına kadar orada çalıştığını ayrıca 1943 yılında İstanbul Üniversitesi matematik bölümünde asistan olarak çaılşmaya başladığını belirtti. Daha sonra Karmaşık Sayılar Teorisinde Katsayı Problemleri üzerine doktora yapmış ve  1968 yılında profesör unvanını almıştır. Zürih, Kaliforniya ve Helsinki'nin yanı sıra Londra, Paris ve Nice'deki çeşitli üniversitelerde bilimsel çalışmalar yapmış, 1978-1979 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Matematik Bölüm Başkanı olmuş ve 40 yıl süren akademisyenliğinin sonunda yaş haddinden emekliye aynlmıştır.” diyerek cümlelerini tamamlarken, bu ülke için çok değerli bir profesör olan Suzan Kahramaner’in öğrencileriyle tek tek ilgilenen çok iyi bir insan ve eğitmen olduğunu vurguladı. Bugün 30’dan fazla ülkeden 100 aşkın katılımcıyla bu uluslararası konferansı düzenleyerek onu onurlandırıp hediyelerini sunuyorlar.

Prof. Dr. Yasemin Kahramener kürsüden ayrılırken sözü Sabancı Üniversitesi eski kurucu rektörü Prof. Dr. Ahmet Tosun Terzioğlu’na bıraktı. Konuşmasına şu sözlerle başlayan Prof. Dr. Ahmet Tosun Terzioğlu, “Prof. Dr. Suzan Kahramaner, Türkiye’deki matematiğin ve matematik eğitiminin temel taşlarından biridir. Malesef kendisini kişisel olarak tanıma şansım olmadı. Babamın arkadaşı ve Fonsiyon Teorisi konusunda çalışmışlardı. Bu fotoğrafta olduğu gibi her zaman gülümsemesi ile herkese , genç matematikçiler için iyi bir öğretmen olarak yardım etmeye hazırdı diye belirten Tosun, Suzan Kahramaner, Türkiye’deki ilk doktora sahibi matematikçi ve ayrıca Türkiye’deki tüm eğitim sistemindeki ilk matematikçilerden biriydi” diye ekledi.
Son olarak kürsüye çıkan ve konuşan Işık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Melike Aydoğan ise; Suzan Kahramaner’in 100. Yaş gününü dünyanın en önemli sempozyumlarından biri olan, kompleks Analiz, Geometrik ve Yalınkat Fonksiyonlar Teorisi, Fonksiyonel Analiz ve Operatör Teori konuları ağırlıklı olmak üzere, matematiğin diğer dallarına ait son gelişmelerin ve yeniliklerin bahsedileceği  GFTA2013’ü İstanbul’da Işık Üniversitesinde gerçekleştirdikleri için katılımcı profesörlere teşekkür etti.

Işık Üniversitesinde 26-30 Ağustos 2013 tarihleri arasında düzenlenen “International Symposium on Geometric Function Theory and Applications (GFTA2013)” isimli toplantı 2005 yılından beri dünyanın farklı ülkelerinde organize edilen bir sempozyum serisinin dokuzuncusu olma özelliğini taşıyor. Geometrik Fonksiyonlar Teorisi alanında düzenlenen dünyanın en prestijli toplantılarından biri olan GFTA2013’e farklı ülkelerden gelecek olan katılımcılar için Işık Üniversitesi tarafından organize edilen İstanbul Boğaz Gezisi ve Ağva Gezisi de, konukların akademik çalışmalarına renk katıyor.

Ünlü Moda Okullarının Kapısını ‘BİLGİ’ İle Açın!




İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarım Hazırlık Programı ile Türkiye  veya dünyadaki farklı moda okullarında moda tasarımı eğitimi almayı hedefleyenlere büyük bir fırsat yaratıyor. Toplam 27 hafta sürecek programa katılanlar bu süre sonunda hem güçlü bir portfolyonun sahibi olarak mezun olacak hem de dünyaca ünlü moda okullarına kabul edilmek için önemli bir şans yakalayacak


İstanbul Bilgi Üniversitesi, Moda Tasarımı Hazırlık Programı’yla genç tasarımcı adaylarına dünyaca ünlü moda okullarının kapılarını açıyor. Lise son sınıf öğrencisi veya lise mezunu herkesin katılabildiği, Türkiye veya dünyadaki farklı moda okullarında moda tasarım eğitimi almayı hedefleyenlerin adresi olmaya aday ‘İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarım Hazırlık Programı’ ile katılımcılar yeteneklerini kuvvetlendirirken aynı zamanda mini bir koleksiyonun da sahibi olacaklar.
İki sömestre halinde toplam 27 hafta sürecek ve 432 saat eğitim verilecek program sayesinde katılımcılar moda okullarına başvururken güçlü ‘portfolyo’larıyla da rakiplerinin bir adım önüne geçecekler.
Moda Tasarımı Hazırlık Programı ile ilgili bilgi veren İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ‘Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’ Bilgi Eğitim’in yöneticileri, moda tasarımına yönelik farklı kabiliyetleri geliştirecek bir eğitim verileceğine dikkat çekti.

30 Eylül’de başlıyor
Birinci sömestresi 30 Eylül’de başlayacak ve ikinci sömestre ile birlikte 25 Nisan’da sona erecek programın katılımcılara gerçek hayatta bir moda portfolyosunda tasarımcının kendi konseptlerini, kabiliyetlerini ve fikirlerini karşı tarafa sunmayı öğretmeyi hedeflediğini vurgulayan yetkililer, programın içeriğiyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Öğrenci koleksiyonların nasıl hazırlandığını, yaratıcı fikirlerin nasıl bir süreç sonucu ortaya çıktığını öğrenecek. Ürünün hitap ettiği kitleye yönelik nasıl tasarımlar yapılır, briefler oluşturulur, renkler ve tekstil malzemeleri tasarımla nasıl ilişkilendirilir, drapajın, kalıp çıkarmanın temel teknikleri nelerdir, moda illüstrasyonları ve moda çizimleri nasıl yapılır gibi konular hakkında uzmanlarından en güncel bilgileri alacak. Programın sonunda ise öğrenciler, hazırladıkları portfolyonun müşteriye nasıl profesyonel bir şekilde sunulacağına dair fikir sahibi olacaklar.”

Portfolyo ve koleksiyon sahibi olacaklar!
Öğrencilerin, programın kapanış haftalarını kendi hazırladıkları portfolyo ve mini  bir koleksiyon ile tamamlayacağını açıklayan yetkililer, “Bu şekilde Moda Tasarımı Lisans veya Yüksek Lisans eğitimi almayı hedefledikleri eğitim kurumlarına kabul imkanlarını artırabilecekler” değerlendirmesini yaptı. Yetkililer, İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarımı 4 yıllık Lisans eğitiminin de yetenek sınavıyla öğrenci aldığını hatırlatarak, “Portfolyo yetenek sınavlarında değerlendirme için büyük önem taşır. Bu yüzden programı tamamlayan öğrenciler İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin yetenek sınavlarına da güçlü bir bilgi birikimiyle katılma imkanı elde edecek” hatırlatmasında bulundu.


Başarılı öğrencilere burs imkanı
İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarımı Hazırlık Programı kapsamında öğrencilere; ‘tasarım stüdyosu’, ‘canlı model, çizim ve illüstrasyon’, ‘dikiş eğitimi’, ‘moda tarihi ve modern kültür’ konularında olmak üzere çeşitli atölye çalışmaları da yaptırılacak. Ayrıca moda fotoğrafçılığı, aksesuar tasarımı, yaratıcı fikirler gibi konular da programın son haftalarında hedeflenen atölye çalışmaları arasında yer alıyor.

Katılım bedelinin 12.000 TL (KDV Dahil) olduğu programı, üstün başarıyla tamamlayan sınırlı sayıda öğrenciye, Bilgi Moda Tasarımı Lisans Programı’nda farklı oranlarda burs imkanı da sağlanıyor.

Program Hakkında Detaylı Bilgi İçin;
Evrim Büyükaslan
BİLGİ Moda Tasarımı
Ar. Gör.
0212 311 5118
evrim.buyukaslan@bilgi.edu.tr


TURİZMİN  SESİ
E-Posta    : info@turizminsesi.com
E-Posta    : turizminsesi@gmail.com
WEB        : www.turizminsesi.com


CİHAN KÜÇÜLÇAVDAR ISTANBUL MARRIOTT ASIA’ DA




ISTANBUL MARRIOTT HOTEL ASIA’YA YENİ EXECUTIVE CHEF

Dünyanın birçok ülkesinde lezzetli yemekleri ve yaratıcı mutfaklarıyla dikkat çeken Marriott oteller zincirinin Türkiye’deki en güçlü halkalarından biri olan Istanbul Marriott Hotel Asia’nın mutfağında Executive Chef Cihan Küçükçavdar görev almaya başladı.

Küçük yaşlarda yemek yapmaya olan ilgisini aldığı eğitimler ve kazandığı deneyimler ile profesyonelliğe taşıyan Cihan Küçükçavdar, en leziz yemeklerini Istanbul Marriott Hotel Asia misafirleri ile buluşturuyor.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünde burslu olarak yüksek öğrenimini tamamlayıp, otelcilik alanındaki yönetim stajını yapmak üzere Amerika’ya giden Küçükçavdar New York’un ünlü restoranlarında çalışarak yenidünya mutfağı konusunda bilgi ve beceri sahibi oldu. Türkiye'ye döndüğünde İstanbul eğlence dünyasının en yaratıcı patronları Celal ve İzzet Çapa kardeşlerin bir çok projesinde görev alarak yenilikçi ve farklı tarzını yaptığı yemeklere yansıttı.

Cihan Küçükçavdar otelcilik kariyeri boyunca ise Adana Hilton’da aşçıbaşı yardımcısı, Mersin Hilton’da aşçıbaşı, Ankara Hilton’da ise ilk Türk aşçıbaşı olarak görev aldı. Başarısının temelinde güçlü bir eğitim ve yoğun çalışmayla edinilmiş tecrübe yatan Cihan Küçükçavdar, Istanbul Marriott Hotel Asia misafirlerine leziz deneyimler sunuyor.

Seramiğin Kale’si, Denizlerin Piri’ni ağırlıyor



Kale Grubu, ünlü Türk denizci Piri Reis’in dünya kültürel mirasının önemli varlıkları arasında gösterilen 1513 tarihli Dünya Haritası’nın yer aldığı sergiyi, seramik eserlerle birlikte Çanakkale’de ziyarete açtı. “Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” sergisini, bir zamanlar ünlü kaşifin de yaşadığı Çanakkale’de açmaktan mutlu olduklarını belirten Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Denizlerin Piri ile Seramiğin Kale’sini bu sergide buluşturuyoruz” dedi.

Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük eden Kale Grubu, UNESCO tarafından dünya kültürel mirasının önemli varlıkları arasında gösterilen ve günümüze kalan en eski dünya haritalarından biri olan Piri Reis’in 1513 tarihli Dünya Haritası ve belli başlı yapıtlarını, seramik sanatçılarının bu haritalardan esinlenerek ortaya çıkardığı seramik eserleriyle birlikte Çanakkale’ye taşıdı. “Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” adı ile açılan sergi, Çanakkale Çimenlik Kalesi Müzesi’nde yapılan törenle ziyarete açıldı.

Denizlerin Piri ile Seramiğin Kale’sini bu sergide buluşturuyoruz
Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, AK Parti Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Aydın Şirin, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu ve çok sayıda davetlinin katıldığı serginin açılışında, Piri Reis’in, denizcilik ve haritacılık alanındaki eserleriyle tüm dünya için büyük önem taşıyan bir isim olduğunu vurgulayan Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Denizlerin Piri ve Seramiğin Kale’sini bu sergide buluşturuyoruz. Sanat eseri niteliğindeki 50 adet büyük boy haritanın ve bu haritalardan esinlenen seramik sanatçıları Mustafa Tunçalp, Ayşegül Şahin, İsmail Bütün, Burak Çiftçi’nin yorumladığı 30’a yakın seramik eserin yer aldığı ‘Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi’ isimli sergiyi, ilk olarak köklerimizin bulunduğu ve Piri Reis’in doğduğu ve büyüdüğü bu topraklarda, Çanakkale’de açmayı tercih ettik. Bu sergiyi daha sonra yurt içi ve yurt dışında başka kentlere de taşıyacağız” dedi.

Büyük denizci Piri Reis’in yarattığı tarihi gelecek nesillere aktaracağız
Kale Grubu olarak, yaşadıkları toplumun kültürel dinamiklerini geliştiren projelere destek vermeyi yalnızca sosyal sorumluluklarının bir parçası olarak görmediklerini belirten Zeynep Bodur Okyay, “Bu önemli çalışmaları, aynı zamanda bizi besleyen ve geliştiren projeler olarak görüyor ve sahip çıkıyoruz. 16. yüzyılda yaşayan büyük denizci, coğrafyacı ve haritacı atamız ile ne kadar övünsek azdır. Torunları olarak Piri Reis’e bizler de en az UNESCO kadar sahip çıkmak durumundayız. Piri Reis’in eşsiz bir gusto ile yarattığı bu tarihi, seramikle birleştirerek bizden sonra gelecek nesillere de aktarılmasını sağlıyoruz” diye konuştu.

Tüm dünyanın üzerinde en çok konuştuğu Dünya Haritası’nı çizen Piri Reis’in önemli eserlerinden ilham alan seramik sanatçıları tarafından seramiğe uygulanan eserlerin eşlik ettiği sergi, 27 Ağustos - 8 Eylül tarihleri arasında ziyarete açık olacak.

Piri Reis
Denizciliğe, amcası Kemal Reis’in yanında başlayan Muhyiddin Piri Bey, 1495 yılında amcasıyla birlikte Osmanlı Donanması’nın hizmetine girdi ve 1500 yılında gemi kaptanı yani Reis unvanını aldı. Amcasının bir deniz kazasında hayatını kaybetmesi üzerine Çanakkale Gelibolu’ya yerleşerek, iki yıl denizlerden uzak kaldı.

Piri Reis’in günümüze ulaşan üç önemli eseri var; bunların ilki, 1513 tarihli Dünya Haritası. Piri Reis, amcası Kemal Reis'in 1511'deki ölümünün ardından yerleştiği Gelibolu'da bir dünya haritası hazırladı. Bu haritayı 1513'de tamamlayan Piri Reis, 1517 yılında, Mısır’ın fethinin hemen sonrasındaki günlerde Yavuz Sultan Selim’e takdim etti. Piri Reis’e Kaptan-ı Derya rütbesi getiren, sadece altıda birlik kısmı elde bulunan Dünya Haritası’nın büyük parçası hala kayıp. Haritanın bu kadarlık kısmı bile keşifler çağı için çok önemli bir belge niteliğine sahip. Afrika ve Avrupa kıtalarının batı kıyıları ile Atlas Okyanusu ve Amerika kıtasının doğu kıyılarını gösteren harita, bilinen en eski dünya haritası olup tarihin en değerli miraslarından biri olarak kabul ediliyor. Harita, 9 Kasım 1929'da Topkapı Sarayı'nda sarayı müzeye dönüştürme sırasındaki envanter çalışmaları sürerken tesadüfen bulundu.

Piri Reis’in ikinci büyük eseri, dünyanın ve Akdeniz’in ilk deniz atlası olan Kitab-ı Bahriye. Piri Reis, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden tüm Akdeniz insanları için yazdığını açıkladığı bu kitapta denizcilik bilgilerinin yanı sıra Akdeniz halklarının kültürel ve coğrafi özelliklerini de haritalarla birlikte açıklıyor.

Üçüncü eseri ise İstanbul ile Amerika kıtası arasındaki alanı kapsayan Bölgesel Harita. Bu haritanın da ancak çeyrek parçası günümüze ulaşmış olsa da bilim çevrelerince haritacılık şaheseri olarak nitelendiriliyor.

“KAYK – EAYK KUŞADASI YELKENLI YAT YARIŞI SETUR KUŞADASI MARINA KUPASI”  İLE YATÇILAR KUŞADASI’NDA YARIŞTI



Setur Marina ile KAYK ve EAYK işbirliğinde düzenlenen KAYK – EAYK KUŞADASI YELKENLI YAT YARIŞI SETUR KUŞADASI MARINA KUPASI 26 Ağustos 2013 tarihinde Kuşadası’nda gerçekleşti.Kuşadası Yat Kulübü (KAYK) ve Ege Açık Deniz Yat Kulübü (EAYK) işbirliğinde ilk kez düzenlenen KAYK – EAYK KUŞADASI YELKENLI YAT YARIŞI SETUR KUŞADASI MARINA KUPASI 26 Ağustos 2013 tarihinde Setur Kuşadası Marina Çarşı sponsorluğunda gerçekleşti. Deniz, yat, adrenalin tutkunlarını buluşturan KAYK – EAYK KUŞADASI YELKENLI YAT YARIŞI SETUR KUŞADASI MARINA KUPASI, Kuşadası’nda ilk kez polyester yelkenli yatlar için Türkiye Yelken Fedarasyonu tarafından onaylı bir koy içi şamandıra yarışı olma özelliğini taşıyor.

KUŞADASI’NDA YELKENLER FORA DEDİ
Setur Kuşadası Marina sponsorluğunda ilki düzenlenen bu keyifli yarışta yelken takımları zafere ulaşmak için kıyasıya mücadele ettiler. 'IRC 1', 'IRC2' ve 'Destek 1' ile 'Destek 2' sınıfı olmak üzere 4 kategoride düzenlenen yarışa 20 tekne ve 100 üzerinde sporcu katıldı. 13 millik üçgen rotada gerçekleşen yarış sonunda 'IRC 1' sınıfında TRİNİTY teknesi ekibi birinci, 'IRC 2' sınıfında LEMON teknesi ekibi birinci, oldu. ‘Destek 1’ sınıfında ATLANTİS X teknesi ekibi birinci, 'Destek 2' sınıfında ise MELTEMİ teknesi ekibi birinci oldu. Çekişmeli geçen yarış sonrası Kuşadası Marina içerisinde kokteyl düzenlendi ve derece alan yarışmacılara ödülleri takdim edildi. Yarışmacılara Setur Kuşadası Marina Müdürü Çağlar ALTUNTAŞ ve Kuşadası Yat Kulüp Başkanı Gökhan AYDIN tarafından kupaları verildi.


 ‘Mahallenin Kasabı’nı Açtı, Etlerinin Ünü Avrupa’ya Ulaştı!

Reklam, gerilla pazarlama, outdoor, organizasyon ve ithalat ihracat alanında      Türkiye'nin dev şirketlerine hizmet veren YNG Grup’un Başkanı Hakan Yangın, bir ilki gerçekleştirerek eski mahalle kasaplarının nostaljisini modern şehir hayatına taşıdı. Lüleburgaz'da klasik müzik dinleyerek büyüyen özel hayvanların etlerinin satışa sunulduğu ‘Mahallenin Kasabı’ adını verdiği dükkan konseptinin ilkini Dudullu Şerifali’de açan Yangın, yıl sonuna kadar dükkanlarının sayısını 3'e çıkarmayı hedefliyor.Reklam dünyasındaki başarılı kariyerinde çiftlik sahibi olarak yeni bir açılım yaratan YNG Grup’un Başkanı Hakan Yangın, eski ‘Mahallenin Kasabı’ konseptini şehir hayatına taşıdı. Sahibi olduğu Lüleburgaz'da bulunan Barın Çiftliği'nde yetişen ve klasik müzik eşliğinde büyüyen hayvanların etlerinin satıldığı, nostaljiyle modernizmi buluşturan kasap dükkanı konseptinin ilki Dudullu Şerifali’de açıldı. ‘Mahallenin Kasabı’ adını taşıyan kasap dükkanı konseptinden yıl sonuna kadar İstanbul genelinde 3 tane daha hizmete girecek.

Çiftlikte klasik müzik dinleyerek büyüyen hayvanların lezzetli etlerinin satışa sunulduğu ‘Mahallenin Kasabı’  aynı zamanda bir ilki de hayata geçiriyor. Türkiye’de kasap dükkanı bulunanların çiftliğinin bulunmadığını, çiftliği olan yatırımcıların da kasap dükkanı açmadığına dikkat çeken Mahallenin Kasabı’nın Kurucusu Hakan Yangın, oluşturdukları bu konseptle doğumundan kesime gitmesine kadar tüm sürecini takip ettikleri hayvanların nitelikli, sağlıklı, hormonsuz etlerini tüketiciyle buluşturduklarını açıkladı. Dede mesleğini yatırıma dönüştürdüBunun tüketici için büyük avantaj olduğunu aktaran Yangın, "Ben Balıkesir Kepsut'da doğdum ve büyüdüm. Dedem ve babam hayvancılık yapardı ben de bayramlarda kurban pazarlarında onlarla çalışır, çobanlık yapardım. Hayvanların  başında geceleri çok yattım, gübre kokusunu da bilirim. Aslında bu yeni yatırımım benim için baba hatta dede mesleği" dedi.Yangın, YNG Grup ile reklam, gerilla pazarlama, outdoor, organizasyon alanında Türkiye’nin dev şirket ve gruplarına hizmet verdiklerini, ‘Mahallenin Kasabı’nın ise kendisi için çok özel bir iş deneyimi olacağını belirtti.

Avrupa Yakası’ndan gelen var!
Dudullu Şerifali’de açılan ve ‘Mahallenin Kasabı’ adını verdikleri kasap dükkanının kısa süre önce hizmet vermeye başlamasına rağmen ününün yayıldığını ve Avrupa Yakası'ndan bile haftalık etini almaya gelen müşterileri olduğunu da vurgulayan Yangın, şöyle devam etti: "Doğup büyüdüğüm Kepsut'ta eskiden mahalledeki kasaplar hayvanı dükkanın önünde kesip dükkana koyar, komşularına satardı. Mahalleli kasabına güvenirdi. Biz de ‘Mahallenin Kasabı’yla geçmişteki bu sıcak, güvenilir deneyimi modernize ettik."
 

İSTANBUL LÜTFİ KIRDAR ULUSLARARASI KONGRE VE SERGİ SARAYI
VOYAGER DERGİSİ “EN İYİLER KİMLER 2013” ANKETİ SONUCUNDA
 TÜRKİYE’NİN “EN İYİ KONGRE MERKEZİ” SEÇİLDİ…


Türkiye’nin ilk beş yıldızlı kongre merkezi olan İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ; Voyager Dergisi tarafından düzenlenen ve sektörün en başarılı oyuncularının belirlendiği  “En İyiler Kimler – Voyager Seyahat Ödülleri 2013” anketi sonucunda Türkiye’nin “En İyi Kongre Merkezi” seçildi.

Voyager Dergisi okurlarının her kategori için oy kullanması sonucunda belirlenen    “En İyiler Kimler 2013” anketi; okurlarla turizm sektörünü bir araya getirmek, seyahati bir yaşam biçimi haline getiren okurların, turizm sektörünün farklı oyuncularını tüketici gözüyle değerlendirmesini sağlamak ve tüketici alışkanlıklarını belirlemek amacıyla her sene gerçekleştirilmektedir.


ANADOLUJET’TE KIŞ HAZIRLIKLARI BAŞLADI


ANADOLUJET KIŞ SEYAHATİNİ KAMPANYALARLA PLANLAMAYA BAŞLADI 

Halkın hava yolu AnadoluJet, bu kış da ekonomik ve konforlu seyahatin kapılarını açıyor.02 - 08 Eylül tarihlerinde geçerli olacak AnadoluJet’in kış kampanyasından yararlanarak 1 Kasım 2013 – 15 Ocak 2014 tarihleri arasına iç hatlarda bilet alan herkes 39 TL’den başlayan fiyatlarla uçma fırsatı yakalıyor.

Yaz aylarının bitmesine sayılı günler kala AnadoluJet, kış seyahatini planlamaya başlayan yolcularını unutmuyor. Halkın hava yolu AnadoluJet, düzenlediği yeni kampanya ile bu kış da ailelerine, memleketlerine ya da kış tatili için popüler olan merkezlere gitmek isteyenleri en ekonomik ve konforlu bir şekilde ulaştırıyor.

02 - 08 Eylül tarihlerinde AnadoluJet’ten 1 Kasım 2013 – 15 Ocak 2014 tarihleri için bilet alan herkes 39 TL’den başlayan fiyatlarla uçma fırsatı yakalıyor. AnadoluJet’in iç hat uçuşları için geçerli olan kampanyadan yararlanmak isteyenler AnadoluJet’in internet sitesi, çağrı merkezi, satış ofisi ve acentelerinden biletlerini satın alabilecek.

Anadolujet ve kampanyaları ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.anadolujet.com resmi internet sitesinden ve 444 2 538 numaralı çağrı merkezinden ulaşabilirsiniz.


JETSET’LE HAYATA YENİDEN BAŞLAYIN 


BALAYIM JETSET’LE 3 ADIMDA HAYALİNİZDEKİ BALAYI HAZIR

Etstur’un, hayatı sıra dışı deneyimlerle ve ayrıcalıklarla yaşamaktan zevk alanlar için özel dizaynlarla tatil programları sunan markası Jetset yepyeni, farklı ve heyecanlı bir oluşumla karşımıza çıkıyor “Geçmişe Yolculuk”, “Sıra Dışı Deneyimler”, “Doğa Ana”, “Gurme”, “Şehirde Tatil”, “Deniz, Kum, Güneş”, “Yeni Evli Çiftler” konseptlerinde sunduğu destinasyonlarla ve hizmetlerle şimdiye kadar lüksü dünyanın farklı noktalarında, keşfedilmemiş rotalarda yaşatan Jetset yeni evli çiftler için balayı konseptini baştan yarattı.

BALAYIM JETSET
Yepyeni bir hayata başlarken “hayalinizdeki balayı”nı yaşamanın imkansız olmadığını gösteren ve kurduğunuz hayalleri hazırlayan Balayim Jetset ömür boyu unutamayacağınız anlar yaşamanız için hazırlıklarını tamamladı.

“Balayım Jetset”le hayat bulan bu yeni konsept, çiftlerin balayı hazırlıklarını kolaylaştırırken bu süreci biraz daha renklendirecek biraz daha heyecanlandıracak. Nasıl mı?

Çiftler için yeni hazırlanan web sitesi www.balayimjetset.com heyecanlı başlangıcın ilk noktası. Siteye giriş yaptıktan sonra karşınıza çıkan 2 linkten biri size siteyi ve işleyişi anlatırken bir diğeri Facebook’a bağlanmanızı sağlıyor. Heyecan burada başlıyor.

Sizi Maldivler’den Bora Bora Adaları’na, Barbados’tan Venedik’e, Rio De Janeiro’dan Paris’e kadar birbirinden romantik, heyecanlı ve büyüleyici 30 destinasyonla karşılayan site size ihtiyacınız olan tüm bilgileri sunuyor. Seçtiğiniz lokasyonun tanıtımını okuyabiliyor aynı zamanda tanıtıcı fotoğraflarına bakabiliyor, ulaşım bilgilerine ulaşıyor, vize bilgisini öğreniyor, iklimi hakkında fikir ediniyor, mutlaka yapılması gerekenler hakkında uzman önerilerini görüntüleyebiliyorsunuz.

Jetset uzmanları tarafından hazırlanmış bu zengin içerik fikir edinmenizi ve hatta karar vermenizi sağlayarak sizi hayallerinize bir adım daha yaklaştırıyor.
Balayı tatiliniz için destinasyonunuzu seçtikten sonra bölgenin otellerini tercihinize sunan Balayım Jetset, bölgenin en kaliteli, en lüks alternatiflerini sunuyor. Otellerin görsellerini görüntüleyip tesisler hakkında bilgilere ulaşabildiğiniz, hizmetler, oda tipleri, ulaşım vb. bilgilerin paylaşıldığı sayfada otelinize karar veriyorsunuz. Seçilen otelden sonra oda tipi ve tarih aralığını belirliyor son aşamada fiyat bilgisine ulaşıyorsunuz.

Tebrikler! Balayı planlamasında son aşamaya geldiniz. Hayallerinizdeki balayı için cep numaranızı yazıp kaydediyorsunuz ve Jetset yetkilileri en kısa sürede size dönüş yapıyor.
Balayı işlemleri garanti altına alındıktan sonra Balayım Jetset’e girişte sizi karşılayan Facebook bağlantısı bu noktada devreye giriyor ve Jetset’ten gönderilen mesajla Facebook, arkadaşlarınızı balayı tatilinizi size hediye etmelerini sağlamak üzere harekete geçiriyor.

Klasik düğün& evlilik hediyelerinin dışında çiftlere hayallerini hediye etmek isteyen tüm Facebook arkadaşlarınız, her aşamasını sizin planladığınız Jetset balayı tatilinizin bütçesine katkıda bulunarak size balayınızı hediye edebilir ve sizi hayallerinize taşıyabilirler.

25 Ağustos 2013 Pazar


PRONTOTOUR  GELENEKSEL PİKNİĞİ GERÇEKLEŞTİ


PRONTOTOUR  ÇALIŞANLARIYLA HAFTASONU PİKNİĞİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Geçtiğimiz senelerde yaza merhaba ve Boğaz turu gibi aktivitelerle çalışanlarımızla birlikte olduk. Bu sene çoluk çocuk yeşillerin üzerinde toprağa ayak basarak yeni aktivitelerle birlikte olmak istedik.


 O yüzden  Bahçeköy’deki  Garden Fiesta’da buluştuk. Aktivitelerle  başlayan Prontotour pikniği herkesi bir araya getirdi. Tunceri organizasyon  kendisine ait tüm ekipmanları alana kurarak keyifli yarışları başlatı.Tunceri organizasyon, spor akademisi mezunu hocalarıyla yarışmacıların yanındaydılar.


 Kemal Tunceri ve Haluk Acar yönetimindeki ekip acenta ve otel organizasyonlarında profesyonel ekiple çalışıyorlar.


Survivor yarışı ile başlayan organizasyon yarışmacıların ilk olarak basket atarak ilerlediği ve basket atan avantaçlı duruma geldiği  engelli merdivenden aşarak engel olarak konan lastikleri ve boruların içinden geçilerek finişe gelindiği süper bir oyun sergilediler.


Tavla turnuvası çok heyecanlı geçti her masada bir yarışmacı vardı.


Pazıl yarıması farklı bialanda gerçekleşti. Son olarak da tavla turnuvası düzenlendi.  Sıcak havaya rağmen yarışmaya katılan yoğundu. Asıl amaç çalışanların aileleriyle birlikte güzel bir Pazar günü geçirmesiydi.


 Ali Onaran ve Sarp Özkar konuklarla ve çalışanlarıyla çok yakından ilgilendi.


Öğlen yemeği zamanı geldiğinde ise açık büfe yemekler hazırdı.



Et ve tavuk karışımı ana yemekler bol çeşit salata ve zeytinyağlı  yemekleriyle açık havada lezzetli yemeklerin tadına doyulmadı.



Prontotour Ceo’su Ali Onaran 5 yıllık ve 10 yıllık çalışanlarına  teşekkür plaketi ile bir kese altın taktim etti.


Survivor yarışını kazananlar ise Boyner’den hediye çeki kazandı.


Tunceri organizasyon sahibi Kemal Tunceri’ye ise kiloluk Jack Daniel's  hediye edildi


Ali Onaran tatil ile ilgili bir yazı olduğunda hemen oraya odaklanıyorum.yurtdışında bir üniversitenin  araştırmasında 5 yıl içinde en az bir kez tatil yapanlarla hiç tatil yapmamış olanları karşılaştırmışlar tatil yapmamış olanların kalp krizi geçirme oranı %30 daha fazla olduğu kanıtlanmış.O zaman herkesi tatile davet ediyoruz Tatil kalbimiz içinde yararlı dedi.


Ali Onaran geçtiğimiz günlerde gezi olayları bize eksileri gösterdi şimdilerde işler rayında gitse de o günleri ekside kapattık. Ortadoğu’da yaşananlar ülkemizi kötü etkiliyor.Mısır turizm bakanı da  kendi işini yaparak YouTube’den çağrı yapıp ülkesine turist çağırıyor.Mısır’ın durumu ortada kim gider bu durumda mısır’a tatil yapmaya bana sorsanız şahsen Mısır’a tatile gitmem ne olacağı belli olamayan bir ülke açıklaması yaptı.



Ali Onaran herkese aileleriyle birlikte gelerek bu güzel Pazar günü Prontotour piknik organizasyonuna katıldıkları için teşekkür etti

22 Ağustos 2013 Perşembe

BEKLENTİLERİN ÜSTÜNDE SUİTE HOTEL 


TURİZMİN SESİ
Doğanın eşsiz renkleri ile birleşen ve Bodrumun aşk dolu havası ile bütünleşen bir mekan “ LA BREZZA SUITE & HOTEL“. Kendinizi bir tek mekânda, bambaşka yerlerde hissedeceğiniz, yeşillik ve huzur kokan, her rengin birbiri ile ahenkle dans ettiği, detayları ile kendinizi hep orada olmak isteyeceğiniz bir süite & hotel…Bodrum Akyarlar Karaincir mevkiinde  açılan ve Bursalı genç iş adamlarından Ozan ve Mustafa Yiğit Vurucular  adlı iki kardeşin açmış olduğu “ LA BREZZA SUITE & HOTEL ” butik otel anlayışının en güzel örneklerinden biri.  5 farklı konsepti ve birbirinden renkli  mimarisi olan odaları ile yeni açılmasına rağmen şimdiden  gelen konukların kalbini kazanmış durumda. Elegant ve rahat bir atmosferin, kusursuz servis kalitesi ile buluştuğu “ LA BREZZA SUITE & HOTEL ” konforlu odaları, yerel lezzetler sunan tadları ile misafirlerinin beklentilerine en üst düzeyde cevap veriyor.



LA BREZZA SUITE & HOTEL ‘de  toplam 32 oda bulunmakta.  24 adet  standart oda dışında kalabalık aileler için 2 adet asma katli  ve  1 adet  2 oda ve salondan oluşan müstakil bahçeli  villa bulunmakta. Engelli misafirler için engelli rahatlığı ve kullanım kolaylığı göz önünde bulundurularak yapılmış özel odalar tasarlanmış. Ayrıca yeni evlenenler için rüyaları süsleyen balayı  odaları  sürprizlerle dolu.



LA BREZZA SUITE & HOTEL’ in her katı gelen konuklar için farklı konseptlerde düşünülerek tasarlanmış.  Soft,  Rosso, Süite olmak üzere üç kattan  oluşan butik otelin her katı  farklı mimarisi ve konsepti ile birbirinden  değişik görsellikte  dizayn edilmiş.  Birinci katta bulunan   Soft Roomlar,  modern Akdeniz mimarisi ile döşenmiş. Bu kattaki odalar kullanım rahatlığı açısından bebekli aileler için düşünülmüş. Yer zeminleri  antibakteriyel olarak yapılmış.


Bodrum dokusunun İspanyol renkleri ile birleştiği  ve Fransız asilliğini hissettiren ikinci katta bulunan  Rosso Roomlar,  deniz ve havuz manzarası ile gün batımının en iyi yaşanabileceği odalar. Üçüncü katta bulunan Süitler ise, Osmanlı esintilerinin hissedilebileceği mimaride düşünülmüş. Çalışma odası, misafir odası  ve çocuk odası gibi konforun yaşanabileceği    ve konukların  kendilerini   evlerinde   hissedebilecekleri odalar.



LA BREZZA SUITE & HOTEL’ in  2000 metrekarelik tropikal bahçesinde   büyükler için ayrı bir havuz  ve çocuklar için ayrı  havuzu bulunmakta. LA BREZZA SUITE & HOTEL’in   kendine ait mavi bayraklı Karaincir plajı  yürüme mesafesinde. 500 mt mesafesindeki Akyarlar plajına ise otelin kendi golf arabası ile ulaşım sağlanıyor.



LA BREZZA SUITE & HOTEL ‘de   havuz başında  Pool bar ve  bahçe bölümünde Garden bar bulunmakta. Fondaki muhteşem ezgilerle hamak da sallanırken bardan konuklar  için hazırlanmış özel Bodrum limonatası servis ediliyor. Terasta  bulunan  PANORAMA BAR ‘da konuklar için hazırlanan  egzotik meyveler ile yapılan frozenlar yudumlanırken muhteşem KOS manzarası seyredilebilir.



LA BREZZA SUITE & HOTEL’in  mönüsü  ise hayli zengin. Her sabah Bodrum köylerinden doğadan tek tek toplanmış doğal  ürünler ve  mutfakta  pişirilen lezzetli sıcacık köy ekmekleri ile beraber  organik köy reçelleri, yarımadanın zeytinleri, sızma zeytinyağları, eşsiz peynir çeşitleri, keçiboynuzu pekmezi ve vitamin bahçesi ile  mükellef bir kahvaltıyla güne başlanılıyor. Ve ardından Kallavi Restaurant’ın  tadına doyulamayacak  lezzetleri ile güne devam edilebiliyor.  Ayrıca hafta içi her sabah 10 / 14 arası canlı müzik eşliğinde brunch servisi bulunmakta.Geçirdiğiniz yorucu zamanların yorgunluğu unutmak ve sevdiklerinizle  birlikte  unutulmaz  anlar geçirmeniz için BODRUM AKYARLAR KARAİNCİR’ de bulunan “ LA BREZZA SUITE & HOTEL ” kapılarını sevgiyle açıyor….
http://www.turizminsesi.com/haber/beklentilerin-ustunde-suite-hotel-14882.htm
HAVUZDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

TURİZMİN SESİ
Bu sıcak günlerde serinlemek isteyen herkes özellikle de çocuklar havuza veya denize koşuyor. Yoğun olarak kullanılan havuzlarda insanların burun floralarında, cilt üzerindeki bakteriler, idrar ve genital akıntılara bulaşmış tüm mikroplar havuz suyuna geçtiğini söyleyen Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Gönen “Çocuklar tüm bu bakterilere karşı erişkinlere göre çok daha duyarlıdır. Deniz ve havuzdan sonra sadece havluyla kurulanmak işe yaramaz. Bakterilerin üremeleri için uygun ortam oluşturan nemli mayoların çıkarılması gerekir. Denizden ya da havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duşta yıkanmalı ve sonrasında kuru elbiseler giyilmelidir” diyor. Uzm. Dr. İsmail Gönen çocukları idrar yolları enfeksiyonlarından korumanın yollarını anlattı…

Yaz mevsiminde yoğun olarak kullanılan havuzlarda insanların burun floralarında, cilt üzerindeki bakteriler, idrar ve genital akıntılara bulaşmış tüm mikroplar havuz suyuna geçiyor. Çocuklar tüm bu bakterilere karşı erişkinlere göre çok daha duyarlıdır. Sağlık için gerekli şartlara sahip olmayan havuzlar dışında kimi zaman da kanalizasyon bulaşan deniz suyu çocuklarda bir çok enfeksiyonu, özellikle idrar yolu enfeksiyon riskini artırabiliyor. Bunun yanında kanalizasyon bulaşan deniz suyu kulak enfeksiyonları, göz iltihabı, ciltte mantar ve ishal gibi sindirim sistem sorunlarını da yol açabiliyor.

Bol sıvı alımı çok önemli
Sağlığınız için yüzmeyi bırakmak zorunda değilsiniz. Sadece havluyla kurulanmak işe yaramaz. Ancak bakterilerin üremeleri için uygun ortam oluşturan nemli mayoların çıkarılmasıyla,  çocuklarınızı korumak için en büyük önlemi almış olursunuz. Denizden ya da havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duşta yıkanmalı ve sonrasında kuru elbiseler giyilmelidir.  Ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarından korunmak için genel önlem olarak, bol miktarda sıvı alınmalı ve özellikle de şeker içeriği düşük meyve suları bolca tüketilmelidir.  Sıvı alımı idrar yola enfeksiyonlarından korunmak için çok önemlidir.

Yüzmeden önce de duş alın
Denize girmek havuz suyuna kıyasla daha güvenlidir. Havuzdan bulaşan hastalıkların çoğu klorlama, filtreleme ve temiz su ilave edilmesi gibi yöntemlerle önlenebilir. Yüzme öncesi mutlaka duş alınmalıdır. Bu şekilde vücuttaki ter, idrar ve dışkı ile bulaşmış enfeksiyon potansiyeli taşıyan etkenlerinin uzaklaştırılması sağlanmış olur.

Kız çocuklarında daha fazla görülür
İdrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda yüksek ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı,  idrarında kan görülmesi, kötü kokulu idrar en sık görülen şikayetlerdir. Yakın zaman içinde havuzda bulunan çocuklarda bu şikayetlerden herhangi biri mevcutsa en kısa zamanda hekime başvurmalıdır. İdrar yolu enfeksiyonları kız çocuklarında anatomik sebepler nedeniyle erkek çocuklara göre daha sık görülmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu içinde de en sık sistit (idrar torbası iltihabı) görülmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu tedavi edilmezse ciddi böbrek hasarına yol açabilir.

21 Ağustos 2013 Çarşamba


FESHANE'DE SİİRT GÜNLERİ


SİİRT VALİSİ AHMET AYDIN;SİİRT'Tİ İSTANBUL'A TAŞIYACAĞIZ 
"Siirt Günleri" 29 Ağustos Perşembe günü Siirt Valisi Ahmet Aydın’ın da katılımı ile Feshane’de başlayacak.29 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Siirt Günleri süresince Üç Dilli Kardeş Şehir Siirt; kültürü, mutfağı ve tarihi ile İstanbullularla buluşacak.Üç Dilli Kardeş Şehir Siirt’in tanıtılacağı "Siirt Günleri" 29 Ağustos Perşembe günü Vali Ahmet Aydın ve Siirtli pek çok akademisyen, sanatçı, iş adamı ve vatandaşların katılımı ile başlayacak. 29 Ağustos 1 Eylül tarihleri arasında Feshane’de gerçekleştirilecek olan etkinliklerde söyleşiler, halk oyunları gösterileri yer alırken etkinliklerde geçmişten günümüze Siirt anlatılacak.Siirt Valisi Ahmet Aydın; "Feshane'de düzenleyeceğimiz Siirt Günleri ile ilgili İstanbul'da yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. İstanbul Valimiz Sayın Hüseyin Avni Mutlu başta olmak üzere, birçok ziyarette bulunduk. Amacımız Siirt'in sahip olduğu kültür ve turizm potansiyelini tanıtarak, bilinirliğini artırmaktır. Kültür, sanat, inanç, yatırım ve değişik konularda çeşitli etkinlikler planlıyoruz.

Kısacası Siirt'i İstanbul'a taşıyacağız. 23 Eylül'de ise İstanbul'u düzenleyeceğimiz Tillo günlerini Siirt'e taşıyacağız" dedi. Siirt Günlerini renklendirecek etkinliklerden biri de Siirt Valisi Ahmet Aydın'ın girişimleri ile oluşturulan ve Botan Efsanesi adı ile bir yıldır çalışmalarını sürdüren "Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu". Siirt’te faaliyet gösteren 12 halk oyunu ekibi oyuncuları arasından seçilen ve 40 kişiden oluşan ekibi Sezgin Aydın yönetiyor.Vali Aydın, asırlar boyu bilim ve kültür alanında bir merkez olan Siirt’in sanat alanında da adından söz ettirmek istediklerini ifade ederek; "Kurduğumuz topluluk, ilimizin sahip olduğu kültürü modern ve geleneksel halk oyunlarının karışımı gösterilerle yansıtacak.

Topluluğumuz, sanat alanında da Siirt'in adından söz ettirecek" dedi.Siirtli sanatçıların yöresel şarkıları seslendireceği etkinlikler süresince Siirtli şair ve yazarlar kendileri için ayrılan stantlarda kitaplarını imzalayacak ve söyleşiler gerçekleştirecek. Etkinlikler süresince Feshane’de büryan, fıstık, battaniye ve bal gibi Siirt'e özgü ürünlerin tanıtımı yapılacak. Ayrıca davetlilere, büryan ve perde pilavı gibi yöresel yemekler ikram edilecek. Siirt Günleri’nde Siirt'in ekonomisinin ele alınacağı, ünlü ekonomist, bilim adamları ve gazetecilerin katılacağı bir toplantı da düzenlenecek.

SİİRT GÜNLERİ PROGRAM
29 Ağustos 2013 – Perşembe/Feshane
Saat Etkinlik
13.00 Resmi Açılış
16.00 Söyleşi, İmza Günü
Cumhur Kılıççıoğlu & Ahmet Arıtürk
17.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
18.00 Söyleşi, İmza Günü
İzettin İçin & Emine Uçak Erdoğan
19.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
20.00 Konser
30 Ağustos 2013 – Cuma/Feshane
Saat Etkinlik
12.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
14.00 Söyleşi, İmza Günü
Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur & Prof. Dr. Ali Boran
16.00 Söyleşi, İmza Günü
Prof. Dr. Ahmet Maranki & Mehmet Nuri Yardım
17.00 Konser
18.00 Söyleşi, İmza Günü
Nureddin Sancar & Serkan Tekin
19.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
20.00 Konser
31 Ağustos 2013 – Cumartesi/Feshane
Saat Etkinlik
12.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
14.00 Konser
15.00 Söyleşi, İmza Günü
Prof.Dr. İhsan Süreyya Sırma & Prof.Dr. Yasin Aktay
17.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
18.00 Söyleşi, İmza Günü
Tarık Tufan & Fahri Aral
20.00 Konser
01 Eylül 2013 – Pazar/Feshane
Saat Etkinlik
12.00 Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu
14.00 Söyleşi, İmza Günü
Coşkun Aral & Mesut Yılmaz
18.00 Konser
19.00 Konser

Siirt Yatırım Zirvesi
01 Eylül 2013 – Pazar/ İstanbul Dünya Ticaret Merkezi
10.00 – 12.00 Siirt Yatırım Zirvesi
01 Eylül 2013 – Pazar/Haliç Kongre Merkezi
19.00 – 22.00 Gala Gecesi
Siirt Gösteri Sanatları Topluluğu “Botan Efsanesi” Oyunu
Işın Karaca Konseri
Ödül Töreni
Kapanış

TÜRK – ALMAN DOSTLARI BİR ARAYA GELİYOR

TAVAK ile Konrad Adenauer Vakfı Ankara’nın ortaklaşa düzenleyecekleri yuvarlak masa toplantısında, Almanya’da çalışıp geri dönen Türkler ile Türkiye’de yaşayan Almanların iki ülke ilişkilerindeki önemi tartışılacak. 28 Ağustos Çarşamba günü saat 13:00 itibari ile Eyüp Kongre Merkezi’nde başlayacak konferansa Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff' da katılacak olup, konferans sonrası göçün 52. Yılında Almanya’da yaşayan başarılı Türklere Bosphorous  Awards ödülü verilecektir.

Türkiye - Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı TAVAK ile Konrad Adenauer Vakfı Ankara’nın ortaklaşa düzenledikleri konferansta Türk-Alman dostları bir araya geliyor. Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un da katılacağı konferansta Almanya’da çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönüş yapan Türkler ile Türkiye’de yaşayan Almanların Türk-Alman dostluğu, ekonomik işbirliği ve kültürel köprülerinin güçlenmesinde nasıl bir rol oynadıkları ve oynayabilecekleri yuvarlak masada tartışılacak. Aynı etkinlik kapsamında Almanya’da yaşayan başarılı Türklere Bosphorous Awards ödülü verilecektir.

Göçün Sosyal ve Ekonomik Sonuçları Tartışılacak…
Eyüp Kongre Merkezi’nde 28 Ağustos 2013 tarihinde saat: 13:00 da Prof. Dr. Necdet Basa, Colin Dürkop ve Dr. Ulaş Sunata’nın yönetiminde düzenlenecek konferansta Türk-Alman ilişkileri yuvarlak masada tartışılacak. Türkiye- Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı TAVAK ile Konrad Adenauer Vakfı Ankara tarafından gerçekleştirilecek konferansta ağırlıklı olarak Almanya’dan Türkiye’ye dönüş yapan

Türkler ile Türkiye’de yaşayan Almanların iki ülke arasındaki ilişkilerde nasıl bir rol oynadıkları ve oynayabilecekleri araştırılacak. Konferansta ayrıca, göç veren ülke konumunda olan Türkiye’nin 1980’li yılların sonundan itibaren yasal ve kaçak göç ve işçi göçü almaya başlamasının sosyal ve ekonomik sonuçları irdelenecektir. Susanne Günsten, Dr. Ulaş Sunata, İçişleri Bakanlığı Temsilcisi Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Prof. Dr. Nail Alkan, İsmail Erel, Anna Scholz, Dr. Mehmet Daimagüler, Prof. Dr. Necdet Basa, Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Cihat Yanık, Ahmet Güler, Dietmar Zöller, Zülfiye Kalkın, Aydın Yardımcı, Christine Şenol, Dr. Fahri Yıldız, Thomas Seibert, Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, Gazeteci- yazar Yavuz Donat ile Kerem Çalışkan’ın yanı sıra Ercan Karakaş, Şeref Traş, Michael Nicklas, Ümmühan Dericioğlu ve Dr. Latif Çelik’in sunum yapacakları konferansta ayrıca 1. Bosphorous Awards ödülleri de sahiplerini bulacak

Bosphorus Awards Ödülleri Sahiplerini Buluyor
2013 yılından itibaren her yıl özel bir konuda önemli kişilere verilmesi planlanan Bosphorous Awards Ödülleri, Almanya Türk göçünün 52. Yılı nedeniyle Almanya’da yaşayan sekiz başarılı kişiye verilecektir. Etkinlikte Türkiye- Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen’in başkanlığında, Brandday.net internet gazetesi tarafından Bosphorous  Awards ödülleri sahiplerini bulacaktır. Ödüller konferans sonunda saat 19.00’da verilecektir. Bosphorous Awards Ödülleri için öncelikle yılın en iyi politikacısı, profesyoneli, iş adamı, oyuncusu, sanatçısı, sporcusu ve sivil toplum örgütü belirleniyor. Daha sonra her branşta öngörülen adaylar 11 kişilik ön seçici grubu tarafından ödüle layık bulunuyor. Bu yıl Bosphorous Awards Ödülleri için Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile Başbakan yardımcısı ve Yurtdışı Türklerden Sorumlu Bakan Bekir Bozdağ da aday olarak öngörülmüş bulunmaktadır
MARTI ISTANBUL BİRİNCİ YAŞINI KUTLADI

TURİZMİN SESİ- BORA ÖZGEN - FOTOĞRAF ARTİN ŞİRİNPINAR
Açıldığı günden bu yana İstanbul’un canlı kültür ve sanat yaşamında tartışmasızca yerini alan Martı Istanbul Hotel, modern ve geleneksel öğeleri harmanlayan benzersiz tasarımı, şehrin kalbindeki mükemmel lokasyonu ve şehir hayatının tüm renklerini içinde barındırdığı konsepti ile pek çok ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldü.


İstanbul Martı Otel’in Genel Müdürü Sedat Nemli,Turizm sektöründe en önemli ödüllerinden mükkemmellik ödülü programlarından biri olan İnternational Five Star Diamond Award sahibi Martı İstanbul Hotel birinci yaşını kutluyor. Bizimle birlikte birinci yaşımızı kutlarken yanımızda olan acentelere ve ilgililere çok teşekkür ederim. Otelimiz spa dalında en iyisi olduğunu tescilledi. Benzersiz tasarımı şehrin kalbindeki mükemmel lokasyonu ile pek çok ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldük. Dünyaca ünlü seyahat dergisi Conde Nast Traveller tarafından dünyanın en iyi yeni 50 otelinden biri seçilmiştik.Turizm sektöründe çok önemli bir basarıyı ifade eden "The Hot List" e Türkiyeden giren tek hotel olmuştur. Bu gün birinci yaşımızı kutlarken açık terasımızda doyasıya eğlenin hepinize iyi eğlenceler dilerim dedi . Dünyaca ünlü seyahat dergisi Conde Nast Traveller tarafından dünyanın en iyi yeni 50 otelinden biri seçilen  Martı Istanbul Hotel, turizm sektöründe çok önemli bir başarıyı ifade eden “The Hot List”e Türkiye’den giren tek otel oldu.


Orta Asya ve Türkiye Otel Yatırım Konferansı CATHİC tarafından “Bölgenin En İyi Yeni Şehir Oteli” ödülüne layık bulunan tesis, dünyanın en çok takip edilen toplantı ve organizasyon planlama sitesi International Meeting Review (www.internationalmeetingsreview.com) tarafından da Avrupa’nın en iyi toplantı otellerinden biri seçildi.  Dünyaca ünlü tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu tarafından dizayn edilen Martı Istanbul Hotel’in kral dairesi ise ,  Amerika’nın lüks yaşam stili dergisi Elite Traveler’ın her yıl seçtiği Dünyanın En İyi 101 Süiti (Top 101 Suites of the World) listesine girdi.



İlk yaşını ödüllerle taçlandıran Martı Istanbul Hotel on bir kat üzerinde, farklı kategorilerde, lüks döşenmiş ve büyüklükleriyle dikkat çeken 31’i suit 270 odaya sahip. Otel, her biri gün ışığı alan toplantı salonları, uluslararası lezzetleri yerel tatlarla harmanlayan mutfağı, tarifsiz bir İstanbul manzarasına hakim terası, spası ve fitness alanları ile de dikkat çekiyor.


Martı Istanbul Hotel ayrıca dünyaca ünlü Türk sanatçıları Kutluğ Ataman ve Devrim Erbil’in eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Bu kültür-sanat odağının bir uzantısı olarak Martı Istanbul Hotel, bu sene ayrıca İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) Film Festivali, Müzik Festivali, Caz Festivali ve 13. İstanbul Bienali’nin de konaklama sponsoru oldu.
http://www.turizminsesi.com/haber/marti-istanbul-birinci-yasini-kutladi-14875.htm