Koşu severler, 26 Ekim tarihinde Alanya’da muhteşem doğa manzarasına sahip parkurda, dağlara meydan okuyan Avrupa Dağ Koşusu Şampiyonu Ahmet Arslan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen Red Bull Sıkıysa Yakala yarışında buluştu. 4 kilometre yokuş yukarı parkuruyla Türkiye’nin en zorlu koşu yarışı olan Red Bull Sıkıysa Yakala, bir o kadar da eğlenceli oluşuyla benzerlerinden ayrıldı. Yarışmanın sonunda Arslan’a yakalanmayarak final çizgisine ilk ulaşan kadın ve erkek sporcu, dünyanın en zorlu 400 metre yarışı olarak gösterilen Red Bull 400’de yarışarak uluslarası düzeyde ülkemizi temsil etme şansını elde etti. Yarışmanın birincisi Muhammet Can Ağyürek olurken, Ümmü Kiraz ikinci, Erolcan Yaraş ise üçüncü oldu.
Son 6 yıldır Avrupa Dağ Koşusu Şampiyonu olan Ahmet Arslan ev sahipliğinde Alanya Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen Red Bull Sıkıysa Yakala Yarışı, Alanya Belediyesi Destek Hizmetleri ve Spor Müdürü Saim Kanlı’nın verdiği startla 26 Ekim Cumartesi tarihinde gerçekleşti. Alanya Belediyesi önündeki sahilde başlayan ve Alanya Kalesi’nin giriş kapısında son bulan yarışta; 32 kadın ve 102 erkek atlet yarışı birinci bitirebilmek için Ahmet Arslan’la yarıştı. Türkiye’nin en zorlu koşu yarışı olan Red Bull Sıkıysa Yakala, oldukça zor ama muhteşem manzaraya sahip parkurda sporcuların kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Kadın ve erkek yarışmacıların start almasından 3 dakika sonra yarışa başlayan Ahmet Arslan, teker teker herkesi yakalamaya çalıştı. Arslan’ın geçtiği herkesin elendiği ve Antalya Kalesi’ne doğru en hızlı kaçanların kazandığı yarışmanın sonunda 15 numara ile yarışan Muhammet Can Ağyürek birinci oldu.
Yarışta 77 numara Ümmü Kiraz ikinci olurken, 53 numara ile yarışan Erolcan Yaraş üçüncü, 103 numarayla koşan Agit Mutlu ise dördüncü oldu. Ahmet Arslan ise soluk soluğa geçen yarışı yedinci sırada tamamladı. Yarışan sporculardan kadınlar birincisi Ümmü Kiraz ile erkeler birincisi Muhammet Can Ağyürek dünyanın en zorlu 400 metre yarışı olarak gösterilen Red Bull 400’de yarışarak uluslararası düzeyde ülkemizi temsil etme hakkı kazandı.Sporcuların yarışma süreleri göz önüne alındığında, en kısa sürede bitiş noktasına ulaşan Ahmet Arslan oldu. Yarışa 3 dakika geriden başlayan Ahmet Arslan, 14 dakika 30 saniyede finish’e ulaşarak en kısa sürede parkuru tamamlayan atlet ünvanını kazanmış oldu.
“Yarışmacılar oldukça dişliydi”
Alanya'da hayranları ve rakipleri ile birlikte yarışmanın kendisini çok heyecanlandırdığını belirten milli atlet Arslan, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı.“Daha öncesinde bu tarz bir yarış koşmamış olmam ve antrenörlüğünü yaptığım sporcularımın da bu yarışmada yer alması heyecanımı daha da artırdı. Yarışmacılar oldukça dişliydi, bu açıdan benim için gerçekten zorlu bir mücadeleydi. Türkiye’de keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda yetenek var. Böyle yarışmaların sıklıkla düzenlenmesinin bu yetenekleri ortaya çıkaracağına inanıyor ve birinci gelen arkadaşımı yürekten kutluyorum.”
Arslan’a yakalanmayan ilk 6 yarışmacıya madalya
Saat 16.00’da gerçekleştirilen ödül töreninde Red Bull Sıkıysa Yakala Yarışı’nda ilk 6’ya giren yarışmacılara madalyaları Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu tarafından takdim edildi.
AHMET ARSLAN KİMDİR?
1986 yılında Antalya'nın bir dağ köyünde dünyaya gelen Ahmet Arslan'ın spor kariyeri, beden eğitimi öğretmeninin de yönlendirmesiyle 1998 yılında başladı. Özellikle zorluk derecesi yüksek olan parkurlarda daha başarılı olmaya başlayınca, 2005 yılında Bursa'da düzenlenen Türkiye Dağ Koşusu Şampiyonası’na katıldı. Bu disiplinde ilk kez koştuğu yarışta Türkiye Şampiyonu oldu. Son 6 yıldır Avrupa Dağ Koşusu Şampiyonu olan Ahmet Arslan aynı zamanda Red Bull 400 gibi kısa mesafe tırmanma koşusu yarışlarında gösterdiği performansla da Avrupa’da dikkatleri üstüne çekmeyi başardı.
TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
28 Ekim 2013 Pazartesi
KADIKÖY’E MAVİ BİSİKLET YOLU
KADIKÖY’ DE MAVİYE BOYANAN BİSİKLET YOLUNA RENKLİ AÇILIŞ
7.5 Km'lik bisiklet parkuruyla İstanbul’un en uzun bisiklet yoluna sahip olan Kadıköy’de, bisikletçilerin güvenli sürüşleri için özel olarak Kadıköy Belediyesi tarafından maviye boyanan bisiklet yolu açıldı.Mavi renk ile renklenen Yoğurtcu Parkı-Fenerbahçe bisiklet yolu, çeşitli bisiklet guruplarının katıldığı renkli bir etkinlik ile açıldı. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Tanyol, Betek Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk ile Süslü Kadınlar ve Bisiklet Yoluna Sahip Çık adlı bisiklet gruplarının katıldığı açılış da renkli görüntüler vardı. Açılış öncesi mavi bisiklet yolunun bir bölümü gruplar tarafından boyanırken, takım elbiseleriyle etkinliğe gelen başka bir bisiklet grubu da tango gösterisi yaptılar. Verilen başlama komutundan sonra mavi yolu kullanan bisikletçiler Kalamış’a kadar tur attılar. Bisikletçiler, mavi bisiklet yolunun hem kendileri hem de diğer sürücülere güvenli kullanım imkanı verdiğini söylediler. Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Mahmut Tanyol da, Kadıköy Belediyesi olarak bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak istediklerini belirterek, bisiklet kullanımı teşvik etmek için 7,5 km.bisiklet yolu yapıldığını, bunun devam edeceğini de kaydetti.
Kadıköy Belediyesi ve Filli Boya’nın ortaklaşa düzenlediği proje kapsamında İstanbul’un en uzun bisiklet parkurlarından biri olan Yoğurtçu Parkı – Fenerbahçe bisiklet yolu hem yeni renklerine hem de daha güvenli sürüş özelliğine kavuşmuş oldu. Sosyal medyada #BisikletHayataRenkKatar hashtagiyle bisiklet kullanmanın önemine vurgu yapılan mavi bisiklet yolları, Kadıköy de başka güzergahlarda da devam edecek.
7.5 Km'lik bisiklet parkuruyla İstanbul’un en uzun bisiklet yoluna sahip olan Kadıköy’de, bisikletçilerin güvenli sürüşleri için özel olarak Kadıköy Belediyesi tarafından maviye boyanan bisiklet yolu açıldı.Mavi renk ile renklenen Yoğurtcu Parkı-Fenerbahçe bisiklet yolu, çeşitli bisiklet guruplarının katıldığı renkli bir etkinlik ile açıldı. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Tanyol, Betek Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk ile Süslü Kadınlar ve Bisiklet Yoluna Sahip Çık adlı bisiklet gruplarının katıldığı açılış da renkli görüntüler vardı. Açılış öncesi mavi bisiklet yolunun bir bölümü gruplar tarafından boyanırken, takım elbiseleriyle etkinliğe gelen başka bir bisiklet grubu da tango gösterisi yaptılar. Verilen başlama komutundan sonra mavi yolu kullanan bisikletçiler Kalamış’a kadar tur attılar. Bisikletçiler, mavi bisiklet yolunun hem kendileri hem de diğer sürücülere güvenli kullanım imkanı verdiğini söylediler. Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Mahmut Tanyol da, Kadıköy Belediyesi olarak bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak istediklerini belirterek, bisiklet kullanımı teşvik etmek için 7,5 km.bisiklet yolu yapıldığını, bunun devam edeceğini de kaydetti.
HOLLANDA PARLAMENTOSU'NDAN BİR HEYET TÜRKİYE'Yİ ZİYARET ETTİ !
TURİZMİN SESİ - HANDE KURT
İstanbul'daki basın toplantısında , Hollandalı Parlamenter Marit Maij, görüşmeler sırasında hep erkek siyasetçileri gördüm yeterince kadın siyasetçiniz yok diye belirtti. Sybrand van Haersma Buma ,vize konusundaki soruyu yanıtladı ve özellikle iş adamlarının vize alma süresini kısaltmak için çalıştıklarını ifade etti.
Hollanda Parlamentosu'ndan bir heyet 21 -25 Ekim tarihleri arasında Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin odağında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği bulunuyordu. Heyet, ziyaret sırasında Türkiye'nin AB üyeliğine hazırlıklarındaki ilerlemeler,son toplumsal ve siyasal gelişmeler konularında da bilgi edindi.
21 Ekim pazartesi günü, Ankara'da Hollanda Büyükelçisi Ron Keller'den bir brifing alan parlaamenterler sonrasında TBMM'de kabul edilerek Adalet,Anayasa ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonları üyeleri ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi. Ayrıca heyet ile Türkiye-Hollanda Dostluk Grubu üyeleri de görüş alışverişinde bulundu .
22 Ekim salı günü ,Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'ndan da bir brifing alan heyet Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile görüştü. Bu görüşmeyi takiben ekonomik gelişmelerin konuşulduğu bir öğle yemeğinde heyet IMF ve Dünya Bankası temsilcilerinin yanı sıra Türk akademisyenlerle bir araya geldi. Öğleden sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile yapılan görüşmelerden sonra heyet akşam yemeğinde gazeteciler,akademisyenler ve düşünce kuruluşları temsilcileri ile birlikteydi.
23-24 Ekim çarşamba ve perşembe günleri, Diyarbakır ve Gaziantep'e düzenlenen ziyaretin odağında ise bölgesel gelişmeler ve azınlıkların durumu bulunuyordu. Heyet, yerel yönetimler ve sivil toplum temsilcileri ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi. Kürt,Ermeni ve Süryani -Ortodoks toplumlarının temsilcileri ile buluşan heyet üyeleri Türkiye-Suriye sınırını da ziyaret etti.
25 Ekim cuma günü, İstanbul'a gelen heyet Gezi Parkı protestoları bağlamında hem belediye hem de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile kentsel dönüşüm ve sosyal etkisi üzerine görüştü. Hollanda şirketlerinin temsilcileri ile yenen öğle yemeğinin ardından Türkiye'ye geri dönen bazı Hollandalı Türkler ile de buluşuldu. Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda düzenlenen basın toplantısının ardından ziyaret programı sona erdi.
KADIKÖY'DE CUMHURİYET KUTLAMALARI
Cumhuriyet Bayramı'nı her yıl renkli etkinliklerle kutlayan Kadıköy Belediyesi, Cumhuriyetimizin 90. yaş günü için de renkli ve farklı kutlama etkinlikleri hazırladı. İskele Meydanı’nda 21 Ekim günü geleneksel Meşale Yakma Töreni ile başlayan kutlamalar, Bağdat Caddesi’nde , Bayrak Dağıtım etkinlikleri, Cumhuriyet Ağacı açılışı, Araç Konvoyu ve Kadıköy Belediye Gönüllüleri ile Renkli Resmi Geçit töreni, Bağdat Caddesi Cumhuriyete Bağlılık Yürüyüşü ve Volkan Konak Konseri ile devam edecek.
RESMİ GEÇİT TÖRENİNDE BİR İLK;BAYRAK KIYAFETLİ 2 BİN KİŞİ VE KLASİK OTOLAR
Kadıköy’deki kutlamaların en renkli görüntüleri ise Bağdat Caddesi’ndeki kutlamalarda yaşanacak. Bağdat Caddesi kutlamalarının ilk bölümü olan Resmi Geçit Töreni’nde Kadıköy Belediyesi’nin oluşturduğu araç konvoyu ile Kadıköy Belediyesi Gönüllülerinden, iki bin kişinin ay-yıldızlı kıyafetlerle geçişi damgasını vuracak. 29 Ekim Salı günü Sabah saat 10.30 da Bağdat Caddesi Feneryolu ışıklarda yapılacak Resmi Geçit Töreninde, 150 bisikletçi bisikletleri ile İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği üyesi 45 kişi de klasik otomobilleriyle resmi geçit törenine renk katacaklar.
Kadıköylülerin her yıl büyük bir coşkuyla katıldığı, Geleneksel Cumhuriyet’e Bağlılık Yürüyüşü yine on binleri Bağdat Caddesi’nde buluşturacak. Kadıköy Belediyesi’nin 5 bin Türk Bayrağı, meşale ve Atatürk posteri ve renkli ışıklı çubuk dağıtacağı yürüyüş Bağdat Caddesi Suadiye ışıklardan başlayacak. Yürüyüş Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün okutacağı Cumhuriyet’e bağlılık andının tekrarlanmasından sonra Caddebostan'da son bulacak. Yürüyüş sırasında çeşitli ışık, ses gösterileri ve sahne şovları da sahnelenecek.
VOLKAN KONAK KONSERİ
Kutlamaların son etkinliği ise Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği Volkan Konak Konseri. Cumhuriyet’e bağlılık yürüyüşü sonrasında 29 Ekim Salı günü saat 21.30’da Caddebostan sahilde yapılacak konser de Volkan Konak, katılımcılara Cumhuriyet Coşkusunu yaşatacak.
CUMHURİYET MESAJLARI AĞACI
Bu yıl Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. yılı anısına 90 aydın, sanatçı, gazeteci ve yazardan alınan Cumhuriyet mesajları da Bağdat Caddesi’ndeki bir çınar ağacında sergilenecek. Yaşar Kemal’den Fazıl Say’a,
Yıldız Kenter’den Yılmaz Özdil’e, Melih Aşık’dan İdil Biret’e kadar bir çok ünlü ve saygın ismin Cumhuriyet ile ilgili mesajlarının yer aldığı Bağdat Caddesi’ndeki (Kazım Kulan Çarşısı önü) Cumhuriyet Ağacının açılışı ise 27 Ekim Pazar günü saat 14.00 de yapılacak.
CUMHURİYET MESAJLARI AĞACI AÇILIŞ :27 Ekim Pazar saat 14.00 Bağdat Cad. Şaşkınbakkal
Bayramda tatilciler yurt dışına akın etti
Kurban Bayramı’nın hafta içine denk gelmesi ve çalışanların yıllık izinlerini de kullanarak tatili 29 Ekim’le birleştirmesiyle tur satışlarında patlama yaşandı. Tatilsepeti.com’un yaptığı araştırmaya göre, bu uzun tatil döneminin ekim ayına denk gelmesiyle yurt dışındaki destinasyonlara talep ciddi bir şekilde artış gösterdi. Tatilsepeti.com Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, Kurban Bayramı tatilinde 100 binden fazla tatilcinin yurt dışını tercih ettiğini tahmin ettiklerini söyledi.
Kurban Bayramı’nın ekim ayına ve hafta içine denk gelmesiyle yurt dışı tatil satışlarında patlama yaşandı. Kurban Bayramı tatiline denk gelen yurt dışı tur satışları, Ramazan Bayramı tatiline oranla yüzde 100 artış gösterdi. Tatilsepeti.com’un yaptığı araştırmaya göre, birçok tatilci Kurban Bayramı ve 29 Ekim tatilini yıllık izinlerini de kullanarak birleştirdi ve tatil için yurt dışını tercih etti.
Bayramda yurt dışı tatili için en çok tercih edilen lokasyon Tayland oldu
Tatilsepeti.com Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, Kurban Bayramı’nda 100 binden fazla tatilcinin yurt dışına gittiğini tahmin ettiklerini söyleyerek şunları vurguladı: “Yaptığımız pazar araştırmasına göre, bu dönem için en çok tercih edilen lokasyonların başında, egzotik bir tatil deneyimi vaat eden Tayland geldi. Tayland’ı, gezilecek yerleri, müzeleri, kültürel ve sanatsal faaliyetleri ile ünlü Barselona, Paris ve Roma takip etti. Gökdelenleri, alışveriş merkezleri ve müzeleriyle çalışan kesimin favorilerinden olan Amerika da en çok tercih edilen destinasyonlardan biri oldu. Kurban Bayramı dönemine denk gelen Avrupa turlarında kişi başı günlük maliyet ortalama 400 TL, Uzak Doğu ve Amerika turlarında ise kişi başı günlük maliyet 500-700 TL civarında gerçekleşti. Kurban Bayramı tatilinde oda fiyatlarının Ramazan Bayramı tatiline oranla daha düşük ve senenin son uzun tatil fırsatı olması nedeniyle yurt içi lokasyonlar da yoğun bir talep gördü. Kurban Bayramı dönemi için en çok tercih edilen yurt içi destinasyonlar sırasıyla Kemer, Bodrum, Alanya, Fethiye ve KKTC oldu.
Kurban Bayramı’nın ekim ayına ve hafta içine denk gelmesiyle yurt dışı tatil satışlarında patlama yaşandı. Kurban Bayramı tatiline denk gelen yurt dışı tur satışları, Ramazan Bayramı tatiline oranla yüzde 100 artış gösterdi. Tatilsepeti.com’un yaptığı araştırmaya göre, birçok tatilci Kurban Bayramı ve 29 Ekim tatilini yıllık izinlerini de kullanarak birleştirdi ve tatil için yurt dışını tercih etti.
Bayramda yurt dışı tatili için en çok tercih edilen lokasyon Tayland oldu
Tatilsepeti.com Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, Kurban Bayramı’nda 100 binden fazla tatilcinin yurt dışına gittiğini tahmin ettiklerini söyleyerek şunları vurguladı: “Yaptığımız pazar araştırmasına göre, bu dönem için en çok tercih edilen lokasyonların başında, egzotik bir tatil deneyimi vaat eden Tayland geldi. Tayland’ı, gezilecek yerleri, müzeleri, kültürel ve sanatsal faaliyetleri ile ünlü Barselona, Paris ve Roma takip etti. Gökdelenleri, alışveriş merkezleri ve müzeleriyle çalışan kesimin favorilerinden olan Amerika da en çok tercih edilen destinasyonlardan biri oldu. Kurban Bayramı dönemine denk gelen Avrupa turlarında kişi başı günlük maliyet ortalama 400 TL, Uzak Doğu ve Amerika turlarında ise kişi başı günlük maliyet 500-700 TL civarında gerçekleşti. Kurban Bayramı tatilinde oda fiyatlarının Ramazan Bayramı tatiline oranla daha düşük ve senenin son uzun tatil fırsatı olması nedeniyle yurt içi lokasyonlar da yoğun bir talep gördü. Kurban Bayramı dönemi için en çok tercih edilen yurt içi destinasyonlar sırasıyla Kemer, Bodrum, Alanya, Fethiye ve KKTC oldu.
Oda başına gelirleri artırmanın yolu dijital dünyadan geçiyor
Oda başına elde edilen gelirlerini artırmak isteyen konaklama tesislerinin pazarlama stratejileri içinde mutlaka dijital dünyaya da yer vermeleri gerektiğini söyleyen CloudArena Kurucu Ortağı, dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.Geliştirdiği çözümlerle online rezervasyon deneyimini farklı bir boyuta taşıyan CloudArena’nın kurucu ortağı Arden Agopyan, oda başına gelirini artırmak isteyen tesislere yönelik ipuçları verdi. Agopyan, oda başına gelir artışlarının istenen seviyeye taşınabilmesi için otellerin pazarlama stratejileri üzerinde yoğun çaba göstermeleri gerektiğini, bu stratejinin dijital dünyayı kapsamasının ise günümüzde bir zorunluluk halini aldığını söyledi.
Avrupa’nın gerisindeyiz
Marmara Bölgesi otellerinde Temmuz ayında 360 TL olan oda başı gelirin Ağustos ayında 400 TL’ye yaklaştığını belirten Agopyan, önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 15’lik artış kaydedildiğini söyledi. Bu rakamın Akdeniz Bölgesi otellerinde Ağustos ayında 360 TL’yi bulduğunu, bölgedeki oda başı gelirde önceki yıla göre yüzde 30 artış olduğunu vurgulayan Agopyan, “Oda başı gelir oranlarına bakıldığında, Türkiye genelinde 2012’ye göre yaklaşık yüzde 3 oranında artış olduğu görülüyor. Türkiye bu artışla eksi seviyede bulunan Almanya’nın ve yüzde 2’lik büyümeye sahip İtalya ve İspanya’nın önünde yer alıyor. Ancak ülkemiz 126 TL oda başı gelir ortalaması ile Almanya (225 TL), İtalya (412 TL) ve İspanya’nın gerisinde yer alıyor” dedi.
Oda başına elde edilen gelirlerini artırmak isteyen konaklama tesislerinin pazarlama stratejileri içinde dijitale de yer vermeleri gerektiğini kaydeden Agopyan, “Hem odaların doluluğunu sağlamak hem de misafir sayısını artırmak için fiyat değişiklikleri, rezervasyon sistemleri, kampanyalar, indirim dönemlerinin ayarlanması, satış kanallarının yönetilmesi gibi farklı odaklara ayrı ayrı zaman ayrılması gerekiyor. Günümüzde en düşük maliyet ile oda satışı gerçekleştirmenin yolu ise internetten geçiyor. CloudArena olarak, sözünü ettiğimiz her biri otel pazarlamasında oldukça yüksek önem taşıyan konuların takibinin kolaylaştırılması üzerine çalışıyoruz. Böylece tek platform üzerinden esnek fiyat politikaları yürütülüyor; rezervasyon alınabiliyor ve sadece Türkiye’de değil dünyada yoğun kullanılan satış kanallarının yönetimini kolaylaştırıyoruz” diye konuştu.
Rekabetin turizm sektörünü geliştiren bir unsur olduğuna değinen Agopyan, “Rekabet avantajının en önemli olduğu alan ise teknoloji. Tesisler, doğru teknolojilerin doğru şekilde kullanımı sayesinde büyük farklar yaratabilirler. Örneğin, geliştirdiğimiz HotelRunner adlı internet tabanlı çözüm ile, tesislerin yıllık tanıtım maliyetlerini ortalama 9 bin dolar azaltırken, doluluk oranlarının da çarpıcı bir şekilde yükseltilmesini mümkün kılacak ve oda başı gelirlerin artırılmasına yardımcı olacak özellikler sunuyor” dedi.
Avrupa’nın gerisindeyiz
Marmara Bölgesi otellerinde Temmuz ayında 360 TL olan oda başı gelirin Ağustos ayında 400 TL’ye yaklaştığını belirten Agopyan, önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 15’lik artış kaydedildiğini söyledi. Bu rakamın Akdeniz Bölgesi otellerinde Ağustos ayında 360 TL’yi bulduğunu, bölgedeki oda başı gelirde önceki yıla göre yüzde 30 artış olduğunu vurgulayan Agopyan, “Oda başı gelir oranlarına bakıldığında, Türkiye genelinde 2012’ye göre yaklaşık yüzde 3 oranında artış olduğu görülüyor. Türkiye bu artışla eksi seviyede bulunan Almanya’nın ve yüzde 2’lik büyümeye sahip İtalya ve İspanya’nın önünde yer alıyor. Ancak ülkemiz 126 TL oda başı gelir ortalaması ile Almanya (225 TL), İtalya (412 TL) ve İspanya’nın gerisinde yer alıyor” dedi.
Oda başına elde edilen gelirlerini artırmak isteyen konaklama tesislerinin pazarlama stratejileri içinde dijitale de yer vermeleri gerektiğini kaydeden Agopyan, “Hem odaların doluluğunu sağlamak hem de misafir sayısını artırmak için fiyat değişiklikleri, rezervasyon sistemleri, kampanyalar, indirim dönemlerinin ayarlanması, satış kanallarının yönetilmesi gibi farklı odaklara ayrı ayrı zaman ayrılması gerekiyor. Günümüzde en düşük maliyet ile oda satışı gerçekleştirmenin yolu ise internetten geçiyor. CloudArena olarak, sözünü ettiğimiz her biri otel pazarlamasında oldukça yüksek önem taşıyan konuların takibinin kolaylaştırılması üzerine çalışıyoruz. Böylece tek platform üzerinden esnek fiyat politikaları yürütülüyor; rezervasyon alınabiliyor ve sadece Türkiye’de değil dünyada yoğun kullanılan satış kanallarının yönetimini kolaylaştırıyoruz” diye konuştu.
Rekabetin turizm sektörünü geliştiren bir unsur olduğuna değinen Agopyan, “Rekabet avantajının en önemli olduğu alan ise teknoloji. Tesisler, doğru teknolojilerin doğru şekilde kullanımı sayesinde büyük farklar yaratabilirler. Örneğin, geliştirdiğimiz HotelRunner adlı internet tabanlı çözüm ile, tesislerin yıllık tanıtım maliyetlerini ortalama 9 bin dolar azaltırken, doluluk oranlarının da çarpıcı bir şekilde yükseltilmesini mümkün kılacak ve oda başı gelirlerin artırılmasına yardımcı olacak özellikler sunuyor” dedi.
ESKİ GİRNE LİMANI VE ÇEVRESİ EMİN ELLERDE!
KKTC’de bulunan tarihi Eski Girne Limanı’nda çevre düzenlemesinin geliştirilmesi, tarihi/kültürel dokunun korunması ve bu mirasın yaşatılması için “Eski Girne Limanı ve Çevresini Koruma Derneği” ile “YDÜ Mimarlık Tasarım Planlama ve Araştırma Merkezi” el ele verdi!Eski Girne Limanı ve Çevresini Koruma Derneği ile YDÜ Mimarlık-Tasarım-Planlama-Araştırma Merkezi’nin imzaladıkları protokolle limanın taşıdığı tarihi ve kültürel miras yaşatılacak, yerli-yabancı ziyaretçiler etkin ve verimli biçimde çevreden yararlanabilecek aynı zamanda ülke ekonomisine ve turizmine de katkı sağlanacak.
Dernek temsilcileri, koruma ve kullanma dengesinin kurulmasında aktif rol oynarken; “YDÜ Mimarlık-Tasarım-Planlama-Araştırma Merkezi” de veri tabanı oluşturacak ve kentsel doku analizleri yaparak çevre düzenlemeleri için plan/proje üretecek. Şehircilik ve mimarlık alanında çalışmalar yapacak olan “YDÜ Mimarlık-Tasarım-Planlama-Araştırma Merkezi”, gerçekleştireceği bu çalışmalarda mevcut dokunun güncel durumunu tespit edecek ve çalışmalardan çıkan bulgular sayesinde ileriki dönemler için öneriler üretecek.
DEDEMAN KONYA HOTEL & CONVENTION CENTER’DAN MEVLANA’NIN 740. VUSLAT YILDÖNÜMÜNE ÖZEL KAMPANYA
Mevlâna Şehri Konya’nın şehir merkezindeki oteli Dedeman Konya Hotel & Convention Center, her sene 7-17 Aralık tarihleri arasında kutlanan Hz. Mevlâna’nın Hakk’a Vuslat Günü, kendi ifadesiyle Şeb-i Arûs’a özel Mevlâna felsefesinin mistik atmosferini erken rezervasyon fırsatıyla misafirlerine yaşatıyor. Şeb-i Arûs coşkusunu yerinde yaşamak isteyen herkes 5 Kasım 2013 tarihine kadar geçerli olan erken rezervasyon fırsatından yararlanabiliyor.
Mevlâna’nın Hakk’a Vuslat’ı için her sene başta Konya olmak üzere Türkiye ve tüm dünyada birçok etkinlik düzenleniyor. Dedeman Konya’da 7-17 Aralık 2013 tarihleri arasında kutlanacak Mevlana haftasında konaklayacak misafirler 5 Kasım 2013 tarihine kadar yapılacak erken rezervasyonlarda % 15 indirim fırsatı yakalıyor.
Konya’nın şehir merkezindeki oteli Dedeman Konya, Şeb-i Arûs haftasında Hz. Mevlâna’yı daha yakından tanımak adına Mevlâna şehri Konya’yı ziyaret ederek, “Geleneksel Dedeman Misafirperverliği”ni ve kalitesini çok özel indirim fırsatıyla misafirlerine sunuyor. Dedeman Konya herkesi Mevlâna felsefesinin büyüleyici atmosferini yaşamaya davet ediyor.
Mevlâna’nın Hakk’a Vuslat’ı için her sene başta Konya olmak üzere Türkiye ve tüm dünyada birçok etkinlik düzenleniyor. Dedeman Konya’da 7-17 Aralık 2013 tarihleri arasında kutlanacak Mevlana haftasında konaklayacak misafirler 5 Kasım 2013 tarihine kadar yapılacak erken rezervasyonlarda % 15 indirim fırsatı yakalıyor.
Konya’nın şehir merkezindeki oteli Dedeman Konya, Şeb-i Arûs haftasında Hz. Mevlâna’yı daha yakından tanımak adına Mevlâna şehri Konya’yı ziyaret ederek, “Geleneksel Dedeman Misafirperverliği”ni ve kalitesini çok özel indirim fırsatıyla misafirlerine sunuyor. Dedeman Konya herkesi Mevlâna felsefesinin büyüleyici atmosferini yaşamaya davet ediyor.
CUMHURİYETİN 90.YIL COŞKUSUNDA 90 KLASİK OTOMOBİL
Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 90.yılında İstanbul’un her iki yakasında da kutlama hazırlıkları yapan İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD) Üyeleri, toplamda 90 klasik otomobille renkli görüntüler oluşturacaklar.
İstanbul Avrupa Yakası’nda Vatan Caddesi’nde ve Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi’nde gerçekleşecek olan 29 Ekim Cumhuriyet resmi geçit törenlerine 45’şer klasik araçla katılacak olan İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği(İKOD); toplamda 90 klasikle Cumhuriyet’in 90.yılına “Her yerde Cumhuriyet” temasıyla vurgu yapacak.
Ulusal bayramlarda İKOD tarafından gelenekselleştirilen klasik otomobil kortejleri, Cumhuriyetin geçmişten geleceğe taşınması gerekliliğine de bir gönderme niteliğinde. En yaşlıları Cumhuriyetin ilk yıllarında üretilmiş 1930 model Chrysler ve 1932 model Chevrolet marka araçlardan oluşacak bayraklarla süslenmiş kortejin;izleyen vatandaşlar tarafından büyük ilgi görmesi bekleniyor.
Kurulduğundan bu yana ulusal bayramların hiçbir şekilde kısıtlanmadan coşkuyla kutlanmasına katkı sunma misyonuyla hareket eden İKOD, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramları haricinde,19 Mayıs’ları da,30 Ağustos’ları da aynı coşkuda kutluyor.İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği(İKOD)en son 30 Ağustos’ta 150 civarında klasik araçla İstanbul Park Formula 1 pistinde zafer turu atmıştı.
TARİH: 29 EKİM 2013 SALI SAAT 10.30
YER : AKSARAY VATAN CADDESİ
FENERYOLU BAĞDAT CADDESİ
İstanbul Avrupa Yakası’nda Vatan Caddesi’nde ve Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi’nde gerçekleşecek olan 29 Ekim Cumhuriyet resmi geçit törenlerine 45’şer klasik araçla katılacak olan İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği(İKOD); toplamda 90 klasikle Cumhuriyet’in 90.yılına “Her yerde Cumhuriyet” temasıyla vurgu yapacak.
TARİH: 29 EKİM 2013 SALI SAAT 10.30
YER : AKSARAY VATAN CADDESİ
FENERYOLU BAĞDAT CADDESİ
BAĞDAT CADDESİ’NDE CUMHURİYET’E BAĞLILIK YÜRÜYÜŞÜ
Kadıköylülerin her yıl büyük bir coşkuyla düzenlediği ve binlerce kişinin katıldığı, Geleneksel Cumhuriyet’e Bağlılık Yürüyüşü yine yüzbinleri Bağdat Caddesi’nde buluşturacak.
Her yıl Cumhuriyet’e bağlılıklarını Kadıköy Belediyesi’nin öncülüğünde Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşü ve Fener Alayı’nda gösteren Kadıköylüler, bu yıl yine 29 Ekim Saat 19.00 da Suadiye Işıklar da buluşacak.
Kadıköy Belediyesi, yürüyüş güzergahı boyunca önceki yıllardan farklı olarak Suadiye, Şaşkınbakkal, Erenköy ve Caddebostan’a canlı DJ performansları ve sahne şovları da hazırladı.
Belediye, yürüyüş öncesi katılımcılara, 30 bin Türk Bayrağı, 5 bin meşale, Atatürk posterleri, ay yıldızlı tişört ve ışıklı çubuklarda dağıtacak.
Renkli ışık şovlarının ve müzik yayınının yapılacağı Cumhuriyet Tırı’nın hareketiyle Suadiye’den başlayacak olan yürüyüş, Caddebostan’da sona erecek. Yürüyüş sonunda Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, her yıl olduğu gibi bu yıl da katılımcılara kısa bir konuşma yaparak “Cumhuriyet’e Bağlılık” yeminini tekrarlatacak.
VOLKAN KONAK KONSERİ
90 .Yıl kutlamaları için Kadıköy Belediyesi Volkan Konak Konseri de düzenledi. Caddebostan Sahilde yapılacak konserde Volkan Konak, en güzel şarkılarını Cumhuriyetimizin 90.yılı için söyleyecek.
YÜRÜYÜŞ :29 Ekim Salı Saat 19.00 SUADİYE IŞIKLAR-BAĞDAT CADDESİ
VOLKAN KONAK KONSER :29 Ekim Salı saat 21.30 CADDEBOSTAN SAHİLİ
Her yıl Cumhuriyet’e bağlılıklarını Kadıköy Belediyesi’nin öncülüğünde Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşü ve Fener Alayı’nda gösteren Kadıköylüler, bu yıl yine 29 Ekim Saat 19.00 da Suadiye Işıklar da buluşacak.
Kadıköy Belediyesi, yürüyüş güzergahı boyunca önceki yıllardan farklı olarak Suadiye, Şaşkınbakkal, Erenköy ve Caddebostan’a canlı DJ performansları ve sahne şovları da hazırladı.
Belediye, yürüyüş öncesi katılımcılara, 30 bin Türk Bayrağı, 5 bin meşale, Atatürk posterleri, ay yıldızlı tişört ve ışıklı çubuklarda dağıtacak.
Renkli ışık şovlarının ve müzik yayınının yapılacağı Cumhuriyet Tırı’nın hareketiyle Suadiye’den başlayacak olan yürüyüş, Caddebostan’da sona erecek. Yürüyüş sonunda Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, her yıl olduğu gibi bu yıl da katılımcılara kısa bir konuşma yaparak “Cumhuriyet’e Bağlılık” yeminini tekrarlatacak.
VOLKAN KONAK KONSERİ
90 .Yıl kutlamaları için Kadıköy Belediyesi Volkan Konak Konseri de düzenledi. Caddebostan Sahilde yapılacak konserde Volkan Konak, en güzel şarkılarını Cumhuriyetimizin 90.yılı için söyleyecek.
YÜRÜYÜŞ :29 Ekim Salı Saat 19.00 SUADİYE IŞIKLAR-BAĞDAT CADDESİ
VOLKAN KONAK KONSER :29 Ekim Salı saat 21.30 CADDEBOSTAN SAHİLİ
HOLLANDA HEYETİ
TURİZMİN SESİ HANDE KURT
Hollanda Parlamentosu'ndan bir heyet 21 -25 Ekim tarihleri arasında Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin odağında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği bulunuyordu. Heyet, ziyaret sırasında Türkiye'nin AB üyeliğine hazırlıklarındaki ilerlemeler,son toplumsal ve siyasal gelişmeler konularında da bilgi edindi.
Hollanda İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom'un ev sahipliğinde Hollandalı Parlamenterler Raymond Knops (CDA,Hristiyan Demokrat Parti,heyet başkanı),Mark Verheijen(VVD,Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi), Pieter Omtzigt( CDA) ,Marit Maij( PvdA,İşçi Partisi ) , Alexander Pechtold (D66,Demokrat Parti) ,Sybrand Van Haersma Buma(CDA) ve Sharon Gesthuizen( SP, Sosyalist Parti) Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu'nda ziyaretlerinin son gününde düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarına değerlendirmelerini açıkladılar ve soruları yanıtladılar.
Hollanda Heyeti Başkanı Raymond Knops açılış konuşmasında , bu gezinin gerekli olduğunu ifade edip okuduklarından daha çok şey öğrendiklerini söyledi. Sybrand van Haersma Buma , Türkiye'nin çok hızlı büyüdüğünü ve Diyarbakır'da büyük gelişme gördüğünü ifade etti. Hollanda vizesi konusundaki soruyu da yanıtlayan Buma, özellikle iş adamlarının vize alması konusundaki sürenin kısaltılması için çalıştıklarını ifade etti. Mark Verheijen de ,AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın pek beğenmediği sorular sorduklarını belirtti. Bu sorulardan biri de Gezi Parkı ve sonrası hakkında olmuş. Alexander Pechtold ise AB'nin Ortadoğu ve dünyanın diğer bölgeleri ile bağlantısı olmasının avantajları olacağını ve Türkiye'nin bu konudaki durumuna değindi. Sharon Gesthuizen ise parlamenter olarak değil kişisel görüşüm diye başladığı konuşmasında mülteciler ve azınlıklar konusuna değindi.
Heyetteki iki kadın parlamenterden biri olan Marit Maij( PvdA,İşçi Partisi ) 'e görüşmeleri sırasında kadın hakları konusundaki gözlemleri sorduğumuzda “Türkiye'de iş kadınları ,akademisyenler,gazeteciler var ancak siyasette yeterince kadın yok, çünkü görüşmeler sırasında hep erkek siyasetçileri gördüm .” diye ifade etti.
Toplantıda genel sorular insan hakları ve demokrasi üzerine yoğunlaştı. Demokratik haklar ve yatırımların ilişkisine değinildi. Tam üyelik olmasa da avantajlar elde edilebilir denildi. Vize konusu her zamanki gibi soruldu. Hollanda Heyeti, heyet başkanının belirttiği gibi Türkiye hakkında okuduklarından daha çok şey ögrendiklerini ve geziden memnun kaldıklarını söyledi. Bizim de aklımızda en çok kalan konulardan biri kadınların siyasette daha çok yer alması , nitekim bir AB ülkesi kadın parlamenterinin bu kadar çok dikkatini çekmesi ayrıca önemli bir konu. Siyasetimiz çok fazla erkek siyaseti ,yerel seçimler yaklaşırken daha fazla kadın adayın olması , tabii ki kazanması gerekiyor.Kadın istatistiklerini, kadın derneklerinin web sayfalarından görüp inceleyebilirsiniz. Çünkü AB'ye giden yol insan haklarından ve demokrasiden geçiyor .Ülkemize gelecek yatırımların da bu konuyla ilişkisi gene bir kadın parlamenter tarafından bu toplantıda belirtildi.
Hollanda Parlamentosu'ndan bir heyet 21 -25 Ekim tarihleri arasında Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin odağında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği bulunuyordu. Heyet, ziyaret sırasında Türkiye'nin AB üyeliğine hazırlıklarındaki ilerlemeler,son toplumsal ve siyasal gelişmeler konularında da bilgi edindi.
Hollanda İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom'un ev sahipliğinde Hollandalı Parlamenterler Raymond Knops (CDA,Hristiyan Demokrat Parti,heyet başkanı),Mark Verheijen(VVD,Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi), Pieter Omtzigt( CDA) ,Marit Maij( PvdA,İşçi Partisi ) , Alexander Pechtold (D66,Demokrat Parti) ,Sybrand Van Haersma Buma(CDA) ve Sharon Gesthuizen( SP, Sosyalist Parti) Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu'nda ziyaretlerinin son gününde düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarına değerlendirmelerini açıkladılar ve soruları yanıtladılar.
Hollanda Heyeti Başkanı Raymond Knops açılış konuşmasında , bu gezinin gerekli olduğunu ifade edip okuduklarından daha çok şey öğrendiklerini söyledi. Sybrand van Haersma Buma , Türkiye'nin çok hızlı büyüdüğünü ve Diyarbakır'da büyük gelişme gördüğünü ifade etti. Hollanda vizesi konusundaki soruyu da yanıtlayan Buma, özellikle iş adamlarının vize alması konusundaki sürenin kısaltılması için çalıştıklarını ifade etti. Mark Verheijen de ,AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın pek beğenmediği sorular sorduklarını belirtti. Bu sorulardan biri de Gezi Parkı ve sonrası hakkında olmuş. Alexander Pechtold ise AB'nin Ortadoğu ve dünyanın diğer bölgeleri ile bağlantısı olmasının avantajları olacağını ve Türkiye'nin bu konudaki durumuna değindi. Sharon Gesthuizen ise parlamenter olarak değil kişisel görüşüm diye başladığı konuşmasında mülteciler ve azınlıklar konusuna değindi.
Heyetteki iki kadın parlamenterden biri olan Marit Maij( PvdA,İşçi Partisi ) 'e görüşmeleri sırasında kadın hakları konusundaki gözlemleri sorduğumuzda “Türkiye'de iş kadınları ,akademisyenler,gazeteciler var ancak siyasette yeterince kadın yok, çünkü görüşmeler sırasında hep erkek siyasetçileri gördüm .” diye ifade etti.
Toplantıda genel sorular insan hakları ve demokrasi üzerine yoğunlaştı. Demokratik haklar ve yatırımların ilişkisine değinildi. Tam üyelik olmasa da avantajlar elde edilebilir denildi. Vize konusu her zamanki gibi soruldu. Hollanda Heyeti, heyet başkanının belirttiği gibi Türkiye hakkında okuduklarından daha çok şey ögrendiklerini ve geziden memnun kaldıklarını söyledi. Bizim de aklımızda en çok kalan konulardan biri kadınların siyasette daha çok yer alması , nitekim bir AB ülkesi kadın parlamenterinin bu kadar çok dikkatini çekmesi ayrıca önemli bir konu. Siyasetimiz çok fazla erkek siyaseti ,yerel seçimler yaklaşırken daha fazla kadın adayın olması , tabii ki kazanması gerekiyor.Kadın istatistiklerini, kadın derneklerinin web sayfalarından görüp inceleyebilirsiniz. Çünkü AB'ye giden yol insan haklarından ve demokrasiden geçiyor .Ülkemize gelecek yatırımların da bu konuyla ilişkisi gene bir kadın parlamenter tarafından bu toplantıda belirtildi.
25 Ekim 2013 Cuma
ACE OF MICE ÖDÜLLERİ VIP KONGRE VE VIP EVENT'İN
Nisan ayında seçkin bir jüri tarafından değerlendirilen 182 başvuru ve 29 kategori arasında; En İyi Etkinlik Yönetimi Firması, En İyi Etkinlik Profesyonel Kongre Organizatörü, En İyi Etkinlik Lansman Etkinliği ve En İyi Incentive Firması dallarında finale kalan VIP Turizm ve VIP Event, bu seneki Ace of MICE Ödül Töreni’nde 2 ödülün sahibi oldu. VIP Kongre “En İyi Profesyonel Kongre Organizatörü” ödülünü alırken VIP Event ise “Shell & Turcas 2012 Farkı Yaratan İnsandır” etkinliği ile “En İyi Etkinlik” ödülünü aldı.
Shell&Turcas Farkı Yaratan İnsandır Etkinliği
Royal Dutch Shell’in 2006 yılından bu yana düzenlediği “Farkı Yaratan İnsandır” programı, dünya genelinde Shell istasyonları arasında müşteriye sunulan hizmet ve servis kalitesiyle ilgili en iyi uygulamaları ödüllendirmeyi ve gelişimi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. 65 ülkeden 16 bin istasyonun katılımıyla gerçekleştirilen ‘Farkı Yaratan İnsandır’ programında 2011 şampiyonu Shell Antalya Uncalı istasyonu ile Shell & Turcas oldu. Shell & Turcas’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte hedef, hem kazanılan dünya şampiyonluğunu kutlamak, hem de yeni atılımların, planların iş ortakları ile paylaşılacağı etkileyici bir etkinlik organize etmek idi. Farkı Yaratan İnsandır etkinliğini beğeni algısı yüksek 1200 kişilik üst düzey bir kitleye hitap ediyordu. Etkinlik kapsamında bu topluluğu etkileyecek, “wow!” etkisi yaratacak, ihtişamlı bir sonuç amaçlanmıştı. Bunun için VIP Event, Kıbrıs Kaya Artemis Otel’de mitolojik tanrıların, görkemli Yunan mimarisinin yansıtıldığı masalsı bir atmosfer yarattı. Shell & Turcas ailesi unutulmaz bir etkinliğe tanık oldu. Tüm katılımcılar geniş bir operasyon ile 6 farklı havalimanından, 14 ayrı uçuş ile Kıbrıs’ta buluştu.
Darüşşafaka 150. Yılında Bağışçıları ile Buluştu
Darüşşafaka Cemiyeti, “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuna gönül vermiş bağışçılarını, Darüşşafakalı öğrenci ve öğretmenlerle bir araya getirdi.Darüşşafaka Cemiyeti, 150 yıllık varlığını borçlu olduğu, kendisine güç veren bağışçılarına şükranlarını sunmak ve onları faaliyetleri hakkında bilgilendirmek amacıyla geleneksel olarak düzenlediği Bağışçılar Günü etkinliğinin üçüncüsünü 24 Ekim 2013 Perşembe günü TİM Gösteri Merkezi Fettah Aytaç Salonu’nda gerçekleştirdi.
Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın 1921 yılında Darüşşafaka'ya yaptığı vasiyet bağışının anısına her yıl vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde yapılan etkinlik, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetimini, Darüşşafakalı öğrenci ve öğretmenleri, Darüşşafaka'ya gönül vermiş bağışçılarla bir araya getirdi.Darüşşafaka'nın tüm bağışçılarının davetli olduğu 3. Bağışçılar Günü, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş’ın Cemiyet'in faaliyetleri hakkındaki bilgilendirme sunumuyla başladı.
“Darüşşafaka Lisesi’nden 2013 ÖSYS’ye katılan 57 öğrencimizin 56’sı üniversiteye yerleşti. Sınavda başarı ortalaması yüzde %98.2 olarak gerçekleşti. Öte yandan, Darüşşafaka Ailesi’ne yeni katılacak 75 öğrencimizi belirlemek için 2 Haziran’da 20 ilde düzenlediğimiz sınavımıza 2.029 aday başvurdu ve 1.897 aday katıldı. 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesi sebebiyle bu yıl 4. sınıf yerine 5. sınıfa öğrenci aldığımız için sadece bu yıla özgü olarak kontenjanımızı 75 öğrenciyle sınırladık” diyen Çamaş ayrıca, 30 Mart’ta Darüşşafaka’nın 150. Kuruluş Yıldönümü’nün kutlandığını, 11 Mayıs’ta Sait Faik Abasıyanık Müzesi’nin yeniden ziyarete açıldığını ve Darüşşafaka’nın bağımsız kurumsal yönetim derecelendirme çalışması sonucunda 10 üzerinden 8.4 puan alarak yönetiminin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini belgeleyen ilk STK olduğunu hatırlattı. Darüşşafaka’nın geleceğe yönelik projelerini, Yeni Kampüs Projesi, İstanbul dışında yeni bir okul açılması ve Darüşşafaka Öğrenme Merkezi kurulması olarak sıralayan Çamaş, son olarak Türk pop müziğinin güçlü sesi Nilüfer’in 29 Kasım’da
TİM Show Center’da Darüşşafaka yararına bir bağış konseri vereceğini de duyurdu.
Darüşşafakalı öğrencilerin müzik ve dans performanslarıyla devam eden Bağışçılar Günü’nde, "Darüşşafaka Velilerini Arıyor" kampanyası kapsamında, bir öğrencinin bir yıllık eğitim gideri olan 10.000 TL ve üzeri bağışta bulunarak "Darüşşafaka Velisi" olan bağışçılara sertifikaları takdim edildi. Bir öğrencinin Darüşşafaka’daki eğitimi boyunca tüm eğitim giderlerini karşılayarak Mezun Bağışçı olan Yapı Kredi Çalışanları adına Yapı ve Kredi Bankası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri Yöneticisi Sayın Nurcan Erhan, bir öğrencinin bir yıllık eğitim giderlerini karşılayarak Veli Bağışçı olan Sayın Meral Aras ve Valensas Teknoloji Hizmetleri adına Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bilge Algül’e sertifikaları Talha Çamaş tarafından sunuldu.Darüşşafaka'nın “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuna gönül verenlere, öğrencilerle bizzat tanışma, Darüşşafaka Eğitim Kurumları'nda onlara sunulan imkânlar hakkında detaylı bilgi alma, okuldaki akademik ve sosyal yaşamı gözlemleme fırsatı tanıyan etkinlik, bağışçıların Darüşşafaka yerleşkesi içinde bulunan müze, spor salonu ve planetaryumu gezmesiyle sona erdi.
Darüşşafaka, 150 yıldır yaşamları eğitimle değiştiriyor
Darüşşafaka Cemiyeti, 1863 yılından beri “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla varlığını sürdürüyor. Babası veya annesi hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz ve yetenekli çocuklarımıza kaliteli ve çağdaş eğitim olanağı tanıyor ve onların düşünen, sorgulayan, çevrelerine ve ülkelerine karşı sorumlu, aydın bireyler olarak hayata atılmalarını sağlıyor.Bugün Türkiye’nin dört bir köşesinden, sınavla seçilen 1.000’e yakın çocuğumuz, Darüşşafaka’da ortaokul 1. sınıftan liseyi bitirinceye kadar tam burslu, yatılı ve İngilizce eğitim görüyor. Darüşşafaka Cemiyeti bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulduğu günden bu yana, hayırsever kişi, kurum ve kuruluşların bağışlarıyla varlığını sürdürüyor. Darüşşafaka öğrencilerinin eğitim, barınma, beslenme, kıyafet, sağlık, kitap, kültürel aktiviteler, cep harçlığı gibi yaşam giderleri ve aynı zamanda üniversite eğitimini sürdüren Darüşşafaka mezunlarına sağlanan burslar da dahil olmak üzere tüm giderler, hayırseverlerin, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden kurum ve şirketlerin destekleriyle karşılanıyor.
Detaylı bilgi ve bağış yöntemleri için: www.darussafaka.org
Bilgi için: Bahar Paykoç
Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın 1921 yılında Darüşşafaka'ya yaptığı vasiyet bağışının anısına her yıl vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde yapılan etkinlik, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetimini, Darüşşafakalı öğrenci ve öğretmenleri, Darüşşafaka'ya gönül vermiş bağışçılarla bir araya getirdi.Darüşşafaka'nın tüm bağışçılarının davetli olduğu 3. Bağışçılar Günü, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş’ın Cemiyet'in faaliyetleri hakkındaki bilgilendirme sunumuyla başladı.
“Darüşşafaka Lisesi’nden 2013 ÖSYS’ye katılan 57 öğrencimizin 56’sı üniversiteye yerleşti. Sınavda başarı ortalaması yüzde %98.2 olarak gerçekleşti. Öte yandan, Darüşşafaka Ailesi’ne yeni katılacak 75 öğrencimizi belirlemek için 2 Haziran’da 20 ilde düzenlediğimiz sınavımıza 2.029 aday başvurdu ve 1.897 aday katıldı. 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesi sebebiyle bu yıl 4. sınıf yerine 5. sınıfa öğrenci aldığımız için sadece bu yıla özgü olarak kontenjanımızı 75 öğrenciyle sınırladık” diyen Çamaş ayrıca, 30 Mart’ta Darüşşafaka’nın 150. Kuruluş Yıldönümü’nün kutlandığını, 11 Mayıs’ta Sait Faik Abasıyanık Müzesi’nin yeniden ziyarete açıldığını ve Darüşşafaka’nın bağımsız kurumsal yönetim derecelendirme çalışması sonucunda 10 üzerinden 8.4 puan alarak yönetiminin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini belgeleyen ilk STK olduğunu hatırlattı. Darüşşafaka’nın geleceğe yönelik projelerini, Yeni Kampüs Projesi, İstanbul dışında yeni bir okul açılması ve Darüşşafaka Öğrenme Merkezi kurulması olarak sıralayan Çamaş, son olarak Türk pop müziğinin güçlü sesi Nilüfer’in 29 Kasım’da
TİM Show Center’da Darüşşafaka yararına bir bağış konseri vereceğini de duyurdu.
Darüşşafakalı öğrencilerin müzik ve dans performanslarıyla devam eden Bağışçılar Günü’nde, "Darüşşafaka Velilerini Arıyor" kampanyası kapsamında, bir öğrencinin bir yıllık eğitim gideri olan 10.000 TL ve üzeri bağışta bulunarak "Darüşşafaka Velisi" olan bağışçılara sertifikaları takdim edildi. Bir öğrencinin Darüşşafaka’daki eğitimi boyunca tüm eğitim giderlerini karşılayarak Mezun Bağışçı olan Yapı Kredi Çalışanları adına Yapı ve Kredi Bankası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri Yöneticisi Sayın Nurcan Erhan, bir öğrencinin bir yıllık eğitim giderlerini karşılayarak Veli Bağışçı olan Sayın Meral Aras ve Valensas Teknoloji Hizmetleri adına Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bilge Algül’e sertifikaları Talha Çamaş tarafından sunuldu.Darüşşafaka'nın “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuna gönül verenlere, öğrencilerle bizzat tanışma, Darüşşafaka Eğitim Kurumları'nda onlara sunulan imkânlar hakkında detaylı bilgi alma, okuldaki akademik ve sosyal yaşamı gözlemleme fırsatı tanıyan etkinlik, bağışçıların Darüşşafaka yerleşkesi içinde bulunan müze, spor salonu ve planetaryumu gezmesiyle sona erdi.
Darüşşafaka, 150 yıldır yaşamları eğitimle değiştiriyor
Darüşşafaka Cemiyeti, 1863 yılından beri “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla varlığını sürdürüyor. Babası veya annesi hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz ve yetenekli çocuklarımıza kaliteli ve çağdaş eğitim olanağı tanıyor ve onların düşünen, sorgulayan, çevrelerine ve ülkelerine karşı sorumlu, aydın bireyler olarak hayata atılmalarını sağlıyor.Bugün Türkiye’nin dört bir köşesinden, sınavla seçilen 1.000’e yakın çocuğumuz, Darüşşafaka’da ortaokul 1. sınıftan liseyi bitirinceye kadar tam burslu, yatılı ve İngilizce eğitim görüyor. Darüşşafaka Cemiyeti bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulduğu günden bu yana, hayırsever kişi, kurum ve kuruluşların bağışlarıyla varlığını sürdürüyor. Darüşşafaka öğrencilerinin eğitim, barınma, beslenme, kıyafet, sağlık, kitap, kültürel aktiviteler, cep harçlığı gibi yaşam giderleri ve aynı zamanda üniversite eğitimini sürdüren Darüşşafaka mezunlarına sağlanan burslar da dahil olmak üzere tüm giderler, hayırseverlerin, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden kurum ve şirketlerin destekleriyle karşılanıyor.
Detaylı bilgi ve bağış yöntemleri için: www.darussafaka.org
Bilgi için: Bahar Paykoç
24 Ekim 2013 Perşembe
Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenciler ve Fakülte için Burs Programları Başlatıyor
Yeni hibe programları Türk uzay ve havacılık endüstrisini destekleyecek
Boeing [NYSE: BA] ve Türkiye’nin önde gelen uzay ve havacılık mühendisliği ve teknoloji kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bugün üniversitede iki yeni hibe programı duyurdu: ilki lisans ve master öğrencileri için aeronotik alanında, ikincisi ise akademisyenlere yönelik uzay bilimleri için müfredat geliştirme alanında. Her iki program da Boeing’in Türkiye’deki kapsamlı üniversite ilişkileri programını geliştirecek ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortaklığını ilerletecek.
Boeing bursları, üst düzey teknik beceri veya iş becerisi gösteren ve uzay ve havacılık alanına ilgisi yüksek olan iki lisans ve iki master öğrencisine verilecek. Hibeler aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Bilimleri Departmanından iki fakülte üyesine de verilecek. Amaç, özellikle hava taşımacılığı sistemleri, malzeme ve yapı, kontroller ve otonomi, ve uçak sistemleri mühendisliği alanlarına odaklanmış uçak mühendisliği lisans ve lisansüstü programları yaratmak ve bu programları iyileştirmek. Fakülte hibeleri aynı zamanda araştırma aktivitelerini ve diğer bilinen uçak programlarındaki fakülteler ve bu alanda çalışan endüstri temsilcileri ile konsültasyonu destekleyecek.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Boeing tarafından yeni burs programlarının başlatılması, iki güçlü kurum olan İTÜ ve Boeing arasında kurulan sağlam ve sürdürülebilir bağların bir sonucudur.” dedi. “İTÜ bu bağlamda, araştırma ve eğitim temelli olarak başlamış olan, şimdi ise öğrenci-fakülte yaklaşımı ile sonuçlanan böylesi kapsamlı işbirliklerini başlatabilmek için gösterilen yoğun çalışmaya çok değer veriyor. Boeing gibi köklü bir kuruluş ile güçlü bir işbirliği içinde olmak İTÜ için büyük bir onurdur.”
Boeing International Başkanı ve İş Geliştirme ve Strateji Kıdemli Başkan Yardımcısı Shep Hill, “Bu yeni burs programları, Boeing’in Türkiye’de eğitim faaliyetlerine uzun süredir devam eden yatırım yapma geleneğine dayanıyor. 2000 yılında ilköğretim okulları ve yüksek öğretime olan desteğimizin başlamasından bu yana, 80’den fazla eğitim kurumuyla işbirliği yaptık. Bugün, bu girişimle İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak olmaktan ve uzay ve havacılık bilgisi ve bilimini geliştirme yönünde ortak bir vizyona dayalı ilişkimizi kuvvetlendirmekten gurur duyuyoruz”.
Boeing ve İTÜ arasındaki ilk işbirliği Ocak 2012’de, SESAR WP-E Uzun Dönemli ve Yenilikçi Araştırma Bursunun bir parçası olan, uçuş güvertesi otomasyonuna sahip gelişmiş kokpit sistemleri konulu ortak bir proje ile başladı. Bu işbirliği, Ağustos 2012’de İTÜ’den bir lisans öğrencisinin Boeing’in Seattle’daki staj programına katılımıyla daha da gelişti. Boeing ve İTÜ, Şubat 2013’te uçak yolcularının yararına olacak ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatmak için yaptıkları anlaşmayı duyurdu. İlk ortak proje, ticari uçak kabinlerindeki yolcular için hava kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan bir hava filtreleme sistemi geliştirilmesine odaklanacak. Bu işbirliği, geçtiğimiz Eylül’de İTÜ’de Boeing’in doğrudan yardımıyla açılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Master Programının duyurulmasıyla daha da ilerledi.
Boeing, Türk Hava Yolları’nın ilk DC-3/C-47 uçaklarını teslim almasıyla başlayan, Türkiye ile uzun süreli ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkisini yaklaşık 70 yıldır sürdürmektedir. 1968’den bu yana Boeing, Türk havayolu şirketlerine 230’un üzerinde yeni uçak teslim etmiş olmasının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne savunma ürünleri sağlamaktadır. Boeing aynı zamanda Türk uzay ve havacılık endüstrisinin önemli ve güvenilir bir ortağıdır ve Türk toplumunun sorumlu bir üyesidir.
240 yıl önce kurulmuş olan İTÜ, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında modernizasyonunu temsil etmektedir. İTÜ, geleneksel değerleri koruyarak ve sağlam uluslararası kontaklarını sadece kendi ülke sınırları içerisinde değil, aynı zamanda küresel arenada da yarışabilecek genç ve yetenekli bireyleri şekillendirmek için kullanarak öğrencilerine yaratıcı eğitim tesisleri sunmaktadır.
Boeing [NYSE: BA] ve Türkiye’nin önde gelen uzay ve havacılık mühendisliği ve teknoloji kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bugün üniversitede iki yeni hibe programı duyurdu: ilki lisans ve master öğrencileri için aeronotik alanında, ikincisi ise akademisyenlere yönelik uzay bilimleri için müfredat geliştirme alanında. Her iki program da Boeing’in Türkiye’deki kapsamlı üniversite ilişkileri programını geliştirecek ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortaklığını ilerletecek.
Boeing bursları, üst düzey teknik beceri veya iş becerisi gösteren ve uzay ve havacılık alanına ilgisi yüksek olan iki lisans ve iki master öğrencisine verilecek. Hibeler aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Bilimleri Departmanından iki fakülte üyesine de verilecek. Amaç, özellikle hava taşımacılığı sistemleri, malzeme ve yapı, kontroller ve otonomi, ve uçak sistemleri mühendisliği alanlarına odaklanmış uçak mühendisliği lisans ve lisansüstü programları yaratmak ve bu programları iyileştirmek. Fakülte hibeleri aynı zamanda araştırma aktivitelerini ve diğer bilinen uçak programlarındaki fakülteler ve bu alanda çalışan endüstri temsilcileri ile konsültasyonu destekleyecek.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Boeing tarafından yeni burs programlarının başlatılması, iki güçlü kurum olan İTÜ ve Boeing arasında kurulan sağlam ve sürdürülebilir bağların bir sonucudur.” dedi. “İTÜ bu bağlamda, araştırma ve eğitim temelli olarak başlamış olan, şimdi ise öğrenci-fakülte yaklaşımı ile sonuçlanan böylesi kapsamlı işbirliklerini başlatabilmek için gösterilen yoğun çalışmaya çok değer veriyor. Boeing gibi köklü bir kuruluş ile güçlü bir işbirliği içinde olmak İTÜ için büyük bir onurdur.”
Boeing International Başkanı ve İş Geliştirme ve Strateji Kıdemli Başkan Yardımcısı Shep Hill, “Bu yeni burs programları, Boeing’in Türkiye’de eğitim faaliyetlerine uzun süredir devam eden yatırım yapma geleneğine dayanıyor. 2000 yılında ilköğretim okulları ve yüksek öğretime olan desteğimizin başlamasından bu yana, 80’den fazla eğitim kurumuyla işbirliği yaptık. Bugün, bu girişimle İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak olmaktan ve uzay ve havacılık bilgisi ve bilimini geliştirme yönünde ortak bir vizyona dayalı ilişkimizi kuvvetlendirmekten gurur duyuyoruz”.
Boeing ve İTÜ arasındaki ilk işbirliği Ocak 2012’de, SESAR WP-E Uzun Dönemli ve Yenilikçi Araştırma Bursunun bir parçası olan, uçuş güvertesi otomasyonuna sahip gelişmiş kokpit sistemleri konulu ortak bir proje ile başladı. Bu işbirliği, Ağustos 2012’de İTÜ’den bir lisans öğrencisinin Boeing’in Seattle’daki staj programına katılımıyla daha da gelişti. Boeing ve İTÜ, Şubat 2013’te uçak yolcularının yararına olacak ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatmak için yaptıkları anlaşmayı duyurdu. İlk ortak proje, ticari uçak kabinlerindeki yolcular için hava kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan bir hava filtreleme sistemi geliştirilmesine odaklanacak. Bu işbirliği, geçtiğimiz Eylül’de İTÜ’de Boeing’in doğrudan yardımıyla açılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Master Programının duyurulmasıyla daha da ilerledi.
Boeing, Türk Hava Yolları’nın ilk DC-3/C-47 uçaklarını teslim almasıyla başlayan, Türkiye ile uzun süreli ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkisini yaklaşık 70 yıldır sürdürmektedir. 1968’den bu yana Boeing, Türk havayolu şirketlerine 230’un üzerinde yeni uçak teslim etmiş olmasının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne savunma ürünleri sağlamaktadır. Boeing aynı zamanda Türk uzay ve havacılık endüstrisinin önemli ve güvenilir bir ortağıdır ve Türk toplumunun sorumlu bir üyesidir.
240 yıl önce kurulmuş olan İTÜ, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında modernizasyonunu temsil etmektedir. İTÜ, geleneksel değerleri koruyarak ve sağlam uluslararası kontaklarını sadece kendi ülke sınırları içerisinde değil, aynı zamanda küresel arenada da yarışabilecek genç ve yetenekli bireyleri şekillendirmek için kullanarak öğrencilerine yaratıcı eğitim tesisleri sunmaktadır.
“GREAT” yollarda – “GREAT” in Turkey
İngiltere’nin ikonu çift katlı otobüsTürkiye’de yollara çıkmaya hazırlanıyor!
Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek ve yeni işbirlikleri yaratmak hedefiyle başlatılan “GREAT” kampanyası, şimdi de Anadolu’da yollara çıkmaya hazırlanıyor. Halihazırda Londra şehir hatlarında kullanılmakta olan, Birleşik Krallık’ın simgelerinden iki katlı Wrightbus marka, Routemaster otobüs, Ekim ayının ortasından itibaren Türkiye’de olacak. Ünlü İngiliz tasarımcı Thomas Heatherwick’ın tasarımını yaptığı otobüs aynı zamanda çevre dostu hibrid teknolojisiyle dikkat çekiyor. En son teknoloji ile üretilen çevre dostu hibrid araç, dizel ve elektrik kullanarak eski nesil otobüslerin neredeyse yarısı kadar karbondioksit üretiyor. Yaklaşık 1 ay boyunca Türkiye’nin farklı şehirlerini ziyaret edecek olan otobüsün durakları arasında, İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanı sıra Bursa, Kapadokya, Kayseri, Gaziantep, Adana ve Eskişehir gibi Türkiye’nin ekonomide parlayan şehirleri de bulunuyor.
25 Ekim tarihinde Edirne’den Türkiye’ye giriş yapması beklenen otobüs, 1 aylık zaman içinde, sanayi, ticaret, eğitim, kültür ve vize konularında önemli buluşmalara ev sahipliği yapacak. Şehirlerdeki ticaret ve sanayi odalarıyla, ihracatçı birliklerini ziyaret edecek olan otobüs, bölgelerin tarih ve kültür merkezlerine de uğrayacak. Çift katlı otobüs bölgelerdeki üniversitelerin kampüslerini de ziyaret ederek İngiltere’de eğitim olanakları ile ilgili soruları British Council yetkilileri aracılığıyla yanıtlayacak. Ayrıca bu şehirlerde yaşayanlar Birleşik Krallık vize uygulamaları hakkında da bilgi edinme şansına sahip olacak.
Ticari ilişkiler artırılıyor
GREAT kampanyasının genel amacına uygun olarak, çift katlı otobüsle yapılan bu ziyaretlerde de ticari ilişkiler ve buluşmalar ön planda… Böylece bugün 9,2 milyar sterlin düzeyinde olan ikili ticaret hacminin artırılması planlanıyor. Aynı zamanda Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 500 İngiliz şirketinin yanı sıra, Birleşik Krallık’ı Avrupa Birliği ülkeleri içerisindeki faaliyetlerini kolaylaştıran bir üs olarak gören Türk şirketlerinin sayısının da her geçen gün artırılması amaçlanıyor. Bu doğrultuda ziyaretler süresince, şehirlere ait ticaret, sanayi odaları ve ihracatçı birlikleri işbirliğiyle toplantı, seminer ve buluşmalar düzenlenecek; bu şehirlerin önde gelen iş insanları ile görüşmeler gerçekleştirilecek. Böylece bölgede faaliyetini sürdüren küçük ve orta ölçekli işletmelerin yanı sıra büyük çaplı şirketlere, Birleşik Krallık’ta yatırım fırsatları ve sağlanan kolaylıklarla, firmaların izlemesi gereken yolların tanıtılması planlanıyor.
Üniversite öğrencilerine bilgi aktarılacak
GREAT kampanyasının en önemli ayaklarından biri olan “Knowledge is GREAT” ve “Education is GREAT” kapsamında çift katlı otobüs, şehirlerdeki üniversiteleri ziyaret ederek, öğrencilerle de bir araya geliyor. Bu alanda dünyada yedinci sırada yer alan Birleşik Krallık ayrıca; Oxford, Cambridge, University College London ve Imperial College London ile de dünyanın en iyi 10 üniversitesi sıralamasında ciddi bir yere sahip. Dünya çapında eğitim almak için dünyanın en iyi 200 üniversitesinin 30’undan fazlasına ev sahipliği yapan Birleşik Krallık’taki eğitim fırsatları da öğrencilere aktarılıyor olacak.
Vizeler de gündemde
Otobüs ziyaretleri, Birleşik Krallık’ın iş dünyasına yönelik vize kolaylıklarını da duyurmak için bir fırsat olacak. Birleşik Krallık’ın iş dolayısıyla seyahat edenlere yönelik oluşturduğu ‘Business Bridge-İş Köprüsü’ projesi ve ‘Business Priority Visa’ gibi ayrıcalıkların iş dünyasına aktarılacağı ziyaretlerde, şehir halkına ve öğrencilere de turistik vizeler ve eğitim vizeleri hakkında da detaylı bilgi sunulması amaçlanıyor. Bunun yanında ziyaret süresince Birleşik Krallık’ın Türkiye’de bulunan 5 vize başvuru merkezinin tanıtımı da yapılacak.
GREAT Otobüsü Yollarda Programı
25 Ekim – Edirne’den Türkiye’ye giriş
26-27 Ekim - İstanbul
29-30 Ekim - Bursa
31 Ekim – 2 Kasım - İzmir
3 – 8 Kasım - İstanbul
9-10 Kasım – Ankara
11 Kasım – Eskişehir
12-13 Kasım – Ankara
14 Kasım – Kapadokya
15-16 Kasım – Kayseri
17-18 Kasım – Gaziantep
19 Kasım – Adana
20-25 Kasım – İstanbul
Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek ve yeni işbirlikleri yaratmak hedefiyle başlatılan “GREAT” kampanyası, şimdi de Anadolu’da yollara çıkmaya hazırlanıyor. Halihazırda Londra şehir hatlarında kullanılmakta olan, Birleşik Krallık’ın simgelerinden iki katlı Wrightbus marka, Routemaster otobüs, Ekim ayının ortasından itibaren Türkiye’de olacak. Ünlü İngiliz tasarımcı Thomas Heatherwick’ın tasarımını yaptığı otobüs aynı zamanda çevre dostu hibrid teknolojisiyle dikkat çekiyor. En son teknoloji ile üretilen çevre dostu hibrid araç, dizel ve elektrik kullanarak eski nesil otobüslerin neredeyse yarısı kadar karbondioksit üretiyor. Yaklaşık 1 ay boyunca Türkiye’nin farklı şehirlerini ziyaret edecek olan otobüsün durakları arasında, İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanı sıra Bursa, Kapadokya, Kayseri, Gaziantep, Adana ve Eskişehir gibi Türkiye’nin ekonomide parlayan şehirleri de bulunuyor.
25 Ekim tarihinde Edirne’den Türkiye’ye giriş yapması beklenen otobüs, 1 aylık zaman içinde, sanayi, ticaret, eğitim, kültür ve vize konularında önemli buluşmalara ev sahipliği yapacak. Şehirlerdeki ticaret ve sanayi odalarıyla, ihracatçı birliklerini ziyaret edecek olan otobüs, bölgelerin tarih ve kültür merkezlerine de uğrayacak. Çift katlı otobüs bölgelerdeki üniversitelerin kampüslerini de ziyaret ederek İngiltere’de eğitim olanakları ile ilgili soruları British Council yetkilileri aracılığıyla yanıtlayacak. Ayrıca bu şehirlerde yaşayanlar Birleşik Krallık vize uygulamaları hakkında da bilgi edinme şansına sahip olacak.
Ticari ilişkiler artırılıyor
GREAT kampanyasının genel amacına uygun olarak, çift katlı otobüsle yapılan bu ziyaretlerde de ticari ilişkiler ve buluşmalar ön planda… Böylece bugün 9,2 milyar sterlin düzeyinde olan ikili ticaret hacminin artırılması planlanıyor. Aynı zamanda Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 500 İngiliz şirketinin yanı sıra, Birleşik Krallık’ı Avrupa Birliği ülkeleri içerisindeki faaliyetlerini kolaylaştıran bir üs olarak gören Türk şirketlerinin sayısının da her geçen gün artırılması amaçlanıyor. Bu doğrultuda ziyaretler süresince, şehirlere ait ticaret, sanayi odaları ve ihracatçı birlikleri işbirliğiyle toplantı, seminer ve buluşmalar düzenlenecek; bu şehirlerin önde gelen iş insanları ile görüşmeler gerçekleştirilecek. Böylece bölgede faaliyetini sürdüren küçük ve orta ölçekli işletmelerin yanı sıra büyük çaplı şirketlere, Birleşik Krallık’ta yatırım fırsatları ve sağlanan kolaylıklarla, firmaların izlemesi gereken yolların tanıtılması planlanıyor.
Üniversite öğrencilerine bilgi aktarılacak
GREAT kampanyasının en önemli ayaklarından biri olan “Knowledge is GREAT” ve “Education is GREAT” kapsamında çift katlı otobüs, şehirlerdeki üniversiteleri ziyaret ederek, öğrencilerle de bir araya geliyor. Bu alanda dünyada yedinci sırada yer alan Birleşik Krallık ayrıca; Oxford, Cambridge, University College London ve Imperial College London ile de dünyanın en iyi 10 üniversitesi sıralamasında ciddi bir yere sahip. Dünya çapında eğitim almak için dünyanın en iyi 200 üniversitesinin 30’undan fazlasına ev sahipliği yapan Birleşik Krallık’taki eğitim fırsatları da öğrencilere aktarılıyor olacak.
Vizeler de gündemde
Otobüs ziyaretleri, Birleşik Krallık’ın iş dünyasına yönelik vize kolaylıklarını da duyurmak için bir fırsat olacak. Birleşik Krallık’ın iş dolayısıyla seyahat edenlere yönelik oluşturduğu ‘Business Bridge-İş Köprüsü’ projesi ve ‘Business Priority Visa’ gibi ayrıcalıkların iş dünyasına aktarılacağı ziyaretlerde, şehir halkına ve öğrencilere de turistik vizeler ve eğitim vizeleri hakkında da detaylı bilgi sunulması amaçlanıyor. Bunun yanında ziyaret süresince Birleşik Krallık’ın Türkiye’de bulunan 5 vize başvuru merkezinin tanıtımı da yapılacak.
GREAT Otobüsü Yollarda Programı
25 Ekim – Edirne’den Türkiye’ye giriş
26-27 Ekim - İstanbul
29-30 Ekim - Bursa
31 Ekim – 2 Kasım - İzmir
3 – 8 Kasım - İstanbul
9-10 Kasım – Ankara
11 Kasım – Eskişehir
12-13 Kasım – Ankara
14 Kasım – Kapadokya
15-16 Kasım – Kayseri
17-18 Kasım – Gaziantep
19 Kasım – Adana
20-25 Kasım – İstanbul
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)