9 Mayıs 2017 Salı

TÜROB Ortadoğu turizm pazarını inceledi

Ramazan öncesi turizmde Ortadoğu pazarı yükselecek  Talep Azerbaycan ve Gürcistan’a kayıyor
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Ortadoğu bölgesinden bu yıl ülkemize gelecek turist sayısında yüzde 4 ila yüzde 6 arasında artış beklendiğini açıkladı. Özellikle Ramazan ayı öncesi ve özellikle sonrasında bölgeden Türkiye’ye talepte artış beklendiğini kaydeden TÜROB, Birleşik Arap Emirlikleri’nden ülkemize olan turizm talebinin hızla Azebaycan ve Gürcistan’a yöneldiğine de dikkat çekti.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Ortadoğu bölgesinden bu yıl ülkemize gelecek turist sayısında yüzde 4 ila yüzde 6 arasında artış beklendiğini açıkladı. TÜROB, Dubai’de gerçekleştirilen bölgenin en önemli fuarı ATM Turizm Fuarı sonrasında, son iki yıldır Türk turizminin can suyu olan Ortadoğu bölgesini mercek altına aldı. Başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Ortadoğu bölgesinden turizm beklentilerini bir rapor ile açıklayan TÜROB, 2017 yılında Ramazan ayı öncesi ve özellikle sonrasında bölgeden ülkemize talepte artış beklendiğini kaydetti. 

Sağlık turizmi tanıtılmalı
Son dönemlerde ülkemizde meydana gelen birtakım terör saldırıları ile siyasi gelişmelerin pazarda olumsuz algı olarak kendisini gösterdiğne işaret edilen raporda, “Bölgeden ülkemize sağlık, wellness, kaplıca, terapi, estetik ve tedavi amacı ile gelecek turist sayısında önemli potansiyel görülüyor. Bu alanda tanıtım çalışmaları arttırılmalı” denildi. İyimser beklentilere karşın TÜROB, Birleşik Arap Emirlikleri’nden ülkemize olan turizm talebinin hızla Azebaycan ve Gürcistan’a yöneldiğine de dikkat çekti. Raporda, “Nitekim, ülkenin önemli ucuz maliyetli havayolu kuruluşlarından FlyDubai, Haziran-Eylül 2017 döneminde Gürcistan’da ikinci uçuş noktası olarak Dubai-Batum ve Azerbaycan’ın Qabala şehirlerine sefer düzenleyecek” bilgisine yer verildi. 

Laptop yasağından günde 15 bin kişi etkileniyor
TÜROB’un raporunda özetle şu tespitlere yer verildi:
2016 yılında Ortadoğu’dan ülkemize gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında düşüş gösterdi. Irak yüzde 62, BAE yüzde 26 ve Katar yüzde 9 düşüş;  Bahreyn yüzde 28,  Ürdün yüzde 25, Suudi Arabistan yüzde 18 ve Kuveyt yüzde 3 artış gösteren pazarlar oldu. 
İstanbul’a gelen toplam ziyaretçi sayısı içerisinde Arap ülkelerinden gelen ziyaretçilerin payı istikrarlı artışını sürdürüyor. 2010 yılında toplam ziyaretçiler içerisinde yüzde 10 olan Arap turistlerin payı 2016 yılında yüzde 21.5’e yükseldi.
ABD, bazı şehirlerden ABD’ye düzenlenen havayolu seferlerinde getirilen kabin içi elektronik cihaz yasağının günde ortalama 15 bin yolcuyu olumsuz etkilediği, uygulamanın 14 Ekim 2017’de kaldırılmasının beklendiği açıklandı. Uygulama, Türkiye, BAE, Suudi Arabistan, Fas, Mısır, Katar ve Kuveyt çıkışlı uçuşlarda geçerli. Etkilenen havayolu kuruluşları ise THY, Royal Jordanian, Egypt Air, Saudi, Kuwait Airways, Royal Air Maroc, Qatar Airways, Emirates ve Ethiad Airways. Benzer uygulamayı İngiltere’de devreye soktu ve Türkiye, Lübnan, Tunus, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün’den İngiltere’ye giden uçaklarda aynı uygulama yapılıyor. 
Ortadoğu bölgesinden İngiltere’ye giden turistlerin lüks tüketim ve alışveriş harcamaları dikkat çekiyor. Visit Britain açıklamasına göre, 2016 yılında Katar 1.923 dolar, BAE 1.663 ve Suudi Arabistan vatandaşları ise kişi başı ortalama 1.570 dolar harcama yaptı. BAE vatandaşlarının Aralık ayı harcamalarının diğer dönemlere oranla üç kat artış gösterdiği belirtildi.
Türkiye’nin Ortadoğu’da yakaladığı en önemli avantajlar; din, ortak kültür, doğa, vizelerin kaldırılması, ulaşım seçeneklerinin fazla olması ve Türk dizi filmlerinin televizyonlarda sıkça gösterilmesi olarak ortaya çıkıyor. 
Irak ve Libya vatandaşlarına 2016 yılında vizesiz seyahatin kaldırılması ile ülkemize gelecek Irak ve Libyalı turist sayısında gerileme trendinin sürmesi bekleniyor. Yemen, Irak, Suriye ve Libya’da süren güvenlik problemleri ile terör saldırılar, BAE ve Mısır ile süren siyasi ilişkilerimizin turizmi olumsuz yönde etkileyerek bu ülkelerden gelecek turist sayısında düşüş bekleniyor.
İran, İsrail ve Suudi Arabistan ile yürütülen üst düzey siyasi ilişkilerin turizmi olumlu yönde etkilemesi ve bu ülkelerden gelecek turist sayısında artış bekleniyor. Lübnan, Ürdün, Katar, ve Bahreyn 2017 yılı için artış beklenen diğer pazarlar olacak. 
İsrail ile gelişen siyasi ilişkiler turizme olumlu yansıyor. 2016 yılında İsrailli turist sayısında yüzde 31 artış kaydedildi.
Başkenti Abu Dhabi olan Birleşik Arap Emirlikleri, yedi emirlikten meydana gelen bir federasyon. Bu emrlikler Abu Dhabi, Dubai, Şarjah, Ras al-Khamiah, Ajman, Fujairah, Umm al-Qaiwain olarak sıralanıyor.  BAE, 370 milyar dolarlık nominal GSYIH ile Ortadoğu ve Afrika ülkeleri içinde Suudi Arabistan ve İran’dan sonra en büyük üçüncü ekonomiye sahip. Satın alma gücü paritesine göre 70 bin dolar kişi başına milli gelir ile Katar’dan sonra ikinci sırada geliyor. 

ORTADOĞU’DAN TÜRKİYE’YE GELEN TURİST SAYISI

Yıl Turist Sayısı Ocak-Mart dönemi
2006 1.094.622 70.274
2007 1.406.224 202.122
2008 1.664.789 247.800
2009 1.609.965 224.390
2010 1.887.040 315.172
2011 2.088.314 363.012
2012 2.147.531 338.314
2013 3.055.786 606.496
2014 3.377.008 589.997
2015 3.563.993 630.939
2016 2.505.651 476.840
2017 484.732
Raporun tamamı için:  
http://www.turob.com/basin_bultenleri.aspx?id=24430

8 Mayıs 2017 Pazartesi

“Gayret Ederseniz Taklit Etmezsiniz”

Her şeyi özenerek yaparsanız “Herkes Hafız Mustafa” olabilir
Hilton Bursa Convention Center'da  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı sırasında Avni Ongurlar, Çalıştay ve Gastonomi ile görüşlerini açıkladı.

Bu çalışma turizm sektörü için çok etkili oldu.Ben biraz diğer katılımcılardan yaşlı olduğumdan beyin fırtınasına katılamadım gençlere ayak uyduramadım.Çok kıymetli  İBB Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz hanıma bu organizasyona beni de davet ettiği için teşekkür ediyorum. Değerli dostlar akıl üstü çalışmalar yapıyorlar.İstanbul için Master Plan çıkarıyorlar. Bu çalışma ülkemize İstanbul’a hayırlı olsun. Bu birliktelik içinde olmak bile çok güzel bunun devamı meyvelerini verecektir diye düşünüyorum .

GÜNDE 450-500 ÇEŞİT ÜRÜN ÇIKARIYOR
Hafız Mustafa Müessesesi günde 450-500 çeşit ürün çıkarıyor. Poğaça, Simit, Açma ve Böreğin mucididir. 1935 ve 1937 yıllarında Uluslararası organizasyonlarda 11 usta madalya kazandı. 6 kişiyle  başlayan tatlı serüven şimdiler de 500 kişiye ulaşmış durumda. Helal belgesine sahip olan işletme her gün 35 çeşit poğaça çıkarıyor. Bu poğaçalar  sabahın erken saatinde tezgahta yerini saat 10:00’a kadar alıyor sonrasında ertesi günü bekliyorsunuz.

55 ÇEŞİT LOKUM TEZGÂHTA
Çeşitleme oldukça geniştir 55 çeşit lokum tezgahta rengarenk  sizlerin karşısına çıkıyor. Narlı Lokum içinde Nar,  Güllü Lokum içinde ise gül yaprakları Çilekli  Lokum içinde ise Çilek bulunuyor. Katkı maddesi olmadan lezzetine sağlıklı bir şekilde tadıyorsunuz. Bir de çok özel ama satışı olmayan Keçi boynuzu pekmezi var.  Keçi boynuzu çekirdeği ile öğütülerek yapılıyor. Bu pekmez  sağlık için bire bir.. Astım Bronşit ve Alerjiye çok iyi geldiği söyleniyor. Özellikle vurguluyor Avni Usta az yapılıyor ihtiyacı olduğuna inandığım kişilere şifa olsun bir dua etsinler diye hediye ediyorum diyor.

YILDA 16 MİLYON MÜŞTERİYİ AĞIRLIYORUM
Türkiye’nin 2. Firmasıyız 1. Firması Hacıbekir’dir. Ben Hacıbekirle yıllardır komşuluk yaptım. Ama hiç taklit edilecek ürününü yapmadım. Yılda 16 milyon müşteriyi ağırlıyorum bunun %60 turisttir. İşimizin her zaman başındayız. Sirkeci ve taksim şubelerimiz 24 saat esasına göre çalışır hep açıktır. Gastronomi Turizmine geçmişten günümüze Tatlı ve unlu mamuller ile katkı sağlıyoruz.

KAHVE İÇİN İDDİALIYIZ
Yurtdışındaki kahveler neden ünlüdür biliyor musunuz? En iri kahveden çekerler.Türk kahvesi ise elekten geçen en ufak olanıdır. Kahve içeceksiniz para vereceksiniz bir de acı olacak neden? Dünyadaki kahveler ünlüdür. Kolombiya kahvesi, en bilinen kahve türlerinden biridir. Yüksek dağlarda yetişen bu kahve zengin tatlar ve aromalar içerir. Yumuşak ve kakaoya yakın bir tadı vardır. Güney Amerika kökenli bu kahve mayhoşluğu ve ağızda bıraktığı meyvemsi tadıyla gün boyu yanınızda olacaktır. Hafız Mustafa kahve için iddialı mekanlardan biridir.


150 YILLIK TARİHİ ISPARTA PALAS OTELİ ALDIM
150 yıllık Tarihi Isparta Palas Otel yanı başımızdaydı. Sahipleri geldiler gittiler bana oteli satmak istiyorlardı. Ben otelci değilim ne anlarım otel benim neyime dedim. Geldiler gittiler bana oteli anlattılar ve sonunda ikna ettiler.  Ama  kaç sefer istemem dedim. 



İKİ ŞEY İÇİN O OTELİ SATIN ALDIM
1.’ncisi  otelde çok eskilerden bir zat kalmış olması.2’ncisi ise Tapuda Hafız Mustafa adını gördüm. Tapuda yazan Hafız Mustafa adı beni otel sahibi yaptı.
14 odalı tarihi bir otelim oldu. Topkapı Sarayı, Ayasofya Sultanahmet Camii, Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Yerebatan Cistern.St  Sophia bu essiz güzelliklere yürüme mesafesinde bulunuyor. Sirkeci Tramvay durağına sadece 30 metre mesafede olup, Marmaray, Metro ve tramvay hatlarına olan bağlantıları ile ulaşımınızı en kolay ve zahmetsiz şekilde sağlıyorsunuz. Tarihi Isparta Palas Otel’de konaklayanlar Hafız Mustafa’da sabah kahvaltısını yapıyorlar. 

İSPANYOL YAZARDAN HAFIZ MUSTAFA TANITIMI
Avni Ongurlar, 3 sene önce İspanyol bir yazar geldi. Ben yeni şube açılışında olduğum için kendisi ile görüşemedim. Bu yazar İspanya’ya giderek Hafız Mustafa’nın mucizeleri adlı 197 sayfalık kitap yazdı. Bizim için çok güzel bir çalışma yapmış katkımız olsun diye kitap satın almak istedik. Kendisine defalarca istek de bulunmama rağmen  bir daha ki baskıya bir daha ki baskıya dediler. Bende artık vaz geçtim yıldım istemekten. Geçen sene Yüzyıllık Markalar Derneği Genel Sekreteri Asude Alkaylı ile görüştüm konuyu kendisine aktardım. Asude Alkaylı aracılığı ile tarafıma imzalı bir kitap geldi. Bu kitap için bizden onay almadıkları için Türkiye’de bulunmuyor. Dünyanın her bir köşesinde bu kitaba ulaşabiliyorlar. Amazon adlı kitap satışı yapılan bir sitede 5,5 pound’a satılıyor. 8’nci baskısı bitmiş 9’ncı baskı basılıyormuş. Ayrıca internetten Hafız Mustafa’nın mucizelerini 4,5 Euro’ya okuyabiliyorsunuz. Birde Hafız Mustafa’nın  Tiyatrosunu yapmışlar onu da seyredebiliyorsunuz. Avni Ongurlar, Francisco Leal Quevedo tekrar Türkiye’ye gelecek ve yine kitap yazacak kendisini Türkiye’de  misafirperverliğimizle çok güzel ağırlayacağız dedi. 

HAFIZ MUSTAFA’NIN MUCİZELERİ LİNKİ
http://literaturasmcolombia.com/libros/los-secretos-de-hafiz-mustaf%C3%A1 

https://www.amazon.com/secretos-Hafiz-Mustaf%C3%A1-eBook-ePub-Spanish-ebook/dp/B00HZ4FNZQ 

HAFIZ MUSTAFA İLETİŞİM
Sirkeci - Merkez
Hocapasa Mahallesi Muradiye Caddesi No: 51, Sirkeci - Fatih - Istanbul, 34080 Sirkeci Eminönü / Istanbul
Tel:+90 (212) 527 66 54
Fax:+90 (212) 513 36 11

Eminönü - Şube
Hobyar Mahallesi Hamidiye Cad. No:84 Bahçekapı Eminönü - İstanbul
Tel:+9 (0212) 513 3610 ‎

Sultanahmet - Şube
Divanyolu Cad. No:14 Sultanahmet / İstanbul 34122 İstanbul
Tel:+90(212) 514 90 68

Taksim - Şube
Gümüşsuyu Mah. Sıraselviler Cad. No:7/B Beyoğlu - İstanbul
Tel:+90(212) 243 38 47 / 48


Geleceğin sektörleri içinde turizm ön plana çıkıyor

Kalkınmanın mihenk taşlarından biri “Turizm”dir 
İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, İstanbul Kalkınma Ajansı vizyonuna göre bir çalıştay yapıldı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı, Hilton Bursa Convention Center'da düzenlendi.

HiltonBursa Convention Center'da  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı sırasında İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz’un  çalıştay ile görüşlerini aldık. İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği organizasyon için 3 gün boyunca Hilton Bursa Convention Center'da bulunmaktan dolayı çok mutluyum. İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı’nda çıkan sonuçlardan  gurur duyuyorum. İlk defa Turizmi Kent Ekonomisi ve Kent Kalkınması içinde ilkleri yaşadık. Bu çalıştaya katılmak için farklı sektörlerden İnsanları gördüm. Geniş katılımlı bu çalıştay bize bir mucize yaşattı.

Böylece hiç konuşulmamış konuları ve kronikleşmiş konuları ana başlıklarıyla ele aldık.İstanbul’un Master Planını çıkarmış olduk. Arama Konferansı çok iyi yönetildi . konu başlıklarına göre herkes bir gruba girerek ekip oluşturdu. Birlikte çalışacağımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı  Kadir Topbaş takibiyle de çıkan sonuçların uygulanacağı sözü verildi.Turizmi şehir içinde şehrin ekonomisinde bir üst noktaya taşımayı başardık. Bu sonuçlara hep birlikte takipçisi olup aktif bir biçimde çalışmamız gerekiyor.

İstanbul Kalkınma Ajansı olarak, Turizm metropolitan alan olarak ekonomik sektörlerden biri olduğunun farkındayız. Geleceğin sektörleri içinde turizm ön plana çıkıyor. İstanbul Kalkınma Ajansı vizyonuna göre bir çalıştay yapıldı. Kalkınmanın mihenk taşlarından biri “Turizm”dir. Bu vesileyle ; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadir Topbaş’a , Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz’e  katılım sağlayan 3 gün boyunca birlikte çalıştığımız sektör elçilerine teşekkür ediyorum.


Turizmin tüm katmanlarını Bursa’da buluştu

İstanbul’un “Master Eylem planı” çıkacak 
İCVB ve İSTANBUL SHOPPİNG FEST olarak; Şehri farklı ürünlerle tanıtan bir kimliğe sahibiz 
Hilton Bursa Convention Center'da  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı sırasında İCVB ve İstanbul Shopping Fest  Genel Müdürü  Hicran Özbük  çalıştay ile görüşlerini açıkladı.İstanbul Shopping Fest,  insanlara iyi bir alışveriş yapma ve o şehrin kültürünü yaşama imkânı sunuyor. Kongre Turizmi de yarattığı sosyal, kültürel ve ekonomik etkiler nedeniyle önemli bir turizm hareketidir. İCVB ve İstanbul Shopping Fest olarak iki farklı kimlikle bu çalıştaya katılıyorum. 

Turizmin tüm katmanlarını bu çalıştayda gördüm. Bir çatı altında herkes önerilerini sundu. Bu ortak akılda önümüzdeki  günlerde kısa orta ve uzun vade de  bir eylem planı çıkacak. İCVB ve İSTANBUL SHOPPİNG FEST olarak; Şehri farklı ürünlerle tanıtan bir kimliğe sahibiz. Şehir içinde bir deneyim sunuyoruz. Kongreye davet ederken delegeye, İstanbul’da teknolojik bir Kongre izleme imkanı  sağlarken  İstanbul’un güzelliklerinden tarihi alanlarından yenilecek gezilecek alanlarından  görülmeye dair tüm güzelliklerini bir yelpaze şeklinde sunuyoruz. 

Kongreye gelenleri çalışmaları sonrasında  boş kalan zamanlarını da istekleri doğrultusunda alternatifler sunuyoruz. İstanbul’u en iyi şekilde pazarlamaya çalışıyoruz. Çok güzel Butik Otellerimiz 5 yıldızlı Konsept Otellerimize kadar tercihlerimizi sunuyoruz. Şehrin içinden geçtiği bu durum şehri ve Turizmin her katmanını etkiliyor. Önce İstanbul’u iyi pazarlamamız gerek. Şehrin içinden geçtiği intifadan dolayı düşüş yaşadık. İstanbul destinasyonunu iyi pazarlanmalı.

Destinasyonlarda Belediyeler öncülük yapar. Belediye Başkanları öncülük yapar. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Bu organizasyon çoktan yapılmalıydı diye düşünüyorum.  Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz bu açığı görerek hızlı bir şekilde hareket etti. Bu kadar değerli katılımcıları bir arada toplayarak bir arada  tutuyor olabilmek tebrik edilesi bir durumdur. Bu katılan kişileri 1 saat gibi bir zaman içinde tutmak bile çok zordur. Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz ise tüm sektör temsilcilerini 3 gün boyunca çalıştay için istanbul’dan getirip Bursa’da  tutabiliyor olması sektör tarafından ne kadar sayılan sevilen bir kişilik olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadir Topbaş’a, Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz’e  katılım sağlayan paydaşlara teşekkür ediyorum.






5 Mayıs 2017 Cuma

Kadir Topbaş, Payımıza düşeni yapmayı hazırız" dedi

İstanbul'u nasıl tanıtacağımız konusunda sizlerin fikirlerini bekliyoruz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Konferansın İstanbul için olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum.İstanbul turizmi için kolektif akla ihtiyaç olduğunu söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Kurumsal taassuplarımızı ve siyasi ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak birlikte çalışmalıyız, Biz payımıza düşeni yapmayı hazırız" dedi.İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı'nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Konferansın İstanbul için olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak payımıza düşeni yapmayı hazırız" dedi.


Yaşanan terör saldırılarının İstanbul turizmine olan etkilerine değinen Topbaş, bütün dünya kentlerinin sorunu haline gelen terör karşısında ciddi bir duruş sergilenmesi gerektiğini söyledi. "Teröre karşı en ciddi duruş turizmle olur" diyen Topbaş, "Turizm aktiviteleri aynı zamanda teröre karşı bir baş kaldırıdır" diye konuştu. İstanbul'un kruvaziyer limanının yerinin belli, projesinin ise hazır olduğunu açıklayan İBB Başkanı Kadir Topbaş, "Kruvaziyer limanı projesini Cumhurbaşkanımız ile yaptık. Fakat şimdilik yeri ve detayları hakkında bir şey söylemiyorum" dedi. Turizmde yaşanan sorunların üstesinden gelebilmek için kolektif akla ve çalışmaya ihtiyaç olduğunu savunan Topbaş, "Kurumsal taassuplarımızı ve siyasi ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak birlikte çalışmalıyız" dedi.

İstanbul'un güçlü bir turizm ürünü olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğuna dikkat çeken Topbaş, "Elimizdeki kıymetin farkındayız, ama nasıl sunacağımızı bilmiyoruz. Sadece ürünü vitrine koymak yetmez. Ürünün vitrinde nasıl göründüğüne de kafa yormak lazım" dedi.İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kentin turizmine katkı sunan altyapı projelerine değinen Topbaş, ulaşımdan park ve bahçeler, İstiklal Caddesi'nden Anadolu Hisarı'na kadar birçok konuda yaptıkları ve planladıkları projeleri anlattı. Topbaş şöyle devam etti: "Arkadaşlarımı dünyanın bir çok yerine gönderdim. Taşı kaldırın altına bakın diye. İstanbul'un kokusu olsun istedik. 500 bin çiçek açan ağaç diktik. Ihlamur mevsiminde ıhlamur, akasya mevsiminde akasyalar koksun istedik. Parklarımıza devamlı çiçek açan ağaçlar diktik.

Düzenlenen konferansı ve çalıştayı çok değerli bulduğunu vurgulayan Topbaş, "İstanbul'u nasıl tanıtacağımız konusunda sizlerin fikirlerini bekliyoruz. Daha önce yaptığımız toplantılardan birinin ardından İstanbul'u Avrupa kültür başkenti yaptık. Bir sonrakinde ise spor başkenti fikri ortaya çıktı. Nerede ne görürsek onu turizme katabilmenin peşindeyiz. Kurumsal taassup yapmadan bize yol gösterirseniz, çok daha güzel bir İstanbul'u ortaya çıkarabiliriz" dedi.


Türkiye'nin sosyal ve ekonomik olarak kucaklaşmaya ihtiyaç var

"İstanbul ayağa kalkarsa Türkiye uçar"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne Anadolu kentlerine tur düzenlemeyi öneren TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Türkiye'nin sosyal ve ekonomik olarak kucaklaşmaya ihtiyaç var" dedi.İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı'nda konuşan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Kürsülere ve seçim sandıklarına alışığız, fakat turizmin ustalarının karşısında konuşmak göründüğünden daha zor" dedi.


İstanbul'un kent olarak korunmaya ihtiyacı olduğunu savunan Başaran Ulusoy, özellikle kentin siluetinin korunmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini savundu. İstanbul'a geçmiş yıllarda 1600 kruvaziyer seferiyle 2.5 milyon turist geldiğini hatırlatan Başaran Ulusoy, mevcut kurvaziyer limanlarının durumuna dikkat çekerek bir an önce çözüm bulunmasını istedi. Yenikapı Limanında veya Ataköy limanında kruvaziyerler için düzenleme yapılmasını isteyen Başaran Ulusoy, "Bunları konuşmamız lazım. İstanbul'u ayağa kaldırırsanız Türkiye'yi uçurursunuz" dedi. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin Anadolu'da seçilecek 10 vilayet ile İstanbul arasında otobüs turu düzenlemesini teklif eden Başaran Ulusoy şöyle devam etti: "Doğu ile batıyı kucaklaştıracak turlara İBB'nin öncülük yapması lazım. Fakat acentelerle yapmak koşuluyla... Türkiye'nin sosyal ve ekonomik olarak kucaklaşmaya ihtiyaç var. Biz hazırız. Sektörün diğer aktörlerinin de hazır olduğunu umut ediyorum".

Turizm Türkiye’nin her şeyi dolaylı, dolaylı olarak 72 sektörü etkiliyor

Turizm artık ihmal edilemeyecek bir sektör oldu
İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı’nda konuşan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, kentin sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'dir ve onlar işi sahiplenmeden hiçbir sorun çözülmez dedi.

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, İstanbul’un turizmde yeniden güçlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önemine dikkat çekerek; “İstanbul Büyükşehir Belediyesi işi sahiplenmediği takdirde hiçbir sorun çözülmez” dedi.Turizm alanında İstanbul’u eski günlerine kavuşturmak için bir takım faaliyetler yürüttüklerini belirten Bayındır; “Biz İstanbul'u birkaç kez kurtarmak için toplandık. Sorunları biliyoruz, çözümleri de buluyoruz, ama bunları “kim yapacak?” denildiğinde iş aksamaya başlıyor. Son 10 yıldır turizmle meşgul olan bir belediyemiz var. Ama yetiyor mu? Yetmiyor…” dedi.Turizmin artık ihmal edilemeyecek bir sektör olduğuna dikkat çeken Bayındır; sözlerine şöyle devam etti: “Turizm Türkiye’nin her şeyi… Turist çok gelince sadece oteller, acenteler değil, dolaylı da olsa 72 sektörü etkiliyor.”



Büyükşehir belediyesine önemli görevlerin düştüğüne dikkat çeken Bayındır; “Çünkü şehrin sahibi o kentin belediyesidir. Onlar sahiplenmeden hiç bir şey olmuyor. Umarım; İstanbul eski değerine ulaşacak ve onun da üzerine geçecek fakat çalışmayı ihmal etmeyelim. Ellerimizi de ceplerimizden uzak tutmayayım. Tabi cepte bir şey kaldıysa…” dedi.

Recep Altepe; Bursa ve İstanbul bir bütünün iki parçasıdır

Bursa ile İstanbul birlikte hareket etmelidir
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı’nda konuşan Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa ve İstanbul’un birçok alanda beraber hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti. 

Bursa’nın İstanbul ile büyüyen ve İstanbul’a entegre olmuş bir şehir olduğunu söyleyen Altepe; “Bursa ve İstanbul bir bütünün iki parçası… Son bağlantılarla daha da yakınlaştık. Artık İstanbul'dan Bursa’ya gelebilmek daha da kolay.” dedi.İstanbul'dan sonra en çok üreten ihracat yapan ikinci sırada Bursa’nın yer aldığına dikkat çeken Altepe; kültürel anlamda da İstanbul'dan sonra ikinci sırada Bursa’nın yer aldığını belirtti. Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Recep Altepe, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Bursa'da da gidilmesi ve görülmesi gereken binlerce yer var. Bursa, termal turizmi ve doğal güzellikler ile önemli bir turizm kenti. Bursa, önemli zenginliklere sahip bir şehir… İstanbul ile birlikte yapılacak güzel projelere imza atabiliriz. İnşallah imkanlarımızı birleştirip geleceğe birlikte yürüyebiliriz.”

http://www.turizminsesi.com/haber/bursa-ile-istanbul-birlikte-hareket-etmelidir-21711.htm

http://www.tourismexclusive.com/haber-detay/bursa-ile-istanbul-birlikte-hareket-etmelidir-590ca181a001d 

İstanbul Turizmi Bursa'da masaya yatırıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı, Hilton Bursa Convention Center'da başladı.




İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İstanbul Turizminde Sürdürülebilir Çözümler ve Yeniden Kazanma İçin Arama Konferansı, Hilton Bursa Convention Center'da başladı.

İstanbul turizminin önde gelen isimlerinin katıldığı konferansın açılış konuşmasını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı turizmden sorumlu danışmanı Tülin Ersöz yaptı.Turizmde zor günlerden geçiyoruz ve bunu hak etmiyoruz diyen Tülin Ersöz, "yurtdışındaki turizm hareketliliğini gördüğümde derin üzüntü duydum. Sayın başkanımızın talimatı var. Ne gerekiyorsa isteyin yapacağım" dedi. Ersöz, bu toplantıdan inşallah iyi sonuçlar ve İstanbul turizmi için yeni fikirler üreteceğiz diyerek sözlerini tamamladı. 





Konuşmacılar arasında İstanbul büyükşehir belediye başkanı Kadir Topbaş,  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe,TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROB Başkanı Timur Bayındır ve İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin konuşmacılar arasındaydı detaylar gelecek….

4 Mayıs 2017 Perşembe

DOSTUM Projesi, Uçuş Eğitimlerine Başladı!

Türkiye’nin doğa sporları ve turizm merkezi olan DOSTUM, dileyen herkese yamaç paraşütü eğitimleri vermeye başladı. İnegöl Belediyesi ve Türk Hava Kurumu Sportif Havacılık Kulübü işbirliğiyle DOSTUM Projesi kapsamında yamaç paraşütü eğitimleri başladı. 1980’li yılların başından itibaren yapılan yamaç paraşütü, DOSTUM Projesi ile adrenalin tutkunlarına bambaşka bir deneyim sunuyor.

DOSTUM, Uludağ’ın eteklerindeki Kıran ve Çiftlik mahalleleri üzerinde bulunan 2232 rakımlı ve Türkiye’de ilk 3 yöne kalkış imkanı veren Aktaş Tepede, mükemmel İnegöl manzarası eşliğinde mavi gökyüzüne süzülebilmek isteyen herkesi davet ediyor.Toplam 80 bin metrekare alan üzerinde faaliyet gösteren ve doğa sporlarıyla ilgilenmek isteyen herkese “ücretsiz” olarak hizmet veren DOSTUM, hem kültürel zenginlikleri tanıtmaya hem de İnegöl’ü cazibe merkezi haline getirmenin yanı sıra, pozitif sosyal katılıma katkı sağlamaya hazırlanıyor. Hem yerli hem de yabancı turistler için oluşturan alanda ayrıca trekking, kano (deniz bisikleti), kampçılık, balık tutma, atv safari, motocross ve off-road, bisiklet, okçuluk, yamaç paraşütü ve hafif hava araçları uçuşları yapılıyor.

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Geleceğin Turizm Kenti Diyarbakır

Real Konak Hotel Genel Koordinatörü Hüseyin Aslan ve Genel Müdür Yardımcısı Sinan Sarı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Cumali Atilla'yı ziyaret etti

Genç turizmciler Diyarbakır Büyükşehir Başkanı Cumali Atilla ile Güneydoğu Turizmi ve Diyarbakır’ı değerlendiler. Konu ile açıklamada bulunan Hüseyin Aslan; "Son 30 - 40 yıldır belki de en korkulan yerler arasında. Gerek terör olsun gerekse olaylardan dolayı son zamanların  en çekinilen yerleri durumuna düşmüş halde. Peki şu an nasıl? Farkı var mı halen eski günlerden ya da orada ki yatırımlar nasıl halen devam ediyor mu bunları konuşalım düşünelim istedik. Belki olur ya birilerine bir desteğimiz ya da benim ki meraklı turizm  düşkünlerine bir nebze birşeyler katmış oluruz diye düşünüyoruz. 

Başkanımız tecrübeli bir devlet adamıdır.Bir başkanın nasıl olacağını çok iyi bilenlerdendir. Halkın sevigisini kazanmış, tüm Diyarbakırların sevgi ve saygı ile karşıladığı başkanı makamında ziyaret ettik. Gerçek anlamda çok mütevazi olan, her vaat ettiği işi yapan, güler yüzlü ile Diyarbakırlılarının sevincinde ve hüznünde hep yanlarında olan, özelikle terörün vermiş olduğu acıyı hizmet aşkı ile unuturan bir başkan gördük. Kapısına gelen herkesi geri çevirmeyen ve kapıya kadar uğurlayacak kadar mütevazi olan başkan ile 35 dakikalık bir sohbetimiz oldu.

Medeniyetler şehri Diyarbakır’ımızı Turizm e kazandırmak ve popülaritesini arttırmak için Başkanın  çabaları son sürat devam etmekte olduğunu bildirmek isterim. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleştirdiğimiz ziyarette Sayın Atilla, Diyarbakır'ın geleceğin turizm kenti olacağını vurguladı. Göreve geldiği günden bu yana gerek turizm gerekse de şehircilik açısından Diyarbakır'a önemli hizmetlerde bulunan Başkan Diyarbakır terörle anılmaktan kurtacak, istikrarlı bu yolda gerçekten emek harcamasına inandığımız Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan'ı Cumali Atilla yı de tebrik etmek gerekir. Çünkü böyle zorlu bir coğrafi bölge için sarf edilen olumlu etki ve çabaların sanırım büyük başarılarla geri dönüşü olacağı ve Türk Turizmi acısından sağlıklı ve daha verimli olacağı kanısındayız. Cumali başkan Diyarbakır halkı ile bütünleşmiş halkın sevgisini kazanmış bir başkan terörle anılan şehri şimdi ise gerçek anlamda tarihi yapısı ve turizm ile gündemde, bunca tarihin ve mirasın terör süpelikasyonlarıyla gölgede kalmasının bence yanlış oluğunun kanısındayım…Sayın Atilla' ya, bize gösterdiği yakın ilgiden dolayı da teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

1 Mayıs 2017 Pazartesi

Tatil Fırsatları İçin İdeal Rotalar

Havaların ısınmasıyla birlikte tatil planları yapılmaya başlandı
Peki, bu yıl tatilde nerelere gidilebilir? Biletall Gezgini, kısa ve değerli tatil günlerini geçirebileceğiniz, şehrin kalabalığından uzak, huzur dolu, keşfedilmeyi bekleyen yerler için bazı seçenekleri sizler için araştırdı.

Gökçetepe Tabiat Parkı / Saros Körfezi
Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Gökçetepe Tabiat Parkı, Saros Körfezi’nde Ege ve Marmara sularının kesiştiği yerde bulunuyor. Denizi son derece temiz olan Saros Körfezi, dünya üzerinde kendi kendini temizleyen birkaç körfezden biri olma özelliğine sahip. Ormanlık alanlar içerisinde kalan Gökçetepe Tabiat Parkıda, “oksijen deposu” olarak tanımlanıyor ve astım hastalarına çok iyi gelen temiz bir havası var. Park içerisinde plajlar, çadır alanları, karavan alanları, toplu çadır alanları, cafe-restaurant ve alışveriş yerleri bulunuyor. Köylülerin yetiştirdiği organik ürünleri bu alışveriş yerlerinde bulabilirsiniz. Ayrıca park içerisinde doğa sporları, su sporları, atv safari turları ve paintball gibi sosyal aktivite alanları mevcut. 

Harbiye / Hatay
Köklü tarihiyle bilinen Hatay’ın Defne ilçesinde bir mahalle olan Harbiye, antik çağlardan günümüze kalan bir miras. Bu bölge, şelaleler/çağlayanlar bölgesi olarak da anılıyor. Bölgede zeytinyağı, defne yağı, defne sabunu, nar ekşisi gibi doğal ürünleri satın alabilirsiniz. Yeşil alanı da oldukça fazla olan Harbiye’de 5 adet otel ve birçok pansiyon bulunuyor. Küçük ve sakin bu bölge yerli ve yabancı birçok turistin uğrak yeri olma özelliğine sahip. 

Karaburun / İzmir
İzmir’in en küçük ilçesi olan Karaburun’da, birçok doğal koy bulunuyor. Açık denize bakan Karaburun’un, oldukça temiz ve berrak bir denizi var. Ayrıca önemli bir sualtı zenginliğine sahip olan bölge, bu açıdan dalış yapanların ve balıkçılıkla uğraşanların ilgisini çekiyor. Çeşit çeşit çiçek ve kelebek bulunduran bölge, doğa meraklılarının keyifle yürüyüş yapıp, fotoğraf çekebilecekleri bir yer. Küçük ve sevimli Karaburun’da 3 adet otel ve butik pansiyonlar bulunuyor. Yerli turistlerin daha çok tercih ettiği bu sakin bölgede gece eğlenceleri yerine şirin balık restaurantları ve kafeler tercih ediliyor.

Günlüklü Koyu / Fethiye
Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Günlüklü Koyu, Fethiye Merkez’e 17 km uzaklıkta yer alıyor. Adını bölgede yetişen günlük (sığla) ağaçlarından alan Günlüklü Koyu, yeşilin ve mavinin birleştiği konumda bulunuyor. Denizi oldukça berrak ve plajı ince kumlu olan koyun ormanlık alanın da ise kamp alanları mevcut. 
Selimiye / Bozburun Yarımadası
Selimiye, Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Bozburun Yarımadası’nda, deniz kıyısında küçük bir köy. Ilık, temiz ve derin olmayan bir denize sahip. Oldukça da berrak olan ve denizin dibini rahatlıkla görebileceğiniz Selimiye Köyü huzurlu tatil noktalarının başında geliyor. Gürültüden ve lüksten uzak olan Selimiye’ de küçük butik otellerde konaklayabilirsiniz. 

Adrasan / Kumluca
Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı bir belde olan Adrasan, Helenistik çağlardan kalma bir yerleşim yeri. Sığ bir denize sahip olan Adrasan’ın sualtı görüş mesafesi 25 metre kadara ulaşabiliyor. Yeni adı Çavuşköy olan Adrasan, Türkiye’nin en güneyinde yer alıyor. Sit alanı olan Adrasan’da kentsel yapılaşma bulunmadığından şirin, mütevazı bir yer olma özelliğini hala koruyor. Adrasan’da, akşamları batan güneşle, çam ağaçları arasında sahile doğru bir yolculuk yapmak oldukça keyifli oluyor. Yörenin kuzeyindeki Sazak Limanı doğal bir havuz gibidir ve suyunun oldukça faydalı olduğu söyleniyor.

Gideros / Cide
Kastamonu-Cide’de bulunan bir koy olan Gideros, Karadeniz’de ılık bir yaz tatil geçirmek isteyenler için güzel bir alternatif oluyor. Sessiz, sakin, yemyeşil bir doğaya sahip olan Gideros’da Karadeniz’in hırçın suları durgunlaşıyor. Ege koylarını anımsatan Gideros, yeşille mavinin birbirine karıştığı mükemmel bir manzaraya sahip. Stresten arınacak, huzur bulunacak bir tatil rotası olarak tercih edilebilir.

30 Nisan 2017 Pazar

Mudurnu her şeyi hak ediyor ama hak etmediği bir yerde duruyor

Mudurnu’da Kültür, tarih, doğa, inanç, sağlık, termal gibi alternatifi bol turizm alanlarında hizmet veriyor. Matarni” ya da “Moderna” adı zamanla Mondernes, Monderna, Mudurlu olarak söylenmiş ve Mudurnu’ya dönüşmüştür. Mudurnu bölgesi, antik dönemlerden bu yana birçok uygarlığın izlerini taşımaktadır. Anadolu Trakyası ve Bitinya adlarıyla anılan Bursa-İzmit-Bolu bölgesinin ortasında, önemli ticari ve askeri yolların kavşağında yer alan Mudurnu'nun tarihini, bu bölge tarihi çerçevesinde ele almak gerekir.

UYGARLIKLARI İÇİNDE BARINDIRAN İLÇE MUDURNU
Bitinya bölgesinde bilinen ilk yerleşimler M.Ö. 5000 yıllarında Prohititler tarafından yapılmıştı. Daha sonra Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar’ın kurduğu egemenliklere ait izleri, bugün bile görmek olanaklıdır. 1019 yılından itibaren Anadolu'ya yönelen Oğuz akınları sonrası, 1078 yılında Süleyman Şah döneminde Sakarya, Eskişehir, Bolu ve Mudurnu civarına ilk Türkmen yerleşimleri başlamıştır. Selçuklu egemenliği 1. Harçlı seferleri ile sona ermiş ve bölge tekrar Bizanslılar’ın denetimine girmiştir. Mudurnu, adını; tekfurlar yönetimindeyken, Bursa Tekfurun ‘nun kızı Matarnı ya da “ Moderna”dan almıştır. Tekfur; kızının adına, şu anki yerleşim yerinin doğusuna bir kale yaptırmış ve bu kalenin etrafında Mudurnu gelişmeye başlamıştır. 

GEÇMİŞTEN GELECEĞE MUDURNU
“Matarni” ya da “Moderna” adı zamanla Mondernes, Monderna, Mudurlu olarak söylenmiş ve Mudurnu’ya dönüşmüştür.Roma ve Bizans dönemlerini yaşayan yöre, 1307 tarihinde Osmanlı Beyliği’ne geçmiştir. Mudurnu kasabası Bolu’nun 50 km. güneybatısında, Hisar ve Kulaklı tepelerinin arasındaki bir vadiye kurulmuştur.

GELECEĞE IŞIK TUTAN İLÇE
Tarihi ipek ve baharat yolunun en önemli alışveriş ve ihtiyaç giderme konaklama duraklarından biri olmuştur. Tarihi kent kimliği, dokusu hâlâ bozulmadan günümüze ulaşabilmiş, geçmişten geleceğe ışık tutan, birbirinin güneşini engellemeyen bir anlayış çerçevesinde inşa edilen ahşap evlere bugün de rastlamak mümkündür. Tarihi kent dokusu, insan ilişkilerinde yaşayan ve hemen fark edilen ahilik geleneğinin izlerini sürdürme başarısın gösterebilmiştir. Sokakları gezerken, geçmişten gelen gelenek ve göreneklerin izlerini gözlemleyebilirsiniz.
TARİHİN İZLERİNİ YAŞATAN BİR KÖPRÜ GİBİDİR MUDURNU
Tarihi ahşap evleri ve arasta çarşı içindeki demircileri, bakırcıları ve ayrıca renk cümbüşü içindeki yöresel ürün pazarına yolunuz düştüğünde; tarihin izlerinin günümüzde de yaşamaya devam ettiğini görürsünüz. Coğrafi sınırları içinde bulunan Mudurnu; Abant, Sülüklü, Karamurat gölleri; Babas, Sarot kaplıcaları, yaylaları, akarsuları, biyolojik zenginliği ve endemik bitki yapısı gibi doğal zenginliğiyle geçmişten geleceğe uzanan bir köprü gibidir… 

1300 lü YILLARDAN KALMA KONAKLAR
Evler genellikle ahşap, iki- üç katlıdır. Bunların arasında 100, hatta daha fazla yaşında olanlar vardır. Evlerin balkonları, kapıları ; tahta oyma sanatının en güzel örnekleri ile süslenmiş ve ahşap oymalar aile birliğini temsil eder tarzda işlenmiştir. Osmanlı erken dönem mimarisinde cihannüma adı verilen ve yöresel olarak kuşluk olarak da tabir edilen iki üç katlı ahşap evlerin çatısına yapılan küçük ve renkli camlı odalar; gözetleme yeri, güvenlik amaçlı kullanıldığı gibi; o evin erkek çocuğu evlenip çocuğu olduğunda, evin gelini bebeğini o odalarda emzirirmiş… O küçük, değişik renkli camlardan odaya sızan gün ışığından çocuk faydalanasın ki; algısı, görgüsü gelişsin… 

OSMANLI BEYLİĞİNİN DEVLETLEŞME SÜRECİ
Bu kültür ve gelenekle yetişen yöre esnafı Osmanlı beyliğinin devletleşme sürecinde önemli katkıları olan ahilik geleneğini, yaklaşık 750 yıldır sürdürmektedir Mudurnu. 1650 yılında Mudurnu'ya gelen Evliya Çelebi özetle, " Mudurnu Kalesi 8 köşeli, 20 kuleli, bir kapılı, binası kararmış, sur ve kaleleri çökmüş eski bir yapı.” olarak tasvir eder. Ayrıca, Yeniçeri ocağında sancak payeli, 150 akçalı bir kaza olduğunu, 3000 konut, 17 mahalle, Yıldırım Camii ve Medresesi, 1 Darülhadis, 13 çocuk mektebi, 3 Han ve Hamam, 1100 iğneci tezgâhı ve dolabı olduğunu, Mudurnu yapımı iğne ve boduçların (Camdan yapılan oyma su kabı) Rum ülkelerine ve Hinde kadar gönderildiğini, 10 arşın boyunda 2 zira (180 cm) eninde latif tahtaların Akçaşehir ve İzmit iskelelerinden İstanbul ve başka diyarlara gönderildiğini anlatır.

EMEKÇİ, ONLARCA ZANAATKÂR MUDURNU HALKI
1980 li yıllara kadar Mudurnu esnafı tarafından yapılan soba, ibrik, semer, nal, mıh, tabaklanmış deri, süpürge, sepet, bakır kaplar vb. el sanatları Göynük, Seben, Nallıhan, İstanbul’a kadar gider, pazarlardaki yerini alırdı. Kasabanın adıyla bütünleşmiş Mudurnu Tavukçuluk, geçmişte saraylara kadar ünü yayılan tavuğuyla dünya markası olmuş, iki binli yıllarda meydana gelen ekonomik kriz nedeniyle faaliyetini durdurmak zorunda kalmıştır. 

TURİZM İÇİN KOLLAR SIVANDI
Bunun üzerine, kasaba halkına istihdam yaratmak amacıyla, 1995 li yıllarda Bolu Valiliği, Mudurnu Tavukçuluk, Sivil girişimciler öncülüğünde turizm çalışmaları başlatılmıştır. Bu girişime bağlı olarak ev, konakların restorasyonlarına hız verilmiş, tarihi dokuyu ve geleneklerini kaybetmeyen Mudurnu; ana kentlere (İstanbul, Ankara) yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nedeniyle, turist çekmeye başlamıştır… Kültür, tarih, doğa, inanç, sağlık ”termal” gibi alternatifi bol turizm alanlarında hizmet vermektedir. Büyük şehirlerin yoğun iş yaşamından, gürültüsünden, kirliliğinden bunalmış; tarih ve doğa ile baş başa kalmak isteyenlerin hafta sonları tatillerini geçirebilecekleri iki yüz elli yatak kapasitesine ulaşmıştır… 

MUDURNU TARİH KOKUYOR
Mudurnu’ya gelen turistler dilediklerinde tarih kokan daracık sokaklarda geçmişe yolculuğa çıkabilirler. Osmanlı erken dönem mimarisinin eşsiz örneklerinden olan Yıldırım Beyazıt Camii( 1374), Yıldırım Beyazıt Hamamı(1382), Kanuni Sulatan Süleyman Camii( 1546), Saat kulesi (1890), Mudurnu Kalesi, Demirciler Çarşısı, Armutçular Konağı, Haytalar Konağı, 1250 yıllık tarihi olan Roma Hamamı, Deve Köprüsü, Roma askeri geçit yollarına dikilen asırlık çınar ağacı, Hızırfakı Mahallesinde sokak sağlıklaştırılması projesi kapsamında yapılan örnek evler, bin yüz yıllık güneş saati, Pertev Naili Boratav Kültür Evinde, yöreden toplanıp sergilenen tarihi objeler gibi kültürel, tarihsel eser ve eşyaları görebilirler. İsteyenler; kasabaya üç km. mesafede bulunan Babas Kaplıcasında şifa bulabilir,aynı zamanda kaplıca yolunda tarihi kaya evlerini görebilirler… Mudurnu’nun coğrafi sınırları içinde bulunan doğa harikası Abant’a, Sülüklü Göl’e, Karamurat Gölü’ne günübirlik yolcuklar yapabilirler. Şeyh- ül İmran Tepesi’nden, tarihi kasabamızın manzarası, görülmeye değer…Tarihi konaklarda sıcak, soğuk içecekler yanında yöresel yemekler yiyebilirler.Akşamları tarihi konaklarda misafir olup, yörede hâlâ devam eden birikme kültürünü izleyebilir, orta oyunları eşliğinde yöresel sanatçılarla müzik yolcuğuna çıkarak, günün yorgunluğu atabilirler.

 AHİLİK GELENEĞİ “ESNAF DUASI” HER CUMA SELA ÖNCESİ YAPILIYOR
Mudurnu’da geleneksel hale gelmiş ve yüzyıllardır süre gelen bir gelenektir, Cuma günleri selâ verildikten hemen sonra yapılır. Demirciler Çarşısı ve Orta Çarşı da eş zamanlı olarak gerçekleşir. Demirciler Çarşısında ayakta çalışan esnaf grupları yer alır. demirci, bakırcı, nalbant gibi. Orta Çarşıda ise terzi, ayakkabıcı, manifaturacı gibi oturarak çalışan esnaflar bulunur. Ayakta çalışan esnaflar oturarak, oturarak çalışan esnaflar ayakta dua ederler.  Dua sonrası gönlünden kopan, ölülerinin ruhuna dua okunmasını isteyen varsa “hayır” ekmeği denilen özel bir ekmek, lokum gibi elde yenebilecek yiyecekler dağıtılır ve yiyenler/alanlar onlar içinde dua ederler.Bu duanın Mudurnu için başka bir önemi daha vardır. Mudurnu’da her kim yeni bir işyeri açmak isterse açılışını mutlaka Esnaf duasından sonra yapar. Açılışı yapılacak olan dükkan dua sonrası anons edilir kalabalık cemaat açılış yapılacak dükkanın önüne giderek orada dükkanın bereketli olması hayırlı kazançlar sağlaması için hep birlikte dua edilir.

MUDURNU’DA ŞED KUŞATMA
 Ahi Birliklerinin günümüze kadar uzanabilmeyi başarmış geleneklerinden biri de Şed Kuşatma geleneğidir. Bir usta yanında uzun süre çalıştıktan sonra , mesleğinin ustalığını, tüm inceliklerini ve iş ahlâkını kazanmış olan gence; törenle şed kuşatılır. Dualar ve öğütlerle kuşatılan şed, peştemale benzer bir kumaş parçasıdır. Ancak, bir ehliyet, diploma gibidir. Bunu kuşanan genç, işinde usta olmuş demektir.

2009- YILIN AHİSİ MUDURNU’dan
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen Yılın Ahi Babası yarışmasında; Mudurnu esnafından Mehmet ŞENKAYA, Yılın Ahisi seçilmiş ve Kırşehir’de yapılan törende, dönemin Başbakanı Sayın R.T.Erdoğan’dan plaketini almıştır. 22 Şubat 2015'te ebediyete uğurladığımız Mehmet Şenkaya; Mudurnu’da hâlâ yaşayan Ahilik Kültürünün, yaşatılmaya çalışılan el sanatlarının bir simgesiydi. O simgede; el sanatına emek veren , Ahilik geleneğini yüreğinde taşıyan onlarca emekçi, onlarca zanaatkâr var.





29 Nisan 2017 Cumartesi

İBB Başkanı Kadir Topbaş, Turizmcilerle kahvaltıda buluştu

İBB Başkanı Kadir Topbaş ve İBB Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz ile birlikte Emirgan Korusu içindeki Beyaz Köşk’de turizmcileri ağırladı

İBB Başkanı Kadir Topbaş ve İBB Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz'ün davetine,Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Davut Günaydın, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Dış ilişkiler Direktörü Ela Atakan, Plan TOUR Ceo’su Hüseyin KURTOĞULLARI, ICVB Genel eski Müdürü Özgül Özkan YAVUZ, United Travel Ceo’su Nurdan ÜSTMAN, Turizmci Gülnur ÖZALP, Turizmci Sevda YILGAZ, Aziz AKBULUT ve İBB Başkanı Kadir TOPBAŞ’ın Üniversiteden Mimar arkadaşları ve turizm sektörü temsilcilerinin katıldığı Emirgan Korusu içindeki Beyaz Köşk’de sabah kahvaltısında bir araya geldiler. 

 Kahvaltıda konuşan İBB Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un coğrafi güzellikleri ve tarihi birikimiyle büyük bir turizm potansiyeli taşıdığını söyledi. İstanbul’da şimdi Lale zamanı Emirgan Korusu ve istanbul’un bahçelerinde laleler açtı. İstanbul'a gelen yerli yabancı vatandaşların  resimlediği bir anı olarak kalıyor. İstanbul'un dört bir tarafında etkinlikler düzenleniyor. Emirgan Korusu, Taksim Meydanı, Hidiv Korusu, Göztepe Gül Bahçesi, Büyük Çamlıca Korusu, Sultanahmet Meydanı ve Gülhane Parkı birbirinden farklı türdeki lalelerle renklendi. İstanbul’da her alanda halkımız için en iyi hizmeti veriyoruz. programının  yoğun olması sebebiyle  erken ayrılan İBB Başkanı Kadir Topbaş, BEYAZ KÖŞK'e kahvaltı için gelen vatandaşları da selamladı. Programa Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz Başkanıo uğurladıktan sonra devam etti.



Skal İstanbul üyeleri, Elite World Europe Hotel’de buluştu

Dünya Skal Ceo’su Daniela Otero,  Skal İstanbul’un konuğu oldu
Dünyanın en yaygın, en prestijli ve en eski uluslararası turizm sivil toplum örgütü olan Skal İstanbul, sosyal sorumluluk projelerine verdikleri destekle de dikkat çekiyor

Açılış konuşmasını Elite World Europe Hotel kürsüsünden Gerçekleştiren Skal İstanbul Genel Sekreteri Ayşe Önen, konukları ve misafirleri tanıttıktan sonra  sözü Skal İstanbul Başkanı Bahar Birinci’ye verdi. Skal İstanbul Başkanı  Bahar Birinci, kürsünün yüksek olması sebebiyle konuşmasını oturduğu yerden yapmak istedi. O kadar LCV yapmamıza rağmen gelmeyenleri görüyorum. Sizleri ön masalara alayımda hem salon dolsun hem de yakından göreyim  dedi. 28 Nisan Dünya Skal Günü münasebetiyle hoş geldiniz. Dünya Skal Ceo’su Daniela Otero bizlerle beraber, bizler için bir sunum hazırladı onu sizlere sunacak. 

Elite World Hotels zincirin en büyük tesisi Elite World Europe, ihtişamlı mimarisi ile dikkat çeken, 401 oda, 802 yatak kapasiteli otel, yeni bir iş modeli ile hizmet veriyor. Skal üyelerini bu güzel buluşmasında ağırlayan Elite Hotels CEO’su Ünsal Şınık’a çok teşekkürlerimi iletiyorum. Faruk Alsaç yeni Federasyon Başkanımız oldu. Çok hızlı bir giriş yaptı. Kendisi de aramızda katılım gösterdiği için teşekkür ediyoruz. Ancak çok eski bir üyemiz turizmci dostumuzu kaybettik. Nihat Boytüzün ışıklar içinde uyusun. En son aradığımızda toplantının diyaliz gününe denk gelmesi sebebiyle katılamayacağını bir sonraki toplantıya katılacağını iletti bizlere ama gerçekleşmedi çok üzgünüz işıklar içinde uyu Nihat Boytüzün dendi.
Dünyanın en yaygın, en prestijli ve en eski uluslararası turizm sivil toplum örgütü olan Skal İstanbul, sosyal sorumluluk projelerine verdikleri destekle de dikkat çekiyor. Ömür çağlar burs fonu zor dönemden geçiyor. Ödediğimiz aidatlarla Ömür Çağlar Burs Fonu’ndan turizm alanında eğitim gören çocukların eğitimine destek oluyoruz.  

Skal İstanbul Başkanı  Bahar Birinci, Toplantımızda Ömür Çağlar bursu fonu için toplanan para toplayarak katkıda bulunacağız. Bir öğrencinin yıllık bedeli 2.500 TL  direk olarak da bir çoçuğun okumasını üstlenebilirsiniz. Nilgün Özükan, Hülya Aslantaş ve  ben Bahar Birinci olarak bir çocuk okutmak için yardımda bulunuyorum.  Lütfen salonda bulunan üyelerimiz  Selma Tatar hanım masalara gelecek ve  pamuk eller cebe  lütfen ve bunu her buluşmamızda yapacağız.  Burada hayırlı bir iş için toplandık ve çocuklarımızı geleceğini inşa ediyoruz. Bu sorumluluk hepimizindir. Ömür çağlar burs fonuna destek olacağız dedi. 

Duayen Fotoğrafçı Halil Tuncer ise bana bir salon verin sergide satılan resimlerin tüm gelirini Ömür Çağlar Burs fonuna bağışlayayım. Bir papazın davetlisi olarak İsveç’e gittiğini ve ilk sergisini orada açtığını belirtti. 2017’de açılacak olan sergimin geliri de Ömür çağlar burs fonuna bağışlayacağım.  Duayen Fotoğrafçı Halil Tuncer Dünya Skal Ceo’su Daniela Otero’ya  Nemrut’u biliyormusun? diye sordu. Şaşkınlıkla bakan anlamaya çalışan Dünya Skal Ceo’su Daniela Otero,  cevap veremedi.   Turizm Elçisi Duayen Fotoğrafçı Halil Tuncer ise Dünya Skal Ceo’su Daniela Otero’nun tüm masraflarını ben karşılayacağım onu NEMRUT’a gezmeye görmeye davet ediyorum dedi. 



Dünya Skal Ceo’su Daniela Otero’nun da bulunas sebebiyle İspanyolca,Fransızca,İngilizce ve Türkçe olarak Skol tostu gerçekleşti.farklı dillerde Dünyadaki tüm skal kardeşlerimize MUTLULUK, SAĞLIK, UZUN ÖMÜRLER ve Dostluk SKOL dendi…








Skal üyeleri için  doğum günü pastası kesildi. Hep birlikte Skal Pastası etrafında toplanarak pastayı kesti.










Skal İstanbul üyeleri, Elite World Europe Hotel Mutfak ekibini salona çağırarak günün menüsü için teşekkür etti ve resim çektirdiler