20 Mart 2015 Cuma

Türk Hava Yolları Ekipman Teminatlı Geliştirilmiş Kredi Sertifikası Tahsisli Satış Duyurusu

Türk Hava Yolları bugün toplamda 328.274.000 Amerikan Doları nominal değerde ekipman teminatlı geliştirilmiş kredi sertifikalarının (“Sertifikalar”) bir diliminin tahsisli satış duyurusunu gerçekleştirmektedir. Sertifikalar asıl olarak bir ödeme - aktarma tröst’ündeki payları temsil edecektir. Söz konusu tröst Sertifikalar’ın satışından elde edeceği geliri, yeni kurulmuş bir Delaware sınırlı sorumlu şirketi olan Bosphorus 2015 LLC (İhraççı) tarafından ihraç edilecek ve, Mart 2015 ve Nisan 2015’te teslim edilmesi planlanan üç adet yeni Boeing 777-300ER uçağı ile teminat altına alınmış olan ekipman tahvillerini (“Ekipman Tahvilleri”) satın almak için kullanacaktır. Her bir uçak üzerinde kurulacak teminat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onaylandığı şekliyle Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkındaki Cape Town Sözleşmesi ve buna ilişkin Hava Aracı Donanımına Özgü Konulara Dair Protokoldeki koruma imkanlarından yararlanacaktır.


Ekipman Tahvillerinin satışından elde edilen gelir İhraççı tarafından, her biri ayrı finansal kiralama sözleşmesi altında Türk Hava Yolları’na kiralayacağı üç adet Boeing 777-300ER uçağının satın alınmasının finansmanı için kullanılacaktır. Sertifikalar, 1933 tarihli Amerikan Menkul Kıymetler Kanunu (“Menkul Kıymetler Kanunu”), veya herhangi bir başka ülkenin sermaye piyasası mevzuatı (Türkiye Cumhuriyeti sermaye piyasası mevzuatı altındaki kayıt ve onaylar da dahil olmak üzere) uyarınca kayıt altına alınmayacak ve (Menkul Kıymetler Kanunu ve eyaletlerin sermaye piyasaları mevzuatından kaynaklanan) kayıt zorunluluklarına ilişkin bir istisna olmaksızın veya ilgili kayıt olmaksızın Amerika Birleşik Devletleri içinde arz edilemeyecek veya satılamayacaktır. Sertifikalar Menkul Kıymetler Kanunu’nda yer alan 144A Kuralı doğrultusunda yalnızca nitelikli kurumsal alıcı olduğu düşünülen kişilere, Amerika Birleşik Devletleri (A.B.D) dışındaki işlemlerde ise Menkul Kıymetler Kanunu S Yönetmeliği doğrultusunda yalnızca A.B.D dışındaki kişilere arz edilecek ve satılacaktır.Bu basın açıklaması Sertifikaların satılması için bir teklif veya Sertifikaların alınması için bir davet teşkil etmemekte olup, Sertifikalar bu tür teklif, davet veya satışa izin verilmeyen hiçbir ülkede satılmayacaktır. Sertifikalar yalnızca bir ön ihraç belgesi ve nihai ihraç belgesi yoluyla satılacak olup, işbu basın açıklaması herhangi bir yatırım kararına temel teşkil etmemelidir.


İzleyiciye Karnaval Havası Yaşatan Fanfaraı Babylon Sahnesinde!

Fransa, Fas, Cezayir gibi kültürlerden 12 farklı sanatçıdan oluşan Fanfaraï, 21 Mart Cumartesi akşamı Babylon sahnesinde yerini alıyor



Raï, Chaâbi, Gnawa, Jazz, Afro-cubain, Salsa, türlerinin örneklerden oluşturdukları repetuvarları ile çıktıkları her sahnede seyircisine adeta bir karnaval havası yaşatan Maghrebli grup Arap, Berberi ve Türkçe müziklerden oluşan bir seçkiyle Babylon’da Ortadoğu’dan yükselen tınıları müzikseverlerle paylaşacak. Babylon konser biletleri biletix.com adresinden ve Babylon gişesinden satın alınabiliyor.

ECZACIBAŞI PROFESYONEL VE YİĞİTALP LAUNDRY İŞBİRLİĞİYLE “LEKESİZ ODALAR” EĞİTİM SEMİNERLERİ BAŞLADI

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olan Eczacıbaşı Profesyonel, İstanbul’da sektörün önde gelen çamaşırhaneleri arasında yer alan Yiğitalp Laundry işbirliğiyle “Lekesiz Odalar” isimli eğitim seminerleri düzenliyor. Eczacıbaşı Profesyonel, ev dışı tüketim sektörüne sunduğu yenilikçi ürünlerin yanı sıra hijyen alanında sunduğu öneriler ve sektörün büyük oyuncularıyla düzenlendiği eğitim seminerleri ile müşterileri için çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.



Eczacıbaşı Profesyonel ve Yiğitalp Laundry işbirliğiyle “Lekesiz Odalar” eğitim seminerlerinin ilki Taksim-Sultanahmet bölgesinde yer alan oteller için Taksim Point Otel’de yapılırken ikincisi ise 30 Mart’ta Aksaray bölgesindeki oteller için Aksaray Yiğitalp Otel’de gerçekleştirilecek.
 “Lekesiz Odalar” eğitim seminerleri kapsamında başta housekeeper ve kat şefleri olmak üzere sektör profesyonellerine otellerde karşılaşılan leke problemleri, bu lekeler oluşmadan önce alınabilecek tedbirler ve leke çıkarma yöntemleri konularında bilgiler verilecek. Ayrıca eğitim seminerlerinde sektör problemlerine değinilerek, sektör çalışanları ile birlikte çözüm önerileri de aranacak.


İlki 18 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilen ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği “Lekesiz Odalar” eğitim seminerinde Yiğitalp Laundry sahibi İkbal Yigitalp Atik ve Genel Müdürü Özcan Ataç, Eczacıbaşı Profesyonel Satış ve Pazarlama Direktörü Melike Koçoğlu, EP Akademi Yöneticisi Pınar Günenç ve EP Akademi Danışmanı Müzeyyen Pamir de hazır bulundu. İkbal Atik ve Melike Koçoğlu yaptıkları açılış konuşmalarında sektörün büyüklüğüne değinmelerinin yanı sıra sektörde yer alan önemli oyuncuların yaptıkları işbirliklerinin önemini de vurguladılar.

Açılış konuşmalarının ardından Özcan Ataç ve Müzeyyen Pamir katılımcılara; çamaşırhane ve otellerde oluşabilecek leke kaynakları, lekelerin oluştuğu anda yapılması gerekenler, leke çıkarma maddelerini ve özelliklerini içeren geniş bir sunum yaptılar.  “Lekesiz Odalar” eğitim seminerinde sektörde eğitimin önemi bir kez daha vurgulandı. Seminer katılımcılardan gelen özellikle sektörde yaşanılan sorunların çözümüne yönelik soruların yanıtlandırılmasının ardından sona erdi.

Show TV’nin, yeni dizisi “Beyaz Yalan”ın özel gösteriminde Kutsi’ye doğum günü sürprizi!


Kutsi: “Duygu yoğunluğu çok yüksek bir dizi geliyor”

Deniz Baysal: “Kutsi gibi bir partnerim olduğu için çok şanslıyım”

Show TV’nin, başrollerini Kutsi, Deniz Baysal, Ebru Aykaç, Ege Aydan ve Elif İskenkender’in paylaştıkları, yapımını NTC Medya’nın üstlendiği yeni dizisi ‘Beyaz Yalan’ın özel gösterimi dün akşam (19 Mart Perşembe) Özdilek AVM’de dizide rol alan tüm oyuncuların ve yapım ekibinin katılımıyla yapıldı.


Birbirine tıpatıp benzeyen ama bambaşka hayatları yaşayan iki genç kızın hayatlarının kesişmesini konu alan “Beyaz Yalan” Pazartesi akşamı saat 20.00’de Show TV’de ilk bölümüyle ekrana gelecek. Dizide, Kutsi, Demir, Deniz Baysal ise Alara ve Melek karakterlerini canlandırıcak.

Kutsi’ye 41. Yaş günü sürprizi
Dizinin başrol oyuncularından Kutsi, 41. yaş gününü, dizinin ön gösterimi öncesinde kutladı. Kutsi, dizide rol alan arkadaşlarının ve set ekibinin alkışları eşliğinde sürpriz doğum günü pastasını kesip, tebrikleri kabul etti.


Başarılı oyuncu diziyle ilgili olarak “Çok sıcak bir hikaye. Senaryoyu elinize aldığınızda hemen yeni bölümü okumak istiyorsunuz. Duygu yoğunluğu yüksek bir iş. Dizide iş adamı olan Demir karakterini canlandırıyorum. İzleyicilerimize sürprizlerimiz var. Pazartesi akşamı onları ekran başına davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.


Dizide Melek ve Alara karakterlerini canlandıran Deniz Baysal ise, “Dizide iki karakteri birden canlandırıyorum. Hazırlık süreci benim için hem çok mutlu hem de heyecanlı geçti. Hikayeye ”Beyaz Yalan” olarak başlıyoruz ama sonra her şey kaosa dönüşecek” diye konuştu.


Yapım : NTC Medya
Yapımcı : Mehmet Yiğit Alp
Yönetmen : Filiz Gülmez Pakman
Genel Koordinatör : Nazlı Heptürk
Uygulayıcı Yapımcı : Arzu Ersan Deligöz
Senaryo : Hayriye Ersöz
Oyuncular : Kutsi (Demir), Deniz Baysal (Alara – Melek),                   Ebru Aykaç (Asude Hanım), Elif İskender (Meryem), Ege Aydan (Fikret Bey), Onur Dikmen (Halil), Ebru Aytemur (Ebru), Çağlar Sayın (Volkan), Seher Terzi (Bedriye Hanım), Çetin Karakul (Savaş), Biran Damla Yılmaz (Nesrin), Fatih Dokgöz (Hikmet), Dilara Topuklular (Zeliha), Berkan Bulut (Özgür), Ayça Yağcıoğlu (Sedef), Özge İnce ( Damla), Pınar Deniz (Azra)

Yayın Tarihi : 23 Mart Pazartesi/2015
Yayın Saati  :20.00

Etin uzmanı "Özgür Şef", restoran/otomasyon çözümleri uzmanı "Arkhe"yi anlatıyor

Konuk ağırlama sektöründe 10 yıldır, deneyimli yazılım ve destek ekibi ile pek çok büyük ve güçlü markaya hizmet veren Arkhe Yazılım Teknolojileri; sektörün ve iş dünyasının önde gelen yöneticilerinin görüşlerine yer verdiği iletişim kampanyasına “Özgür Şef” ile devam ediyor.
İş dünyasının önde gelen yöneticilerinin, işletmelerinin vizyonuna ve "neden Arkhe"yi seçtiklerine dair ipuçlarının yer aldığı kampanyanın ilk yüzü; Backhaus'un yönetici ortağı Ömer Duruk'tu.



Duruk'un ardından kampanyanın yeni yüzü, Özgür Şef Steakhouse, Deli Kasap, Baldır ve Çıralı Et markalarının kurucu ortağı, et konusundaki uzmanlığıyla tanınan Özgür Özkan oldu. Özkan, işletmelerinin en önemli özelliğinin; yalnız kendi ürettikleri malzemeleri ve yalnız kendi pişirme tekniklerini kullanmaları olarak ifade ediyor ve "üretimden servise" tüm satış ve stok kontrol süreçlerinde Arkhe'ye güvenerek Arkhe ile ilerlediklerini belirtiyor.
 

Denge markası ile zincir restoranlar, pastane, otel ve butik işletmelere, onların yapı ve ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiren Arkhe; satıştan maliyet yönetimine, müşteri takipten merkezi kontrol sistemine pek çok farklı konuda otomasyon çözümü sunuyor. Arkhe; Backhaus,  Changa, Cookshop,  İkbal, Nupera, S Cafe, Yemekhane ve daha pek çok değerli markaya hizmet veriyor.
Müşterilerine 7 / 24 destek ekibine sahip Arkhe'nin iletişim kampanyası, konuk ağırlama sektörünün liderleri ile devam edecek.

Black Light Dans Gösterisi Hodjapasha’da!

Tarihin en eski dinlerinden biri olan Şamanizm’in büyüleyici dansı, Hodjapasha Gösteri ve Etkinlik Merkezi’nde, Black Light Dans Performansı olarak yeniden hayat buluyor. Etnik kıyafetleri ve aksesuarları ile Şamanlar; belirli dönemlerde gerçekleştirdikleri ayinlerle tarihin her döneminde dikkat çekmişlerdir. Hodjapasha’nın gösterilerden biri olan Dansın Ritmi isimli dans gösterisinde,  Şaman Dansı gibi bulunduğumuz coğrafyanın farklı bölgelerinin dansları, grup ve solo olarak yapılan oryantal danslarla harmanlanarak, çağdaş bir koreografiyle ve kolajlar halinde sunuluyor.


Göz alıcı farklı kostümlerin kullanıldığı, tarihi mekan ile bütünleşen 360 derece video projeksiyon sistemi ve etkileyici ışık tasarımının yarattığı görsel şölen eşliğinde sunulan bu muhteşem gösteri, izleyenleri büyülüyor. 545 yıllık tarihi ile bir zamanlar Türk Hamamı olarak kullanılmış olan bu mekan, şimdilerde turistler için İstanbul’da yapılması gereken şeyler listesinde yer alan Tarihle İç İçe Gösterilere ev sahipliği yapıyor. Russel Crowe gibi Hollywood yıldızlarının da izlediği gösteriler, sadece yabancı ziyaretçilerin değil; İstanbul aşığı yerli gezgin ve sanatseverin de ilgi odağıdır.

Her hafta Salı, Perşembe ve Pazar günleri saat: 21.00’de başlayan,
Dansın Ritmi Gösterisi Biletix’de kişi başı: 45 TL

Özcan Yurdalan ile Yazarıyla Geziler turlarının ikinci durağı Mardin – Midyat

Foto-Safari, Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler gibi her geçen gün içeriği zenginleştirilen özel ve konsept turlarıyla öne çıkan Gazella Turizm, bu kez Yazarıyla Geziler konsepti çerçevesinde, 10-12 Nisan tarihleri arasında seyahatlerini yazarak ve fotoğraflayarak ölümsüzleştirmek isteyen gezginler ile birlikte, dinlerin ve dillerin buluşma noktası olan Mardin-Midyat bölgesini keşfe çıkıyor.


Pek çok farklı ilgi alanına hitap eden konsept turlar ile yola çıkan Gazella Turizm, 10-12 Nisan’da Gezi Yazarı Özcan Yurdalan önderliğinde rotasını Mardin-Midyat’a çeviriyor. Sokağın ritmini ve renklerini fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirmek ve seyahat deneyimlerini kaleme alarak unutulmaz anlarını daha fazla kişiyle paylaşmak isteyen gezginlere hitap eden Yazarıyla Geziler, katılımcıları Özcan Yurdalan’ın paylaşacağı sadeleştirilmiş yazma yöntemleri ve yaratıcı ifade teknikleriyle tanıştıracak.


Katılımcılar, seyahat boyunca yaşadıklarını, gözlemlerini ve çağrışımlarla zenginleştirdikleri yorumlarını gezi yazısı formunda yeniden üretecekler. Tur, gün sonunda çekilen fotoğrafların katılımcılarla birlikte değerlendirildiği atölyeler, yazma ve fotoğraf çekme teknikleriyle de desteklenecek.


Seyahati kültürel bir faaliyet olarak değerlendirenlerin katıldığı Yazarıyla Geziler’in ikinci durağı olan Mardin-Midyat da, eski İpek Yolu’nun üzerinde bulunan bu bölgede her katılımcının kendi yolculuğunu yapabilmesine imkân sağlamayı amaçlıyor.


Mardin-Midyat turunda gezginleri neler bekliyor?
Midyat turu: 5.yy’dan 18.yy’a kadar çeşitli değişimler geçiren Deyrül Zaferan Manastırı, Ulucami Çarşısı, Postane, Kent Müzesi, Zinciriye ve Meslek Lisesi
Midyat turu gezi ve fotoğraf atölyesi kapsamında değerlendirmeler
Geleneksel Midyat mutfağını yansıtan yöresel akşam yemeği ve gece yürüyüşü
Mardin turu: Kasımiye Medresesi ve panoramik eski kent dokusunda fotoğrafçılık
Geleneksel Mardin mutfağını yansıtan yöresel öğle yemeği
Mardin turu gezi ve fotoğraf atölyesi kapsamında değerlendirmeler

18 Mart 2015 Çarşamba

James Joyce Irısh Pub 'Ta Aziz Patrıck Günü Coşkusu

Aziz Patrick  Gecesi James Joyce Irish Pub’da Kutlandı
İrlanda'nın koruyucu azizlerinden olan  Patrick 'in adına mart ayının 17'sinde  kutlanan festivalin Türkiye'deki adresi James Joyce Irish Pub İstanbul oldu. Yerli yabancı çok sayıda insanın akın ettiği barda deyim yerindeyse izdiham yaşandı.


2015 yılında 14-17 Mart arasında kutlanan festival için geleneksel adres İrlanda barları ayrıca bazı ünlü klüplerde Aziz Patrick  Gecesi kutlamaları yapıyor. Geceye herkes yeşil renkte giyinip geliyor. Ayrıca sadece bu güne özel yeşil renkte bira içilerek  kutlama yapılıyor.


Herkesin bir günlüğüne İrlandalı olduğu kutlamalarda geleneksel İrlanda şarkıları çalınıyor. Danslar ediliyor. Bu günde kutlamanın insanlara şans getirdiğine inanılıyor.


James Joyce Irish Pub , Aziz Patrick kutlamaları konusunda olduça iddialı. Dünyadaki  en iyi kutlamalardan birini biz yapıyoruz diyorlar.Kutlama günü , barın kapısından içeriye girebilmek için kuyruklar oluştu.


Haldun Taner'in 100. Yaşı Kadıköy'de Kutlandı

Tiyatro ve edebiyat dünyasının usta isimlerinden Haldun Taner doğumunun 100.  Yılında Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı. Gecenin en güzel süprizlerinden biri uzun süre sonra ilk kez birlikte sahneye çıkan Zeki Alasya ve Metin Akpınar oldu. 16 Mart Pazartesi Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma etkinliğine sanat ve edebiyat dünyasının usta isimleri ve çok sayıda Kadıköylü katıldı.


Kurgusunu ve metnini Gazeteci yazar Zeynep Oral'ın hazırladığı gecenin sunumunu yazar  tiyatro sanatçısı Orhan Alkaya ile birlikte yaptı.  Haldun Taner'in anılarından kurgulanarak hazırlanan gecede  yazarın doğumu, ilk gençliği edebiyata merakı kendi anlatımlarından Orhan Alkaya ve Zeynep Oral tarafından seslendirildi. İlk olarak Cüneyt Türel'in sesinden Haldun Taner'in anlatıldığı video gösterimiyle başlayan gecede yazarın edebiyatçı kişiliği Doğan Hızlan, Selçuk Erez, Emre Kongar ve Üstün Akmen tarafından anlatıldı.Doğan Hızlan'ın başka bir program dolayısıyla katılamadığı gecede, Haldun Taner ile ilgili mesajı okundu. Hızlan mesajında Taner'i şu sözlerle anlattı: Gülünçle ince mizah arasındaki kıvamı bulan kişiydi. İyi yazarlar sık sık okunmalı hem edebiyat bilincimizi geliştirirler hem de insanlığımızı"

"HALDUN TANER EYLEMCİYDİ"
Hızlan'ın mesajının ardından sahneye çıkan Selçuk Erez, Taner aynı zamanda iyi bir eylemciydi. Gezi hadiselerinde genç aktivistler gibi devran dönecek AKP halka hesap verecek deyip Recep Tayyip Erdoğan'ı kızdıran aktivistlerden değildi ama kendi zamanındaki Erdoğan'ları kızdıran aktivistlerdendi." Dedi.

Üstün Akmen ise usta yazarın tiyatro oyunlarını hatırlatarak, Haldun Taner'in toplumcu bir yazar olduğuna, eserleriyle toplumun sorunlarına dikkat çektiğini ifade etti.

Taner'i anlatan bir başka isimse Emre Kongar'dı. Kongar Taner'le ilgili anılarını anlatarak ulusalla evrenseli birleştiren sanatsal kişiliği önünde saygıyla eğiliyorum dedi.

Gecenin devamında oyuncu Levent Üzümcü'nün yazarın "Konçinalar" öyküsünden okuduğu bölüm büyük beğeni topladı.

Üzümcü'nün ardından Serap Yağız ve Taner Öngür, Çiğdem Erken'in piyanosu eşliğinde Taner'in unutulmaz eseri Keşanlı Ali Destanı'nından Sinekli Dağ'ı seslendirdi.

"MERTLİKTEN SÖVER  İNSAN"
Yazar'ın Üç Ağalar eserinin de seslendirildiği gecede Keşanlı Ali Destanı'nın en sevilen bölümlerinden "Mertlik Belası" da Kıvanç Uğraşbul yorumuyla seslendirildi.

"Nota olsa Do, renk olsa Nar rengi" diye anlattığı Keşanlı Ali Destanı'nın Zarife'si Gülriz Sururi "Şamama" videosu ardından Zilli Zarife'den "Biz Dünyaya Lazımız" şarkısı  ile gecenin konuğu oldu.

Orhan Alkaya'nın Taner'in müziğe olan ilgisi ve sevgisini ifade ettiği gecede Cihat Aşkın'ın kemanı ve Mehru Ensari'nin piyanosu eşliğinde ezgiler gecenin konuğu  oldu.

Keşanlı Ali Destanı'ndan sonra Haldun Taner'in 1966 yılında kaleme ve halen güncelliğini koruyan “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım" oyunundan bir bölüm  Ali Erdoğan tarafından sahnelendi.

"HALDUN BEY BİZİ SİZE HEDİYE ETTİ"
Gecenin bir başka sürprizi ise uzun süredir aynı sahnede görülmeye. Zeki Alasya ve Metin Akpınar ikilisi oldu. Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun eşsiz ikilisi Zeki Alasya ve Metin Akpınar Türkiye'de kabare tiyatrosunun kurucusu, ilk yazarı, ilk uygulayıcısı Haldun Taner için sahneye çıktı.

Kendilerine başarılarının sırrının sorulduğunu anlatan Zeki Alasya "biz şans diyoruz Haldun Taner gibi bir anıt adamla tiyatro yapıyorsanız başarınızın nedeni şans değil de nedir" dedi.

Muhsin Ertuğrul'un Haldun Taner için "Türk Tiyatrosu ne zaman tık nefes olsa Haldun Taner oksijen yetiştirir" sözlerini hatırlatan Metin Akpınar Haldun bey bizi size hediye etti dedi.

ALASYA: BUGÜN BİR YAZSA DÖRT BEŞ GÜN SONRA YASAKLANIR
Haldun Taner'in mizahı, kişiliği ve eserleriyle örnek olduğunu anlatan ikiliden Metin Akpınar onun ileri görüşlülüğüyle ilgili  espiler yaptı. Dönemin Kültür bakanının heykellere peştemal giydirmeye çalıştığını anlatan Akpınar "Bugün kadavraya don giydiriyorlar" Dedi.
Devekuşu kaberesinden anıların anlatıldığı Zeki Alasya şöyle devam etti: "Öylesine özlüyorum ki Haldun Taner'i yeniden bir arada olsak bir oyun yazsa biz de oynasak tahmin ediyorum dört ya da beş gün sonra yasaklanır" Haldun Taner'in eşi Demet Taner'in "Demokrasi" yazısından bir bölüm okuduğu gecede yazarın "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı" oyunundan Selçuk Yöntem'de bir bölüm okudu.Gecenin sonunda tüm sanatçılar ve Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu sahneye çıkarak Haldun Taner için 100. Yıl pastasını kesti. Dakikalarca ayakta alkışlanan sanatçılar, Haldun Taner'i hep birlikte  selamladı.










Karaciğer yağlanmasına dikkat!

Kadın ve erkeklerde aynı sıklıkla görülen karaciğer yağlanmasının toplumdaki her 4-5 kişiden birinde oluştuğunu ve her zaman olmamakla birlikte, bazı durumlarda siroz gibi ciddi komplikasyonlara yol açabildiğini belirten Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Dahiliye uzmanı Dr. Vecihe Bayrak karaciğer yağlanması ile ilgili bilgilendiriyor.


Normal sağlıklı bir insanda karaciğer hücrelerinde az miktarda yağ bulunur ve herhangi bir hastalığa neden olmaz. Ancak karaciğerde yağlanma arttığında, bazı yapısal ve fonksiyonel değişikliklere yol açar.

Karaciğer yağlanmasının nedenleri
Obezite
Şeker hastalığı
Açlık veya hızlı kilo kaybı
Wilson hastalığı
Aşırı A vitamini kullanımı
Bazı ilaçlar: Kortizon içeren ilaçlar, amiodaron, tamoksifen, diltiazem, tetrasiklin, talium, östrojenler
Gebelik
Aşırı Alkol Tüketimi
Genellikle belirti vermez

Karaciğer yağlanması genellikle hiçbir belirti vermeden sinsice ilerler. Ancak bazı hastalarda; karnın sağ üst tarafında dolgunluk hissi, halsizlik, çabuk yorulma gibi belirtiler görülebilir. Çok nadir olarak karaciğer yağlanmasına bağlı ileri karaciğer hastalığı olan insanlarda kaşıntı, iştahsızlık, sarılık ve bulantı görülebilir. Genellikle tanı başka nedenlerle yapılan karaciger fonksiyon testleri ve karın ultrasonu sonucu tesadüfen konur.

Alkolden uzak durmalı sağlıklı beslenmeli
Karaciğer yağlanmasında, bu duruma neden olan sebepler bulunur ve ortadan kaldırılır. Örneğin alkol tüketimi sonucu meydana gelen kişilerin alkol tüketimini sonlandırması gerekir. Aşırı kilolu kişilerin de ideal kilolarına kavuşmaları gerekir. Kilolu kişilerin uygulamaları gereken diyetleri konusunda mutlaka bir diyetisyen ve hekim kontrolünde olmaları, hastalığın yanlış diyet ile daha kötü seyir kazanmaması için önemlidir. Aynı zamanda yaşam tarzında değişikliklere gidilmeli  her gün tempolu bir şekilde en azından 45 dakika yürüyüş egzersizi yapılmasına özen gösterilmelidir. Sebze, balık, beyaz et gibi gıdalar tüketilmeli, fast food tarzı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Hastalar,hekim kontrolünde belli aralıklarla tetkik ve takiplerini yaptırmalıdırlar.



Aile Şirketinde 2’ci Kuşağı Profesyonel Olarak Gör, Şirketini Geleceğe Taşı!

AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, aile şirketlerinin güçlü bekası için şirkette görev alacak 2’ci kuşakların hazırlanması gerektiğini söyledi. Şirketin omurgası ve iş süreçlerinin anlatılması noktasında, 2’ci kuşağın yetiştirilmesi gerektiğinin anlatan Ayşen Laçinel, 5 öneride bulunarak, şunları belirtti:


1-Başarılı şirket sahipleri; iş sınırları içinde çocuklarını sadece şirket çalışanı olarak görmeyi başarmalıdır.
2-Çocuklar, tanımlı bir görevle, yöneticilerine raporlayarak yetiştirilmelidir.
3-Başarısız şirketlerde, gençlerin genellikle sırtlarını babalarına dayamış oldukları bir yapı dikkat çekmektedir. Eğer bir patron, çocuğunu şirketini ileriye taşıyacak bir yönetici profili olarak görebiliyorsa, o zaman o şirkette taşlar gerçekten yerine oturuyor.
4-Başarılı şirketler, çocuklarını profesyonel olarak görebildikleri için başarılı oluyorlar. Başarılı şirketlerde, çocuklar en tepeden başlamak yerine, şirketin bütün proseslerini öğrenebilecekleri bir statüyle işe başlıyorlar.
5-Patron; çocuklarını her aşamada deneyim sahibi olmak üzere görevlendiriyor; yöneticilerinden de onları yetiştirmelerini, yönetmelerini istiyor ve takip ediyor.

Patronun, sırf kendi çocuğu olduğun için deneyimi olmadan en tepe noktalarda görev ve yetki vermemesi gerektiğinin altını çizen Ayşen Laçinel, “Bu durum, hem şirkete, hem gençlere yapılan büyük bir haksızlık oluyor” dedi.

Uluslararası Diyalog Ensütüsü (IDI) 21 Mayısta Dünya turizm için barış çağrısı yapacak

21 Mayıs'ta Çanakkalede Turizmde Barış Çağrısı
3 yıl önce Berlin'de Nuri Özaltın başkanlığında ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın himayesinde kurulan Uluslararası Diyalog Ensütüsü (IDI) 21 Mayısta Dünya turizm için  barış çağrısı yapacak.
Çanakkale de 1. dünya savaşının 100 yıl anma töreni vesilesi ile 'turizmin dünya barışına katkıları' konulu uluslar arası turizm ve diyalog zirvesi gerçekleştirelecek.


Eski Alman Cumhurbaşkanı Christian Wullf ana konuşmacı olduğu toplantıya New York, Mayorka, Hurghada, Rodos, Berlin, Frankfurt, Brüksel ve Tahran'dan devlet ve belediye temsilcilerive turizmciler katılacak. Uluslararası Dialog Ensitüsü başkanı ve Gloria Otellerinin sahibi Nuri Özaltın basına yaptığı açıklamada : Biz turizmi öncelikle bir barış hareketi olarak görmek istiyoruz. Biz insanları din, dil, renk, kültür olarak ayırmadan hepsini aynı değer, sevgi ve saygı ile kuçaklamak istiyoruz. Anadolumuzun bu barış dolu şanlı topraklarında dünyada davet ettiğimiz tüm dostlarımız ile daha dost, daha arkadaş olarak sevgi içinde  yaşamak ve dünyayı bitlikte elele keşfetmek istiyoruz. Ayrıca dünya barışına olan katkısını dahada artırması için sporturizmine de geniş capta yatırm yaptığımı ictenlikle belirtmek isterim . dedi

Toplantıya büyük destek veren Alman Hiristiyan vakfı temsilcisi Prof. Dr. theol., Dr.phil. Peter Antes de : Turizm barış demektir bu barış ve diyalog zievesini çok öemsiyoruz ve harzaman diyalog ve barış düşüncelerinin yanında olacağız' dedi.Diyalog ensitüsün Genel Sekreteri ve Germanyfans Gmbh' nın sahıbi Hüseyin Baraner sözlerinde:  Barış ve insanlararası saygı turizmin değişmez anayasasıdır. Biz turizmi böyle anlıyoruz. Bunun için bu mesleği seçtik. Barış kenti Çanakkale'de tüm dünya turizmcileri ile elele kenetlenerek, hepberaber turizmde Barış  arzumuzu vurguluyacağız.Turizmde barış çağrısını bütün dünya duyacak. Bu çağrımıza ve zirvemize katılmak isteyenleri  Çanakkalede aramızda  görmek istiyoruz.



Ediz Hun Doğa-İnsan İlişkilerini anlatacak

Kadıköy Belediyesi, Dünya Su Günü etkinlikleri kapsamında sinema sanatçısı ve Uzman Ekolog, Ediz Hun’u ağırlayacak.Kadıköy Belediyesi’nin su, hava ve doğa kaynaklarının korunmasına ilişkin farkındalık etkinlikleri sürüyor.


Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma Ve Kontrol Müdürlüğü “Dünya Su Günü”nde etkinlikleri kapsamında bir seminer düzenleyecek"Sosyoekonomik Kalkınmada Doğa-İnsan İlişkileri" başlıklı seminerin konuğu ise sinema sanatçısı, Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Uzman Ekolog, Ediz HUN. 19 Mart 2015 Perşembe günü Kozyatağı Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek seminerde Ediz Hun, ekonomik kalkınmada insan ve doğa ilişkileri ve su kaynaklarının korunması hakkında bilgi verecek.
Tarih: 19 Mart 2015
Saat: 14:00-16:00
Yer: Kozyatağı Kültür Merkezi


ICF Airports “Havaalanı Karbon Akreditasyonu” Programında Avrupa’da ve Dünya’da sayılı havaalanları arasında

ICF Airports Antalya Havalimanı, Avrupa Havaalanları Birliği (ACI) tarafından sera gazları salınımı nedeniyle ortaya çıkan zararları minimize etmek üzere 2009 yılında başlatılan “Havaalanı Karbon Akreditasyonu”  programında planlı ve kararlı yürüyüşü ile bu yıl en üst seviyeye ulaşmıştır.2009 yılından beri Avrupa Havaalanları Birliği projesi kapsamında karbon emisyonunu azaltma çalışmalarını sürdüren ICF Airports Antalya Havalimanı,  2010 yılında “Mapping” (karbon kaynaklarının haritası) Seviye 1,  2011 yılında “Reduction” (karbon emisyon azaltımı) Seviye  2  ve 2012 ylında “Optimization” (optimizasyon) Seviye 3 safhasına ulaştı. ICF Airports 2013 ve 2014 yıllarında ise bu başarısını sürdürerek Seviye 3 belgesini yeniledi. 2015 yılında ise en üst düzey olan Seviye 3+ “Neutrality” (karbon emisyon sıfırlama)  belgesini almıştır. Bu seviyeye ulaşmak için; kendi faaliyetlerinden dolayı ortaya çıkan toplam salınımı sıfırlamak amacıyla yenilenebilir enerji üretim yatırımlarına önemli mali destek yapmış, aynı zamanda da iş ortaklarının emisyonlarının düşürülmesi için işbirlikleri ve katkılar sağlanmıştır.


Avrupa yolcu trafiğinin yaklaşık 60%’ını  ağırlayan 90 havaalanı bu belgeye sahip olup, -2013 Temmuz-2014 Haziran dönemi ACI raporunda belirtildiği gibi; söz konusu dönemde 311 bin ton civarında toplam karbon salınımı azaltımı gerçekleştirilmiştir. Bu miktar 129.800’den fazla konutun bir yıllık enerji kullanımına ya da bir yıl süre ile 76.800’den fazla aracın trafikten uzaklaştırılmasına eşittir. Gene aynı yıllarda akredite havaalanları tarafından 181,496 ton CO2 sıfırlanmıştır (off set).Havalimanı karbon akreditasyonunun en üst seviyesinde Avrupa’da 20 adet akredite havalimanı bulunmakta olup, bunlardan bazıları; Roma-Fimuçino, Oslo, Trondheim, Venice, Amsterdam, Milan-Malpensa ve Linate, Swedavia’ya bağlı 10 havalimanı ve Antalya Havalimanı’dır.

ICF Airports Antalya Havalimanı, 2011 yılından bu yana kendi faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 salınımını düşürmenin yanı sıra iş ortaklarının da CO2 emisyonlarını düşürmeleri için önemli işbirlikleri yapmaktadır. İş ortakları ve sektör temsilcilerine verilen seminerler, eğitimler, sosyal sorumluluk projeleri, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretim projeleri, teknolojik sistemlerin kullanımı, enerji tasarruf projeleri, atıkların geri dönüşümü, doğal sistemin korunması için yapılan çalışmalar ve yeni yutak alanları yaratma çalışmaları bu kapsamda sayılabilecek en önemli konulardan bazılarıdır. 2014 yılında iş ortakları ile yapılan işbirliği sonucu uçak emisyonlarında 11.505 ton CO2 azaltımı sağlanmıştır. Azaltılan bu miktar ICF Airports’un 1 yıllık toplam emisyonunun %65’i oranındadır. Sözkonusu bu miktar yaklaşık 2.850 aracın bir yıl süre ile trafikten uzaklaştırılması anlamına gelmektedir.ICF Airports’un kendi faaliyetlerinden kaynaklı 2014 yılı toplam emisyonu 17.703 ton CO2,  kişi başı emisyonu ise  0,633 kg CO2 tir. Son 3 yıllık kişi başı ortalama emisyon miktarı olan 0,674 kg CO2 ile 2014 yılı verisi kıyaslandığında %6 düşüş gerçekleştiği görülecektir.Sürdürülebilir çevre stratejisi ve entegre yönetim sistemleri politikalarıyla İş Sağlığı ve Güvenliği, Kalite, Çevre ve Müşteri Memnuniyeti ve Şikayet Yönetimi alanlarında dört farklı TSE belgesine sahip havalimanı olan ICF Airports, “Havaalanı Karbon Akreditasyonu’ nun” en üst seviyesine yükselerek Türk Havacılık sektörüne örnek olmaktadır.

SAĞLIĞINIZ İÇİN SOFRADAN TUZU KALDIRIN

Sağlıklı bir hayat için günde en fazla 5 gram tuz tüketilmesi gerektiği bilgisini veren, Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, aşırı tuz tüketiminin ciddi kronik hastalıklara sebep olabileceğini söyledi.
 


BURSA-Sağlıklı bir hayat için günde en fazla 5 gram tuz tüketilmesi gerektiği bilgisini veren, Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, aşırı tuz tüketiminin ciddi kronik hastalıklara sebep olabileceğini söyledi.Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, fazla tuz tüketiminin sağlık üzerinde olumsuz etkilerine yönelik kamuoyunda farkındalık oluşturulması ve aşırı tuz tüketiminin azaltılması amacıyla kutlanan ‘Tuza Dikkat Haftası’ kapsamında açıklamalarda bulundu.
Tuzun, dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen kronik hastalıkları tetiklediğini belirten Dr. Akan, “DSÖ; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla tüketilmesi gereken tuz miktarını günde en fazla 5 gram yani bir çay kaşığı olarak önermektedir. Bu miktar ise yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanmaktadır. Ülkemizde 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre kişi başı günlük tuz tüketim miktarının 15 gram olduğu görülmüştür. Bu miktar günlük alınması gereken tuzun üç katına karşılık gelmektedir” dedi.

Tuzu Azaltmanın Yolları
Tuzlu besinleri tercih etmenin sonradan öğrenilen bir alışkanlık olduğunu ve bireyin az miktarda tuz tüketimine kısa sürede alışabileceğini vurgulayan Dr. Akan,“Daima taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih ederek, taze sebze ve meyve tüketiminizi arttırın. Ev dışında yemek yiyorsanız az tuzlu besinleri tercih edin. Tuz içeriği yüksek olan konserve besinleri daha az tüketin. Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklemeyin ve masanızda tuzluk bulundurmayın. Satın aldığınız hazır besinlerin etiketlerini mutlaka okuyun ve daha az tuzlu olanları tercih edin. Yemeklerle birlikte yoğurt tüketilmesi tuz tüketiminin azaltılmasına yardımcı olur. Maden suları kaynağına göre farklı miktarda sodyum içerir, sodyum içeriğini etiketinden kontrol edin” şeklinde konuştu.

Çocuklarda Tuz Tüketimine Dikkat
Özellikle çocukluk çağından itibaren aşırı tuz alımına bağlı olarak obezite ve kalp damar hastalıklarında artış olabileceğini dile getiren Dr. Akan, “Yüksek miktarda tuz tüketimi ve obezite olma durumu çocuklardaki hipertansiyon için önemli bir risk faktörüdür. Çocuklukta tuzun aşırı alımı; pre-hipertansiyon için risk oluşturur. Bunun yanı sıra çocukluk döneminde tuz miktarı sınırlaması ile beraber tüketilen tuzun iyotlu olmasına dikkat edilmelidir. İyot; anne karnından başlayarak bebeklik ve çocuklukta beyin gelişimi ve en uygun mental fonksiyonlar için gerekli bir elementtir” diye konuştu.Sağlıklı yaşam için az ama iyotlu tuz tüketilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Akan,“İyotlu tuz; zekâ geriliğini ve beyin hasarını önler, okul başarısını arttırır. İyot kaybını önlemek için tuzu; yemeklerinizi pişirdikten sonra ekleyin. Serin, kuru ve ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklayın” ifadelerini kullandı.