6 Haziran 2017 Salı

Büyük ekonomiler yaratan festival sektörü, turizmi de geliştiriyor

Festivaller turizm hareketliliği yaratıyor
Festival sektörünün dünya genelinde sürekli büyüme kaydettiğini belirten DSM Group’un Kurucusu ve Başkanı Alper Sesli, 5 trilyon dolarlık bir endüstrinin önemli başlıklarından birinin festival olduğunu vurguluyor.

Festivallerin ciddi ölçeklerde turizm hareketliliği yarattığını da söyleyen Sesli, ancak dünyanın en büyük ilk 200 festivali arasında Türkiye’den bir festivalin bulunmadığını belirtiyor. Sesli, doğru kaynak yaratımı ve doğru planlama ile milyonlarca dolarlık ekonomi sağlayacak festivaller yaratmanın Türkiye’de de mümkün olduğunu söylüyor. Ses getiren yaratıcı etkinliklere imza atan dsm group’un Kurucusu ve Başkanı Alper Sesli, festivallerin hizmet endüstrisinde olağanüstü büyük bir alanı kapsadığını, hatta bu endüstride çok ciddi bir turizm hareketliliği yaşandığını kaydediyor. Dünya üzerinde yaklaşık olarak 5 trilyon dolarlık bir endüstrinin önemli başlıklarından birinin “festival” olduğunu ifade eden Alper Sesli, şunları söylüyor: “Sektöre baktığımızda insanlık tarihi kadar eski olan dini içerikli festivaller, müzik, yeme ve içme deneyimi, tiyatro gibi kültürel festivaller, Antik Yunan’dan bu yana küçümsenmeyecek bir pazar büyüklüğüne ulaşan spor festivalleri, oyun ve dijital dünyayı kapsayan sanal içerikli festivaller olmak üzere 4 büyük grup söz konusu. Festival sektörü sürekli büyüyor. Neredeyse tüm Avrupa kıtası, Güney Amerika, Kuzey Amerika, Uzakdoğu çarpıcı rakamlara sahip. 5 trilyon dolarlık bir endüstrinin önemli başlıklarından biri festival.”

“Dünyada İlk 200 festival arasında yokuz”
Dünya üzerinde önde gelen festivallere bakıldığında bu festivallerin inanılmaz büyük ekonomiler yarattığını kaydeden Sesli, Türkiye’nin bu sektördeki konumu hakkında şunları söylüyor: “Dünya çapında önemli festivaller arasında Wakakusa Yamayaki, Sundance Film Festival, Mardi Gras, Rio Karnavalı, La Tomatina, Burning Man, Divali, Dia De Los Muertos, Oktoberfest, Coachella Valley Music, Glastonbury, Super Bowl, St. Patrick’s Festival, London Fashion Week, New Orleans Jazz Festival, Notting Hill Carnival, Amsterdam Gay Pride, Indianapolis 500 ve Wimbledon sayılabilir. İlk 200 festival arasında ülkemizden hiçbir festival bulunmuyor. Son yıllarda sadece kültür ve gastronomi tarafında İstanbul Coffee Festival, dünyanın en büyük popüler etkinlikler arasında gittikçe yükseliyor. İlk 200 festival arasında girmek ve milyonlarca dolarlık ekonomi sağlayacak festivaller yaratmak, doğru kaynak yaratımı ve doğru planlama ile ülkemizde de mümkün. Türkiye’de yatırımcılar tarafından ayağa kaldırılan festivallerin yüzde 80’i bugün yok. Geriye kalanlar ise çok zor şartlar altında iş yapabiliyor. Üzülerek söylüyorum, ülkemizde film, yeme içme, kültür, spor gibi etkinliklerde kitle çekebilen noktasal festival veya etkinlik pazarının bütünü birkaç yüz milyonu geçmiyor. Ücretlendirilmiş ve başarıya ulaşmış proje ülkemizde çok az. Bu da sürdürülebilirlik sorusunu kendimize sorduruyor.”

“Sektörde sürdürülebilirliğin altyapısı sağlanmalı”
Sektörde sürdürülebilirliğin en önemli konu başlığı haline geldiğini vurgulayan Sesli, şunları söylüyor: “Her endüstride olduğu gibi sürdürülebilirlik çok temel değerlere bağlı. İnsan Kaynakları yetkinliğiniz, kreatif performansınız, bu yıl daha fazla ne sunmalıyız çabası, sürekli tüketici yerine kendimizi koyarak neyi beklediğimizin cevabını verme çabamız, milyonlarca TL'lik risk maliyet yatırımının cesaretini üstlenmek, sponsor olsa da olmasa da yola çıkmak, sürekli üretmek ve sürekli gelişmek. dsm group olarak buna gerçekten çok ciddi emek harcıyoruz. Gerek İstanbul Coffee Festival, gerek diğer etkinliklerimiz bu konuda doğrunun nasıl olması gerektiğini anlatan düzeydeki çalışmalarımız. Ancak büyük emeklerle yaratılmış, önemli bütçeler harcanmış faaliyetlerin; ülkemizde gerek marka tescili, gerek içerik korunması anlamında güvence altına alınması gerekiyor.” 

dsm group - Ses getiren, yaratıcı pazarlama etkinliklerine imza atan etkinlik ajansı dsm group, 1994 yılından bugüne kadar bünyesinde yer alan dsm events, dsm training, dsm nolimits ve dsm mice şirketleri ile hem Türkiye’de hem de yurtdışında kurumsal şirketlere hizmet veriyor. Nike, Red Bull, Volkswagen, Hyundai, Fiat, Borusan Otomotiv, Coca Cola İçecek A.Ş. gibi çok uluslu ve Türk firmalara doğrudan pazarlama ve saha desteği sağlıyor. 2017 yılında 4'üncüsü gerçekleştirilecek İstanbul Coffee Festival ise, dsm group tarafından Türkiye’nin nitelikli kahve sektörünü bir araya getirdiği örnek projesidir. İstanbul Comics and Art Festival, yine dsm group tarafından, 2016 yılında hayata geçirildi ve ilkler arasında yerini aldı. Marka deneyimi ile tüketici deneyimini bir araya getirerek sektöründe “deneyim ekosistemi” yaratan dsm group, yaklaşımı, içeriği, kurgusu ve öyküsüyle temalandırdığı büyük çaplı etkinlikleriyle yeni pazarlama platformları oluşturmaktadır. dsm group, 2017 yılında 5-6 Ağustos’ta Coffee Weekend Alaçatı - Cold Brew,  8-10 Eylül’de Club Quartier-Moda’da İstanbul Comics and Art Festival, 21-24 Eylül’de KüçükÇiftlik Park’ta İstanbul Coffee Festival, 29 Eylül-1 Ekim’de Bilkent Station’da Ankara Coffee Festival, 13-15 Ekim’de KüçükÇiftlik Park’ta Chili & Chill festivallerini gerçekleştirecek. 


Türk ve Rus acenteler Almanya'da işbirliği yaptı

Avrupa’daki Türk seyahat acentecilerini tek çatı altında buluşturan COOP TRR, Rus meslektaşları ile işbirliğine gidiyor.Merkezi Almanya’da bulunan Türk Acenteciler Birliği (COOP TRR), 500'ün üzerinde Rus acenteyi bünyesinde barındıran Rus Acenteciler Birliği (COOP EAST) ile Türkiye'ye yönelik tur satışlarını arttırmak için işbirliği anlaşması yaptı. 

COOP TRR CEO'su Cumhur Sefer, Berlin merkezli COOP EAST'in Başkanı Antonina Syromiatnikova ile bu konuda bir süredir görüştüklerini söyleyerek prensipte anlaştıklarını açıkladı. COOP TRR ve COOP East'in birlikte Türk turizmini destekleyeceğini ifade eden Sefer, "Türkiye, Almanya'da yaşayan Ruslar'ın tatil tercihinde birinci sırada. Üstelik Rusya Federasyonu'ndaki ve Almanya'daki Rus tatilcilerin Türkiye'de hemen hemen aynı otelleri tercih ettiğini tespit ettik. Bu durumdan hareketle Almanya'dan Türkiye'ye tatil için giden Ruslar'ın sayısını arttırmak üzere COOP East ile işbirliği yapacağız" dedi.Önümüzdeki günlerde Rus ve Türk acentelerini bir araya getirerek büyük bir Türkiye tanıtım etkinliği yapmayı planladıklarını bildiren Sefer, 150 Rus ve 150 Türk acente sahibini buluşturmayı hedeflediklerini belirtti. Etkinliğin yanı sıra Rus acentelere yönelik Türkiye'de bir info turu da gerçekleştireceklerini kaydeden Cumhur Sefer, bu birlikteliğe Türkiye'den otelcilerin de destek verdiğini sözlerine ekledi. 

5 Haziran 2017 Pazartesi

Allgaeu Orient Rallye - Dostluk ve Barış Rallisi’ sona erdi

Dünyanın en anlamlı renkli ralli organizasyonlarından biri olarak kabul edilen ve bu yıl 12’incisi düzenlenen Allgaeu Orient Rallye - Dostluk ve Barış Rallisi’ sona erdi.TÜVTÜRK’ün altı yıldır desteklediği ve Almanya’nın Allgaeu bölgesinden başlayan, Ürdün’de sona eren ralliye bu yıl 11 ülkeden 280 yarışmacı 140 araçla katıldı. 

Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı himayesinde, TÜVTÜRK’ün desteğiyle düzenlenen ’12. Allgaeu Orient Rallye - Dostluk ve Barış Rallisi’ 7 – 28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşti. Almanya’nın Allgaeu Bölgesi’nde yer alan Oberstaufen kasabasından start alan araçlar Ürdün’de son bulan keyifli bir rotada mücadele ettiler. Organizasyonun en önemli ayağı Türkiye TÜVTÜRK’ün altı yıldır desteklediği ve bu yıl 11 ülkenin katıldığı organizasyonun büyük bir bölümü Türkiye’de gerçekleşti. Balkanlar üzerinden gelerek, İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda toplanan yarışmacılar, 12 Mayıs Cuma günü Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen ve İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Önal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü Ayhan Kep ile Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosu Yavuz Kül’ün katıldığı törenle Türkiye etabına başladılar. Takımlar İstanbul’dan sonra, Kastamonu, Ankara, Balıkesir, Uşak, Dalyan, Antalya ve Mersin güzergahlarını izlediler ve Türkiye finali 21 Mayıs’ta gerçekleşti. 

Zaman ya da hız önemli değil
Kurallara göre, değeri 1.111 Euro’nun altında eski araçlar katılabildiği rallide takımların güzergah boyunca otoyola çıkmalarına izin verilmiyor. Zaman ya da hıza dayalı bir mücadelenin olmadığı Dostluk ve Barış Rallisi’nde yarışmacılar rota üzerinde belirlenen sosyal ödevleri yerine getirmeye çalışıyorlar. TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları’nın da destek verdiği rallide bu ödevleri en başarılı yerine getiren takım birinciliği elde ederken, diğer tüm takımlar ikinci ilan ediliyor. 

TÜVTÜRK ödevini yapan her takım için bir fidan Ralli süresince yol, hava, şartları ve rakipleriyle mücadele eden yarışmacılar, TÜVTÜRK’üÜn ödevlerini de yerine getirdiler. Start alanında kendilerine teslim edilen bayrakları, belirtilen yol ve güzergahlardaki istasyonlara teslim eden yarışmacılar, karşılığında bir sertifika aldılar. TÜVTÜRK de sertifika alan her takım için bir fidan dikimi gerçekleştirdi.gerçekleştirecek. 

“20 yaşında olsa da muayenesi ve bakımı varsa 11 bin km yapabilir” Altı yıldır Allgaeu Orient Dostluk ve Barış Rallisi’ne sponsor olduklarını söyleyen TÜVTÜRK Genel Müdürü Kemal Ören, “Her ne kadar dünyanın en eğlenceli rallilerinden biri olarak adlandırılsa da, otomobillerin özellikleri ve geçtiği parkurlar olarak değerlendirdiğinizde yüksek düzeyde dayanıklılık isteyen bir yarış. Ralli genelindeki araçların hepsi 20 yaşın üzerinde. Ancak modelleri ve yaşları ne olursa olsun, bakımlı ve muayenesi tam araçların, kusursuz bir şekilde, 11 bin kilometre yapabildiğini görüyoruzebiliyoruz. TÜVTÜRK olarak böyle güzel bir organizasyona destek vermemizin amacı, araç muayenesinin ve bakımının önemini anlatmakla birlikte ralliye katılan yarışmacılara ülkemizi ve güzelliklerini tanıtmak ve çocukların hayallerine kavuşmasına da katkıda bulunmak" dedi.  

Gelecek Turizmde Diyorsanız Sıra Sizde!

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Anadolu Efes ortaklığında sürdürülebilir turizm projeleri ile yerel kalkınmaya destek olan “Gelecek Turizmde”nin yeni dönem başvuruları başlıyor. Geleceğe değer katacak sürdürülebilir turizm projeleri, 28 Temmuz 2017 tarihine kadar www.gelecekturizmde.com adresine başvurabilecek.


Türkiye’nin en uzun soluklu sosyal sorumluluk projeleri arasında yer alan; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığında yürütülen Gelecek Turizmde’ye başvurular başlıyor. Geleceğe değer katacak sürdürülebilir turizm projeleri, 28 Temmuz 2017 tarihine kadar www.gelecekturizmde.com adresine başvurabilecek. 

Türkiye’nin turizm potansiyelini ortaya çıkartmak, bu alanda istihdamı artırmak ve sürdürülebilir turizm projeleri ile yerel kalkınmaya destek olmak amacıyla başlatılan Gelecek Turizmde bu yıl 10. yılını kutluyor. 10 yılda Türkiye’nin dört bir yanından 13 sürdürülebilir turizm projesi desteklendi. Yeni dönemde de, üç sürdürülebilir turizm fikrine fon, eğitim, planlama, iletişim, danışmanlık ve teknik destek verilecek. 

Gelecek Turizmde ile ilk dört dönemde neler yapıldı?
Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR): 2007-2012 yılları arasında hayata geçti. DATUR kapsamında Çoruh Vadisi’nin turizm potansiyeli çıkartılarak 20’den fazla ev pansiyonuyla yatak kapasitesi 150’ye çıkarıldı. Bölgede sürdürülebilir turizmi destekleyecek 4 tane sivil toplum kuruluşu kuruldu ve turizmden gelir elde eden gençlerin ve kadınların sayılarında artış sağlandı. Kuş Gözlem Festivali, Gastronomi Festivali gibi etkinliklerle, bölgenin turizm alanındaki bilinirliği uluslararası düzeye çekildi. 5 yılın sonunda Çoruh Vadisi’nin bulunduğu Uzundere, Bakanlar Kurulu tarafından turizm merkezi ilan edildi. Uzundere aynı zamanda 2016 yılında cittaslow ilan edildi.

Bursa, Mardin, Seferihisar: Gelecek Turizmde’nin ilk döneminde; Bursa’nın 2000 yıllık tarihi Misi Köyü’nde, 15 yıl öncesine kadar yöre halkının en önemli geçim kaynağı olan ipekböcekçiliği zanaatı yeniden canlandırılırken, Mardin’deki İpekyolu Misafir Evi’nin kurulmasıyla 22 yataklı iki pansiyonda kadınlara istihdam olanağı sağlandı. İzmir’in Seferihisar ilçesinde kadınların öncülüğünde yöreye özgü birbirinden farklı tatların marka haline getirilmesi ve tüm Türkiye’ye tanıtılması ile bölge turizminin gelişimine katkıda bulunuldu.

Şanlıurfa, Malatya, Safranbolu: Projenin ikinci döneminde; Şanlıurfa'da, günümüzden 12 bin yıl öncesine dayanan geleneksel taş işçiliğinin gelecek kuşaklara aktarılması ve gençlere yeni iş alanlarının oluşturulması hedefiyle taş işçiliği atölyesi hayata geçirildi. 6’sı kadın 21 kişi taş işçiliği eğitimi aldı. Anadolu’daki ilk şehir devleti olan Malatya Arslantepe Höyüğü’nün tanıtılması ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması için çalışmalar başlatıldı. Safranbolu’nun kültürel mirasını yansıtan ve değerlerini taşıyan hediyelik eşyaların tasarlanması için yerli-yabancı turistlere anketler düzenlendi. Anket sonuçları doğrultusunda Derin Sarıyer danışmanlığında düzenlenen tasarım yarışması sonucunda seçilenler, yerel esnaf tarafından üretilerek raflarda yerini aldı.

Isparta, Adana, Balıkesir: Üçüncü dönemde ise Türkiye’deki lavanta üretiminin %93'ünü oluşturan Isparta’nın Kuyucak Köyü’nde kırsal turizmin canlandırılması ve lavantadan elde edilen ürün çeşitliliği sağlanarak, yöre halkının turizmden gelir elde etmesi amaçlandı. Yapılan çalışmalar sonucunda bölgeyi sezonda yaklaşık 20 bin turist ziyaret etti. Türkiye’deki 10 önemli kelebek alanı arasında gösterilen Adana’nın Saimbeyli ilçesinde, kelebek gözlemciliği ile ekoturizmin geliştirilmesi ve bölgenin tabiat parkı statüsüne alınması amacıyla çeşitli faaliyetler yürütüldü ve yörede bulunan kelebek türlerine dikkat çekilerek bölgenin bir niş turizm merkezi haline getirilmesi hedeflendi. Balıkesir’in Edremit ilçesinde ise zeytinyağı ile yapılan yöresel lezzetleri marka haline getirerek, gurme turizmine destek olmak ve yöre kadınlarının bu alanda istihdam edilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yürütüldü. 

Denizli, Foça, Demre: Gelecek Turizmde’nin dördüncü dönem çalışmaları halen devam ediyor.  “Kuşlar Sizi Çağırıyor” projesi ile Denizli'nin önemli turistik bölgelerinden Buldan Yayla Gölü’nün biyolojik çeşitliliğinin korunması ve ekoturizm potansiyelinin canlandırılması ile sürdürülebilir turizme ve yerel ekonomiye katkı sağlanması hedefleniyor. İzmir’in Foça ilçesinde, “Dört Mevsim Foça” projesi ile ilçenin birincil geçim kaynağı olan turizmin dört mevsime yayılması, sürdürülebilir kalkınma için doğadan yana üretim ve işletme modellerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Antalya Demre’de yürütülen “Likya Yolunda Bir Tarih Molası” projesiyle ise Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası olan Likya Yolunda, sürdürülebilir turizm konusunda farkındalık yaratılması, Demre’nin Hoyran ve Kapaklı köylerinin de Likya yolu yürüyüş güzergâhına kazandırılması hedefleniyor. 

Ek: Gelecek Turizmde’nin bugüne kadar aldığı ödüller

2017: Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TUHİD) 16. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü, Hermes Creative Awards Altın Ödül, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Sürdürülebilirlik Refik Baydur Özel Ödülü, JCI Culture – Junior Chamver International En İyi Sosyal Sorumluluk Ödülü

2015: Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TUHİD) 14. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri Jüri Özel Ödülü, The Stevie Awards 12. Uluslararası İş Ödülleri Avrupa’nın En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi, Bronz Madalya En İyi Blog, Gümüş Madalya, Sürdürülebilirlik Akademisi, 2. Sürdürülebilir İş Ödülleri İşbirliği Kategorisi Ödülü, Bilkent Üniversitesi, II. Bilkent Marka Ödülleri Sosyal Sorumluluk Projeleri ile Bu Alana En Değer Veren Marka, PRNews, Digital PR Awards Kurumsal Blog, Onursal Mansiyon

2014: The Stevie Awards 11. Uluslararası İş Ödülleri Avrupa’nın En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi, Bronz Madalya Toplum İlişkilerinde En İyi Halkla İlişkiler Projesi, Bronz Madalya

2011:The Stevie Awards 8. Uluslararası İş Ödülleri Avrupa’nın En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi, Altın Madalya,CSR Europe “Skills for Jobs – İstihdam için Yetkinlikler” haritasında Türkiye’yi temsil eden ilk proje

2010:Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TUHİD) 9. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi


QATAR AIRWAYS’den yolculara DOHA’da ücretsiz konaklama hizmeti

Qatar Airways’in sunduğu teklif içerisinde, Doha'nın güzelliklerini görmek isteyen yolcular için ücretsiz otel konaklamaları da bulunuyor. Ücretsiz lüks otel konaklamaları, aktarma yapan yolcular için tatil içerisinde tatil deneyimi sunmak amacıyla mevcut ücretsiz transit vizesiyle* beraber sunuluyor. Qatar Airways konaklama paketi, Katar'ı daha fazla turistin ziyaret etmesi için daha geniş kapsamdaki +Qatar Turizm Programının bir parçasıdır.

Qatar Airways, uluslararası yolcular için Katar'ı cazibeli bir varış noktası haline getirmek amacıyla Katar Turizm Ofisi’yle (QTA) ortaklaşa oluşturduğu benzersiz bir konaklama paketini sunmaya başladı. Pakette, yolcuların ücretsiz lüks otel konaklamaları ve transit vizeleriyle Doha'yı keşfetmeleri amaçlanıyor. Bu benzersiz teklif, aktarma yapan bütün yolcuların Katar'ı seyahat listelerine almalarını teşvik edecek +Qatar kampanyasının bir parçasını oluşturuyor.
(*) Bilindiği üzere Qatar Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Ancak söz konusu konaklama hizmetinfen yararlanmak için yolcuların qatarairways.com/tr adresinden ücretsiz transit vize alması gerekiyor. QTA ve Katar'ın ödül sahibi havayolunun sunduğu bu benzersiz teklif Doha aracılığıyla seyahat eden yolcuların Orta Doğu'yu ücretsiz bir şekilde deneyimlemelerini amaçlamaktadır. QTA'nın desteğiyle ulusal havayolu şirketi yaz boyunca Doha'dan aktarma yapan yolcuların dört ve beş yıldızlı otellerde konaklayarak bunu lüks bir molaya dönüştürme fırsatı tanıyacak. Promosyon, bütün Qatar Airways yolcularının merkez Doha'da bulunan ülkenin en iyi dört ve beş yıldızlı otellerinde bir gece ücretsiz konaklayarak Doha'yı bir tatil seçeneği haline getirmelerini amaçlamaktadır.

Qatar Airways Grubu İcra Kurulu Başkanı, Mr. Akbar Al Baker; "Qatar Airways her zaman, Katar'ın ulusal bir havayolu şirketinden daha fazlası olmuştur; ülkemizden gurur duyuyoruz ve Katar'ın birçok heyecan verici turistik unsurlarını dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yolcularımızla paylaşmak istiyoruz. Bu seçkin girişim, yolcuların Doha'nın en iyi otellerinde ücretsiz konaklayarak mevcut seyahat planlarına Doha'yı katmalarını amaçlıyor. Yolcularımızın, Qatar Airways'le yaptıkları seyahatlerde unutulmaz bir deneyim yaşamalarını istiyoruz ve onların beklentilerini aşmak için sınırları zorluyoruz." dedi.

QTA, Turizm Geliştirme Müdürü Mr. Hassan Al-İbrahim ise;  "Geçen Kasım ayında transit vize uygulamasını başlatmamız Katar'da hepimiz için büyük bir gurur kaynağı oldu. Mart 2017'de, geçen sene aynı aya kıyasla %53 oranında bir artışla mola veren yolcularda büyük bir yükseliş gördük. Bugün +Qatar'ın uygulamaya geçmesiyle birlikte Hamad Uluslararası Havaalanı'nı aktarma noktası olarak kullanan 30 milyon yolcunun büyük bir kısmını mola veren ziyaretçilere dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Katar'ı dünyanın her yerinden gelen yolcular için daha erişebilir kıldığımız için çok mutluyuz ve onları ülkemizi, kültürel mirasımızı ve doğal zenginliklerimizi keşfetmeye çağırıyoruz.” dedi.

Doha'dan aktarma yapan yolcular, Qatar Airways ve QTA'nın misafiri olarak bir gece ücretsiz Doha'da kalabilir ve Doha'nın güzelliklerini keşfedebilirler; ya da 50$'lık cüzi bir rezervasyon ücretiyle ikinci gecelerini de Doha'da geçirebilirler. Yolcular The Four Seasons, Marriott Marquis, Radisson Blu ve Oryx Rotana gibi otellerden bir tanesini seçebilirler. Yaz boyunca geçerli olacak ücretsiz otel konaklaması yolcuların Doha'yı ve şehir turlarını, çölde safari maceralarını veya geleneksel bir Arap yelkenlisinde yemekli deniz turunu keşfetmelerine fırsat tanıyarak Discover Qatar misafiri olarak Arap konukseverliğinin tadını çıkarmalarını mümkün kılacaktır.

Bu teklife hak kazanmak için yolcuların yapmaları gereken tek şey uçuş rezervasyonlarını www.qatarairways.com/plusqatar üzerinden yapmak, 'çoklu şehir' seçeneğini seçmek ve uçuş onayını aldıktan sonra otellerini seçmektir. Online transit vize uygulaması da ayrıca ücretsizdir; 5 ve 96 saat arasında aktarması olan yolcular faydalanabilir. Havayolu şirketinin 'Going Places Together' sloganı kapsamında bu çığır açan tekliften, hem Premium hem de Ekonomi sınıfında yolculuk eden bütün Qatar Airways yolcuları faydalanabilir;  Yolcular, Katar'da geçirdikleri zamanı en iyi şekilde kullanabilmeleri için Discover Qatar tarafından sunulan ilave mola paketlerini de inceleyebilirler.
QTA'nın benzersiz teklifi, Qatar Airways'in yeni kurulan varış noktası yönetim şirketi Discover Qatar tarafından hazırlandı ve Katar için farkındalık yaratmak ve ziyaretleri teşvik etmek amacıyla önümüzdeki aylarda sunulacak olan birçok yeni girişimden yalnızca bir tanesidir. Teklif, QTA’nın yeni kampanyası '+Qatar'ın tanıtımı için tasarlandı ve Katar'da büyüyen turizm talebini desteklemeyi amaçlamaktadır.

Bu heyecanlı ve yenilikçi duyuru, havayolunun 20. işletme yılı kutlamalarını destekliyor ve yirmi yıllık büyüme, endüstri liderliği ve yeniliği vurguluyor.  Bu yıl Hamad Uluslararası Havaalanı (HIA) ayrıca, 2017 Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri kapsamında Dünyanın En İyi Altıncı Havalimanı seçilmesinin yanı sıra art arda üçüncü defa Orta Doğu’nun En İyi Havalimanı unvanının da sahibi oldu. Ayrıca peş peşe ikinci defa Orta Doğu'nun En İyi Personel Hizmeti unvanını da kazandı.
Endüstrideki ilkleriyle bilinen Qatar Airways, dünyadaki en genç filolardan bir tanesini işleten ve en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden bir tanesidir. Qatar Airways, altı kıtada 150'den fazla önemli iş ve tatil noktasına uçan 197 uçaklık bir modern filo ile hizmet vermektedir.  2017'de bu noktalara ilave edilecek yerler arasında Nice, Chang Mai, Dublin ve Üsküp bulunmaktadır.


2 Haziran 2017 Cuma

İstanbul Shoppıng Fest ‘Design İSF’ ile fark yaratacak

Bu yıl 7.si gerçekleşecek İstanbul Shopping Fest, 1-16 Temmuz tarihleri arasında alışveriş tutkunlarına ‘Design İSF’ ile farklı bir deneyim yaşatacak. İstanbul'u yeniden keşfetme fırsatı sunan İstanbul Shopping Fest, bu yıl alışveriş merkezlerinde kurulacak olan "Design İSF" alanları ile farklı bir dünyanın kapılarını aralamaya hazırlanıyor.          "Design İSF", birbirinden farklı tasarımcılara ev sahipliği yapacak. Yeni konsepti ile ilklerin yaşanacağı İstanbul Shopping Fest'te ziyaretçiler, "Sanat, Tasarım ve Atölye" çerçevesinde sergilerden söyleşilere, dinletilerden enstalasyonlara kadar farklı etkinliklere katılma fırsatı yakalayacak.

Akasya, Capitol, Forum İstanbul, İstinyePark, Kanyon, Palladium ve Zorlu Center’da kurulacak   "Design İSF" alanları, ziyaretçileri alışveriş fırsatlarının yanı sıra tasarım ve sanat ile buluşturacak. İlklerin yaşanacağı İstanbul Shopping Fest, dünyanın en büyük ve en eski kapalı alışveriş merkezi Kapalıçarşı'ya da festival ruhunu taşıyarak keşif rotaları ve atölye çalışmaları ile unutulmaz bir alışveriş festivali yaşatacak. Markalarda yüzde 70'lere varan indirimlerle alışveriş coşkusunun yaşanacağı festival süresince, "Design İSF" rotasını tamamlayanlar sürpriz hediyelerin sahibi olacak.İstanbul Shopping Fest Genel Müdürü Hicran Özbük, bu yıl Shopping Fest'e tasarım ruhunu da kattıklarını belirterek, "Alışveriş tutkunlarının çok yakından takip ettikleri, ancak kolay ulaşamadıkları tasarımcıları alışveriş merkezlerinde 15 gün boyunca sevenleriyle bir araya getiriyoruz. Tasarım, sanat ile zanaatın bir araya geleceği İstanbul Shopping Fest, bu yıl bambaşka olacak. İstanbul Shopping Fest’in şehrimize katkısı her açıdan çok değerli. Festivaller düzenlendiği şehri cazibe merkezi haline getiriyor. İstanbul Shopping Fest, İstanbul’un bir alışveriş destinasyonu olarak tanıtımı açısından da önemli bir alt yapı oluşturuyor. İstanbul Shopping Fest’i her sene geliştirerek, yenileyerek daha da geniş kitlelere ulaşacağız" dedi.

1 Haziran 2017 Perşembe

Corendon Airlines, APİS Ar-Ge Uydu Takımı ’na sponsor oldu

Apis Ar-Ge uydu takımı Corendon Airlines sponsorluğunda dünya birinciliğine koşuyor
Corendon Airlines, 2016’da APSCO Cansat International Competition’dan Dünya Birinciliği ile dönen APİS Ar-Ge Uydu Takımı’na sponsor oldu .Göklerdeki 13’üncü yılını kutlayan Corendon Airlines, günümüz teknolojilerini kavrayıp gelecek teknolojilere yön vermek ve ülkemize teknoloji konusunda faydalı bireyler yetiştirmek adına 2015 yılında kurulan APİS Ar-Ge Uydu Takımı’na sponsor oldu

APİS Ar-Ge Uydu Takımı, İTÜ bünyesinde çeşitli fakülte ve bölümlerde okuyan 26 öğrenciden oluşuyor. APİS Takımı, Asya-Pasifik Uzay Dayanışma Organizasyonu tarafından düzenlenen ve her üye ülkeden sadece tek bir takımın katılabildiği minyatür uydu yarışması APSCO Cansat International Competition 2016’da, TÜBİTAK tarafından ülkemizi temsil etmek üzere görevlendirildi ve yarışmadan dünya birinciliği ile ayrıldı. APİS Takımı ayrıca NASA’nın sponsorluğunda düzenlenen model uydu yarışması, AIAA CanSat Competition 2016’da genel klasmanda Türkiye Birinciliği ve Avrupa İkinciliği elde etti. 

APİS, ülkemize dünya birinciliğini getirmeye kararlı!
Corendon Airlines sponsorluğunda, 2017 senesinde de Dünya Birinciliğini ülkemize getirmeye kararlı olan APİS Ar-Ge Uydu Takımı, ülkemizi önemli yarışmalarda temsil edecek. APİS Takımı, dünyanın dört bir yanından üniversite ve lise öğrencileri katılımıyla 9-11 Haziran 2017 tarihleri arasında ABD Teksas’ta düzenlenecek olan AIAA CanSat Competition 2017’ye katılacak. AIAA CanSat Competition, Amerikan Uzay Topluluğu (AAS), Amerikan Havacılık ve Uzay Enstitüsü (AIAA) ve NASA’nın sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. APİS Takımı, yarışma öncesi gönderdiği tasarımlarla “Kritik tasarım alanında” şimdiden birinciliği elde etti ve böylece genel klasmanda 2’nciliğe yükseldi. Takım ayrıca APSCO Cansat International Competition 2017’ye ve 25-27 Ağustos 2017’de Ankara’da düzenlenecek olan TÜRKSAT model uydu yarışmasına da katılacak. 

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde düzenlenen törende konuşan Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, “Corendon Airlines Ailesi olarak, yıllardır eğitim, havacılık ve çevre konularında sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyoruz. Bu yılda, birçok yarışmadan birincilikle dönerek ülkemizin gurur kaynağı olan İstanbul Teknik Üniversitesi APİS Ar-Ge Uydu Takımı’na sponsor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bir İTÜ mezunu olarak, kendi okulumdan çıkan böylesine başarılı bir takımı desteklemekten ayrıca gurur duyuyorum. Bu yıla hedef büyüterek giren APİS Ar-Ge Uydu Takımı, dünya birinciliğini ülkemize getirmeye kararlı. Biz de Corendon Ailesi olarak, bu önemli hedefte APİS Ar-Ge Uydu Takımı’nı sonuna kadar destekliyor ve kendilerine başarılar diliyoruz” dedi.

Törende konuşan Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Metin Orhan Kaya şunları söyledi; “Türkiye ve Avrupa’nın önde gelen turistik havayollarından Corendon Airlines’a APİS Ar-Ge Uydu Takımı’na göstermiş olduğu ilgi ve destek için çok teşekkür ediyoruz. Dünyada önemli işlere imza atan öğrencilerimiz Corendon Airlines ile bu başarılarını katlayarak devam ettirecekler” diye belirtti. Ülkemizi, yakın zamanda ABD Teksas’ta düzenlenecek AIAA CanSat Competition 2017’de gururla temsil edecek İTÜ Apis Ar-Ge Takım Lideri Mert Menekşe, “İTÜ’lü öğrenciler olarak bir İTÜ’lü tarafından kurulan Corendon Airlines’tan destek gördüğümüz için çok gururluyuz. Her organizasyonda, her etkinlikte bizlerle birlikte olan Corendon Airlines’ın desteğini maddi-manevi olarak fazlasıyla hissediyoruz. Projelerimizin her aşamasında yanımızda olan ve desteklerini bizden asla esirgemeyen Corendon Airlines ve Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer’e ekibim adına teşekkür ederim. Şimdiye kadar hem ülkemizde hem de dünyada pek çok derece alan takımız bu yıl daha iddialı. Corendon Airlines desteğiyle bu yıl dünya birinciliğine koşuyoruz ” diye konuştu.

Avfest 2017 Festivali Louisiana'da Gerçekleşti

AVFEST 2017 etkinliği, Louisiana Teknik Üniversitesi Rektörü Les Guice tarafından Argent Etkinlik Merkezinde verilen bir mezuniyet resepsiyonu ve Jambalaya yemek şöleni ile açıldı. Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Louisiana Teknik Üniversitesi Profesyonel Havacılık Fakültesi'nin 50’nci yıldönümünü; havacılık öğrencileri, personeli, öğretim görevlileri, mezunlar ve dostlarının katıldığı AVFEST 2017 adı altında düzenlenen Hafta Sonu Festivali ile kutlandı.

28-29 Nisan tarihleri arasında Louisiana Teknik Üniversitesi kampüsünde gerçekleşen AVFEST 2017 etkinliği, Louisiana Teknik Üniversitesi Rektörü Les Guice tarafından Argent Etkinlik Merkezinde verilen bir mezuniyet resepsiyonu ve Jambalaya yemek şöleni ile açıldı. Haftasonu etkinlikleri, öğrenciler tarafından hazırlanan “Havacılık Sanayiinin Bugünü” konulu sunum, Avfest reklam filmi gösterimi, katılım gösteren sponsorlar firmalara teşekkür konuşması, diğer çeşitli etkinlikler ve grup toplantıları ile devam etti. 




Biletleri kişi başı 35 Dolar'dan satılan binlerce kişinin katıldığı Festival'e, dünya basını da yoğun ilgi gösterdi. Avfest muhabiri Abdallah Alashi'nin bizzat iştirak ettiği organizasyondan elde edilen gelir, çeşitli milliyetlere sahip uluslararası platformda eğitim alan öğrencilerin bursu için kullanılacak.

Healthy Long Life Zone (Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi) Projesi için çalışmalar başlatıldı

İzmir sağlıklı uzun yaşamın merkezi olacak 
 Egeli turizmciler, gelir düzeyi yüksek yaşlı turistleri hedefleyen ve zengin turizm çeşitliliğine sahip İzmir’i merkeze alan “Healthy Long Life Zone” (Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi) projesini yaşama geçirmek için harekete geçti. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, yerel yönetimi ve merkezi hükümeti, tüm İzmir’in önünü açabilecek, devinime, değişime, dönüşüme yönelik bu projeye sahip çıkmaya çağırdı.  İzmir Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi projesinin teknik toplantısı Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin merkezinde gerçekleştirildi. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, TÜRSAB Yurt Dışı Temsilcisi Hüseyin Baraner, Ege Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Serdar Çelenk ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Uzmanı İlknur Bodur teknik toplantıda bir araya geldi.  

Hüseyin Baraner, yüksek gelir grubuna mensup yaşlı turist potansiyeline yönelik Healthy Long Life Zone (Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi) projesini İzmir’den başlatacaklarını söyledi. 7 Aralık 2017 günü başlayacak 11. Travel Turkey İzmir-Turizm Fuar ve Kongresi etkinlikleri kapsamında, uluslararası nitelikte “1. Sağlıklı Uzun Yaşam Zirvesi” düzenleneceğini hatırlatan Hüseyin Baraner, şu bilgileri paylaştı:  “Healthy Long Life Zone projesi turizm sektörüne soluk aldıracak, sağlıklı, uzun yaşam trendini esas alacak bir proje. Turizm sektörünün tüm paydaşlarının desteğiyle, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin koordinasyonunda yürütülecek bu projenin yaşama geçirilmesi için sağlıklı çevre şart. Bu anlamda Türkiye’nin en cazip noktası İzmir. Avrupa’daki 30 milyon insanın otuzda biri buraya çekmek gerek. 

Devlet desteklerse, bu konseptte Avrupa’dan ilk aşamada 1 - 1,5 milyon turist getirilebilir.”  TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, üst gelir grubuna mensup yaşlı turist potansiyeline yönelik, altı aydır üzerinde çalışılan Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi projesini desteklediklerini söyledi. Projeyle Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan yeni bir model oluşturulmasının hedeflendiğini anlatan İşler, “İzmir değerli bir ürün ve bu ürünün çok ucuz bir destinasyon olarak pazarlanmasını istemiyoruz” dedi.  İzmir’in diğer ürün ve markalarıyla beraber rekabet etmesini ve bir üst segmente odaklanmasını istediklerini kaydeden Mehmet İşler, “Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi projesi, İzmir’in ihmal edilmişliğinin giderecek, doğa ve çevre ile bütünleşen yeni bir turizm çeşitliliğine taşıyacak önemli bir proje” diye konuştu. “İzmir turizmi sadece deniz - kum - güneşten, kongre ve fuarlardan ibaret değil” diyen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Sağlık tesisleri, gastronomisi, tarihi, kültürel varlıklarının yanı sıra doğası ve temiz çevresiyle İzmir çok zengin turizm çeşitliliğine sahip. Ekonomik durumu iyi olup sağlıklı ve uzun yaşamı hedefleyen yaşlı Avrupalı turistler için bölgemiz ideal bir destinasyon. 

Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi Projesi, İzmir’in çözüm projelerinden biri. Krizlere karşı direnç sağlayacak, doğru, İzmir’e yakışan bir proje. Bu kıyafet, İzmir’e uyan, yakışan, şık bir kıyafet. Yerel yönetimi ve merkezi hükümeti tüm İzmir’in önünü açabilecek, devinime, değişime, dönüşüme yönelik barışçı bu projeye sahip çıkmaya çağırıyoruz.”  Ülkemizin yanlış ve sığ turizm politikaları nedeniyle ucuza pazarlandığını belirten Ege Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Serdar Çelenk, “Ülkemiz turizminin kurtuluşu her şey dahil otellerin duvarları arkasında değil, turizmi çeşitlendirip sahaya yaymakta. Bunun yanında da kalitenin, dolayısı ile katma değerin artması gerekiyor. Az turistten çok gelir elde etmek, hem ülkemizin döviz gelirini arttırır, hem de doğal kaynaklarımızı daha az kullanmış oluruz” dedi. Çelenk, “Sağlıklı uzun yaşam konseptini oluşturmak için, mutfağımızdan doğamıza, yerel kültürümüzden insanımıza kadar her şeyimiz var. Ege sağlıklı yaşamın baş kenti olmayı hak ediyor” diye konuştu.  Toplantıda Healthy Long Life Zone (İzmir Sağlıklı Uzun Yaşam Bölgesi) projesine ilişkin kriterleri belirlemek, standartları tanımlamak için teknik çalışmalar yapılması kararlaştırıldı. Haziran ayı içinde düzenlenecek çalıştayda konu turizm sektörünün tüm paydaşlarının katılımıyla yeniden ele alınacak. Sonraki aşamada sağlık, zindelik, uzun yaşam ürünleri pazarlayan tur operatörleriyle bir araya gelinecek.  (Fotoğraflı)

29 Mayıs 2017 Pazartesi

Turizm sektörünün önemli temsilcileri İstanbul'da bir araya geldi

“2017 turizm sezonuna yüzde 50 artışla başladık”
Dorak Holding'in yeni hizmet binasının açılışı nedeniyle turizm sektörünün önemli temsilcileri İstanbul'da bir araya geldi…


Turizm sektöründe faaliyet gösteren Dorak Holding'in İstanbul’daki yeni hizmet binasının açılışına Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROB Başkan Yardımcısı Müberra Eresin, Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Serdar Körükçü, Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kaplan Tan, İstanbul'daki beş yıldızlı otellerin yöneticileri, tur rehberleri ve MICE acentelerinin temsilcileri katıldı. Açılış, Cağaloğlu’nda İstanbul'un eşsiz manzarası eşliğinde gerçekleştirildi. Ahmet Serdar Körükçü ve Müberra Eresin, 2016 ve 2017 yılı için turizm sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu.

''Uzak Doğu'yu Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyoruz''
Turizm sektörünü değerlendiren Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Serdar Körükçü, 2017 yılının, 2016 yılına göre çok iyi başladığını söyledi. İlk 5 ayda yaklaşık yüzde 50 atış olduğunu söyleyen Körükçü, “İkinci yarıdan sonra inşallah bu sayı artar diye düşünüyoruz. 2017 yılı yüzde 50'lik bir yükselmeyle devam eder. Biz, 2014 yılının sonuna kadar sadece Türkiye destinasyonu ile çalışıyorduk. 2015 ve 2016 yılında Türkiye'de olumsuz şartlardan dolayı Avrupa’da Zürih merkez ofisimizi açtık. Ayrıca bu ay içerisinde, Çek Cumhuriyeti, İtalya, İspanya, Fransa’daki ofislerimiz de faaliyetlerine başlıyorlar. Uzak Doğu'yu Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyoruz. Aynı zamanda Avrupa'yı Türkiye'ye getiriyoruz. Karşılıklı böyle bir akım içinde devam ediyoruz. İnşallah sayılar artar. Türkiye'de istikrar, hem siyasi hem de ekonomik olarak devam ederse turizm rakamlarında çok iyi noktaya geliriz diye düşünüyorum'' dedi. 

“Gelen turistten herkes faydalanıyor”
Turizm alanında çok değişik sektörlerde olduklarını da belirten Körükçü, ''Havacılık adına balon sektöründe varız. Mağazalar, restoranlarımız yer alıyor. Çok değişik destinasyonlarla değişik işler yapıyoruz. 2015 yılında Kapadokya Zelve Vadisi'nde 'Zelve Mapping'e başladık. Yeni bir akım oldu ve ilgi artıyor. Katpatuka diye çamur banyosu yaptık, insanların ilgisini çektik. Değişik sektörlerde değişik yatırımlara devam ediyoruz. Bizim getirdiğimiz bilhassa Uzak Doğulu misafirlerimizden ülkemizin boyacısı, paşmina satan esnafı ve dondurma satan esnafına kadar  tüm bölgeler her yönüyle faydalanıyor. A'dan Z'ye herkes bu turizmden faydalanıyor diyebiliriz'' diye konuştu.

''2017'den daha ümitliyiz''
 2016 yılında dünyada hem siyasi hem de ekonomik krizler yaşandığını hatırlatan TÜROB Başkan Yardımcısı Müberra Eresin de, ''2016 beklentilerimizin çok altında geçti. 2017'den daha ümitliyiz” dedi. Eresin, turizm sezonunun yavaş yavaş açılmaya başladığını belirterek şöyle devam etti;
“Arada bir takım krizler oldu. Onlar yavaş yavaş hallediliyor. Türkiye'nin 2017 yılını, 2016 yıldan daha iyi kapatacağını düşünüyorum. İstanbul'da yaz sezonu açıldı. Ramazan ayı genel olarak İstanbul'da çok hafif geçer. Ramazan ayıdan sonra bir hareket bekliyoruz.''

Dokuz ülkede 14 ofis
İstanbul turizminin yanı sıra Dorak Holding’in mevcut ve devam eden turizm yatırımları gecede konuşulan konular arasında yer aldı. Dorak Holding’in, Kapadokya ağırlıklı olmak üzere İstanbul, Ankara ve Kuşadası’ndaki mevcut yatırımlarının yanında; 2018 yılında hizmete açılacak olan Marriott Kapadokya oteli, dokuz ülkedeki 14 ofisinin faaliyetleri, yakın zamanda faaliyete geçecek olan İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İtalya ve İspanya ofislerinin çalışmaları hakkında da bilgi verildi.


Booking.com, itirazına mahkemeden red geldi

Booking.com, itiraz kararı sonrasında bir açıklama yayımladı
Booking.com’un Türkiye’deki faaliyetlerini engelleme kararına yönelik yaptığı itiraz mahkeme tarafından reddedildi. Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yaptığımız itirazın reddine karar vermesi tarafımızda hayal kırıklığı yaratmıştır. 

Gerekçeli kararın her bir tarafa tebliğini takiben 2 haftalık yasal süre içinde karara itiraz edeceğimizi bildiririz. Türkiye yasalarına ve hukukuna her zaman bağlı kalacağımızı bu vesileyle yinelemek isteriz. Dolayısıyla itirazımızın değerlendirileceği süre içerisinde Türkiye'den Türkiye içerisine yapılan işlemlere erişim mümkün olmayacaktır.Ancak Türkiye'den yurtdışına ve yurtdışından Türkiye'ye yapılacak rezervasyon hizmetlerimiz kesintisiz devam edecektir. Hizmetlerimizin, Türk turizmine katkıda bulunmak adına bizimle işbirliği yapan 13 binden fazla otel için hatırı sayılır bir konaklama potansiyeli ve katma değer yarattığına inanıyoruz. Birçok otel, ihtiyati tedbir kararının yol açtığı hizmet kesintisinden telafisi çok zor olan ölçekte zarar gördüğünü beyan etmiş ve davaya müdahil olmuştur. Dolayısıyla dava ile ilgili haklılığımıza dair inancımız devam etmektedir.

28 Mayıs 2017 Pazar

10 Milyar USD Cirolu Sektörde Kaçak Acenteler Var

ESTECENTER’ in Lokomotifi Saç Ekimi 
Türkiye’de günde 1000 kişi saç ektiriyor, %90’ı İstanbul’da gerçekleşiyor.Sağlık turizminde öncü kuruluş ESTECENTER, branşlaşmış bir hastane olarak ehli ve devlet tarafından yetkilendirilmiş profesyonel bir ekip ile hizmet veriyor.ESTECENTER, konseptinde çalışan hastane sayısı Türkiye’de çok nadir bulunuyor. Son teknoloji makineler ile riskleri ortadan kaldırarak hizmet veriyoruz. Ağrı olayı ESTECENTER’ de ortadan kalkıyor.

OPERASYON ÖNCESİ 3 BOYUTLU FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUZ
ESTECENTER son teknoloji cihazlarla çok özel hizmetler sunuyor. VECTRA ile hastanın 3 boyutlu fotoğrafını çekiyoruz. Cihazın önüne çıplak bir vaziyette geçiyorsunuz. Kendi bedeni üzerinden öncesi ve sonrası hakkında bilgi veriliyor. Burnunu yaptırmak isteyen hastamızı 3 boyutlu resmi çekiliyor. Öncesi ve sonrası cihaz sayesinde gösteriliyor. Hasta daha sonrasında, burun estetiği olduktan sonra bir sürprizle karşılaşmıyor. Bu göğüs ve diğer operasyonlar içinde geçerlidir. Bu ne anlama geliyor yapılan bölgenin öncesi ve sonrasını bu fotoğrafta görebiliyorsunuz. 

VAZER LİPOSELECT İLE YAĞ ALDIRMA OPERASYONU
Yine çok özel bir cihazımız olan VAZER LİPOSELECT ile Yağ aldırma operasyonu yapıyoruz.  Liposuction ameliyatı sadece kadınlar tarafından tercih edilmiyor günümüzde aynı kadınlar gibi erkekler de, bu popüler estetik operasyona ihtiyaç duydukları için estetik merkezlerinin kapısını çalıyor. Spora ve diyete rağmen bir türlü verilemeyen kilolar göbek çevresinde ve göğüste toplanıyor. LİPOSUCTION da bu inatçı yağ kütleleri ile baş edebilmek için tercih edilebilen bir uygulama oluyor. 

KONFOR VE ESTETİK ESTECENTER’ de
Estetik olayında devrim yaratan ESTECENTER, hastaların konforu ve rahatı içinde yanlarında oluyor. Saç ekimi olarak Avrupa’da 8 ülkede aktif hizmet veriyor. Ortadoğu ile çok aktif çalışıyor. Hedefleri içinde Berlin’de bir hastane hizmete giriyor. Sonrasında Dubai ve New York’ta ESTECENTER açılacak. Berlin’deki ESTECENTER açılışından sonra diğer ülkelere de açılacağız. İşlerimiz yolunda gitti, 2016 yılı kazanç hedeflerine ulaştık. 2017 yılı hedeflerimiz ise tutmak üzeredir. Bu anlamda çok iyi bir kadro ile memnun müşteri konsepti ile ilerliyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında reklam çalışmalarımızı yapıyoruz. Yollarda Este Center’ın merkezini işaret eden flama bayrak reklamlarını direklere yerleştirdik. Tüm mecraların içinde bulunuyoruz. İnternet mecrası bizim için çok önemli bir yer teşkil ediyor. İnternet sektörüne ciddi bir yatırım yaptık. Google aramalarında ilk sayfada yerimizi alıyoruz.

ESTECENTER Yönetici ortağı olan Berkay TULPAR, daha önce birlikte çalıştığım Serkan Aykın Avrupa’da çok iyi tanınır. Ama şimdi Serkan Aykın’ın yanında Berkay TULPAR’ da anılıyor, biz bu başarıyı yakaladık. Avrupa’da Serkan Aykın’a muayene olan kişi birde Berkay TULPAR’a muayene olalım diyerek karar verelim diyor. ESTECENTER olarak Sağlık Turizmi adına hizmetler gerçekleştiriyoruz. Sağlık turizmi deyince Termal akla geliyordu. Artık biz bu anlayışı değiştiriyoruz. Dünya’dan Saç Ekimi ve Estetik için Türkiye’ye geliyorlar. Biz Sağlık Turizmi için gelen turiste, acente aracılığı ile farklı alternatif rotalarla Türkiye içinde tutmaya çalışıyoruz. İstanbul’un tarihi alanlarına Acente eşliğinde gezi organizasyonu tertipletiyoruz. Hastalarımız arzu ederse yazın sıcak günlerinde İstanbul’da kalmak yerine Karadeniz turu ve alternatif rotalar sunuyoruz. 

ESTECENTER NEDEN TERCİH EDİLİYOR
Dünya Saç Ekimi ve Estetik için bizi neden tercih ediyor derseniz? Çok açık farkımız ortada. Çalışma saati sınırlamamız yok. Saç ekimi 6-8 saat gibi zaman alıyor. Biz bu uygulamalar için sınırlama koymuyoruz. Vardiyalı sistemde dinamik profesyonel ekip ile işimizi yapıyoruz. Fiyat politikamız Avrupa’nın altında seyrediyor. Türkiye’de günde 1000 kişilik saç ekimi gerçekleşiyor. ESTECENTER olarak, güçlü ekibimiz ve vardiyalı çalışmamızla fark yaratıyoruz.

“UYKUDA SAÇ EKİMİ” ESTECENTER’ de
ESTECENTER’in bir özelliği de “UYKUDA SAÇ EKİMİ” yapmasıdır. Saç ekimi özel anestezi uzmanı bulunuyor.Uykuda saç ekimi hastası tamamen uyumuyor bizlerin komutlarına uyuyor. Bizim isteklerimize cevap verebiliyor. Saç ekimi bitince ise belli bir süre sonra uyanıyor. Yapılan bu işlemlerden haberi olmuyor ve yaptınız mı, bitti mi diyerek bizlere soruyorlar. Ağrı sızı hiç yaşamıyorlar. Aynaya koşarak bakıp inanıyorlar. Yüzlerindeki tebessüm ise bizi mutlu ediyor.

Risk ÇOK - Belge YOK - İzin YOK
Sağlık Turizmi yıllık cirosu 10-12 milyar dolar civarında.  ESTECENTER  3 Milyon USD ile hastanesini açarken 50 Bin TL ile açılan ofis ile rekabet etmek zorunda kalıyor. Merdiven altı çalışan birçok işletmenin kazancı devlete vergi olarak geri dönmüyor. Notere giderek Sağlık Turizmi ve Danışmanlık işletmesi açılışı gerçekleştirip, şirket kuruluyor. Yurt dışından genellikle Ortadoğu’dan hasta getirip, transferini, otelini kendi ayarlıyor. 

FULYA CİVARINDA NELER OLUYOR?
Bir Residence’de  en az 30 saç ekimi yeri ve 60-70 doktor bulunuyor. Bu doktorların içinde Plastik Cerrahlarda bulunuyor. Plastik Cerrahlarda sorun yok. Onlar hastanelerle anlaşmalı olarak çalışıyorlar. Hastaların anlaşmalı hastanelerde operasyonlarını yapıyorlar. Saç ekimi yapan yerlere kaçak acenteler gidiyor. LÜX Vip Araçlarla Transfer yapıyorlar. Acente gidiyor, hasta ve doktoru buluyor. Kendisine bu işi yapacak bir ekip ile anlaşıyor. Kazanılan gelir devlete ve ülkeye kâr olarak girmeden buharlaşıyor. 

KAÇAK ACENTELER FULYA’da CİRİT ATIYOR
TÜRSAB’ın komşusu olan Fulya’da takibe alınması gereken bir kompleks var. TÜRSAB çok uzağa gitmesine gerek yok yürüme mesafesindeki bu komplekse  giderse tüm işletmelere kanunla yerine getirmesi gereken eksiklikleri yerinde tespit edip, cezai işlem yapacaktır. Neler çıkacak oradan kendi de şaşıracaktır. Biz bir Odada – Büroda yapılan sağlık girişimlerine, işlemlerine karşıyız. ESTECENTER olarak yurtdışından getirilen hastalara Transfer ve Otel Konaklaması yaptırmıyoruz. Herkes işini yapmayı bilecek. Biz hastane işletiyoruz. Devletimiz neyi ön gördüyse, kanunlar neyi işaret ediyorsa biz uyuyoruz. Biz kanunlar çerçevesinde hareket ederek uyuyorsak, herkesin uyması gerekiyor.


NE YAPIYORUZ DİYORLAR
“ Estetik Yüz Germe  - Burun Estetiği  -Liposuction  -Göz Kapağı Estetiği  -Göğüs Estetiği - Karın Germe - Jinekomasti (Erkeklerde Meme Küçültme)  - Ameliyatsız Yüz Dudak Dolgusu, Işık Dolgusu, Botoks – Fue, Saç Ekimi, Bıyık Ekimi, Kaş Ekimi” BURASI HASTANEMİ biz yetkililere soruyoruz? Sağlık Turizmi, Konaklama Hizmeti  - Havalimanı Transferi  - Yurt Dışı Hastalarımız için uygulanır demesi ise, TÜRSAB’ ı ilgilendiren bir durumdur.  Acente olmadan yapılan faaliyetler yasak faaliyettir. Her isteyen ulaştırma,  nakil ve acente faaliyeti yapamaz. TÜRSAB’ a üye olmak zorunluluğu bulunmaktadır.  





ÜLKEYE GELEN TURİSTE ZARAR VERİYORLAR

10-12 milyar dolarlık pastadan pay alıyorlar. Sağlık turizminin yol haritasını çizmemiz gerekiyor.


SAĞLIK TURİZMİ ANAYASASI OLUŞTURMALI
Biz Hollanda’nın Sağlık Turizmi Anayasasını kullanıyoruz ama bize pek uymuyor. Kendi Sağlık Turizm Anayasamızı yapmak zorundayız. Dünya’da bütün Sağlık Turizm Fuarlarına katılıyoruz. Yurtdışı Fuarlarda Türkiye Reklamı için 100 bin USD reklam harcaması yapıyorum. Devlet 100 USD reklam harcaması yapan hastaneye 50 bin USD geri iade ediyordu şimdi etmiyor. Çünkü kasasında bu bütçe bulunmuyor. Bu merdiven altı işlem yapan firmalar devletin cebindeki parayı çalıyorlar. ESTECENTER Yönetici ortağı olan Berkay TULPAR, geniş kapsamlı bir araştırma ve ön hazırlığa gerek yok. Kendileri sizin ağınıza düşüyor. İnternete girin saç ekimi yazın önünüze dökülüversin neler çıkacak görürsünüz. Sitelerinin içine de girince kaçak acente faaliyeti yaptığını tespit edersiniz. Sonrasında harekete geçersiniz. Bizler bu konuda yapılacak çalışmaların içinde bulunarak yol gösterici olmak istiyoruz. Ülke Turizmi için ihtisasımız olan “SAĞLIK TURİZMİ ANAYASASI”  konusunda çalışmalar içinde yer almak istiyoruz dedi.






26 Mayıs 2017 Cuma

Tophotels.ru şehir otelciliğini ön plana çıkaracak

Türkiye genelinde otel yöneticilerinin ilk kez  biraraya gelerek oluşturduğu, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) tarafından organize edilen,  Rusya’ nın en önemli seyahat web portalı; TopHotels.ru İstanbul’da ilk kez  otel yöneticileri ve basın mensuplarıyla buluştu.”The Parma Hotel” ev sahipliğinde gerçekleşen lansman toplantısında, Türkiye’ye gelecek Rus turistlerin sayısını arttırmak, otel avantajları ve gelecek turistlerin ön promosyonlardan faydalanmaları için nitelikli hizmet öncelikleri değerlendirildi.Tophotels.ru için yapılan toplantının açılışında konuşan Turoyd Basın Sözcüsü ve Yönetim Kurulu Üyesi Burçak Atak “2012 senesinden bu yana  Rusya Turizm Bakanlığı’nın Antalya’daki bürosu ve ana enformasyon kaynağı olarak faaliyet gösteren tophotels.ru’nun  istemesi bizi fazlasıyla memnun etti.

Çağlar boyunca edebiyat, sanat ve resim alanında bir çok Rus Sanatçıya ilham veren İstanbul, tarihi dokusunda yer bulan Rus-Türk ortak mirası eserler bakımından zengin; ticaretin kalbi olma özelliği ile dinamik; eğitim ve sağlık olanakları bakımından gelişmiş özelliklerinin yanı sıra , 4 mevsim seyahat/tatil  ihtiyaçlarını karşılayan bir kent. Türkiye ve Rusya’nın dostlukları, köklerinin birliği uzun yıllara dayanıyor.  Liderlerimizin attıkları adımlar sayesinde normalleşmeye başlayan ilişkilerimizi güçlendirmek için tüm sektör paydaşlarının ortak akılda bir olmasını önemsiyoruz. Kısa ve orta vadede biz İstanbul otelcileri olarak ilk arzumuz, geçmişte sayıca fazla olan Rus Kongre segmentinin geri gelmesine yönelik “kongre harcamalarında vergi muafiyeti” önerisinin yürürlüğe girmesidir.” dedi. Özellikle Antalya bölgesinde yoğun olarak oteller tarafından kullanılan Tophotels.ru  bundan sonra İstanbul pazarında da aktif rol oynayacak.


Rus pazarı önceliği ile hizmet veren portal, özellikle Rus misafilrler için seyahat öncesi yabancı dil bariyerini ortadan kaldırıyor. Ülkemiz ve otellerin sunduğu tüm hizmetlerin detaylı olarak anlatıldığı site ile otellerin özellikleri anlatılıyor, promosyonlar öne çıkarılıyor ve online sistemlere ödenen yüklü komisyonlara da dur diyecek nitelikte avantajlar sunuluyor.



Tophotels’in  Proje Grup Sözcüsü Ksenia Gül, bugün burada çok heyecanlandım. Antalya’da bu tür toplantılar yapıyoruz katılım çok az oluyor. İstanbul’da gerçekleşen bu lansman oldukça kalabalık salonda boş yer kalmadı.Alışık olmadığımız bir durumdu ama çok memnun olduk aynı zamanda da  çok heyecanlandım dedi. 



Tophotels.ru hakkında bilgiler veren Anna Bondarenko, 300 bin kayıtlı otelimiz bulunuyor. Günlük 500 bin ziyaretçi  alıyoruz. Sayfada kalma süresi 11 dk oluyor. Organik ziyaretler Google ve Yandex’den %70 civarında geliyor. En çok kullanılan kelimeler ise Otel, Türkiye Otelleri, Belek Otelleri, Kemer, Antalya, Belek, Side  ve Marmaris sıralamasıyla gözüküyor.Misafirlerin yorumları bizler için çok önemli. Sadece misafirler değil acentelerinde yorumları bizim için önemli. Tophotels.ru  kullanıcıları tarafından yazılan yorumların %70’i olumlu olduğunu görüyoruz. Bazı  bazen yakınıyorlar olumsuz yorumlar için görülüyor ki %70 olumlu yorum var bunun yanında olumsuzlarda olacak. Oteller kötü yorumlardan korkuyor. Müşteriler önce olumsuz yorumları okuyor.  

Bu yüzden oteller için olumsuz yorumlar can sıkıcı oluyor. Türkiye otelleri için kötü yorum bulunmuyor. Tophotels.ru  Dünya sıralamasında 1.662 ‘nci sırada bulunuyor. Turizm katekorisinde ise 15 . sırada bulunuyor. Dünyada Rusça konuşanlar Tophotels.ru ‘yu ziyaret ederek tatillerini şekillendiriyor. Rus Turistler yıllık bütçelerinin %20’sini tatile ayırıyorlar. 2500 USD  İle 3500 USD arasında bütçe ayırıyorlar. Yılda Rus Turistler iki defa tatil yaparlar. Rus Turistlerin tatil seçenekleri arasında Türkiye, Mısır, İtalya ve İspanya yer alıyor. Tatile çıkan Rus turistler  Acente üzerinden tatil satın alırlar.

Biriyle iletişime geçmeyi kataloglara bakmayı severler. Ruslar riskleri süprizleri sevmez. 3 ay öncesinden tatil planlarını yaparlar. Genellikle çift ve  aile olarak tatile giderler. Rus turistler memnun kalırsa ekstra ödemeyi kabul ederler. Tophotels’in Genel Müdürü Anna Bondarenko, sitelerinin yalnızca Rusya’da değil bölgede diğer Türki Cumhuriyetlerinde yüksek ilgi gördüğünü ve otel seçiminde oldukça etkili bir platform olduklarını belirtti. Bugüne kadar Antalya ve çevresindeki otellere yoğunlaştıklarını ama düzelen ikili ilişkilerle oluşan sinerji ile şehir otelciğine de önem vermek istediklerini salonda bulunan İstanbullu otelcilere iletti.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Turizm Bizim Milli İş Kolumuz

TÜRSAB seçimlerinde tek yetki seyahat acentelerinin, bizi işaret ederler ise göreve gelmeye ve birlikte ülke turizmini yönetmeye talibiz…TÜRSAB Başkan adayları kendini göstermeye başladı. Ülkeye döviz ve Turist akışını sağlamak için ciddi çalışmalar yaptık.Turizmin kalkınması için, Ortadoğulu Körfez Ülkeleri ile kamu ve özel sektör turizm kurumlarıyla ortaklaşa çalışmalar yaparak ülkeler arasında da Turizm politikalarının geliştirilmesinde önemli görevler üstlendik.Çevresel,Tarihi ve İnsani değerlerinin korunması ve geliştirilmesi gibi turizmi yakından ilgilendiren konularda, bir sivil birlik olarak, yol gösterici,danışman ve problemleri çözen bir yapı olma özelliği taşımaktan gurur duyduk.




ORTADOĞUDA YAPILAN ÇALIŞMALAR YETERSİZ                                                      
İstanbul’daki yetkililer duyarsız bir o kadar suni gündemlerle olayı geçiştirmeye çalışmaları İstanbul turizmine ciddi anlamda zarar vermektedir.



TANITIMLARA HEPSİ DUYARSIZ                                                                            
Bu yıl Katar, Dubai, Umman, Bahreyn, Lübnan, Kuveyt ve Suudi Arabistan’da ülkemizi tanıtarak Türkiye tanıtımı yaparak bu ülkelerde önde gelen seyahat acentelerine temsilcilikler verdik.Bizleri davet eden İL Kültür ve Turizm  Müdürlüğü Turizm haftası etkinlikleri kapsamında İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün İstanbullu Turizmcilerle sorunları konuşalım diye toplantı yapıldı. Turizme hizmet eden STK’ları yetkilileri ve  seyahat acentelerini davet etmesi gerekirken üyesi olduğumuz  seyahat acentelerini  arayıp davet etmiyor. İl kültür Turizm Müdürlüğü arayıp  sorununuzu dile getirmek için sizleri  davet ediyoruz diyor. TÜRSAB akıllı binasında 15-20 kişi ile toplantı yapıyor. Bu katılımın yetersizliği mevcut  yönetiminin misyonu ve vizyonunun yetersiz olduğunun bir göstergesidir. Artık bu yıl sonunda yapılacak  seçimlerde mevcut yönetimin misyonunu doldurmuştur. Mevcut yönetim kadrosunu baştan aşağı yenilemelidir.                      

TÜM SEYAHAT ACENTELERİNE ÇAĞRIMIZDIR                                                     
Ortadoğu pazarına getirmiş olduğumuz bu sinerjiyi tüm pazarlara yaymak istiyoruz.Seyahat Acentelerini gezerek yaptığımız çalışmaları anlatıp başta Avrupa pazarını canlandırma arzusundayız. Turizm Sektörü kan kaybederken yetkililerin ciddi olmayışı sektöre ciddi zararlar vermektedir. Seyahat Acenteleri ile birlikte başta turizm sezonunu kurtaracağız daha sonra ülke turizmine yön verecek ciddi anlamda hizmet edecek vizyon sahibi olan yol arkadaşlarımızla ülke turizmini yönetmeye talip olacağız. 

Herkes bize soruyor, kimi destekleyeceksiniz diye; biz de diyoruz ki…
En büyük  aday, TÜRSAB’a hizmet edecek olan genç ve çalışkan adaylarıdır. Kimin aday olduğu önemli değil illaki birileri adaylık için çıkacak ve adayım diyecek. Mevcut hantal yapısı ülke turizmine zarar vermektedir. Yepyeni bir sistemle  TÜRSAB’ı yönetmek gerekir. Ülke turizmine canlılık getirecek 15 ten fazla proje hazırladık ve hazırlamaya devam edeceğiz. Turizm Bizim Milli İş Kolumuz;Turizm ülkemizin milli iş kolu ve bu sektöre 7 den 70 e herkesin sahip çıkması gerekir. Milli değerlerimizi koruyarak Kültür ve yaşam tarzımızı gelen turistlere doğru anlatmamız gerekir.Turizm mutlaka marka haline getirilmelidir. Başta İstanbul, İzmir ve Antalya’yı marka kent haline getirmemiz gerekir.TÜRSAB adayını doğru seçmemiz gerekir. TÜRSAB için çatı bir platform oluşturulmalıdır. Bu çatıya gelecek olanların derdi ülke turizmini şaha kaldırmak olmalıdır.

BİZ HER ZAMAN HAZIRIZ 
Görev verildiği takdirde ülke turizmini yönetmeye hazırız.Tek amacımız milli gelirimiz ve milli işimiz olan Turizmi pazarlarken deniz,kum,güneş tarih ve kültürümüzü doğru projelerle dünyaya tanıtmak olmalıdır.

REHBERLERLE İYİ GEÇİNECEĞİZ
Rehberler odası ile mutlaka koordineli şekilde çalışılmalıdır. Yıllardır bu konuda çözüm üretilmiyor ve sektörde sevimsizlik var, rehberler acenteleri, acentalar rehberleri sevmiyor bu mutlaka değişmeli ve değiştirmek için formülümüz hazır.Mevcut seyahat acentelerinin itibarı yok, Bu ülkeye turist ve döviz kazandıran binlerce seyahat acentesinin bankalar nezdinde halk nezdinde itibarı kaybolmuş durumda bu durumu artıya getirecek projemiz hazır.

BİZİM PROJEMİZE HİÇ KİMSE SAHİP ÇIKMASIN
Turist taşımacılığı ile yolcu taşımacılığı bizim projemiz ve ilk dile getirenler bizleriz. Başkaları dile getirse de çözümü nasıl yapacaklarını bilmediklerinden başarılı olamazlar. Mevcut yönetmelikte yolcu ibaresi ile turist aynı kategoride gösteriliyor buna bugüne kadar hiç kimse ses çıkarmadı biz itiraz ettik ve bu itirazımız bakanlıkça dikkate alındı.Seyahat acentelerini ve muhalefeti tek çatı altında toplayacak platformu yakında kurabiliriz ve herkesi bu platforma bekliyoruz.

‘’TÜRSAB’ı BİRLİKTE YÖNETELİM’’ platformun adı bu şekilde olacak.
TÜRSAB’ın kapıları tüm üyelerine açık olacak ve büyük değişiklikler yaparak holding yapısından turizme hizmet eden seyahat acentelerine hizmet eden yapıya dönecek.Yetkiyi kendilerini turizmin ağa babası zanneden birkaç kişiden istemiyoruz. Tek yetki seyahat acentelerinin, bizi işaret ederler ise göreve gelmeye ve birlikte ülke turizmini yönetmeye talibiz.Aday değiliz ama aday olursak mutlaka 2023 hedefindeki Türkiye turizmi bu ülkenin yüz akı olacaktır.

Saygılarımla
OTSAD Genel  Başkanı                                                                                     
Hüseyin KIRK