7 Temmuz 2015 Salı

Tülin Ersöz, Sevenleriyle Beyaz Köşk’de İftarda Buluştu


Turizm Atölyesi İftar Yemeği Verdi
Turizm Atöylesi Başkanı  ve İBB Başkan Danışmanı Tülin Ersöz otel yöneticileri, turizmcileri ,iş adamlarını ve Turizm medyasını iftar yemeğinde bir araya getirdi


Tülin Ersöz Beyaz Köşk’de verdiği iftar da her zamanki zarif edasıyla bizzat misafirlerini  kendisi karşıladı

Emirgan Korusu’nda yer alan Beyaz Köşk’te düzenlenen iftar yemeğinde turizm sektörlerinin önemli isimleri yer aldı


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın Danışmanı ve Turizm Atöylesi Başkanı Ersöz'ün iftar yemeğine  İstanbul Büyükşehir Başkanı Kadir Topbaş. İstanbul Kültür Turizm Müdürü Nedret Apaydın,  İRO Başkanı Dr. Sedat Bornovalı,Plan Tours Ceo’se Hüseyin Kurtoğulları, Aarmada Hotel Kasım Zato,Ramada taksim Genel Md Ali İmdat Uçar, Nar Restoran Vedat Başaran,Beyaz saray hotel genel müdürü Sevda Yılgaz, Delano Seyahat Ceo’su  Vedat Bayrak, Bülent Katkat, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın  ve Tülin Ersöz’ün  Mimar arkadaşları  iftara katılanlar arasındaydı.


Havuz başında  verilen iftarda menü özenle seçilmiş olması konuklar tarafından da beğeni kazandı. Masanın tam ortasında bulunan beyaz çiçekler ayrıca güzellik katmıştı.


Turizmciler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da iftara katılmasıyla mini bir zirve şeklinde görüş alışverişinde bulundu.


Geç saatlere kadar misafirperverliğiyle  masaları ziyaret eden Turizm Atöylesi Başkanı Tülin Ersöz  konuklarıyla sohbet etti. Gece havuz başı sohbetleriyle devam etti.
























3 Temmuz 2015 Cuma

The Ritz-Carlton, İstanbul’un Genel Müdürlük görevine, Can Göktaş getirildi.

The Ritz-Carlton, İstanbul’un Genel Müdürlük görevine, turizm sektörünün deneyimli profesyoneli Can Göktaş getirildi. 25 yıllık uluslararası otelcilik deneyimine sahip olan Can Göktaş, The Ritz-Carlton Istanbul bünyesinde Genel Müdür konumuna gelen
 ilk Türk olarak da dikkat çekiyor


2001 yılında otelin açılış ekibinde yer alan ve 8 yıl boyunca Satış ve Pazarlama Direktörlüğü gibi önemli görevlerde bulunan Göktaş, The Ritz- Carlton, İstanbul’a yıllar sonra Genel Müdür olarak geri döndü. Otel içerisindeki ilk Türk Genel Müdür görevini üstlenecek olan Göktaş, 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren The Ritz-Carlton, İstanbul’un profesyonel ekibine liderlik edecek.

Satış ve Pazarlama alanında 15 yılı aşkın bir tecrübesi bulunan Can Göktaş, Genel Müdürlük pozisyonundan önce 2009-2010 yılları arasında Çırağan Palace Kempinski Satış&Pazarlama Direktörlüğü ardından İstanbul, Bodrum, Belek ve Bulgaristan otellerinin tüm satış ve pazarlama operasyon ve gelirlerini yönetmekten sorumlu Türkiye ve Güney Avrupa Bölgesi Satış & Pazarlama Direktörlüğü görevini yürütüyordu. 

Başarılı yönetici geçtiğimiz yıllarda, "Kempinski Grubu’na olağanüstü katkılarından dolayı" 76 otelin arasındaki en başarılı Satış ve Pazarlama Direktörü seçilerek, Kempinski'nin en prestijli ödülü sayılan CEO ödülüne layık görülmüştü.

Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği'nden 1997 yılında mezun olan Can Göktaş, yüksek lisans programını 2012-2014 yılları arasında Paris’te Neoma Business School’da tamamlayarak Pazarlama&Strateji, Kurum Yöneticiliği, Etkileyici Konuşma, İstatistik, Finans, Stratejik Proje Sunumu, Sürdürülebilir Kurumlar ve Değişim ile Lüks Marka Pazarlama içerikli konularla tezini tamamladı. 

Meslek hayatına, Divan Otelleri'nde başlayıp, Swissotel The Bosphorus gibi uluslararası zincir otellerin ekiplerinde yer alan Göktaş, Yiyecek&İçecek, Ön Büro ve Satış&Pazarlama departmanlarında çeşitli pozisyonlarda görev aldı. 

Evli ve iki çocuk babası olan Göktaş; Skal International, Türk Amerikan İş Adamları Derneği, Türk Hindistan Turizm Konseyi ve Chaîne des Rôtisseurs gibi derneklerin de aktif bir üyesidir.


2 Temmuz 2015 Perşembe

Son Dakika Tatil Fırsatlarıyla Tatili Ucuza Getirin


Bu yaz güzelce dinlenip keyif yapacağınız bir tatilin hayalini kuruyorsanız, geç kalmış sayılmazsınız


Seturun son dakika tatil fırsatları ile tatilinizi çok daha uygun fiyata ayarlama şansınız var. Tatil için Bodrum veya Antalyayı düşünüyorsanız, size iki güzel otel önerimiz var.

Divan Bodrum
Divan Bodrum,  üstün konforu ve huzurlu ortamıyla yaz tatili için ideal bir adres. Lüks ve sadeliği bir arada yaşatan bu muazzam tesiste, unutulmaz dakikalar sizi bekliyor.Bodrum Göltürkbükü mevkiinde bulunan 60 odalı tesis, Bodrum merkeze 18 km, Bodrum Havalimanına 45 km uzaklıkta bulunuyor. Denize sıfır mesafede olan otel, standart odalarının yanı sıra Superior ve Deluxe odalarıyla evinizdeki konforu aratmıyor.
Oda kahvaltı konseptiyle hizmet veren otelin zengin açık büfe kahvaltısı damaklarınızı şenlendirecek cinsten. Ayrıca Türk ve Dünya mutfağından lezzetlerin sunulduğu A la Carte restoranlarında ise güzel bir ziyafet çekmek mümkün.

Denize sıfır konumda olan otelin özel plajında kendinizi Egenin serin sularına bırakabilir, tesisin açık havuzunda çocuklar gibi eğlenebilirsiniz. Otelde keyifli vakit geçirmek için de pek çok seçenek bulunuyor. Su sporlarını seviyorsanız Banana, Jet Ski ile heyecanlı anlar yaşayabilirsiniz. Bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirmek için ise otelin Spasında güzel bir masaj iyi gider.

Ela Quality Resort, Belek
İhtişamlı mimarisini modern çizgilerle buluşturan şık bir sarayı andıran Ela Quality,  konuklarını Türk misafirperverliğine yakışır bir şekilde ağırlıyor. Belek İskele Mevkii'nde yer alan tesis, iki bloktan oluşan ana binası, villaları, aile odaları ve suitleri, havuz ve bahçe manzaralı göl evlerinden oluşan 583 odasıyla her tarza ve ihtiyaca hitap eden konaklama seçeneklerine sahip.Ultra herşey dahil konseptiyle hizmet veren otelde, gün boyu leziz yemeklerin tadını çıkararak damaklarınızı şenlendirmeniz mümkün. Sıcak atmosferiyle dikkat çeken havuz başı restoranının yanı sıra, sarayları andıran kapalı restoranı büyük ilgi görüyor. Osmanlı, Meksika, Japon ve Fransız mutfağının lezzetlerini tadacağınız A la Carte restoranları ise denemeye değer.Otelde sevdiklerinizle keyifli vakit geçirebileceğiniz pek çok aktivite de yer alıyor. Bilardo, bowling, dart, golf gibi oyunlarla eğlenceli anlar yaşayabilir, su sporlarını seviyorsanız Jet ski, Kano gibi aktiviteleri deneyebilirsiniz.

Devremülk İlanlarında Büyük Artış

Hurriyetemlak.com verilerine göre, 2015 yılının ikinci çeyreğinde ‘Kiralık Devremülk’ ilanlarında yüzde 140’a varan artış yaşandı. Yaz aylarının gelmesiyle tatilciler otel ya da kiralık evlerin yanı sıra devremülk arayışına da yönelmiş durumda. Hurriyetemlak.com'da ‘Kiralık Devremülk’ ilanlarının sayısında yaşanan artış da dudak uçuklatıyor. 2015 yılının ilk çeyreğine göre, ikinci çeyrekte kiralık devremülk ilanlarında tam yüzde 140 oranında artış göze çarpıyor


Tatil masraflarını azaltmak için tercih edilen devremülk sisteminde kışın termal bölgeler tercih edilirken, yazın turistik yerlerdeki devremülkler yoğun talep alıyor. Özellikle devremülk almak isteyen ailelerin gözleri Antalya, Muğla, İzmir, Aydın ve Balıkesir'de yer alan devremülklerin üzerinde.

Devremülk nedir?
Bir mülke ait kullanım haklarını belirlenmiş özel bir şekilde kullanılması için oluşturulan devremülk sistemi, kat mülkiyeti olarak bilinen kullanım hakkını birden fazla bölüme ayırarak dağıtılmasıyla ortaya çıkıyor. Bölümlere sahip olanlar, temelde mülkiyet için aynı oranda hak talep edebiliyor, bu kullanma haklarını kiraya verebiliyor ya da kendileri kullanıp, kullandırabiliyor.

Mutluluğa Açılan Kapı

Doğuş Grubu bünyesinde yer alan oteller, yeni evlilere sunduğu hizmet ile masal tadında bir balayı yaşatıyor.Benzersiz atmosferi ve muhteşem koylarında en özel günlerini yaşayan çiftler, unutulmaz bir deneyim yaşıyor.Doğuş Gurubu bünyesinde yer alan, D-Hotel Maris, D-Resort Göcek, Villa Dubrovnik ve Capri Palace Hotel & Spa, yeni evli çiftlere, dört mevsim, iyot kokulu unutulmaz bir balayı deneyimi yaşatıyor. Balayı çiftleri, yeşille mavinin buluştuğu büyüleyici atmosferde evliliklerinin en özel günlerini yaşayarak, ömürleri boyunca unutamayacakları hatıralar biriktiriyor.


Akdeniz’in en güzel koyu Göcek’te unutulmayacak izler bırakan balayı oteli
Yeni evlilere hayatlarının en özel deneyimini yaşatan D-Resort Göcek, sunduğu ayrıcalıklı hizmet ile, masal tadında bir balayı vaat ediyor. Çiftleri, hoşgeldin ikramı soğutulmuş köpüklü şarap, meyve tabağı, macaron ve çikolata tabağı ile karşılayan otel, konaklama süresince de,  özel hazırladığı pastası ile çiftlere tatlı bir sürpriz yapıyor.


Datça’nın Gizli Cenneti D-Hotel Maris
Ege ve Akdeniz’in birleştiği nefes kesen Datça Yarımadası Hisarönü koyunda bulunan, D-Hotel Maris, yeni evli çiftlere hayallerindeki balayını sunuyor. “The Leading Hotels of the World” üyeliğine Türkiye'de kabul edilmiş ilk ve tek resort otel olan D-Hotel Maris, ayrıcalıklı hizmet anlayışı, muhteşem manzarası, eşsiz doğası ile romantizmin doruklarında balayı geçirmek isteyenleri ağırlıyor. Evliliğin en özel günlerinde dünyaca çapında bir çok ödüle sahip ESPA’da bedenini ve ruhunu şımartma imkanı bulan çiftler, D-Hotel Maris’in nefes kesici manzarası eşliğinde sunulan açık büfe kahvaltının yanında dünya çapında ödüllere sahip Zuma da dahil olmak üzere beş adet à la carte restoranda romantik yemekler yiyebiliyor. Çiftler, istekleri doğrultusunda suit ya da benzersiz villalarda konaklayabiliyor. 


Adriatik’in İncisi: Villa Dubrovnik
Balayını yurtdışında geçirmek isteyen çiftlere de birbirinden özel alternatifler sunuyor. Hırvatistan’ın masalsı koylarında yer alan Villa Dubrovnik yeni evlilere double rezidansta 3 gecelik bir program sunuyor. Her gün odada başbaşa kahvaltı fırsatı veren Villa Dubrovnik’te çiftler gym, havuz, sauna ve buhar odasını kullanabiliyor.  Pjerin Restauran’ın 5 yemekten oluşan menüsüyle balayının keyfini çıkaran çiftler, rahatlatıcı spa deneyimi de yaşayabiliyor. Villa Dubrovnik; Doğuş Grubu otelleri arasında “The Leading Hotels of the World” üyeliği bulunan diğer bir otel olarak dikkatleri üzerinde topluyor.


Dünyanın en çekici adalarından Capri’de unutulmaz balayı
Narenciye kokularının deniz kokusuna karıştığı Capri adasında yer alan Capri Palace Hotel & Spa’da taze çiftleri nefes kesici bir balayı bekliyor. 3 gecelik pakette, köpüklü şarap ve şefin seçimi, hoş geldiniz ikramı olarak çiftlere sunuluyor. 2 Michelin yıldızlı L’Olivo Restoran’da günlük kahvaltılarını eden çiftler, 3 çeşitten oluşan akşam yemeklerini yine restoranın romantik atmosferinde yiyebiliyor. Gozzo botlarla tüm gün boyunca büyüleyici adanın en saklı köşelerini keşfeden çiftler, Michelin yıldızlı Il Riccio’da sürprizlerle dolu öğle yemeği yeme fırsatı buluyor. 50 dakikalık İsveç masajı çiftlerin ruhlarını ve bedenlerini dinlendiriyor Dünyanın sayılı otelinin kabul edildiği The Leading Hotels of the World üyeliği de bulunan Capri Palace Hotel & Spa’da çiftler hafızalarından silinmeyecek bir balayı geçiriyor. http://www.turizminsesi.com/


       



“4dx” Mars Cinema Group İşbirliği İle Türkiye’ye Geliyor

Cınemaxımum İle Beş Duyuya Hitap Eden Gerçeklik Devrimi: “4dx” Teknolojisi
Türkiye’deki İlk Lokasyon İstanbul'da Cinemaximum Marmara Forum olacak! Cinemaximum salonlarında sinemaseverlere unutulmaz deneyimler yaşatan Mars Cinema Group; sinema tutkunlarını yepyeni bir teknoloji ile buluşturuyor.

Mars Cinema Group ve CJ 4DPLEX işbirliği ile Türkiye’ye gelecek olan 4DX teknolojisi filmlerde hareket, titreşim, su, rüzgar, ışıklandırma, koku ve daha fazlasını sinemaseverlere hissettirecek; adeta filmin içindeymiş hissi ile eşsiz bir deneyim yaşatacak!Mars Cinema Group ve CJ 4DPLEX, 4DX teknolojisini Türkiye’ye ilk kez getirmek üzere işbirliği gerçekleştirdi. CJ 4DPLEX tarafından geliştirilen 4DX teknolojisi, uzun metrajlı filmlere yönelik dünyanın ilk 4D teknolojisi tabanlı sineması olarak dikkat çekmesiyle birlikte; hareket, titreşim, su, rüzgar, aydınlatma, koku ve diğer unsurları kullanarak sinema izleyicisini gerçek anlamda filme dahil eden bir deneyim sunuyor. 4DX'in Türkiye'de seyirci ile buluşacağı ilk sinema ise; İstanbul'da yer alan ve Mars Cinema Group’un en fazla salonuna ve koltuk sayısına sahip sineması Cinemaximum Marmara Forum. Bu doğrultuda 4DX teknolojisinin, Cinemaximum Marmara Forum’da bu yıl Eylül ayında sinemaseverlerle buluşması planlanıyor.

Mars Cinema Group işbirliği ile 4DX teknolojisini Türkiye’yedeki sinema severlerle buluşturan 4DPLEX CEO’su Byung-Hwan Choi “4DX çığır açan film teknolojisi ile İngiltere’den İsviçre’ye, Macaristan’dan, Polonya’ya, Romanya’dan ve Çek Cumhuriyeti’ne kadar Avrupa’daki yüksek başarı performansı ile kendini kanıtlamış bir teknolojidir. Dolayısıyla izleyicilerin beş duyusunu aynı anda hitap eden 4DX teknolojisinin aynı şekilde Türkiye’de de başarılı olacağına eminiz. Mars Cinema Group ile çalıştığımız ve işlerimizi dünya çapında genişlettiğimiz için gurur duyuyoruz.’’ dedi.

Kurulduğu günden itibaren dünya standartlarında, yenilikçi ve modern multiplex sinemaları ile Türkiye’de sinemaseverleri buluşturan Mars Cinema Group; sinemaya gitme deneyimini mümkün olan en yüksek seviyeye yükseltmeyi hedefliyor. Bu hedefi sayesinde Mars Cinema Group; Türkiye’de dijital gösterim ve ses dönüşümünü de tamamlayan sinema zinciri olmasıyla ön plana çıkıyor.

4DX teknolojisi ile ilgili Mars Cinema Group CEO’su Kurt Rieder ise “İstanbul Marmara Forum’da Türkiye’nin ilk 4DX sinemasını sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Hareketli sinema deneyimi alanında lider olan 4DX'in önde gelen tüm film stüdyolarının desteğini arkasına alması sayesinde müşterilerimiz için en iyi içerikleri sunabileceğiz. Cinemaximum Marmara Forum, Türkiye'nin en iyi alışveriş merkezlerinin birinde yer alıyor ve Mars Cinema Group’un en büyük sinema kompleksi olma özelliği taşıyor. Dolayısıyla 4DX’in lansmanı için de Cinemaximum Marmara Forum’un oldukça uygun bir lokasyon olduğunu düşünüyoruz.” dedi. 

Türkiye’nin önde gelen sinema zinciri Mars Cinema Group; aynı zamanda Türkiye’de 28 şehirde 74 sinema ve 658 salonda faaliyetlerini sürdürüyor.Cinemaximum sinema kompleksinin içinde yer aldığı Marmara Forum Alışveriş Merkezi; geniş çeşitlilikte ve prestijli mağaza karışımı, özenle tasarlanmış altyapısı, kolay erişimi ve genç müşteri profili ile geniş bir müşteri kitlesine sahip. 

Türk Hava Yolları’nın Almanya’daki 14. uçuş noktası Karlsruhe Baden-Baden seferleri başladı

Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Türk Hava Yolları, Karlsruhe/Baden-Baden seferleriyle Avrupa’da uçuş yaptığı nokta sayısını 106’ya yükseltti.


Türk Hava Yolları Almanya’da Berlin, Frankfurt, Münih, Hamburg, Stuttgart, Dusseldorf, Hannover, Köln, Bremen, Leipzig, Nürnberg, Friedrichshafen, Münster-Osnabrück noktalarından sonra 14. nokta olarak Karlsruhe/Baden-Baden’i uçuş ağına ekledi. Türkiye’den sonra en fazla şehrine sefer yapılan ülke olan Almanya,  Türk Hava Yolları için büyük önem taşıyor.

Bugün başlayan İstanbul – Karlsruhe /Baden-Baden uçuşları haftada 4 sefer karşılıklı olarak icra edilecek. İstanbul’dan Karlsruhe Baden-Baden’e gidiş-dönüş 89 USD’dan başlayan açılışa özel fiyatlarla seyahat edilebilir.


Uçuş No.
Günler
Kalkış
Varış
TK 1441
Salı, Çarşamba,
Cuma, Pazar
İstanbul
12:10
Baden-Baden
14:15
TK 1442
Salı, Çarşamba,
Cuma, Pazar
Baden-Baden
15:10
İstanbul
19:10
*Tüm saatler lokaldir.

SİLLE-SELÇUKLU-KONYA

Konya Merkez Selçuklu ilçesi Sille yerleşmesine yolum düştü. ÇEKÜL akademi eğitim çalışmaları kapsamında Sille ile tanıştım. Önce Sille’de yapılan çalışmaları uzmanlarından dinledik. “Konya Havzasında Tarihsel Derinlik, Kimlik Değerleri ve Selçuklu Uygarlığının Kültür Mirası: Gevela Kalesi” Prof Dr Ahmet Çaycı ve Yrd Doç Dr Zekeriya Şimşir anlatımı ile bilgilendik. “Güçlü Geçmişten Yarınlara; Gelişen Sille’nin Öyküsünü “ anlatan ise Selçuklu Belediye Başkan Yardımcısı A. Hayrettin Yalınız oldu.  Hayrettin Bey iki günlük süreçte bizleri yalnız bırakmadı ve Sille gezisinde de yerinde de bilgilendirendi.”Antik Dönemlerden Günümüze Sille ve Aya Elenia Müzesi”  Yrd. Doç Dr Mete Mirmiroğlu yapılan çalışmaları anlattı. “Somut Olmayan Kültür Mirası Yaşatma Çalışmaları” konulu sunumu Prof. Dr M.Ali Kapar yaptı.”Kaybolan Hafızasını Arayan Kent Sille: Koruma Amaçlı İmar Planı” anlatımında ise Yrd. Doç Dr Nurçin Çelik’i dinledik. İbrahim Divarcı Selçuklu Mirası fotoğrafları ile gördüğümüz yerleri birde gezerek izledik. 


Sille, Konya merkeze 8 kilometre uzaklıkta. Sille, giriş sonrası derenin iki yana ayırdığı yerleşmede yol boyunda tarihe yolculuk eder gibi ilerliyorsunuz. Kurtarma çalışmaları ile önemli ölçüde yenilenen mekanlar ile tarihi doku canlandırılmış, Konya denince akla gelen Meram gibi, Sille de doğal dokusu yeşil ile tarihin izlerinin buluşmasıyla çekici konuma ermiş. Konyalılar ve diğer ziyaretçiler için kahvaltı ve yemek evlerine dönüşen  yapılar önemli restorasyon geçirmiş, Doğal güzellik ve tarihi doku ile insanlar bölgeye dinlenme ve gezme amaçlı gelince Sille önemli konuma  ermiş. Sille Sokak Sağlıklaştırma alanlarını gezdik,Hacı Ali Ağa Hamamı, Hacı Kamber Konağı, Bekmezci evi, Butik Otel, Ak Cami, Çay cami, Sille Geleneksel Mum Yapım atölyesi, Testi Çömlek yapım yeri uğrak  verdiğimiz bazı mekanlar oldu. Zaman Müzesi’ne de uğradık. İlginç bir girişim.  Kilise ise görkemli ve dikkat çekici,   Yamaçlarda tarihi mağaralar o dönemlerdeki yaşamların görünen yüzü. Sille bölgede yapılan araştırmalarda M.Ö 8-7 yy Frig uygarlığına kadar giden izler bulunmuş.  Sylata ya da Sylla adı ile antik dönemde bilinen bölge Roma döneminde iskân gördüğü kalıntılardan saptanmış. Bizans döneminde gerileyen bölge Bölge M.S 7-10 YY arası Arap akınlarına uğramış. 1071 sonrası Selçukluların Konya egemenliği ile yeniden gelişen Sille gayrimüslimlerce merkez seçilmiş, Haçlı ordularının 1072’de bölgeyi talan ettiği biliniyor.


1226 yılında Sultan I.Alâeddin Keykubat Ermenistan seferi dönüşü Hıristiyan Peçenek Türklerini Konya’ya getirip Sille’ye yerleştirdiği de kaynaklarda yer alıyor. Karaman oğulları, Osmanlılar dönemlerini gören bölge 1923 yılında mübadele ile nüfus yapısı değişmiş ve terk edilen yapılar mekânlar yok olma noktasına ermiş. 1989 yılında Selçuklu ilçesine iki mahalle olarak bağlanan Sille, 1995 yılında Konya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından kilise, manastır ve mezarlıkların bulunduğu güney yamaçlar birinci derece sit alanı ilan edilmiş.  Mübadele öncesi Türk-Rum, Müslüman, Ortodoks-Hıristiyanların yaşam alanı olan Sille’de çok sayıda kurtarılarak güncellenmiş ve görünüm geçmiş ile buluşarak değişime ermiş yer var.  Özünde eski bir resimden yola çıkarak çalışmalar başlamış, Kentsel sit alanı içinde kalan üç dükkân ile bir tarihi evi Selçuklu Belediyesi onarmış, 69 adet evin koruma amaçlı İmar plan notları doğrultusunda cephe onarımları da gerçekleştirilmiş. Sille’de restorasyonlar Sille Kültür evi ve Hacı Ağa Hamamı ile başlamış. Hediyelik eşyaların satış yeri kılınan Hamam Anadolu’da benzer örnekleri olan kubbeli bir yapı.  Ak Cami, Çay Cami, Mormi Cami, orta Cami, Subaşı camilerin de yenileme de yapılmış.   Sille evleri tek yada iki katlı inşa edilmiş, çoğunluğu cumbalı evlerde temel yapı malzemesi Sille taşı olarak bilinen bölgede ki çıkarılan taşlar, Ahşap malzemede yapılarda bolca kullanılmış taş duvarlarda hatıl, bağdadi kısımlarda ise ara malzemesi ahşap.


Dolap, kiriş, sütun, kapı, oda döşemesi gibi yerlerde de ahşaptan yararlanılmış. Eskinin izleri yenilense de  farklı duruyor. Sokak aralarında yaşamın aktığı noktalarda dün bugune taşındıkça Sille yeni bir kimliğe doğru dönüşmüş. Eski sayılacak yada yıkıntı yapılarda var onlarında süreç içinde dönüşümü olağan. Kapılarına baktım çoğunluk değişime uğramış, birde çok yerde rast geldiğimiz simgesel bir şekil bir yapıda var mı diye gözledim ama rast gelmedim. Geze geze bir uçtan bir uca erdik. Yolun sonuna ermeden 327 yılında Bizans Kralı Konstantin annesi Aya Elenia adına yaptırılan restore edilen kiliseden biraz ayrıntı vereyim.. Hagios Mikail ya da Büyük Kilise diye tanımlanan yapı Subaşı Mahallesinde derenin yanında.  Çevre düzenlenmesi yapılan kilise  Dört serbest destekli, kapalı  haç planlı, dört ayağın  taşıdığı yüksek kasnaklı kubbeli, batısında narteks  adı verilen bir giriş ve galerilere geçişi sağlayan merdivenler  bulunuyor. Apsis’in ön tarafında ahşap ustalarının yaptığı görülmeye değer ikonastasis etkileyici.1880 yılında yapılmış freskler ve rokoko üslubunda altın yaldızlı alçı süslemeler ile iç doku oldukça zengin, Giriş kapısı iki yanında ata binmiş Aziz Georgios iel Aziz Minas resimleri var.  Kubbede pantokrator İsa, kasnakta imparator Konstantin ve Annesi Helene ile Aziz figürü pandantiflerde dört İncil yazarı, kuzey, güney ve doğu kemerler üzerinde Meryem, İsa vaftiz edilmesi, melek, Havva’nın cennetten yasak elmayı alması ve Âdem ile Hava’nın cennetten kovulması resmedilmiş. Kilise gibi  Zazadin Han’da onarılan yerlerden. 


Prof Dr Metin Sözen nereye ermiş ise orada değişimde gerçekleşmiştir. Prof Dr. Metin Sözen adı verilen atölyede 22 taş ustası, duvar ustası, sıvacı, demirci ustası ve 10 ahşap ustası yetiştirilmiş ve böylece işini bilenlerle Sille değişim yaşanmış. Sille değişimi yalnız yapılarda yakalamamış tarihsel süreçte bölgedeki el sanatları halk şiirleri, yerel masallar, deyimler, türküler, ninniler, yaşanmış hikâyelerde gündeme taşınmış, Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği 5000 yıllık kültür vadisi Sille diye çıkardığı dergi ile de bölgede yaşanmışlıkları yaşananları ve yaşamı kimi olayların canlı tanıkları ile gündeme taşıyarak ayrı bir kültür hizmeti veriyor. Konya özgü yemeklerin sunulduğu işletmelerde yemek yerken, Akşam ise yerel müzik örnekleri bölge sanatçılarını dinlerken ayrı bir keyf alıyorsunuz. Mum üretim atölyesi, çömlek imalatçısı gibi yerleri de ilginç noktalar olarak tasarlamışlar. En azından Sille  yemek ve hediyelik sorununu aşacak planlama yapılmış. Bölge neden yenilendiğinin farkında.. İzmir Ödemiş Birgi evleri ve dokusu buradan çok daha detaylı ve zengin ama sunumda Sille daha dolu dolu, Sille için düşünenler doğru olanı yapmış ve   Konya içinde hafta sonu uğrak yeri olacak bir alan yaratmış, parkları gezi alanları ile Sille  hem tarihi hem günümüzü birlikte yaşatan bir çekim merkezi durumuna ermiş.  Konya’da o kadar çok yer var ki Sille’de notlar arasına alınacak yerlerden. Sille’de çok sayıda resim çektim. Benim olduğum resimlerimi de ÇEKÜL Akademiden Figen Toksöz çekti. Gezi boyunca her sorunla ilgilendi. Bir Akademi eğitimi daha bilgilenme adına da dolu dolu geçti.

ANADOLU’NUN EN GÜZEL LEZZETLERİ KİVA’NIN İFTAR MENÜSÜNDE GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

 “Anadolu’nun sır lezzetleri” sloganıyla farklı lezzetleri misafirleri ile buluşturan Kiva, Ramazan ayına özel olarak hazırladığı menüsüyle misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor.Yöresel yemeklerin en seçkin adresi olan Kiva, Anadolu’nun muhteşem zenginliğini bu sefer de Ramazan ayına özel hazırladığı menüsü ile misafirlerine sunuyor.


Anadolu’ya özgü sayısız yemek reçetelerini gün yüzüne çıkaran Kiva, Ramazan menüsünün başlangıcında “Hurma”, “Manda Tereyağı”, “Ovit Balı” gibi hafif lezzetler sunuyor. “Yoğurtlu Dövme Çorbası” ile devam eden Ramazan menüsü “Ilık İmam Bayıldı”, “Alıç Sirkesi ile Zeytinyağlı Enginar Bademli Fava eşliğinde”, “Patlıcan Fesinde Cevizli Yayım ve Tulum Peyniri”, “Gaygana Badıncanlı, Safran ve Yaban otları ile tatlandırılmış, Soğan, Sarımsak Karıştırması, Nar ekşisi çektirmesi ile” gibi farklı lezzet seçenekleriyle damaklarda unutulmaz tatlar bırakıyor.


İftar yemeğini tatlı bir sonla bitirmek, Ramazan ayının olmazsa olmazlarındandır. Kiva da iftar menüsünde “Güllaç Yaprakları arasında Vişne Taneli Sakızlı Muhallebi” ve “Güllaç” gibi Ramazan’ın geleneksel tatları ile misafirlerine hem hafif hem lezzetli seçenekler sunuyor. Anadolu mutfak kültürünün en iyi temsilcisi Kiva, mevsimsel ürünleri kullanarak hazırladığı iftar menüsüyle misafirlerine en taze lezzetleri sunuyor. Kiva, Galata ve Kanyon’daki şubelerinde servis edeceği bu özel iftar menüsü ile misafirlerini bekliyor. Ankara Next Level AVM’nin içinde yer alan Kiva şubesi ise farklı bir iftar menüsü ile misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor.




KİVA İFTAR MENÜSÜ
Tuz
*
Hurma
*
Manda Tereyağı, Ovit Balı, Çayeli Golot Peyniri, Konya Küflü Peynir, Kars Kaşarı, Kuzu Söğüş
*
Yoğurtlu Dövme Çorbası
*
Ilık İmam Bayıldı
*
Alıç Sirkesi ile lezzetlendirilmiş Zeytinyağlı Enginar Bademli Fava eşliğinde
*
Patlıcan Fesinde Cevizli Yayım ve Tulum Peyniri 
veya
Gaygana Badıncanlı, Safran ve Yaban Otları ile Tatlandırılmış, Soğan, Sarımsak karıştırması, Nar ekşisi çektirmesi ile
*
Karışık Hoşaf 
*
Dane-Yü Hünkar ve Erikli Kuzu 
veya
Kayısılı Tavuk Yahnisi 
Misk ve Gülsuyu ile tatlandırılmış, Badem ve Gün kurusu Kayısı ile
*
Güllaç Yaprakları Arasında Vişne Taneli Sakızlı Muhallebi
veya
Güllaç

Avantgarde Colleciton’a Yeni Satış Müdürü

Turizm sektörünün deneyimli ve genç isimlerinden Aslı Kulu Avantgarde Collection’da Satış Müdürü olarak göreve başladı.1981 İstanbul doğumlu olan Aslı Kulu, Etiler Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi ve sonrasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliğinde mesleki eğitimini tamamladı.2004 yılında Lares Park Otel’de Rezervasyon Sorumlusu olarak kariyerine başlayan Aslı Kulu daha sonra Richmond Nua Wellness Spa’da Corporate Sales Excutive olarak 2 sene çalıştı. NG Sapanca’ya Sales & Marketing Manager olarak geçtikten sonra sırasıyla Lykia World, Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı ve Tüyap Palas’da kariyerine devam etti. 2015 Ocak ayından bu yana Avantgarde Collection’da Satış Müdürü olarak görevini yürütmekte.

30 Haziran 2015 Salı

KASPARS KAMBALA OLİMPOS TERRACE RESTAURANT’TA

Halil ÖNCÜ-KEMER
2001-2013 yılları arasında Fenerbahçe Ülker ,Efes Pilsen SK, Real Madrid, Unics Kazan  gibi takımlarda oynayan  Leton basketbolcu Kaspars Kambala Kemer’de. Efes Pilsen'deyken Avrupa'nın en iyi pivotlarından biri seçilen ve Euroleague'in sayı kralı olan 2.06 lık Kambala Kemer’de Olimpos Terrace Restaurant’ta yemek yedi.  


Yemeğe Mira Otelleri Sahibi Özhan Erkal ile Mira Otelleri Satış ve Pazarlama Müdürü Haktan Ekinci katıldı. Kemer’i çok sevdiğini belirten Kambala, güzel bir gecenin ardından Olimpos Terrace Restauranttan ayrıldı. Genç basketbolcular için FIBA sertifikalı menajer Ali Güney tarafından Kemer’de 2 hafta olarak düzenlenen bir geliştirme programı için Kemer’de bulunan Kaspars Kambala tüm bilgi ve birikimlerini, tecrübesini organizasyona katılan sporcular ile paylaşmanın yanında haftanın 6 günü sporcular ile antrenmanlara katılıp, genç basketbolcuları birebir çalıştırıyor.  Antrenmanlar Kemer Spor salonunda veriliyor.

Anı Tur ile Tek Bir Turla İki Ülke Gezin

Anı Tur, Tek Bir Turla İki Ülkeyi Gezip Görme Fırsatı Sunuyor
Rodoslu Grand Likya (Fethiye) Turu ilk kez ve sadece Anı Tur tarafından 2014 yılında düzenlendi. Hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da bulunmayı sağlayan bu gezi büyük beğeni topladı. 





Benzer özelliklere sahip bu ülkeler arasındaki kültürel bağı daha da kuvvetlendirmek ve turizme katkı sağlamak amacıyla Rodos turunu düzenleyen Anı Tur, Likya gezisini de bu turla birleştirerek sektörde bir ilki gerçekleştirdi. 


Rodos turunun en önemli özelliği hem yurt içi hem de yurt dışında gerçekleştiriliyor olmasıdır. Tek bir turla iki ülkeyi gezip görme fırsatı sunan Rodos turu bu yönüyle birçok tur operatörü tarafından da örnek alınarak benzer programlar oluşturulmuştur.


Anı Tur “ BİR TUR İKİ ÜLKE, İKİ ÜLKE TEK DENİZ ” sloganıyla düzenlediği Rodos turu ile Yunanistan’ın ve Türkiye’nin birçok güzel yerini keşfe çıkmanıza imkan tanımaktadır. Her hafta Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri düzenlenen tur, İstanbul, İzmir ve Bursa çıkışlı olarak gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık bir hafta süren gezide ulaşım otobüslerle yapılmaktadır. Deneyimli rehberler eşliğinde yapılan gezide Rodos, Fethiye, Dalyan, Ölüdeniz, On İki Adalar, Simi Adası, Lindos, Azmak Çayı ve Gökova Körfezi görülmektedir. Ayrıca yapılacak tekne turlarıyla da büyülü bir mavi yolculuk geçirmenizi sağlamaktadır.


Hem tarihsel bir şölen sunan Likya Rodos turu, hem de keyifli bir deniz tatili yapmanızı sağlar. Yunanistan’daki on iki adaların en büyüğü olan Rodos’un masmavi denizi ve altın kumu plajları mükemmel bir deniz keyfi yaşamanıza olanak tanıyacaktır. Rodos’un doğusunda yer alan ve oldukça popüler olan Lindos’un tarihi yapısı sizi geçmişe götürecek ve kendisine hayran bırakacaktır.

ABD’nin seyahat bloğu yazarlarını Türk Hava Yolları Türkiye’de ağırladı

Türk Hava Yolları, ABD’nin en ünlü seyahat bloğu yazarlarını ev sahibi olduğu benzersiz coğrafyanın birbirinden büyüleyici köşelerinde ağırladı.Konukların bu ziyaretiyle ‘Seyahat Bloğu Yazarları Zirvesi’nin 2.si Beyaz Saray’ın akabinde Türkiye’de gerçekleştirilmiş oldu.Hava ulaşımında dünya yolcularının öncelikli tercihlerinden biri olan Türk Hava Yolları, ABD’nin en çok takip edilen seyahat bloğu yazarlarını geçtiğimiz günlerde Türkiye’de ağırladı. 


Türk Hava Yolları’nın organize ettiği etkinliğin ilki, geçtiğimiz yıl Beyaz Saray’da düzenlenmişti. Bu yılki organizasyon kapsamında, iki gün boyunca İstanbul’un tarihi ve kültürel mekânlarını ziyaret eden 29 blog yazarı, Türk mutfağının yanı sıra, Türk sanatları ve kültürünün zenginliğini de yerinde gözlemleme imkânı buldu. Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Merkezi, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ve Turkish DO&CO’nun üretim tesislerini de ziyaret eden misafirlere ayrıca havayolunun ödüllü ikram servisi, genç filosu ve sürekli büyüyen uçuş ağı tanıtıldı.


Türk Hava Yolları, bu gezilerin yanı sıra Amerikalı ünlü blog yazarları için kapsamlı bir tur programı da hazırladı. 4 ayrı grup oluşturan konuklar, 2 günlük İstanbul gezisi sonrasında, Urfa-Mardin, Konya-Kapadokya, Trabzon-Rize ve Efes-Pamukkale bölgelerini de ziyaret ettiler. Yazarlar daha sonra bu ziyaretlerden edindikleri Türkiye deneyimlerini, #LoveFromTurkey ve Türk Hava Yolları mottosu; #WidenYourWorld hashtaglarini kullanarak takipçileriyle paylaştılar.Amerika ve Kuzey Avrupa  Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı Mustafa Doğan, zirveyle ilgili; ‘Türk Hava Yolları konforuyla hayata geçirdiğimiz, ‘Dünyayı Keşfet’ temalı, 4 günlük tur kapsamında tematik turizme vurgu yaparak misafirlerimizi farklı destinasyonlarda ağırlamayı tercih ettik. Amerika’nın en etkili seyahat bloğu yazarlarına, İstanbul, Kapadokya, Mardin, Pamukkale gibi gözde noktalarımıza düzenlediğimiz geziler sayesinde doğal ve kültürel değerlerimizi, zengin mutfağımızı, eşsiz coğrafyamızı ve tarihimizi birebir tanıtma imkânı bulduk. Bu önemli çalışma ile Türkiye’nin çok yönlü turizm potansiyeline  destek vermiş olmak bizler için son derece mutluluk verici.” açıklamasında bulundu.Türk Hava Yolları’nın ‘ABD Seyahat Bloğu Yazarları Zirvesi’ne ait video https://youtu.be/YfkpkSIrD4k, üzerinden, fotoğraflar www.lovefromturkey.com web sitesinden, etkinlik ile ilgili tüm paylaşımlar ise sosyal medya mecralarındaki #LovefromTurkey ve #WidenYourWorld hashtaglerinden ve ayrıca Türk Hava Yolları’na ait sosyal medya sayfalarından takip edilebilir.




KKTC Turizmine Büyük Destek

Amadeus Bilgi Teknolojileri Grubu, ürün ağına Kuzey Kıbrıs’ı eklemeye hazırlanıyor
Turizm ve seyahat endüstrisine teknoloji çözümleri sağlayan Amadeus Bilgi Teknolojileri Grubu, ürün ağına Kuzey Kıbrıs’ı eklemeye hazırlanıyor.


Başarılı teknoloji firması, 22-26 haziran tarihlerinde’’Orta  Asya Yerel Ürünler  ve e-Ticaret Çözümleri Forumu’’ adı altında Acapulco Hotel’de Kuzey Kıbrıs’ta ki  stratejik partneri  olan TourPlus ile görkemli bir organizasyona imza attı.


Kuzey Kıbrıs turizmi için büyük önem taşıyan ve yoğun katılımın olduğu gözlemlenen forumda, Amadeus CIS ülkeleri kıta direktörü Emre Bitik ve üst düzey yöneticileri hazır bulundu. 4 gün boyunca süren forumda yakın coğrafya içinde faaliyet gösteren ve Kuzey Kıbrıs pazarına ilgi duyan Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ı temsilen yaklaşık 100 kadar yabancı Uçak şirketi, tur operatörü ve turizm acente yetkilileri yoğun ilgi gösterdi.Büyük Organizasyona ev sahipliği yapan DMG Cyprus Group şirketi TourPlus'ı temsilen Genel Koordinatör Bora Özgen, Genel Müdür Fikret Yeterli,  Genel Müdür Yrd. Serdal Terkan, ARS Genel Müdürü Fatih Arıdağ, TourPlus Operasyon Müdürü Halil Bozkurt ve CIS Satış Müdürü Irmak Yalaz hazır bulundu. http://www.turizminsesi.com/

Olimpiyat Oyunları'nın Avrupa Yayın Hakları Discovery ve Eurosport'a verildi

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), 2018-2024 arası dönemde gerçekleşecek dört Olimpiyat Oyunları’nın Avrupa’daki tüm televizyon ve multi-platform yayın haklarını Eurosport’un ana şirketi olan Discovery Communications’a verdiğini duyurdu.  


Bugün yapılan bu duyuru dünyanın en büyük spor etkinliği olan Olimpiyat Oyunları ile dünyanın lider medya şirketi Discovery Communications arasındaki işbirliğinin de başlangıcı oldu. Her pazarda ortalama 10 kanalı bulunan ve Avrupa’nın bir numaralı online ve OTT spor içeriğine sahip Discovery ve Eurosport, daha fazla platformda daha fazla ekran ile daha önce örneği görülmemiş bir yayın portföyü sunacak ve Avrupa çapında 700 milyondan fazla izleyiciye ulaşacak. Discovery ve Eurosport, güçlü ücretsiz yayına erişim olsun, yayıncı kuruluşlar ve dağıtımcılarla yapılan yenilikçi ortaklıklar olsun, gün geçtikçe büyüyecek ve Olimpiyat Oyunları’na daha önce görülmemiş bir şekilde hayat verecek. Her geçen gün artarak “herhangi bir zaman, herhangi bir yerde” mantığı ile yayın yapılan bir dünyada Olimpiyat Oyunları; pazarlamacılar, dağıtım şirketleri ve hayranlar açısından gittikçe daha değerli hale gelen benzersiz canlı etkinlikler sunarak geniş çapta seyirciyi bir araya getirerek dünyanın ilgisini çekiyor. 

IOC Başkanı Thomas Bach, “Bu, Discovery ve IOC için önemli bir anlaşma ve Olimpik sporlarda tüm Avrupa’nın evi olan Eurosport’u ortak olarak görmekten büyük heyecan duyuyoruz. Bu anlaşma ile Olimpiyat Oyunları’nın, Avrupa çapında kapsamlı bir şekilde ve her bölgede geniş çaplı ücretsiz bir biçimde yayınlanacağını garanti altına almış oluyoruz. Discovery ve Eurosport Olimpiyat Oyunları’na, Olimpiyat sporlarına ve Olimpik Hareket’in geleceğine büyük bir bağlılık gösterdiler. Bu uzun süreli ortaklıktan elde edilecek gelir, IOC tarafından Olimpik Hareket bünyesinde dünyanın her yerinde sporun gelişmesi için kullanılacak. Discovery ve Eurosport ayrıca IOC ile Avrupa’da Olimpik Kanalı’nın kurulması için de heyecan verici bir ortaklığa adım attı. Her şeyden önemlisi ise bu anlaşma sayesinde Avrupa’daki spor hayranları, Olimpiyat Oyunları’nın ve Olimpik sporların tadını kapsamlı ve geniş bir yayın anlayışı ile gerek oyun saatleri içinde gerekse de dışında kendi seçtikleri platformda çıkarma imkanına sahip olacak” dedi.  

Discovery Communications Başkanı ve CEO’su David Zaslav, “Bugün tarihi bir gün. Olimpiyat halkalarını Discovery Communications portföyüne gururla ekliyoruz. Başkan Bach ve IOC ile yaptığımız uzun süreli anlaşma, Eurosport’un Avrupa’nın lider spor platformu konumunu güçlendirirken, tüm platformlardaki varlığını da önemli ölçüde geliştirmiş oluyor. Eurosport’un uzun süredir devam eden ve gurur duyduğu, Olimpiyatlar süresince sergilenen kış ve yaz sporlarını yayınlama geleneğine, dünyanın en büyük canlı etkinliği olan Olimpiyat Oyunları’nı eklemek hem editoryal hem de stratejik açıdan mükemmel bir seçim.  Ancak bu anlaşmanın asıl önemi, Avrupalı sporseverlere kazandıracakları, çünkü rekor sayıda içeriği değişik platformlarda sunacak ve Olimpiyat ateşinin tüm yıl boyunca yanmasını sağlayacağız” dedi. 

Discovery, 1.3 milyar Avro değerindeki bu anlaşma ile ücretsiz yayın yapan televizyon kanalları, ücretli abonelikle yayın yapan kanallar, internet ve mobil telefonlar da dahil olmak üzere Avrupa kıtasında yer alan 50 ülke ve bölgedeki tüm dilleri içeren tüm özel yayın haklarını aldı. IOC ve yerel pazar ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Discovery; oyunlar süresince, Olimpiyat Oyunları için minimum 200, Kış Olimpiyatları için ise 100 saat, ücretsiz televizyonlarda yayın yapacak. Discovery, pek çok pazarda bu hakların bir bölümünü alt lisans olarak sunacak. 

Discovery’nin gerçeğe dayalı içerikte küresel lider konumunun 30 yıllık tarihi, şirketi oyunlarla özdeşleşen dikkat çekici hikayeler ve karakterleri, yalnızca iki yılda bir değil, her yıl tüm yıl boyunca yakalama ve sunma konusunda eşsiz bir konuma yerleştiriyor. Eurosport’un var olan programlarının neredeyse yarısının Olimpik sporlardan oluşması ile kış sporları, bisiklet, tenis ve atletizm ile şimdi de Olimpiyat Oyunları’nın eklenmesi Discovery ve Eurosport’un bu sporların tutkulu hayranları ile 365 gün buluşmasını sağlayacak. Discovery ve Eurosport’un Olimpik amblemlere ve zengin Olimpik video arşivine erişimi olacak, böylece Eurosport’un Olimpik sporlarda Avrupa’nın evi pozisyonu da sağlamlaşmış olacak. Ortaklar ayrıca IOC’nin Olimpik Kanalı’nın kurulumunda da işbirliği yapmak ve Eurosport’un lider spor destinasyonu, eurosport.com ve lider OTT servisi “Eurosport Player”dan faydalanma konusunda da anlaştılar. 

IOC Kıdemli Yönetim Kurulu Üyesi ve Avrupa Yayın Hakları yetkili IOC üyesi Juan Antonio Samaranch, “Olimpiyat Oyunları’nın ve Olimpik değerlerin tüm platformlar üzerinden Avrupa’da en fazla seyirciye ulaşmasını sağlayacak eşsiz yayın imkanı sunan bu anlaşmanın imzalanmasında büyük mutluluk duyuyoruz. Discovery ve Eurosport, kendi televizyon kanalları ve medya platformları ve gerekli yerlerde başka yayın kuruluşları ile yapılan alt-lisans anlaşmaları ile Olimpiyat Oyunları’nın en kapsamlı ve geniş şekilde yayınlanmasını sağlayacak. Olimpiyat hayranları ayrıca Eurosport’un Avrupa çapındaki dijital platformlarındaki engin dijital yayınında da faydalanacak” diye konuştu. 
Discovery Networks International Başkanı JB Perette, “Bir sene önce Eurosport’un kontrolünü aldık, markayı ve networkü yeniden canlandırmak için uzun soluklu bir yolculuğa çıktık. Bugün yapılan duyuru bu yolculuk için çok önemli bir adım. Eurosport’un, Olimpiyat Oyunları’nı 50 ülkede 20 farklı dilde çoklu platformlarda sunabilmesini sağlayan benzersiz teknik deneyim ve kabiliyeti, sporseverler için büyük bir kazanç. Yalnızca dünyanın en büyük küresel etkinliğini sunmakla kalmayıp şirketimizin insanları eğlendirmenin yanı sıra heyecanlandıran ve ilham veren DNA’sını paylaşan dünyanın en güçlü ve en tanınmış markaları ile ortaklık kurmaktan büyük heyecan ve onur duyuyoruz” dedi. 

Anlaşma 2018 yılında PyeongChang’de gerçekleştirilecek XXIII. Kış Olimpiyat Oyunlarını, 2020 yılında Tokyo’da gerçekleştirilecek XXXII. Olimpiyat Oyunlarını ve henüz ev sahipleri belirlenmemiş olan 2022 ve 2024 Olimpiyat Oyunları’nın kapsayacak. 

Discovery ve Eurosport, eşsiz varlık ve kabiliyetler sayesinde Olimpiyat Oyunları’nı bugüne kadar olandan daha fazla kanala ve seyirciye ulaştıracak. Her pazarda ortalama 10 TV kanalı, tüm bölgelerde yerel altyapısı ve takımıyla, büyük hikaye ve karakterler oluşturan 30 yıllık mirasıyla Discovery ve Eurosport, dünyanın en büyük spor etkinliğini daha öncekilerden çok farklı şekilde ekranlara getirecek. Ücretsiz kanallarının yanında ücretli kanalları, Eurosport Player, DPlay, Eurosport.com ve Eurosport 360, tüm dünyadaki heyecanlı izleyicilerine daha kapsamlı yayın ve izleyiciyi içine alan bir deneyim sunacak.  

Discovery, Rusya Federasyonu dışındaki tüm Avrupa’nın haklarını satın almıştır. 

Hakları alınan bölgeler: 
Arnavutluk, Andora, Ermenistan, Avusturya, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa**, Gürcistan, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İsrail, İtalya, Kosova, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Makedonya, Malta, Moldovya, Monako, Karadağ, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, San Marino, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Ukrayna, Birleşik Krallık**, Vatikan Şehir Devleti

** Sadece 2022-2024 (Fransa ve Birleşik Krallık için geçerlidir). 2018 ve 2020 Olimpiyat Oyunları’nın bu bölgelerdeki yayın hakları daha önceden alınmıştır. 



Uluslararası Olimpiyat Komitesi spor alanında daha iyi bir dünya kurmaya çalışan kar amacı gütmeyen gönüllülerden oluşan uluslararası bağımsız bir organizasyondur. Elde ettiği gelirin %90’ını spor çalışmalarına aktarmaktadır. Bu da günde 3.25 Milyon Dolarlık gelirin tüm dünyada her seviyedeki atletlere ve spor etkinliklerine aktarılması anlamına gelmektedir.