TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | Turizm Haberleri | Turizm Gazetesi | Turizm Haber | Online Turizm Gazetesi | Güncel Turizm Haberleri | turizminsesi@gmail.com
22 Ocak 2014 Çarşamba
İşverenler Yeni İş Güvenliği Yasasına Mesafeli
Yeni yılla beraber 50 ve altında eleman çalıştıran işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma şartının yürürlüğe girmesiyle tekrar gündeme gelen Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası konusunda tartışmalar devam ediyor. Elemanonline.net'in yaptığı araştırmaya göre, işverenler yasanın çalışma ortamının sorunlarını çözüp çözmeyeceği konusunda kararsız görünüyor.
Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası uzun soluklu tartışmaları da beraberinde getirdi. Kanun kapsamında ‘balıkçılık ve makine imalatı’ gibi ‘tehlikeli’ ve 'madencilik, doğalgaz ve petrol çıkarımı, mermer ocağı, inşaat’ gibi çok tehlikeli sınıflarda faaliyet gösteren 50 ve altında eleman çalıştıran işyerleri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma uygulaması 1 Ocak 2014’te resmen başladı. İşyerlerinin sınıfına göre kademeli olarak uygulanan yasa, radikal değişiklikler içermesi nedeniyle tartışma konusu oldu.
Elemanonline.net'in yaptığı anket ise yasa konusundaki farklı görüşleri ortaya koydu. Yaklaşık 8 bin şirket yetkilisi arasında yapılan ankette katılımcılara “Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası sizce çalışma ortamının sorunlarını çözebilecek mi?” sorusu soruldu. Katılımcıların yüzde 48'i 'kısmen' cevabını verirken, yüzde 38'i 'hayır' ve yüzde 14'ü ise 'evet' dedi.
KOBİ'ler nezdinde zorlayıcı
Anket sonuçlarını yorumlayan Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar, ankete göre yasaya tam desteğin yüzde 14’ler seviyesinde kaldığını söyledi. Yasanın çalışanları güvence altına alması nedeniyle birçok açıdan faydalı olacağını belirten Duyarlar, ancak işverenler nezdinde yasanın yaptırımları tam bilinmediği için kafa karışıklığı yarattığını açıkladı. Duyarlar, “Özellikle en çok tartışılan konulardan biri olan yasa gereği iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğu, KOBİ'ler açısından ciddi bir maliyet artışı olarak yorumlanıyor, KOBİ’ler nezdinde zorlayıcı görülüyor” şeklinde konuştu.
“Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası sizce çalışma ortamının sorunlarını çözebilecek mi?” sorusuna katılımcıların cevabı.
En büyük endişe maliyet artışı
Yasanın getirdiği zorlayıcı yaptırımlar nedeniyle, işverenlerin yasaya mesafeli durduğunu belirten Duyarlar, “Anket sonuçlarında 'kısmen' ve 'hayır' cevaplarının bu kadar yüksek çıkmasının sebebi, yasanın öngördüğü yaptırımlar ve yüksek ceza oranları” dedi. Türkiye'de iş kazalarının en önemli sorunlardan biri olduğunun altını çizen Duyarlar, yasanın bu tür olumsuzlukların önüne geçmesi açısından faydalı olacağını belirtti.
Duyarlar şöyle devam etti: “Sık sık gündeme gelen iş kazalarının, bu yeni yasanın uygulanmaya başlamasıyla beraber önemli ölçüde azalacağını umuyoruz. Yasa çalışanların haklarını gözetmesi açısından oldukça faydalı olacak. İşverenler açısından ise maliyet artışı nedeniyle endişe yaratsa da özellikle iş kazalarının önüne geçeceği için uzun vadede önemli faydalar sağlayacak.”
İş güvenliği uzmanı sayısı hızla artıyor
Yasa kapsamında yeni yıldan itibaren işyeri hekimi ve iş yeri güvenliği uzmanı bulundurmayan firmaları 1000 TL’den 80 bin TL’ye kadar para cezası bekliyor.
Özlem Demirci Duyarlar, uzman ve hekim çalıştırmada kriterin çalışan sayısı ve tehlike sınıfı olduğunu belirtti. Bu uygulamanın iş güvenliği uzmanlığı mesleğine olan talebi önemi ölçüde artırdığına işaret eden Duyarlar, “Yeni iş güvenliği yasası ile birlikte yeni bir istihdam alanı oluştu ve son 2 yılda en çok tercih edilen mesleklerden biri iş güvenliği uzmanlığı oldu. Elemanonline.net de aday profilimize baktığımızda ise iş güvenliği uzmanı sayısında ciddi bir artış gözlemliyoruz. 2012 yılında 8 bin 750 iş güvenliği uzmanı özgeçmişi bulunurken, 2013 yılında kayıtlı iş güvenliği uzmanı özgeçmiş sayısı 20 bini buldu” dedi.
KEMPINSKI HOTEL THE DOME'DA ÇOCUKLARA ÖZEL GOLF DERSLERİ
Kempinski Hotel The Dome, yaklaşan sömestr tatilini dolu dolu geçirmek, bütün bir dönemin yorgunluğunu üzerinden atmak isteyen çocuklara unutamayacakları bir golf deneyimi sunuyor.
Doğal güzelliklerle örülü, yemyeşil bir örtü içinde zarifçe yükselen, Akdeniz'in berrak sularının bulunduğu Kempinski Hotel The Dome, yanında yer alan Antalya Golf Kulübü ile sömestr tatilinde çocukları golfle buluşturuyor.
Kempinski Hotel The Dome, sömestr döneminde hem tatil kaçamağı yapmak hem de golf sporu ile tanışmak isteyenlere yönelik hazırladığı tatil paketiyle fark yaratıyor. Türkiye'nin tek PGA onaylı golf sahasına sahip olan Antalya Golf Kulübünde 7-12 yaş çocuklar, 27 Ocak-3 Şubat 2014 tarihleri arasında 4 gün boyunca özel golf hocaları tarafından günde 1 saatlik derslerle golf oynamanın tadını çıkaracaklar.
Çocuklara yönelik golf eğitiminin yanı sıra, konaklama, açık büfe kahvaltı ve akşam yemeğinin dahil olduğu 1372 Euro'dan başlayan bu paketle Kempinski Hotel The Dome yemek, otel ve hizmet kalitesiyle de unutulmaz bir sömestr tatili vaat ediyor.
9. AGC - KEMPINSKI THE DOME PRO-AM GOLF TURNUVASI
Tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Antalya'nın Belek ilçesinde konumlanan Kempinski Hotel The Dome ve Antalya Golf Kulübü, 9. AGC - Kempinski The Dome Pro-Am'e ev sahipliği yapıyor
The Pasha ve PGA onaylı PGA Sultan sahaları olmak üzere uluslar arası iki golf sahasına sahip olan Kempinski Hotel The Dome, Antalya Golf Club iş birliğinde 2-9 Şubat 2014 tarihleri arasında dokuzuncusu düzenlenecek olan AGC Kempinski The Dome Pro-Am Golf Turnuvasında yerli yabancı birbirinden profesyonel ve amatör golf oyuncularını ağırlayacak.
Antalya Golf Kulübü’ne ait her biri 18 delikli iki adet golf sahasında gerçekleşecek olan turnuvada, her bir takım bir profesyonel ve üç amatör oyunculardan oluşacak. 3 gün sürecek olan turnuva, deneme oyunları ile başlayıp 2 gün boyunca turnuvalarla devam edecek. Turnuvanın son günü profesyonel golf oyuncuları kendi aralarında yarışırken, amatör oyuncular da kendi seviyelerindeki golf tutkunlarıyla yarışacak. Gala yemeği ile sonlanacak olan turnuvada 40.000 Euro ödül profesyonel oyuncular arasında bölünürken, dereceye giren amatör oyunculara ise çeşitli hediyeler verilecek.
Konaklamalarda da çok özel fırsatlar sunan Kempinski Hotel The Dome, çift kişilik oda da kişi başı 1.380 euro, tek kişilik odaları 1.540 euro, çift kişilik odada oyuncu olmayan katılımcı fiyatı ise 750 euro'dan başlayan fiyatlarıyla, 3 ayrı konaklama imkanı sağlıyor.
TUROB, FITUR 2014 Turizm Fuarı’nda
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), 22-26 Ocak 2014 tarihleri arasında İspanya’nın başkenti Madrid’de 34. kez kapılarını açacak olan FITUR 2014 Turizm Fuarı’na katılacak.
FITUR Uluslararası Turizm Fuarı’na Türkiye standı içerisinde katılacak olan TUROB, başta İstanbul olmak üzere ülkemiz turizm sektörünün tanıtımına yönelik temaslarda bulunacaktır.
Son üç yılın turizm istatistikleri göz önünde bulundurulduğunda (Ocak-Aralık) döneminde İspanya’dan İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısı; 2011 yılında 198.150, 2012 yılında 194.668, 2013 yılında ise 201.065’dir. Son üç yılda İspanya’dan Türkiye’ye (Ocak-Kasım) döneminde gelen ziyaretçi sayısı ise, 2011 yılında 285.718, 2012 yılında 264.932, 2013’te ise, 275.930 kişidir.
FITUR/ Madrid Türkiye Standı Salon
TUROB
Pabellón 4
Stand No:4C01
FITUR Uluslararası Turizm Fuarı’na Türkiye standı içerisinde katılacak olan TUROB, başta İstanbul olmak üzere ülkemiz turizm sektörünün tanıtımına yönelik temaslarda bulunacaktır.
Son üç yılın turizm istatistikleri göz önünde bulundurulduğunda (Ocak-Aralık) döneminde İspanya’dan İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısı; 2011 yılında 198.150, 2012 yılında 194.668, 2013 yılında ise 201.065’dir. Son üç yılda İspanya’dan Türkiye’ye (Ocak-Kasım) döneminde gelen ziyaretçi sayısı ise, 2011 yılında 285.718, 2012 yılında 264.932, 2013’te ise, 275.930 kişidir.
FITUR/ Madrid Türkiye Standı Salon
TUROB
Pabellón 4
Stand No:4C01
WYNDHAM İSTANBUL PETEK HOTEL’DE SEVGİLİLER GÜNÜ’NE ÖZEL “AŞK PAKETLERİ”
Wyndham İstanbul Petek Hotel Sevgililer Günü’ne özel birçok seçenek sunuyor.
Bu güne özel hazırlanacak olan jakuzili suit odalarda sevgilinizle aynı anda masaj yaptırabilir, Canlı müzik eşliğinde Sevgililer Günü'ne özel menü ile leziz bir akşam yemeği yiyebilir, deluxe odalarda bir gece kahvaltı dahil konaklayabilirsiniz.
Akşam yemeği, konaklama&kahvaltı ve masaj seçeneklerinin bulunduğu Sevgililer Günü paketlerini ister tek olarak isterseniz de toplu olarak alıp, sevgilinizle unutulmaz bir Sevgililer Günü geçirebilirsiniz.
14-15-16 Şubat tarihlerinde geçerli olacak fırsatlarla sevgilinizi ve kendinizi şımartın, aşkınızı tazeleyin…
Wyndham İstanbul Petek - Mimar Sinan Caddesi No : 80-82 Güneşli / İstanbul
0212 464 00 00 www.wyndhamistanbul.com
Emlak Sektörüne Hizmet Eden Teknoloji ve Bilgi Odaklı Bir Platform; Metrekare.com Yayında
Emlak sektöründe devrim yaratmak üzere yola çıkan Türkiye'deki en kolay emlak alma, satma ve kiralama deneyimini sunan Metrekare.com hizmete başladı. Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun üç arkadaş; Serhat Karahan, Halil Akın ve Arda Bayındır’ın hayata geçirdiği ev satın alırken ya da kiralarken ihtiyaç duyulan her türlü bilgiyi ayağınıza getiren Metrekare.com, bölgelerin ulaşım, okul ve çevre gibi özellikleriyle ilgili detaylara da yer veriyor. Sadece ilgilendiğiniz emlak ile ilgili bilgilere ulaşmanızı sağlamakla kalmayıp, bulunduğu bölgeyle ilgili fiyat araştırmaları yapan Metrekare.com, bu yönüyle rakiplerinden sıyrılıyor.
Türkiye’de ev bulabilmek oldukça sancılı bir süreç. Emlak sektörüyle ilgili araştırma yaptığınız vakit emlak sitelerinin verdiği hizmetin temelde eksik olduğunu gözlemek mümkün. Oysa bir ev satın alırken; fiyat, metrekare gibi özelliklerin yanı sıra evin bulunduğu bölgenin özellikleri, geçmiş fiyat bilgileri ve diğer insanların düşünceleri de önem taşıyor. Bu ihtiyaçtan dolayı kullanımı kolay, modern ve mobil odaklı bir platform olan Metrekare.com ortaya çıktı. Emlak ile ilgili her türlü bilgiyi tek çatı altında toplamak üzere hayata geçirilmiş, yeni nesil seri ilan sitesi olan Metrekare.com, Earlybird Venture Capital ve Aslanoba Capital gibi büyük girişim sermayelerinin inancını kazanarak aldığı yatırım desteğiyle hizmet vermeye başladı.
Semt, ulaşım ve çevre hakkındaki tüm bilgiler Metrekare.com’da
Trendyol, Peak Games ve Grupanya gibi başarılı girişimcilerin kurucuları tarafından da desteklenen emlak sitesi; kiralık daire, satılık ev ya da ofis arayan kişilere konum ve semt hakkında da en güncel bilgileri sunuyor. Aradığınız evi daha yakından tanıma fırsatı sunan Metrekare.com, bölgelerin ulaşım, okul ve çevre gibi özellikleriyle ilgili detaylara da yer veriyor. Böylelikle oturmak istediğiniz bölgeye ait her türlü bilgiye en kolay şekilde ulaşmak mümkün hale geliyor.
Web ve mobil uygulamalarıyla artık emlak bulmak çok kolay
Tüketicilerin başka hiçbir yerde bulamayacakları; fiyat karşılaştırmaları ve bölgelerin çevre, ulaşım gibi özellikleriyle ilgili ayrıntılara da yer veren Metrekare.com, kullanımı oldukça pratik web ve mobil uygulamalar sunuyor. Web sitesi ile senkronize çalışan Android ve İPhone uygulamalar sayesinde, kullanıcı çevredeki evleri ve emlak ofislerini görebilmenin yanında cep telefonundan ilan eklenebiliyor ve uygun evlerden anında haber alınabiliyor. Bilgisayarınızdan olduğu gibi, mobil cihazınızdan da özenle tasarlanmış mobil sitesine girerek aradığınız evi rahatça bulabilir, ilginizi çeken ilanlara istediğiniz her yerden ulaşabilirsiniz.
Doğrudan ilanlara ulaşım
Haftalar, aylar hatta seneler süren ev arayışlarını, sunduğu mobil uygulamalar ile kolaylaştırarak rakiplerinden sıyrılan Metrekare.com, sade ara yüzü ile ilginizi çeken ilanlarda sadece aradığınız bilgiyi bulmanızı, reklamlardan ve ilgisiz ilanlardan arındırılmış sayfalarda rahatça dolaşabilmenizi sağlıyor. Aradığınız kriterleri doğrudan girerek, isteğiniz en uygun emlak ilanlarına anında ulaşabilirsiniz. Ayrıca aradığınız tüm özellikleri kaydedebilir ve kriterlerinize uygun emlaklara her gün size özel seçilmiş olarak ulaşabilirsiniz.
Sahte ve eski ilan sorunu son buluyor
Hem kullanıcıların hem de emlak ofislerinin mevcut sorunlarını tespit ederek, bu sorunları en iyi şekilde çözmek hedefiyle yola çıkan Metrekare.com, pek çok emlak sitesinde yaşanan eski ve sahte ilan problemini de tarihe gömüyor. Emlak sektörüyle ilgili gerekli bilgileri üretmek için kurduğu departmanı ile sahte ya da eski ilan riskini ortadan kaldıran emlak sitesi, sürekli güncellenen ilan ve bilgilerle güveninizi kazanmayı başarıyor.İnsanların hayallerindeki evi kolayca bularak, istedikleri bilgilere ulaşmalarını sağlayan Metrekare.com, yeni geliştireceği özelliklerle Türkiye’deki tüm emlak piyasasıyla ilgili en kapsamlı bilgileri, en kolay anlaşılır şekilde emlak arayanların ve emlak profesyonellerinin hizmetine sunmayı hedefliyor.
Türkiye’de ev bulabilmek oldukça sancılı bir süreç. Emlak sektörüyle ilgili araştırma yaptığınız vakit emlak sitelerinin verdiği hizmetin temelde eksik olduğunu gözlemek mümkün. Oysa bir ev satın alırken; fiyat, metrekare gibi özelliklerin yanı sıra evin bulunduğu bölgenin özellikleri, geçmiş fiyat bilgileri ve diğer insanların düşünceleri de önem taşıyor. Bu ihtiyaçtan dolayı kullanımı kolay, modern ve mobil odaklı bir platform olan Metrekare.com ortaya çıktı. Emlak ile ilgili her türlü bilgiyi tek çatı altında toplamak üzere hayata geçirilmiş, yeni nesil seri ilan sitesi olan Metrekare.com, Earlybird Venture Capital ve Aslanoba Capital gibi büyük girişim sermayelerinin inancını kazanarak aldığı yatırım desteğiyle hizmet vermeye başladı.
Semt, ulaşım ve çevre hakkındaki tüm bilgiler Metrekare.com’da
Trendyol, Peak Games ve Grupanya gibi başarılı girişimcilerin kurucuları tarafından da desteklenen emlak sitesi; kiralık daire, satılık ev ya da ofis arayan kişilere konum ve semt hakkında da en güncel bilgileri sunuyor. Aradığınız evi daha yakından tanıma fırsatı sunan Metrekare.com, bölgelerin ulaşım, okul ve çevre gibi özellikleriyle ilgili detaylara da yer veriyor. Böylelikle oturmak istediğiniz bölgeye ait her türlü bilgiye en kolay şekilde ulaşmak mümkün hale geliyor.
Web ve mobil uygulamalarıyla artık emlak bulmak çok kolay
Tüketicilerin başka hiçbir yerde bulamayacakları; fiyat karşılaştırmaları ve bölgelerin çevre, ulaşım gibi özellikleriyle ilgili ayrıntılara da yer veren Metrekare.com, kullanımı oldukça pratik web ve mobil uygulamalar sunuyor. Web sitesi ile senkronize çalışan Android ve İPhone uygulamalar sayesinde, kullanıcı çevredeki evleri ve emlak ofislerini görebilmenin yanında cep telefonundan ilan eklenebiliyor ve uygun evlerden anında haber alınabiliyor. Bilgisayarınızdan olduğu gibi, mobil cihazınızdan da özenle tasarlanmış mobil sitesine girerek aradığınız evi rahatça bulabilir, ilginizi çeken ilanlara istediğiniz her yerden ulaşabilirsiniz.
Doğrudan ilanlara ulaşım
Haftalar, aylar hatta seneler süren ev arayışlarını, sunduğu mobil uygulamalar ile kolaylaştırarak rakiplerinden sıyrılan Metrekare.com, sade ara yüzü ile ilginizi çeken ilanlarda sadece aradığınız bilgiyi bulmanızı, reklamlardan ve ilgisiz ilanlardan arındırılmış sayfalarda rahatça dolaşabilmenizi sağlıyor. Aradığınız kriterleri doğrudan girerek, isteğiniz en uygun emlak ilanlarına anında ulaşabilirsiniz. Ayrıca aradığınız tüm özellikleri kaydedebilir ve kriterlerinize uygun emlaklara her gün size özel seçilmiş olarak ulaşabilirsiniz.
Sahte ve eski ilan sorunu son buluyor
Hem kullanıcıların hem de emlak ofislerinin mevcut sorunlarını tespit ederek, bu sorunları en iyi şekilde çözmek hedefiyle yola çıkan Metrekare.com, pek çok emlak sitesinde yaşanan eski ve sahte ilan problemini de tarihe gömüyor. Emlak sektörüyle ilgili gerekli bilgileri üretmek için kurduğu departmanı ile sahte ya da eski ilan riskini ortadan kaldıran emlak sitesi, sürekli güncellenen ilan ve bilgilerle güveninizi kazanmayı başarıyor.İnsanların hayallerindeki evi kolayca bularak, istedikleri bilgilere ulaşmalarını sağlayan Metrekare.com, yeni geliştireceği özelliklerle Türkiye’deki tüm emlak piyasasıyla ilgili en kapsamlı bilgileri, en kolay anlaşılır şekilde emlak arayanların ve emlak profesyonellerinin hizmetine sunmayı hedefliyor.
ONLİNE REZERVASYON SINIRLARI KALDIRIYOR
OTELLER VE ONLİNE DAĞITIM KANALLARININ DURUMU TUROB’UN SEMİNERİNDE ELE ALINDIÜ
Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe: Oteller Online Dağıtım Kanalları Karşısında Ortak Hareket Etmeli.TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan: Online Dağıtım Kanallarındaki Uygulamalar Daha Adil Olmalı
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından düzenlenen “Konaklama Sektöründe Online Dağıtım Kanalları: Pariteler ve Öncelikler” konulu seminer, 20 Ocak Pazartesi günü, Conrad İstanbul Otel’de gerçekleştirildi.Moderatörlüğünü Hilton Worldwide İstanbul Bölge Gelirler Direktörü Ceylan Korkmaz’ın üstlendiği seminerde Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe ve TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan konuşmacı olarak yer aldı.
“Konaklama Sektöründe Online Dağıtım Kanalları: Pariteler ve Öncelikler Semineri’nin açılış konuşmasını yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır sözlerine, gücünü her geçen gün biraz daha artıran internet ve online kanallara vurgu yaparak başladı. Dünyada 2,3 milyarın üzerinde, Türkiye’de ise 35 milyona yakın internet kullanıcısının olmasının da bu gücün boyutlarını gözler önüne serdiğine değinen Bayındır, eskinin konaklama tercih ve alışkanlıklarını değiştiren online satış kanallarının, kuşkusuz en verimli gelişimini turizm sektöründe gösterdiğini belirtti. Bayındır; “Artık, zaman sınırlarına takılmadan, günün istenilen her saatinde rezervasyon işlemi yapmak, online bir şekilde bilet satın almak mümkün. Teknolojik gelişmelere paralel olarak, bir araç olmanın ötesine geçen online kanallar sektörümüzün gelecek dönem yönelimlerini de bugünden belirler bir boyuta ulaştı. Bugün, online satış ve pazarlama kanallarını etkin bir şekilde kullanan işletmeler; dünyanın dört bir yanından rezervasyon alırken, bir birimlik yatırımı neredeyse on katı geri kazanabilir duruma geldiler” dedi.
Seyahat endüstrisinin ayrılmaz bir parçası
haline gelen online teknolojiler sayesinde, otel rezervasyonlarının daha hızlı ve güvenli bir şekilde yapılabiliyor olmasının, işletmelerde verilen hizmet kalitesini de farklı bir boyuta taşıdığı ifade eden Bayındır, konu ile ilgili şunları aktardı; “Misafir yorumları, otellere geri dönüşlerin içeriğini oluştururken tanıtımdan satışa, eğitimden kontrole kadar her şeyi internet üzerinden yapabilir duruma geldik. Tüm bu gelişmeler ışığında, online pazarda yaşanan değişime paralel olarak, pazardaki gelişmeleri sektörümüze katkı sağlayacak şekilde kullanabilmemiz büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, Birliğimizin gerek yurt içi gerekse yurt dışı platformlardaki çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir. Zira online pazar kanallarında özellikle sosyal medyanın; destinasyon seçiminden, otel tercihine, gastronomiden, kültür-sanat ve eğlence yaşamına dek uzanan bir yönlendirici güce sahip olduğu ortadadır. Gelinen noktada, turizm sektörümüzün global gelişmelere paralel ilerleyebilmesi açısından farkındalık yaratacak çalışmalara imza atmamız ve online kanallardaki gücümüzü artırmamız gerekiyor. Sektördeki gücünü arttırmaya devam eden sosyal medyada etkin bir şekilde yer almak, konaklama tesislerinin gelecek dönem hedef ve stratejilerini belirlemede önemli donelere ulaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu kanallarda yakalanan başarı, sürdürülebilirlik açısından da önem arz etmektedir. Kanaatimiz odur ki, sektörümüzün bu alanda çalışmalarına hız kesmeden devam etmesi ve mevcut çalışmaların geliştirilmesi ülkemiz turizmi açısında oldukça önem arz etmektedir.
Yurt çapında 80 bini aşkın yatağı temsil eden Birliğimiz, konunun daha detaylı bir şekilde ele alınıp, olabildiğince doğru olarak aktarılabilmesine ve bunun neticesinde de teknolojinin sunduğu bu imkandan mümkün olan en üst mertebede faydalanılmasına vesile olmak arzusu içerisindedir. Turizm açısından konunun bu denli ehemmiyet kazandığı çağımızda, TUROB olarak bizler de sektörümüze katkı sağlayacak etkinliklere imza atmaya devam ediyoruz. Moderatörlüğünü Hilton Worldwide İstanbul Bölge Gelirler Direktörü Sayın Ceylan Korkmaz’ın üstlendiği seminerimizde, Almanya Otelciler Birliği İcra Kurulu Başkanı Sayın Markus Luthe ve TUROB Başkan Yardımcısı Sayın Armin Zerunyan yaşanan gelişmeler doğrultusunda sektörün online kanallardaki projeksiyonlarına ilişkin bizleri bilgilendirdikleri için sonsuz teşekkür ediyorum.”
Seminerin moderatörlüğünü yapan Worldwide İstanbul Bölge Gelirler Direktörü Ceylan Korkmaz, Online dağıtım kanallarının Türkiye’de özellikle son 3-4 senedir çok büyük bir gelişme kaydettiğine, ancak otellere en çok rezervasyon sağlayan bu kanalların, birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirtti. Markus Luthe’nin konu ile ilgili Avrupa’da yapılan çalışmalar ve alınan önlemler hakkında bilgi vereceğini belirten Korkmaz, sözü TUROB Başkan Yardımcısı, Hilton Worldwide Türkiye Üst Sınıf Oteller Bölge Müdürü ve IH&RA Yönetim Kurulu Üyesi Armin Zerunyan’a bıraktı.
TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan:
Online Dağıtım Kanallarındaki Uygulamalar Daha Adil Olmalı
Konuşmasına başlamadan önce Markus Luthe’yi tanıtan Armin Zerunyan, Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanlığı görevinin yanı sıra, özellikle sektör için lobi çalışmaları, networking ve kalite pazarlama ile ilgili Alman otelcilik sektöründe çalışmalarda bulunan Luthe’nin, 2010 yılında HOTREC’in icra kuruluna tekrar seçildiğini ve görevini daha aktif olarak sürdürdüğünü belirtti. Zerunyan, “Bugün burada konularına son derece hakim, detaylı çalışmalar yapan ve Almanya’nın en önemli eksperlerinden biri ile bir aradayız” dedi.
Online dağıtım kanallarının turizm sektörü açısından önemine vurgu yapan TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan, “Online kanallar bizim işimiz ve gelirlerimiz üzerinde söz sahibi konumunda ve artık günlük olarak hepimizin uğraştığı bir konu. Hatta bununla ilgili otellerde özel bölümler kuruldu mesaimizin büyük bir kısmını online kanallar ile ilgili çalışmalara ayırıyoruz. Bu konu aynı zamanda bütün dünyada önemli ve gündemi işgal eden bir konudur” dedi.
TUROB adına katıldığı HOTREC toplantılarında da konunun gündemdeki gücüne tanıklık ettiğini ifade eden Zerunyan şunları aktardı; “Online dağıtım kanallarının gücü giderek artıyor. Bunun çok önemli bir nedeni var. Online distribütörler komisyon alıyorlar ve bunların işletmeler açısında çeşitli etkileri oluyor. Büyük işletmelerde bu sistem daha iyi yönetebiliyorlar, ancak küçük ve orta ölçekli işletmeler açısında bazı zorluklar söz konusu. Bu konuda HOTREC’in önemli bir çalışması var. HOTREC, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir temsil görevi üstlenmiş durumda ve bu konuda önemli bir lobi faaliyeti yürüyor. Online kanalların uygulamalarında daha adil, pazarlık adına daha eşitlikçi bir çaba içinde bulunuyorlar. Çünkü son zamanlarda uygulamalar daha çok online dağıtım kanallarının lehine bir şekilde devam etmektedir. Muhtelif ülkelerde de bu konuda çalışmalar yapılıyor. Fransa, İngiltere ve Almanya’da bazı kararlar alındı ve bu kararların Türkiye’de de bilinmesi gerekiyor. Bu nedenle gelişmelerin farkında olmak ve kendi çıkarlarımızı savunmak durumundayız. Bu seminerin amacı da bu konuda neler yapılabileceği üzerinedir.”
Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe:
Oteller ve Online Seyahat Acenteleri Arasındaki Durum: Stockholm Sendromu
Zerunyan’ın konuşmasının ardından sunumuna geçen Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe, HOTREC’in 44 üyesinden biri olan TUROB’un sektör ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden ve alana katkı sağlamak açsından önemli çalışmalara imza atan bir birlik olduğunu belirtti. Seminerde online turizm acentelerinden, arama motorlarının giderek dominant bir rol oynamasına kadar geniş bir çerçevede bilgi veren Luthe, online dağıtım kanallarının otellerin satış oranlarına ciddi bir katkı sağladığını ve online acentelerin bir nevi bilboard etkisi yarattığı şeklinde bir algı olduğunu belirtti. Online dağıtım kanallarının alan adlarını ele geçirdiğini ifade eden Luthe, konu ile ilgili şunları paylaştı; “Adı belli olan spesifik bir oteli Türkiye’de Google’da aradığınız zaman otelin sitesi değil, tur operatörlerinin ismi çıkıyor. Bunun adil olmadığını düşünüyorum. Aynı şekilde Google Plus’ta da binlerce otelin bu şekilde ele geçirildiğini görüyoruz. Bu durum karşısında Hilton gibi akıllı davranan oteller de var. 2,2 milyar Amerikan dolarının bu trafikten çalındığını görüyoruz. Oteller bu sistem karşısında teknik açıdan donanımlı değil. Örneğin dünyadaki üç online teknoloji sistemi Expedia'ya devredilmiş durumda.
“Sözleşmelerden Parite Maddelerinin Çıkarılması Gerekiyor”
Sektör olarak rezervasyon sitemizde en iyi fiyatı veriyoruz ama işe yaramıyor. Almanya’da hizmet veren oteller internette veya çevrimdışı herhangi bir ortamda online rezervasyon sitelerinden daha iyi bir fiyat veremiyor. Eğer bu pazar çalışacaksa fiyatlar sabit olmalı. Belki online kanalda iki tane isim hayatta kalacak. Bazen fiyatların düşmesini bu şekilde önlüyoruz deniyor. Ben bu durumu Stockholm Sendromu’na benzetiyorum. Sizi kaçıran kişiye karşı yakınlık hissetme durumu ve sizi kaçıran kişiye yakınlık hissetmek zorunda kalabiliyorsunuz. Online dağıtım şirketlerinden HRS'nin en iyi fiyat uygulamasının rekabete aykırı olduğuna mahkemece karar verildi. Biz de Almanya'daki bütün üye otellerimize bu durumu bildirdik.
Benzer bir dava da İngiltere'de var. Booking.com ve Expedia'ya, Fransız kanunları uygulanacak. Amerika'da da toplu davalar açılıyor. HOTREC olarak online dağıtım şirketleri ile otel sözleşmelerinden parite maddelerini çıkarmaya davet ettik. Avrupa genelinde bunu uyguladık. Bu arada HRS, hala en iyi fiyatı verdiklerini, şirketlere yüzde 40 indirim teklif ettiklerini belirtiyor. Komisyon paylaşımı diye bir kavram ortaya atıldı ve Expedia 3 hafta önce komisyon paylaşımını başlattı. Tabii bu dramatik sonuçlar doğuruyor. Expedia, sadakat programları hazırlayıp kulüp üyelerine indirim sağlayamaya başladı. Oteller, fiyat paritesini sabitledikleri takdirde fiyat bağımsızlığını kaybedeceklerdir. Online dağıtım kanalları, fiyatların sabitlenmesi konusunda otellere baskı yapıyor. Bu konuda üyelerimizi uyarıyoruz. Bu konuda online acenteler ile mücadele eden oteller de var. HOTREC olarak yaptığımız çalışmalar da online dağıtım kanallarının başını ağrıtıyor. Unutmamamız gereken en önemli husus, sektörümüz ile ilgili sorunların çözümünde ortak hareket etmemizdir.
“Online Dağıtım Kanalları Arama Pazarını Domine Edebiliyor”
Online dağıtım kanallarının arama motoru satın alabilmelerinin, bağımsız aramanın sonunu getireceğini düşünüyorum. Trivago'nun ya da Expedia’nın otellerine öncelik vermeyeceğini nereden bilebiliriz? OTA arama pazarını domine edebiliyor. Almanya'da bu konuda çalışmalar var. OTA'ler, Google alanlarının yüzde 60'ını kaplamış durumda. Avrupa Komisyonu, Google'ın rekabet kurallarını ihlalini araştırıyor. Bu nedenle Google, HOTREC nezdinde taahhütlerini değiştirdi. Artık “biz en iyi para ödeyenin değil, en uygun olanın görünmesini istiyoruz” diyor.
“Oteller Dağıtım Haklarını Korumalı”
Öte yandan geldiğimiz noktada mobilden erişim masa üzerinden erişimi geçmiş durumda. Orada da bazı boşluklar değerlendiriliyor. Mobil rezervasyondan erişimin iyi bir tercih olmadığını düşünüyorum. Mobil kendi içinde bir dünya ve ona apayrı yaklaşmak gerekiyor. Oteller dağıtım haklarını korumalı ve sözleşmelerde pariteler terk edilmeli. Arama motorları reklam sütunlarına dönüşmemeli. Donanımlı siteler topla tüfekle gelip otellerin gelecekteki fiyatlarını tespit etmeye kadar her türlü fikre sahipler. Rekabet zor olsa da, dikkat çeken basit mesajlar verilebilir. Burada da en önemli mesele, otelcilerin bir arada hareket etmesi, ekonomik özgürlüğün kazanılmalı ve engellerin ortadan kaldırılmasıdır. Otelciler mevcut tabloyu iyi tahlil etmesi ve dikkatli davranmaları gerekiyor.”
Seminerin sonunda konukların sorularını yanıtlayan Markus Luthe’ye TUROB Başkanı Timur Bayındır, Markus Luthe’ye teşekkür plaketi takdim etti.
Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe: Oteller Online Dağıtım Kanalları Karşısında Ortak Hareket Etmeli.TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan: Online Dağıtım Kanallarındaki Uygulamalar Daha Adil Olmalı
Seyahat endüstrisinin ayrılmaz bir parçası
haline gelen online teknolojiler sayesinde, otel rezervasyonlarının daha hızlı ve güvenli bir şekilde yapılabiliyor olmasının, işletmelerde verilen hizmet kalitesini de farklı bir boyuta taşıdığı ifade eden Bayındır, konu ile ilgili şunları aktardı; “Misafir yorumları, otellere geri dönüşlerin içeriğini oluştururken tanıtımdan satışa, eğitimden kontrole kadar her şeyi internet üzerinden yapabilir duruma geldik. Tüm bu gelişmeler ışığında, online pazarda yaşanan değişime paralel olarak, pazardaki gelişmeleri sektörümüze katkı sağlayacak şekilde kullanabilmemiz büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, Birliğimizin gerek yurt içi gerekse yurt dışı platformlardaki çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir. Zira online pazar kanallarında özellikle sosyal medyanın; destinasyon seçiminden, otel tercihine, gastronomiden, kültür-sanat ve eğlence yaşamına dek uzanan bir yönlendirici güce sahip olduğu ortadadır. Gelinen noktada, turizm sektörümüzün global gelişmelere paralel ilerleyebilmesi açısından farkındalık yaratacak çalışmalara imza atmamız ve online kanallardaki gücümüzü artırmamız gerekiyor. Sektördeki gücünü arttırmaya devam eden sosyal medyada etkin bir şekilde yer almak, konaklama tesislerinin gelecek dönem hedef ve stratejilerini belirlemede önemli donelere ulaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu kanallarda yakalanan başarı, sürdürülebilirlik açısından da önem arz etmektedir. Kanaatimiz odur ki, sektörümüzün bu alanda çalışmalarına hız kesmeden devam etmesi ve mevcut çalışmaların geliştirilmesi ülkemiz turizmi açısında oldukça önem arz etmektedir.
Yurt çapında 80 bini aşkın yatağı temsil eden Birliğimiz, konunun daha detaylı bir şekilde ele alınıp, olabildiğince doğru olarak aktarılabilmesine ve bunun neticesinde de teknolojinin sunduğu bu imkandan mümkün olan en üst mertebede faydalanılmasına vesile olmak arzusu içerisindedir. Turizm açısından konunun bu denli ehemmiyet kazandığı çağımızda, TUROB olarak bizler de sektörümüze katkı sağlayacak etkinliklere imza atmaya devam ediyoruz. Moderatörlüğünü Hilton Worldwide İstanbul Bölge Gelirler Direktörü Sayın Ceylan Korkmaz’ın üstlendiği seminerimizde, Almanya Otelciler Birliği İcra Kurulu Başkanı Sayın Markus Luthe ve TUROB Başkan Yardımcısı Sayın Armin Zerunyan yaşanan gelişmeler doğrultusunda sektörün online kanallardaki projeksiyonlarına ilişkin bizleri bilgilendirdikleri için sonsuz teşekkür ediyorum.”
Seminerin moderatörlüğünü yapan Worldwide İstanbul Bölge Gelirler Direktörü Ceylan Korkmaz, Online dağıtım kanallarının Türkiye’de özellikle son 3-4 senedir çok büyük bir gelişme kaydettiğine, ancak otellere en çok rezervasyon sağlayan bu kanalların, birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirtti. Markus Luthe’nin konu ile ilgili Avrupa’da yapılan çalışmalar ve alınan önlemler hakkında bilgi vereceğini belirten Korkmaz, sözü TUROB Başkan Yardımcısı, Hilton Worldwide Türkiye Üst Sınıf Oteller Bölge Müdürü ve IH&RA Yönetim Kurulu Üyesi Armin Zerunyan’a bıraktı.
TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan:
Online Dağıtım Kanallarındaki Uygulamalar Daha Adil Olmalı
Konuşmasına başlamadan önce Markus Luthe’yi tanıtan Armin Zerunyan, Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanlığı görevinin yanı sıra, özellikle sektör için lobi çalışmaları, networking ve kalite pazarlama ile ilgili Alman otelcilik sektöründe çalışmalarda bulunan Luthe’nin, 2010 yılında HOTREC’in icra kuruluna tekrar seçildiğini ve görevini daha aktif olarak sürdürdüğünü belirtti. Zerunyan, “Bugün burada konularına son derece hakim, detaylı çalışmalar yapan ve Almanya’nın en önemli eksperlerinden biri ile bir aradayız” dedi.
Online dağıtım kanallarının turizm sektörü açısından önemine vurgu yapan TUROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan, “Online kanallar bizim işimiz ve gelirlerimiz üzerinde söz sahibi konumunda ve artık günlük olarak hepimizin uğraştığı bir konu. Hatta bununla ilgili otellerde özel bölümler kuruldu mesaimizin büyük bir kısmını online kanallar ile ilgili çalışmalara ayırıyoruz. Bu konu aynı zamanda bütün dünyada önemli ve gündemi işgal eden bir konudur” dedi.
TUROB adına katıldığı HOTREC toplantılarında da konunun gündemdeki gücüne tanıklık ettiğini ifade eden Zerunyan şunları aktardı; “Online dağıtım kanallarının gücü giderek artıyor. Bunun çok önemli bir nedeni var. Online distribütörler komisyon alıyorlar ve bunların işletmeler açısında çeşitli etkileri oluyor. Büyük işletmelerde bu sistem daha iyi yönetebiliyorlar, ancak küçük ve orta ölçekli işletmeler açısında bazı zorluklar söz konusu. Bu konuda HOTREC’in önemli bir çalışması var. HOTREC, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir temsil görevi üstlenmiş durumda ve bu konuda önemli bir lobi faaliyeti yürüyor. Online kanalların uygulamalarında daha adil, pazarlık adına daha eşitlikçi bir çaba içinde bulunuyorlar. Çünkü son zamanlarda uygulamalar daha çok online dağıtım kanallarının lehine bir şekilde devam etmektedir. Muhtelif ülkelerde de bu konuda çalışmalar yapılıyor. Fransa, İngiltere ve Almanya’da bazı kararlar alındı ve bu kararların Türkiye’de de bilinmesi gerekiyor. Bu nedenle gelişmelerin farkında olmak ve kendi çıkarlarımızı savunmak durumundayız. Bu seminerin amacı da bu konuda neler yapılabileceği üzerinedir.”
Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe:
Oteller ve Online Seyahat Acenteleri Arasındaki Durum: Stockholm Sendromu
Zerunyan’ın konuşmasının ardından sunumuna geçen Almanya Otelciler Birliği (IHA) İcra Kurulu Başkanı Markus Luthe, HOTREC’in 44 üyesinden biri olan TUROB’un sektör ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden ve alana katkı sağlamak açsından önemli çalışmalara imza atan bir birlik olduğunu belirtti. Seminerde online turizm acentelerinden, arama motorlarının giderek dominant bir rol oynamasına kadar geniş bir çerçevede bilgi veren Luthe, online dağıtım kanallarının otellerin satış oranlarına ciddi bir katkı sağladığını ve online acentelerin bir nevi bilboard etkisi yarattığı şeklinde bir algı olduğunu belirtti. Online dağıtım kanallarının alan adlarını ele geçirdiğini ifade eden Luthe, konu ile ilgili şunları paylaştı; “Adı belli olan spesifik bir oteli Türkiye’de Google’da aradığınız zaman otelin sitesi değil, tur operatörlerinin ismi çıkıyor. Bunun adil olmadığını düşünüyorum. Aynı şekilde Google Plus’ta da binlerce otelin bu şekilde ele geçirildiğini görüyoruz. Bu durum karşısında Hilton gibi akıllı davranan oteller de var. 2,2 milyar Amerikan dolarının bu trafikten çalındığını görüyoruz. Oteller bu sistem karşısında teknik açıdan donanımlı değil. Örneğin dünyadaki üç online teknoloji sistemi Expedia'ya devredilmiş durumda.
“Sözleşmelerden Parite Maddelerinin Çıkarılması Gerekiyor”
Sektör olarak rezervasyon sitemizde en iyi fiyatı veriyoruz ama işe yaramıyor. Almanya’da hizmet veren oteller internette veya çevrimdışı herhangi bir ortamda online rezervasyon sitelerinden daha iyi bir fiyat veremiyor. Eğer bu pazar çalışacaksa fiyatlar sabit olmalı. Belki online kanalda iki tane isim hayatta kalacak. Bazen fiyatların düşmesini bu şekilde önlüyoruz deniyor. Ben bu durumu Stockholm Sendromu’na benzetiyorum. Sizi kaçıran kişiye karşı yakınlık hissetme durumu ve sizi kaçıran kişiye yakınlık hissetmek zorunda kalabiliyorsunuz. Online dağıtım şirketlerinden HRS'nin en iyi fiyat uygulamasının rekabete aykırı olduğuna mahkemece karar verildi. Biz de Almanya'daki bütün üye otellerimize bu durumu bildirdik.
Benzer bir dava da İngiltere'de var. Booking.com ve Expedia'ya, Fransız kanunları uygulanacak. Amerika'da da toplu davalar açılıyor. HOTREC olarak online dağıtım şirketleri ile otel sözleşmelerinden parite maddelerini çıkarmaya davet ettik. Avrupa genelinde bunu uyguladık. Bu arada HRS, hala en iyi fiyatı verdiklerini, şirketlere yüzde 40 indirim teklif ettiklerini belirtiyor. Komisyon paylaşımı diye bir kavram ortaya atıldı ve Expedia 3 hafta önce komisyon paylaşımını başlattı. Tabii bu dramatik sonuçlar doğuruyor. Expedia, sadakat programları hazırlayıp kulüp üyelerine indirim sağlayamaya başladı. Oteller, fiyat paritesini sabitledikleri takdirde fiyat bağımsızlığını kaybedeceklerdir. Online dağıtım kanalları, fiyatların sabitlenmesi konusunda otellere baskı yapıyor. Bu konuda üyelerimizi uyarıyoruz. Bu konuda online acenteler ile mücadele eden oteller de var. HOTREC olarak yaptığımız çalışmalar da online dağıtım kanallarının başını ağrıtıyor. Unutmamamız gereken en önemli husus, sektörümüz ile ilgili sorunların çözümünde ortak hareket etmemizdir.
“Online Dağıtım Kanalları Arama Pazarını Domine Edebiliyor”
Online dağıtım kanallarının arama motoru satın alabilmelerinin, bağımsız aramanın sonunu getireceğini düşünüyorum. Trivago'nun ya da Expedia’nın otellerine öncelik vermeyeceğini nereden bilebiliriz? OTA arama pazarını domine edebiliyor. Almanya'da bu konuda çalışmalar var. OTA'ler, Google alanlarının yüzde 60'ını kaplamış durumda. Avrupa Komisyonu, Google'ın rekabet kurallarını ihlalini araştırıyor. Bu nedenle Google, HOTREC nezdinde taahhütlerini değiştirdi. Artık “biz en iyi para ödeyenin değil, en uygun olanın görünmesini istiyoruz” diyor.
“Oteller Dağıtım Haklarını Korumalı”
Öte yandan geldiğimiz noktada mobilden erişim masa üzerinden erişimi geçmiş durumda. Orada da bazı boşluklar değerlendiriliyor. Mobil rezervasyondan erişimin iyi bir tercih olmadığını düşünüyorum. Mobil kendi içinde bir dünya ve ona apayrı yaklaşmak gerekiyor. Oteller dağıtım haklarını korumalı ve sözleşmelerde pariteler terk edilmeli. Arama motorları reklam sütunlarına dönüşmemeli. Donanımlı siteler topla tüfekle gelip otellerin gelecekteki fiyatlarını tespit etmeye kadar her türlü fikre sahipler. Rekabet zor olsa da, dikkat çeken basit mesajlar verilebilir. Burada da en önemli mesele, otelcilerin bir arada hareket etmesi, ekonomik özgürlüğün kazanılmalı ve engellerin ortadan kaldırılmasıdır. Otelciler mevcut tabloyu iyi tahlil etmesi ve dikkatli davranmaları gerekiyor.”
Seminerin sonunda konukların sorularını yanıtlayan Markus Luthe’ye TUROB Başkanı Timur Bayındır, Markus Luthe’ye teşekkür plaketi takdim etti.
21 Ocak 2014 Salı
YTÜ Teknopark’ı, Libya, Makedonya, Azerbaycan’a örnek model olacak
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark’ı; Libya, Makedonya ve Azerbaycan’da kurulacak Teknopark’lara, örnek model olacak. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Davutpaşa Kampüsünde bulunan Teknopark’ında farklı alanlarda ar-ge ve inovasyon çalışmalarına imza atan 180 adet firma ve bu firmalar bünyesinde yaklaşık 3.000 ar-ge elemanı teknoloji üretme odaklı ar-ge çalışmalarını gerçekleştiriyor.
YTÜ Teknopark’ının ülkemizin sayılı teknoparklarından birisi olduğunu ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, şunları söyledi: “YTÜ Teknopark’ını, haftada 2 - 3 kere yabancı heyetler ziyaret ederek incelemelerde bulunuyor. Önümüzdeki günlerde Libya, Makedonya ve Azerbaycan’da kurulacak teknoparklara sahip olduğumuz know-how’ı aktarmanın yanı sıra, örnek model olacağız. Nitekim, üniversite- sanayi işbirliğinin en başarılı örneklerinden birisini hayata geçirmekteyiz” dedi.
YTÜ ile Uyumsoft’tan eğitimde işbirliği
YTÜ ile Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ. arasında, üniversite- sanayi işbirliği kapsamında, 17 Ocak tarihinde, “Proje Yönetimi” ve “Proje Danışmanlığı” konularında düzenlenecek online eğitimler için imza töreni gerçekleşti. Üniversite öğrencileri ve sektör çalışanları arasından proje yönetme kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlayan projenin imza törenine; Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Şahin, YTÜ Teknopark Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman, YTÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü ve Teknopark Eğitim Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hakan Karataş ve Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Mesut Güner katıldı.
Uyumsoft ile hayata geçirdikleri eğitim projesinin önemine değinen Rektör İsmail Yüksek; Yıldız Teknik Üniversitesi olarak 2013 yılında 120 ayrı program ve kurumsal düzeyde 7 bin 500 kişiye eğitim verdiklerini, bu yıl ise 15 bine yakın kişiye eğitim vermeyi hedeflediklerini söyledi. Uyumsoft ile birlikte gerçekleştirecekleri bu projeyle, üniversite-sanayi işbirliğine, ar-ge dışında eğitim olarak da katkıda bulunacaklarını ifade etti.
Ar-Ge ağırlıklı yazılım ve danışmanlık firması olarak eğitime büyük önem verdiklerini belirten Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, “Bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışından 1.000’in üzerindeki öğrenciye ve sektör çalışanlarına eğitim verdik. YTÜ ile yaptığımız işbirliğiyle, sahip olduğumuz bilgi birikimi ve deneyimi, daha fazla kişiye anlatabileceğiz” dedi.
Özel sektörün yanında, kamudaki e-dönüşüm projelerini başarıyla hayata geçirdiklerini ifade eden Uyumsoft Başkan Yardımcısı Hüseyin Şahin, “Ar-Ge portali, MERSİS, ESBİS, Hal Kayıt Sistemi hayata geçirdiğimiz projelerimizden birkaçıdır. Örneğin Ar-Ge portali ile San-Tez, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Ar-Ge Merkezleri, Teknogirişim Sermayesi Desteği ile Ar-Ge ve yenilikçiliğe yönelik diğer tüm hizmetlerin, internet tabanlı olarak yönetilmesi mümkün kılındı” şeklinde konuştu.
YTÜ ve Uyumsoft’un eğitimde işbirliği ile, bu yıl 500’ün üzerindeki kişiye, Proje Yönetimi ve Proje Danışmanlığı konularında eğitim verilmesi planlanıyor.
YTÜ, ilk 3’te yer alacak
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin, önümüzdeki 5 yıl içinde, ülkemizdeki ilk 3 üniversite arasında yer alacağını ifade eden Rektör İsmail Yüksek, şunları söyledi: “Üniversite olarak, birçok projeyi başarıyla hayata geçiriyoruz. Bir örnek verirsek, ‘tersine beyin göçünü’ başlattık ve ilk etapta yurtdışından uluslararası düzeyde konusunda başarısını tescilleyen 50 akademik insan kaynağını, YTÜ’ye transfer edeceğiz. Zira, gelecek 5 yıl içerisinde, Ortadoğu ve yakın komşu ülkelerimiz olmak üzere, 5 bin yabancı öğrenciye YTÜ’de eğitim vermeyi istiyoruz. Bir başka projemiz, önümüzdeki 3 yıllık süreçte, ar-ge ağırlıklı 10 tane AB projesini hayata geçirmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
İLHAN KARAÇAY UTRECHT TURİZM FUARI'NI YAZDI
Türk turizmi kalitesini yitiriyor mu?
*Değerlendirmelerde kalite düşüklüğünden şikayet edilirken,
Uluslararası Kalite Değerlendirme Vakfı Zoover, Avrupa'nın en
temiz 10 plajı değerlendirmesinde Dalaman'ı birinci ilan etti.
5 plajımız da ilk 10'daki değerlendirmeye girdi.
*Avrupalı turistler, otellerde, çarşıda ve eğlence yerlerinde kalitenin
düşüklüğünden şikayetçiler.
*Mersin'e yatırım yapmakta olan Hollandalı turizmciler, Çukurova
Havalimanı ve Kazanlı bölgesindeki 'Yeni Belek' için bir çivi bile
çakılmamış olmasından şikayetçiler.
*Turizm yörelerimizden diğer şikayetler.(Altta)
UTRECHT/AMSTERDAM,- Hollanda'nın Utrecht Kentinde açılan Uluslararası Turizm Fuarı'na büyük ilgi gösteren Hollandalı yatırımcılar ve turistler, Türkiye'deki turizm gelişmelerinde kalite düşüklüğünden şikayet ediyorlar.Otellerde, çarşıda ve eğlence yerlerinde kalitenin her geçen yıl düşmekte olduğuna işaret eden Hollandalı turistler ve yatırımcılar, ''Böyle giderse turizminiz derin yara alır'' diyorlar.Değerlendirmelerde, kalite düşüklüğü şikayet edilirken, Uluslararası Kalite Değerlendirme Vakfı Zoover, Avrupa'nın en temiz 10 plajı değerlendirmesinde Dalaman'ı birinci ilan etti. Belek, İçmeler, Alanya, Antalya ve Side'ye ait 5 plajımız da ilk 10'da yer aldı. (Değerlendirme listesini en alttaki Hollandaca haberimizde görebilirsiniz.)
Turizm Müşavirimiz Enis Tataroğlu, Ataşe Kıvılcım Neşe ve Hilal Can, Zoover'in ödülünü Genel Müdür M.Tabak'tan alkışlar arasında aldılar.
Her yıl Utrecht kentinde açılan Uluslararası Turizm Fuarı'nda, Türkiye pavyonlarının çok büyük ilgi görmesi, Hollandalılar'ın bu yıl da Türkiye'ye büyük ilgi göstereceğinin işareti oldu. Utrecht Turizm Fuarı, her yıl ziyaretçi eksilmesi yaşarken, bu yıl 14 bin artış ile 117.000 bin ziyaretçi topladı. Ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğunun, 'daha lüx bir tatil' arayışı oldukları da saptandı.
Fuar'ın açılış gününde, Kültür ve Turizm Müşavirliği'miz, fuar alanında bir resepsiyon düzenlendi. 1000 metrekareyi aşkın bir alanda, katılımcı Türk firmalar ve turizmde öne çıkan şehirlerimizin temsilcileri, çeşitli etkinlikler ile kendilerini tanıtma fırsatı buldular. THY'ın da Rotterdam ve Amsterdam olarak temsil edildiği alanda kültür gösterileri yapıldı. Hollanda'da ünlenen Müge Alpay, kanunda Mert Demircioğlu, ritimde Oray Yay eşliğinde hergün program yaptı.Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Rotterdam Başkonsolosumuz Togan Oral, Lahey Kültür ve Turizm Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, DEİK Avrupa Başkanı Turgut Torunoğulları, Bursa Vali Yardımcısı Samet Ercoşkun, HOGİAF İkinci Başkanı Vecih Er ve STK temsilcileri fuarda göze çarpan isimlerdi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, "Hollanda'dan ülkemize gelen misafirlerin sayısını artırarak belirli bir yere geldik. 2013 yılında Hollanda'dan ülkemize bir milyon iki yüz seksen bin turist geldi. 2012 yılına göre yüzde beş oranında bir artış oldu. Bu yıl verilerine göre, sayının artacağı sanılıyor. Yüzde 8 ile yüzde 13 arasında artış bekliyoruz. Türkiye standımıza olan ilginin hayli fazla olması bizi mutlu etti. Lahey Turizm Müşavirliğimizin gayretleri ile çalışmalarımız artarak devam edecek." dedi.Lahey Kültür ve Turizm Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, 2013 yılı ayı itibariyle Hollanda’dan Türkiye'yi ziyaret eden yabancıların sayısında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,25’lik bir artış olduğunu söyledi. Tataroğlu, "Bir önceki yıl Türkiye’yi ziyaret eden Hollandalı sayısı 1.195.106 iken, geçen yıl bu sayı 1 Milyon 280 bin oldu." dedi.
Sorunlar çözüm bulmuyor
Fuar'da turistik yörelerimizi tanıtan pavyonlar arasında en çok ilgi görenler arasında yer alan Mersin Pavyonu, özellikle Mersin'de yatırım yapmakta olan Hollandalılar tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edildi.
Sadece Mersin'de değil, Türkiye'nin dört bir yanında turizme gösterilen ilgisizliği yerinde saptamak için, Hollandalı yatırımcılar ve turist adayları ile bu kez özel söyleşiler yaptık.
Fuar'ı ziyaret eden turist adaylarının pek çoğu, Türkiye'ye defalarca gitmiş olan Hollandalılardır. Turist Hollandalılar, başlangıçta süper kalitede olan otel ve restaurantların, son yıllarda tatmin edici hizmet veremediklerine işaret ettiler. Otellerdeki hizmet kalitesinin çok düştüğünü, eskiyen otellerin restorasyondan geçirilmediğini, alış-veriş konusunda da şikayetlerin arttığını öne süren Hollandalı turistler, bu konuların sıkı bir şekilde kontrol edilmemesi halinde, turistlerin Türkiye yerine Yunanistan, Mısır, Bulgaristan ve İspanya'yı tercih edeceklerini belirttiler.Mersin Pavyonu'nda karşılaştığımız Hollandalı turistler ise, bu kentimize uçmanın çok zor olduğunu, aktarmalı uçuşların çok zaman aldığını, All In sitemi olmadığı için de bu yöreye gitmenin çok pahalı olduğunu belirttler.
Mersin'e yatırım yapmakta olan Hollandalı işadamları ile Mersin Pavyonu'nda yaptığımız görüşmelerde, Türk develetinin turizm konusunda Mersin'e gereken ilgiyi göstermediğni dile getirdiler. Yapımına başlanan Çukurova Havalimanı'nın yakın bir tarihte açılacağına inanmadıklarını belirten Hollandalı yatırımcılar, Kazanlı bölgesine yapılacak olan, sözümona 'Yeni Belek'e tek çivi bile çakılmadığını belirten yatırımcılar, 'Mersin'de oteller çoğalmazsa ve havalimanı açılmazsa, bu kente turizm çok geç girer. Biz de yaptığımız cılız tesislerle ortada kalırız.' dediler. Mersin-Silifke arasında her yıl yükselen otel sayısının artmakta olduğunu, ne var ki bu otellerin kapasite bakımından yığınsal turizme hizmet veremeyeceğini belirten Hollandalı yatırımcılar, 'Mersin'de yeni bir Belek yaratılmaya çalışılıyorsa, 5 yıldızlı otellerin biran önce yapılması gerekir' dediler.
Hollandalı yatırımcıların ve turistlerin ileri sürdükleri bu şikayetleri aktardığımız, Mersin Pavyonu'nun her yılki temsil müdavimleri olan Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar ile Mersin Ticaret Sanayi Odası Meclis üyesi ve ÇUKTOB Genel Sekreteri Murat Demir Hollandalılar'ın şikayetlerinde haklı olduklarını dile getirdiler.Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, konuyla ilgili olarak verdiği yanıtta,“Mersin'e gelmekte olan Hollandalılar genellikle konut satın alarak, yaşamlarının bir bölümünü burada geçiriyorlar. Turistik amaçlı yatırım yapan Hollandalılar ise dikkatle izledikleri Mersin Turizm projelerinin gidişatından memnun değiller” diye konuştu.
Başkan Numan Olcar, dünyada süregelmekte olan ekonomik krizin etkisiyle, 2014’te de ülke ekonomileri için turizm gelirlerine kurtarıcı gözüyle bakıldığını hatırlatarak, Turizm geliri ve yatırımlarının önemini vurguladı. Başkan Olcar; “ Turizm verilmeden alınan bir sektör değildir. bu konudaki en önemli fedakarlık ise ürünlerin doğru tanıtılması ve talep yaratılmasıdır. Bu sebeple tanıtıma önem vermek ve bunu destekleyecek meteryallerlere para harcamak gerekiyor.” dedi.
Olcar, 2007'den bu yana aralıksız devam eden ve Mersin’i, bir destinasyon olarak tanıtan çalışmaların hedefine ulaştığını, Mersin’nin artık önemli tur operatörlerince iyi tanınmakta olduğunu ve hatta bazı tur operatörlerinin de küçük çaplı bölge opersyonlarına devam ettiğini ifade etti, asıl zorluğun da bundan sonra başladığını vurguladı.
Olcar, ''Mersin, 5 yıl öncesine kadar yerinin nerede olduğu ancak harita üstünde gösterilmesi geren bir yerdi. Bugün ise, artık böyle bir tarife gerek duyulmamaktadır. Utrecht Fuarı'ndaki Mersin Pavyonu'na gelen sektör profesyonelleri, Mersin’i ve bölgeyi artık bir yatırımcı gözüyle mercek altında takip etmektedirler. Mersin'in son yıllarda vaat edilen turizm yatırımlarında yol alamamış olması, bu konudaki çalışmaları olumsuz etkilemekte ve artık bu konu yabancı yatırımcılar arasında da dillendirilmektedir.'' diye konuştu.
Kazanlı projesi hakındaki görüşünü sorduğumuz Numan Olcar şöyle konuştu: ''Bu konu bölgemizde artık bir kangren vakkası olmuştur. 2007'den bu yana 'yapıldı yapılacak' denen konaklama tesisleri için, yatırımcı tarafından halen tek bir çivi çakılmamış olması, imajımıza zarar vermektedir. Hatta sırf bu yüzden yeni yatırımcılar da Mersin için 'bekle gör' mantığı ile projelerini askıya almaktadır. Bu sürede kaçırılan yeni yatırım projeleri ise, yatırımcılar tarafından başka yerlere kaydırıldıkları için, Mersin bu imkanları göz göre göre kaybetmektedir.''
Numan Olcar, Mersin Pavyonunu ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı'ya söylediklerini bize de aktardı: '' Kazanlı bölgesindeki yatırımcılara yapılan tahsisler için, ya derhal yatırım başlatılması ile ilgli yaptırım uygulanmalı veya bu tahsisler iptal edilip yeni yatırımcılara imkan tanınmalıdır. Mersin'in kimin yatırım yaptığına değil, yatırımın yapılmasına ihtiyacı vardır.''
Mersin'in, turizm gelirlerinden daha büyük pay almak için mutlaka turzim sezonunu uzatacak projeleri kovalaması lazım geldiğini belirten Olcar, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Bugün bölgede sadece 2,5 ay süren bir turizm sezonu var. Yatırımcı, bu kısa sürede tüm bir yılın masrafını karşılama durumundadır. Bu nedenle ortaya çıkan yüksek maliyetler de, Mersin’ni rekabette geri bırakan etkenlerdendir, Oysa sezon uzadığında, bu maliyetlerin de aşağıya düşeceği ve daha rekabetçi stratejileri ortaya çıkaracağı muhakkaktır.Turizm sezonunun uzatılması da kuşkusuz Turizm ürünlerimizin çeşitlendirilmesi ile mümkündür, Spor Turizm, Kayak Turizmi, Eko Turizm, 60 yaş üstü turistlere yönelik 3. Yaş turizmi, Sağlık Turizmi, Kurvaziyer Turizmi bu çeşitlemelerden sadece bazılarıdır. Hollandalı sektör temsilcileri ve Turizm yatırımcıların Mersin’e olan ilgisi zamanında ve doğru olarak değerlendirilmeli ve Mersin için vaad edilen yatırımlara ait endişeler süratle giderilmelidir.''
Numan Olcar, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nın, turizm konusuna çok önem verdiğini, bu nedenle de turizm sektörü olarak MTSO'ya müteşekkir olduklarını sözlerine ekledi.
Türkiye'ye en çok Hollandalı turist gönderen Corendon'un sahipleri Yıldıray karaer (solda), Atilay Uslu (sağda) ve müdür Berk Güden (ortada), Turizm Fuarı'ndaki pavyonları ile en çok ziyaretçi toplayan ev sahibi oldular.
Corendon'dan sonra Türkiye'ye en çok turist gönderen Türk tur operatörleri içinde, Corendon'dan sonra gelen Calsedon ve Nuhr'un sahibi Ahmet Karacadal, bu yıl Türkiye'ye beklenenin üstünde bir sayıda turist göndereceklerini belirtti.
Mersin Pavyonunu ziyaret edenler sadece turistik enformasyon isteyenler değildi. Reklam amaçlı ziyaretler de vardı. İşte, Hollanda ve Belçika Güzelleri, (üstte) Lüksemburg Güzeli ise (altta) kendilerini gazetesinde yayınlayan İlhan Karaçay'ı Mersin Pavyonunda buldular.Amsterdam'da faaliyet gösteren, Türkler'in medarıiftiharı konumunda olan Bir Bey Restaurant'ın hizmet verdiği alanda ise, lahmacun ve döner izdihamı yaşandı. Bir Bey Restaurant'ın sahibi Sami Sarıcan, fuarın açık olduğu 6 gün içerisinde rekor derecede lahmacun ve döner tüketildiğini belirtti.
Turizm Fuarına katılan Türk firma ve kuruluşları
Ulustan Muhluoğlu- TUROB Üyesi ve Richmond Hotel, Hülya Şahin- Long Beach, Sabri Karakaş- Ayma Hotels Group-Grand Emin Hotel, Alican Ozan ve Ramazan Budak- Kuum Hotel &Spa, Uğur Aybatan- Ay Yachting, Durali Külahlı- Hotel Delta Beach Resort, Derya Gencer- Salmakis Resort&Spa ve Salmakis Yachting, İsmail Abidin- Akmina Travel Club, Nilüfer Balan ve Kurtuluş Dağlı- MediaSa, Erman Yakar- Paloma Hotels, Ufuk Arslan- Mina Hotel ve ÖZBİ, Şenol Öztürk- Erbil Hotel ve ÖZBİ, Cengiz Fison-Hotel Nuans, Süleyman Kaya-Light Tours,Meral Tuncer Argül-Pisagor Tourism, Vedat Somer-AVS Travel, Işık Saral-Saphir Hotel, Dinçer Oraklı-Club Hotel Phaselis Rose, Serdar Köroğlu-Charisma De Luxe Hotel, Ş.Sadun Alp-Sürmeli Hotels &Resorts, Banu Arat Timuçin- Altın Yunus, Oğuzhan Cebeci-Güral Sapanca, Ferbal Yaman-TUROB, Ali Kaygısız ve Mehmet Aydın-Turquoise Hotel, Emine Funda Aydoğan, Mehmet Halis Aydoğan ve Kubilay İkiz-Voyager Ballon, S.Gökhan Şanoğlu-Liberty Hotels An Leus- Sentido LykiaResort &Spa, Ekrem Usta-Fez Travel, Yelda Yüksel Karaca-AKTOB, Suat Çelen-Aurum Hotel, Murat Demir-Altın Orfoz ve Martı Hotel Mersin, Kadir Kaya-Treehouses, Hilmi Selimoğlu-Asos Hotel, Hilal Öztürk-Orka Homes, Güliz Yaman-Sağlık bakanlığı Sağlık Turizmi, Özlem Dushi-ELP Britania, Öznur Kaya-Stonegrouphotels, Hakan Ataç-Osmangazi,MEDİ CE, Aritmi, Emin Çakmak ve Cahit yaşar Karamanlı THTC Travel, Mert Demirsöz-Anadolu Hasatanesi Sağlık Turizmi, Atlantique Holiday Club, Çağla Güçlüsoy ve Latif İnce- Kuzey Kıbrıs Turizm tanıtma Dairesi, Houssem Belleum-Side Tur Kuzey Kıbrıs, Numan Olcar-Olcar Tur.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ HOLLANDA PAZARINI DEĞERLENDİRDİ
Hollanda'nın Utrecht kentindeki Uluslararası Turizm Fuarına katılan turizmciler, pazar ve sezon için ne dediler?... Hollanda’nın Utrecht kentinde 14-19 Ocak tarihleri arasında bu yıl 43’üncüsü düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı’na, Türk turizm sektörü de yoğun ilgi gösterdi.
Almanya, Rusya, İngiltere gibi büyük pazarların hemen sonrasında, önemli pazarlar arasında yer alan Hollanda pazarı için nabız yoklanılan Utrecht Fuarı, bu yönüyle de sektör temsilcilerinin önem verdiği bir fuar. Fuara katılan sektör temsilcileri, Hollanda pazarı ve 2014 yılına ilişkin görüş ve beklentilerini turizmgazetesi.com’a anlattılar.
İşte Türk turizmcilerin Utrecht fuarından izlenimleri…
Saray Regency Otel Genel Müdürü Yaşar Sunal:
Bu yıl büyük hayaller kurmayalım
“Utrecht fuarı geçmiş yıllara göre alan olarak daha daraltılmış çok boş yer kalmış bir fuar. Umarım bu tüketiciyi etkilemeyecektir. Tüketici gelirse fuar şenlenir. Şu anki görüntüye göre şekil olarak güzel bir fuar olmamış. 2014 yılı için çok iyimser bir tablo çizemiyorum. Şu ana kadar aldığımız bilgilere baktığımızda da maalesef gelişmelerin olmadığını görüyoruz. Herkesin ortak görüşü geçen yılı yakalarsak iyidir. Antalya bölgesinde yeni tesislerin devreye girmesi faktörü de var. Bu nedenle en iyimser şekilde geçen yılı yakalayacağız diye düşünüyorum.Utrecht fuarı turizm sezonunun nasıl geçeceğini biraz olsun belirler. Çünkü Avrupalının tatil programlarını yaptığı dönem geçen aydan bu yana başladı. Dolayısıyla bu fuar tüketicinin eğilimini özellikle de Hollanda pazarı için belirleyici olacaktır. Turizmde bu yıl büyük hayaller kurmamamız gereken bir sezon gibi görünüyor.’’
Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi (THTC)
Termal Turizm Grup Başkanı Yunus Gürkan:
Fuar bu yıl daha aktif
“Fuarı geçen yıla göre çok daha aktif. Bölgesel dağılımlar güzel olmuş. Eskiden tek bir ada iken şimdi değişik adalardan oluşmuş. Daha bir hareket sağlanmış. Katılımcılar 2014 yılına çok çok değişik bakıyorlar. Hollanda pazarı bizim için her zaman aktif olmamız, içindeki dinamikleri korumamız gereken bir pazar.2014 yılı beklentileri geçen yıldan başladı. 2014 yılı beklentileri biraz tereddütlüydü ancak yaptığımız görüşmelerde rakamlar kendisini koruyacak gibi gözüküyor. Bu da güzel bir başarıdır. Hollanda’nın Türkiye’deki oluşumunu, Türkiye’deki katılımlarını, Türkiye’ye bakış açılarını korumak en güzel hazinedir.’’
Güral Afyon Termal Otel Müdürü Kadir Ay:
Hollanda pazarında artış bekliyoruz
“Fuar hareketli olacak. Bize zaten Belçika, Hollanda, Almanya’dan misafirlerimiz geliyor. Geçen yıl 2 ay içinde 4 bin 500 geceleme yaptık. Bunu daha da artırmak için Belçika’dan gelen turizm acenteler ve Hollanda’daki turizm acenteleri ile görüşmeler yapıyoruz. Faydalı bir fuar oluyor.
2014 yılında biz otel olarak satışlarımızda yüzde 14’lük bir artış bekliyoruz. Bunu artıracağımız bu aydan belli oldu. Daha fazla misafirle kucaklaşmayı bekliyoruz. 2014 yılından umutluyuz.’’
Terrace Hotel Genel Müdürü Ahmet Çevik:
Pazardaki daralma uçak fiyatlarını etkileyebilir
“Utrecht Fuarı hareketli geçti. Türkiye’ye ilgi iyi oldu. Tesis olarak geçen yılın üzerine çıkacağımızı umut ediyoruz. Pazarda bir daralma olduğu söyleniyor. Bu uçak fiyatlarını etkileyebilir. Uçak fiyatlarının artacağı ve rekabetin yoğun olacağı söyleniyor. İnşallah 2014 yılını 2013 yılından daha yukarıda kapatırız. Bütün beklentimiz bu.’’
Side Stars Otelleri Genel Koordinatörü Oğuz Karadayı:
İzlenimler olumlu
“Utrecht Fuarına 15 yıldır geliyoruz. Umarım fuar iyi geçer. Olumlu bir izlenim var. Biz kendi adımıza Hollanda pazarında artıştayız. Hollanda pazarı bizim çok önemli bir pazarımız. Umarım beklentilerimizde iyi olur. 2014 yılı iyi geçecek. Eski, oturmuş, müşterisine bakan, müşterisini memnun eden oteller için sezon iyi geçecektir. Ama her şey gün geçtikçe zorlaşıyor. Yeni açılan oteller zorluyor. Pasta aynı pasta. Pastada artış yok ama paylaşan çoğalıyor. Bu da sektörü her geçen gün daha da zora sokuyor. Bu nedenle otellerin ortalama doluluklarında düşüş olacak.’’
Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik:
Hollanda pazarı küçük ama belirleyici bir pazar
“Utrecht Turizm Fuarı 2014 yılının ilk fuarıdır. Londra ve Almanya’dan sonra önemli bir fuar. 2014 yılının 2013 yılından farklı olacağını düşünmüyorum. 2014 yılı 2013 yılının takipçisi olabilir. Ancak rezervasyonlara baktığımızda yüzde 3-5 artış görebiliyoruz. Zaman neyi gösterir bekleyip göreceğiz. Fuar, geçen yıla nazaran daha kalabalık gözüküyor. Hollanda pazarı diğer pazarlara göre biraz daha küçük ve ekonomisi biraz daha zayıf bir pazar. Ama piyasayı belirleyecek pazarlardan biri. Herkese bol şans diliyorum. Bu fuar turizm sezonu için bir fikir verebilir.’’
Kadir’in Ağaç Evleri’nin Sahibi Kadir Kaya:
Utrecht fuarı geçen yıla göre daha iyi
“Yeni bir yıl, yeni bir umut, yeni bir başlangıç. Umutlarımızı yitirmeden Utrecht Fuarı ile Türkiye turizmi için kolları sıvadık. İyi bir yıl olacağını umut ediyorum. Çünkü Hollanda müşterisinin Türkiye’ye girişi çoğaldı. 1 milyondan fazla Hollandalı Türkiye’ye geliyor. Bunun yüzde 60’dan fazlası Antalya bölgesine gelmekte. Önümüzdeki yıllarda bu artacaktır. Umutlarımızı yitirmeyelim. Utrecht Turizm Fuarı geçen yıldan daha iyi. Stant dizaynları da geçen yıldan daha iyi yapılmış. Fuarın başlangıcı da iyi oldu. Önemli olan halk katılımı var. Halk gününde müşterinin gelmesi bizim için çok önemli.’’
Aska Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan:
Hava olumlu
“Fuarın ilk izlenimlerine baktığınızda olumsuz bir şey yok. 2014 yılında Türkiye’de turizm ile ilgili anormal bir şey yaşanmadığı sürece iyi bir sezon geçireceğiz. Şu andaki ilk veriler geçen yıla kıyaslandığında geçen yılın biraz üzerinde görünüyor. Ancak bunu konuşmak henüz erken. Benim şahsi düşüncem 2014 yılının 2013 yılından daha iyi kapanacağıdır. Utrecht Fuarında olumlu bir hava var. Türkiye’de olumsuz bir şey yaşanmadığı sürece olumlu bir havanın yaşanması bizim için pozitiftir. İyi sezon anlamındadır. Ülkemiz adına anormal bir şey yaşanmadığı takdirde iyi bir sezon geçireceğiz.’’
Tantur Operasyon Direktörü Koray Çavdır:
E-vize sorun yaratır
“2014 yılı için şu andaki gidişat geçen yılki seviyelerde. Önemli bir hareketlenme veya geriye gidiş yok. Geçen yılki seviyelerde devam ediyor. Pazarlarda çeşitlilik olmaz. Almanya pazarında biraz artı olur. Nording pazarlarında biraz gerileme olabilir. Ancak bütün pazarlara baktığımda geçen yılla aynı görülüyor. Utrecht Fuarında en önemli şey gündeme gelmeyen e – vize olayı var. Türk hükümeti e-vize uygulamasına başladı. Bu Hollandalıları direk etkiliyor. 10 Nisan’dan sonra havaalanlarında vize verilmeyecek. Herkes Nisan’dan sonra e-vize almak zorunda kalacak. Tabii bu olumlu karşılanmadı. Çünkü Hollanda pazarında çok last Minute satışı var. Last Minute sattığın zaman kalkıp müşteriyi e-vizeye yönlendiremezsin. Hollanda’nın yaşlı nüfus çok. Bu yaşlı nüfus internette, kredi kartı ile uğraşamaz. Beğenelim veya beğenmeyelim. Belli bir bütçenin altındaki insanların kredi kartları yok. E-vizeyi ancak kredi kartı ile ödeyebiliyorsun. Bütün bunlar bir araya geldiğinde satışlar frenleyebilir. Bütün sektörün isteği havaalanlarında vizelerin satışlarına devam edilmesidir. Hem e-vize kalsın. Bu çok doğru bir uygulama. Ama e-vize alamayanlarda havaalanlarında alsın. ‘’
Asteria Hotels & Resorts Genel Koordinatörü Hikmet Arabacı:
Artan yatak kapasitesi sektörü zorlayacak
“Utrecht Fuarına tur operatörleri geçen yıla yakın rakamlarla geliyorlar. Geçen yıldan çok büyük fark yok. Daha önce iyi başlayanların satışları ağırlaşırken kötü olanlar toparlamaya başlıyorlar.
2014 yılı sezonu için Antalya bölgesi için söyleyebileceğimiz dikkatli olmamız gereken bir sezon. Antalya bölgesinde artan yatak kapasitesi bizleri biraz daha zorlayacak gibi gözükmekte. Şu anda hiç kimse bu yıl içinde açılacak 30 bin yataktan bahsetmiyor. Bu 30 bin yatak bize yük getirecek. Özellikle ön ve arka sezonda, yatak kapasitesinin artması sebebiyle misafir sayısının aynı oranda artmaması nedeniyle sorunlar olabilir. Geçen yıl Mısır’daki olaylar nedeniyle Türkiye’deki satış patlaması bu yıl büyük ihtimalle olmayacak. Dolayısıyla yataklarımızın ciddi anlamda boş kalma riski var. Bu da sektör içinde ciddi anlamda fiyat hareketleri yaratacak. Otellerin panik anında yaptıklarını bu yıl daha sert göreceğimizi düşünüyorum.
Dalyan is voor de tweede keer uitgeroepen tot beste strandbestemming van Europa. De Turkse strandbestemming kwam als beste uit de bus op basis van 50.000 beoordelingen van de afgelopen twee jaar. Rethymnon op Kreta staat op de tweede plaats gevolgd door het, wederom Turkse, Side.
Gemiddeld scoort de plaats Dalyan een 8.64. Het strand wordt zelfs met een 8,9 gewaardeerd. Op Zoover wordt lovend gesproken over de prachtige stranden in het natuurreservaat van Dalyan. Ook de laagbouw in de badplaats wordt als zeer positief ervaren. De plaats ligt aan de Lycische kust en staat bekend om schitterende rotsgraven en de vele schildpadden die Dalyan uitkiezen als broedplaats.
Volgens Enis Tataroğlu, directeur van het Turks verkeersbureau, is de uitkomst begrijpelijk: “Dalyan is een pareltje qua bestemming, het combineert cultuur, natuur met een strandvakantie. We zijn ontzettend trots, want maar liefst 6 van de 10 beste strandbestemmingen zijn Turkse badplaatsen”.Om tot de nummer één te komen werd gekeken naar de gemiddelden op basis van de algemene waardering van de bestemming, het gemiddelde weercijfer van weeronline.nl, de strandwaardering én de waardering van de accommodaties in de buurt van het strand. Zoover houdt de verkiezing van beste stranden om de twee jaar. Twee jaar geleden won Dalyan ook al de Zoover Awards voor beste strandbestemming.
*Değerlendirmelerde kalite düşüklüğünden şikayet edilirken,
Uluslararası Kalite Değerlendirme Vakfı Zoover, Avrupa'nın en
temiz 10 plajı değerlendirmesinde Dalaman'ı birinci ilan etti.
5 plajımız da ilk 10'daki değerlendirmeye girdi.
*Avrupalı turistler, otellerde, çarşıda ve eğlence yerlerinde kalitenin
düşüklüğünden şikayetçiler.
*Mersin'e yatırım yapmakta olan Hollandalı turizmciler, Çukurova
Havalimanı ve Kazanlı bölgesindeki 'Yeni Belek' için bir çivi bile
çakılmamış olmasından şikayetçiler.
*Turizm yörelerimizden diğer şikayetler.(Altta)
UTRECHT/AMSTERDAM,- Hollanda'nın Utrecht Kentinde açılan Uluslararası Turizm Fuarı'na büyük ilgi gösteren Hollandalı yatırımcılar ve turistler, Türkiye'deki turizm gelişmelerinde kalite düşüklüğünden şikayet ediyorlar.Otellerde, çarşıda ve eğlence yerlerinde kalitenin her geçen yıl düşmekte olduğuna işaret eden Hollandalı turistler ve yatırımcılar, ''Böyle giderse turizminiz derin yara alır'' diyorlar.Değerlendirmelerde, kalite düşüklüğü şikayet edilirken, Uluslararası Kalite Değerlendirme Vakfı Zoover, Avrupa'nın en temiz 10 plajı değerlendirmesinde Dalaman'ı birinci ilan etti. Belek, İçmeler, Alanya, Antalya ve Side'ye ait 5 plajımız da ilk 10'da yer aldı. (Değerlendirme listesini en alttaki Hollandaca haberimizde görebilirsiniz.)
Turizm Müşavirimiz Enis Tataroğlu, Ataşe Kıvılcım Neşe ve Hilal Can, Zoover'in ödülünü Genel Müdür M.Tabak'tan alkışlar arasında aldılar.
Her yıl Utrecht kentinde açılan Uluslararası Turizm Fuarı'nda, Türkiye pavyonlarının çok büyük ilgi görmesi, Hollandalılar'ın bu yıl da Türkiye'ye büyük ilgi göstereceğinin işareti oldu. Utrecht Turizm Fuarı, her yıl ziyaretçi eksilmesi yaşarken, bu yıl 14 bin artış ile 117.000 bin ziyaretçi topladı. Ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğunun, 'daha lüx bir tatil' arayışı oldukları da saptandı.
Fuar'ın açılış gününde, Kültür ve Turizm Müşavirliği'miz, fuar alanında bir resepsiyon düzenlendi. 1000 metrekareyi aşkın bir alanda, katılımcı Türk firmalar ve turizmde öne çıkan şehirlerimizin temsilcileri, çeşitli etkinlikler ile kendilerini tanıtma fırsatı buldular. THY'ın da Rotterdam ve Amsterdam olarak temsil edildiği alanda kültür gösterileri yapıldı. Hollanda'da ünlenen Müge Alpay, kanunda Mert Demircioğlu, ritimde Oray Yay eşliğinde hergün program yaptı.Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Rotterdam Başkonsolosumuz Togan Oral, Lahey Kültür ve Turizm Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, DEİK Avrupa Başkanı Turgut Torunoğulları, Bursa Vali Yardımcısı Samet Ercoşkun, HOGİAF İkinci Başkanı Vecih Er ve STK temsilcileri fuarda göze çarpan isimlerdi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, "Hollanda'dan ülkemize gelen misafirlerin sayısını artırarak belirli bir yere geldik. 2013 yılında Hollanda'dan ülkemize bir milyon iki yüz seksen bin turist geldi. 2012 yılına göre yüzde beş oranında bir artış oldu. Bu yıl verilerine göre, sayının artacağı sanılıyor. Yüzde 8 ile yüzde 13 arasında artış bekliyoruz. Türkiye standımıza olan ilginin hayli fazla olması bizi mutlu etti. Lahey Turizm Müşavirliğimizin gayretleri ile çalışmalarımız artarak devam edecek." dedi.Lahey Kültür ve Turizm Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, 2013 yılı ayı itibariyle Hollanda’dan Türkiye'yi ziyaret eden yabancıların sayısında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,25’lik bir artış olduğunu söyledi. Tataroğlu, "Bir önceki yıl Türkiye’yi ziyaret eden Hollandalı sayısı 1.195.106 iken, geçen yıl bu sayı 1 Milyon 280 bin oldu." dedi.
Sorunlar çözüm bulmuyor
Fuar'da turistik yörelerimizi tanıtan pavyonlar arasında en çok ilgi görenler arasında yer alan Mersin Pavyonu, özellikle Mersin'de yatırım yapmakta olan Hollandalılar tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edildi.
Sadece Mersin'de değil, Türkiye'nin dört bir yanında turizme gösterilen ilgisizliği yerinde saptamak için, Hollandalı yatırımcılar ve turist adayları ile bu kez özel söyleşiler yaptık.
Fuar'ı ziyaret eden turist adaylarının pek çoğu, Türkiye'ye defalarca gitmiş olan Hollandalılardır. Turist Hollandalılar, başlangıçta süper kalitede olan otel ve restaurantların, son yıllarda tatmin edici hizmet veremediklerine işaret ettiler. Otellerdeki hizmet kalitesinin çok düştüğünü, eskiyen otellerin restorasyondan geçirilmediğini, alış-veriş konusunda da şikayetlerin arttığını öne süren Hollandalı turistler, bu konuların sıkı bir şekilde kontrol edilmemesi halinde, turistlerin Türkiye yerine Yunanistan, Mısır, Bulgaristan ve İspanya'yı tercih edeceklerini belirttiler.Mersin Pavyonu'nda karşılaştığımız Hollandalı turistler ise, bu kentimize uçmanın çok zor olduğunu, aktarmalı uçuşların çok zaman aldığını, All In sitemi olmadığı için de bu yöreye gitmenin çok pahalı olduğunu belirttler.
Mersin'e yatırım yapmakta olan Hollandalı işadamları ile Mersin Pavyonu'nda yaptığımız görüşmelerde, Türk develetinin turizm konusunda Mersin'e gereken ilgiyi göstermediğni dile getirdiler. Yapımına başlanan Çukurova Havalimanı'nın yakın bir tarihte açılacağına inanmadıklarını belirten Hollandalı yatırımcılar, Kazanlı bölgesine yapılacak olan, sözümona 'Yeni Belek'e tek çivi bile çakılmadığını belirten yatırımcılar, 'Mersin'de oteller çoğalmazsa ve havalimanı açılmazsa, bu kente turizm çok geç girer. Biz de yaptığımız cılız tesislerle ortada kalırız.' dediler. Mersin-Silifke arasında her yıl yükselen otel sayısının artmakta olduğunu, ne var ki bu otellerin kapasite bakımından yığınsal turizme hizmet veremeyeceğini belirten Hollandalı yatırımcılar, 'Mersin'de yeni bir Belek yaratılmaya çalışılıyorsa, 5 yıldızlı otellerin biran önce yapılması gerekir' dediler.
Hollandalı yatırımcıların ve turistlerin ileri sürdükleri bu şikayetleri aktardığımız, Mersin Pavyonu'nun her yılki temsil müdavimleri olan Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar ile Mersin Ticaret Sanayi Odası Meclis üyesi ve ÇUKTOB Genel Sekreteri Murat Demir Hollandalılar'ın şikayetlerinde haklı olduklarını dile getirdiler.Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, konuyla ilgili olarak verdiği yanıtta,“Mersin'e gelmekte olan Hollandalılar genellikle konut satın alarak, yaşamlarının bir bölümünü burada geçiriyorlar. Turistik amaçlı yatırım yapan Hollandalılar ise dikkatle izledikleri Mersin Turizm projelerinin gidişatından memnun değiller” diye konuştu.
Başkan Numan Olcar, dünyada süregelmekte olan ekonomik krizin etkisiyle, 2014’te de ülke ekonomileri için turizm gelirlerine kurtarıcı gözüyle bakıldığını hatırlatarak, Turizm geliri ve yatırımlarının önemini vurguladı. Başkan Olcar; “ Turizm verilmeden alınan bir sektör değildir. bu konudaki en önemli fedakarlık ise ürünlerin doğru tanıtılması ve talep yaratılmasıdır. Bu sebeple tanıtıma önem vermek ve bunu destekleyecek meteryallerlere para harcamak gerekiyor.” dedi.
Olcar, 2007'den bu yana aralıksız devam eden ve Mersin’i, bir destinasyon olarak tanıtan çalışmaların hedefine ulaştığını, Mersin’nin artık önemli tur operatörlerince iyi tanınmakta olduğunu ve hatta bazı tur operatörlerinin de küçük çaplı bölge opersyonlarına devam ettiğini ifade etti, asıl zorluğun da bundan sonra başladığını vurguladı.
Olcar, ''Mersin, 5 yıl öncesine kadar yerinin nerede olduğu ancak harita üstünde gösterilmesi geren bir yerdi. Bugün ise, artık böyle bir tarife gerek duyulmamaktadır. Utrecht Fuarı'ndaki Mersin Pavyonu'na gelen sektör profesyonelleri, Mersin’i ve bölgeyi artık bir yatırımcı gözüyle mercek altında takip etmektedirler. Mersin'in son yıllarda vaat edilen turizm yatırımlarında yol alamamış olması, bu konudaki çalışmaları olumsuz etkilemekte ve artık bu konu yabancı yatırımcılar arasında da dillendirilmektedir.'' diye konuştu.
Kazanlı projesi hakındaki görüşünü sorduğumuz Numan Olcar şöyle konuştu: ''Bu konu bölgemizde artık bir kangren vakkası olmuştur. 2007'den bu yana 'yapıldı yapılacak' denen konaklama tesisleri için, yatırımcı tarafından halen tek bir çivi çakılmamış olması, imajımıza zarar vermektedir. Hatta sırf bu yüzden yeni yatırımcılar da Mersin için 'bekle gör' mantığı ile projelerini askıya almaktadır. Bu sürede kaçırılan yeni yatırım projeleri ise, yatırımcılar tarafından başka yerlere kaydırıldıkları için, Mersin bu imkanları göz göre göre kaybetmektedir.''
Numan Olcar, Mersin Pavyonunu ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı'ya söylediklerini bize de aktardı: '' Kazanlı bölgesindeki yatırımcılara yapılan tahsisler için, ya derhal yatırım başlatılması ile ilgli yaptırım uygulanmalı veya bu tahsisler iptal edilip yeni yatırımcılara imkan tanınmalıdır. Mersin'in kimin yatırım yaptığına değil, yatırımın yapılmasına ihtiyacı vardır.''
Mersin'in, turizm gelirlerinden daha büyük pay almak için mutlaka turzim sezonunu uzatacak projeleri kovalaması lazım geldiğini belirten Olcar, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Bugün bölgede sadece 2,5 ay süren bir turizm sezonu var. Yatırımcı, bu kısa sürede tüm bir yılın masrafını karşılama durumundadır. Bu nedenle ortaya çıkan yüksek maliyetler de, Mersin’ni rekabette geri bırakan etkenlerdendir, Oysa sezon uzadığında, bu maliyetlerin de aşağıya düşeceği ve daha rekabetçi stratejileri ortaya çıkaracağı muhakkaktır.Turizm sezonunun uzatılması da kuşkusuz Turizm ürünlerimizin çeşitlendirilmesi ile mümkündür, Spor Turizm, Kayak Turizmi, Eko Turizm, 60 yaş üstü turistlere yönelik 3. Yaş turizmi, Sağlık Turizmi, Kurvaziyer Turizmi bu çeşitlemelerden sadece bazılarıdır. Hollandalı sektör temsilcileri ve Turizm yatırımcıların Mersin’e olan ilgisi zamanında ve doğru olarak değerlendirilmeli ve Mersin için vaad edilen yatırımlara ait endişeler süratle giderilmelidir.''
Numan Olcar, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nın, turizm konusuna çok önem verdiğini, bu nedenle de turizm sektörü olarak MTSO'ya müteşekkir olduklarını sözlerine ekledi.
Türkiye'ye en çok Hollandalı turist gönderen Corendon'un sahipleri Yıldıray karaer (solda), Atilay Uslu (sağda) ve müdür Berk Güden (ortada), Turizm Fuarı'ndaki pavyonları ile en çok ziyaretçi toplayan ev sahibi oldular.
Corendon'dan sonra Türkiye'ye en çok turist gönderen Türk tur operatörleri içinde, Corendon'dan sonra gelen Calsedon ve Nuhr'un sahibi Ahmet Karacadal, bu yıl Türkiye'ye beklenenin üstünde bir sayıda turist göndereceklerini belirtti.
Mersin Pavyonunu ziyaret edenler sadece turistik enformasyon isteyenler değildi. Reklam amaçlı ziyaretler de vardı. İşte, Hollanda ve Belçika Güzelleri, (üstte) Lüksemburg Güzeli ise (altta) kendilerini gazetesinde yayınlayan İlhan Karaçay'ı Mersin Pavyonunda buldular.Amsterdam'da faaliyet gösteren, Türkler'in medarıiftiharı konumunda olan Bir Bey Restaurant'ın hizmet verdiği alanda ise, lahmacun ve döner izdihamı yaşandı. Bir Bey Restaurant'ın sahibi Sami Sarıcan, fuarın açık olduğu 6 gün içerisinde rekor derecede lahmacun ve döner tüketildiğini belirtti.
Turizm Fuarına katılan Türk firma ve kuruluşları
Ulustan Muhluoğlu- TUROB Üyesi ve Richmond Hotel, Hülya Şahin- Long Beach, Sabri Karakaş- Ayma Hotels Group-Grand Emin Hotel, Alican Ozan ve Ramazan Budak- Kuum Hotel &Spa, Uğur Aybatan- Ay Yachting, Durali Külahlı- Hotel Delta Beach Resort, Derya Gencer- Salmakis Resort&Spa ve Salmakis Yachting, İsmail Abidin- Akmina Travel Club, Nilüfer Balan ve Kurtuluş Dağlı- MediaSa, Erman Yakar- Paloma Hotels, Ufuk Arslan- Mina Hotel ve ÖZBİ, Şenol Öztürk- Erbil Hotel ve ÖZBİ, Cengiz Fison-Hotel Nuans, Süleyman Kaya-Light Tours,Meral Tuncer Argül-Pisagor Tourism, Vedat Somer-AVS Travel, Işık Saral-Saphir Hotel, Dinçer Oraklı-Club Hotel Phaselis Rose, Serdar Köroğlu-Charisma De Luxe Hotel, Ş.Sadun Alp-Sürmeli Hotels &Resorts, Banu Arat Timuçin- Altın Yunus, Oğuzhan Cebeci-Güral Sapanca, Ferbal Yaman-TUROB, Ali Kaygısız ve Mehmet Aydın-Turquoise Hotel, Emine Funda Aydoğan, Mehmet Halis Aydoğan ve Kubilay İkiz-Voyager Ballon, S.Gökhan Şanoğlu-Liberty Hotels An Leus- Sentido LykiaResort &Spa, Ekrem Usta-Fez Travel, Yelda Yüksel Karaca-AKTOB, Suat Çelen-Aurum Hotel, Murat Demir-Altın Orfoz ve Martı Hotel Mersin, Kadir Kaya-Treehouses, Hilmi Selimoğlu-Asos Hotel, Hilal Öztürk-Orka Homes, Güliz Yaman-Sağlık bakanlığı Sağlık Turizmi, Özlem Dushi-ELP Britania, Öznur Kaya-Stonegrouphotels, Hakan Ataç-Osmangazi,MEDİ CE, Aritmi, Emin Çakmak ve Cahit yaşar Karamanlı THTC Travel, Mert Demirsöz-Anadolu Hasatanesi Sağlık Turizmi, Atlantique Holiday Club, Çağla Güçlüsoy ve Latif İnce- Kuzey Kıbrıs Turizm tanıtma Dairesi, Houssem Belleum-Side Tur Kuzey Kıbrıs, Numan Olcar-Olcar Tur.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ HOLLANDA PAZARINI DEĞERLENDİRDİ
Hollanda'nın Utrecht kentindeki Uluslararası Turizm Fuarına katılan turizmciler, pazar ve sezon için ne dediler?... Hollanda’nın Utrecht kentinde 14-19 Ocak tarihleri arasında bu yıl 43’üncüsü düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı’na, Türk turizm sektörü de yoğun ilgi gösterdi.
Almanya, Rusya, İngiltere gibi büyük pazarların hemen sonrasında, önemli pazarlar arasında yer alan Hollanda pazarı için nabız yoklanılan Utrecht Fuarı, bu yönüyle de sektör temsilcilerinin önem verdiği bir fuar. Fuara katılan sektör temsilcileri, Hollanda pazarı ve 2014 yılına ilişkin görüş ve beklentilerini turizmgazetesi.com’a anlattılar.
İşte Türk turizmcilerin Utrecht fuarından izlenimleri…
Saray Regency Otel Genel Müdürü Yaşar Sunal:
Bu yıl büyük hayaller kurmayalım
“Utrecht fuarı geçmiş yıllara göre alan olarak daha daraltılmış çok boş yer kalmış bir fuar. Umarım bu tüketiciyi etkilemeyecektir. Tüketici gelirse fuar şenlenir. Şu anki görüntüye göre şekil olarak güzel bir fuar olmamış. 2014 yılı için çok iyimser bir tablo çizemiyorum. Şu ana kadar aldığımız bilgilere baktığımızda da maalesef gelişmelerin olmadığını görüyoruz. Herkesin ortak görüşü geçen yılı yakalarsak iyidir. Antalya bölgesinde yeni tesislerin devreye girmesi faktörü de var. Bu nedenle en iyimser şekilde geçen yılı yakalayacağız diye düşünüyorum.Utrecht fuarı turizm sezonunun nasıl geçeceğini biraz olsun belirler. Çünkü Avrupalının tatil programlarını yaptığı dönem geçen aydan bu yana başladı. Dolayısıyla bu fuar tüketicinin eğilimini özellikle de Hollanda pazarı için belirleyici olacaktır. Turizmde bu yıl büyük hayaller kurmamamız gereken bir sezon gibi görünüyor.’’
Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi (THTC)
Termal Turizm Grup Başkanı Yunus Gürkan:
Fuar bu yıl daha aktif
“Fuarı geçen yıla göre çok daha aktif. Bölgesel dağılımlar güzel olmuş. Eskiden tek bir ada iken şimdi değişik adalardan oluşmuş. Daha bir hareket sağlanmış. Katılımcılar 2014 yılına çok çok değişik bakıyorlar. Hollanda pazarı bizim için her zaman aktif olmamız, içindeki dinamikleri korumamız gereken bir pazar.2014 yılı beklentileri geçen yıldan başladı. 2014 yılı beklentileri biraz tereddütlüydü ancak yaptığımız görüşmelerde rakamlar kendisini koruyacak gibi gözüküyor. Bu da güzel bir başarıdır. Hollanda’nın Türkiye’deki oluşumunu, Türkiye’deki katılımlarını, Türkiye’ye bakış açılarını korumak en güzel hazinedir.’’
Güral Afyon Termal Otel Müdürü Kadir Ay:
Hollanda pazarında artış bekliyoruz
“Fuar hareketli olacak. Bize zaten Belçika, Hollanda, Almanya’dan misafirlerimiz geliyor. Geçen yıl 2 ay içinde 4 bin 500 geceleme yaptık. Bunu daha da artırmak için Belçika’dan gelen turizm acenteler ve Hollanda’daki turizm acenteleri ile görüşmeler yapıyoruz. Faydalı bir fuar oluyor.
2014 yılında biz otel olarak satışlarımızda yüzde 14’lük bir artış bekliyoruz. Bunu artıracağımız bu aydan belli oldu. Daha fazla misafirle kucaklaşmayı bekliyoruz. 2014 yılından umutluyuz.’’
Terrace Hotel Genel Müdürü Ahmet Çevik:
Pazardaki daralma uçak fiyatlarını etkileyebilir
“Utrecht Fuarı hareketli geçti. Türkiye’ye ilgi iyi oldu. Tesis olarak geçen yılın üzerine çıkacağımızı umut ediyoruz. Pazarda bir daralma olduğu söyleniyor. Bu uçak fiyatlarını etkileyebilir. Uçak fiyatlarının artacağı ve rekabetin yoğun olacağı söyleniyor. İnşallah 2014 yılını 2013 yılından daha yukarıda kapatırız. Bütün beklentimiz bu.’’
Side Stars Otelleri Genel Koordinatörü Oğuz Karadayı:
İzlenimler olumlu
“Utrecht Fuarına 15 yıldır geliyoruz. Umarım fuar iyi geçer. Olumlu bir izlenim var. Biz kendi adımıza Hollanda pazarında artıştayız. Hollanda pazarı bizim çok önemli bir pazarımız. Umarım beklentilerimizde iyi olur. 2014 yılı iyi geçecek. Eski, oturmuş, müşterisine bakan, müşterisini memnun eden oteller için sezon iyi geçecektir. Ama her şey gün geçtikçe zorlaşıyor. Yeni açılan oteller zorluyor. Pasta aynı pasta. Pastada artış yok ama paylaşan çoğalıyor. Bu da sektörü her geçen gün daha da zora sokuyor. Bu nedenle otellerin ortalama doluluklarında düşüş olacak.’’
Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik:
Hollanda pazarı küçük ama belirleyici bir pazar
“Utrecht Turizm Fuarı 2014 yılının ilk fuarıdır. Londra ve Almanya’dan sonra önemli bir fuar. 2014 yılının 2013 yılından farklı olacağını düşünmüyorum. 2014 yılı 2013 yılının takipçisi olabilir. Ancak rezervasyonlara baktığımızda yüzde 3-5 artış görebiliyoruz. Zaman neyi gösterir bekleyip göreceğiz. Fuar, geçen yıla nazaran daha kalabalık gözüküyor. Hollanda pazarı diğer pazarlara göre biraz daha küçük ve ekonomisi biraz daha zayıf bir pazar. Ama piyasayı belirleyecek pazarlardan biri. Herkese bol şans diliyorum. Bu fuar turizm sezonu için bir fikir verebilir.’’
Kadir’in Ağaç Evleri’nin Sahibi Kadir Kaya:
Utrecht fuarı geçen yıla göre daha iyi
“Yeni bir yıl, yeni bir umut, yeni bir başlangıç. Umutlarımızı yitirmeden Utrecht Fuarı ile Türkiye turizmi için kolları sıvadık. İyi bir yıl olacağını umut ediyorum. Çünkü Hollanda müşterisinin Türkiye’ye girişi çoğaldı. 1 milyondan fazla Hollandalı Türkiye’ye geliyor. Bunun yüzde 60’dan fazlası Antalya bölgesine gelmekte. Önümüzdeki yıllarda bu artacaktır. Umutlarımızı yitirmeyelim. Utrecht Turizm Fuarı geçen yıldan daha iyi. Stant dizaynları da geçen yıldan daha iyi yapılmış. Fuarın başlangıcı da iyi oldu. Önemli olan halk katılımı var. Halk gününde müşterinin gelmesi bizim için çok önemli.’’
Aska Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan:
Hava olumlu
“Fuarın ilk izlenimlerine baktığınızda olumsuz bir şey yok. 2014 yılında Türkiye’de turizm ile ilgili anormal bir şey yaşanmadığı sürece iyi bir sezon geçireceğiz. Şu andaki ilk veriler geçen yıla kıyaslandığında geçen yılın biraz üzerinde görünüyor. Ancak bunu konuşmak henüz erken. Benim şahsi düşüncem 2014 yılının 2013 yılından daha iyi kapanacağıdır. Utrecht Fuarında olumlu bir hava var. Türkiye’de olumsuz bir şey yaşanmadığı sürece olumlu bir havanın yaşanması bizim için pozitiftir. İyi sezon anlamındadır. Ülkemiz adına anormal bir şey yaşanmadığı takdirde iyi bir sezon geçireceğiz.’’
Tantur Operasyon Direktörü Koray Çavdır:
E-vize sorun yaratır
“2014 yılı için şu andaki gidişat geçen yılki seviyelerde. Önemli bir hareketlenme veya geriye gidiş yok. Geçen yılki seviyelerde devam ediyor. Pazarlarda çeşitlilik olmaz. Almanya pazarında biraz artı olur. Nording pazarlarında biraz gerileme olabilir. Ancak bütün pazarlara baktığımda geçen yılla aynı görülüyor. Utrecht Fuarında en önemli şey gündeme gelmeyen e – vize olayı var. Türk hükümeti e-vize uygulamasına başladı. Bu Hollandalıları direk etkiliyor. 10 Nisan’dan sonra havaalanlarında vize verilmeyecek. Herkes Nisan’dan sonra e-vize almak zorunda kalacak. Tabii bu olumlu karşılanmadı. Çünkü Hollanda pazarında çok last Minute satışı var. Last Minute sattığın zaman kalkıp müşteriyi e-vizeye yönlendiremezsin. Hollanda’nın yaşlı nüfus çok. Bu yaşlı nüfus internette, kredi kartı ile uğraşamaz. Beğenelim veya beğenmeyelim. Belli bir bütçenin altındaki insanların kredi kartları yok. E-vizeyi ancak kredi kartı ile ödeyebiliyorsun. Bütün bunlar bir araya geldiğinde satışlar frenleyebilir. Bütün sektörün isteği havaalanlarında vizelerin satışlarına devam edilmesidir. Hem e-vize kalsın. Bu çok doğru bir uygulama. Ama e-vize alamayanlarda havaalanlarında alsın. ‘’
Asteria Hotels & Resorts Genel Koordinatörü Hikmet Arabacı:
Artan yatak kapasitesi sektörü zorlayacak
“Utrecht Fuarına tur operatörleri geçen yıla yakın rakamlarla geliyorlar. Geçen yıldan çok büyük fark yok. Daha önce iyi başlayanların satışları ağırlaşırken kötü olanlar toparlamaya başlıyorlar.
2014 yılı sezonu için Antalya bölgesi için söyleyebileceğimiz dikkatli olmamız gereken bir sezon. Antalya bölgesinde artan yatak kapasitesi bizleri biraz daha zorlayacak gibi gözükmekte. Şu anda hiç kimse bu yıl içinde açılacak 30 bin yataktan bahsetmiyor. Bu 30 bin yatak bize yük getirecek. Özellikle ön ve arka sezonda, yatak kapasitesinin artması sebebiyle misafir sayısının aynı oranda artmaması nedeniyle sorunlar olabilir. Geçen yıl Mısır’daki olaylar nedeniyle Türkiye’deki satış patlaması bu yıl büyük ihtimalle olmayacak. Dolayısıyla yataklarımızın ciddi anlamda boş kalma riski var. Bu da sektör içinde ciddi anlamda fiyat hareketleri yaratacak. Otellerin panik anında yaptıklarını bu yıl daha sert göreceğimizi düşünüyorum.
Dalyan is voor de tweede keer uitgeroepen tot beste strandbestemming van Europa. De Turkse strandbestemming kwam als beste uit de bus op basis van 50.000 beoordelingen van de afgelopen twee jaar. Rethymnon op Kreta staat op de tweede plaats gevolgd door het, wederom Turkse, Side.
Gemiddeld scoort de plaats Dalyan een 8.64. Het strand wordt zelfs met een 8,9 gewaardeerd. Op Zoover wordt lovend gesproken over de prachtige stranden in het natuurreservaat van Dalyan. Ook de laagbouw in de badplaats wordt als zeer positief ervaren. De plaats ligt aan de Lycische kust en staat bekend om schitterende rotsgraven en de vele schildpadden die Dalyan uitkiezen als broedplaats.
Volgens Enis Tataroğlu, directeur van het Turks verkeersbureau, is de uitkomst begrijpelijk: “Dalyan is een pareltje qua bestemming, het combineert cultuur, natuur met een strandvakantie. We zijn ontzettend trots, want maar liefst 6 van de 10 beste strandbestemmingen zijn Turkse badplaatsen”.Om tot de nummer één te komen werd gekeken naar de gemiddelden op basis van de algemene waardering van de bestemming, het gemiddelde weercijfer van weeronline.nl, de strandwaardering én de waardering van de accommodaties in de buurt van het strand. Zoover houdt de verkiezing van beste stranden om de twee jaar. Twee jaar geleden won Dalyan ook al de Zoover Awards voor beste strandbestemming.
|
Plaats |
Gemiddelde |
Weer |
Bestemming |
Accommodaties |
Strand |
1 |
Dalyan (TR) |
8.6 |
8 |
8.9 |
8.5 |
8.9 |
2 |
Rethymnon (GR) |
8.6 |
9 |
8.5 |
8.4 |
8.5 |
3 |
Side (TR) |
8.5 |
9 |
8.2 |
8.4 |
8.5 |
4 |
Antalya (TR) |
8.5 |
9 |
8.0 |
8.7 |
8.4 |
5 |
Içmeler (TR) |
8.4 |
9 |
8.6 |
7.9 |
8.3 |
6 |
Albufeira (PT) |
8.4 |
9 |
8.1 |
8.1 |
8.4 |
7 |
Belek (TR) |
8.4 |
9 |
7.6 |
8.8 |
8.3 |
8 |
Maspalomas / Playa del Inglés (ES) |
8.2 |
9 |
8.2 |
8.4 |
8.1 |
9 |
Alanya (TR) |
8.2 |
9 |
8.2 |
7.9 |
8.1 |
10 |
Playa de las Americas (ES) |
8.2 |
9 |
8.4 |
8.1 |
7.7 |
İDO’NUN PROMOSYONLU BİLETLERİ SATIŞTA
İDO’NUN SÖMESTR TATİLİNDE PROMOSYONLU BİLETLERİ YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
İDO, milyonlarca öğrenciyi ve ailelerini yakından ilgilendiren sömestr tatili için sunduğu farklı seçenekler ve avantajlarla tatilcilerin gözdesi olmayı sürdürüyor.İDO’nun sömestr dönemi için sunduğu biletlere tatilcilerin ilgisi büyük. Promosyonlu 40 bin yolcu ve 10 bin araç satışta!
İstanbul ile Bursa, Yalova, Bandırma ve Armutlu arasındaki sömestr tatili köprüsünü İDO kuruyor
İDO, 24 Ocak Cuma günü başlayacak ve 9 Şubat Pazar günü sona erecek sömestr dönemi için, tatil yoğunluğunu ve Marmara’nın iki yakası arasındaki özel tatil planlarını gözeterek biletlerini satışa sundu.
Uludağ’da kayak tatili planlayanlar, Armutlu, Yalova ve Bandırma çevresindeki termal tesislerden yararlanmak isteyenler ve bölgedeki diğer tatil ve dinlenme fırsatları için,İDO’nunbütün dış hatları cazip seçenekler sunuyor.
İDO, sömestr dönemi için biletli hatlarda promosyonlu40 bini aşkın yolcu ve 10 binin üzerindeki araç kapasitesini satışa sunarken, özellikle Pendik-Yalova hattındaki promosyonlu araç fiyatlarına ilgi büyük.
İDO, milyonlarca öğrenciyi ve ailelerini yakından ilgilendiren sömestr tatili için sunduğu farklı seçenekler ve avantajlarla tatilcilerin gözdesi olmayı sürdürüyor.
İDO’nun Yenikapı – Bursa, Yenikapı – Bandırma, Yenikapı – Yalova ve Pendik – Yalova arasındakihızlı feribot seferleri ile Bostancı – Yenikapı – Bandırma ve Kadıköy – Yenikapı –Armutlu Tatil Köyü – Armutlu – Bursa arasındaki deniz otobüsü seferleri içinpromosyonlu toplam 40 bini aşkın yolcu ve 10 binin üzerinde araç kapasitesi satışa sunuldu.
İDO, özellikle tatilin başlangıç ve son günlerinde dış hatlardaki seferlerinde oluşacak yoğunluğa karşı tedbirlerini de geliştirdi. Bilhassa yoğunluğun arttığı Eskihisar-Topçular araba vapuruhattı için ek seferler planlayan İDO, körfez yolunu kullanan araçların bir diğer alternatifi olan Pendik-Yalova hattında da araçlara dönük promosyon fiyatları belirledi.
Promosyonlu biletlere yoğun ilgi
Pendik – Yalova feribot hattında, promosyonlu17.000’i aşkın yolcu ve 6.500’ün üzerinde araç kapasitesini satışa sunan İDO, bu hatta 3.000 yolcu ve 1.000’e yakın araç biletinin satışını şimdiden gerçekleştirdi.
İDO’nun Yenikapı – Bursa hızlı feribot hattında sunduğupromosyonlu 9.000’e yakın yolcu ve 1.300’ü aşkın araç kapasitesine de ilgi aynı şekilde yoğun. Satışa sunulan bu promosyonlubiletlerde de, şu ana dek 6.000 yolcu ve 800’ü aşkın araç biletinin satışı gerçekleşti.
Yenikapı – Bandırma ve Yenikapı – Yalova feribot seferleri ile Bostancı – Yenikapı – Bandırma ve Kadıköy – Yenikapı –Armutlu Tatil Köyü – Armutlu – Bursa deniz otobüsü seferlerindeki biletlere gösterilen ilgiyle birlikte, İDO sömestr dönemi için şu ana dek tüm biletli dış hatlarında promosyonlu olarak toplam 14.500’e yakın yolcu ve 2.600’ün üzerinde araç biletinin satışını gerçekleştirdi.
Sömestr tatili için Uludağ’da kayak tatili planlayanlar, Armutlu, Bandırma ve Yalova çevresindeki termal tesislerde dinlenmek isteyenler ve sömestr vesilesiyle bölgedeki diğer tatil, gezi ve dinlenme fırsatlarını değerlendirmeyi düşünenler, tatil planlarını hızla tamamlayıp,İDO’nun cazip seçeneklerinden ve halen satışı devam eden promosyonlu biletlerden yararlanabilirler…
İDO, milyonlarca öğrenciyi ve ailelerini yakından ilgilendiren sömestr tatili için sunduğu farklı seçenekler ve avantajlarla tatilcilerin gözdesi olmayı sürdürüyor.İDO’nun sömestr dönemi için sunduğu biletlere tatilcilerin ilgisi büyük. Promosyonlu 40 bin yolcu ve 10 bin araç satışta!
İstanbul ile Bursa, Yalova, Bandırma ve Armutlu arasındaki sömestr tatili köprüsünü İDO kuruyor
İDO, 24 Ocak Cuma günü başlayacak ve 9 Şubat Pazar günü sona erecek sömestr dönemi için, tatil yoğunluğunu ve Marmara’nın iki yakası arasındaki özel tatil planlarını gözeterek biletlerini satışa sundu.
Uludağ’da kayak tatili planlayanlar, Armutlu, Yalova ve Bandırma çevresindeki termal tesislerden yararlanmak isteyenler ve bölgedeki diğer tatil ve dinlenme fırsatları için,İDO’nunbütün dış hatları cazip seçenekler sunuyor.
İDO, sömestr dönemi için biletli hatlarda promosyonlu40 bini aşkın yolcu ve 10 binin üzerindeki araç kapasitesini satışa sunarken, özellikle Pendik-Yalova hattındaki promosyonlu araç fiyatlarına ilgi büyük.
İDO, milyonlarca öğrenciyi ve ailelerini yakından ilgilendiren sömestr tatili için sunduğu farklı seçenekler ve avantajlarla tatilcilerin gözdesi olmayı sürdürüyor.
İDO’nun Yenikapı – Bursa, Yenikapı – Bandırma, Yenikapı – Yalova ve Pendik – Yalova arasındakihızlı feribot seferleri ile Bostancı – Yenikapı – Bandırma ve Kadıköy – Yenikapı –Armutlu Tatil Köyü – Armutlu – Bursa arasındaki deniz otobüsü seferleri içinpromosyonlu toplam 40 bini aşkın yolcu ve 10 binin üzerinde araç kapasitesi satışa sunuldu.
İDO, özellikle tatilin başlangıç ve son günlerinde dış hatlardaki seferlerinde oluşacak yoğunluğa karşı tedbirlerini de geliştirdi. Bilhassa yoğunluğun arttığı Eskihisar-Topçular araba vapuruhattı için ek seferler planlayan İDO, körfez yolunu kullanan araçların bir diğer alternatifi olan Pendik-Yalova hattında da araçlara dönük promosyon fiyatları belirledi.
Promosyonlu biletlere yoğun ilgi
Pendik – Yalova feribot hattında, promosyonlu17.000’i aşkın yolcu ve 6.500’ün üzerinde araç kapasitesini satışa sunan İDO, bu hatta 3.000 yolcu ve 1.000’e yakın araç biletinin satışını şimdiden gerçekleştirdi.
İDO’nun Yenikapı – Bursa hızlı feribot hattında sunduğupromosyonlu 9.000’e yakın yolcu ve 1.300’ü aşkın araç kapasitesine de ilgi aynı şekilde yoğun. Satışa sunulan bu promosyonlubiletlerde de, şu ana dek 6.000 yolcu ve 800’ü aşkın araç biletinin satışı gerçekleşti.
Yenikapı – Bandırma ve Yenikapı – Yalova feribot seferleri ile Bostancı – Yenikapı – Bandırma ve Kadıköy – Yenikapı –Armutlu Tatil Köyü – Armutlu – Bursa deniz otobüsü seferlerindeki biletlere gösterilen ilgiyle birlikte, İDO sömestr dönemi için şu ana dek tüm biletli dış hatlarında promosyonlu olarak toplam 14.500’e yakın yolcu ve 2.600’ün üzerinde araç biletinin satışını gerçekleştirdi.
Sömestr tatili için Uludağ’da kayak tatili planlayanlar, Armutlu, Bandırma ve Yalova çevresindeki termal tesislerde dinlenmek isteyenler ve sömestr vesilesiyle bölgedeki diğer tatil, gezi ve dinlenme fırsatlarını değerlendirmeyi düşünenler, tatil planlarını hızla tamamlayıp,İDO’nun cazip seçeneklerinden ve halen satışı devam eden promosyonlu biletlerden yararlanabilirler…
SİNAN PINAR 13 YAŞINDA 2 KEZ KALP AMELİYATI OLDU
OMUZ KAPAKÇIĞIYLA KALP SAĞLIĞINA KAVUŞTU VE HAYATA TUTUNDU
Özel Haber \ Gülay Tunçel
Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı 13 Yaşında 2. Kez kalp ameliyatı olan Sinan pınar’ı hayata döndürdü.13 Yaşında 2. Kez kalp ameliyatı olan Sinan pınar yaşıtlarına göre 1,5 yaşındayken çabuk yorulma, nefes darlığı ve parmaklarda morarma şikayeti ile Ailesi tarafından çocuk hastalıkları uzmanına götürüldü. Samsun’ da Çocuk doktorları tarafından yapılan tetkikler sonucunda Kardiyoloji Uzmanına yönlendirilerek anjiyosu yapıldı.Anjiyo sonrasında ameliyat kararı çıkınca, Samsun’da yaşayan Aile çocuklarının ameliyatının İstanbul da olmasını istedikleri için Baba Mustafa Pınar, Samsun’dan İstanbul’a gelip Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Esat Akıncı'yı buldu.
Sinan'ın İki ameliyatını Prof. Dr. Esat Akıncı gerçekleştirdi.
Evimizin neşesi olan, Sinan oğlumuzun bu ameliyatında ise, domuzdan alınarak ve özel işlemlerden geçirilerek yapılan kalp kapakçığı takıldı. Bizler ve oğlumuz adına yeni bir umut ve yeni bir hayat başlangıcı oldu. Mutluluğumuzu kelimelerle tarifi mümkün değil.. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz dedi.
Bilindiği gibi Dünya’daki ölüm sebeplerinin ilk sıralarında yer alan kalp hastalıkları çoğalarak dikkat çekiyor. Son yıllarda özellikle çocukların ve gençlerin kalp hastalıklarıyla birlikte gelen kalp krizleri yine kalp hastalıklarını gündeme getiriyor .Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı, Kalp hastalıklarına ilişkin ve kapak ameliyatına ilişkin şunları anlattı.
Kalp kapakları, kanın kalp içinde doğru yönde ilerlemesini ve başka yönlere gitmemesini sağlayan, tek yönlü açılan kapılardır. Kalpte dört kapakçık görev yapmaktadır. Bunlar, Mitral, aortik, triküspid, pulmoner kapaklardır. Kapakların doğuştan veya sonradan edinilen hastalıkları vardır.
Bu kapakçıkları sıralarsak:
1) Triküspit kapak : Sağ kulakçık ve sağ karıncık arasında,
2) Pulmoner kapak: Sağ karıncık ile pulmoner arter ( akciğer arteri) arasındadır.
3) Mitral kapak: Sol karıncık ve sol kulakçık arasında,
4) Aort kapak : Sol karıncık ile aort arasında bulunmaktadır.
Kalp Hastalıklarının Belirtileri nelerdir?
Genel olarak kalp hastalarının belirtilerinde Ağrı, nefes darlığı, çabuk yorulma, halsizlik, çarpıntı, bacaklar da ve karında şişkinlik (ödem ), felç, pıhtı, ritim bozuklukları, öksürük, hazımsızlık, hıçkırık, yutma güçlüğü, baş ve ense ağrıları, morarma dikkat çekmektedir.Peki, Sinan Pınar 1,5 yaşından bu yana kalp hastası. Ve kendisine en son domuz kalp kapağı taktınız. Bu süreci bize anlatabilir misiniz?
Sinan’ın kalbinde doğuştan olan, Fallot tetrolojisi denilen bir anatomik bozukluk vardı. Yani:
1.Karıncıklar arasında geniş delik,
2. Büyük damarların kalpten çıkış bölgesinde dönüklük,
3. Akciğere giden ana damarda ciddi darlık,
4.Sağ kalp duvarında kalınlaşma vardı.
Bir buçuk yaşındayken açık kalp ameliyatına alıp, total düzeltme ameliyatı yaparak sorunu giderdik . Ameliyat edilmese idi 10 yaşına kadar % 70 ihtimal ile hayatını kaybedecekti. Onüç yaşına kadar sorunsuz bir şekilde yaşamını sürdürdü ancak 13 yaşına geldiğinde ise 60 kiloya ulaşmıştı.. Kalp ile akciğer arasındaki damar zaman içerisinde daraldı. Çünkü bizim Sinan daha küçük bir çocukken yerleştirdiğimiz yama onun büyümesiyle zamanla küçüldü.. Ameliyatta da yaptığımız işlem sağ kalp ile akciğer arasındaki bölgeye domuz kalp kapağının da kullanıldığı kapaklı konduit dediğimiz bir kapak-damar kompleksi yerleştirme işlemiydi. Ameliyatı başarıyla tamamladık. Çünkü ameliyatı yapmasaydık bir süre sonra kalp yetmezliği olacaktı. Biz bu ihtimali ortadan kaldırdık. Şimdi Sinan’ın kalbinin Efor kapasitesi daha iyi olacaktır. Hayatını daha normal duruma gelmiştir.
Sinan’ın bu olayı ileride bir daha yaşama ihtimali var mı?
Var ama şöyle diyelim: %5-10 ihtimal tekrarlayabilir. Tekrar ameliyat gerekebilir. Çünkü taktığımız kapakta dejenerasyon olma ihtimali var. Tabii ki bu sadece bir ihtimal.Bunu da göz önünde bulunduruyoruz. Dejenerasyon olduğu takdirde biz o kapağı tekrar değiştireceğiz.
Peki çocuklarda genel olarak kalp hastalıklarına değinecek olursak neler söyleyebilirsiniz?
Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı , Çocuklarda en çok doğumsal kalp hastalıkları görülür Çok değişik tipleri vardır. En sık görülen doğumsal kalp hastalıkları : kalp bölmeleri arasındaki delikler, büyük damarlar arasında doğumdan önce hayatiyeti sağlayan ancak doğumdan sonra kapanması gerekirken kapanmayan kanallardır. Daha sonra Sinan’da da gördüğümüz gibi daha kompleks yani birden fazla anormalliğin birlikte olduğu kalp hastalıkları gelir. Büyük damarların ters yerden çıkması, kalp delikleri birlikte bulunabiliyor. Kompleks anomaliler dediğimiz bu grup hastalıklarda çocuklar mor renkte doğarlar ve doğduktan bir süre sonra müdahale edilmezse birkaç ay içinde kaybedilirler. Bazı durumlarda ise rahim içindeyken bile bu durum tespit edilip ameliyat edilebiliyor. Bazı hastalıklar var ki doğuştan çözümü yok. Maalesef kaybediyoruz . Eskiden yüksek ölüm oranlarıyla sonuçlanan bu ameliyatlar günümüz şartlarında teknolojinin de gelişmesiyle eskiye göre daha yüksek başarı ile yapılabiliyor.
Kalp hastalıklarının özellikle ilkokul öğrencilerinde dahi görülmesi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Daha önce bu kadar erken yaşta kalp haslıkları görülüyor muydu? Ya da basına mı yansımıyordu? Bu vakalarda çevresel şartların etkisi var mı?
Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklarda hastalık 10 yaşına gelene kadar ortaya çıkar. Bu veriler siyanotik kalp hastalıkları (kirli kan ve temiz kanın birbirine karıştığı durumlardır) çok erken bulgu verir. Ve önceden tespit edilir. Sizin söylediğiniz guruptaki olaylar sebebi fark edilmeyen kalp kas duvarı kalınlıkları ya da Kalp kapak hastalıkları olabiliyor. Kalp kapağında doğuştan bir darlık olabilir. Prof. Dr. Akıncı, Fark edilmeyen hipertansiyon buna bir örnek olabilir. Bir de bazen doğuştan yüksek kolesterollü olarak doğan bebeklerimiz var. Bizim tip 2 B dediğimiz yüksek kolestrollü çocuklarda damarlarda darlıklar olabiliyor. Damarları çok erken tıkanabiliyor. Mesela 11 yaşında damarları tıkanmış bir çocuğa Bypass ameliyatı yaptık. Canan Karatay kolesterol zararlı değil diyor ama yaptığımız bu ameliyat kendisine cevap niteliği taşımaktadır. Genetik olarak yüksek kolesterolü olan kişilerin damarları erken yaşta tıkanıp kalp krizi geçirmelerine neden olur. Bir de aorta ait hastalıklar var. Aortun belli bir bölgesinde şiddetli darlık oluyor. Böyle durumlarda da kalp büyüyerek ani ölüm tablosunu ortaya çıkarıyor.
O zaman çocuklarında kalp hastalığı belirtilerini ebeveynler nasıl anlayabilir?
Kalp hastalığı aslında hiçbir bulgu ve rahatsızlık vermeyebilir. Bir de yüz binde bir görülen ani kalp durması denilen ve hala sebebi çözülemeyen bir durum var. Bu tür ani ölüm olgularında hiçbir şey anlayamıyoruz. Çünkü kişinin rahatsızlığı yok. Hiçbir belirti vermiyor. Ve otopside bile hiçbir şey anlaşılamayabiliyor. Ama dediğimiz gibi doğumsal kalp hastalıkları genellikle bulgu verir. Mesela doğuştan kalp deliği olan çocuklarda Efor kapasitesi düşük olabilir. Oyun oynarken çabuk yorulabilirler. Veya daha ciddi olan durumlarda çok kısa Eforda bile yorulup çömelebilirler. Gelişim geriliği görülür
Çocukların yiyecek- içecek alışkanlıkları da kalp krizi riskini artırabilir mi?
Özellikle Amerika’da çocuklarda Obezite nedeniyle kalp krizi vakaları görülebiliyor. Ancak bizde durum o kadar kötü değil. Fakat Türkiye’de de doğal beslenme azaldı. Bundan dolayı kanser ve damar hastalıklarında artış var. Bu çağda “Can boğazdan gider” demekte fayda var. Çünkü hormonlu gıda problemimiz var ve artık gıdalara güvenmiyoruz.
Peki genel olarak kalp sağlığımızı etkileyen şeyler nelerdir?
İnsanoğlu yüz binlerce yıldır avcı-toplayıcı bir organizma olarak varolmuş. Yani sürekli hareket eden bir yapı. Genetik yapı ve organlar bu yaşam biçimine adaptif olarak organize olmuş. Son yüzyılda özellikle modern toplum yaşam biçiminin getirdiği hareketsiz yaşam ve yiyeceğe kolay ulaşma konforu dengeleri bozdu. Obezite, şeker hastalığı, şeker kullanım bozuklukları, metabolik sendrom ve bunların sonucu olarak ateroskleroz yani damar sertliği ciddi bir problem oldu.
Bu yüzdendir ki gelişmiş ülkelerdeki bir numaralı ölüm sebebi kalp ve damar hastalıklarıdır. Bu nedenle yaşam boyu dengeli ve düzenli beslenme ve düzenli egzersiz öneriyorum. Eğer ailesel yatkınlık varsa 30 yaşından sonra mutlaka kalp taramasından geçirilmelidir. Çünkü genetik faktör kalp krizlerinin yaklaşık %50 sinden sorumludur. Her ne kadar Canan Karatay kan kolesterol düzeyi önemli değil dese de aslında çok önemlidir. Bunun dışında sigara kullanıyorsanız, düzensiz ve stresli bir yaşamınız varsa, üstüne bir de kolesterolünüz yüksek ise bu durumda kalp sağlığınız açısından oldukça risk altındasınız diyebiliriz. Genetik faktör dışında birçok risk faktörünü ortadan kaldırmak insanın elindedir.
Kapak Hastalıklarında Teşhis
Bu şikayeti yaşayan çocukların ailelerine öncelikle büyük görev düşmektedir, Çocuklarında ufacık bir şüphe dahi kontrol gerektirmektedir. Tanıyı koymak için, Hasta hikayesinin ardından muayene, EKG, Eko kardiografi yeterlidir.
QATAR AIRWAYS’ KAMPANYASI İLE UÇUŞ KEYFİNİ DOYASIYA YAŞAYACAKSINIZ
Avrupa’ dan Ortadoğu’ ya, Afrika’ dan Asya’ ya, Avustralya’ dan Amerika’ ya kadar birçok noktaya cazip fiyatlarla uçma imkanı sunan Qatar Airways, gerçekleştirdiği bu kampanya ile uçuş keyfini doyasıya yaşamanızı sağlıyor.
20 Ocak saat 00.00’da başlayacak olan kampanya, 22 Ocak saat 23.59’da bitecek.
“Yeni Bir Yıl Yeni Yolculuklar” kampanyası, başta 22 Mayıs 2014 günü haftada 4 seferle Qatar Airways uçuş ağına eklenecek olan Istanbul Sabiha Gökçen olmak üzere, Philadelphia, Dallas, Larnaka ve Edinburgh gibi 2014 yılından itibaren açılacak olan rotalarla birlikte Qatar Airways’ in dünya çapında uçuş gerçekleştirdiği birçok noktada geçerli olacaktır. Ayrıca kampanya dahilinde aldığınız biletler ile gerek Ekonomi gerekse de Premium tarifelerde frequent flyer puanları kazanabilir ve bu puanlarla oneworld kapsamındaki fırsatlardan da yararlanabilirsiniz.
Tüm noktalar için asgari 30 kg bagaj hakkı dahil olmak üzere standart koşulların geçerli olacağı “Yeni Bir Yıl Yeni Yolculuklar” kampanyasından faydalanan yolcuların biletleri, seyahatlerini tamamlayabilmeleri için 17 Aralık 2014 tarihine kadar geçerli olacaktır.
SUPERIOR TASTE AWARD (ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLÜ) TÜRK ŞİRKETLER İLE BULUŞUYOR
iTQi’den 2013 yılında ödül kazanan Türk ürünleri arasında Efes Bira, Balparmak Bal, Saka Su, Sunar Mısır Yağı, Moova Süt ve Gouda Peynir, Selva Makarna, Öz-Em Erken Hasat Sızma Zeytinyağı, Laleli Organik Sızma Zeytinyağı, Berko Zincomega Balık Yağı, Orzax Portakal Aromalı Balık Şurubu ve Ceysu bulunuyor. Tüm dünyada ise 57 ülkeden 1290’dan fazla ürün test edilmiş durumda.
iTQi Türkiye’nin gıda sektöründe lider ülkelerden biri olması ve üreticilerin artan ilgisi nedeniyle, kendilerine yardımcı olabilmek için Türkiye’deki faaliyetlerini hızlandırdı. Bu kapsamda on üç farklı lisandaki web sitesine geçtiğimiz günlerde Türkçe de eklendi. 2013 yılından itibaren Türkiye Aşçılar Derneği ile çalışan iTQi, önümüzdeki dönemde, yiyecek ve içecekleri lezzet testine tabi tutan ve değerlendiren dünyanın en ünlü şef ve sömeliye jürisinde daha fazla Türk şefin bulunacağını da belirtiyor.
International Taste and Quality Institute
iTQi, 2005 yılından itibaren her sene, 60 yıldızlı şef ve 60 sömeliyeyi, dünyanın dört bir tarafından gelen tüketici gıdalarını “kapalı göz testi”ne tabi tutmak için biraraya getirmektedir. Jüri üyelerinin, yiyecek ve içeceklerin lezzetini değerlendirmeki profesyonel deneyimleri, onları dünyanın en nitelikli ve en tanınan jürisi yapmaktadır. Lezzet değerlendirmeleri bu sene de Brüksel Erasmushogeschool Brussel ‘Otel Yönetimi’ bölümü öğrencilerinin yardım edeceği merkezi bir alanda yapılacaktır.
Enstitünün misyonu
Misyonunu yiyecek ve içecekleri test etmek, üstün lezzetleri ödüllendirmek ve tanıtmak olarak belirleyen The International Taste and Quality Institute (iTQi), şef ve içecek tadım uzmanlarından oluşan dünyaca ünlü bir kuruluştur. Tadım alanında kanaat liderlerinden oluşan jüri üyeleri, Avrupa’nın en prestijli mutfak ve içecek dernekleri arasından seçilmişlerdir.
Duyusal değerlendirmede % 70’in üzerinde olan ürünlere, dünyaca saygın “iTQi Üstün Lezzet Ödülü’ verilir. Bu, lezzetin üstünlüğünü ödüllendiren bir onaydır.
Bu ödül, üreticilere bir yandan ürünleri hakkında dışarıdan uzman bir görüş almalarını, diğer taraftan da yeni müşteriler kazanmak ve ikna etmek için etkili bir iletişim aracına sahip olmalarını sağlamaktadır.
Beklentileri karşılayan ve üzerinde olan ürünler, “Üstün Kalite Ödülü” ile taçlandırılmakta ve böylece yiyecek ve içecek endüstrisinin saygınlığını kazanmaktadır.
Beş kıtadan binlerce ürün
Her sene Mart ayında içecek tadım uzmanları, Nisan ayında ise şefler olmak üzere üç gün süren periyotta 120’den fazla ülkeden binlerce ürün, jüri üyelerinin damak zevkine sunulmaktadır.
Türkiye’de iTQi!
Lezzetin tüketiciler için önemli olması, yüksek kaliteli ürün beklentisinin artması, Türk yiyecek ve içeceklerine ulusal ve uluslararası pazarda talebin büyümesi nedeniyle iTQi olarak çalışmalarımızı Türkiye’de hızlandırmış bulunmaktayız.2006 yılından itibaren Türk ürünler bir, iki ya da üç altın yıldız almaktadır ve her geçen gün şirketler böyle bir ödülün, ürünlerini ulusal ve uluslararası pazarda tanıtmada ne kadar önemli olduğunu daha çok anlamaktadır.iTQi’ın daveti üzerine jüri üyeliğini kabul eden Fikret ÖzdemirPortekiz ve Türkiye vatandaşı olup ;, Avrupa’nın bir çok ülkesinde Executive Chef olarak görev yapmıştır. Dünya Master Şefler Birliği Türkiye Başkanı olan ve uzun yıllar Frankfurt, Lizbon, Hamburg, Monaco ve İstanbul’da görev yapan Fikret Özdemir ; aynı zamanda Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı’dır.
Gelecek senelerde daha çok Türk şefi bu prestijli jüri’nin üyeleri olacaktır.
Tadım uzmanlarından oluşan jüri her yıl ortak bir noktada bir araya geliyor!
Ürünün türüne göre (yiyecek ya da içecek) iki-üç gün süren aktivitelerde 60 içecek tadım uzmanı ve 60 şef bir araya gelmektedir.Tüm jüri üyeleri the Maîtres Cuisiniers, Académie Culinaire of France, the Academy of Culinary Arts, Euro-Toques, the Federazione Italiana Cuochi, the Associaciones des Cocineros de España, the Verband der Köche Deutschlands ve Association de la Sommellerie Internationale (ASI) ve Aşçılar Derneği gibi Avrupa’nın en prestijli mutfak derneklerinin üyesidir.
Şef ve tadım uzmanlarının bulunduğu liste “Jüri” başlığı altında www.itqi.com web sitesi üzerinde bulunmaktadır.
2013 yılında katılan şeflerden bazıları:
• Michel Blanchet : Maîtres Cuisiniers de France Onursal Başkanı
• Alain Reix : Eiffel Tower Restaurant Şefi
• Yves Delplace : Matignon Şefi, Fransız Başbakanlık Kabinesi
• Guy Legay : Ritz, Paris Şefi
• Jean Sabine : Quai d’Orsay Şefi, Fransız Dışişleri Bakanlığı
• Andreas Rhode : Chefs Association of Germany (VKD) Başkan Yardımcısı
• Alan Coxon : BBC Şefi
• Fikret Ozdemir : Dünya Master Şefler Birliği Türkiye Başkanı
• Alessandro Circiello : RAI Şefi
• Luciano Parolari : Villa d’Este, Como, Italya Şefi
• Richard Cubbin : HRM Elisabeth II Jubilee Şefi
Yıldızlar ve Kristal
İTQİ bir yarışma organize etmemektedir. Bütün ürünler kendine özgü değerleri içerisinde değerlendirilmektedir.En az yüzde 70 lezzet derecesine ulaşan ürünlere “Üstün Lezzet Ödülü” verilmektedir. Bir Türk şirketi bu mutluluğa erişen şirketlerden biri olmuştur.
• 1 altın yıldız: %70-%80 arasında derece: iyi lezzet
• 2 altın yıldız: %80 ve %90 arasında derece: dikkat çekici lezzet
• 3 altın yıldız: %90 ve üzeri derece: sıradışı lezzet
Buna ek olarak, üç yıl boyunca üç altın yıldız alan ürünlere “Kristal Lezzet Ödülü” verilmektedir. Bu ödül, ürünlerin kalitesinin olağanüstü bir tutarlılıkla olduğunu anlatmaktadır.
Duyusal analiz alınan tadın yoğunluğuna dayanmaktadır
Testler “kör tadım” olarak yapılmaktadır. Hiçbir ürünün üzerinde etiket,ambalaj ve menşei bulunmamaktadır. Test eden uzmanlara kendi restaurantlarının standartlarına göre değil ,eğer evlerinde olsalar bu ürünleri nasıl değerlendirecekleri sorulur.
Değerlendirilen her ürün,duyusal analiz raporu için koku alma, görünüş, tadım, tadım sonrası, ürün dokusu gibi kriterlere göre, jüri üyeleri tarafından iyice incelenir.Daha sonra yorumlar yazılır ve eğer gerekliyse ürünün gelişimi için öneriler yapılır.
Tadım oturumundan sonra,iTQi farklı derecelendirmelerden oluşan detaylı bir grafik hazırlar ve jüri üyelerinin katılımcı şirketlerin ürünleri için yaptığı yorum ve önerileri özetler.Bu bilgiler, üreticilerin Jüri’nin görüşlerini anlaması ve ürün gelişimin de potansiyel olabilecek alanlarda farkındalık yaratması bakımından çok önemli ve değerlidir.
iTQi Üstün Lezzet Ödülü: Ödülden Daha Fazlası
Her yıl daha fazla şirket Üstün Lezzet Ödülü ile gelecek olan prestij ve aşağıdaki faydalardan yararlanabilmek için ürünlerini sunmaktadırlar.
• Tadım uzmanları tarafından Kalite Departmanı için yapılan tarafsız ve geçerli bir değerlendirme
• Yerel ve uluslararası pazarda yapılan müzakerelerde yüksek bir karlılık için güçlü argüman.
• Marka imajını sosyal ağlar ve internette güçlendirme.
• Medya,internet ve tüketicileri hedef alan güçlü bir pazarlama aracı.
Ödüllendirilmiş ürünün ambalajı üzerinde bu etiketin bulunması,tüketicilerin ürünün kalitesi ile ilgili yüksek bir güven duymasını sağlamaktadır.
Dünyaca tanınan Belçikalı bir girişim
The International Taste and Quality Institute – iTQi,2004 yılında Louis Frère ve Christian De Bauw tarafından kurulmuş bağımsız bir kuruluştur.
İki “Yönetici Ortak”, sıradışı bir jüri tarafından markaya verilmiş olan etiketin sayesinde lezzetin, yiyecek ve içecekleri fiyatlandırma ve tanıtmada en önemli faktör olduğu biliyorlardı ve bu alan üzerine yoğunlaştılar.
Louis Frère Solvay Business School mezunudur.Kendisi Chemical Bank’ta başkan yardımcısı olarak çalışmış, Solvay & Cie şirketinde finans danışmanlığı yapmış ve daha sonra 16 sene GIB Group’ta Finans Müdürü olarak görev almıştır.
Christian De Bauw Namur Facultés Universitaires ve INSEAD (Paris)’de ekonomi okumuştur.Profesyonel hayatına Comelog, Paris de devam etmiş,burada 3 sene Avrupa Genel Müdürlüğü yapmış,daha sonra AkzoNobel(Kolombiya ve Belçika da) 8 sene çalışmış ve Saint-Gobain Glass’da iş birim yöneticisi olarak görev almıştır.Kuruma 2010 yılında Jean-Pierre Goeseels katılmıştır. Kendisi Solvay Business School’dan mezun olmuştur. iTQi Başkan Yardımcısı olarak görev almadan önce,yumurta sektöründe dünya lideri olan Columbus’da uzun yıllar pazarlama direktörlüğü yapmıştır.
Etiketler:
Balparmak Bal,
Efes Bira,
iTQi,
Laleli Organik Sızma Zeytinyağı,
Moova Süt ve Gouda Peynir,
Öz-Em Erken Hasat Sızma Zeytinyağı,
Saka Su,
Selva Makarna,
Sunar Mısır Yağı
19 Ocak 2014 Pazar
KÜRESEL ŞEHİR
HANDE KURT- Geçtiğimiz hafta İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili 'nin İstanbul hakkında belediyelere yönelik vermiş olduğu seminer “Küresel Şehirlerin Geleceği ve Kültür, İstanbul Örneği “ ve Goethe İstanbul Enstitüsü'nün yeni göreve başlayan müdürü Dr. Christian Lüffe ile yaptığım röportaj aynı konulara denk geldi : İstanbul ve Kültür.
Öncelikle bir İstanbullu olarak bir gün ara ile dinleğim iki uzmanın İstanbul ve onun kültür ortamı hakkında söyledikleri beni çok mutlu etti. Dr. Lüffe ,” Alman öğrenciler, artık İstanbul'u öncelikli tercih ediyor. Herkes İstanbul'u görmek istiyor. İstanbul'a gelmek Mekke'yi ziyaret etmek gibi bir şey oldu.” diye düşüncelerini dile getirdi.
Prof. Dr. Ahmet Bilgili , birey -kültür ilişkisi ekseninde başladığı konuşmasında “ Şehir ,insan için var; şehir ufkunuzu geliştiriyorsa önemlidir.” diye belirtti. Hatta son dönemde toplumun tarihe olan yoğun ilgisi ve popülerliği nedeniyle Osmanlı Devleti'nden güzel bir örnek verdi. Ufku geniş olan Osman Bey'in ve Osmanoğulları'nın kurduğu devleti anlatan Jason Goodwin'in kitabına “Ufukların Efendisi Osmanlılar” ismini niye verdiğini açıkladı.
Gezdiğimiz her şehrin bir mesajı vardır diyen Prof. Dr. Bilgili, devletin yürütmekte olduğu kültürel diplomaside İstanbul örneğini anlattı. Kültür'ün stratejik bir sektör olduğunu ve şehre değer kattığını ifade etti.Kültürün,şehrin insanlarını kaynaştırması ve uzlaştırması konusuna değinerek sosyal sorumluluktan ve kültürel hayırseverlikten bahsetti.Bir grup işadamının ,ekonomik imkanları kısıtlı öğrenciler için müze kartı alması örneğini de verdi. Özellikle kültür yoluyla diplomasi yürütülmesinde İstanbul örneği çok ilgi çekiciydi. Üniversitelerde ders olarak okutulan İstanbul için yazılan Şehir ve Kültür -İstanbul isimli kitabı seminer katılımcılarına anlattı .Kitabı okumaya başladım. Kitabın editörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili yapmış.Ayrıca kitapta yer alan “Şehir ve Kültür,Eşsizliğin Doruk Noktası :İstanbul “ kendisine ait.
Umuyorum 2014 yılı İstanbul ve dünyadaki bütün İstanbulseverler için güzel bir yıl olacak .
Öncelikle bir İstanbullu olarak bir gün ara ile dinleğim iki uzmanın İstanbul ve onun kültür ortamı hakkında söyledikleri beni çok mutlu etti. Dr. Lüffe ,” Alman öğrenciler, artık İstanbul'u öncelikli tercih ediyor. Herkes İstanbul'u görmek istiyor. İstanbul'a gelmek Mekke'yi ziyaret etmek gibi bir şey oldu.” diye düşüncelerini dile getirdi.
Prof. Dr. Ahmet Bilgili , birey -kültür ilişkisi ekseninde başladığı konuşmasında “ Şehir ,insan için var; şehir ufkunuzu geliştiriyorsa önemlidir.” diye belirtti. Hatta son dönemde toplumun tarihe olan yoğun ilgisi ve popülerliği nedeniyle Osmanlı Devleti'nden güzel bir örnek verdi. Ufku geniş olan Osman Bey'in ve Osmanoğulları'nın kurduğu devleti anlatan Jason Goodwin'in kitabına “Ufukların Efendisi Osmanlılar” ismini niye verdiğini açıkladı.
Gezdiğimiz her şehrin bir mesajı vardır diyen Prof. Dr. Bilgili, devletin yürütmekte olduğu kültürel diplomaside İstanbul örneğini anlattı. Kültür'ün stratejik bir sektör olduğunu ve şehre değer kattığını ifade etti.Kültürün,şehrin insanlarını kaynaştırması ve uzlaştırması konusuna değinerek sosyal sorumluluktan ve kültürel hayırseverlikten bahsetti.Bir grup işadamının ,ekonomik imkanları kısıtlı öğrenciler için müze kartı alması örneğini de verdi. Özellikle kültür yoluyla diplomasi yürütülmesinde İstanbul örneği çok ilgi çekiciydi. Üniversitelerde ders olarak okutulan İstanbul için yazılan Şehir ve Kültür -İstanbul isimli kitabı seminer katılımcılarına anlattı .Kitabı okumaya başladım. Kitabın editörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili yapmış.Ayrıca kitapta yer alan “Şehir ve Kültür,Eşsizliğin Doruk Noktası :İstanbul “ kendisine ait.
Umuyorum 2014 yılı İstanbul ve dünyadaki bütün İstanbulseverler için güzel bir yıl olacak .
SEVDİĞİNİZİ JW MARRIOTT ANKARA’NIN BİRBİRİNDEN ÖZEL SEVGİLİLER GÜNÜ ALTERNATİFLERİYLE ŞIMARTIN
Sevgililer Günü büyüsüne kendinizi teslim edin ve keyfini çıkarın. 14 Şubat Sevgililer Günü için birbirinden farklı alternatifler sunan JW MARRIOTT ANKARA, her zevke hitap eden programlarıyla misafirlerini ağırlamaya hazır.Akşam Yemeğinden Canlı Müziğe, Konaklamadan Masaja Pek Çok Seçenek…Sevgililer Gününde kaliteli, şık ve tabii ki romantik bir akşam geçirmek istiyorsanız JW Marriott Ankara’nın size sunduğu fırsatları değerlendirmeniz kaçınılmaz olacak.
Otelin ana restoranı Fires & Flavors’ta lezzeti sanata dönüştüren usta JW şeflerinin özenle hazırladığı 4 course’dan oluşan romantik bir akşam yemeğinin yanında sunulacak bir şişe şarap ve geceye renk katacak canlı müzik kutlamanıza eşlik ediyor olacak. (2 kişi için 299 TL). Romantik akşam yemeğinizden sonra dilerseniz 22. katta hizmet veren ve Ankara manzarasını önünüze seren Skye Vue Lounge & Terrace’ta Amerikalı caz piyanisti Johnny Little’ın eşsiz performansı eşliğinde gecenize devam edebilirsiniz. Sınırsız yabancı içki ve atıştırmalık lezzetlerle gecenize Skye Vue Lounge & Terrace’ta başlamak da diğer bir alternatif. (2 kişi 439 TL)
14 Şubat Sevgililer Gününde sizi ağırlamaya hazır bir diğer JW Marriott Ankara restoranı olan JW Steakhouse, dinlendirilmiş etin en iyi örneklerinin sunulduğu menüsüyle sizleri bekliyor.
A la Carte menüden seçeceğiniz birbirinden farklı alternatiflerle geceye lezzetli bir başlangıç yapabilirsiniz.
Konaklama Paketleri
Sevgililer Gününe özel farklı konaklama seçenekleri de sunan JW Marriott Ankara’nın hazırladığı jestler size ve sevgilinize romantik bir kutlama yaşatacak.
Sevgililer Gününe özel olarak oteldeki programlara katılan misafirlerine cazip konaklama fiyatı sunan JW Marriott Ankara’da keyifli bir 14 Şubat geçirmek kaçınılmaz. (2 kişi için 299 TL)
Konaklamanıza ek olarak, romantik akşam yemeğinizi odanızda almak isterseniz, size özel hazırlanan 3 course set menü, bir şişe şarap eşliğinde ve küçük süprizlerle gecenize renk katacak. (2 kişi için 499 TL). Ayrıca 14 Şubat Sevgililer Günü paket programlarıyla otelde konaklama alan misafirlere Karma Spa Wellness & Fitness’da masaj uygulamaları %20 indirimle sunuluyor. Hem kendinizi hem de sevdiğinizi şımartmanın en keyifli ve dinlendirici yolu Sevgililer Gününe özel fiyat avantajlarıyla JW Marriott Ankara‘da sizleri bekliyor.
Programlar İçin Rezervasyon Numarası: 0312 248 88 88
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)