31 Temmuz 2013 Çarşamba


TÜRSAB ÜYELERİNE SAHTE ANKET

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) 'kimliği 'belirsiz kişiler' tarafından kurum adına yaklaşan seçimlere dair bilgi toplandığına dair bir uyarı yazısı yayınladı

TÜRSAB tarafından yayınlanan uyarı yazısı şöyle:
"Birliğimize ulaşan bildirimler ile; kimliği belirsiz kişilerce Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne üye seyahat acentalarının aranarak, önümüzdeki seçimlerde kime oy vereceklerinin sorulduğu ve bu konuda istatistik oluşturulmak üzere TÜRSAB’tan aranıldığının beyan edildiği öğrenilmiş bulunmaktadır.

Öncelikle Sayın Üyelerimize; Türkiye Seyahat Acentaları Birliği tarafından, seçimlerde kime oy verileceğine dair herhangi bir istatistik tutulmamakta olduğunu bildiririz. Bu yönde tarafınız ile kurulacak iletişimlere itibar edilmemesini, TÜRSAB adını kötüye kullanan kimliği belirsiz kişiler tarafından ahlak ve etik kurallar ile bağdaşmayan taleplerle bağlı olmadığınızı, söz konusu sorulara cevap vermenizi gerektirecek herhangi bir yasal zorunluluk olmadığını belirtmek isteriz.

Yukarıda açıkladığımız sorular ile karşılaşıldığında, kimliği belirsiz kişiler hakkında yasal işlem başlatılabilmesi ve gerekli diğer tedbirlerin alınabilmesi amacıyla mümkünse telefonlarının, e-posta bilgilerinin ve adreslerinin tespit edilerek tarafımıza bildirim yapılmasını rica ederiz.

Saygılarımızla,
TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ"

http://www.turizminsesi.com/haber/tursab-uyelerine-sahte-anket-14810.htm
turizminsesi, Turizmin Sesi,http://www.turizminsesi.com/,https://www.facebook.com/turizminsesi,http://turizminsesi.blogspot.com/,https://twitter.com/Turizminsesi,

30 Temmuz 2013 Salı


ULUSOY VARAN'DAN KAMUOYUNA AÇIKLAMA

ASILSIZ YAYILAN HABERLERE ULUSOY VARAN AÇIKLAMAA BULUNDU


Ulusoy Global Yatırımlar Holding olarak kurulduğumuz ilk günden itibaren ULUSOY ve VARAN markalarımızla doğaya saygılı otobüslerimizle, yolcularımıza güvenli, kaliteli ve konforlu seyahat felsefesi ile hizmet vermekteyiz. Hayata geçirdiğimiz projeler, hizmet ve uygulamalarla Türkiye yolcu taşımacılığında pek çok ilke imza atan bir kurum olarak, dün İstanbul Ataşehir Ulusoy terminalimizde gelişen, bugün internet haber siteleri başta olmak üzere, sosyal medyanın da gündemine taşınan asılsız  ithamlar nedeni ile siz değerli basın mensuplarını ve kamuoyunu birinci ağızdan bilgilendirmek istedik.


 Ulusoy ve Varan olarak yolcularımıza seyahat saatine kadar daha iyi hizmet verebilmek için, terminallerimizde zaman zaman çevre düzenlemeleri gerçekleştirmekteyiz. Bu düzenlemeleri de taşeron şirketler üzerinden yürütmekteyiz.


Diğer terminallerimizde olduğu gibi, Ataşehir terminalimizde ilk günden itibaren yeşillendirme, ağaç dikimi, bakımı ve yetiştirilmesini biz gerçekleştirdik. Dün yapılan düzenlemenin amacı ağaç topraklarının yağışlı günlerde çamur yapmasını engellemek için etraflarının betonlanması üzerineydi. Uygulamayı yapan taşeron şirketin ihmali sebebi ile talihsiz olay gündeme gelmiş, gereği ve telafisi en kısa sürede yerine getirilmiştir.
İnternet haber sitelerinde ve sosyal medyada konu olan “@UlusoyTurizmAS Ülkede yeterince ağaç var. Terminal olması için bunların yapılması gerekiyor.” açıklaması tamamen asılsızdır.


İlgili Twitter hesabı kurumumuza ait değildir. Sosyal medyadaki tek varlığımız Facebook’ta  https://www.facebook.com/ulusoyotobus adresinde gerçekleştirilmektedir. Koşulsuz müşteri memnuniyetini ilke edinen ULUSOY ve VARAN olarak, yaşanan bu gelişmelerden büyük bir üzüntü duyduğumuzu, ilgili hesap için gerekli araştırmayı yaptıracağımızı belirtmek isteriz. Konuyu gündeme getiren Atlas dergisi muhabiri Kerem Yücel’e, tüm bu süreçte bizi büyük bir hassasiyetle müşteri hizmetlerinden ve e-posta üzerinden bilgilendiren  herkese teşekkür ederiz.

Saygılarımla,
Mustafa Yıldırım
Ulusoy ve Varan Genel Koordinatörü
http://www.turizminsesi.com/haber/ulusoy-varandan-kamuoyuna-aciklama-14809.htm


TATİL Mİ EZİYET Mİ?

İNTERNET REZERVASYONLARINDA RESİMLERE ALDANMAYIN  

İnternetten Marinem Karaca Muhafazakar Hotel için rezervasyon yaptırdık resimlere baktık harika görünüyordu rezervasyon ve ödemesini yaptık ama sonrası tam fiyasko

Ali Rıza Albayrak  ve ailesi tatil modeli isimli acenteden 01.06.2013 tarihli giriş ve 06.06.2013 tarihli çıkış tatili için 4 kişilik 2 ayrı oda olarak muhafazakar hotel diye tatil rezervasyonu yaptırdı.Kredi kartı ile 6 taksit olarak 2729 lira ödemesini yaptı. internet sitesi üzerinden fotoğrafları incelediğinde çok güzel her şey dört dörtlük  gözüküyordu.

OTEL İNTERNETTEN FİYAKALI
Tatil vakti geldiğinde İstanbul’dan o kadar yol çekip gittiğinde tamamen hüsrana uğradılar.  Otele ilk girişte güvenlik kulübesinden görevli bir şahıs aracı durdurdu  lakayik bir şekilde tatile mi geldiniz dedi ve gülümsedi.

İNŞAAT İŞÇİLERİ BELLBOY OLMUŞ
Evet dedik  ve içeri girdik otel girişinde inşaat ustaları her yerde çalışıyor ve makine sesleri de cabası , eşyalarımızı indirmek üzereyken gömleğinin bir tarafı dışarıda bir şahıs bizi hoş geldiniz diyerek karşıladı.Resepsiyona geçtik formları doldurduk odalarımız verildi odamızın bir tanesi balkonsuz diğeri yarım balkonlu odaya çıkmak için asansöre bindiğimizde asansörün camının inşaat pisliğinden dışarısı resmen görülmüyordu. Kata çıktığımızda yine bizi karşılayan inşaat ustaları oldu sağ olsunlar kattan odaya giderken yerlerde yastık çarşaf havlular atık bir vaziyette yerde , odaya girdiğimizde sular kesikmiş ancak yapılacakmış bu görüntüler üzerine eşyalarımızı hiç odaya almadan derhal resepsiyona indik ve yetkili aradık.

YETKİLİ YOK OTEL MÜDÜRÜ İŞTEN ÇIKARILDI
Resepsiyonda duran bayan şu anda tek yetkili benim otel müdürü işten çıkarıldı dedi odayı değiştirmek istedik ancak kesinlikle başka oda verilemeyeceğini verilen ile mecburen kalabileceğini söyledi . Biz itiraz ettik ve ısrarla yetkili aradık daha sonra Bora isimli bir şahıs geldi ve yetkili olduğunu söyledi durumu anlattık ve otel sahibi ile görüşebileceğimizi söyledi. Otel sahibi Kaya beyin eşi bizi odasında dinledi madem ki içiniz ısınmadı tabi ki nasıl isterseniz öyle yapalım dedi.

İNTERNETTE AYRI GÖRÜNÜRDE AYRI
Kendisine internet sitelerindeki resimler ile otelin farklı olduğunu söyledik kendisi de siteye giriş yaptı ve evet haklısınız derhal o resimleri değiştireceğiz siteyi yenileyeceğiz dedi. Muhafazakar hotel için bayanlar havuzunun güvenli olmadığını  kapı açılır açılmaz içerisinin görüldüğünü söyledik. Bize açıklaması her müşteri oranın bayanlar kısmı olduğunu bilir ve o tarafa geçmezler  şayet o tarafa geçipde bayanlar havuzuna bakan erkek misafir olursa otelden atılacağını söyledi. Muhafazakar hotel yöneticisinden  çok gülünç bir açıklama . Bayanlar havuzunun tek bir küçük havuzdan ibaret olduğu internet sitesinde ki resimlerde ve açıklamasında 2 havuz ve su kaydırağının olduğunu söyledik ama yine sitenin değiştirileceğini söyledi bununla idare etmemiz gerektiğini anladık.

BEKLENEN YETKİLİ GELDİ
Otel sahibi Kaya bey geldi ve bizi ikna etmek için tam bir esnaflık yaptı.Bize teras suit odayı önerdi illaki görün ve 2 gün misafirimiz olun diye ısrar ettiği için teras suit odasına gittik. Ne görelim düğün salonu gibi bir oda içeride 2 çift kişilik yatak var hijyen yine berbat teras ise diğer teraslarda birlikte birbirine bitişik. Ailen ile terasta otursan bile yan masada kalanlar ile bitişik kardeşler gibi oluyoruz.Bu kadar olumsuzluk üzerine kalmak istemediğimizi söyledik.

ARTIK YETER BİZ BU OTELDE KALMIYORUZ 
 Kaya bey tamam paranızı iade edeceğiz ama yemek yemeden kesinlikle göndermeyiz diye bizi yemeğe aldılar ve yemekten çıkan kıl her şeye yetti.Paramızı geri iade edeceklerini söyledikleri için biz de bir an önce oradan ayrıldık o günümüz tamamen bitti ve o yorgunlukla İzmir’e döndük.

POLİS EVİNDE KONAKLADIK
Plan proje içinde ortada kalmak yoktu ama ortada ailemle birlikte kaldım. Emniyet mensubu olduğumdan  polis evinde konakladık ve ertesi gün başka bir otelden rezervasyon yaptırıp oraya geçtik . Bu kadar olumsuzluğun üstüne orada da nasıl tatil yaptığımız malum. Bu arada acenteyi aradık ve yaptığımız ödemenin iadesini istediğimizde otel tarafından 2 günlük oda ücreti olan ortalama 1100 liranın kesileceğini söylediler.Bunun üzerine oteli aradık ve Bora bey bize sizden sonra toplantı yaptık bu şekilde olacak yoksa  tamamı geri iade olmayacaktı dedi . Bu anlattıklarıma rağmen nasıl tatil yapabilirdik izinimin yandığınamı,otel tarafından dolandırıldığımamı,paramın gittiğine mi , o kadar yol yaparak yorulduğuma mı , anne ve babamıda yanımda götürerek onlara karşı mahcubiyetimemi yanmam lazım acentelerinizi oteliniz iyi seçip benim yaşadığım problemleri yaşamayın

http://www.turizminsesi.com/haber/tatil-mi-eziyet-mi-14807.htm

turizminsesi, Turizmin Sesi,http://www.turizminsesi.com/,https://www.facebook.com/turizminsesi,http://turizminsesi.blogspot.com/,https://twitter.com/Turizminsesi,


"EN TATLI BAYRAM KREDİSİ "HSBC'DEN


HSBC TÜRKİYE'NİN BAYRAM KREDİSİ KREDİNET'TE TÜM KOŞULLAR AÇIK VE NET

Dosya masrafı alınmayan bayram kredisi KrediNET 40 bin TL için, 36 ay vade ve aylık yüzde 1.08 faiz oranı fırsatı sunuyor.HSBC Türkiye, Ramazan Bayramı öncesi ihtiyaçlarını karşılamak isteyenlere kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. “En Tatlı Bayram Kredisi” sloganıyla hayata geçen, bayram kredisi KrediNET  9 Temmuz – 12 Ağustos tarihleri arasında avantajlı faiz oranları ile geçerli olacak. Dosya masrafsız, 40 bin TL’ye kadar,  36  aya varan vade seçenekleri ile  sunulan bayram kredisi KrediNET tüm vade ve tutarlarda aylık yüzde 1.08 faiz oranı geçerli olacak.HSBC Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan, bayram kredisi kampanyası kapsamında HSBC’den kredi kullanacak olanların  yüzde 25'inin yeni müşteri olmasını beklediklerini belirterek, şunları söyledi:  “Banka olarak müşterilerimizin nakit ihtiyaçlarını koşulları açık ve net ihtiyaç kredisi KrediNET ile karşılamayı amaçlıyoruz. Avantajlı faiz oranlarıyla bayrama özel hazırladığımız kampanyamız kapsamında kredi kullanan müşterilerimiz dosya masrafı da  ödemeyecek. 2013  yılının ilk yarısında 100 bine yakın müşterimizin nakit ihtiyaçlarına KrediNET ile destek olduk. Bayram sürecinde de müşterilerimize, beklentilerine en uygun çözümleri sunarak   KrediNET ile destek olmayı hedefliyoruz.”HSBC’nin bayram kredisi KrediNET’ten yararlanmak isteyen müşterilerin, KREDİ yazıp 4499'a SMS göndermeleri veya www.hsbc.com.tr adresindeki internet sitesine girerek başvuruda bulunmaları yeterli olacak.

Ayrıntılı bilgi ve başvurular için HSBC Bank A.Ş web sitesi www.hsbc.com.tr’yi tıklayabilir, HSBC Bank Telefon Bankacılığı 444 0 111’i arayabilir ve tüm HSBC Bank A.Ş. şubelerini ziyaret edebilirsiniz.

http://www.turizminsesi.com/haber/en-tatli-bayram-kredisi-hsbcden-14806.htm
turizminsesi, Turizmin Sesi,http://www.turizminsesi.com/,https://www.facebook.com/turizminsesi,http://turizminsesi.blogspot.com/,https://twitter.com/Turizminsesi,

SİNEMACILARA 50. YIL DESTEĞİ

ALTIN PORTAKAL'DAN SİNEMACILARA 50.YIL DESTEĞİ


Altın Portakal'da en iyi film 350 bin ve ilk film 100 bin ayrıca en iyi senaryo, yönetmen, görüntü yönetmeni, müzik; portakal heykeli ve para ödülünün sahibi olacak.  Antalya'da 4 – 11 Ekim 2013 günlerinde yapılacak 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde genç sinemacılara yönelik düzenlemelere gidilerek para ödülleri arttırıldı.

Genç sinemacıların ulusal ve uluslararası alandaki başarılarına değiinen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, gençleri özendirmeye devam edeceklerini; buna yönelik olarak, yeni bir düzenlemeyle ilk film ödülünün 55 bin TL’den 100 bin TL’ye yükseltildiğini açıkladı.
 50. yılda  görkemli bir festivale yapılacağı  açıklamasında bulunulurken Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle para ödülleri ve Altın Portakal heykelleri kazananlara verilecek.

En İyi Film ödülü 350 bin TL
Yapılma nedeni; Türk sinemasının nitelikli filmlerini ödüllendirerek, yapımcı ve yaratıcıların yeni filmler üretmesine katkı sunmak, sinema sektörünün gelişmesine öncülük etmek, ulusal ve uluslararası düzeyde tanınmasına katkıda bulunmak olan Altın Portakal’da bu yıl en iyi film ödülü 350 bin TL olarak belirlendi.
Portakal’ın bu yılki ödülleri şu şekilde sıralandı:  En İyi Film 350.000-TL ve Altın Portakal heykeli. En İyi İlk Film 100.000-TL ve Altın Portakal heykeli. En İyi Yönetmen 55.000-TL ve Altın Portakal heykeli. En İyi Senaryo 35.000-TL ve Altın Portakal heykeli. En İyi Görüntü Yönetmeni 30.000-TL ve Altın Portakal heykeli. En İyi Müzik 30.000-TL ve Altın Portakal heykeli . Antalya Teşvik Ödülü 70.000 TL .

En İyi Kadın Oyuncu Altın Portakal heykeli. En İyi Erkek Oyuncu Altın Portakal heykeli. En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Altın Portakal heykeli. En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Altın Portakal heykeli. En İyi Kurgu Altın Portakal heykeli. En İyi Sanat Yönetmeni Altın Portakal heykeli. Behlül Dal Jüri Özel Ödülü Altın Portakal heykeli Herhangi bir dalda genç bir yetenek (yönetmen, oyuncu, senaryo yazarı, görüntü yönetmeni, besteci) için kullanılır. Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü Altın Portakal heykeli. Ses Tasarımı, Özel Efekt, Kostüm, Makyaj tasarımı, v.b. teknik dallardan birinde kullanılabilir.En İyi Film Ödülü’nün sahibi olan yapımcının, ödülü aldığı yılı takiben 3 yıl içinde çekeceği yeni filminin  -kriterleri ekte sunulan- bir bölümünü Antalya’da çekmesi halinde teşvik amacıyla verilen ödüldür.
Portakal’a kabul edilecek filmler:Yarım yüzyıllık geçmişiyle Türkiye’nin en uzun soluklu festivali unvanına sahip Altın Portakal’da Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasına: Geçtiğimiz yılın son başvuru tarihi olan 6 Ağustos 2012 tarihinden sonra tamamlanmış;, yurtiçinde yapılan ulusal ya da uluslararası herhangi bir yarışmada “yarışma filmi” olarak yer almamış, herhangi bir ulusal TV kanalında (pay TV kanalları dahil) gösterilmemiş,ticari bandrollü DVD/VCD baskıları satışa sunulmamış Türkiye yapımı filmler katılabiliyor.

http://www.turizminsesi.com/haber/sinemacilara-50-yil-destegi-14805.htm
turizminsesi, Turizmin Sesi,http://www.turizminsesi.com/,https://www.facebook.com/turizminsesi,http://turizminsesi.blogspot.com/,https://twitter.com/Turizminsesi,
GERÇEK OSMANLI ŞERBETLERİ
GÜLER OSMANLI’DA DEMİRHİNDİ ŞERBETİ'Nİ  365 GÜN  BULABİLİRSİNİZ


Güler Osmanlı Mutfağı, Başbakanımıza sunulan Osmanlı Şerbetlerinden olan Demirhindi Şerbetini Türkiye’de 365 gün sunan nadir mekanlardan olma özelliğini taşıyorOsmanlı Mutfağı’nın bu özel şerbetlerini  orjinal tarifiyle yapan Güler Osmanlı Mutfağı , Osmanlı Mutfağı’nın kaybolmaya yüz tutan 600 yıllık şerbet kültürünü 1965’den bu güne yaşatmaya çalışıyor.Osmanlı Mutfağında, 15. Yüzyıldan beri her derde deva olan Osmanlı Şerbetlerini ve Demirhindi Şerbetini otuz sekiz çeşit baharat çeşitleri katarak Osmanlı arşivlerinde yer alan tariflere göre hazırlıyoruz. Özel şişelerde  geleneksel askı ve seremoni ile sunuyoruz.



Kargoyla tüm Türkiye’ye 600 Yıllık Osmanlı Şerbetleri gönderiyoruz
Daha da önemlisi, Türkiye’nin neresinde olursanız olun, sipariş edeceğiniz şerbet çeşitlerimizi kargoyla sizlere ulaştırabiliyoruz. Bir sınırlama yok, ister bir litre, ister yüzlerce litre sipariş edebilirsiniz. Kargo ve Kurye alıcıya Aittir İstanbul Anadolu Yakası na 10 Litre ve üzeri Ücretsiz teslim...Gıda mühendislerinden aldığımız destekle, hiçbir katkı maddesi kullanmadan % 100 doğal etkilerle kullanma süresini otuz güne çıkarttık.



Hatırı Sayılan Şerbet Demirhindi Şerbeti
Batılıların Tamarint dedikleri, bizdeki eski adıyla Hint Hurması isimli Demirhindi ağacının meyvelerinden yapılıyor. Demirhindi tropik bölgelerde yetişen kalın gövdeli, zümrüt yeşili oldukça ekşimsi bir meyvedir. Eskiden yemeklerde ekşi yerine kullanılırmış. Kabukları siyah renkte, eti yumuşak besleyici ve ferahlık verici bir meyvedir. Bu meyvenin üzerine şeker serperek çiğ olarak da yenildiği söylenir.



Demirhindi Şerbetinin Faydaları
* Kan yapar.
* Ferahlatıcı etkiye sahiptir.
* Enerji verir.
* Meyveleri Besleyicidir.
* Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı rol oynar.
* Bağırsak faliyetlerini düzenler.
* Sindirim bozukluğuna iyi gelir.
* İçeriğinde B3 vitamini barındırır




Osmanlı Şerbetlerinin Tarihçesi (15. Yüzyıl)
Osmanlı sarayını görme fırsatı bulan seyyahlar, her türlü meyvenin yetiştirildiği akıl almaz güzellikteki bahçelerden söz ederlerdi. Bu meyvelerden Osmanlılar şerbet, reçel, şekerleme, palüde ve hoşaf yaparlardı. Meyvelerden yapılan sofraların vazgeçilmez lezzetiydi şerbetler. Şarapsız bir Yunan ya da Roma şöleni olamayacağı gibi, şerbetsiz Osmanlı yemeği de düşünülemezdi. 1573 yılında sarayın helvahanesinde üzüm, limon, menekşe gibi şerbetlerin yanı sıra 851 okka (yaklaşık 1 ton) kırmızı ve beyaz gülden ve 52.300 adet nilüfer çiçeğinden şerbet yapılmıştır.

15. Yüzyıl sonrasında sarayın ve zengin sofraların gözde şerbetleri, gül, nilüfer, menekşe ve zambak gibi çiçeklerden yapılanlardı. Önemli konuklara bu şerbetlerden ikram edilirdi ve tabii bunlar için büyük paralar harcanırdı. Sıradan şerbet ise bal ve üzümden yapılırdı. İstanbul’un çevresini baştan, başa kaplayan bağlarda yetişen üzümler, taze olarak yenilir, kış için kurutulur ve şerbet yapılırdı. Bal yahut şeker şerbeti günlük hayatta en çok tercih edilenlerdi. Üzümü sıkıp fıçıya doldurup üzerine sıcak su ilave ederek iyice karıştırdıktan sonra üzerini dikkatlice örterek iki gün dinlenmeye bırakarak hazırlanan arap şerbeti revaçta olan şerbetlerdi. Osmanlı mutfağında her türlü meyvenin şerbeti yapılırdı.

Osmanlı’nın ünlü şerbetleri şöyle sıralanıyor:
1. Sikencebin
2. Demirhindi
3. Kastamonu Eğşisi
4. Hürrem Sultan
5. Sünnet
6. Reyhan
7. Böğürtlenli Saray Limonatası
8. Harnup
9. Somada
10. Vişne
11. Menekşe
12. Nilüfer
13. Zambak
14. Gül
15. Nar
16. Ayva
17. Böğürtlen
18. Sultan
19. Kayısı
20. Kiren (Kızılcık)
21. Subye
22. Meyan Kökü
23. Loğusa
24. Karadut
25. Saray Limonatası


Osmanlı sofralarının vazgeçilmez içeceği şerbetlerin bir kültür mirası olduğunu düşünüyor ve bu kültürün sürmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’de her mevsim çeşitli şerbetleri tadabileceğiniz istisna restaurantlardan biridir Güler Osmanlı Mutfağı.

Kanuni Sultan Süleyman ve Osmanlıda Şerbet Geleneği
Kanuni Sultan Süleyman sıcak bir yaz günü Yeniçeri ortalarını ziyaret ve teftiş ederken, susamış. Ona bir kap içinde soğuk şerbet ikram etmişler. Kanuni’de, şerbeti içtikten sonra o tası altınla doldurup geri göndermiş. Ertesi yıl yine ortaları ziyaret ve teftiş ederken, her ortanın önüne geldiğinde şerbet dolu bir tas sunmuşlar ona. O da her tası altınla doldurtup, geri göndermiş. Bu şekilde her o mevsimde Padişah’a Yeniçeri ortalarından bir şerbet dolu tas gönderilmesi ve bunların altınla doldurulup, iade edilmesi gelenek olmuş. Savaşlarda bile cepheden bu taslar saraya gönderilir ve altınla dolu olarak geri gelmeleri beklenirmiş.

İstanbul Kadıköy’den Yükselen Tarih…. Güler Osmanlı Mutfağı

Osmanlı ve Türk mutfaklarının zenginliği muhteşem…
Onunla iç içe yaşamak yetmez, anlamak gerek.
Onunla övünmek yetmez, bilgilenmek gerek.
Ona sahip olmak yetmez, korumak gerek.
Biz, Mirasımıza sahip çıkmayı tercih ettik…

Bilmeyenler için hatırlatalım; Güler Osmanlı Mutfağı, misafirlerine, İstanbul, Kadıköy, Hasanpaşa’da hizmet veriyor. Osmanlı ve Türk mutfağından yedi yüz yirmi çeşidin üzerinde zenginliğimiz var. Bunlardan her gün farklı on dört değişik lezzet sunuyoruz. Vazgeçilmezlerimiz arasında, Soran Yemez Çorbaları, Osmanlı Tabağı, Demirhindi Şerbeti, Padişah Tatlısı, Özel Osmanlı Köftesi, Kapaklı Hünkar Pidesi ve Güveçte Meşhur Çayeli Kuru fasulyesi yer alıyor. Güler yüzlü bir ifadeyle güne özel hazırladığımız on dört değişik lezzet sizleri bekliyor. Bu lezzetlerin yedi tanesinin bir tabaktaki görsel şölenine “Osmanlı Tabağı “ adını verdik. Bu gün yediğiniz çeşitlere haftalar sonra rastlamanız mümkün olabilir.

Özel Yemek Siparişleri;
Butik Restaurant olmamızın avantajlarıyla, hizmetlerimizi siz neredeyseniz oraya da sunuyoruz. Canınız ne isterse, iki gün öncesinden haber vermeniz yeterli… ikramınızın zenginliğini ve miktarını siz belirleyebiliyorsunuz. Bunun içinde ekstra bir ücret ödemiyorsunuz. Hafta içi ve cumartesi, iş günlerinin telaşından uzak, sevdiklerinizle beraber özel lezzetler ve güzel dostluklar yaşamak üzere misafirimiz olmanızı bekliyoruz.

İstanbul Kadıköy den Yükselen Tarih
Güler Osmanlı Mutfağı - Butik Restoran
1965 den Bu güne Mirasımıza Sahip Çıkıyoruz
Adres: Güler Osmanlı Mutfağı … Hasanpaşa - Kadıköy - İstanbul
Şerbet Hattı Tel …: 0216 348 22 45 - 336 82 76
Şerbet Hattı Mail..: guler@osmanlimutfagi.com

Ali GÜLER
0532 641 73 55
www.osmanlimutfagi.com

http://www.turizminsesi.com/haber/gercek-osmanli-serbetleri-14797.htm

10 Mart 2013 Pazar

OSMANLI KAHVALTI SOFRASI

“GÜLER OSMANLI” ARKADAŞ BULUŞMALARINDA TERCİH EDİLECEK BİR MEKAN


Güler Osmanlı Mutfağı, içeri girdiğiniz andan itibaren çok farklı bir mekan olduğunu size hissettiriyor.
Yemeklerin hepsi birbirinden güzel görünüyor, Sipariş masaya geldiği andan itibaren lezzetinin de muhteşem olduğunu anlıyorsunuz. Servisi çok hızlı ve çalışanları çok saygılı. Fiyatları, Güler Osmanlı Mutfağı  benzeri yerlere göre gayet normal.


İçeri girerken en güzel şekilde karşılandığınız yerlerden biri. Ayrıca garsonlar, masada kaç kişi olursa olsun sipariş alırken bir yere not tutmuyorlar. Fakat kim ne istemiş ise doğru olarak size getiriyorlar. Kalifiye ve iyi eğitim verilmiş çalışanlar sizi güleryüz ile ağırlıyor. En yoğun gün ve saatlerde bile servis hızı oldukça iyi.Yemek çeşitliliği ve yemeklerin kalitesi çok iyi. Son derece özenli hazırlanmış, devasa bir menüleri var. İstediğiniz özel bir menü de olursa bir gün öncede söylemeniz yeterli oluyor Ali Güler tarafından damak tadınıza uygun bir şekilde hazırlanıyor. Çeşit çeşit çorbalar Soran Yemez Çorbası " Her gün başka çorba ama adı hep aynı " ana yemekler ve tatlılar.İçecek menüleri de oldukça geniş. Menüye bakıp karar vermeniz bir hayli uzun sürebilir.


OSMANLI KAHVALTISI SOFRASI ON ALTI ÇEŞİTTEN OLUYOR
Geleneksel Türk mutfağında kahvaltının apayrı bir yeri vardır. Mis gibi kokan kızarmış ekmeği, Trabzon Koloti Peyniri , Ezine Peyniri ,beyaz peyniri, Yörük Ezmesi ,sahanda yumurtayı, siyah ve yeşil zeytini sayabiliriz.Tulum, dil, çerkez ve kaşar peyniri de Türk kahvaltı sofrasının lezzetine lezzet katar. Sucuk ve pastırmamızın ise tadına doyulmaz.Reçelleri de unutmamak gerekir. En çok tercih edilen Kastamonu Vişne Reçeli ,gül, bergamut, kayısı, vişne, şeftali, turunç ve portakal reçelleri, aynı anda dört mevsimi birden yaşayan ülkemize yakışır bir çeşitlilik sergilerler.


Reçelin yanı sıra, Kastamonu Çiçek Balı ve kaymak da kahvaltı sofralarına baş döndürücü bir lezzet katar.Demli çay ise, Türk kahvaltı sofrasını tamamlayan en önemli unsurdur.
Biz güne erken başlıyor ve sizi bekliyoruz .Güne Başlangıç saatimiz Sabah 07.30 – 11.00 arası Güler Osmanlı Mutfağı Güne sağlıklı bir başlangıç sunuyor sizlere.


 Kahvaltı günün en kıymetli öğünü, böyle sağlıklı bir başlangıçla gününüz güzel geçsin.
Osmanlı Kahvaltı Sofrası (On Altı Çeşit)
1 - Kastamonu Çiçek Balı
2 - Süt Kaymağı
3 - Trabzon Koloti Peyniri
4 - Vakfı Kebir Tereyağı
5 - Tahin – Pekmez
6 - Ezine Peyniri
7 - Çeri domatesi
8 - Salatalık
9 - Siyah Zeytin
10 - Yeşil Zeytin Biberli
11 - Haşlanmış Köy Yumurtası
12 - Kastamonu Vişne Reçeli
13 - Yörük Ezmesi
14 – Köz Sivri Biber
15 - Köy Ekmeği
16 - Süt veya Fincan Çay
Osmanlı Kahvaltı Sofrası (On Altı Çeşit) ……: 14.00 TL.
Soran Yemez Çorbası
Günün çorbasının fiyatı 5.00 TL. ile 10.50 TL. arasında değişmektedir...
Önemli Not.... PAZAR GÜNLERİ KAPALIYIZ..
guler@osmanlimutfagi.com
0216 348 22 45 – 336 82 76

turizminsesi, Turizmin Sesi,http://www.turizminsesi.com/,https://www.facebook.com/turizminsesi,http://turizminsesi.blogspot.com/,https://twitter.com/Turizminsesi,

UNUTULMUŞ İSTANBUL YEMEKLERİ






UNUTULMUŞ İSTANBUL YEMEKLERİ MODERN SUNUMLA BULUŞTU
Zengin mutfağı ve dünyaca ünlü aşçıları ile yerli, yabancı ve ünlü konuklarına lezzet şöleni sunan
Elite World İstanbul Hotel'in yaratıcı mutfağında ödüllü Executive Chef Mithat Yalçınkaya bu kez unutulmuş İstanbul yemeklerini modern yaratıcı sunumlarla buluşturuyor.

24 Mart 2013 tarihine kadar Elite World İstanbul Otel, The Brasserie Restaurant’ta  “Unutulmuş  İstanbul Yemekleri” günleri etkinliği kapsamında menüdeki lezzetleri istiridye kabuğu, muz yaprağı, kristal kadeh, metal ağaç, casserole gibi modern ve farklı sunumlarda tatma şansına sahip olacaksınız.

Unutulmuş İstanbul yemekleri menüsünde;  Ispanak Salatası, Cevizli Radika Salatası, Rokalı Patlıcan Salatası, Börülce Salatası, Ermeni Piyazı Yer Fıstıklı Beyaz Lahana Salatası, Yumurta Dolması, Domates Dolması, Kağıtta Pastırmalı Levrek, Safranlı Karidesli Pilav, Yufkalı Tavuk Dolması , İstifado, Vişne Soslu Bıldırcın, Horoz Güveci, Kuzu Etli Ayva , Soğan Dolması, Papaz Yahnisi , Cevizli İncir Dolması, Ballı Gözleme ( Zvingi ), Kestaneli Pasta, Flora Teyze’nin Pastası gibi çok özel lezzetler yer alıyor.

Şehrin merkezinde seçkin bir mekanda eski İstanbul mutfağının orjinaline sadık kalınarak oluşturulan lezzetleri canlı müzik eşliğinde tadarken sevdiklerinizle birlikte özel bir akşam geçirebilirsinizHey ay birbirinden farklı etkinliklerle adından sıkça söz ettiren Elite World İstanbul Hotel, bu ay da yine hafızalarda ve damaklarda unutulmaz izler bırakacak. .

Elite World İstanbul Hotel, Şehit Muhtar Cad. No: 42 Taksim İstanbul 0212 313 83 83 www.eliteworldhotels.com.tr


17 Şubat 2013 Pazar

BEST WESTERN KAZAKİSTAN’DA İLK OTELİNİ AÇTI



BEST WESTERN PLUS ATAKENT PARK HOTELİN AÇILIŞINI YAPTI

Best Western International Kazakistan’ın en büyük kenti Almata'da markanın ilk oteli olan  BEST WESTERN PLUS Atakent Park Hotel’in açılışını yaparak global olarak büyümeye devam etmektedir.

Dört yıldızlı BEST WESTERN PLUS Atakent Park Otel yeni inşa edilmiş 500 kişi kapasiteli 23 suit oda, konferans ve toplantı alanı ile 196 odalı bir tesisdir. BEST WESTERN PLUS Atakent Park Hotel iş ve finans merkezlerine yakın bir konumda  şehir merkezinde bulunmaktadır. Almatı Uluslararası Havaalanı'na 30 dakika ve Cumhuriyet Meydanı'na 10 dakika mesafede yer almaktadır. Otel en büyük fuar kompleksi olan Almata-Atakent Sergi Merkezi kompleksinin bir parçasıdır.

Best Western bu umut verici bölgede bir ayak izi oluşturmak için ilk adımı atmıştır. Yakın geçmişte Rusya, Ukrayna ve Moldova gibi ülkelerde altı otel Best Western markasına dahil oldu.

Uluslararası Operasyon Başkan Yardımcısı Suzi Yoder yeni otel ile ilğili olarak şöyle konuştu;
"Bu otel, BDT ülkelerinde iş geliştirme çabalarımızın ileriye yönelik önemli bir hamlesini temsil eder. Biz marka olarak Kazakistan'da olmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz. BEST WESTERN PLUS Atakent Park Hotel ile başlayarak bölge genelinde markamızı genişletmek için sabırsızlanıyoruz"

DÜNYA DİŞHEKİMLERİ İSTANBUL’A GELİYOR





1 milyon dişhekimini temsil eden,203 yıllık köklü bir meslek kuruluşu olan Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI)’ın; 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi, 28-31 AĞUST0S 2013 tarihinde İstanbul’da yapılıyor
Açılış törenleri; devlet başkanları, başbakan, kral ve kraliçelerce yapılan, Paris, Hong Kong, Londra, Roma, Singapur, Barselona, Mexico City ve Viyana gibi dünyanın en önde gelen şehirlerinde gerçekleşen FDI kongreleri; yüzyıllık geleneğe sahip dünyanın en prestijli kongreleridir.
FDI 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi; 15.000 katılımcının beklendiği, bölgenin ve AVRUPA KITASININ EN BÜYÜK KONGRESİ olacak. Dişhekimliği mesleği alanında Türkiye'nin liderliğini üstlendiği;  Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Gürcistan, Filistin, Irak, İran, Kazakistan, Kerkük,  KKTC, Kırgızistan, Kosova, Lübnan, Mısır, Özbekistan, Suriye, Suudi Arabistan, Tunus, Türkmenistan, Ürdün ve Yunanistan gibi ülkelerin de içinde bulunduğu    “3.Komşu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısı"  da   ülkemizin bilimsel ve  ekonomik işbirliği sürecine katkı sağlamak üzere kongre kapsamında gerçekleştirilecek.

Kongre kapsamında 80 tane konferans, 6 panel ve 30’dan fazla kurs düzenleniyor.
• Avrupa ve Amerika’nın seçkin eğitim kurumlarında öğretim üyesi olan 40 yabancı konuşmacı,
• Dünya genelinde farklı eğitim kurumlarında görev alan 7 Türkiyeli öğretim üyesi,
• Ülkemizin  dişhekimliği fakültelerinde eğitim veren 60  öğretim üyesi ve başarılı dişhekimlerinden oluşan konuşmacılar,kongreye katılımda bulunacak.

120 konuşmacı, dişhekimliği alanındaki son yenilikleri dişhekimlerine, diş teknisyenlerine ve dişhekimi yardımcılarına sunacak.

Dişhekimliği Fuarı Expodental 2013; kongre süresince 6500 m2’lik sergi alanı ile yer alacak ve ziyarete açık olacak.FDI 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi’ni 28-31 Ağustos 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirecek olmaktan ve bu dev organizasyonu nihayet Türkiyemize kazandırmaktan büyük bir heyecan ve onur duymaktayız.Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek olan bu kongre; ulusal ve uluslararası çerçevede, bu alana ilgi duyan tüm kişi ve kurumların yoğun ilgisi ile karşılanmıştır.Şimdi önümüzde tarihi bir olanak bulunmaktadır. Dünya Dişhekimlerinin İstanbul’da buluşması toplum ağız ve diş sağlığı bilincinin gelişmesi ve dişhekimliği sektörünün bilinirliğine önemli bir katkı sağlayacaktır.T.C. Cumhurbaşkanı’nın himayesi; Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri ve diş hekimliği fakülteleri, bilimsel dernekler, DİŞSİAD, ağız ve diş sağlığı endüstrisi, dişhekimleri odalarımızın katkılarıyla ulusal bir seferberlik içerisinde kongremizi gerçekleştireceğiz. FDI 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi; ülkemizde ağız ve diş sağlığının öneminin algılanmasında, endüstrinin kurumsallaşması ve dışa açılmasında, dişhekimliği mesleğinin saygınlığının artmasında bir dönüm noktası olacaktır.15000  katılımcının beklendiği ve 6500 m2 fuar alanına sahiplik yapacak, Türkiye’nin ve bölgenin en  büyük organizasyonunu sizlere tanıtmaktan mutluluk duymaktayım.

Prof. Dr. Taner Yücel
TDB ve FDI 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi Başkanı
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ (TDB)

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB);  ülkemizde ağız diş sağlığı hizmeti sunan 24 bin dişhekiminin bir meslek örgütüdür.
"Ağız diş sağlığı genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır" ilkesine sahip TDB; halkımızın  ağız diş sağlığının korunması, geliştirilmesi ve her bireyin kolay ulaşabileceği ağız diş sağlığı hizmetleri için bilimsel ve koruyucu temelli  politikaların oluşması için çalışır.
TDB; dişhekimlerinin maddi manevi haklarını korumak ve meslek ahlakının korunmasını sağlamak adına, Türkiye genelinde 34 Dişhekimleri Odası ile Genel Merkezinin bulunduğu Ankara’da çalışmalarını yürütmektedir.
TDB, toplumun ağız ve diş sağlığı bilincinin yükselmesi için pek çok ulusal projeyi, kamu kurumları ve dişhekimliği endüstrisiyle birlikte gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye de devam ediyor.
TDB, dişhekimliği alanında yaşanan sorunların çözümü için; eğitim kurumları, DİŞSİAD, Diş Teknisyenleri Odaları ve Bilimsel Dişhekimliği Dernekleriyle birlikte yaptığı çalışmaları sürdürüyor.
1988 yılında Dünya Dişhekimleri Birliği’ne (FDI) üye olan TDB ;  “FDI 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi” ile   dünyada ve bölgesinde var olan uluslararası organizasyonlarla işbirliği içinde çalışmalarına devam ediyor.

DÜNYA DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ (FDI)
FDI Dünya Dişhekimliği Birliği dünyadaki  en  eski ve köklü mesleki  kuruluşlardan biridir. 1900 yılında Fransa’da Ecole Dentaire de Paris üyelerinden Dr. Charles Godon ve 5 dişhekimi tarafından Fédération Dentaire International adıyla  kurulmuştur.
FDI (Dünya Dişhekimliği Birliği), 130’dan fazla ülkede yaklaşık 200 meslek birliğinin üye
olduğu ve 1 milyonu aşkın dişhekimini  temsil eden dünya dişhekimlerinin örgütüdür.
FDI dişhekimliği uygulamaları ve eğitim çalışmaları  ile oral sağlığın toplumlarda daha yaygın olarak sağlanabilmesini amaçlamaktadır.


FDI Misyonları
• Dişhekimliğinin sesi; dünya çapında dişhekimliği mesleğinin bağımsız otoritesini temsil etmek
• Optimal ağız sağlığı; tüm bireylerin genel ve oral sağlıklarının optimal düzeyde korunması
• Üye ülkelere destek; mesleki birlikler aracılığı ile tüm dişhekimlerinin özlük haklarının korunması
• Bilgi transferi; dişhekimliği uygulamalarında etik değerlerin korunması ve dişhekimliği sanatının ve biliminin gelişimini desteklenmesi ve yaygınlaştırılması


FDI; bu bağlamda, dişhekimlerinin  mezuniyet sonrası eğitimini  sağlamak amacıyla her yıl dünya dişhekimliği  kongreleri organize etmektedir. Kongrelerde  bilimsel toplantıların yanısıra dişhekimliği endüstrisinin en son yeniliklerin, teknolojik ilerlemelerin sonuçları olan dişhekimliği alet ve malzemelerinin tanıtıldığı  fuarlar yapılmaktadır.

Bilimsel Program
FDI 2013 İstanbul Dünya Dişhekimliği Kongresi için zengin bir bilimsel program hazırlanmıştır. Bilimsel programda, dişhekimliğinin tüm disiplinlerine ait güncel konularda düzenlenmiş paneller, konferanslar, forumlar ve interaktif oturumlar yer alacaktır. Yurt dışından katılan 40’dan fazla konuşmacının 7’si; dişhekimliği eğitimini Türkiye’de aldıktan sonra akademik çalışmalarını yurtdışında sürdüren Türkiyeli akademisyenlerinden oluşmaktadır. Ayrıca yurt içinden birçok değerli Türk konuşmacı da yapacakları sunumlarla kongreye katılacaktır. Bilimsel program; beş salondaki paralel oturumlarla gerçekleşecektir. Sabah kahvaltılı toplantı oturumları, uzmanına sor buluşmaları ve yılın değerlendirmesi gibi özel oturumlarla dişhekimlerinin akademisyenlerle daha yakın diyaloğa girmesi sağlanacaktır. Ayrıca serbest bildiriler ve poster tartışma oturumları ile genç akademisyenlerin araştırmaları bilimsel ortamda tartışılarak değerlendirilecek ve IDJ (International Dental Journal) dergisinde basılacaktır.

Bu kongrede diş hekimleri yanı sıra oral sağlık alanında çalışan diş teknisyeni ve dişhekimi yardımcısı gibi sağlık personelinin de mesleki alanda kendilerini yenilemelerine yönelik bilimsel toplantılar  yapılacaktır

Aşağıdaki disiplinlerde düzenlenen; panel, konferans ve çok sayıda güncel klinik uygulamaları kapsayan hands-on kurslar ile hekimlerimiz; mesleki yenilikleri takip edebilme ve pratik olarak kendini geliştirebilme imkanına sahip olacaktır.
• Adeziv Dişhekimliği,
• Ağız Hastalıkları,
• Biyomateryaller,
• Cerrahi,
• Dijital Dişhekimliği-CAD/CAM,
• Doku Mühendisliği,
• Endodonti,
• Estetik Dişhekimliği,
• İmplantoloji,
• Koruyucu Dişhekimliği,
• Ortodonti,
• Prostodonti,
• Periodontoloji
Kongre Hazırlık Sürecinde Yapılması Planlanan Basın Toplantısı ve Basın Açıklamalarının Konu Başlıkları
• Sigara ve Ağız Sağlığı
• Yaşlılık ve Ağız Sağlığı
• Obezite ve Çürük İlişkisi
• Dişhekimliğinde Kök Hücre ve Doku Mühendisliği
• Türkiye'de Ağız Diş Sağlığı Profili
• Ağız Kokusu
• Bruksizm (Diş Gıcırdatma)
• İmplant
• Pedodonti-Ortodonti İlişkisi
• Sistemik Hastalıklar ve Ağız Sağlığı İlişkisi
Ağız Diş Sağlığı ile İlişkili Önemli Gün ve Haftalar
 7 Şubat  Sigarayı Bırakma Günü
 1-7 Mart Yeşilay Haftası
 14 Mart Tıp Bayramı
 18-24 Mart Yaşlılar haftası
 1-7 Nisan Kanser Haftası
 7-14 Nisan Sağlık Haftası
 7 Nisan Dünya Sağlık Günü
 12-18 Nisan Kalp Haftası
 17 Nisan Dünya Hemofili Günü
 5 Mayıs Dünya Sakatlar Günü
 10-16 Mayıs Sakatlar Haftası
 31 Mayıs Dünya Tütünsüz günü
 30Mayıs -5 Haziran Lösemi Haftası
 5 Haziran Dünya Çevre Günü


KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI
Konuşmacılar
Dr. Adrian Lussi / İsviçre
Modern Çürük Teşhis Yöntemleri
Dr. Alexander Tolmeijer / Hollanda
Finansal Yönetim
Dr. Alpdoğan Kantarcı / ABD
Periodontolojide Konak Modülasyon Tedavisi
Dr.Andrej Kielbassa/Avusturya
Dentin Hassasiyeti
Dr.Anton Sculean/İsviçre
Rejenerasyondaki İlerlemeler: Yeni Teknikler, Modeller ve Kavramlar
Dr. Atilla Sertgöz
Zirkonya Restorasyonlarda Görülen Klinik Problemler                  
Dr. Banu Önal
Posterior Bölgede Neden İndirekt Restorasyonlar?
Dr. Bekir Karabucak / ABD
Endodontik Cerrahi
Dr. Betül Kargül
Klinik Pratiğinde Minimum Girişimsel Tedavi Planının Uygulanması
Dr. Binnaz Leblebicioğlu / ABD
İmplant Tedavisinde Periodontal Yaklaşımlar
Dr. Burçin Vanlıoğlu
Protez Açısından Estetik İndirekt Posterior Restorasyonlarda Tedavi Aşamaları
Dr. Bülent Uludağ
Protetik Dişhekimliğinde Hassas Tutucularla İlgili Gerçekler, Sorunlar ve Çözümler
Dr. Cansu Alparslan
Kanıta Dayalı Dişhekimliğinin Klinik Pratiğe Uygulanması
Dr. Cemal Aydın
Çene Yüz Defektlerinde Uygulanan Epitezlerin Başarısı
Dr. Christian Berger / Almanya
Tedavi Kararı: Dişin Korunması veya İmplant Yerleştirilmesi: İmplant ve Dişlerde Görülen Komplikasyonlar
Dr. Coşkun Yıldız
Sabit Restorasyonlarda Diş Kesimi Prensipleri ve Ölçü Materyalleri    
Dr. David Bartlett / İngiltere
Asit Atağı!- Diş aşınmalarında Asitlerin Rolü
Dr. Denis Bourgeois / Fransa
Fluoridlerin Kullanımı ve Güncel Öneriler
Dr. Derek Mahoney / Avustralya
Yüksek Açılı Maloklüzyonun Kontrolü
Dr. Derya Germeç Çakan
Diastema Tedavisinde Ortodontik Yaklaşımlar
Dr. Dilek Tağtekin
Aproksimal Restorasyonların Başarısızlık Nedenleri ve Yeni Matriks Sistemleri
Dr. Ebru Çal
Sabit Restorasyonlarda Karşılaşılan Teknik ve Klinik Hatalar / Başarısızlıklar
Dr. Enrique Kogan / Meksika
Operatif Dişhekimliği: Yeni Materyaller, Teknolojiler ve Teknikler
Dr. Filiz Pekiner
Ağrı: Teşhis ve Tedavisi
Dr. Galip Gürel
Porselen Lamina Restorasyonlar: Gerçek Endikasyonlar
Dr. Georg Meyer / Almanya
Diğer Tıp Disiplinleri ile İlişkili Kranyomandibüler Fonksiyon ve Disfonksiyon – Dental Teşhis ve Oklüzal Tedavi için Sonuçlar
Dr. Gökhan Alparslan
Kanıta Dayalı Oral Cerrrahi
Dr. Gülbahar Işik Özkol
Total Protezlerde Sorunlar ve Basit Çözümler
Dr. Gürkan Göktuğ / ABD
Tüm Ark ve Tüm Ağız Rehabilitasyonlarda Tedavi Planlaması
Dr. Güven Külekçi
Sterilizasyon Stratejileri
Dr. Haldun İplikçioğlu
Kanıta Dayalı Oral İmplantoloji
Dr. Hande Şar Sancaklı
Mineralizasyondaki Olasılıklar / İmkanlar Nelerdir?
Dr. Hani A. Salam / Birleşik Arap Emirlikleri
İmplant Komplikasyonlarını Önleyebilir miyiz?
Dr. Harry-Sam Selikowitz / Norveç
Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar
Dr. Hien Ngo / Kuveyt
Minimal Girişimsel Dişhekimliği: Dişhekimliği Açısından Ne İfade Eder?
Dr. Ira Lamster / ABD
Biyolojik Sıvıların Tanısal Potansiyelinin Oral Hastalıkların Teşhis ve Tedavisi Açısından İncelenmesi
Dr. Istvan Urban / Macaristan
Vertikal ve Horizontal Ogümentasyonda Yeni Bakış Açıları
Dr. JY Cochet / Fransa
Endodontik Lezyonların Akılcı Tedavisi
Dr.Kaveh Seyedan/İran
Anterior Maxilla: Zorlukları ve Çözümleri
Dr. Marius Steigmann / Almanya
Estetik Alandaki Yumuşak Doku  Komplikasyonlarının Düzeltilmesi
Dr. Martin Lorenzoni / Avusturya
İleri İmplant Rehabilitasyonu: Estetik Navigasyon-İmmediat Yükleme
Dr. Martin Trope / ABD
İnstrumentasyon için Apikal Boyutlar
Dr. Massimo de Sanctis / İtalya
Periodontoloji - Periodontal Cerrahide Estetik
Dr. Mehmet Manisalı / İngiltere
Ortognatik Cerrahi ve Fasiyal Estetik
Dr. Mehmet Yaltırık
Ağız ve Çene Cerrahisinde Asistans
Dr. Mete Fanuscu
Dijital Ölçüler Klinikte Hayatımızı Nasıl Kolaylaştırıyorlar?
Dr. Michael Glick / ABD
Tıbben Komplike Hastalar – Klinik Protokoller
Dr. Mitsuo Okubo / Japonya
Yaşlı Toplumda Dişhekimliği
Dr. Mutlu Özcan / İsviçre
Direkt ve İndirekt Rekonstrüksiyonlarla Tek Diş Eksikliklerinin Tedavisi: Tedavi Yaklaşımının Karşılaştırılması
Dr.Nejat Erverdi
Dudak Damak Yarıkları Tedavisinde Yeni bir Yöntem: Distraksiyon Osteogenezisi
Dr. Nikolaos Donos / İngiltere
Periimplantitisin Tedavisi ve Periodontal Hastalıklarla İlişkisi
Dr. Norbert Gutknecht / Almanya
Kanıta Dayalı Lazer Dişhekimliğinde Seçici Çürük Uzaklaştırılması ve Sert Doku Preparasyonu
Dr. Olcay Şakar
Parsiyel Protezlerdeki Gelişmeler: Planlama, Materyaller ve Teknikler
Dr. Prathip Phamtuvanit / Tayland
Minimum Girişimsel Dişhekimliği
Dr. Roland Frankenberger / Almanya
Rezin Kompozitler: Ne Kadar Uzağa Gidebiliriz? Uzun Ömürlülük, Endikasyon ve Tamir

Dr. Sami Büyükgökçesu
Restoratif Dişhekimliği Uygulamalarında Dişhekimi Yardımcısının Rolü
Dr. Sevil Gürgan
Diş Beyazlatma İşleminde Duyarlılık Oluşturmadan Doğal Diş Rengi Elde Etme Yolları
Dr. Sibel Antonson /ABD
İndirekt Restoratif Materyallerde Yapıştırma (Simantasyon) Seçenekleri
Dr. Sönmez Fıratlı
Ortodontide Dişhekimi Yardımcısının Rolü
Dr. Steven Porter / UK
Ağız İçindeki Malign ve Potansiyel Olarak Malign Hastalıklar:Dünya Çapında Problem
Dr. Şenay Canay
İleri Derecede Harabiyet Görülen Anterior Dişlerin Restorasyonu
Dr. T. Ufuk Toygar Memikoğlu
Obstrüktif Uyku Apne Tedavisinde Ortodontik Yaklaşımlar: Bir Olgu Sunumu ve Klinik Değerlendirmeler
Dr. Uğur Erdemir
Diastema Kapama: Disiplinler Arası Yaklaşımlar
Dr. William Cheung / Hong Kong
Yeni Yüzyılın Koruyucu Dişhekimliği Uygulamaları
Dr. Yangheng Zhou / Çin Halk Cumhuriyeti
Ortodontide Vertikal Kontrol:Tweed Felsefesinden Ne Öğrendik?
Dr. Yaşar Özkan
İmplant Cerrahisinde Estetik ve Fonsiyonel Başarıyı Arttırmak için Sert ve Yumuşak Doku Greftlemelerinin  Önemi

Paneller


Endodonti Paneli:
Endodontik Tedavide Karşılaşılan Problemler ve Çözümleri  

Prof. Dr Faruk Haznedaroğlu Moderatör
Doç. Dr Handan Ersev Kök Kanalı Şekillendirilmesi Sırasında Meydana Gelen Komplikasyonlar
Doç. Dr Özgür Topuz Kanal Dezenfeksiyonu ve Doldurulması Sırasında Meydana Gelen Komplikasyonlar
Prof. Dr. H. Oğuz Yoldaş Apikal Periodontitisli Dişlerin Tedavisinde Karşılaşılan Problemler ve Çözümleri


Oral Radyoloji Paneli:
Dijital Görüntülemedeki Gelişmeler

Prof. Dr. Tamer Lütfi Erdem Moderatör
Prof. Dr. Güniz Baksı Şen Dental Volumetrik Tomografi’nin Farklı Klinik Uygulamaları
Dr. Ali Sinan Horasan İmplant Radyolojisi
Yrd. Doç. Dr. M.Akif Sümbüllü Cerrahi Uygulamalarda Dental Volumetrik Tomografi’nin Önemi

İmplantoloji Paneli:
Oral İmplantolojide Pratik Uygulamalar  İçin Güncel Yaklaşımlar

Prof. Dr. Serdar Yalçın Moderatör
Prof. Dr. Selim Pamuk  Böyle Bir Protezi Bir Daha Yapmam
Doç. Dr. Ata Anıl Böyle Bir İmplantı Bir Daha Yapmam
Doç. Dr.  Selim Ersanlı İmplant Çevresinde Yumuşak Doku Şekillendirilmesi
Doç. Dr. Volkan Arısan Rehberli İmplant Cerrahisi ve Teknikleri
Prof. Dr. Cüneyt Karabuda Dişhekimliği Pratiğinde İleri Cerrahi Uygulamalar

Protez Paneli:
Protetik Tedavide CAD-CAM Teknolojisinin Kazanımları

Prof. Dr. Betül Tunçelli Moderatör
Prof. Dr. Ersan Ersoy Protetik Diş Hekimliğinde CAD-CAM Uygulamaları; Güncelleme
Doç. Dr. Bulem Yüzügüllü  Inleyler, Onleyler ve Laminalar
Doç. Dr. Bora Bağış Tam Seramik Kuron ve Köprüler

Travma Paneli:
Martin Trope Kök Rezorpsiyonu-Temel Kavramlar ve Tedavi Statejileri
Mehmet Manisalı Maksillofasiyel Yaralanmalarının Farklı Yönlerinin Değerlendirilmesi
Nil Altay Süt ve Karmaşık Dişlenme Dönemlerindeki  Diş Travmalarında Acil Tedavi
Zeynep Ergücü Travmatik Orijinli Diş Kırıklarında Estetik Tedavi Seçenekleri


Kanıta Dayalı Dişhekimliği Paneli:
Kanıta Dayalı Dişhekimliğinin Klinik Pratiğe Uygulanması

Cansu Alpaslan Kanıta dayalı Dişhekimliği: Genel Bir Bakış
Gökhan Alpaslan  Kanıta Dayalı Oral Cerrahi                        
Haldun İplikçioğlu Kanıta Dayalı Oral İmplantoloji
Kurslar
1. Porselen Lamina Restorasyonlar(A-Z’ye): Endikasyonları, Diş Hazırlıkları, Simantasyonları
2. Oklüzyonu Anlamak ve Düzeltmek
3. Biomateryaller: Nasıl Seçilir? Ne Zaman Uygulanır?
4. İmplant Destekli Protezler: Endikasyonları, Ölçü Alınması, Abutment Seçimi, Seçimdeki Etken  Faktörler ve Seçilen Restorasyon Tipleri
5. Tam Çene Restorasyonlar İçin Oklüzal Rehabilitasyon                                
6. Bruksizmin Tedavisi: Splintle  Tedavi ve Klinik Uygulamaları
7. Çekim Boşluğunu Koruma Teknikleri
8. Matriks Tekniklerindeki Yenilikler Nedir?
9. Değişik Olgular için Uygun Ölçü Teknikleri  
10. Kompozitlerle Beyaz ve Pembe Estetik
11. Çürük Risk Analizi ve Çürükten Koruma Metotları
12. Zirkonya Alt Yapı Üzerinde Estetik Seramik Kuronlar Elde Etmenin Kolay Yöntemleri (Diş Teknisyenleri için)
13. Anterior Bölgede Direkt Restorasyonlar
14. İndirekt Posterior Restorasyonlar
15. Fiber post uygulamaları
16. İnley Olgularında İndirekt Kompozit Uygulamaları
17. Diş Beyazlatma
18. Sözel ve Sanal Dünya İletişimi
19. Temel İmplantoloji (Yeni başlayanlar için)
20. Restoratif Dişhekimliği Kursu
21. Kompozit ve Seramik Onley Restorasyonların Simantasyonundaki Önemli Adımlar
22. Dijital Oklüzyon Analizi
23. Sınıf IV  Kırık  Restorasyonu        
24. CT ‘lerin Değerlendirmesi

8 Şubat 2013 Cuma

JAMIE’S ITALIAN İSTANBUL’DA AÇILIYOR





JAMIE OLIVERTÜRKİYE’DEKİ İLK JAMIE’S ITALIAN’I AÇIYOR

Jamie Oliver, Türkiye’deki ilk restoranı Jamie’s Italian’ın, Zorlu Center İstanbul’da açılacağını duyurdu. Jamie’s Italian’ın, Kaya Demirer’in kurucu ve CEO’su olduğu İtalyan Lezzetleri A.Ş. ile gerçekleşen ortaklık sonucunda, 2013’ün üçüncü çeyreğinde açılacak Zorlu Center’da yer alacağı belirtildi.

Jamie’s Italian, beş yıl önce Jamie Oliver ve Gennaro Contaldo tarafından İngiltere’de kuruldu; dinamik, samimi ortamı ve lezzetli, otantik ve uygun maliyetli İtalyan mutfağı ile şu anda dünyada binlerce misafiri ağırlayan 30’dan fazla restoranı bulunuyor. Menü, İtalya’nın dört bir yanında insanların tercih ettiği, özenle hazırlanan ve sade bir şekilde sunulan yemeklerden oluşuyor. Bu aile dostu restoran, her gün taze makarna hazırlayacak ve özel soğuk meze istasyonu da bulunacak.

Jamie’s Italian, şu anda ekibi için İstanbul’un en tutkulu Baş Aşçılarını ve Müdürlerini, ayrıca iyi yemek dünyasına girme arzusunda olanları arıyor. Başvurmak isteyenler http://www.jamieoliver.com/italian/turkey internet adresi aracılığıyla başvuru yapabilir.

Jamie Oliver, Jamie’s Italian Türkiye ile ilgili olarak “Jamie’s Italian’ı Türkiye’ye getirmekten dolayı oldukça heyecanlıyım. İstanbul, gerçekten muhteşem yeme-içme dünyasına sahip canlı, hareketli bir şehir. Aynı zamanda İstanbul’un tam kalbinde yer alan ve yeni çekim merkezi olmaya aday olan Zorlu Center’da olmak Jamie’s Italian ailesine mükemmel bir katkı olacak. Şu anda ekibimize katılacak harika insanlar arıyoruz ve restoranın açılmasını dört gözle bekliyoruz!” dedi.

Jamie’s Italian restoranlarının CEO’su Simon Blagden, “Jamie’s Italian’ı İstanbul’da açmak için Kaya Demirer ile çalışmaktan çok memnunuz. Kaya’ya sektörde  bir restoran işletmecisi olarak çok saygı duyuluyor ve biz, kendisini ve ekibini birlikte çalışılacak başarılı ve yaratıcı bir ortak olarak görüyoruz” dedi.

Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı ve İtalyan Lezzetleri A.Ş.’nin kurucusu ve CEO’su Kaya Demirer, “Jamie Oliver mutfağını Türkiye’ye getirmek gurur verici. Mükemmel bir mekan ve hizmet kalitesi için tüm hazırlık ve düzenlemeleri yapıyoruz. Yönetim kadrosu için ve ayrıca mutfak ve servis bölümü çalışanlarından başvurular almaya başladık. Ağustos’ta herkesi yeni ama tanıdık bir restoranla karşılayacağız” şeklinde konuştu.

2013'ÜN İLK ÖDÜLÜ A'JİA'DAN




Kanlıca’daki tarihi Ahmet Rasim Paşa Yalısı’nda butik otel ve restaurant olarak hizmet veren A’jia, Best Luxury Contemporary Hotel 2013’te ‘en iyi otel’ ödülüne layık görüldü.Turizm ve otelcilik alanında 2013 yılının ilk uluslararası ödülü A’jia’dan geldi. Alanında lider online bir iş platform olan Livewire tarafından her yıl düzenlenen uluslararası Best Luxury Contemporary Hotel ödüllerinde 2013’ün ilk ödülüne A’jia layık görüldü.

Sektörün nabzını tutan en prestijli ödüllerden biri olan Best Luxury Contemporary Hotel ödüllerinin web sitesi, her ay 90 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor. Sitenin rehberi Avrupa'da görülebilecek en iyi adreslere ilişkin kapsamlı bilgiler içeriyor. Sitenin aylık yayınlarının ise 180 bin kişinin üzerinde üyesi bulunuyor.

Yıllardır değişmeyen hizmet anlayışı ile konuklarını ağırlayan A’jia, aldığı ‘Best Luxury Contemporary Hotel 2013’ ödülü ile bu alandaki başarısını bir kez daha belgelemiş oldu. Yaşanmışlıklarla dolu tarihi bir yalıda, modern dekorasyonu ile etkileyici bir sentez sunan A’jia, konuklarına sunduğu benzersiz ambians ve yüksek hizmet kalitesi ile değişmeyen adreslerden biri olmayı sürdürüyor.
 

3 Şubat 2013 Pazar

TRİP ADVİSOR’DAN KEY HOTEL’E ÖDÜL







İZMİR KEY HOTEL AVRUPA’NIN EN İYİ 25 LÜKS OTELİNDEN BİRİ
Key Hotel, tarafsız seyahat sitesi Trip Advisor tarafından “2013 Trip Advisor” ödüllerine layık görüldü. Üç farklı alanda ödül alan Key Hotel, “Avrupa’da En İyi 25 Lüks  Otel” ve “Türkiye’de En İyi 25 Lüks  Otel” sıralamalarına girmeyi başardı. Key Otel ayrıca “Türkiye’de En İyi Servis Veren 25 Otel” arasında da gösterildi.

Modern tasarımı ve hizmet kalitesi ile turizm sektörüne farklı bir soluk getiren Key Hotel, açıldığı günden bu yana birçok başarıya imza attı. Geçtiğimiz aylarda iç mekan tasarımı ile  “International Property Awards”da “Highly Commended” ödülüyle onurlandırılan Key Hotel, kişisel hizmet, teknolojik donanım ve modern atmosferi buluşturmayı başarıyor. Key Hotel Genel Müdürü Teoman Şensoy alınan ödüllerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Otelimiz her bir Key Hotel çalışanının evidir. Dolayısı ile bizler, otelimize gelen misafirleri evimize gelmiş  misafir olarak kabul ediyoruz. Servis ve hizmet kalitemizdeki başarımızın anahtarı budur” dedi.
www.keyhotel.com



“KAÇIRMADIK, FERMANLA ALDIK”




AİHM’DEKİ CEVAT ŞAKİR RÖVANŞINA İNGİLTERE MÜDAHALESİ
Bir uygarlıktan diğerine geçen sanat eserinin ait oldukları ülkeye iadesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nde Türk avukatlar tarafından açılarak tüm dünyada emsal teşkil edecek davaya İngiltere’den diplomatik müdahale geldi. İngiltere, davanın açılmasına 7 gün kala Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu aracılığıyla 30 avukat arkadaşıyla mücadele veren Av. Remzi Kazmaz’la iletişime geçti. İstanbul Başkonsolosluğu’nun temasının ardından İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi David Reddaway, Kazmaz’a uzun bir mektup yazdı. Büyükelçi David Reddaway, bazen sert ve diplomatik bazen de yumuşak ifadeler içeren mektubunda özetle şöyle dedi:“

Öncelikle Mausoleum heykeli ve parçalarının hâlihazırda İngiltere’de olduğu gerçeğini belirmek isterim. İş bu heykel ve parçalar 1846, 1857 ve 1859 yıllarında İngiltere’ye tanına imtiyazlar ve alanda kazı yapmaya ve çıkarmaya yönelik izinleri düzenleyen fermanlar ( Osmanlı İmparatorluğundan alınan yasal izinler) ile Bodrum kalesinden İngiltere Müzesine taşınmıştır ( 1857 ve 1859). Söz konusu kazılar İngiltere Müzesi adına önemli arkeolog Charles Newton ( sonrasında Sir Charles) tarafından masrafları İngiltere Hazinesi tarafından karşılanmak üzere yapılmıştır. Bay Newton’un iş bu kazıları yapabilmesi için gerekli izinleri İstanbul İngiltere büyükelçiliği tarafından sağlanmıştır (Sir Stratford Canning). Tüm bu süreç o zamanki hukuka uygun olarak yapılmıştır.

HER YIL 6 MİLYON KİŞİ ZİYARET EDİYOR
Heykel ve parçaları İngiltere müzesinin önemli eserlerindendir ve bugüne kadar özenle korunmuştur. Heykel ve parçaları, ücrete tabi olmaksızın, dünyanın dört bir yanından yılda 6 milyon kişi tarafından ziyaret edilip görülmektedirler. Ayrıca heykeller ve parçaları ile ilgili bilgi, İngiliz Müzesi’nin bilgi bankasında herkese açıktır ve her yıl 22 bin kullanıcı tarafından ziyaret edilmektedir. Bu şekilde bir ulaşım Türkiye’nin kültürel mirasına olan ilgiyi arttırmaktadır.”Büyükelçisi Reddaway, uzun mektubunun son bölümünde British Museum ile Bodrum’daki ilgili birimlerin beraber çalışarak Mausoleum hakkındaki yerel bilgilerin genişletilebilmesi için ortaklaşa çalışma önerisinde bulundu.

AİHM DAVASINA ERTELEME
İngilizlerin 1850’li yıllarda savaş gemisiyle Bodrum’dan götürdüğü ve birçok parçası British Museum’da bulunan Mausoleum anıtının iadesi için ilk teşebbüs Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) tarafından yapılmış, ancak alaycı bir üslupla yazılan cevap mektubunda bu istek yine reddedilmişti. Yıllar sonra İngiltere’den gelen ikinci mektupta değişen tek şey üslup farklılığıydı.30 Ocak’ta dava açmayı planlayan Av. Kazmaz ve arkadaşları, dava dosyasındaki delileri, İngiliz Büyükelçi’nin öne sürdüğü gerekçelerle birlikte yeniden inceleyerek tüm dünyada merak uyandıran sürecinin seyrine yeniden karar verecekler.
Av. Kazmaz ve 30 avukat arkadaşının, sanatçılar ve sivil toplum kuruluşlarıyla  birlikte dünyanın 7 harikasından biri olan eserlerin ait olduğu topraklara getirilmesi için başlattığı girişimler İngiltere, Danimarka, Almanya  ve Amerika   medyasında geniş yer aldı.

İMZA KAMPANYASI DEVAM EDİYOR
Eserlerin Türkiye’ye iade edilmesi için başlatılan kampanyalar sürüyor. www.askinmabedi.com sitesindeki dijital imza kampanyası devam ediyor. Sanatçılar başta olmak üzere vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları siteye girerek dijital imza veriyor.

2050'DE SÖZ ORTA SINIFIN






TÜRK TÜKETİCİ TURİZM HARCAMALARINDA DÜNYANIN İLK 10'U ARASINA GİRECEK

"Türk tüketici turizm harcamalarında dünyanın ilk 10'u arasına girecek"
HSBC tarafından yayınlanan “Tüketici 2050” raporuna göre, günümüzde gelişmekte olan ekonomilerin toplam küresel tüketimdeki üçte bir oranındaki katkısı, 2050’de yaklaşık üçte ikilik bir seviyeye ulaşacak.


 Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ve gelecek 40 yılın en büyük 30 ekonomisinin mercek altıına alındığı raporda, değişen tüketici profilleri ve harcama alışkanlıkları ile ivme kazanan sektörler gözler önüne seriliyor. Buna göre 2050 yılına yaklaşıldığında Türkiye nüfusunun tamamı orta ve yüksek gelir dilimi içerisinde yer alacak ve Türk tüketicileri, otel, restoran ve seyahat harcamalarıyla dünyanın en büyük 10 pazarından birini yaratacaklar.

HSBC tarafından yayınlanan “Tüketici 2050” adlı rapora göre, önümüzdeki 40 yıl içinde özellikle gelişmekte olan piyasalarda nüfusu hızla artan orta sınıf nedeniyle küresel ekonominin çehresi baştan aşağıya değişecek.
Raporda, bugün dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasını oluşturan, yaklaşık 3 milyar kişinin 2050 yılında orta sınıfa katılmış olacağı ve bu durumun küresel çapta ilerleyen tüketici devrimine işaret ettiği görüşüne yer veriliyor. Gelişmekte olan piyasalardaki orta sınıflar hem sayıca büyüyecek, hem de üst gelir dilimlerine doğru hareket ederken, küresel tüketim eğilimlerinin de büyük ölçüde değiştirecekler. Buna göre, hazır giyim, elektronik, turizm ve finansal hizmet sektörleri bu değişimden olumlu anlamda en çok etkilenen sektörler olacak. 2050 yılında en güçlü 30 ekonomi arasında yer alması beklenen 17 gelişmekte olan pazara odaklanan çalışmada, Türkiye de dinamik bir pazar olarak dikkat çekiyor.

“Tüketici 2050” raporunda gelecek 40 yıl içinde küresel orta sınıf nüfusuna gelirlerin ortalama 5 kat artması sonucu 3 milyar insanın katılması öngörülüyor. Bugünkü dünya nüfusunun yüzde 40’ına denk gelen bu artışın neredeyse tamamı gelişmekte olan pazarlarda olacak. Değişimin etkisi global tüketim harcamalarının dinamiğini tamamen değiştirecek ve bugün global tüketimin yalnızca üçte birini yapan gelişmekte olan pazarların payı 2050’de üçte ikiye çıkacak.

2050’de Türkler dünyayı dolaşacak, restoranlardan çıkmayacak
“Tüketici 2050” raporunda gelişmekte olan ekonomilerde teknoloji kullanımının hızla yaygınlaşacağı, bu nedenle verimlilik seviyelerinde büyük artışlar olacağı ifade ediliyor. Orta sınıfın artan harcama gücü ile birlikte lüks tüketim için yapılan alışveriş harcamalarının da artması öngörülüyor. Turizm, restoran, fast-food, eğlence ve kültürel faaliyet sektörlerinin bu gelişmelerden en olumlu etkilenen sektörler olması bekleniyor.  Ayrıca, yüksek teknoloji ürünleri üreten sektörler de dolaylı olarak artan lüks tüketimin keyfini sürecek. Gelecek 40 yıl içinde tüketimin artış oranı gelişmiş ülkelerde yıllık yüzde 2’den de düşük düzeylerde seyrederken, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı Çin, Hindistan, Rusya, Filipinler gibi gelişmekte olan ekonomilerde bu oran yıllık yüzde 4’ün üzerinde olacak. Keyif için yapılan eğlence harcamaları başta olmak üzere, özellikle hazır giyim, mobilya, yüksek teknoloji ürünleri sektörlerinde bu oran yıllık yüzde 5-8’e kadar çıkacak.

Raporda, halen üst orta gelir düzeyinde bulunan Türkiye’nin 2030’lu yılların sonunda yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmesi öngörülüyor. Bu öngörüye göre, 2050 yılına yaklaşıldığında Türkiye nüfusunun tamamı orta ve yüksek gelir dilimi içinde yer alacak. Türkiye’nin her sektörde büyük fırsatlar barındırdığına dikkat çeken “Tüketici 2050” raporunda iletişim, restoran ve otel, boş zaman harcamalarına yönelik sektörlerde fırsatların artacağının da altı çiziliyor.

2050 yılına yönelik olarak yapılan tahminlerde Türkiye’nin, gıdadan giyim kuşama, sağlıktan iletişime, sosyal yaşamdan eğitim ve restoran harcamalarına, bütün tüketim kalemlerinde Brezilya ve Meksika gibi Latin Amerika’nın önde gelen ekonomilerinden daha dinamik bir pazar olacağı ve daha yüksek büyüme oranları sergileyeceği ifade ediliyor.  Yine tahminlere göre, Türkiye’nin iletişim harcamaları Çin ile aynı düzeyde (yıllık bileşik yüzde 3,8) artacak. Türkiye, restoran, otel ve tatil gibi harcama kalemlerinde ise yüzde 5,2’lik büyüme oranı ile ilk 10’da yer alacak. 2050’ye kadar Türkiye’nin tüketim harcamalarının bileşik yıllık büyüme oranı gıdada yüzde 3,2, barınma ve enerjide yüzde 4,8, sağlıkta yüzde 5,1, ulaşımda yüzde 4,7, eğitimde yüzde 4,0, sosyal ve kültürel harcamalarda yüzde 5,1 olacak. Bu oranlar Türkiye’nin bütün kalemlerdeki harcama artışında ilk 10 arasında yer alacağını gösteriyor. Demografik profili giderek yaşlanan Avrupa kıtasında Türkiye istisnai bir örnek olarak dikkat çekecek.  Gelir seviyesindeki artış, güçlü tüketim eğilimi ve genç nüfusu sayesinde Türkiye, yaşlı kıtanın en dinamik tüketici profiline sahip olacak.

Orta sınıf devrimi çalışarak ve harcayarak yapacak
Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya, küresel orta sınıf nüfusuna en fazla katkı yapan ülkeler olarak öne çıkacak. 2030’a kadar geçen sürede Türkiye, Çin, Brezilya, Meksika, Rusya gibi ülkelerde orta sınıf nüfusundaki artışın daha yüksek olacağı, 2030 sonrası dönemde ise Hindistan başta olmak üzere, Mısır, Endonezya, Filipinler, Pakistan, Tayland’ın yarışta öne geçeceği belirtiliyor. Türkiye, Arjantin, Polonya, Meksika ve Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerde ise 2030 sonrası dönemde, orta sınıf nüfusunun azalmasına yol açacak şekilde yüksek gelirlilerin (15.000 dolar üzeri gelir sahipleri) sayısı hızla artacak. Bu ülkelerde nüfusun tamamı 3.000 dolar gelir diliminin üzerinde yer alacak. Orta sınıf nüfusunun artmasının makroekonomik etkilerinden birisi de küresel üretimin yapısında gözlenecek. Gelirlerin ve tüketici talebinin artması, gelişmekte olan ülkelerin ihracat ağırlıklı ve ağır sanayi odaklı büyümesinin yerine tüketici yönelimli, hizmet sektörünün etkili olduğu büyüme modeline geçmesine de önayak olacak. Üretim makineleşirken, hizmet sektörünün büyümesi bu alandaki istihdamın da artmasına yol açacak.

Finansal sektöre talep yüzde 50’nin üzerine çıkacak
2050’de orta sınıfa mensup tüketicinin en fazla etkilediği alanlardan birisi de finansal hizmetler sektörü olacak. Günümüzde gelişmekte olan ekonomiler küresel finansal hizmetler sektörünün yalnızca yüzde 18’ini oluştururken, bu oran projeksiyonu yapılan 40 yıl içinde yüzde 50’nin üzerine çıkacak. Artan gelire daha uzun yaşam beklentisinin de eşlik etmesiyle emeklilik, miras ve sağlık gibi kaygılarla sigorta ve finansal hizmet sektörlerine yönelik talepte büyük artışlar meydana gelecek. Bugüne kadar bankacılık hizmetlerini hiç kullanmamış düşük gelir grubu mensuplarının bu hizmetleri kullanmaya başlamasıyla sigorta ve finans sektörü yepyeni müşterilere kavuşacak.