25 Ocak 2014 Cumartesi

TRAKOFF’TAN KEŞOFF’A ZİYARET


Keşan Off Road Grubu'na Trakya Off  Road Grubu ziyareti gerçekleşecek.

15-20 araçla 25 Ocak 2014 Cumartesi günü Tekirdağ,ÇoRLU ve İstanbul'dan araçlarla Keşan’a gelecek olan TRAKOFF Grubu aynı akşam Gökçetepe'de Kamp yapacak.
   
                 
26 Ocak 2014 Pazar günü TRAKOFF Grubu ile buluşacak olan KEŞOFF ekibi Koruda,Gökçetepe, Yangın Kulesi,Uzunkum ve Yayla ziyaretini gerçekleştirecekler.
                     
KEŞOFF Grubu kendileri ile ortak hareket eden ve ziyarete gelecek olan TRAKOFF Grubu üyelerine teşekkür ettiler.



Aslı Pelit ile İç Isıtan Güney Amerika…01 - 09 Şubat 2014 – 2950.-Euro

Ayrıcalıklı ve konsept turları ile seyahat dünyasında ilgi gören More Travel soğuk kış günlerini geride bırakarak Güney Amerika’nın egzotizmini keşfetmeye davet ediyor. Latin Amerika uzmanı Aslı Pelit rehberliğinde düzenlenen ve Brezilya’dan Arjantin’e uzanan bu benzersiz tur unutulmaz bir seyahat deneyimi vaat ediyor…

Renkli festivalleri, eşsiz doğası, sıcak insanları ve hareketli samba ritimleri ile Brezilya’yı keşfettikten sonra rotanızı çevireceğiniz Arjantin’de tango ezgilerine bürünen romantizmi yaşayacaksınız. More Travel bu özel turunu “Siempre Havana” kitabının yazarı ve “10ların Kıtası” adlı programın yapımcısı - sunucusu Aslı Pelit’in rehberliğinde gerçekleştiriyor.

More Travel,  Aslı Pelit rehberliğinde Güney Amerika’nın büyüleyici güzelliğini keşfedeceğiniz eşsiz bir tatil deneyimi sunuyor.

Brezilya’nın en ünlü şehirlerinden Rio ‘nun sembolü, Cristo Redentor´u ziyaret ederken, şehrin eşsiz manzarasını seyretme fırsatını bulacak ve şahit olduğunuz bu manzara karşısında kendinizi eşsiz bir tablonun içinde gibi hissedeceksiniz. Güneşin tadını çıkarabileceğiniz dünyaca ünlü Copacabana ve Ipanema Plajları ise soğuk kış günlerinin izlerini unutturacak en keyifli duraklardan…

 Arjantin’in ünlü pastoral hayatını deneyimleme fısatı sunan Gaucho Çiftliği turunda ise dünyaca ünlü Arjantin mutfağının lezzetlerini de tadarak unutulmaz bir gün geçireceksiniz.

Aslı Pelit’in rehberliğinde Brezilya ve Arjantin’i keşfedeceğiniz bu tura katılma istiyorsanız, vakit kaybetmeden www.moretravel.com.tr adresli web sitesinden ya da 0212 292 12 16 numaralı telefondan yerinizi ayırtmanızda fayda var…

QATAR AIRWAYS, BUSINESS TRAVELER USA TARAFINDAN VERİLEN BEST IN BUSINESS TRAVEL ÖDÜLLERİ KAPSAMINDA “EN İYİ BUSINESS CLASS” ÖDÜLÜNÜ KAZANDI



Qatar Airways, Los Angeles’da Loews Hollywood Otelde düzenlenen 25. Best in Business Travel Ödül Töreninde “En İyi Business Class” ödülüne layık görüldü. Sektörde mükemmelliğin simgesi olarak kabul edilen Best in Business Travel Ödülleri, Business Traveler USA dergisi okuyucularının oyları ile belirleniyor ve sonuçlar bağımsız bir denetleme şirketi tarafından onaylanıyor.

Qatar Airways Amerika Birleşik Devletleri Ülke Müdürü Lisa Markovic, şirket için yolcularının takdirinden daha büyük bir başarı olmadığını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu kadar yoğun rekabetin yaşandığı bir sektörde, Qatar Airways’i seçtikleri için Business Traveller okuyucularına teşekkür ediyoruz. Bu ödüller, Qatar Airways’in hem iş hem de tatil amaçlı seyahatlerde dünyanın önde gelen havayolu şirketlerinden biri olarak 5 yıldızlı hizmet sunma taahhüdünü gösteriyor. Beş yıldır dünyanın en iyi uluslararası seyahat deneyimini sunan şirket olarak seçilmekten dolayı gurur duyuyoruz.”

“Orta Doğu’nun En İyi Business Class” ödülüyle de onurlandırılan Qatar Airways, art arda beşinci kez “Uluslararası Seyahatlerde Dünyanın En İyi Havayolu Şirketi” olarak seçildi.
Qatar Airways, ayrıca Birleşik Krallık’taki Business Traveller okuyucuları tarafından “En İyi Business Class”, Business Traveller Asia-Pacific okuyucuları tarafından ise “Orta Doğu’nun En İyi Havayolu Şirketi” ödülüne layık görüldü. 5 Kasım tarihinde Londra’da ödül alan Doha Merkezli havayolu şirketi, Hong Kong’da düzenlenen “22.Business Traveller Asia-Pacific” Ödülleri töreninde de art arda dördüncü defa ödül aldı.


“İstanbul, Uluslararası Kongre Turizmi Medyasında!”

İstanbul, uluslar arası kongre ve toplantı turizmi sektörünün önde gelen ve Amerika’da yayınlanan sektör dergilerinin Ocak ve Şubat ayı sayılarında geniş yer aldı. Dünya çapında toplantı sektörünün önemli yayınlarından biri olan Smart Meetings, Ocak ayı sayısında dünyanın lider kongre ve toplantı şehirleri ile ilgili bir özel dosya hazırladı. İstanbul bu sıralamada ilk 15 lider şehir arasında yer aldı. İstanbul’un tarihi önemi ve doğal güzelliklerine değinilen haberde, otel ve kongre merkezleri hakkında bilgiler verildi. Ayrıca haberde, ICVB Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu’nun İstanbul’un dünyanın önde gelen kongre şehirleri sıralamasında hâlihazırda ilk 10’daki konumunun 2015 yılında ilk 5 şehir arasına ulaştırılmasının hedeflendiğini belirten kısa değerlendirmesine de yer verildi.

Yine dünya çapında 20.000’den fazla kongre ve toplantı sektörü üyesi bulunan ve sektörün çatı kuruluşlarından biri olan MPI Toplantı Profesyonelleri Derneği’nin resmi dergisinin Şubat sayısında İstanbul’a geniş yer verildi. Geçtiğimiz yıl İstanbul’da gerçekleştirilen ECM-Avrupa Şehirleri Federasyonu’nun “Summer School” programının en başarılı organizasyonlardan biri olarak değerlendirildiği haberde, İstanbul’dan “The Right Destination” olarak övgüyle söz edildi. Ayrıca 23-25 Şubat tarihleri arasında MPI Turkey ve ICVB’nin ev sahipliğinde ve  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Hava Yolları ve özel sektörün desteği ile yaklaşık 500 katılımcı ile Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan MPI-EMEC Konferansı’ndan da söz edildi.  İstanbul’un kongre ve toplantı sektörüne tanıtımı ve takdimi açısından büyük önem taşıyan bu iki güzel haberi sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyduğumuzu belirtir, bilgi ve değerlendirmelerinize sunarız.
     

KAHVE DİYARI VAN’DA

KAHVE ARTIK DİYARINDA İÇİLECEK

2005 yılında kurulan, 2011 yılında da sektörün en çabuk büyüyen markası olan Kahve Diyarı, 120. Şubesi’ni Van’da açtı.2014 yılında 130 şube ile hizmet veren Kahve Diyarı, Doğu Anadolu Bölgesi’nin merkezi konumundaki Van’da yeni şubesiyle kahve severlerin damak tadına hizmet edecek. Vanlılar artık 40 yıllık kahve hatırını Türkiye’de marka olan Kahve Diyarında tadacak. Yıllarca bölgede yaşanan olaylar sebebiyle batıya beyin ve sermaye göçü veren Van’da, çözüm süreciyle birlikte tersi yaşanmaya başladı.


Hükümetin çıkarmış olduğu teşvik sistemiyle 6. Bölgede yer alan Van’da yatırımlar artmaya başladı. Yatırım yapmak isteyen yurtiçi ve yurtdışından onlarca yatırımcı Van Organize Sanayi Bölgesi’nde sıra bekliyor. İran’la 240 kilometre sınırı bulunan, K. Irak ve Orta Asya ülkelerine yakınlığıyla cazibe merkezi konumundaki Van, 2014 yerel seçimlerin ardından büyükşehir oluyor. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de iki büyük deprem yaşayan Van, hükümetin altyapı ve üstyapıya harcadığı 5,5 milyar TL ile küllerinden yeniden doğarken, kente modern alışveriş merkezleri, 5 yıldızlı oteller ve marka ürün satan işletmelerde gelmeye başladı. Bu markalardan bir tanesi de merkezi İzmir’de bulunan Kahve Diyarı. Vanlı işletmecilerin birlikte hizmete soktuğu Kahve Diyarı’nın resmi açılışı yapılmasa da onlarca kahve ve yiyecek çeşidiyle hizmet vermeye başladı.

Van şehir merkezinde Kültür Merkezi yolu üzerinde bulunan ve kendine özgü iç dizayn konseptiyle hizmet veren Kahve Diyarı 500’ü kapalı olmak üzere 850 metre kapalı alana sahip. 2 milyon yatırımla ilk etapta 50 kişinin istihdam edildiği Kahve Diyarı Van Şubesi’nin genç ortaklarından Erhan Özdamar, uluslar arası bir marka olma yolunda hızla ilerleyen Kahve Diyarı’nı Van’da açmasının sebeplerini ve verilen hizmetleri şu şekilde anlattı.

“İşletmemizde temizlik, hijyen ve ürün kalitesi önceliklerimiz arasındadır. Hizmet olarak ise misafirlerimize karşı nezih bir ortamda, çeşitli kahve türlerini ve dünya mutfağından seçkin tatları en kısa sürede ve en güzel şekilde sunuyoruz. Hedefimiz, kaliteye değer veren kahve severlere, doğanın bize verdiği en kaliteli kahve çekirdeklerinin mükemmelliğini arttırmak adına en yenilikçi teknolojilerle işleyerek, en iyi kahveyi sunmaktır. Kahve tatlarımız bize özgüdür. Ürünlerimiz Yemen, Kostarika, Guatamala, Kenya, Brezilya ve Kolombiya’nın dağlık bölgelerinden getiriliyor.


Dağlık bölgelerden getirtmemizin sebebi ise nemlenmeyi önlemek. Robusta denilen kahve çekirdeği Türkiye’ye geldikten sonra 3 cilt şeklinde kavruluyor. Müşterilerimize nezih ortamda 35 çeşit kahve, 45 çeşit soğuk içecek, 13 çeşit özel karışımlı yaş pastalar, 3 çeşit sütlü tatlılar, 10 çeşit fasfood, 15 çeşit salata ve 20 çeşit İzmir sepmeli kahvaltı hizmeti sunuluyor. Osmanlı, Türk ve dünya mutfağının onlarca çeşidinin yer aldığı mekanımızda kış bahçesi, kapalı radyan ısıtma sistemi, açılır kapanır otomatik tente, özel dizayn edilmiş görsel konseptiyle beraber şömine başında kahve keyfinin yanısıra özel programlar (nikah, yaş günü gibi) için de 50 kişilik bir VIP salonu mevcut. 50 kişinin istihdam edildiği işletmemizde özel ürünlerimizin dışında Van’da bulunan 60 firma ile ihtiyaçlarımızı tedarik ediyoruz.

Kahve Diyarı’nı Van’da açmalarının sebebini ise marka gücünü kullanmak istediklerini dile getiren Özdamar; “Kahve Diyarı 2005 yılında kurulmasına rağmen çok kısa sürede hızla büyüyen ve bayi ağını ülke çapında yaygınlaştıran bir firmanın marka gücünü kullanmak istedim. Kahve Diyarı’nın Türkiye’deki şube yöneticileriyle yaptığım görüşmede çok olumlu tepkiler alınca Van Şubesi için Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah İşlek’le görüştüm. Emrullah beyin mütevaziliği ve bölgenin kalkınması için gayretini müşahede edince tereddüt etmeden ‘Kahve Diyarı’ markasını Van’a getirttik. Bölgede yatırım yapmak isteyenlerin tereddütlerine rağmen hiç düşünmeden yatırıma karar verdik. Bölgenin kalkınmasının turizme yönelik sosyal alanların çoğalmasının önemli olduğunu vurgulayan Özdamar, kente gelen yatırımcılara yerel yöneticilerin ve sivil toplum örgütlerinin manevi desteğinin önemli olduğunun altını çizdi. Yaklaşık 1 ay önce hizmet vermeye başladıklarını belirten Erhan Özdamar, müşterilerin ilgisinden memnun olduklarını bildirdi.

EV TURİZMİ YASAL ALTYAPI BEKLİYOR

TUYED ÖNDERLİĞİNDE EV TURİZMİ MASAYA YATIRILDI


Turizm sektörünün paydaşları Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ile birlikte son dönemlerin önemli tartışma konuları arasında yer alan “Ev Turizmi”ni masaya yatırdı.Tarafları ile birlikte son zamanların önemli tartışma konularından “Ev Turizmi”ni masaya yatırdı. TUYED’in Taksim Eresin Otel’de düzenlediği ve moderatörlüğünü TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu'nun üstlendiği "Ev Turizmi" konulu panele konuşmacı olarak;  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ev Turizmi Komitesi Başkanı Mücella Tarhan, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Genel Sekreteri Levent Erdoğan, Özel Belgeli, Özel Nitelikli Butik Otelciler Birliği (ÖZBİ) Başkanı Ufuk Aslan, Alternatif Konaklama Derneği Başkanı Mehmet Ülkü ve Ev Turizmi Derneği Genel Sekreteri Işıl Karababa katıldı.

Panelde son dönemlerde Türkiye’nin siyasi gündeminde de kendisinde yer bulan ev turizmi konusu ilk kez geniş bir tabanda tartışıldı. Kayıt dışılık ve kontrolsüzlüğün bu alandaki en büyük sorun olduğuna dikkat çekildi.Ev turizminin giderek artan talep sonucu turizmin bir segmenti haline geldiği vurgulanan panelde, yasal mevzuat ve standardizasyon gibi eksikliklerin büyük bir sorun teşkil ettiği vurgulandı. Ev turizmi yapan sektör temsilcileri panelde, konaklama sektörüne rakip değil, onu tamamlayan bir yapı olduklarını söylerlerken, otel ve acente birlikleri temsilcisi konuşmacılar ise bu alandaki keyfiyet ve standartsızlığın sektöre ve ülke ekonomisine zarar verdiğini belirttiler.


Tarhan: “Otellere rakip değiliz”
Panelde konuşan TÜRSAB Ev Turizmi Komitesi Başkanı Mücella Tarhan, dünyada 95 milyar dolarlık bir sektör haline gelen ev turizminin Avrupa’da 60 yılı aşkın bir süredir var olduğunu, Türkiye’de de yaklaşık 20 yıldır uygulandığını dile getirdi. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon evin ev turizmi çerçevesinde kiralandığını tahmin ettiklerini belirten Tarhan, sadece araştırma yaptıkları Balıkesir ve çevresinde 200 bin civarında evin bu amaçla kiralandığını, bunun da yaklaşık 15 milyon dolarlık bir pazar anlamına geldiğini kaydetti. Otellere rakip olmadıklarını ifade eden Tarhan, “Biz Avrupa'dan buraya gelmeyen müşteriyi getirmeye çalışıyoruz. Avrupa'dan gelen misafir zaten gelip otelde kalıyor. Biz pastadan pay alma çabası içinde değil pastayı büyütme amacındayız. Avrupa'dan gelen misafirin daha rahat hareket etmesini sağlamak istiyoruz. Avrupa'da şehir konaklamalarında ev turizmi geçen yıl yüzde 160 oranında büyüdü. Paris'e 80 milyon kişi gelecekse bunun hepsini otelde konaklatmanız mümkün değil. İstanbul’un da bu seviyelere ulaşması engellenmemelidir” dedi. Sektörün konuyu hükümet ve bakanlık temsilcilerine pek çok kez anlatmaya çalıştığını söyleyen Tarhan, TÜRSAB bünyesinde kurdukları ev turizmi komitesi ile bir hayli yol kat ettiklerini belirtti. Tarhan, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un konuyu İçişleri Bakanı ile görüşeceğini de aktardı.

“1774 sayılı yasaya uyarlama yapılabilir”
Tarhan, 1774 sayılı yasanın aslında bu alanda mevzuat oluşturmak için gereken altyapıyı teşkil ettiğini belirterek, “Bu kanunda sadece bir uyarlama yapmak yeterli olacaktır” diye konuştu.


Ülkü: “Değişen trendler ev turizmini geliştirdi”
Ev turizminin bölgesel ve mevsimsel olarak farklı tanımlandığını belirten Alternatif Konaklama Derneği Başkanı Mehmet Ülkü ise “ev turizmi” tanımının bu alan için en doğru tanım olduğunu dile getirdi. Ev turizminin dünyadaki genel eğilimlerdeki değişmelere paralel olarak geliştiğini ifade eden Ülkü, “Her şey dahil sistemi sıkıntı yaratmaya başladı. Alternatif konaklamada amaç daha nitelikli turisti çekmek. İnternet tüm dünyada hızla büyüdü. İnternetten gideceğiniz sokağa kadar her yeri görebiliyorsunuz. 2009'da 1700 kiralama varken, bu rakam 10 kat büyüyerek 10 binlerin üzerine çıktı” dedi.Firma olarak farklı dillerde hizmet verdiklerini kaydeden Ülkü, “En az talebi Rusya’dan alıyoruz. Ruslar Türkiye turizminde ikinci sırada olmasına rağmen daha ucuz tatil istedikleri için ev turizmine yönelmiyorlar” şeklinde konuştu.Ev turizmi sektörüne getirilen “kayıtdışılık” eleştirisine yönelik olarak, kendilerinin de kayıtdışılıktan şikayetçi olduklarını söyleyen Ülkü, bu alandaki mevzuat eksikliğine dikkat çekti. Kızlı erkekli yurtlar ya da evler tartışmasından sonra kimlik bildirimine tabi olma durumunun gündeme geldiğini söyleyen Ülkü, “Alternatif Konaklama sektörü olarak resmi makamlarda kabul görmüş olduk. Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu alandaki vergi kaybının giderilip, alternatif konaklamanın turizme kazandırılması konularında çalışmalarımız var” diye konuştu.

Eğitim ve standardizasyon gerekli
TÜİK rakamlarına göre ev turizmi kapsamında yılda 14,5 milyon geceleme olduğunu ve konaklama sektöründen yüzde 3-4 pay aldığını kaydeden Ülkü, bu işi yapacak kişilerin eğitim görmesinin ve standartların oluşturulmasının önemine dikkat çekti.İlk olarak bu alandaki ruhsatlandırma sorununun çözülmesi gerektiğini ifade eden Ülkü, “Daha sonra tabii ki denetim mekanizması oluşturulabilir. Burada yerel yönetimlerde ruhsatlandırma sıkıntısı var. Bunlar çözülürse herhangi bir sıkıntı kalacağını düşünmüyorum” dedi. Bu alanda kiralama süresine kısıtlama getirmenin de doğru olmadığına işaret eden Ülkü, “Konaklama ihtiyacı 1 gün de olabilir 1 saat de olabilir. Ancak günü dörde bölüp pazarlarsanız bunun manası farklıdır. İnsanlar 5 gün veya 7 gün kiralama yapmak zorunda da değildir” diye konuştu.


Erdoğan: “Rekabet eşit koşullarda olmalı”
Panelde konuşan TUROB Genel Sekreteri Levent Erdoğan da kıyı bölgeleri ve kentlerdeki ev turizmi arasındaki farklılığa dikkat çekti. Erdoğan, “1 hafta 10 günlük konaklamanın otel odasında maliyetli olacağını kabul ediyoruz ama bu işi yapanlar eğer yapmaya devam edeceklerse eşit koşullarda rekabet etmek gerekecek. Tek binada, donanımlı daireler yapabilirsiniz. Onlardan da yangın tertibatı, kimlik kaydı gibi gereksinimlerin yerine getirilmesi istenecek. Konut alanı içinde muvafakat olmadan bunları ticari alan olarak kullanamazsınız. Bu konuda bilgi eksikliğinin olduğunu düşünüyoruz. Biz bu konaklama şeklinin müstakil binalarda apart otel veya rezidans başlığı altında yapılmasına karşı değiliz” dedi. Konaklama sektörünün tek başına yeterli olmadığı yerde ev turizminin gerekli de olduğuna değinen Erdoğan, “Biz bazı müşterileri otellerde rahat ettiremeyiz. Örneğin Arap turistlerin beklentileri farklı. Bu noktada ev turizmi talebe yanıt verebilir. Ancak düşünün ki 32 oteli olan Kadıköy Rasim Paşa'da 564 tane ev var. Bu ise tamamen arka kapıdan dolaşmaktır. Bir işi yaparken vizyon sahibi olmanız gerekir. Biz otellerde ‘aman müşterinin başına bir şey gelmesin’ diye hareket ederken aynı hassasiyeti bu tip binalarda göstermeniz gerekir. Bu işi yapacaksanız gereken iyileştirmelerin yapılması elzemdir” şeklinde konuştu.


Karababa: “Konaklamanın küçük bir parçasıyız, kimsenin ekmeğinde gözümüz yok”
Ev turizminin oluşan taleple birlikte kendiliğinden geliştiğine dikkat çeken Ev Turizmi Derneği Genel Sekreteri Işıl Karababa ise kendi seyahatini düzenleyen gezginlerin kısa süreli ev kiraladıklarını, ev turizminin daha çok kültür turizmi odaklı seyahat edenlerin talebi olduğunu dile getirdi.Ev Turizmi Derneği’nin 2 günden kısa kiralama yapmadığının altını çizen Karababa “Dönem dönem sektöre yönelik yüz kızartıcı suç suçlamaları yapıldı. Ev turizminin güzel ve daha çok tanınması gereken bir model olduğunun bilinmesini istiyoruz. Biz yasal bir alanda faaliyet göstermek için can atıyoruz. Bunun için çaba harcamaya devam edeceğiz. Bu noktada en büyük sorun ise ruhsatlandırma” dedi.Ev turizmi yapanlar olarak dayanaklarının Kira Kanunu olduğunu ifade eden Karababa, şöyle devam etti: “Yerel yönetimlerin mevzuatlarında böyle bir iş kolu yok. İçişleri Bakanlığı'nın çıkardığı kimlik bildirimi konusu bizim için önemli. Ancak emniyete gittiğimiz zaman ruhsat soruluyor ve biz ruhsat alamıyoruz. Yapılan iş ticaretten ziyade konut fonksiyonu ile bir mekânı kullandırmaktır. Dolayısıyla bu fonksiyonlar altında gerekli izinlerin alınması gerekiyor.”Konaklama pazarının aslında küçük bir parçası olduklarını kaydeden Karababa, “Otelden farklı bir hizmet veriyoruz. Bu alanın küçük kalması gerekiyor. Yasal mevzuat kapsamında olmak istiyoruz. Kimsenin ekmeğini elinden alabilecek gücümüz ve niyetimiz yok. Ancak bizim ayağımız 35 numara ise bize 38 numara ayakkabı giydirmek de anlamsızdır” diye konuştu.


Aslan: “Yasal mevzuat baştan oluşturulsaydı sorunlar yaşanmazdı”
ÖZBİ Başkanı Ufuk Aslan da bu konuda sorunun kaynağının mevzuat eksikliği olduğuna işaret ederek, “Bu alanda ilk başta bir mevzuat oluşsaydı bu sorunlar olmazdı. Bu işi olumsuz yapanlar da var. Ancak bu tamamı için geçerli değil. Resmi makamlar bu noktada ağır kaldılar. Ev turizmi aslında turizmin bir rengidir. Ancak hep birlikte gri olan bu rengi pembeye çevirmek için çalışmalıyız” dedi.

THE GREEN PARK MERTER BRUNCH KEYFİ

THE GREEN PARK HOTEL MERTER’DE PAZAR GÜNLERİ BRUNCH KEYFİ  BAŞLIYOR
26 Ocak 2014 tarihinden itibaren her pazar, saat 10:00 - 14:00 arası 116 çeşitten oluşan zengin büfe menüsü, kahve,  konsantre meyve suyu, limitsiz çay ve özel show büfesi ile The Green Park Merter’de Brunch günleri başlıyor…

The Green Park Merter’in yemyeşil atmosferinde, muhteşem Pazar Brunch’ına ait 116 çeşitten oluşan yenilikçi ve dünya çapındaki lezzetlerin keyfini 39 TL’ye çıkarabilirsiniz.

Sizler haftanın stresinden uzakta bir pazar günü geçirirken hemen yanıbaşınızda çocuklarınıza da özel çocuk kulübü, palyaço, çocuk animasyonları, elma şekeri ve pamuk şekeri hazırladık.

The Green Park Merter muhteşem menüsüyle Brunch keyfi için her pazar sizleri bekliyor…


Önemli Not:
 Kişi başı fiyatımız 39 TL'dir (KDV Dahil)
(0-6 yaş ücretsiz, 6-12 yaş  %50 indirimli)
Rezervasyon : 0212 507 73 73

16. AVRUPA CİNSEL SAĞLIK DERNEĞİ ( ESSM ) KONGRESİ & 12. AVRUPA SEKSOLOJİ FEDERASYONU ( EFS ) KONGRESİ

16. Avrupa Cinsel Sağlık Derneği (ESSM) Kongresi & 12. Avrupa Seksoloji Federasyonu (EFS) Kongresi İstanbul Lütfi Kırdar’da…

Avrupa Cinsel Sağlık Derneği ( ESSM - European Society for Sexual Medicine ) ve Avrupa Seksoloji Fedarasyonu ( EFS - European Federation of Sexology ) işbirliği ile “Cinsel Sağlık ve Cinsel İşlev Bozuklukları” alanında eş zamanlı düzenlenen; 16. Avrupa Cinsel Sağlık Derneği (ESSM) Kongresi & 12. Avrupa Seksoloji Federasyonu (EFS) Kongresi 29 Ocak – 01 Şubat 2014 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecektir.  

Bu kongre; Avrupa’da cinsel alanda her yıl bilimsel aktiviteler düzenleyen 2 temel birliğin birlikte düzenledikleri ilk kongre olma özelliğini taşımaktadır. Kongre boyunca bazı aktiviteler her iki birliğin ortak etkinliği, bazıları ise her bir birliğin kendine özgü aktiviteleri olarak devam edecektir. ESSM kongresi içinde androloji ile ilgili konulara daha çok yer verilmekte, EFS kongreleri içinde ise psikososyal yaklaşımlar daha çok yer almaktadır. 

29 OCAK-01 ŞUBAT 2014  
Saat     : 09.00 – 18.00
Salon   : Rumeli Salonu 
Detaylı Bilgi İçin ; http://www.essm.org/ 

24 Ocak 2014 Cuma

ATO ÜYELERİNE ÇİN’DEN FUAR DAVETİ

Dünyanın en büyük üç fuar organizasyonu arasında yer alan ve Kanton adıyla bilinen Çin İhracat ve ithalat Fuarı Şirketi Başkan Yardımcısı Ma Chunzhi, Ankara Ticaret Odası üyesi firmaları Kanton Fuarına davet etti. Çin İhracat ve İthalat Fuar Şirketi Başkan Yardımcısı Ma Chunzhi ve beraberindeki heyet , Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci’yi makamında ziyaret etti. Guangzhou Fuarı olarak da bilinen Kanton fuarı hakkında bilgi veren Chunzhi, 1957 yılından beri  yılda iki kere gerçekleşen fuarın Ekim ayında 114’üncüsünün düzenlendiğini söyledi.

Kanton Fuarının  geniş katılımla gerçekleşen ve  çok sayıda sektörün katıldığı  fuar olduğunu anlatan Chunzhi, Ankaralı firmaların Çin’de fuara katılarak hem ithalat hem ihracat yapabileceğini kaydetti. Chunzhi, Türk şirketlerinin de yoğun biçimde katıldığı Kanton Fuarı’nın 200 binin üzerinde ziyaretçisinin olduğunu söyledi.

-“ÇİNLİ FİRMALARI ANKARA’DA FUARA DAVET EDECEĞİZ”-
ATO’nun Ankara’ya uluslararası fuarların düzenleneceği bir fuar alanı kazandırmak amacıyla kurulan şirketin ortağı olduğunu anlatan Bezci, fuar alanının mimari projelerini gösterdi. Bezci “Biz de yakında Ankara’da uluslararası boyutta fuarlar düzenleyeceğiz, biz de Çinli firmaları fuarlarımıza davet edeceğiz” dedi.

“GÜMRÜK KAPILARINI YENİLEYEREK İPEK YOLUNU CANLANDIRACAĞIZ”-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve 136 oda ile birlikte kurdukları Gümrük ve Turizm İşletmeleri Anonim Şirketi ile sınır kapılarını modernize ettiklerini kaydeden Bezci, “Hedefimiz gümrük kapılarını yenileyerek  ipekyolunu canlandırmak” dedi.

Avrupa’dan yola çıkacak tırların Türkiye’nin modern gümrük kapılarından geçerek Çin’e doğru yol alabileceğini anlatan Bezci, Ermenistan’la olan  gümrük kapısının açılmasıyla birlikte de hem Ermenistan’la ticaretin başlayacağını hem de bu güzergah üzerindeki ülkelere ve Çin’e ulaşmanın mümkün olacağını kaydetti.

TRAKYA BUTİK ŞARAP ÜRETİCİLERİ’NDEN KUZEY YUNANİSTAN ŞARAP ÜRETİCİLERİNE ANLAMLI ZİYARET


Trakya Turizm İşletmecileri Derneği (TTİD),  bölgenin 12 butik şarap üreticisi tarafından desteklenen “Trakya Bağ Rotası Projesi” kapsamında Kuzey Yunanistan Şarap Yolu Yöneticisi Giannis ALBANIS’i ve bu yol üzerinde yer alan beş şarap üreticisini ziyaret etti.

Trakya Turizm İşletmecileri Derneği (TTİD),  tarafından 2013 yılında hayata geçirilen “Trakya Bağ Rotası Projesi” kapsamında 16-18 Ocak 2014 tarihlerinde “Kuzey Yunanistan Şarap Üreticileri Derneği”ne bir ziyaret programı düzenlendi. 1993’te başlayan Kuzey Yunanistan Şarap Yolu deneyimi hakkında bilgi alındı, bu yol üzerindeki bazı bağlar ve şaraphaneler gezildi, üreticileriyle eno ve gastronomi turizmi ile ilgili görüşmeler yapıldı. Karşılıklı görüşmeler sonucunda Trakya Bölgesi genelinde turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi, bölgeye gelen yerli ve yabancı turist sayısının arttırılması ve bölgede eno ve gastronomi turizminin geliştirilmesi hedefleniyor.

Trakya Turizm İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan ÇEBİ yaptığı açıklamada ‘’Bölge turizmcileri olarak coğrafya ve tarihten genel yakınlığımızı şimdi de ortak bir turizm projesi ile ticari işbirliğine çevirmek yönünde karşılıklı olarak yaptığımız temaslardan çok güzel geri dönüşler aldık. Her iki toplumun da işbirliğine son derece açık olmasından büyük mutluluk duyduk. Makedonya’da 5 farklı üretici ve bağ alanına gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerden ortak bir destinasyon geliştirebilmek konusunda çok şey yapabileceğimizi anlamış olarak geri dönüyoruz. Trakyalılar olarak en yeni turizm trendlerinden biri olan eno ve gastronomi turizmi alanında büyük avantaja sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz gezi, Trakya’da kendi bağlarında turizm faaliyeti gösteren, benzer amaçlarla yola çıkan Trakya Butik Şarap Üreticileri Platformu’na yol gösterici olduğu kadar bizlere de farklı ufuklar açtı. Özellikle eno ve gastronomi turizminin, bölgesel anlamda kaliteli bir turizmin yapılanmasına nasıl destek olabileceğini hemen yanıbaşımızda bu alanda yapılan çalışmaları yerinde incelemiş olduk.

Kuzey Yunanistan Şarap Yolu Yöneticisi Giannis ALBANIS de  “1993-97” yılları arasındaki dönem bizler için zordu, üreticilerimiz bağları ve şaraphaneleriyle henüz eno ve gastronomi turizmi alanında yeterli altyapıya ve deneyime sahip değillerdi. Ancak daha sonra bu projenin de verdiği güçle Avrupa Birliği fonlarından aldıkları destekle şaraphanelerini ve bağlarını yeniden yapılandırma imkanına kavuştular. Bu süreç aynı zamanda üreticilerin kendi aralarındaki sorunları çözmelerine, bir arada çalışmalarına olanak sağladı. Hep birlikte başarılı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Uluslararası Selanik Şarap Yarışması bunlardan biri. Bundan sonraki süreçte en önemli hedefimiz, uluslararası platformda şaraplarımızı tanıtmak, bu konuda ortak çalışmalar yapmak.’’ dedi.

Türkiyeli meslektaşlarını büyük bir konukseverlikle karşılayan Anestis Babatzimopoulos ise ‘Babatzim firması 1875’de İstanbul’da kuruldu. Bağlarımız ve şaraphanemiz Silivri’deydi. Rakı ve şarap üretiyorduk.  Mübadeleden sonra buraya geldik ve aynı işe devam ettik. Sizleri bağlarımızda ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum’ dedi. Anestis Babatzimopoulos, Kuzey Yunanistan Şarap Yolu Projesi’nin bazı bölgelerde yerli, bazı bölgelerde yabancı turist sayısında artışa sebep olduğunu belirtti.

Üreticilerin karşılıklı görüşmelerinde ortak sorunlara da değinildi. Mevsim sıcaklıklarının değişmesi sebebiyle Trakya’da bağbozumu döneminin son on yılda neredeyse 15 gün öne geldiğini belirten Trakya Şarap Üreticileri Platformu temsilcilerine, Wine Art Estate firmasının yetkilisi aynı sorunun Yunanistan tarafında da yaşandığını ve bağbozumu öncesinde kuraklık olduğunu belirtti.

“TRAKYA BAĞ ROTASI PROJESİ” NEDİR?
Proje 2013 yılında Trakya Turizm İşletmecileri Derneği tarafından Trakya’nın farklı bölgelerinde faaliyet gösteren, kendi bağlarında ve şaraphanelerinde turizm faaliyeti gerçekleştiren 12 butik şarap üreticisinin katılımıyla hazırlandı. Sektörel ve sektörler arası işbirliklerini geliştirecek önemli bir faaliyet olan  “Trakya Bağ Rotası Projesi”, işbirliklerinin gerçekleştirilmesine ve bir Trakya Şarap Platformu oluşturulmasına önayak oldu.

Trakya Bölgesi genelinde şarap rotalarının belirlenerek, sahip olduğu turizm potansiyelinin harekete geçirilmesini hedefleyen proje, bölgeyi ziyaret eden yerli yabancı turist sayısının arttırılması sonucu bölgede turizm sektörünün gelişimine, çevresel olduğu kadar sosyal ve ekonomik temellerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkı sağlıyor. ‘Trakya Bağ Rotası Projesi’ ile şarabın en eski üretim bölgelerinden olan Trakya bölgesi genelinde, şarap yollarının belirlenmesiyle, bölge ulusal ve uluslararası düzeyde bir şarap rotası olarak markalaşması ve bölgenin şaraba dair sahip olduğu tarihin ve hikâyelerinin ortaya çıkarılarak gastronomik değerlerinin vurgulandığı bir destinasyon olması hedefleniyor.

İstanbul için uğrak bölge olmaya şimdiden aday olan Trakya Bağ Yolu, yerli yabancı ziyaretçilerine, şarap tadımı, bağ gezisi, bağ bozumu deneyimi yaşatacak.Proje kapsamında Tekirdağ, Şarköy, Kırklareli, Gelibolu Bölgeleri’nden 12 firma yer alıyor. Firmaların bölgelere dağılımı ise;
Tekirdağ Bölgesi;   Umurbey, Şato Nuzun, Barel Şarapçılık, Barbare
Şarköy Bölgesi; Melen Şarapçılık, Gülor, Şato Kalpak
Kırklareli Bölgesi; Arcadia, İrem Çamlıca, Vino De Sera
Gelibolu Bölgesi; Gali, Suvla

KUZEY YUNANİSTAN’TAN TRAKYA TOPRAKLARINA UZANAN BAĞ YOLU
Şarabın en derinden etkilediği kültürlerin başında gelen Kuzey Yunanistan ve Trakya bölgelerinde binlerce yıldır şarap üretilmektedir. Bölge şarapları, uzun süreli bir geçmişin yanı sıra farklı bağcılık uygulamalarını ve yerel üzüm çeşitliliğini kapsayan bir mirası sürdürmektedir. 1993 yılında kurulan ‘Kuzey Yunanistan Bağları Şarap Üreticileri Derneği’, ülkenin Makedonya, Trakya ve Epir bölgelerini de kapsayan bir alanda, geleneksel bağcılık ve şarap üretimini destekliyor. Dernek, yerli ve yabancı turistlere üzüm bağlarını ziyaret etme fırsatı da sunuyor. Bu bağ yolları ağı, tanrıların dağı Olimpos’tan, Epir’deki Zitsa’ya, oradan da Bizans dönemi Selanik’ine kadar ulaşan sekiz güzergah öneriyor. Diğer bir bağ yolu da, kuzeyde Amyntaio’dan başlayıp, Halkidi’ye ve Trakya’ya uzanıyor. Trakya Bağ Rotası projesi kapsamında bu güzergahın geliştirilerek, çok kültürlü bir turizm destinasyonu yaratılması hedeflenmektedir.

“NUA’NIN EN İYİLERİ”


World Luxury SPA Awards tarafından üç yıldan bu yana Türkiye’ nin En Lüks Spa’sı seçilen Richmond Nua,geçtiğimiz yılın en çok tercih edilen masaj ve bakımlarını özel fiyatlarla sunuyor.

2014’ün ilk günlerinde %15 indirimli
Türkiye’nin ilk ve tek destinasyon Spa’sı Richmond Nua, misafirlerine 2014’e muhteşem bir başlangıç fırsatı sunuyor.

Geçtiğimiz yılın en çok tercih edilen masaj ve bakımlarından oluşan “Nua’nın En İyileri” programında, aromaterapi ve derin baskı masajının karışımından oluşan Nua Signature, çok özel naturel kuru havyar yağı ile yapılan Nua Havyar Masajı, sıkılaştırma ve şekillendirmeyi bir arada sunan etkisiyle yüz bakımının vazgeçilmezi Energy Lift, 60 dk.lık Kerstin Florian Havyar Yaşam Hücresi Yüz Bakımı, iki gecelik Geleneksel Wellness Günleri ve üç gecelik Nua Rahatlatıcı Günler programları bulunuyor.

 “Nua’nın En İyileri”, 2-24 Ocak 2014 tarihleri arasında Richmond Nua Wellness Spa’nın tüm misafirlerine %15 indirimli sunuluyor.

2014’e zinde bir başlangıç için Sapanca Gölü’nün yemyeşil orman ile buluştuğu muhteşem konumunda bulunan Nua’ya davetlisiniz.


Setur Yurtiçi ve Yurtdışı Turlar Müdürü Yeşim ÖZALTAY, sömestir tatil seçeneklerini değerlendirdi



Ayrıcalıklar dünyası Setur, sömestir tatilini keyifli geçirmek isteyen çocuklara ve ailelerine birbirinden güzel seçenekler sunuyor. Setur Yurtiçi ve Yurtdışı Turlar Müdürü Yeşim ÖZALTAY, yurtiçinde Palandöken, Kartalkaya ve Uludağ,  yurt dışında ise özellikle Alp’lerdeki kayak destinasyonlarının ve Fransa ile Avusturya’nın tercih edildiğini dile getirdi.

Yurtdışı turlarında ilk tercihler; Alp’lerdeki Kayak Destinasyonları, Fransa ve Avusturya...
Sömestirde yurtdışı paket turlarında okul tatili dolayısıyla, özellikle Alp’lerdeki kayak destinasyonları, Fransa ve Avusturya ağırlıklı olarak tercih edildi. Sıcak bölgelerde ise tercih edilen rotalar Uzakdoğu, Güney Afrika, Küba, Güney Amerika, İtalya, Doğu ve Batı Amerika oldu. Bu turların fiyat aralıkları 647 ile 3.197 Euro arasında değişiyor. Setur’un özel avantajları ve erken rezervasyon uygulamasıyla uzak destinasyonlara 75, yakınlara 50 Euro indirimler uygulandı. Gemi ürünlerinde ise fiyat aralıkları 997 ile 2.397 Euro arasında değişen Karayipler ve Kanarya Adaları tatilcilerin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor.

ÖZALTAY: “Sömestirde grup organizasyonu olarak 400, münferit seyahat edecekleri ise 200 olarak öngörüyoruz”Sömestir tatili sürecinde grup organizasyonu olarak 400, münferit seyahat edecekleri ise 200 kişi olarak öngördüklerini dile getiren Yeşim ÖZALTAY, tatilcilere yurtdışı turlarında Amerika, Uzakdoğu ve İtalya, gemi gruplarında ise Kanarya Adaları ve Karayipler’i tavsiye etti.




KAMİL KOÇ 2013 YILINDA 7 MİLYON TL DEĞERİNDE HEDİYE BİLET KAZANDIRDI

KAMİL KOÇ'TA YOLKART ÜYE SAYISI 3 MİLYONA ULAŞTI

Ulaştırma sektörünün öncü firması Kâmil Koç’un yolcularına birçok avantaj ve fırsat sunan üyelik kartı Yolkart sahiplerinin sayısı 3 milyonu buldu. Yolkart sahipleri indirimli bilet, online rezervasyon gibi birçok olanaktan ve Kâmil Koç’un Mavi Bagaj platformunda bulunan firmaların kampanyalarından yararlanabiliyorlar.

Kâmil Koç’ta avantajlar dünyasının kapılarını açan Yolkart, artık 3 milyon Kâmil Koç yolcusu tarafından kullanılıyor. Sunulduğu ilk günden itibaren büyük ilgi gören Yolkart, kısa sürede milyonlarca yolcunun hayatına girmeyi başardı. Kâmil Koç Yolkart ile 2013 yılında 250 bin yolcusuna yaklaşık 7 milyon TL değerinde hediye bilet kazandırdı.

Yolkart ile yolculuklar daha avantajlı
Yolkart sahipleri, kazandıkları puanlar ile ücretsiz seyahat gerçekleştirebildikleri gibi Kamil Koç’un avantajlar platformu Mavi Bagaj’daki markaların özel fırsatlarından da faydalanabiliyorlar. Kartın sunduğu en önemli avantajlardan biri de Kamil Koç’un düzenlediği tüm kampanyalardan sadece Yolkart üyeleri faydalanabiliyor. Ayrıca, Yolkart üyeleri www.kamilkoc.com.tr üzerinden yapacakları bilet satın alma işlemlerini çok daha kolay ve hızlı bir şekilde sonlandırabiliyor. Kamil Koç Yolkart üyesi olmak ise çok kolay.  Yolkart’a “KKOC” boşluk “TC Kimlik Numaranızı” yazıp 5564’e mesaj atarak üye olunabileceği gibi, www.kamilkoc.com.tr veya bilet satış noktalarından üyelik işlemlerini gerçekleştirmek mümkün.

Yolkart’ın, Kâmil Koç’un “Yol Arkadaşı” olma misyonunun bir parçası olduğunu belirten Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan şunları söyledi: “Ülkemiz yolcu taşıma sektörünün köklü kuruluşlarından biri olarak yenilikçi hizmetlerimizle yolculukların her zaman konforlu ve güvenli olmasını sağlıyoruz. Amacımız, insanların birlikte yolculuk yapmaktan mutlu olacakları bir yol arkadaşı olmak. Yolkart, bunun için hayata geçirdiğimiz yenilikçi hizmetlerimizden biri. Sunduğu avantaj ve fırsatlar, Yolkart’ın bugün 3 milyon yolcumuz tarafından kullanılmasını sağlıyor. Bize, iyi bir yol arkadaşı olduğumuzu daha güçlü hissettiren bu yoğun ilgi için yolcularımıza teşekkür ederiz.”



NİRVANA LAGOON MİSAFİRLERİ ”AYRICALIKLI HİZMET”ALACAK


Turizm ve seyahat acenteleri profesyonelleri tarafından  dikkatle takip edilen dünyaca ünlü Alman turizm haberleri  dergisi FVW’den, Nisan ayında açılacak olan Crystal Hotels 'e bağlı  Nirvana Lagoon Villas Suites & Spa'a   için övgü dolu sözleryayınladı.Turizm ve seyahat acenteleri tarafından dikkatle takip edilen Almanya’nın dünyaca ünlü turizm ve seyahat haberleri dergisi FVW, Antalya’da 2014 yılında 16 lüks otelin hizmete gireceğini duyurduğu yazısında bu yıl hizmete girecek olan Crystal Hotels gurubuna ait Nirvana Lagoon Villas Suites & Spa hakkında övgü dolu sözlere yer verdi. Dergide otelin misafirlerine “Ayrıcalıklı Hizmet Anlayışı” ile Top Vip Consept  hizmet vereceğini duyurdu.


Alman FVW Dergisi tarafından, Antalya’da özellikle son 2 yılda artan otel sayısına dikkat çekilen “Türk Rivierası’nda İnşaat Patlaması” başlıklı yazıda, geçen yıl Antalya bölgesinde 4500 yatak kapasiteli 10 otelin hizmete girdiği, bu yıl da 5600 yatak kapasiteli 16 otelin daha hizmete gireceği ifade edildi. Açılacak tesislerin tümünün 5 yıldızlı olacağına dikkat çekilen yazıda “ Başka bir ülkede olsa bu kapasite fazlalığı çılgın ve ölçüsüz bir fiyat rekabetine sebep olurdu. Ancak sektör uzmanları, Antalya ve çevresindeki otelcilerin riskli planlarının tutacağına inanıyorlar.”yorumunda bulunuldu.


Cyrstal Lüks Raylarını Genişletiyor
Aynı zamanda otel donanım şirketine de sahip olan Crystal Hotels için “Crystal Lüks Raylarını Genişletiyor” başlığı ile gurubun lüks konusunda oldukça başarılı işlere imza attığını vurgulayan dergi, geçtiğimiz yıl Side’de Crystal Sunset ve Belek’te Crystal Waterworld adlı 2 tesisin hizmete açıldığını hatırlattı. Nisan ayından itibaren “Ayrıcalıklı Hizmet Anlayışı” ile hizmet vermeye başlayacak olan Crystal Hotels gurubunun yeni oteli Nirvana Lagoon Villas Suites & Spa hakkında “Gurubun konfor konusunda kilometre taşı olacak” ifadesini kullanan dergi, otelde zengin ve görkemli malzemelerin kullanılacağını yazdı.


Nirvana Lagoon’da hizmet havalimanından başlayacak
Alman FVW dergisine konuşan Crystal Hotel Avrupa Satış Müdürü Eyüp Kökçe de yaptığı açıklamada, Nisan 2014’de açılacak tesiste zengin ve görkemli ekipmanların ve ayrıcalıklı hizmetin esas alınacağını belirtti. Nirvana Lagoon’un,  alışılanın dışında Crystal ekini almayacağını, gurubun konfor konusunda bir kilometre taşı olacağını ifade eden Eyüp Kökçe; “Bu ayrıcalık havalimanından başlayacak. Antalya Havalimanı’nda misafirlerimizi özel bir bölümde karşılayıp uğurlayacağız. Buradan VIP Shuttle ile direk Kemer’deki yeni tesisimize ulaştırılacaklar.”dedi.

Nirvana Lagoon Villas Suites&SPA hakkında;
Toplam yatak kapasitesi 1314, oda sayısı 501 olan Nirvana Lagoon Villas Suites&SPA Kemer, 152 bin M2 alan üzerine kurulu. Denize sıfır tesislerde 900 metre uzunluğundaki plajda biri VIP, 3 adet iskele bulunuyor. Yıl boyunca misafirlerine “Privileged Life” konseptinde en iyi hizmeti vermeyi ilke edinen otel, alışılmışın dışında, şık, etkileyici, doğaya saygılı, farklı mimari tasarıma sahip. Tesislerde Top Vip Consept hizmet veren 1 adet Villa Nirvana, yine Top Vip Concept 6 adet Royal Dublex Beach Front Villas, 2 adet Grand Deluxe Beachfront Suites, 6 adet Deluxe Beachfront Suites, 11 adet Lagoon Luxury Villas,  18 adet Lagoon Deluxe Family Suites, 8 adet Lagoon Beach Front Villas,  96 adet 46’sı Garden 50’si Lagoon Villas, 18 adet Lagoon Family Suites, 40 adet Lagoon Deluxe Suites, 56 adet Family Rooms, 40 adet Superior Rooms , 199 adet Main & Garden Standart Rooms odada hizmet veriliyor.Çocuklar ve büyükler için 14 havuzun yer aldığı Nirvana Lagoon’da yine çocuklariçin (4-12 yaş) özel konseptli “Crispy Kids Club “, çocuk büfesi, çocuk havuzları kaydıraklı çocuk havuzu ve oyun alanları mevcut.



TÜRKİYE TERMAL KAYNAKLARI BAKIMINDAN AVRUPA’DA 1. DÜNYA’DA 7. SIRADA

SAĞLIK”TERMAL SU’LARDA KAYNAĞINDAN GELİYOR

Türkiye’deki termal sağlık kaynaklarının her gün yeni bir özelliği daha keşfediliyor.
Türkiye termal kaynakları bakımından Avrupa’da 1. Dünya’da 7.sırada yer alıyor...
Romatizmadan cilt rahatsızlıklarına, kireçlenmeden bel fıtığına kadar birçok hastalığa iyi gelen termal suların faydaları saymakla bitmiyor.

Sağlık turizmi arasında önemli bir yer tutan termal suların yüzyıllar öncesine dayanan bir geçmişi var. Kaplıcaların tesisleşmesiyle artık ismini termal tesislere bırakan, sağlığın yanında konforu da düşünerek yeni nesil gençleri de termal turizme çekmeyi hedefliyor.

4 Farklı termal suyu ile Türkiye’nin sağlık deposu haline gelen ve sadece  Türkiye’de Kütahya Emet Termal Resort & Spa dışında başka hiçbir yerde olmayan, 24 saat  yosun üreten  doğal termal yosun havuzu sağlık dağıtıyor. Yurtdışında birçok enstitüde tedavi için kullanılan bu yosun Türkiye’de ise tamamen doğal olarak yeraltından 39 derece sıcaklıkta kaynayan termal su, güneş ile buluşması ile yosun partikülleri oluşuyor. Yosunlu sıcak su terleterek zayıflatma özelliğinin yanı sıra kollestrol, lipit, trigilserid gibi yağ yapıcı maddeleri parçalayıcı niteliktedir.

Ayrıca doğal yosunlu termal su metabolizmayı düzenleyerek vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı olur ve doku elastikiyetini artırarak dokuları gençleştirir. Yosunlu termal suyun özellikleri bunlarla sınırlı değildir. .
Zayıflatma, akne ve çeşitli deri hastalıkları ağrılı romatizma, iltihabi kadın hastalıkları, gut hastalığı ve buna bağlı sinir hastalıkları, adale ağrıları, cildi sıkılaştırma özelliği, vücuttaki toksinleri ve zararlı maddeleri temizleme, selülit giderme, kalsiyum ve magnezyum oranı çok yüksek olduğu için kemik erimesine iyi geliyor. Damar yapısını güçlendirdiği için yüksek tansiyon ve  yüksek kolesterol gibi  kalp damar hastalıklarına vücuttaki siğil hücreleri yok etmek için fayda sağlayan diğer özellikleridir.

Sağlık bakanlığı ve İstanbul üniversitesinin verdiği rapor doğrultusunda Karaderili Şirketler Grup bünyesindeki Yalova Termal Palace ve Emet Termal Resort & Spa tesislerinde sağlıklı suların iyi geldiği hastalıklar da saymakla bitmiyor.

Her türlü romatizma hastalıklarda, Ameliyat ve Travma Sonrası Tedavide, Adale, Kemik Vücut Ağrılarının Dindirilmesi Kanlanmayı Temin Ederek Tedavi ve Rehabilitasyon Olanağı Sağlar, Stres ve Buna Bağlı Rahatsızlıklar, Duruş, Hareket ve Denge Kusuru Tedavisi, Spor Yaralanmalarında Tamamlayıcı, Kemik Erimelerinde Güçlendirici Tedavi, Eklem Ve Eklem Dışı Kireçlenmelerde,  Akne Ve Çeşitli Deri Hastalıklarının (Siğil Hücrelerinin Yok Edilmesi, Deri Hücrelerinin Yenilenmesi ) Tedavisinde, İltihabi Kadın Hastalıkları Kadın Ve Erkeklerde Romozon Üremesinde Destekleyici Olarak, Gut Hastalığı Tedavisinde. Öte yandan kaplıca suyu, çocuklarda duruş, hareket ve denge kusuru , en önemlisi de, 11 gün içinde sedef ve egzama hastalığını tedavi edici özelliği vardır.

Termal su içme olarak kullanıldığında:
Mide, bağırsak sistemi, karaciğer ve safra kesesi üzerinde kuvvetli etkileri bulunduğu, sindirimdeki safranın akımını hızlandırıcı, bağırsak hareketlerini düzenleyici kronik spastik, kabızlık gibi fonksiyonel bozuklukları tedavi edeceği; suyun alkali ve sülfat içeriği sebebiyle böbrek fonksiyonlarını düzelteceği ve bu nedenle böbrek taşları ve nekahetlerinde yarar sağlayıcı özelliği var.

Peki, Kimler Termal su (kaplıca)  tedavisi göremez?
Ateşli hastalar, Hamileler, Verem hastaları, Kalp hastaları, Bulaşıcı hastalığı olanlar kaplıca tedavisi görmeleri sakıncalıdır.