19 Şubat 2015 Perşembe

Salgın Hastalıkların Önlenmesinde Hijyenin Rolü Büyük!

İşletme ve Kurumlar Grip ve Nezle Salgınlarına Karşı Önlemlerini Almalı!
Genellikle mevsim geçişlerinde görülen; grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların zamanı geldi çattı. Uzmanlar bu noktada özellikle kapalı alanlarda temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarının önemine dikkat çekiyor. Salgınların arttığı dönemlerde önlemlerini alan ve temizliğe iki kat önem veren işletmeler bu süreci en az kayıpla atlatıyor.


Mevsim değişikliği sırasında hava sıcaklığında yaşanan ısı farklılığı soğuk algınlığı ve grip vakalarının artışına sebep olur. Bunun sebebi, yaz aylarında görülmeyen virüslerin havanın soğumasıyla birlikte tekrar aktifleşmesidir. Yılın bu zamanlarını soğuk algınlığına veya gribe yakalanmadan geçirmek genellikle çok zordur. Soğuk algınlığına neden olan yaklaşık 200 virüs, yıl içerisinde birkaç kez hastalanmanıza sebep olabilir. Oldukça hızlı bulaşabilen bu hastalık türleri işletmeler için de tehdit oluşturmaktadır.

Soğuk algınlığı ve grip salgınları insanların kendilerini hasta hissetmelerine yol açmanın yanı sıra verimlilik kaybına neden olabilir ve söz konusu salgınlar sıkça veya geniş bir çapta meydana geldiği taktirde işletmenin itibarını da olumsuz yönde etkileyebilir. Tesisler, en iyi temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarını yaparak, salgınların çoğaldığı dönemler için hazırlık yapabilirler. Böylelikle bilinçli işletme ve kurumlar; çalışanlarını, öğrencilerini, hastalarını ve misafirlerini güven içinde tutup, sağlıklarını koruyarak, gereksiz devamsızlıkları ve kazanç kaybını en aza indirgeyecektir. Sealed Air iş birimi Diversey Care’in uzman ekipleri uluslararası çapta yapmış oldukları araştırmalar sonucunda; tekstil ürünlerinin bakımı, enfeksiyon ile mücadele ve kişisel bakım alanında alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor;

Doğru el hijyeni teşvik edilmeli
Maalesef herkes temel el hijyeni tedbirlerini uygulamıyor. Ellerdeki mikroplar kolaylıkla kişiden kişiye veya başka yüzeylere geçebiliyor; dolayısıyla tesislerin, herkesi düzenli olarak el yıkama ve dezenfekte etme alışkanlığını edinmeye teşvik etmesi gerekir. Eller kirliyken, bireylerin sıcak su ve sabunla ya da sabun ve suyun mevcut olmadığı ortamlarda alkol bazlı bir el dezenfektanı ile ellerini temizlemeleri gerekir.

Soğuk algınlığı ve gribin farklı şeyler olduğu bilinmeli
Üst solunum yollarında yani kulak, burun ve boğazda viruslerle oluşan hastalıklara soğuk algınlığı denir. Soğuk algınlığına sebep olan yüzlerce virüs vardır. Bunların belli başlıcaları Rhinovirus, Coronavirüsler, Parainfluenza Virüsü, Respiratuar Sinsisyal Virüslerdir. Grip hastalığına ise Influenza Virüsü Tip A B ve C alt türleri sebep olur. Her iki hastalığında belirtileri birbirinden çok farklıdır. Soğuk ve nemli hava, yorgunluk, stres, beslenme eksikliği gibi faktörler soğuk algınlığını kolaylaştırır. Gripte olduğu gibi en sık tokalaşma ile bulaşır. Bu sebeple el hijyeni çok önemlidir.

Öte yandan hepimiz yılda ortalama yedi defa soğuk algınlığı geçiririz. Soğuk algınlığı burun çevresinde görülür ve yaklaşık yedi gün boyunca sürer. Yani, belirtiler genellikle boyunun yukarısındadır. Örneğin, boğazda kaşıntı veya yanma, gripte nadiren görülen ancak soğuk algınlığında sık sık yaşanan bir problemdir. Ateş, soğuk algınlığında olmaz ya da çok nadiren görülür. Grip ise daha ciddi bir hastalıktır, aniden ortaya çıkar ve yılda ortalama 2-3 defa geçirilir. Soğuk algınlığının aksine ateş grip belirtilerinden biridir ve 3-4 gün sürebilir. Ateşle beraber genel halsizlik hali, vücut ağrısı ve öksürük de görülür. Soğuk algınlığı ve grip arasındaki en önemli farklardan biri de gribin önlenebilir olmasıdır. Her yıl bilim adamları tüm dünyadan bilgi toplayıp, araştırmalar yaparak o yıl gribin oluşmasını sağlayacak muhtemel virüs çeşidini belirlerler. Bu virüs çeşidine göre de her yıl aşılar geliştirilir. Ancak soğuk algınlığının ilacı yoktur. Dolayısıyla grip aşısı olmak kişinin nezleyi kapmamasını garanti etmese de bazı vakalara karşı koruma sağlar.

Personele uygun temizlik prosedürleri konusunda eğitim verilmeli
Tesisler, hangi yüzeylerin ve donanımın temizleneceğini ve temizliğin hangi sırayla yapılacağını detaylandıran temizlik prosedürlerinin uygulamaya konmasını sağlamalıdır. Bu prosedürler, el hijyeninin ne zaman uygulanacağını, ne zaman eldiven kullanmanın gerektiğini, kullanılacak temizlik ürünleri ve dezenfektanların hangi sıklıkta kullanılacağını da tarif etmelidir. Hastalıkların daha sık görüldüğü ve bulaştığı soğuk algınlığı ya da grip mevsimi gibi dönemlerde tesislerin daha sık ve daha kapsamlı temizlik ve dezenfeksiyon yapması tavsiye edilir. Bu da geleneksel temizlik programının, tüm genel alanların daha sık temizlenmesini kapsayan bir programla değiştirilmesini veya temizlik ve dezenfeksiyon işleri için ek personelin görevlendirilmesini gerektirebilir.

Sık temas edilen yüzeyler temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli
El hijyeni yaygın olarak uygulansa dahi kirli ve mikroplu yüzeylere dokunulduğunda ellerin yeniden kirlenme riski vardır. Kapı tokmakları, tırabzanlar, asansör düğmeleri, sıralar ve tezgâh üstleri gibi sık temas edilen yüzeyler düzenli olarak ya da gözle görülür şekilde kirlendiğinde temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Çalışanlar; temizliği, yüksek yerlerden alçak yerlere, temiz yerlerden kirli yerlere ve kuru yerlerden ıslak yerlere doğru yapmalı, dezenfektanın yüzey üzerinde uygun etki süresi boyunca bekletilmesini sağlamalıdır.

Uygun yerlere hastalığa dikkat çekici panolar yerleştirilmeli
Tesislerin, soğuk algınlığı ve gribin yayılmasını önlemek için uygun uyarı panoları yerleştirilmesine teşvik etmesi gerekir. Bu uyarılara, başkalarıyla sınırlı temasta bulunulması, öksürürken ve hapşırırken ağzın kapanması ve kullanılan kâğıt mendil ve kâğıt havluların çöpe atılması da dahil edilmelidir. Tesisler; resepsiyon alanları ve tuvaletler gibi trafiğin yoğun olduğu alanlara panolar ve başka iletişim malzemeleri yerleştirerek, insanlara bu davranışları uygulamalarını hatırlatabilir.

Doğru malzemeler yeterli miktarda bulundurulmalıdır
Bazı durumlarda insanlar, sabunun veya kâğıt havluların bulunmadığı bir tuvaletle karşı karşıya kalabilir ki; bu da onları hijyen alışkanlıklarından ödün vermeye veya vazgeçmeye zorlayabilir. Tesisler, kişisel koruyucu ekipman, dezenfektan, el hijyeni ürünü, peçete, tuvalet kâğıdı, çöp poşeti ve temizlik bezleri gibi malzemelerini yedekli olarak bulundurulmalıdır. Böylece enfeksiyon önleme stratejileriyle uyum desteklenmiş olacaktır.

Tüm alanların kurallara uygun temizlendiğini denetlenmelidir
Tesislerin etkin temizlik için tüm alanların kurallara uygun temizlendiğini denetlemesi, işçilerin işlerini beklendiği gibi yapmasına ve gelişme kaydedilecek alanların belirlenmesine yardımcı olabilir. Tesisler, el hijyeni takibi ve uyum raporlaması aracılığıyla el yıkama ve dezenfeksiyon alışkanlığını izlemek isteyebilir. Ayrıca kurumlar, gerektiğinde ya da tavsiye edildiğinde çalışanların uygun koruyucu giysileri giymesini sağlamalıdır.

Hodjapasha’da, yıl boyunca her gün, Türk ve Osmanlının kültür ve sanatı sergileniyor

365 gün boyunca, Türk ve Osmanlı gösteri sanatları sergileniyor
Tarihi Yarımada’nın merkezi Sirkeci’de, 545 yıl önce Fatih Sultan Mehmet’in hocası ve veziri Hoca Sinan Paşa tarafından yaptırılan Hocapaşa Hamamı, 2008 yılından itibaren Hodjapasha Gösteri ve Etkinlik Merkezi olarak, dans gösterilerine ve özel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.


Yıl boyunca her gün, Türk ve Osmanlının kültür ve sanatının yaşatıldığı bu merkezde; Sema gösterisi, Türk dansları gösterileri ve 18. yüzyılda yaşanmış gerçek bir aşk hikayesi olan Beyaz Gül dans gösterisi düzenleniyor ve izleyenleri büyülüyor. Lale devrinde Osmanlı Sarayı’ndan çıkarılmış bir çerkes cariyesi Beyaz Gül ile İstanbul’daki Hollanda elçisi arasında başlayan; ancak elçinin Hollanda’ya dönmesiyle birbirinden ayrılan ve bir daha kavuşamayan aşıkların, yüzyıllardır dillerden dillere aktarılan ölümsüz aşkı, müzikal tadında yaşatılıyor.


Tarih ile içiçe olan gösteriler büyülüyor
Sirkeci’de bulunan Hodjapasha, 2008’den itibaren her gün düzenlediği gösteriler ve danslar ile ülkemizde alanında tek olan bir cazibe merkezidir. Tarihi hamamın görkemli mimarisi, özel ışık ve 360 derece projeksiyon sistemi eşliğinde yapılmakta olan etkinlikler, özellikle İstanbul’a gelen yabancı turistleri büyülüyor. Tarihi atmosferiyle eşsiz olan bu mekandaki etkinlikleri Tarihi Yarımada’ya gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu izlerken; son yıllarda İstanbulluların da keşfetmesiyle merkez yoğun ilgi görmektedir.
Tarihten ve kültürden ilham alınarak hazırlanan bu eşsiz gösterileri izlemeye hazır mısınız? Öyleyse büyüleyici bir atmosferde, dans ve sahne gösterilerini kaçırmayın.

Gösterilerin biletleri, Biletix'de satılıyor.
Fiyatlar, gösteriye göre kişi başı 40 ile 50 TL arasında değişiyor.

Hodjapasha
Telefon: 0212 511 46 26
www.hodjapasha.com




Kariyer.Net İnsana Saygı Ödülleri’nin 2014 Yılı Sahipleri Belli Oldu

Elıte World Otelleri’ne İnsana Saygı Ödülü
Türkiye’nin en çok tercih edilen insan kaynakları platformu Kariyer.net tarafından düzenlenen, 14 yıldır geleneksel hale gelen İnsana Saygı Ödülleri’nin 2014 yılı sahipleri belli oldu. Elite World Otelleri, başarılı insan kaynakları çalışmaları ile Türkiye’nin en prestijli İnsan Kaynakları ödüllerinin verildiği Kariyer.net İnsana Saygı Ödülleri’ne layık görüldü.


Yıl içerisinde yoğun çalışma ortamında süreçlerini başarıyla yürüten İnsan Kaynakları departmanlarının ödüllendirildiği, bu yıl İK Zirvesi kapsamında 11 Şubat’ta Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen törende, Elite World Otelleri Zincir İnsan Kaynakları Şefi İrem Ayser, Elite World Otelleri adına ödül aldı.


Elite World Otelleri kriterlerin de üzerine çıkarak İnsana Saygı ödülünün sahibi oldu. Geçtiğimiz yıl Elite World İnsan Kaynakları departmanı olarak 48.794 adet başvuru aldıklarını belirten Elite World Hotels Zincir İnsan Kaynakları Koordinatörü Mustafa Karahan, adaylara ortalama 1 günde içerisinde geri dönüş performansı sergilediklerini söyledi. Adaya özel cevaplamalarda yüzde 100’lük bir başarı sağladıklarını söyleyen Karahan, “Özverili çalışmalarımızın karşılığı olarak İnsana Saygı Ödül’üne layık görülmekten dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Sürekli gelişme ve iyileştirme çalışmalarımız ile sürdürdüğümüz insan kaynakları uygulamalarımızı böylesi önemli bir ödül ile taçlandırmış olmamız Elite World ailesi olarak bizleri gururlandırıyor” dedi.

İnsana Saygı Ödülleri’nde Özel Kriterler
Kariyer.net İnsana Saygı Ödülleri kapsamında iş başvurularını en hızlı ve en fazla yanıtlayan firmaların yanı sıra; en çok başvuru alan ve en çok istihdam yaratan firmalar da ödül alıyor. Ayrıca adayların seçtiği en beğenilen firma ve en beğenilen iş ilanı da ödüllendiriliyor. İstanbul merkezli firmalar için başvuru sayısının en az 10 bin, Anadolu merkezli firmalar için başvuru sayısının en az 5 bin olması, başvuru yapan adayların cevaplamalarının ortalama 21 günde yapılması, cevaplamaların içerisinde adaya özel cevaplama oranının en az yüzde 99 ve üzerinde gerçekleştirilmesi ve en az 10 işe alımın yapılmış olması gerekiyor.

100. Yılında Çanakkale Zaferi Bisiklet Yolculuğu

Işık Üniversitesi akademisyenleri, öğrencileri, mezunları ve Bisikletliler Derneği üyelerinden oluşan toplam 40 sürücü, İstanbul-Çanakkale arasında 6 gün sürecek 475 kilometrelik bisiklet yolculuğu sonrasında Çanakkale’de şehitlerimizi anacaklar.

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi, Türk Milletinin eşsiz kahramanlığının sembolleştiği Çanakkale Zaferimizin 100. yılında kutsal saydığı değerler için ülkemizin her köşesinden gelerek kanlarını döken aziz şehitlerimiz anısına, “100. Yılında Çanakkale Zaferi Bisiklet Yolculuğu” temalı İstanbul’dan Çanakkale’ye bir bisiklet yolculuğu düzenliyor.


BİSİKLET ÜZERİNDE 475 KİLOMETRE YOLCULUK
Bisiklet yolculuğu; 18 Mart 2015 tarihinde FMV Işık Okulları İstanbul Erenköy Güneş Kampüsünden başlayacak, 6 gün 475 km pedal basılarak 23 Mart 2015 günü Çanakkale Şehitler Abidesinde şehitlerimizi anma töreni ile sona erecek.


BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ’NDEN BİSİKLETLE GEÇİLECEK
40 bisiklet sürücüsü, ambulans, bisiklet römork aracı ve bir otobüsten oluşan konvoy, 18 Mart 2015 Çarşamba sabahı saat 10:00 ‘da İstanbul FMV Işık Okulları Erenköy Güneş Kampüsünden hareket edecek ve Boğaziçi Köprüsü geçilerek D100 karayolundan Silivri-Tekirdağ-Keşan-Gelibolu-Lapseki-Çanakkale-Eceabat rotasından Çanakkale Şehitler Abidesine ulaşılacak.

ÖĞRENCİLERİN RESİMLERİ SERGİLENECEK
Aynı kapsamda Nişantaşı, Ayazağa, Erenköy, İspartakule kampüsleri toplam 3100 İlköğretim öğrencisi arasında yapılacak resimlerden seçilecek 100 adet ‘Barış ve Dostluk’ temalı resim sergisi, 23 Mart-8 Nisan 2015 tarihleri arasında Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Çanakkale Evi Galerisinde sergilenerek halka açılacak.

2015 yılında e-dönüşüm yaşayan Türkiye,“Kağıtsız Ofis Sistemi”ne geçiyor

E-Tuğra, kağıtsız ofis sistemine geçmek isteyenlere 8 farklı çözüm sunuyor
E-Tuğra EBG A.Ş., “E-İmza Entegrasyon Kütüphaneleri” ürün grubuyla elektronik ortamda kurum içi ve kurumlar arası yapılan yazışmalara resmiyet kazandıran EBYS’ye  geçmek isteyen kurumların e-dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. E-Tuğra EBG A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı N. Hüseyin Kuran; “EBYS ile yazışmaların sevk, onay ve paraf süreleri kısalıyor, 7gün 24 saat evrak alıp gönderilebiliyor. Belgelerin tüm illere dağıtımı sadece tek tuşa basılarak aynı anda yapılabiliyor” dedi.

2015 yılına damgasını vuran e-dönüşüm üniversitelerden hastanelere, kamu ihale kurumundan meslek odalarına kadar pek çok kuruluşta kendini hissettiriyor. Elektronik Belge Yönetimi Sistemi (EBYS), e-imza ile birlikte sadece kurum içi değil kurumlar arası yazışma ve belge paylaşımının bilgisayar ortamında resmi olarak yapılmasına olanak sağlıyor. Kurumların bünyesinde oluşturulan belgelerin üretilmesinden, arşivlenmesine ve imhasına kadar tüm evrak yönetim süreçlerini fiziksel ortamdan elektronik ortama geçiren EBYS ile kurum içi ve kurumlar arası yazışmaların standartlaşması, güvenli bir şekilde arşivlenmesi sağlanıyor, kırtasiye, sevk ve zaman maliyetlerinden tasarruf ediliyor.

E-Tuğra EBG A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı N. Hüseyin Kuran, EBYS ile kağıtsız ofislerin devreye girdiğini, bugün pek çok üniversitenin ve resmi kurumun EBYS’ni kullandığını belirtti. Kuran; “E-devlet uygulamalarının performansını da artırıcı bir sistem olan EBYS, işletmelerin kırtasiye, sevk ve arşivleme maliyetlerini düşürüyor. Belgelere bulundukları yere gitmeden güvenli ve uzaktan erişim olanağı sağlıyor.  Sistem sayesinde belgeler hızlı bir biçimde dosyalanarak arşivlenebiliyor. Yazışmaların sevk, onay ve paraf süreleri kısalıyor. Kurumlarda 7 gün 24 saat evrak alıp gönderilmesine imkan tanıyor. Belgeler birden fazla noktaya aynı anda tek tuşla gönderilebiliyor. EBYS, kağıt kullanımını ortadan kaldırdığı için doğayı da koruyor. Araştırmalar ofislerde kullanılan 1 ton beyaz kağıt için 24 ağacın kesildiğini gösteriyor. Kağıt, zaman, noter masrafları, stok maliyeti düşünüldüğünde sistemin kısa sürede 500 milyon Türk Lirasına varan tasarruf sağlayacağını, binlerce ağaca da yaşama şansı tanıyacağını öngörüyoruz” dedi.

E-Tuğra EBG A.Ş., hem Avrupa Telekomünikasyon Standartlar Komitesi hem de Bilişim Telekomünikasyon Kurulu (BTK)’nın yayınladığı profillerine uygun 8 farklı “E-İmza Entegrasyon Kütüphaneleri” paketi ile kurumların EBYS’ye entegrasyonunu kolaylaştırıyor. E-Tuğra entegrasyon paketleri ile kurumlar, SGK(Sosyal Güvenlik Kurumu) e-reçete gönderimi, her türlü dosya formatı imzalama, elektronik imza ile login işlemleri, Gelirler İdaresi’ne elektronik fatura gönderimi, TEIAS kapasite ihale sistemine imzalı veri gönderimi, KİK (Kamu İhale Kurumu ) ile bankalar arasındaki elektronik teminat mektuplarının imzalanması, elektronik defter ve elektronik bilet gönderimi işlemlerini kolaylıkla yapabilecekler

Keşan Belediyesi Yelken Ve Su Sporları Kulübü, Olağan Kongreye Gidiyor

Yelken Kulübü 20 Şubat’ Ta Olağan Kongre Yapacak
Keşan Belediyesi Yelken ve Su Sporları Kulübü, 20 Şubat 2015  Cuma günü olağan kongre yapacak.


Saat 11.00’de Keşan Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşecek kongrede aşağıdaki gündem maddeleri görüşülerek karara bağlanacak.
1- Saygı Duruşu,İstiklal Marşı
2- Divan Heyetinin seçimi
3- Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun okunması
4- Denetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun okunması
5- Raporlar üzerinde görüş belirtilmesi
6- Yönetim ve denetim kurulunun ayrı ayrı ibrası
7- Tüzük Değişikliğinin görüşülmesi
8- Yönetim ve Denetim Kurulu’nun seçilmesi
9- Dilek ve temenniler
İlk toplantıda çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantı 27 Şubat 2015 Cuma günü aynı yer ve saatte yapılacak.
Kulüp Başkanı Andaç Gedik, tüm üyeleri kongreye davet ederek , “Üye kayıtlarımızı yenileyeceğimizden dolayı tüm üyelerimizin nüfus cüzdan fotokopileri ile birlikte kongreye katılmalarını bekliyoruz” dedi.

20 Şubat 2015 Cuma, Saat 12:30’da Bloomberg HT Ekranlarında “Ender Merter ile Reklamarkası”nda

URYAD A.Ş. Genel Müdürü Olcay Akay ve Nielsen Media Genel Müdürü Erdem Tolon, Radyo Dinleyici Ölçümü Araştırması'nı 20 Şubat 2015 Cuma günü (yarın) 12:30'da Bloomberg HT ekranlarında "Ender Merter ile Reklamarkası"nda canlı yayında anlatıyor. Radyo sektörün uzun zamandır beklediği tutarlı, güvenilir, tarafsız ve şeffaf dinleyici ölçümü araştırmasını başlatan URYAD A.Ş. ve araştırmayı gerçekleştiren Nielsen, 20 Şubat 2015 Cuma (yarın) saat 12.30'da Bloomberg HT ekranlarında anlatıyor.


URYAD A.Ş.Genel Müdürü Olcay Akay ve Nielsen Media Genel Müdürü Erdem Tolon'un konuk olacağı "Ender Merter ile Reklamarkası" programında "Reklam yatırımları açısından reklam mecrası" ile "Reyting araştırması ve ölçümlemede yeni teknolojiler" konuları masaya yatırılacak.
URYAD A.Ş. Genel Müdürü ve URYAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Olcay Akay: “Radyo Dinleyici Ölçümü Araştırması’nı, bu alanda 1968’den beri uluslararası deneyime sahip Nielsen ile tutarlı, tarafsız, şeffaf, güncel, güvenilir ve hesap verebilir esaslarına uygun olarak gerçekleştiriyoruz. Araştırma, sonuçların anlık olarak sorgulandığı elektronik ölçümlemeye en yakın sonuçları veren bilgisayar destekli telefonla arama (CATI) metodolojisiyle yürütülmektedir.” dedi.

Ramada Plaza Tekstilkent’e Genel Müdür Olarak Ünal Sabuncu Atandı

“Ramada Plaza Tekstilkent”e Yeni Genel Müdür
Dünyanın en büyük otel grubu olan Wydnam Hotel’s grubuna ait olan Ramada Plaza Worldwide’ın üyesi Ramada Plaza Tekstilkent’in yönetimine uzun yıllardır sektörde deneyimli bir isim, Ünal Sabuncu atandı. İlbak Holding Bünyesi’ndeki Ramada Plaza Tekstilkent yönetiminden sorumlu olan Sabuncu en son Renaissance Polat İstanbul Hotel’de Genel Müdür olarak görev yapmaktaydı.


Ramada Plaza Tekstilkent’te Genel Müdür olarak göreve başlayan Ünal Sabuncu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. Sabuncu, eğitiminin ardından kariyerine hizmet sektöründe 8 yıl Amerika’da, 2 sene de İngiltere’de uluslararası gruplarda yöneticilik yaparak devam etti. Ünal Sabuncu en son çalıştığı Renaissance Polat Otel Grubu bünyesinde sırasıyla Banket Müdürü, Kurumsal Banket Müdürü ve 2008 yılı itibarıyla da Genel Müdür olarak görev yapmıştır.

Hyatt Otellerinde Ücretsiz Kablosuz İnternet Hizmeti Sunmaya Başladı

Ücretsiz WIFI Istanbul Hyatt Otellerinde
Grand Hyatt İstanbul, Park Hyatt İstanbul – Maçka Palas ve Hyatt Regency Istanbul Ataköy Tüm Misafirlerine Ücretsiz Kablosuz İnternet Hizmeti Sunmaya Başladı.Dünyaca ünlü otel zinciri Hyatt, Şubat ayı itibariyle dünyadaki tüm misafirlerine ücretsiz internet erişimi sunuyor. Odalarda ve ortak alanlarda geçerli bu hizmet, sektörde bir ilk olma özelliğini taşıyor.


 Grand Hyatt Istanbul, Park Hyatt Istanbul -  Maçka Palas ve zincirin İstanbul’daki en yeni oteli Hyatt Regency Istanbul Ataköy bugün yaptıkları ortak bir açıklama ile, dünyadaki tüm Hyatt otel ve tatil köylerinde odalarda ve ortak alanlarda misafirlerine ücretsiz kablosuz İnternet hizmeti sunmaya başladığını açıkladı. Ön koşul aranmaksızın, bütün rezervasyonlarda geçerli olacak bu hizmet, sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor. Misafirler, odalarında ve restoranlar,spa, spor salonu gibi otelde yer alan ortak alanlarda ücretsiz kablosuz internet bağlantısına sahip olacak.

Bölge Direktörü Jacques Morand bu konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “İnternet bağlantısı, günümüz dünyasında zorunlu bir ihtiyaç. Hyatt Grup olarak misafirlerimize, odalarda ve ortak alanlarda kablosuz internet hizmeti sunmaya başladığımız için çok mutluyuz. Üstelik bu hizmeti hiçbir koşul aramaksızın sunuyoruz. İstanbul’da bulunan üç otelimiz stratejik konumlarda yer alıyor ve binlerce misafirimizin seyahatleri sırasında konaklamalarına, buluşmalarına ve etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. İş ve keyif amaçlı seyahat eden misafirlerimizin büyük bölümü hayatlarında farklı bir hıza sahip, bizlere zamanın en değerli hazine olduğunu söyleyen kişilerden oluşuyor.Misafirlerimiz için internet bağlantısının olmazsa olmaz bir hizmet niteliği taşıdığını biliyoruz. Verimli çalışmalarının, hayatlarıyla bağlantılarını koparmamalarının yolu internetten geçiyor. Hayatın paylaştıkça güzel olduğuna inandığımız için, misafirlerimize misafir odalarında ve ortak alanlarda ücretsiz internet hizmeti sunuyoruz.”

İstanbul’da yer alan Hyatt Gruba ait üç otelde 2Mbps hızındaki ücretsiz internet bağlantısının yanı sıra daha hızlı bir internet erişimine ihtiyaç duyan misafirler için ücret karşılığında 5 Mbps hıza sahip premium paket seçeniği de mevcut. Standart bağlantı hizmeti e-posta ve sosyal medya erişimi, internette gezinme imkanı sağlarken, premium bağlantı paketi ise, oyun oynama, internet üzerinden video veya film izleme gibi daha fazla bant genişliği gerektiren kullanımlar için uygundur. Platinum ve Diamond Hyatt Gold Passport üyeleri, misafir odaları ve sosyal alanlarda ücret ödemeden premium kablosuz internet bağlantı hizmetinden yararlanabilecekler. Ücretsiz kablosuz bağlantı, tüm misafir odaları, lobi ve otel tarafından işletilen restoranlarda sunulmakla birlikte, bant genişliği ihtiyacının katılımcı sayısına bağlı olarak değişkenlik gösterebildiği toplantı odalarını kapsamamaktadır.




Doğa Seni Çağırıyor

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) 18 Şubat - 8 Mart 2015 tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde 52 sanatçıyla “Doğa Seni Çağırıyor” isimli bir sergi gerçekleştiriyor. Serginin küratörlüğünü Denizhan Özer, koordinatörlüğünü ise Akın Ekici yapıyor. 17 Şubat’ta açılışı yapılan sergi hem sanatseverlerden hem doğa dostlarından yoğun ilgi görüyor. Farklı kuşaklardan 52 sanatçının eserlerinden oluşan ‘Doğa Seni Çağırıyor’ adlı sergii 18 Şubat - 8 Mart 2015 tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde ziyaret edilebilir.

Serginin gelirinin bir bölümü 40 yıldır Türkiye’de doğa koruma çalışmalarını sürdüren WWF-Türkiye’ye bağışlanacak.Küresel iklim değişikliğinden temiz su kaynaklarının kirlenmesine, çarpık kentleşmeden türlerin yok oluşuna kadar onlarca farklı çevre sorunuyla karşı karşıyayız. 1970’den beri omurgalı türlerin sayısı yüzde 52 azaldı. Küresel iklim değişikliği insanlığın üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Tüm bu sorunlarla mücadele etmek için yaşam alanlarını ve canlı türlerini korumak zorundayız.

Modern insanın doğa ile ilişkisini sorgulayan sanatçıların yapıtlarından oluşan Doğa Seni Çağırıyor sergisi, her türlü olumsuzluğa karşın, sanatseverlere doğanın ve doğal hayatın olumlu bir yansımasını sunuyor. Garanti Bankası, Zorlu Performans Sanatları Merkezi  ve Beyoğlu Akademililer Sanat Merkezi’nin desteğiyle düzenlenen sergi anlatım tarzı dışında sanatsal özellikleri ve farklılıkları ile dikkat çekiyor.Farklı kuşaklardan 52 sanatçının çevre sorunlarını bizlere hatırlatmak ve sorunların çözümüne katkıda bulunmak amacıyla oluşturduğu ‘Doğa Seni Çağırıyor’ sergisi 8 Mart 2015 tarihine kadar açık kalacak.



Boeing ve Genç Başarı’dan Türkiye’nin Gelecekteki Girişimcilerine Destek

Ankara’daki mesleki ve teknik lisede yürütülen Genç Başarı Şirket Programı sayesinde öğrenciler, bir şirketin nasıl işlediğini birinci elden öğreniyor.Boeing Türkiye ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard J. Dunn, Boeing tarafından desteklenen Genç Başarı Şirket Programı (Junior Achievement Company Program) kapsamında Ankara Batıkent Şevket Evliyagil Mesleki ve Teknik Lisesi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında, öğrenciler ve okul yönetimi Bernard J. Dunn’a öğrencilerin kendi gerçek şirketlerini nasıl kurdukları ve nasıl işlettikleri hakkında bilgi verdi.


Genç Başarı Şirket Programı, ABD’de kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olan Genç Başarı’nın (Junior Achievement) küresel bir programı olup devlet okullarında ve özel okullarda girişimcilik programları yürütmektedir. Genç Başarı Şirket Programı’nın öncelikli hedefi, 15-18 yaş aralığındaki öğrencilerin finans, yenilikçilik ve girişimcilik alanlarındaki yeteneklerini geliştirmektir. Program kapsamında, öğrenciler, okul sınırları içinde faaliyet gösteren kendi şirketlerini kuruyor ve gerçek bir şirketin nasıl işletildiğini birinci elden deneyimliyor. Boeing, Genç Başarı’yı Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere tüm Ortadoğu bölgesinde uzun yıllardır, Kuzey Afrika’da ise son birkaç yıldır desteklemektedir. Genç Başarı ile olan bu işbirliği, projenin Türkiye’deki ayağını oluşturuyor.

Suudi Havayolu Flynas, Türkiye Pazarına Yatırım Yapmayı Sürdürüyor

Merkezi Suudi Arabistan’da bulunan havayolu şirketi flynas, Türkçe internet sitesini kullanıma sundu. Bilet alımı ve check-in dahil tüm işlemlerin Türkçe yapılabilmesine olanak tanıyan yeni sitenin Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki havayolu seyahatlerinin artmasında rol oynaması bekleniyor.Suudi Arabistan merkezli havayolu şirketi flynas, tamamen Türkçe olarak hazırlanan yeni internet sitesini kullanıma sundu. flynas’ın Türkiye’de günden güne büyüyen müşteri portföyünün ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermeyi amaçlayan, rezervasyon ve bilet alım işlemlerinin Türkçe olarak gerçekleştirilmesini sağlayan sitenin açılış töreni, Cidde Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı 2015’te yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti Cidde Başkonsolosu Fikret Özer de törene katılan isimler arasında yer aldı.


Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye ya da Türkiye’den Suudi Arabistan’a seyahat etmeyi planlayan yolcular, flynas’ın Türkçe sitesini ziyaret ederek diledikleri uçuşlara bilet alabiliyor, rezervasyonlarını yönetebiliyor, check-in işlemlerini internetten tamamlayabiliyor ve seyahatleri ile ilgili tüm güncel bilgilere kolayca ulaşabiliyorlar. Türkçe sitenin açılışı ile ilgili bir değerlendirme yapan Türkiye Cumhuriyeti Cidde Başkonsolosu Fikret Özer, Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki dini, tarihi ve kültürel bağların yanı sıra karşılıklı ekonomik ve ticari işbirliği faaliyetleri gelişmeye devam ettikçe, flynas’ın Türkiye’deki yaygın operasyonlarıyla iki ülke halklarını ve iş dünyalarını bir araya getiren önemli bir köprü olarak hizmet sunmayı sürdüreceğini; Suudi Arabistan’a ve Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye seyahat edecek Türkçe konuşan yolculara büyük kolaylıklar sağlayacağını; Türkçe internet sitesinin kullanıma sunulmasıyla, flynas’ın müşteri deneyimini sürekli geliştirme prensibine olan bağlılığını böylece bir kez daha ortaya koyduğunu; bunun, Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki havayolu seyahatlerinin daha da kolaylaştırılmasına yardımcı olacağını ifade etti.


2013 yılında yolcu trafiğinin yüzde 14,5 oranında artış kaydettiği Türkiye’de havacılık sektörü büyümesini sürdürüyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ne (IATA) göre, önümüzdeki 10 yıl içinde, küresel çapta yüzde 3 büyümesi beklenen sektörün Türkiye’deki büyüme oranının yüzde 5’i bulacağı tahmin ediliyor.  flynas Marka Müdürü Yazeed Al Rasheed ise, “Türkçe site, zaman ve maliyetten tasarruf edilmesini sağlayan dijital kanalların etkin kullanımı yoluyla müşterilerimize daha kolay bir seyahat deneyimi sunma stratejimizin bir parçası. Türkiye, flynas için önemli ve stratejik bir pazar. Riyad ve Cidde’deki merkezlerimizden İstanbul, Antakya ve Adana’ya haftada 27 uçuş gerçekleştiriyoruz. Türkçe site, flynas’ın bu önemli pazarda müşterilerine daha iyi hizmet sunmasını sağlarken, yolcularıyla iletişimini geliştirecek ve havacılık sektöründeki lider konumunu güçlendirecek” dedi.Yeni internet sitesi gücünü, yakın geçmişte kullanıma sunulan ve flynas müşterilerinin seyahat deneyimini kolaylaştırmayı amaçlayan mobil uygulamanın başarısından alıyor.Orta Doğu ve ötesinde “low-cost” modeli ile en verimli şekilde yolculuk edilebilmesi için yeni standartlar geliştiren ve alanında öncü olan Suudi havayolu flynas, bölgedeki en genç filo ile sayısı sürekli artan lokasyonlara haftada 950’den fazla uçuş gerçekleştiriyor.



Sabah Yatakları'ndan Otellere Saray Konforu

Özellikle lüks otellerin tercih ettiği marka olan Sabah Yatakları, yeniyıl ile birlikte yeni ürünlerini de tüketicilerin kullanımına sunmaya başladı. Markanın yeni modelleri için katalog çalışmalarını Antalya’da tamamlayan Sabah Yatakları'nın Toplu Satışlar Sorumlusu Uraz Solmaz, "Pek çok araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak dört yeni model ürettik.


Özellikle oteller için tasarlanmış dört yeni yatak modelimizin hepsinde ileri teknoloji yay sistemleri ile doğal içerikli hammaddeler kullanımını dikkate aldık" dedi. Yeni ürünlerde çelik yay ve doğal içerikli malzemelerin öne çıkan belirgin özellikler olduğuna değinen Uraz Solmaz, ikinci olarak da uyku kalitesinin ön planda tutulduğuna değindi. Yeni ürün grubunda patentli Air-Flow® yay  sistemi ile üretilen 'RoyalFlex' markalı yatağın öne çıkan ürünlerin başında geldiğini açıklayan Solmaz, "Omurganın şekli ve farklı ağırlıklardaki kullanıcılar için maksimum konfor prensibi ile dizayn edilen bu patentli yay sistemi,  birbirinden farklı üç  hava boşluğu oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.



Böylece uyku esnasında vücut ağırlığı ile doğru orantılı olarak çalışan yaylar, noktasal tepki vererek kan basıncının eksiksiz devam etmesine imkan veriyor. Uyku esnasında oluşan uyuşmalar ve bunun sebebi ile ortaya çıkan dönmeler minimize edilmiş oluyor. Ayrıca RoyalFlex yatağımızda kullanılan 'Open-Cell Foam' dolgu malzemesi yüksek gözenekleri sayesinde hava geçirgenliğini artırarak, terleme sorununa da çözüm getiriyor" şeklinde konuştu.


Serinin ikinci modeli olan  ve 'Integrale' adını verdikleri yatak modelinin,  özellikle otel kullanımında sıkça yaşanan deformasyon sorununa kalıcı çözüm amacıyla üretildiğine değinen Uraz Solmaz, "Yay sisteminin deforme olmamasına karşın üst yüzeyin daha kısa sürede deforme olması sorununu çözmek amacıyla yatak üst yüzeyinin değişebilir özellikte üretilmesini sağladık. Bu model özellikle Starwood Grubu ve Mövenpick otelleri tarafından tercih edilen ve otel yatırımcılarının ileriye dönük yatırım maliyetlerini de azaltan bir çözüm olarak düşünülmüştür. 'Terapia' ve 'Elegante' modelleri ise, bu grubun diğer iki modelidir ki, her ikisinde de doğal malzemelerin kullanımı ve özel dizayn edilmiş yay sistemleri öne çıkmaktadır" dedi...


18 Şubat 2015 Çarşamba

JAZZ&MORE: GERÇEK MÜZİĞİN MERKEZİ

Boğaz’ ın en değerli yerlerinden birinde canlı müzik dinlemeye ne dersiniz?
Emre Ergani ve Ersoy Çetin,  jazz eksenli yaratıcı müziğe yer verilen, müzik ve müzisyenin öne çıktığı her performansın bir konser ortamında, ancak kulüp rahatlığında doya doya yaşandığı bir mekan yarattılar: “JAZZ&MORE”.


20 Şubat’ta Hotel Les Ottomans ‘da açılacak olan Jazz&More, belirli aralıklarla, her Salı Aykut Gürel and Friends: Jam Sessions, her Cuma Serhat Kılıç, her Cumartesi İlhem Khodja ve de ayda bir dünyaca ünlü jazz sanatçılarını ağırlayacak.  Önemli sanatçıların sahne alacağı Jazz&More’ da, ses düzeni ve hacmin akustiği, müziği en net ve kayıpsız bir şekilde müzisyen ve dinleyiciye ulaştıracak şekilde tasarlandı. Jazz&More’ un  ana fikri rahat bir ortamda canlı müziğinin yapılması ve dinlenmesi olduğu için sahne,  kulüp içi trafiğinden mümkün olduğunca uzak tutularak geliştirildi.  Haftanın sadece üç günü açık olacak olan mekan live performans ve jazz müziğine ev sahipliği yapacak.


Yurtdışından önemli bir organizasyon ajansı aracılığı ile  getirilen  yabancı sanatçılar ayda  bir değişerek canlı performans sergileyecekler. 20 Şubat Cuma günü yapılacak olan açılışta ilk canlı performansı gerçekleştirecek olan değerli oyuncu Serhat Kılıç, güzel müziği kabare tadında dinleyiciyle interaktif bir üslupla buluşturacak. 21 Şubat Cumartesi akşamı İlhem Khodja, 27 ve 28 Şubat akşamı Club Des Belugas canlı performans sergilerken, 03 Mart Salı akşamı ise başarılı müzik adamı Aykut Gürel and Friends: Jam Sessions en sevilen repertuarlarıyla Jazz&More’da olacak.
Gerçek live müziğin keyfini yaşamak için Jazz&More…

Jazz&More @ Hotel Les Ottomans
Kuruçeşme Mh., Muallim Naci Cd No:68
Rezervasyon : 0542 772 88 88

Sushi Yapiminin Püf Noktalarini Maromi’de Öğrenin

Divan İstanbul’un Uzakdoğu Mutfağı Maromi’de, Mart ayı boyunca sushi yapım kursu düzenleniyor. Sushinin tarihçesinin ve asıl çıkış amacının anlatılacağı kursta, aynı zamanda sushi yapımına dair tüm incelikler de aktarılıyor. Kurs, her Cumartesi 14.30 – 17.30 saatleri arasında gerçekleştiriliyor.


Divan İstanbul’un içerisinde yer alan ve sunduğu benzersiz lezzetlerle Uzakdoğu Mutfağı severlerin kalplerini fetheden Maromi’de, Mart ayı boyunca sushi yapım kursu düzenleniyor. Japon şef Kenji Küme tarafından verilecek eğitimler, her Cumartesi 14.30 – 17.30 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Sushinin nasıl ve ne zaman çıktığı gibi bilgilerin yanı sıra, sushi pirinci, kappa maki, sake maki, boston roll, california temaki, temari sushi yapımı ve balık kesimine dair tüm püf noktalarının ve inceliklerin aktarılacağı kursun katılım sayısı 18 kişiyle sınırlı. Uzakdoğu Mutfağı’nın sevilen lezzeti sushinin farklı yorumlarını öğrenmek, hem lezzetli hem de keyifli bir kursa katılmak isteyenler için, eğitimin bedeli ise kişi başı 138 TL.