200’den fazla işletme üyesi ve fikir oluşturucu tarafından Katar’ da kurulan Amerikan Ticaret Odası (AmCham Qatar), yaptığı katkılar ve elde ettiği iş başarıları nedeniyle ilk ödülünü Qatar Airways Ceo’su Akbar Al Baker’e verdi.Doha’daki Four Seasons Otel’ de gerçekleşen ödül töreninde Al Baker, Katar devletine yaptığı katkılar ve elde ettiği iş başarılarıyla bu ödüle layık görüldü.
Qatar Airways’ in dünyanın en hızlı büyüyen ve en çok takdir edilen hava yolu şirketi haline gelmesinde oldukça etkili bir role sahip olan Al Baker, ödül töreninde yaptığı konuşmada Birleşik Devletler ile Katar arasındaki ticaret ilişkisini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:“Birlikte pek çok bölgesel ve küresel konuda yakın iş birliği içinde çalıştık. Ortaklığımız, bölgede yaşanan büyük değişim döneminde etkileyici bir rol oynadı. Bu ödülü sadece kişisel olarak almıyorum. Ben, sadece küresel ağımızda görev alan 28.000 kişinin temsilcisiyim. Bu ekip, dünya genelinde pek çok ülkede özellikle de Birleşik Devletlerde güçlü ilişkiler geliştirdi.
Yerel, bölgesel ve uluslararası piyasalara girmenin önemini göz ardı etmeksizin aynı zamanda Arap dünyasında, hava yolu endüstrisinin gelişmesinden sorumlu olan Arap Hava Taşıyıcıları Birliği (AACO) ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nde (IATA) sahip olunan önemli konumun korunmasına sağladığımız katkılardan dolayı da çok mutluyuz” dedi. Amerikan Ticaret Odası Başkanı Robert A. Hager, Al Baker’ e ödülünü verirken şunları söyledi: “AmCham Qatar ve üyeleri, Katar’daki özel sektörde yaşanan canlanmayı desteklemek amacıyla Katarlı ortakları ve kurumlar ile birlikte çalışıyor. Katar’daki iş çevresinin canlılığına ve enerjisine daha fazla katkısı olduğunu düşündüğümüz ve Küresel hava yolu sektöründe önemli bir lider olan Akbar Al Baker, Katar’ a oldukça fazla ekonomik katkıda bulundu ve şirketin küresel seyahat haritasına girmesini sağladı.”
TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
24 Kasım 2013 Pazar
Antalya Rotary Kulübü, KİKAP ve IOWA Üniversitesi işbirliğinde “Çocuk İstismarı Nedir? Nasıl Farkına Varılır” konulu panel düzenlendi
Çocuğa cinsel istismar evrensel bir sorun
Antalya Rotary Kulübü ile Karadeniz İlleri Kadın Platformu (KİKAP) ve IOWA Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “ Çocuk İstismarı Nedir? Nasıl Farkına Varılır? Çocuk Sığınma Evi Neden Gereklidir” konulu panelde, çocuğa cinsel istismarın evrensel bir sorun olduğuna dikkat çekildi, ancak Türkiye’nin son 10 yılda çocuk istismarı ve ihmalini önleyici yasalar konusunda Avrupa’da bazı ülkelerden daha ileride olduğu belirtildi.
18 yaş altı her bireyin çocuk olduğu vurgulanan panelde, çocuğa yönelik cinsel istismar ve ihmali önleme konusunda toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düştüğü, din adamlarının da bu görev paylaşımına kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceği, vaaz ve söylemlerinde konuyu halka götürmeleri gerektiği vurgulandı.
Antalya Rotary Kulübü Dönem Başkanı Özlem Çölkesen, Adonis Hotel’de düzenlenen panelin açılışında yaptığı konuşmada, sosyal medyada sıkça paylaşılan çocuk gelin vurgusuna değindi, “Bizim çocuk gelin dediğimiz şeye dünya pedofili diyor.”vurgusu yaptı. Çocuk istismarına ülkemizde bakış açısında bir problem olduğuna işaret eden Özlem Çölkesen, KİKAP gibi dernek ve platformların artması gerektiğini belirtti, Rotary’nin 107 yıldır “Kendinden önce başkasına hizmet” anlayışıyla böyle farklı projelere destek verdiğini kaydetti.
Çocuk Sığınma Merkezleri açılmalı
Karadeniz İlleri Kadın Platformu (KİKAP) Trabzon Başkanı Nilgün Turan da, çocuğa yönelik cinsel ve ticari istismarla mücadele konusunda 2005 yılından bu yana devletin çözüm beklediği bir platform olarak önemli bir görev üstlendiklerini ifade etti. Turan kadın sığınma evleri yanında çocuk sığınma merkezlerine de ihtiyaç duyulduğunu, bu evlerde cinsel istismara uğramış çocukların rehabilitasyonu ve yeniden yaşama şansına kavuşmalarını amaçladıklarını söyledi.
Çocuk istismarı veri tabanı olmalı
Çocuğa cinsel istismar ve ihmalin bir evrensel sorun olduğuna dikkati çeken IOWA Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi direktörü Prof. Dr Resmiye Oral, Türkiye’de çocuk istismarı ve ihmal konusunda Avrupa’daki bazı ülkelerden de ileride yasalar olmasına karşın bu yasaların bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Çocuk istismarı ve ihmal kategorilerinin yasalarda ayrıntılı biçimde yer almasını isteyen Prof. Dr Resmiye Oral, bir veri tabanı oluşturulmasını ve sosyal hizmet ağının da geliştirilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti.
Din adamları da görev almalı
Çocuk gelinlerin ve cinsel istismara uğramış çocuk intiharlarının önüne geçilmesi için toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düştüğüne dikkati çeken Prof. Dr Resmiye Oral, Türkiye gibi erkek egemen toplumda, din adamlarının da vaaz ve söylemlerinde çocuğa yönelik cinsel istismar konusunda halkı eğitici ve yönlendirici konuşmalar yapması gerektiğini söyledi. Oral, “Hiçbir din adamımızın bu benim görevim değil diyerek bu görevden kaçınacağını düşünemiyorum.”dedi.
Aydın Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr Selim Özkök de, Türkiye’de çocuğa cinsel ve ticari istismarın tarihçesi konusunda bilgi verdi, dünyada 1950-60’larda başlayan farkındalığın Türkiye’de ancak 1993-1994 yıllarında gündeme geldiğini söyledi. Cinsel istismara uğramış çocuk sayısının çok azının adalete yansıdığına dikkati çeken Prof. Dr Selim Özkök, bu çocukları koruyacak yasaların yeterli olduğunu ancak sonuçların zaman aldığını kaydetti
Antalya Rotary Kulübü ile Karadeniz İlleri Kadın Platformu (KİKAP) ve IOWA Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “ Çocuk İstismarı Nedir? Nasıl Farkına Varılır? Çocuk Sığınma Evi Neden Gereklidir” konulu panelde, çocuğa cinsel istismarın evrensel bir sorun olduğuna dikkat çekildi, ancak Türkiye’nin son 10 yılda çocuk istismarı ve ihmalini önleyici yasalar konusunda Avrupa’da bazı ülkelerden daha ileride olduğu belirtildi.
18 yaş altı her bireyin çocuk olduğu vurgulanan panelde, çocuğa yönelik cinsel istismar ve ihmali önleme konusunda toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düştüğü, din adamlarının da bu görev paylaşımına kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceği, vaaz ve söylemlerinde konuyu halka götürmeleri gerektiği vurgulandı.
Antalya Rotary Kulübü Dönem Başkanı Özlem Çölkesen, Adonis Hotel’de düzenlenen panelin açılışında yaptığı konuşmada, sosyal medyada sıkça paylaşılan çocuk gelin vurgusuna değindi, “Bizim çocuk gelin dediğimiz şeye dünya pedofili diyor.”vurgusu yaptı. Çocuk istismarına ülkemizde bakış açısında bir problem olduğuna işaret eden Özlem Çölkesen, KİKAP gibi dernek ve platformların artması gerektiğini belirtti, Rotary’nin 107 yıldır “Kendinden önce başkasına hizmet” anlayışıyla böyle farklı projelere destek verdiğini kaydetti.
Çocuk Sığınma Merkezleri açılmalı
Karadeniz İlleri Kadın Platformu (KİKAP) Trabzon Başkanı Nilgün Turan da, çocuğa yönelik cinsel ve ticari istismarla mücadele konusunda 2005 yılından bu yana devletin çözüm beklediği bir platform olarak önemli bir görev üstlendiklerini ifade etti. Turan kadın sığınma evleri yanında çocuk sığınma merkezlerine de ihtiyaç duyulduğunu, bu evlerde cinsel istismara uğramış çocukların rehabilitasyonu ve yeniden yaşama şansına kavuşmalarını amaçladıklarını söyledi.
Çocuk istismarı veri tabanı olmalı
Çocuğa cinsel istismar ve ihmalin bir evrensel sorun olduğuna dikkati çeken IOWA Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi direktörü Prof. Dr Resmiye Oral, Türkiye’de çocuk istismarı ve ihmal konusunda Avrupa’daki bazı ülkelerden de ileride yasalar olmasına karşın bu yasaların bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Çocuk istismarı ve ihmal kategorilerinin yasalarda ayrıntılı biçimde yer almasını isteyen Prof. Dr Resmiye Oral, bir veri tabanı oluşturulmasını ve sosyal hizmet ağının da geliştirilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti.
Din adamları da görev almalı
Çocuk gelinlerin ve cinsel istismara uğramış çocuk intiharlarının önüne geçilmesi için toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düştüğüne dikkati çeken Prof. Dr Resmiye Oral, Türkiye gibi erkek egemen toplumda, din adamlarının da vaaz ve söylemlerinde çocuğa yönelik cinsel istismar konusunda halkı eğitici ve yönlendirici konuşmalar yapması gerektiğini söyledi. Oral, “Hiçbir din adamımızın bu benim görevim değil diyerek bu görevden kaçınacağını düşünemiyorum.”dedi.
Aydın Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr Selim Özkök de, Türkiye’de çocuğa cinsel ve ticari istismarın tarihçesi konusunda bilgi verdi, dünyada 1950-60’larda başlayan farkındalığın Türkiye’de ancak 1993-1994 yıllarında gündeme geldiğini söyledi. Cinsel istismara uğramış çocuk sayısının çok azının adalete yansıdığına dikkati çeken Prof. Dr Selim Özkök, bu çocukları koruyacak yasaların yeterli olduğunu ancak sonuçların zaman aldığını kaydetti
İSTANBUL’UN EN İYİ KEBAP RESTAURANTI KÖŞEBAŞI, LALELİ DARKHILL HOTEL’DE AÇILDI
Köşebaşı, klasik kebap restoranı anlayışını yıkarak, bir devrim yaratmış ve Türk mutfağındaki değişimin öncülüğünü üstlenmiş, dünyada en çok tanınan Türk restoranı. 18 yıldır, Türkiye ve dünyanın önemli ülkelerindeki şubeleri ile geleneksel lezzetleri modern sunumlarla birleştirerek günümüze taşıyan Köşebaşı’nın son şubesi Laleli Darkhill Hotel’de açıldı.
Dünya standartlarında hizmet kalitesine sahip, ünlü Time dergisinin "İstanbul'daki en iyi kebap restoranı" olarak seçtiği Köşebaşı’nın Laleli Darkhill Hotel’ roof’undaki restoranı, diğer restoranlardan özel bir yere sahip. Darkhill Hotel'in teras katında bir tarafı tarihi yarımada manzarasına, diğer tarafı ise eşsiz Marmara Denizi’ne bakan Köşebaşı, o lokasyonda açılan ilk ve tek “fine dining” restoran. Son yıllarda gerçekleştirilen organizasyon ve altyapı çalışmaları ile yükselen merkezlerden biri haline gelen Laleli ve çeperinde, uluslararası standartlarda hizmet veren tek restoran özelliğine sahip.
Dekorasyonundan sunulan hizmete kadar her aşaması dikkatle ve özenle tasarlanan Köşebaşı Laleli’de, alanındaki en iyi şefler, düzenli eğitimlere tabi tutulan personeller görev alıyor. 2008’den bu yana hizmet veren Darkhill Hotel’in seçkin ortamı, uluslararası marka Köşebaşı ile daha da zenginleşiyor.
Köşebaşı Laleli’nin mönüsünde diğer şubelerde olduğu gibi başlangıçlar; mezeler, spesyal et yemekleri, kebaplar, tatlılar ve dünya mutfağının seçkin örnekleri ile deniz ürünleri yer alıyor.
100'er kişilik üst ve 200 kişilik alt kat oturma kapasitesiyle hizmet veren Köşebaşı Laleli, özellikle civardaki öğlen ve akşam yemek organizasyonları için kurumsal firmaları, Türk kültürünü simgeleyen kebabın “en iyisini” arayan turistleri, eşsiz manzarası eşliğinde keyifli bir gece geçirmek ya da sadece cafe bölümünde kahvesini yudumlamak isteyen yerli yabancı tüm misafirleri ağırlamayı hedefliyor.
Haftanın her günü 12:00 - 23:30 arasında hizmet veren Köşebaşı Laleli’de, yazın açılan, kışın kapanan geniş, cam terası ile ferah ve huzurlu bir ortamı yakalamak mümkün. Şık dekorasyonu, geleneksek mutfağı, modern sunumları, sıcak atmosferi ve her zevke hitap eden lezzetleri ile Köşebaşı Laleli, unutulmaz bir deneyim yaşamak için İstanbul’daki birkaç adresten biri olmaya aday.
Adres: Mimar Kemalettin Mah. Koca Ragıppaşa Cad. No:19, Laleli, İstanbul, Türkiye
Telefon: 444 4513 / 0212 6388914-18
Web: www.darkhillhotel.com
NG Güral Sapanca, fark yaratmak isteyen şirketleri Aktivite Parkuru’na davet ediyor
Açıkhava eğitimleri çalışanlara olumlu katkı sağlıyor!
Çeşitli sektörlerden şirketlerin ağırlandığı Aktivite Parkuru’ndaki açıkhava aktiviteleri, çalışanların verimliliğini artırma hedeflerine katkıda bulunuyor. NG Güral Sapanca, fark yaratmak isteyen şirketleri Aktivite Parkuru’na davet ediyor
NG Güral Sapanca doğanın kucağındaki aktivite parkuruyla şirket toplantılarına motivasyon odaklı farklı bir boyut kazandırıyor. Çalışanlarının verimliliğini artırmayı hedefleyen tüm şirketler, NG Güral Sapanca Aktivite Parkuru’na davetli. Sinerji Eğitim Danışmanlık tarafından inşa edilen aktivite parkurunda üç farklı aktivite etabı mevcut. Bu etaplar şirketlerin takım oluşturma ve geliştirme eğitimleri, motivasyon ağırlıklı toplantılarında grup aktivitesi olarak kullanılıyor. Çalışanlar bu eğitimler sayesinde ekip işinin önemni kavrıyor ve iş arkadaşlarının kendileriyle aynı takımın birer üyesi olduğunu görüyor. Önyargılarından kurtuluyor ve birbirlerine karşılıklı güven duymaya başlıyorlar. Bakış açılarındaki değişiklik çalışanların iletişimlerini güçlendiriyor. Bu da onların iş yapış biçimlerine yansıyor, ekip halinde daha uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlıyor.
Her bir parkur etabı farklı özellikler taşıyor
NG Güral Sapanca Otel Müdürü Tezcan Özdemir, aktivite parkurunun özelliklerini şu şekilde belirtiyor: “Sinerji Danışmanlık tarafından inşa edilen aktivite parkuru üç farklı etaptan oluşuyor. Parkurların her bir etabında farklı hedeflere ulaşmak için tasarlanan farklı aktivite türleri gerçekleştiriliyor.
‘Direk’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan katılımcı, tek başına 9 metre yüksekliğindeki direğin en üst noktasına tırmanarak, tepedeki yuvarlak tablanın üzerinde ayağa kalkmayı amaçlıyor. Bunu başardıktan sonra arkadaşlarından aldığı güven ve destek ile kendisini boşluğa bırakıyor. Bu aşamada katılımcının bireysel sınırlarının ötesine güvenli şekilde geçebilmesi ve ekip arkadaşlarına güvenmesi hedefleniyor.
‘Uçan Halı’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan iki katılımcı, uçan halı parkurunun iki ucundaki ağaca tırmanarak, 10 metre yükseklikteki tel köprüye giriş yapıyorlar. Uçan halı olarak sembolize edilen ahşap platformların üzerinden ilerleyerek, ortadaki geniş boşlukta buluşuyorlar. İşte bu noktada karşılıklı şekilde yer değiştirmeleri gerekiyor. Kendi aralarında yapacakları plan ile yer değiştirdikten ve birbirlerinin platformları üzerine geçtikten sonra güvenli bir şekilde, ip inişi ile aşağıya iniyorlar.
‘Dikey Labirent’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan üç katılımcı, birbirlerine bağlı bir şekilde 10 metre yüksekliğinde, 2 metre genişliğindeki dikey labirentin en üst noktasına ulaşmayı amaçlıyorlar. Birbirlerine bağlı olmaları sebebiyle yarı yolda alınacak bir karardan hepsi etkileneceğinden hedeflerini ortak şekilde belirlemeleri gerekiyor.”
Açıkhava eğitimleri çok önemli bir ihtiyaç
Sinerji Genel Müdürü Ömer C. Tangün de NG Güral Sapanca aktivite parkuru konusunda otelle yaptıkları işbirliğinden söz ederek açıkhava eğitimlerinin çok önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtiyor: “Türkiye profesyonel eğitim sektöründe "yaşayarak öğrenme" metoduyla gerçekleşen açık hava eğitimlerinin çok önemli bir ihtiyaç olduğuna biliyoruz. NG Güral Sapanca'da Sinerji ekibi tarafından tasarlanan yeni aktiviteler ve yeni teoriler ile hem daha önce Sinerji Eğitim tecrübesiyaşamış kurumlara, hem de yeni müşterilere hitap etmeyi ve bilgilerini bir ileri aşamaya yükseltmeyi hedefliyoruz.
Sapanca, yolda çok fazla zaman harcamadan İstanbul'dan uzaklaşma imkanı sağlayan ve otoban bağlantısı sayesinde Ankara, Bursa gibi diğer büyük şehirlere olan kolay ulaşımı sebebiyle çok tercih edilen bir lokasyon. NG Güral Sapanca'nın harikulade bahçesi, aslında ormanı desek daha doğru olacaktır, içerisinde Türkiye'de ilk kez kullanılan bir yöntem ile ağaçlara en ufak bir vida, çivi dahi değdirmeden yüksek aktivite tırmanış parkurumuzu inşa ettik.
İletişim ve takım çalışmasının temel ortak payda olduğu parkur aktivitelerimizde katılımcılarımızın bireysel gelişim, güven, planlama, kriz yönetimi, zaman yönetimi, durumsal liderlik, koçluk gibi yetkinliklerini ‘yaşayarak öğrenme’ metodu ile geliştirmelerini sağlıyoruz. Uluslararası standartlardaki ekipmanlar sayesinde son derece güvenli bir ortamda konfor alanlarından çıkan katılımcılar Sinerji ekibinin koçluğu altında, iş hayatlarına pozitif katkıda bulunacak, çalıştıkları kurumların verimliliğini arttıracak deneyimlere sahip oluyorlar.”
Çeşitli sektörlerden şirketlerin ağırlandığı Aktivite Parkuru’ndaki açıkhava aktiviteleri, çalışanların verimliliğini artırma hedeflerine katkıda bulunuyor. NG Güral Sapanca, fark yaratmak isteyen şirketleri Aktivite Parkuru’na davet ediyor
NG Güral Sapanca doğanın kucağındaki aktivite parkuruyla şirket toplantılarına motivasyon odaklı farklı bir boyut kazandırıyor. Çalışanlarının verimliliğini artırmayı hedefleyen tüm şirketler, NG Güral Sapanca Aktivite Parkuru’na davetli. Sinerji Eğitim Danışmanlık tarafından inşa edilen aktivite parkurunda üç farklı aktivite etabı mevcut. Bu etaplar şirketlerin takım oluşturma ve geliştirme eğitimleri, motivasyon ağırlıklı toplantılarında grup aktivitesi olarak kullanılıyor. Çalışanlar bu eğitimler sayesinde ekip işinin önemni kavrıyor ve iş arkadaşlarının kendileriyle aynı takımın birer üyesi olduğunu görüyor. Önyargılarından kurtuluyor ve birbirlerine karşılıklı güven duymaya başlıyorlar. Bakış açılarındaki değişiklik çalışanların iletişimlerini güçlendiriyor. Bu da onların iş yapış biçimlerine yansıyor, ekip halinde daha uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlıyor.
Her bir parkur etabı farklı özellikler taşıyor
NG Güral Sapanca Otel Müdürü Tezcan Özdemir, aktivite parkurunun özelliklerini şu şekilde belirtiyor: “Sinerji Danışmanlık tarafından inşa edilen aktivite parkuru üç farklı etaptan oluşuyor. Parkurların her bir etabında farklı hedeflere ulaşmak için tasarlanan farklı aktivite türleri gerçekleştiriliyor.
‘Direk’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan katılımcı, tek başına 9 metre yüksekliğindeki direğin en üst noktasına tırmanarak, tepedeki yuvarlak tablanın üzerinde ayağa kalkmayı amaçlıyor. Bunu başardıktan sonra arkadaşlarından aldığı güven ve destek ile kendisini boşluğa bırakıyor. Bu aşamada katılımcının bireysel sınırlarının ötesine güvenli şekilde geçebilmesi ve ekip arkadaşlarına güvenmesi hedefleniyor.
‘Uçan Halı’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan iki katılımcı, uçan halı parkurunun iki ucundaki ağaca tırmanarak, 10 metre yükseklikteki tel köprüye giriş yapıyorlar. Uçan halı olarak sembolize edilen ahşap platformların üzerinden ilerleyerek, ortadaki geniş boşlukta buluşuyorlar. İşte bu noktada karşılıklı şekilde yer değiştirmeleri gerekiyor. Kendi aralarında yapacakları plan ile yer değiştirdikten ve birbirlerinin platformları üzerine geçtikten sonra güvenli bir şekilde, ip inişi ile aşağıya iniyorlar.
‘Dikey Labirent’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan üç katılımcı, birbirlerine bağlı bir şekilde 10 metre yüksekliğinde, 2 metre genişliğindeki dikey labirentin en üst noktasına ulaşmayı amaçlıyorlar. Birbirlerine bağlı olmaları sebebiyle yarı yolda alınacak bir karardan hepsi etkileneceğinden hedeflerini ortak şekilde belirlemeleri gerekiyor.”
Açıkhava eğitimleri çok önemli bir ihtiyaç
Sinerji Genel Müdürü Ömer C. Tangün de NG Güral Sapanca aktivite parkuru konusunda otelle yaptıkları işbirliğinden söz ederek açıkhava eğitimlerinin çok önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtiyor: “Türkiye profesyonel eğitim sektöründe "yaşayarak öğrenme" metoduyla gerçekleşen açık hava eğitimlerinin çok önemli bir ihtiyaç olduğuna biliyoruz. NG Güral Sapanca'da Sinerji ekibi tarafından tasarlanan yeni aktiviteler ve yeni teoriler ile hem daha önce Sinerji Eğitim tecrübesiyaşamış kurumlara, hem de yeni müşterilere hitap etmeyi ve bilgilerini bir ileri aşamaya yükseltmeyi hedefliyoruz.
Sapanca, yolda çok fazla zaman harcamadan İstanbul'dan uzaklaşma imkanı sağlayan ve otoban bağlantısı sayesinde Ankara, Bursa gibi diğer büyük şehirlere olan kolay ulaşımı sebebiyle çok tercih edilen bir lokasyon. NG Güral Sapanca'nın harikulade bahçesi, aslında ormanı desek daha doğru olacaktır, içerisinde Türkiye'de ilk kez kullanılan bir yöntem ile ağaçlara en ufak bir vida, çivi dahi değdirmeden yüksek aktivite tırmanış parkurumuzu inşa ettik.
İletişim ve takım çalışmasının temel ortak payda olduğu parkur aktivitelerimizde katılımcılarımızın bireysel gelişim, güven, planlama, kriz yönetimi, zaman yönetimi, durumsal liderlik, koçluk gibi yetkinliklerini ‘yaşayarak öğrenme’ metodu ile geliştirmelerini sağlıyoruz. Uluslararası standartlardaki ekipmanlar sayesinde son derece güvenli bir ortamda konfor alanlarından çıkan katılımcılar Sinerji ekibinin koçluğu altında, iş hayatlarına pozitif katkıda bulunacak, çalıştıkları kurumların verimliliğini arttıracak deneyimlere sahip oluyorlar.”
İŞ DÜNYASININ CAZİBE MERKEZİ ATAŞEHİR'E YENİ OTEL: BALSAMO SUITS
Anadolu yakasının son dönemde yıldızı parlayan ilçesi Ataşehir yeni bir iş oteline kapılarını açıyor.
Aralık ayında hizmete girecek olan Balsamo Suits özel tasarımı ve müşteri odaklı kaliteli hizmeti ile Batı Ataşehir'in yıldızı olmaya hazırlanıyor.İstanbul'un Anadolu yakasının öne çıkan ilçelerinden Ataşehir her geçen gün başarılı projelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de özellikle iş dünyasının tercih edeceği Balsamo Suits. Konaklama için misafirlerine ev sıcaklığını sunan otel, aynı zamanda işyeri donanımlarına sahip bölümleri ile toplantı yapmak ya da zamanını çalışarak geçirmek isteyenlerin adresi olmayı hedefliyor.
Aralık ayında misafirlerini ağırlamaya başlayacak olan Balsamo Suits, İstanbul'a iş seyahati için gelen ya da İstanbul'da Anadolu yakasında toplantı yapmak isteyenler için yeni bir çözüm olacak.
Finans Merkezi'nin kurulması ile İstanbul'un en cazip noktası haline gelen Ataşehir hem civarda bulunan alışveriş merkezleri hem de her iki köprüye, Sabiha Gökçen Havalimanı'na kolay ulaşımı sayesinde iş dünyasının sıklıkla tercih ettiği bir lokasyon halini aldı.
İstanbul dışından gelenlerin konaklaması ya da toplantı yapmak isteyenlerin gerekli düzeneğe sahip salonları kullanabilmeleri hedeflenerek tasarlanan ve dekore edilen Balsamo Suits 30 odası, 4 toplantı odası ve 1 balo salonu ile hizmet verecek. Altyapı bedeli dahil yaklaşık 7 milyon dolara mal olması hedeflenen otelin girişinde ayrıca dünya mutfağından lezzetlerin sunulduğu iddialı menüsü, 350 kişi kapasiteli, Cafe Locale İstanbul bulunuyor.
Tasarımı ve hizmetiyle fark yaratacak
Yapımı yaklaşık 4 ayda tamamlanan Balsamo Suits'ın her odası tasarımı ile ön plana çıkıyor. Misafirlere ferah ve sıcak bir ortam sunmak amacıyla projelendirilen otelin iç dizaynı Mimar Sezgi Beğendik'e ait. Beyazın hakim olduğu odalarda Smart TV, Ücretsiz internet, Mini bar bulunuyor. Ayrıca 6 adet teraslı odası bulunan Balsamo Suits'te, ailesi ile kalmak isteyenler için birbirine bağlantılı iki odadan oluşan connet odalarda yer alıyor. Balsamo Suits Anadolu yakasının en merkezi ilçeleri Maltepe, Kadıköy, Üsküdar ve Ümraniye'ye yakınlığı ile İstanbul'a seyahat için gelen ya da İstanbul'daki zamanını keyifle geçirmek isteyenlerin adresi olacak. Balsamo Suits hakkında detaylı bilgiye 0216 688 92 22-23 numaralı telefondan ya da www.balsamo.com.tr web adresinden ulaşılabilir.
Best Western To Go Uygulması Artık Ipad Üzerinde!
Best Western International 2009 Aralik ayinda “Best Western To Go” isimli ucretsiz Iphone uygulamasina gectigini duyurmustu. Daha sonra bu uygulama Android isletim sisteminde de kullanilmaya baslandi. Bu yil yapilan bir yenilik ile Best Western To Go uygulamasi Ipad icin de yapildi. Artik bu uygulama Ipad uzerine indirilerek bu platformda da kullanilabiliyor.
“Best Western To Go” uygulamasiyla kullanicilara saglanan imkanlar:
• Arama ve Rezervasyon: 100’den fazla ulkede 4000’nin uzerindeki Best Western otellerinde arama ve rezervasyon yapilabiliyor.
• Program: Guzergah programi olusturarak adres, restaurant ve turistik atraksiyonlari programa kaydedebilirsiniz. Bu bilgiler bir kez girildikten sonra, kullanicilar programin GPS ozellikli haritasini kullanarak istedikleri noktanin yerini kolaylikla belirleyebilir.
• Kisisellestirme: Istenen destinasyondaki begenilen mekanlari kategorize etme ozelligi ile kullanicilar ilgili mekanlarin resim ve aciklamalarini programa yukleyebilirler.
• Aileniz ve sevdiklerinizle daima irtibat halinde olarak seyahat tecrubelerinizi paylasma olanagi saglamaktadir. Kullanicilar bu bilgileri e-mail olarak atabilir, Facebook’a yukleyebilir veya diger Iphone kullanicilari ile paylasabilir.
TUROB VE AFAD ACİL DURUM FARKINDALIK EĞİTİMLERİNE DEVAM EDİYOR
T.C. İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)’nin işbirliği ile otellerde çalışan personele yönelik başlatılan eğitim programının yeni döneminde 14 otel daha “AFAD Temel Farkındalık Eğitimine” katıldı.
İLK DÖNEMDE 4.500 SEKTÖR ÇALIŞANI EĞİTİM ALDI
T.C. İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) işbirliği ile otellerde çalışan personele yönelik başlatılan “Acil Durum Farkındalık Eğitimleri” kapsamında tamamlanan ilk dönemde yaklaşık 4.500 sektör çalışanı eğitim almıştır. Temel Farkındalık Eğitimleri; T.C. İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve TUROB’un işbirliği ile tüm otel personeline yönelik, deprem ve acil durumlar için bilinç kazandırılması amaçlanan teorik eğitimleri kapsamaktadır. 14 Kasım 2013 itibariyle başlayan yeni eğitim döneminde, tarihlerin uygunluğu sonucunda 14 otelimizin talebi planlamaya alınmıştır. Bu otellerin 4’ü “AFAD Temel Farkındalık Eğitimini” tamamlamış bulunmaktadır. Eğitim talebinde bulunan tesislerin büyük çoğunluğu daha önceki eğitimlere katılım sağlayan 5 ve 4 yıldızlı otellerden oluşmaktadır.
AFAD TEMEL FARKINDALIK EĞİTİMİNE KATILAN OTELLER
1. Eresin Crown Sultanahmet
2. Europark Hotel
3. Holiday Inn Şişli
4. Sheraton İstanbul Ataköy
5. Radisson Blu Conference & Airport Hotel, Istanbul
6. Kalyon Hotel
7. Divan İstanbul Otel
8. Crowne Plaza Old City
9. İstanbul Marriott Hotel
10.Four Seasons Hotel
11.Double Tree by Hilton Old Town
12. Güneş Otel
13.Taksim Point Hotel
14.İstanbul Edition Hotel
Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat;Uluslararası otel markaları Türkiye için yarışta
Otel zincirlerinin artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markalarıyla değil, 3-4 yıldızlı alt markalarıyla da yer almaya başladığını söyleyen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiye’ye yoğunlaştırmış durumda. Uluslararası otel markaları Türkiye pazarına girmek için yarışıyor”dedi. Çelikkanat, yabancı otel yatırımcıları için Türkiye’de otel yatırımının güvenli ve karlı bir yatırım olduğunu vurguladı.
Türkiye artık turizmde deniz, kum, güneş üçlemesinden uzaklaşarak, ülke ekonomisine 12 ay boyunca katma değer yaratan iş turizminde büyümeye odaklanıyor. Türkiye’nin turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını hatırlatan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Ülkemiz dünyanın en büyük 16 ekonomisinden biri. Hızlı gelişen turizm sektörü yabancı yatırımcıyı cezbediyor. Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiye’de yoğunlaştırmış durumdalar” dedi.
Türkiye’nin kıyı turizminde yakaladığı başarıyı, turizmin diğer dallarına da yaymaya ve bu alanlarda da başarıya ulaşmaya başladığına değinen Çelikkanat, sonuç olarak sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere değil, Anadolu’nun çeşitli kentlerine yönelik yatırım talebinin ortaya çıktığını kaydetti. Farklılaşan turist profili ve turizm şekillerine göre yabancı otel zincirlerinin konseptlerinin de değişime uğradığını ifade eden
Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Birçok uluslararası otel zincirlerinden gözlemlediğimiz üzere; otel zincirleri artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Bu arada Orta Doğu’dan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiye’yi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiye’ye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60’ı Antalya ve İstanbul’u tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydın’da yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolu’nun her tarafına yayılacak. 1970’li yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zincirleri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yıldır dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9’u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet göstermekte. Kısacası yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor ve beraberinde gelecek olan ekonomik dinamizm Türkiye açısından muhteşem olacak. Çünkü bir otel yatırımı, yarattığı istihdamın yanı sıra gerek yapım ve gerekse işletme esnasında inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar ellinin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.”
Global markalar için Türkiye’de otel karlı bir yatırım
Bu arada Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin 2012 yılına yansımalarının ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çekmediğini dile getiren Ferzan Çelikkanat, “Aksine şu anda uluslararası otel markaları Türkiye'ye girmek için adeta yarışıyor, mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım planlıyor. Hatta, Er Yatırım’ın geliştirmekte olduğu otel projelerine uluslararası çok büyük otel zincirleri ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venture‘lar gibi işbirlikleri teklif ederek bizimle birlikte pazara girme konusunda ne kadar istekli olduklarını göstermekteler” diye konuştu.
Arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013’te tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam ettiğini vurgulayan Çelikkanat, eskiden 10 otel 5 bin oda kapasitesinden söz edilirken şimdi 10 otel bin oda kapasitelerinin gündemde olduğunu bildirdi. “Tabii yeni tesisler yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011 yılında Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı toplamda 31 milyon 460 bin civarındayken 2012’de 32 milyon gibi bir rakama ulaştı. 2013 yılında da Türkiye’ye gelecek turist sayısında artış bekliyoruz” diyen Çelikkanat, sektördeki yatırımlar konusunda ise şu bilgileri verdi:
“Turizm sektörü 2012 yılında 274 projede 71 bin yeni yatak yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımları öngören toplam 4,12 milyar lira yatırım ile 16 binden fazla kişiye iş olanağı sağlanacak. Yeni yatırımlarda yüzde 32 ile 4 yıldızlı oteller, yüzde 29 ile 3 yıldızlı oteller, yüzde 17 ile 5 yıldızlı oteller pay sahibi oldu. Bunları yüzde 14 ile butik ve özel belgeli tesisler izledi. Yeni yatırımların yatak bazında illere göre dağılımında ise ilk sıralarda yüzde 33 ile Antalya, yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 6 ile İzmir yer aldı.
Bu veriler yatırımların pozitif yönde ilerlediğini gösteriyor. Ancak aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımların ilerisi için endişe edici bir durumu da akıllara getiriyor. Ülke geneline sağlıklı planlamalarla yatırım alanlarının ve çeşitlerinin planlanması gerekmekte. Bir bölge iş yapıyor diye veya ihtiyaç var diye 5 yerine 15 otel yatırımıyla yığılma olursa o bölgede ucuz ve kalitesiz rekabet doğar, bunu engellemek gerekiyor.Bu arada, Türkiye’nin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarında. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiye’nin bu oranı yüzde 4’lere çıkartması mümkün. Bu hedefe ulaşmak için bazı adımların atılması gerekiyor. Türkiye algısının ve marka değerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Türkiye’nin önünde bu algıya destek verecek çok ciddi ekonomik, politik ve aktivist fırsatlar var.
Markalı otel yatırımcısı olmayı hedefliyoruz
Uzun yıllardır kömür ve denizcilik alanlarında faaliyet gösteren Er Şirketler Grubu’nun turizm sektöründe “markalı şehir otelciliği” yatırımı yapmak üzere Er Yatırım Turizm ve İnşaat şirketini kurduğunu söyleyen Ferzan Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de ciddi bir iş oteli ihtiyacı var. Bu bağlamda 5 yıldızlı otel yapmak hem maliyet hem de karlılık açısından şu süreçte çok mantıklı görünmüyor. Lokasyon gibi zorunlu faktörler karşımıza çıkmadıkça yapılacak otellerin tamamının 3 ve 4 yıldızlı iş otelleri olmasını istiyoruz. Bu otelleri ortalama 80 – 150 odalı şeklinde planlıyoruz. Buda 300 milyon dolar gibi bir bütçeye oturuyor ve her bir otel için karlılık açısından 15 yıl içinde yüzde 40’lık bir geri dönüş bekliyoruz. Ancak çıktığımız uzun bir yol, bu süreçte farklı projelerde farklı kondisyonlardaki otel planlamalarına da kapılarımızı kapatmıyoruz. Yatırımlardaki önceliğimiz İstanbul ancak, hedeflerimiz arasında 10 yılda 20 otel yapmak olduğundan bu adedi özellikle Anadolu'da potansiyeli olan şehirlere de yayacağız. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon yer almayı planladığımız öncelikli şehirlerimizden bazıları olacak.
Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla hem işletmesel karlılık hem de varlık değeri olarak güçlü bir portföy sahibi olmayı hedefliyoruz ayrıca da, hedeflediği segment ve pazarda lider olacağımız bir konuma gelmek istiyoruz. Şu an İzmir ve İstanbul’da arsamızı aldık. Diğer hedef illerin pek çoğunda da arazileri aşağı yukarı belirledik. Uluslararası güçlü markaya sahip otel zincirleriyle yaptığımız görüşmelerde de sona yaklaştık.”
Türkiye artık turizmde deniz, kum, güneş üçlemesinden uzaklaşarak, ülke ekonomisine 12 ay boyunca katma değer yaratan iş turizminde büyümeye odaklanıyor. Türkiye’nin turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını hatırlatan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Ülkemiz dünyanın en büyük 16 ekonomisinden biri. Hızlı gelişen turizm sektörü yabancı yatırımcıyı cezbediyor. Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiye’de yoğunlaştırmış durumdalar” dedi.
Türkiye’nin kıyı turizminde yakaladığı başarıyı, turizmin diğer dallarına da yaymaya ve bu alanlarda da başarıya ulaşmaya başladığına değinen Çelikkanat, sonuç olarak sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere değil, Anadolu’nun çeşitli kentlerine yönelik yatırım talebinin ortaya çıktığını kaydetti. Farklılaşan turist profili ve turizm şekillerine göre yabancı otel zincirlerinin konseptlerinin de değişime uğradığını ifade eden
Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Birçok uluslararası otel zincirlerinden gözlemlediğimiz üzere; otel zincirleri artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Bu arada Orta Doğu’dan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiye’yi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiye’ye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60’ı Antalya ve İstanbul’u tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydın’da yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolu’nun her tarafına yayılacak. 1970’li yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zincirleri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yıldır dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9’u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet göstermekte. Kısacası yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor ve beraberinde gelecek olan ekonomik dinamizm Türkiye açısından muhteşem olacak. Çünkü bir otel yatırımı, yarattığı istihdamın yanı sıra gerek yapım ve gerekse işletme esnasında inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar ellinin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.”
Global markalar için Türkiye’de otel karlı bir yatırım
Bu arada Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin 2012 yılına yansımalarının ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çekmediğini dile getiren Ferzan Çelikkanat, “Aksine şu anda uluslararası otel markaları Türkiye'ye girmek için adeta yarışıyor, mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım planlıyor. Hatta, Er Yatırım’ın geliştirmekte olduğu otel projelerine uluslararası çok büyük otel zincirleri ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venture‘lar gibi işbirlikleri teklif ederek bizimle birlikte pazara girme konusunda ne kadar istekli olduklarını göstermekteler” diye konuştu.
Arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013’te tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam ettiğini vurgulayan Çelikkanat, eskiden 10 otel 5 bin oda kapasitesinden söz edilirken şimdi 10 otel bin oda kapasitelerinin gündemde olduğunu bildirdi. “Tabii yeni tesisler yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011 yılında Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı toplamda 31 milyon 460 bin civarındayken 2012’de 32 milyon gibi bir rakama ulaştı. 2013 yılında da Türkiye’ye gelecek turist sayısında artış bekliyoruz” diyen Çelikkanat, sektördeki yatırımlar konusunda ise şu bilgileri verdi:
“Turizm sektörü 2012 yılında 274 projede 71 bin yeni yatak yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımları öngören toplam 4,12 milyar lira yatırım ile 16 binden fazla kişiye iş olanağı sağlanacak. Yeni yatırımlarda yüzde 32 ile 4 yıldızlı oteller, yüzde 29 ile 3 yıldızlı oteller, yüzde 17 ile 5 yıldızlı oteller pay sahibi oldu. Bunları yüzde 14 ile butik ve özel belgeli tesisler izledi. Yeni yatırımların yatak bazında illere göre dağılımında ise ilk sıralarda yüzde 33 ile Antalya, yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 6 ile İzmir yer aldı.
Bu veriler yatırımların pozitif yönde ilerlediğini gösteriyor. Ancak aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımların ilerisi için endişe edici bir durumu da akıllara getiriyor. Ülke geneline sağlıklı planlamalarla yatırım alanlarının ve çeşitlerinin planlanması gerekmekte. Bir bölge iş yapıyor diye veya ihtiyaç var diye 5 yerine 15 otel yatırımıyla yığılma olursa o bölgede ucuz ve kalitesiz rekabet doğar, bunu engellemek gerekiyor.Bu arada, Türkiye’nin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarında. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiye’nin bu oranı yüzde 4’lere çıkartması mümkün. Bu hedefe ulaşmak için bazı adımların atılması gerekiyor. Türkiye algısının ve marka değerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Türkiye’nin önünde bu algıya destek verecek çok ciddi ekonomik, politik ve aktivist fırsatlar var.
Markalı otel yatırımcısı olmayı hedefliyoruz
Uzun yıllardır kömür ve denizcilik alanlarında faaliyet gösteren Er Şirketler Grubu’nun turizm sektöründe “markalı şehir otelciliği” yatırımı yapmak üzere Er Yatırım Turizm ve İnşaat şirketini kurduğunu söyleyen Ferzan Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de ciddi bir iş oteli ihtiyacı var. Bu bağlamda 5 yıldızlı otel yapmak hem maliyet hem de karlılık açısından şu süreçte çok mantıklı görünmüyor. Lokasyon gibi zorunlu faktörler karşımıza çıkmadıkça yapılacak otellerin tamamının 3 ve 4 yıldızlı iş otelleri olmasını istiyoruz. Bu otelleri ortalama 80 – 150 odalı şeklinde planlıyoruz. Buda 300 milyon dolar gibi bir bütçeye oturuyor ve her bir otel için karlılık açısından 15 yıl içinde yüzde 40’lık bir geri dönüş bekliyoruz. Ancak çıktığımız uzun bir yol, bu süreçte farklı projelerde farklı kondisyonlardaki otel planlamalarına da kapılarımızı kapatmıyoruz. Yatırımlardaki önceliğimiz İstanbul ancak, hedeflerimiz arasında 10 yılda 20 otel yapmak olduğundan bu adedi özellikle Anadolu'da potansiyeli olan şehirlere de yayacağız. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon yer almayı planladığımız öncelikli şehirlerimizden bazıları olacak.
Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla hem işletmesel karlılık hem de varlık değeri olarak güçlü bir portföy sahibi olmayı hedefliyoruz ayrıca da, hedeflediği segment ve pazarda lider olacağımız bir konuma gelmek istiyoruz. Şu an İzmir ve İstanbul’da arsamızı aldık. Diğer hedef illerin pek çoğunda da arazileri aşağı yukarı belirledik. Uluslararası güçlü markaya sahip otel zincirleriyle yaptığımız görüşmelerde de sona yaklaştık.”
‘’İÇİNDEN SOKAK GEÇEN OTEL ’’ OLARAK TA BİLİNEN CCR HOTELS & SPA ,KAPADOKYA UCHISAR’A BİR ÖDÜL DAHA KAZANDIRD
CCR Hotels & SPA 2013 yılında ikinci kere ödül almaya hak kazandı.
3 Kasım 2013 tarihinde Londra’nın ünlü ve tarihi oteli Grosvener House Otel’de düzenlenen 5 Star Hotel Awards töreninde bukez ‘’ En iyi Spa oteli’’ ödülünü teslim aldı.Bu ödüle layık görülmesindeki en önemli faktör ,dünyanın ilk kayadam oyma Spa’sı olması ve bu orijinal ve fantastik mekanda vermiş olduğu kaliteli hizmettir.
CCR Hotels & SPA , 29 Ekim 2013’te ,İsviçre’nin Cenevre kentinde BID başkanı Sayın Jose E. Prieto tarafından düzenlenen gecede ,Kalite, Liderlik, Teknoloji ve Yenilikçiliği ile Altın kategorisinde ‘’Kalite ve Mükemmellik’’ ödülünü teslim almıştı. Otelin yatırımcısı işadamı Sayın Mustafa Çankaya ödüllerle ilgili yaptığı açıklamada ‘’ Ekibim adına sizlere desteğiniz ve sadakatiniz için teşekkür etmek istiyorum. Son 5 yılda yani açıldığımız günden beri bize olan güveniniz için minnettarız.
DOĞRU İŞLER YAPMAK İÇİN DOĞRU EKİP ;
Sayın Çankaya ayrıca doğru ekiple çalışmanın önemini vurguladı.’’Çok gözde bir bölgede çok güzel bir mimarıye ve dekorasyona sahip bir konaklama işletmesi açabilirsiniz.Ancak asla unutulmamalıdır ki işletmelerimize hayat veren ve yükseğe taşıyan çalışanlarımızdır.Biz de doğru ekiple doğru hizmet vermeye önem verdik.Bunun anahtarı mutlu personeldir.Mutlu personelin mutlu ve sadık misafir portföyü oluşturmakta katkısı çoktur.’’
UCHISAR BİR DÜNYA MARKASIDIR;
Özellikle destinasyonların işletmelere değer kattığını vurgulayan Sayın Çankaya ‘’ Uchisar lüks işletmeleri ve verdiği kaliteli hizmeti ile artık bir dünya markasıdır.En son katıldığımız Londra’daki ödül gecesinde komşularımız Museum Hotel ve Argos In Cappadocia ‘ın da aldıkları ödüller inanın hepimize farklı duygular yaşattı.Farklı ülkelerden işletmelerin katıldığı gecede Uchisar’dan 3 otelin ödül almış olması ,öncelikle Kapadokya’nın ve de konumundan dolayı Uchisar’ın bir dünya markası olduğunu kanıtlamaktadır.
ANADOLU MİSAFİRPERVERLİĞİ VE PROFESYONELLİK ;
Sayın Çankaya aldıkları ödüllerin kendilerine çok büyük bir sorumluluk yüklediğini iletirken sözlerine şöyle devam etti; ’’Sizlere ve misafirlerinize en iyi hizmeti sunma çabamız birkez daha ödüllendirildi. Ekibim ve Kapadokya olarak : Muhteşem bir mekânda , sıra dışı manzarası ile , konaklamanın lüks ve konfor ile birleştiği , dillere destan Anadolu misafirperverliğinin profesyonellikle vücut bulduğu CCR Hotels & SPA’da , sahip olduğumuzun en iyisini sizlere sunmaya ve hizmet etmeye devam edeceğiz.
ULUSOY:TÜRKİYE'YE VİZE UYGULANDIKÇA KAYBEDEN KENDİLERİ OLUR
KREDİ KARTI HER BÜTÇEYE TATİL İMKANI SUNUYOR
Tatil bir lüksx değil, bir ihtiyaçtır. Kredi kartıyla tatil satışı her bütçeden insanın tatil yapmasına olanak sağladığı gibi turizm sektörünü de canlı tutmaktadır. Bu anlamda ben bu uygulamanın kaldırılmasının turizme zarar vereceğini düşünüyorum."
TÜRKİYE'NİN MARKA DEĞERİ YÜKSEK
Ulusoy Türkiye'nin uluslararası pazardaki marka değeri konusunda, "Türkiye uluslararası turizm sektöründe marka değeri oldukça yüksek bir ülke. Bunun nedeni ise hizmet kalitemiz. Bugün Türkiye'deki otellerin ortalama yaşı 6,5. Diğer Avrupa ülkelerine baktığınızda durumun daha kötü olduğunu görebilirsiniz. İspanya'da bu rakam 24. Fransa'da ise 26. Zengin mutfak kültürlerinin yansıtılması ve konaklama gibi birçok konuda iyi durumda olmamız, marka değerimizin yüksek olmasını ve dolayısıyla fiyat anlamında pahalı bir ülke olmamızı sağlıyor." diye konuştu.
TÜRKİYE'YE VİZE UYGULANDIKÇA KAYBEDEN KENDİLERİ OLUR
9. TÜRSAB başkanlık seçimlerinde aday olacağını söyleyen Ulusoy, Avrupa'ya vizesiz seyahat konusunda ise, "Türkiye vize konulacak bir ülke değil. Turizm sektöründeki rakamlara da bakıldığında, Türkiye'ye vize konulması çok anlamsız görünüyor. Vize uygulaması devam ettikçe kaybeden kendileri olur. Çünkü artık Türkiye sadece turist bekleyen değil, turist gönderen bir ülke.
Yunanistan ve İtalya gibi vize kolaylığı sağlayan ülkeler Türkiye'den ciddi oranda turist alıyor. Bu anlamda Yunanistan'ın belini biz doğrulttuk diyebilirim. Zaten seyahat acentelerimiz de daha çok vize kolaylığı sağlayan ülkelere yoğunlaşıyor."
HAMDİ AKIN, TÜGİAD ANKARA’YA KONUK OLDU
AKFEN PATRONU TUGİAD ANKARA’DA
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, kurucusu olduğu TÜGİAD Ankara’ya konuk oldu. Kendi adına düzenlenen salonun açılışına katılan Akın, üyelere iş yaşamına dair tavsiyeler verdi
TÜRKİYE Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara, ekonomi ve iş yaşamında önemli başarılara imza atan bir konuğu ağırladı. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜGİAD Ankara’nın kurucusu Hamdi Akın, şubede kendi adının verildiği salonun açılış törenine katıldı. TÜGİAD Ankara Başkanı Barış Aydın ve üyelerle bir araya gelen Akın, kendi iş yaşamından örnekler vererek tavsiyelerde bulundu. ‘Hamdi Akın’ isminin kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çeken TÜGİAD Ankara Başkanı Barış Aydın, “Akın’ın, yalnızca genç işadamlarının değil, Türk iş dünyasının sesi, temsilcisi olması yolunda gösterdiği çabaların da katkısıyla TÜGİAD bugün, Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri oldu ve Türk girişimcilerin vizyonu haline geldi. Kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Akın’ın bilgi ve engin tecrübelerine her zaman ihtiyaç duyacağız” dedi.
“ÇOK ÇALIŞIN”
Ankara’dan İstanbul’a yolculuğu ve TÜGİAD Ankara’nın kuruluşu hakkında üyelere bilgi veren Hamdi Akın ise dernek kurmanın ve bunu önemli bir seviyeye getirmenin zorluklarından söz etti. Dernek üyelerine kendi iş yaşamından örnekler veren Akın, “İş yaparken farklı sektörlerden kişilerle çalışmaya özen gösterin. Bunu yaparken ise herkese karşı eşit olmaya dikkat edin. Birbirinizle iş yapmaya gayret edin ve çok çalışın” tavsiyesinde bulundu.
AÇILIŞI BİRLİKTE YAPTILAR
Konuşmaların ardından Barış Aydın, Hamdi Akın’a teşekkür plaketi takdim etti. Akın ve Aydın daha sonra TÜGİAD Ankara’ya yeni üye olan genç işadamlarına rozetlerini taktı. Salonun açılışı ise tüm üyelerle birlikte gerçekleştirildi. Açılışın ardından Barış Aydın, şubenin yeni binası hakkında Akın’a bilgi verdi. Üyeler bir arada bulunmanın mutluluğunu yaşadı.
Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu,Eyüp Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu açıkladı
Kastamonu Konfederasyonu (Kas-Kon) Genel Başkanı Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu, 23 Kasım tarihinde, CHP Eyüp İlçe Başkanlığı’nda düzenlediği toplantıda, Eyüp Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu açıkladı.
CHP Eyüp İlçe Başkanlığı’nda önceki gün düzenlenen organizasyon, saat: 15.00’de misafirlerin alana gelişi ile başladı. Katılımcılara, Aşure, Kastamonu simiti ve çekme helva ikramında bulunuldu.
Hakkında bilgi:
Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu;
Aslen Kastamonu İnebolu’lu olan Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu, 01.10.1967 yılında, İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Evli ve 2 çocuk babası olan Çelebioğlu, iyi derecede İngilizce bilmektedir. 1988 yılında İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümü bitiren Çelebioğlu, 1996 yılında İTÜ’de Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünde ve 1999 yılında ise Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Televizyon bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır.
-Elektronik ve Haberleşme Yüksek Mühendisi;
-TRT’nin önce Burslu Öğrencisi ve sonrasında Mühendisi olarak başlayan, Televizyon sektöründe özel kanallar ve kendi işyeri ile devam eden, 27 yıllık teknik ve idari deneyim;
-1994 krizinde, Broadcast Mühendislik Limited Şirketinin kısıtlı kaynaklarla kurulmasını takiben tüm ulusal ve yerel televizyonlar ile radyo istasyonlarına teknik hizmet verilmesi ile başlayıp, şirketin bugün pazarda en çok tercih edilen tedarikçilerden biri haline getirilmesi;
-2000 yılında, Türk piyasasında ilk dijital kablo TV sisteminin kurulması ve %99 pazar payı ile DVB ürünlerde pazar lideri haline gelinmesi;
-2000 yılında, bir seyahat acentesinin devralınması ile turizm sektöründe faaliyetlere başlanması;
-Zorlu rekabet koşullarında dahi iyi müşteri ilişkileri ve teknolojik gelişmelerle ilgili, mükemmel öngörü ile Türkiye pazarında yeni teknolojilerde öncü haline gelinmesi;
-Finans yönetimi bilgisi, problemleri analiz etme ve çözme becerisi;
-Medya sektöründe çalışan ve servis sağlayan olarak geniş tecrübe, sektörün kilit isimleriyle yakın ilişkiler mevcuttur. Ek olarak, turizm sektöründe sahip olduğu iş zekâsı ile hızlı bir şekilde sektörün bilinen isimlerinden biri olunmuştur.
-Müşteriler ve meslektaşlar ile işbirliği sağlamada ve koordinasyonda mükemmel iletişim becerisi;
İş Tecrübesi:
Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu, eğitimi sırasında da stajını yaptığı TRT’de 1989 yılında çalışmaya başlamış, Temmuz 1992 tarihine kadar görev yaptığı Kurumda, sırasıyla Ölçü Bakım Mühendisi, Yapım ve Yayınlarda Teknik Sorumlu olarak çalışmış ve kabullerle ilgili Teknik komitelerde görev almıştır. Çelebioğlu, 1992 yılında TRT’den ayrılarak INTERSTAR Televizyonunda çalışmaya başlamış ve burada Ölçü-Bakım Müdürlüğü görevini yürütmüştür.
1993 yılında bu defa ATV televizyonuna transfer olan Çelebioğlu, 1994 yılına kadar İşletme ve Bakım Müdürü olarak çalışmıştır. Medya sektöründe yaşadığı bu teknik ve yöneticilik deneyimlerinden sonra Hüseyin Selami Çelebioğlu, mevcut bilgi birikimini ticaret hayatında değerlendirme kararı almış ve 1994 yılında, bir arkadaşı ile birlikte, büyük ortağı olduğu Broadcast Mühendislik ve Prodüksiyon San. Ve Tic. Ltd. Şti’ni kurmuştur. Temmuz, 2000 yılında Merlin Travel Turizm Yatırımları AŞ.’yi kurmuştur.
-Merlin Travel çatısı altında hizmet veren 2 si IATA üyesi, 3 Seyahat Acentası ve tarihi bir Kervansaray işletmecisi olan Karadeniz Otelcilik Ltd şirketi mevcuttur.
-Tüm Türkiye’de, e-Ticarete başlayarak İnternet üzerinden tüm seyahat hizmetlerini veren ilk 3 acenta içinde olan bir şirket.
-Ülkemiz seyahat sektöründe ilk online B2B sistemlerinden birini kurmuş olan bir acenta.
-Kastamonu’da, eski bir kervansarayın otel ve restoran olarak restorasyonunun yapılması ve Kurşunluhan Hotel olarak turistik amaçlarla açılması.
Mesleki ve Sivil Toplum Kuruluşları üyelikler:
-Pertevniyal Lisesi Mezunlar Derneği Üyeliği
-İ.T.Ü. Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
-Elektrik Mühendisleri Odası üyeliği
-İTO (İstanbul Ticaret Odası) – Meslek Komitesi üyesi: Seyahat acentaları ve yolcu taşımacılığı hizmeti yapan firmaların oluşturduğu 23.Meslek Grubunun Komite Üyeliği
-DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) : 2007’den beri üye olunan yapı içinde
Türk – İngiliz İş Konseyi , Türkiye – Malta İş Konseyi , Türkiye – Hollanda İş Konseyi
Yürütme Kurulu üyelikleri ile Sağlık İş Konseyi üyeliği
-TÜRSAB - 6 yıl süreyle görev yapılan Meslek Örgütünde, Türkiye turizm sektörünün yaklaşık %80’ini temsil eden Boğaziçi Bölgesi’nde Yürütme Kurulu Üyeliği (Sekreter, Sayman, 2.Başkan gibi değişik pozisyonlar ) ile tüketici şikayetleri, meslek mensupları arasındaki uyuşmazlıklar ve turizm tesisleriyle ilgili anlaşmazlıkların incelenip, TÜRSAB olarak verilecek kararı oluşturarak Yönetim Kuruluna sunan TOAR ( Tüketici, Otel, Acenta, Rehber ) Komitesi üyeliği
-ASTA (Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği) Türkiye Departmanı Yönetim Kurulu
Üyeliği
-Skål International Üyeliği: Turizm profesyonellerinin üye olduğu uluslararası
organizasyonda üyelik
---Kastamonu Sivil Toplum Kuruluşlarında Başkanlık
Kastamonu Dernekler Federasyonu - Kas-Der-Fed: 1997 yılında kurulan ve 44 Dernek ile Binlerce Kastamonuluyu bir araya getirmiş olan Kastamonu İl Federasyonu…
2010 yılında Kastamonu Dernekler Federasyonu (Kas-Der-Fed) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilmiş olup, görev halen devam etmektedir.
Kastamonu Konfederasyonu – KASKON: 2011 yılı Ocak ayında, H. Selami Çelebioğlu’nun Kurucu Başkanlığında kurulan ve 13 Federasyonun (1 İl, 12 İlçe Federasyonunun ) bir araya getirilmesiyle çalışmalarına devam eden Kastamonu Konfederasyonu ( Kas-Kon ) İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’deki Kastamonulu vatandaşların;
- Dayanışma ve birlik içinde hareket edebilmesi
- Sağlık, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması
- Spor ve Kültürel etkinliklerin düzenlenmesi
- Birlikten gelen gücün avantaja dönüştürülebilmesi için çalışmalar yapılması ( Avrupa
Göz Hastanesi, Fatih Dersanesi, Kültür Dersanesi gibi bazı anlaşmaların yanında
Denizbank işbirliği ile gerçekleştirilen Kastamonu Kart uygulaması)
-T.C İstanbul Valiliği Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti
Üyeliği, İstanbul Vali Yardımcısının Denetiminde yapılan seçimle,19.000’i aşkın derneği
Temsilen, çoğunluk oyları ile seçilmiştir.
-Rotary E-Club Turkiye – 2013-2014 Dönem Başkanlığı
CHP Eyüp İlçe Başkanlığı’nda önceki gün düzenlenen organizasyon, saat: 15.00’de misafirlerin alana gelişi ile başladı. Katılımcılara, Aşure, Kastamonu simiti ve çekme helva ikramında bulunuldu.
Hakkında bilgi:
Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu;
Aslen Kastamonu İnebolu’lu olan Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu, 01.10.1967 yılında, İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Evli ve 2 çocuk babası olan Çelebioğlu, iyi derecede İngilizce bilmektedir. 1988 yılında İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümü bitiren Çelebioğlu, 1996 yılında İTÜ’de Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünde ve 1999 yılında ise Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Televizyon bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır.
-Elektronik ve Haberleşme Yüksek Mühendisi;
-TRT’nin önce Burslu Öğrencisi ve sonrasında Mühendisi olarak başlayan, Televizyon sektöründe özel kanallar ve kendi işyeri ile devam eden, 27 yıllık teknik ve idari deneyim;
-1994 krizinde, Broadcast Mühendislik Limited Şirketinin kısıtlı kaynaklarla kurulmasını takiben tüm ulusal ve yerel televizyonlar ile radyo istasyonlarına teknik hizmet verilmesi ile başlayıp, şirketin bugün pazarda en çok tercih edilen tedarikçilerden biri haline getirilmesi;
-2000 yılında, Türk piyasasında ilk dijital kablo TV sisteminin kurulması ve %99 pazar payı ile DVB ürünlerde pazar lideri haline gelinmesi;
-2000 yılında, bir seyahat acentesinin devralınması ile turizm sektöründe faaliyetlere başlanması;
-Zorlu rekabet koşullarında dahi iyi müşteri ilişkileri ve teknolojik gelişmelerle ilgili, mükemmel öngörü ile Türkiye pazarında yeni teknolojilerde öncü haline gelinmesi;
-Finans yönetimi bilgisi, problemleri analiz etme ve çözme becerisi;
-Medya sektöründe çalışan ve servis sağlayan olarak geniş tecrübe, sektörün kilit isimleriyle yakın ilişkiler mevcuttur. Ek olarak, turizm sektöründe sahip olduğu iş zekâsı ile hızlı bir şekilde sektörün bilinen isimlerinden biri olunmuştur.
-Müşteriler ve meslektaşlar ile işbirliği sağlamada ve koordinasyonda mükemmel iletişim becerisi;
İş Tecrübesi:
Yüksek Mühendis Hüseyin Selami Çelebioğlu, eğitimi sırasında da stajını yaptığı TRT’de 1989 yılında çalışmaya başlamış, Temmuz 1992 tarihine kadar görev yaptığı Kurumda, sırasıyla Ölçü Bakım Mühendisi, Yapım ve Yayınlarda Teknik Sorumlu olarak çalışmış ve kabullerle ilgili Teknik komitelerde görev almıştır. Çelebioğlu, 1992 yılında TRT’den ayrılarak INTERSTAR Televizyonunda çalışmaya başlamış ve burada Ölçü-Bakım Müdürlüğü görevini yürütmüştür.
1993 yılında bu defa ATV televizyonuna transfer olan Çelebioğlu, 1994 yılına kadar İşletme ve Bakım Müdürü olarak çalışmıştır. Medya sektöründe yaşadığı bu teknik ve yöneticilik deneyimlerinden sonra Hüseyin Selami Çelebioğlu, mevcut bilgi birikimini ticaret hayatında değerlendirme kararı almış ve 1994 yılında, bir arkadaşı ile birlikte, büyük ortağı olduğu Broadcast Mühendislik ve Prodüksiyon San. Ve Tic. Ltd. Şti’ni kurmuştur. Temmuz, 2000 yılında Merlin Travel Turizm Yatırımları AŞ.’yi kurmuştur.
-Merlin Travel çatısı altında hizmet veren 2 si IATA üyesi, 3 Seyahat Acentası ve tarihi bir Kervansaray işletmecisi olan Karadeniz Otelcilik Ltd şirketi mevcuttur.
-Tüm Türkiye’de, e-Ticarete başlayarak İnternet üzerinden tüm seyahat hizmetlerini veren ilk 3 acenta içinde olan bir şirket.
-Ülkemiz seyahat sektöründe ilk online B2B sistemlerinden birini kurmuş olan bir acenta.
-Kastamonu’da, eski bir kervansarayın otel ve restoran olarak restorasyonunun yapılması ve Kurşunluhan Hotel olarak turistik amaçlarla açılması.
Mesleki ve Sivil Toplum Kuruluşları üyelikler:
-Pertevniyal Lisesi Mezunlar Derneği Üyeliği
-İ.T.Ü. Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
-Elektrik Mühendisleri Odası üyeliği
-İTO (İstanbul Ticaret Odası) – Meslek Komitesi üyesi: Seyahat acentaları ve yolcu taşımacılığı hizmeti yapan firmaların oluşturduğu 23.Meslek Grubunun Komite Üyeliği
-DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) : 2007’den beri üye olunan yapı içinde
Türk – İngiliz İş Konseyi , Türkiye – Malta İş Konseyi , Türkiye – Hollanda İş Konseyi
Yürütme Kurulu üyelikleri ile Sağlık İş Konseyi üyeliği
-TÜRSAB - 6 yıl süreyle görev yapılan Meslek Örgütünde, Türkiye turizm sektörünün yaklaşık %80’ini temsil eden Boğaziçi Bölgesi’nde Yürütme Kurulu Üyeliği (Sekreter, Sayman, 2.Başkan gibi değişik pozisyonlar ) ile tüketici şikayetleri, meslek mensupları arasındaki uyuşmazlıklar ve turizm tesisleriyle ilgili anlaşmazlıkların incelenip, TÜRSAB olarak verilecek kararı oluşturarak Yönetim Kuruluna sunan TOAR ( Tüketici, Otel, Acenta, Rehber ) Komitesi üyeliği
-ASTA (Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği) Türkiye Departmanı Yönetim Kurulu
Üyeliği
-Skål International Üyeliği: Turizm profesyonellerinin üye olduğu uluslararası
organizasyonda üyelik
---Kastamonu Sivil Toplum Kuruluşlarında Başkanlık
Kastamonu Dernekler Federasyonu - Kas-Der-Fed: 1997 yılında kurulan ve 44 Dernek ile Binlerce Kastamonuluyu bir araya getirmiş olan Kastamonu İl Federasyonu…
2010 yılında Kastamonu Dernekler Federasyonu (Kas-Der-Fed) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilmiş olup, görev halen devam etmektedir.
Kastamonu Konfederasyonu – KASKON: 2011 yılı Ocak ayında, H. Selami Çelebioğlu’nun Kurucu Başkanlığında kurulan ve 13 Federasyonun (1 İl, 12 İlçe Federasyonunun ) bir araya getirilmesiyle çalışmalarına devam eden Kastamonu Konfederasyonu ( Kas-Kon ) İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’deki Kastamonulu vatandaşların;
- Dayanışma ve birlik içinde hareket edebilmesi
- Sağlık, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması
- Spor ve Kültürel etkinliklerin düzenlenmesi
- Birlikten gelen gücün avantaja dönüştürülebilmesi için çalışmalar yapılması ( Avrupa
Göz Hastanesi, Fatih Dersanesi, Kültür Dersanesi gibi bazı anlaşmaların yanında
Denizbank işbirliği ile gerçekleştirilen Kastamonu Kart uygulaması)
-T.C İstanbul Valiliği Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti
Üyeliği, İstanbul Vali Yardımcısının Denetiminde yapılan seçimle,19.000’i aşkın derneği
Temsilen, çoğunluk oyları ile seçilmiştir.
-Rotary E-Club Turkiye – 2013-2014 Dönem Başkanlığı
Binlerce yıllık Bizans eserleri gün yüzüne çıkıyor... Başkan Kadir Topbaş'tan turizme doping
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın başlattığı Tekfur Sarayı ve Anemas Zindanları'nın restorasyon çalışmaları devam ediyor. Restorasyon alanlarında denetim yapan Başkan Topbaş, “Bu eserler İstanbul turizmine doping etkisi yapacak" diye konuştu.
2014 yılı içinde turizme kazandırılması hedefleniyor
Sinema filmleri ve dizilerin vazgeçilmez mekanları arasında da yer alan Tekfur Sarayı ile Anemas Zindanları'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan çalışmalarında önemli aşamalar kat edildi. Tekfur Sarayı'nın restorasyonunun kısa süre içinde tamamlanması ve 2014 yılı içinde turizme kazandırılması hedefleniyor.
Anemas Zindanları'nda ise arkeolojik kazılar sonucu elde edilen yeni bulguların değerlendirilmesi ile birlikte çalışmalara yeni bir boyut kazandırılacak. Tekfur Sarayı şu an ayakta kalabilmiş tek Bizans Sarayı olarak dikkat çekiyor. Sarayın iç avlusunun etkinlik alanı olarak kullanılabileceği belirtiliyor. Anemas Zindanları'nın ise kalıcı ve geçici sergilerle zenginleştirilmiş müze şeklinde değerlendirilmesi hedefleniyor.
Anemas Zindanları ve Tekfur Sarayı Restorasyon Notları:
Soyluların zindanı olarak da ünlenmiş Anemas Zindanları’nın üstüne çıkış için panoramik asansörlerin yapımı planlanıyor. Bizans Dönemi’nin en büyük saray komplekslerinden Blahernai Sarayı’nın bir parçası olan ve adını Arap asıllı bir Bizans askerinden, Mihael Anemas’tan alan Anemas Zindanları, eski sur duvarına bitişik olarak inşa edilmiş 14 hücre odasından ve bu odaların altındaki iki katlı bodrumlardan oluşmaktadır. Anemas Zindanı olarak adlandırılan mahzenler, İstanbul'un Kara Surlarının bitişiğinde Eğrikapı yakınında bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce burada ilk önce, rölöve ve restorasyon projesi doğrultusunda iç temizlik yapılmış ve dolgular (toprak) temizlenmiştir. Anemas Zindanları ve Tekfur Sarayının Yeni Kullanım ve Çevre Düzenlemesi Projeleri Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü’nce yapılmış olup, restorasyon çalışmaları da Yapı İşleri Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmektedir.
Restorasyon işlemleri kapsamında yapılanlar
1.Kurul Onaylı Restorasyon projesi gereğince öngörülen betonarme yapının yıkımı tamamlandı.
2. Belirlenen kazı alanında İstanbul Arkeoloji Müzesi denetiminde arkeolojik kazı yapılarak çıkarılan eserler uzman arkeologlar tarafından envanteri çıkartılarak müzeye kaldırıldı.
3. Zindan içinde bulunan konsolidasyon amaçlı duvar, kemer, tonoz gibi taşıyıcı elemanların sağlamlaştırılması yapıldı.
4. Zindan içinde bulunan tüm özgün yapı elemanlarının konsolidasyonu tamamlandı.
5.Zindan içi tüm duvar yüzeylerinde kumlama ve tazyikli su ile mekanik temizlik yapıldı.
6.Teras kotunda bulunan ve sergileme için açık bırakılmış alanlar, mermer çerçeve ve cam döşeme ile tanımlandı.
7.Bizans Dönemi’nin ayakta kalan tek saray yapısı olan ve 10-14. yüzyıllar arasında yapılmış olduğu tahmin edilen Tekfur Sarayı’nın restorasyon çalışmaları kapsamında ise; yapı içi, Batı Kule ve Doğu Payanda içinde araştırma kazıları tamamlanmıştır.
8.Zemin kat kaidelerinin sağlamlaştırması tamamlanmış, özgününe uygun mermer sütun, başlık ve silmeler çelik gergilerle bağlanarak yerleştirilmiştir.
9.Zemin kat tonoz ve kemerleri yapılmış, duvar temizliği ve derz çalışması tamamlanmıştır.
10. Zemin kat ahşap merdiven ve mermer döşeme imalatına devam edilmektedir.
11. Tüm yapı içerisinde ısıtma soğutma sistemi, elektrik tesisatı alt yapısı döşenmiştir.
12.Yapı içinden kule üzerine geçiş duvar onarımı tamamlanmıştır.
13.Tüm yapı pencerelerinin mermer denizlikleri yerleştirilmiş ve söve ve başlıkları, merdiven için taş basamaklar hazırlanmaktadır.
14.Avludaki, orta kapıdaki kazı çalışmaları tamamlanmış, Doğu cepheden avluya giriş kapısının taş kemer, söve ve Horasan sıva imalatı tamamlanmıştır.
SKAL ANTALYA KULÜBÜ KASIM AYI TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ
TURİSTİK YATIRIMLARDA ÇEVRE BELGESİ ZORUNLU
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü Kontrolörler Kurulu Başkanlığı yetkilisi Ercan Ceylan, konuk konuşmacı olarak katıldığı toplantıda turistik tesis yatırımında Çevre Belgesi’nin nasıl alınacağı, neler gerekeceği ve yerine getirilmesi gereken şartlar konularında SKAL üyelerine açıklamalarda bulundu.
Ercan Ceylan’a konuşmasının ardından SKAL Başkanı Umman Çetinbaş ve SKAL Genel Sekreteri Münciye Çavuşoğlu tarafından bir teşekkür plaketi verildi.
SKAL International Antalya Başkanı Umman Çetinbaş, Kuşadası’nda gerçekleşen Uluslararası SKAL Federasyon Toplantısı hakkına üyeleri bilgilendirdi, Aralık ayı eşli toplantısının ise 28 Aralık’ta yapılacağını bildirdi.
SKAL Kasım ayı toplantısında ayrıca, doğum günü olan üyeler, Nuri İnce, Eroğan Turan, Fethi Öcel, Necmi Yılmaz, Serdar Baş ve Nizamettin Şen için doğum günü pastası kesildi. Toplantı sonunda SKAL Antalya’nın kurduğu Ömür Çağlar Vakfı’ndan eğitim bursu alan öğrencilere verilmek üzere hediye toplanması da kararlaştırıldı.
11 MİLYONUNCU YOLCU SEVİNCİ
ICF Airports Antalya Havalimanı turizmde rekorları alt üst etmeye devam ediyor.Freebird Havayolları’nın FHY 424 seferi ile Stuttgart’tan – Antalya’ya seyahat eden, 11 milyonuncu yolcu 22 Kasım 2013, Cuma günü saat 14:35’te ICF Airports Antalya Havalimanı’na indi.
Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, Antalya Kültür ve Turizm’den sorumlu Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Antalya Havalimanı Mülki İdare Amiri ve Vali Yardımcısı Mehmet Yavuz, ICF Airports Antalya Havalimanı Yönetim Kurulu Üyeleri Yaşar Döngel ve Abdullah Keleş ile Genel Müdür Ersel Göral, Freebird Havayolları Yer İşletme Müdürü ve şirket yöneticilerinin katıldığı 11 milyonuncu yolcu kutlaması keyifli anlara sahne oldu.
ICF Airports organizasyonu ile özel bir etkinlikle, 2013 yılında ICF Airports Antalya Havalimanı II. Dış Hatlar Terminali'ne inen 11 milyonuncu yolcu olarak karşılanan August çifti uçağın kapısı açıldığında büyük şaşkınlık yaşadı. Antalya’ya tatil için gelen Julia ve Viktor August, karşılarında karşılama için gelen Freebird Havayolları ve ICF Airports yöneticilerini buldu. Freebird Havayolları ekiplerince kendilerinin ICF Airports Antalya Havalimanı’na inen 11 milyonuncu yolcu olduğu bilgisi verilince Julia ve Viktor August'un heyecanı sevince dönüştü.Karşılama sırasında bir açıklama yapan Antalya Valisi Sebahattin Öztürk "ICF Airports Antalya Havalimanı, Türkiye'ye yurtdışından gelen 11 milyonuncu yolcuyu ağırlayan ilk havalimanı oldu. Kış turizminin de artması ile 12 milyonuncu yolcuyu da ağırlayacağız" dedi. ICF Airports Antalya Havalimanı Genel Müdürü Ersel Göral, Julia ve Viktor August'a 11 milyonuncu yolcu olmalarını kutlamak amacı ile IC Hotels Green Palace Antalya'da konaklama hediye etti. Freebird Havayolları da Alman August Ailesi’ne gidiş-dönüş uçak bileti hediye etti. Havalimanındaki kutlamanın ardından tatillerini geçirmek üzere otellerine giden August çifti, Antalya’yı seçmekten duydukları memnuniyeti ifade etti.
Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, Antalya Kültür ve Turizm’den sorumlu Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Antalya Havalimanı Mülki İdare Amiri ve Vali Yardımcısı Mehmet Yavuz, ICF Airports Antalya Havalimanı Yönetim Kurulu Üyeleri Yaşar Döngel ve Abdullah Keleş ile Genel Müdür Ersel Göral, Freebird Havayolları Yer İşletme Müdürü ve şirket yöneticilerinin katıldığı 11 milyonuncu yolcu kutlaması keyifli anlara sahne oldu.
ICF Airports organizasyonu ile özel bir etkinlikle, 2013 yılında ICF Airports Antalya Havalimanı II. Dış Hatlar Terminali'ne inen 11 milyonuncu yolcu olarak karşılanan August çifti uçağın kapısı açıldığında büyük şaşkınlık yaşadı. Antalya’ya tatil için gelen Julia ve Viktor August, karşılarında karşılama için gelen Freebird Havayolları ve ICF Airports yöneticilerini buldu. Freebird Havayolları ekiplerince kendilerinin ICF Airports Antalya Havalimanı’na inen 11 milyonuncu yolcu olduğu bilgisi verilince Julia ve Viktor August'un heyecanı sevince dönüştü.Karşılama sırasında bir açıklama yapan Antalya Valisi Sebahattin Öztürk "ICF Airports Antalya Havalimanı, Türkiye'ye yurtdışından gelen 11 milyonuncu yolcuyu ağırlayan ilk havalimanı oldu. Kış turizminin de artması ile 12 milyonuncu yolcuyu da ağırlayacağız" dedi. ICF Airports Antalya Havalimanı Genel Müdürü Ersel Göral, Julia ve Viktor August'a 11 milyonuncu yolcu olmalarını kutlamak amacı ile IC Hotels Green Palace Antalya'da konaklama hediye etti. Freebird Havayolları da Alman August Ailesi’ne gidiş-dönüş uçak bileti hediye etti. Havalimanındaki kutlamanın ardından tatillerini geçirmek üzere otellerine giden August çifti, Antalya’yı seçmekten duydukları memnuniyeti ifade etti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)