29 Ocak 2014 Çarşamba

NEPAL İSTANBUL’DA TANITILDI

NEPAL TOURİZM BOARD TÜRK DAĞCILAR İLE NEPAL'İ İSTANBUL'DA TANITTI


TURİZMİN SESİ-HABER VE FOTOĞRAF - BORA ÖZGEN
Nepal Tourism Board, Everest'te tırmanın Türk dağcıların katıldığı bir tanıtım toplantısı düzenledi



Nepal Tourism Board, Everest'te tırmanın Türk dağcıların katıldığı bir tanıtım toplantısı düzenledi.


Toplantı konuşan Nepal Fahri Başkonsolusu Prof. Dr. Günseli Malkoç, Türkiye'den daha fazla insanın ülkeyi ziyaret etmesi çağrısında bulundu.Nepal Turizm Odası'nın, The Marmara Oteli'nde düzenlediği tanıtım toplantısının açılış konuşmasını Nepal Fahri Başkonsolusu Prof. Dr. Günseli Malkoç yaptı.


Nepal'in en önemil özelliğinin insanlarının sıcaklığı olduğunu belirten Malkoç, "Nepal zengin bir ülke değil ama mutlu ve sıcak insanların yaşadığı bir ülke. Kültür mirası ve doğal güzellikleri ile çok çeşitli outdoor etkinliklerin yapılabileceği bir ülke Türkiye'den daha fazla insan Nepal'i ziyaret etmeli" dedi.İlk gittiğinde beş katlı bir otelde kaldığını ve o dönemde bunun başkent Katmandu için yüksek sayıldığı için otelin adının Everest olduğunu anlatan Malkoç, "Nepal gelişiyor fakat hala doğal bunu kaçırmadan kesinlikle görülmeli. Nepal'e gitmek isteyen herkese yardıma hazırız" dedi. Prof. Dr. Günseli Malkoç,Türkçe de selam merhaba anlamına gelen kelimenin Nepal'de namaste olduğunu konuklara ezberletti



Nepal Turizm Odası'nın direktörü Nandini Lahe-Thapa da yaptığı konuşmada ülkesinin özelliklerinden bahsetti ve bu yıl ülkesinin ilk defa beş acente ile Emitt Fuarı'na katılacağını belirtti.



Nepal'e direkt uçuşlar başlatan Türk Hava Yolları'na teşekkür eden Lahe-Thapa, "Ülkemizi daha ulaşılır yaptığı için teşekkür ederiz" dedi. Buda'nın doğum yerinin Nepal'de olduğunu söyleyen Lahe-Thapa, "Nepal Hindistan ve Çin arasında 26 milyon nüfusu olan bir ülke.



Altı yıl öncesine kadar Hindu krallıktı fakat artık seküler bir cumhuriyet, 125 farklı etnik grup ve 123 farklı dil var Nepal'de. Başkent Katmandu'da 7 kilometrelik bir alanda 7 dünya mirası bulunuyor" dedi. Lahe-Thapa, Türkiye'de olmaktan ve Emitt'e katılıyor olmaktan mutlu olduklarını da ifade etti.



Everest'e tırmanışın 60'ıncı yılını kutlayan Nepal'in tanıtım toplantısına Everest'e tırmanan ilk Türk dağcı olan Nasuh Mahruki ve Tunç Fındık da katıldı.



Bu yıl Nepal'de Everest'e tırmanışın 60'ıncı yılınının kutlandığını belirten Lahe-Thapa, Everest'e tırmanan Türk dağcıları tebrik etti.



Everest'e tırmanan ilk Türk dağcı olan Nasuh Mahruki ve Tunç Fındık Nepal'in dağcılar için anlamın çok farklı olduğunu çünkü dünyanın çatısı olduğunu söylediler.


Nepal'e sadece dağlara tırmanmak için gidilmediğinin altını çizen Mahruki, "Nepal sihirli bir ülke. Nepal'de insan kendini yabancı hissetmiyor çünkü oranın insanı sizi hemen kucaklıyor. Çok geniş aktivite çeşitliliği var. Oğlum yedi aylık biraz daha büyüdüğünde onunla birlikte Nepal'e gideceğim" şeklinde konuştu.



Toplantıda Everest'e tırmanan Türk dağcılara Lahe-Thapa tarafından 'Everest'e tırmanışın 60'ıncı yılı' madalyası verildi. Toplantı sonunda hediyeler kura ile belirlendi ilk kuradan çıkan 46 numaralı hediye Bora Özgen'e verildi.  Nepal Tourism Board'un hazırladığı en büyük hediyenin biri  yine Turizmin Sesi ekibine çıktı Nepal'e THY ile uçarak konaklama rehberlik ve tüm ulaşım Nepal yetkililerine ait olmak üzere 7 gün 8 gece tatil kazandı . Diğer büyük ödülün sahibi Tuyed Başkanı Kerem Köfteoğlu'nu da Nepal yolcusu olduğu için kutluyoruz.


Toplant sonunda Nepal tanıtım dansı gerçekleşti



27 Ocak 2014 Pazartesi

Sosyal girişimcilere her alanda ihtiyaç var!



İş dünyasının “iş alanı” olarak görmediği alanlarda sosyal fayda amacıyla iş yapan ve çevresine değer katan girişimler hızla artıyor. IE Business School Profesörü Rachida Justo; dünyanın sosyal sorunları arttıkça daha fazla sosyal girişime ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

Eğer mikro-kredi sisteminin gelişmesini sağlayan Grameen Bank’ın Nobel ödüllü kurucusu Muhammed Yunus’u duyduysanız sosyal girişimcilik hakkında biraz da olsun fikir sahibisiniz demektir. Harvard mezunu Yunus, Bangladeş’te 1976 yılında fakirler için tamamen sosyal bir amaç için kurduğu bankayı; iş dünyası bakış açısı, inovasyon ve kararlılıkla bugün dünyanın 81 ülkesinde faaliyet gösterir bir hale getirdi. Onun bu konudaki başarısı sosyal girişimciliği dünyada son dönemde en önemli gündem maddelerinden biri yaptı.

Sosyal girişimciliğin kökleri; kapitalizm, devlet ve sivil toplum kuruluşlarının kendi hareket noktalarından çözemediği toplumsal ihtiyaçları karşılayabilme motivasyonuna dayanıyor. Sadece “kar”, sadece “kamu hizmeti” veya sadece “yardım” bakış açılarının yeterli olmadığı ve sürdürülebilirliğini yitirdiği bir ortamda sosyal girişicimler öne çıkıyor ve hem sürdürülebilen hem de fayda sağlayabilen organizasyonlar ortaya çıkarmada önemli roller üstleniyorlar.

Uzun yıllar sosyal girişimcilik alanında çalışmalar yapan IE Business School Profesörü Rachida Justo, 23 Ocak 2014 Perşembe tarihinde; sosyal girişimciliğin DNA’sını anlatmak için Ceylan Intercontinental Otel’de konunun Türkiye’deki takipçileriyle bir araya geldi. Günümüzde toplumsal problemlerin hem miktar hem de içeriğin karmaşıklığı açısından toplumların baş etmekte ve çözmekte zorlandığı ölçekte olduğunu dile getiren Justo; her ne kadar ülkeye ve bölgeye göre bu problemlerin ölçeği ve içeriği değişse de sayılarının hızla arttığının altını çizdi. Su gibi tabi kaynaklar, eğitim, sağlık, yolsuzluk gibi konuların fakir ve gelişmekte olan ülkelerde önemli toplumsal sorunlar olarak karşımıza çıkmaktayken; gelişmiş olan ülkelerde çevre sorunları, zihni ve ruhsal sağlık, obezite, toplumsal yalnızlık gibi konular olarak ön plana çıktığını belirtti. Bu sorunların çözülmesinde devletlerin veya çok uluslu şirketlerin tam da etkili olamadığına dikkati çeken Profesör Justo, bu tür sorunların çözülmesi için sosyal girişimcilere her geçen gün daha da fazla ihtiyaç olduğuna inanıyor.

Gelişmekte olan ülkelerin daha çok ihtiyacı var!
Dünyada sosyal girişimciliğin en çok görüldüğü ülkeleri sırasıyla ABD, İngiltere ve AB ülkeleri olarak sıralayan Justo, bu ülkelerden çok gelişmekte olan ülkelerin bu tür girişimlere daha çok ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Justo’ya göre dünyanın pek çok ülkesinde bir sosyal girişimi kurup büyütmenin bir ticari girişimi kurup büyütmekten daha zor olması sosyal girişimcilerin işlerini epeyce zorlaştırıyor. Ancak bu tür girişimcileri destekleyen sivil toplum örgütlerinin artması bu girişimcilere cesaret verdiğini de sözlerine ekliyor.

Profesör Rachida Justo hakkında
Tunuslu bir anne ve Dominik Cumhuriyetli bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Justo’nun eşi ise bir Fransız vatandaşı. Bu yüzden Justo kendini “küreselleşmenin bir ürünü” olarak tanımlıyor. IE Business School’un çok kültürlü ve değişime açık ortamında çalışmasının kendisi için büyük bir şans olduğunu düşünen Justo, burada insan yapısının girişimcilikle ilişkisi üzerine geniş çalışmalar yapma fırsatı bulmuş. Girişimcileri odağa koyarak; aileler, sosyal ortam, iş dünyası gibi değişik taraflarla etkileşimlerini inceleyen Profesör Justo bu yaptığı araştırmalarından çıkan sonuçları da pek çok uluslararası konferansta ve hakemli dergide paylaşıyor. Bir kadın olarak “kadın girişimciler” üzerine de özel bir uzmanlık alanına da sahip olan Justo’nun en yetkin olduğu alan ise “sosyal girişimcilik”. İspanya’da karar verici bakanlıklar için raporlar hazırlayan Justo aynı zamanda girişimcilik üzerine dünyanın en büyük araştırma konsorsiyumu olan GECES’in de üyesi.

IE Business School hakkında
Madrid’de 1973 yılında Instituto de Impresa adıyla kurulan IE Business School bugün özellikle işletme ve finans yüksek lisans programları ile dünya çapında haklı bir üne sahiptir. Financial Times’a göre en rekabetçi MBA programlarını bünyesinde barındıran bir kurum olan IE Business School, Forbes Dergisi’ne göre dünyanın en iyi 3. MBA programını yönetiyor. Executive MBA programı 2013 yılında The Economist tarafından dünyanın en iyi 2. işletme yüksek lisans programı seçilen okulun Master in Finance programı ise Financial Times tarafından 2013 yılında en iyi 3. finans uzmanlık programı olarak duyuruldu.
Her yıl 90 ülkeden iki bine yakın kişinin tercih ettiği IE Business School’da akademik kadronun yarıya yakını İspanya dışı kökenli. Okulun 102 ülkeye yayılmış 46 bin kişiye yakın bir de mezun ağı bulunuyor.

Emirates, Dublin seferlerini artırıyor

Tüm dünyada insanları ve şehirleri birleştiren Emirates, 1 Eylül 2014 tarihinden itibaren Dublin'e günde iki sefer düzenlemeye başlayacak. Artırılan seferlerle her iki yönde haftada 5 binin üzerinde                       yeni koltuk kapasitesi sağlanacak.

Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden Emirates, Dublin hattına 1 Eylül 2014 itibariyle günde iki sefer düzenleyecek. Yeni uçuşlarla Emirates, Dubai'den Avustralya ve Yeni Zelanda'daki ana destinasyonlarına daha etkili bir şekilde bağlantı sağlayıp Auckland, Melbourne ve Brisbane'e yolculuk sürelerini kısaltacak. Emirates, Qantas ile imzaladığı ortaklık anlaşmasıyla Avustralya ve Yeni Zelanda'da yaklaşık 60 şehre bağlantı sağlamayı sürdürecek.
Artırılan seferlerle Uzak Doğu, Hindistan, Doğu ve Güney Afrika'ya yeni bağlantılar da sağlanıyor. Ayrıca, yeni seferlerle iş seyahatleri için yolculuk edenler için sabah erken saatlerinde Dubai’ye varan gece uçuşları sunulacak. Emirates’in 2012 yılı Ocak ayında başlayan Boeing 777 uçuşlarının tamamlayıcısı olacak yeni günlük seferler 8 first, 42 business ve 310 ekonomide olmak üzere 360 koltuk kapasitesiyle üç sınıf olarak gerçekleştirilecek.

Emirates Havayolları Başkanı Tim Clark, "Hava yolculuğu İrlanda'nın yükselen ekonomisinin ana lokomotifleri olan turizm ve ticaret için son derece önemli. Emirates'in artan seferleri, Dublin ile Dubai arasında ve ağımızın geri kalanında seyahat eden müşterilerimiz için daha iyi bir bağlantı sağlayarak gelişmekte olan pazarlara erişimi artıracak, yatırım ve yenilikçiliğe destek olacak” dedi.

Dubai-Dublin uçuşu başladığından bu yana hat üzerinde 440 binin üzerinde yolcu seyahat etti. Tourism Ireland, Asya ve Ortadoğu'dan İrlanda'ya yolcu trafiğinin 2020 yılına kadar yüzde 6'nın üzerinde büyüme kaydedeceğini öngörüyor. Aynı kaynağa göre, 2012 yılında ilk Dublin uçuşunun başlangıcından bu yana Ortadoğu trafiği yüzde 3 arttı.

Emirates’in Boeing 777-300ER uçağının tüm sınıflarında tüm dünyadan filmler, televizyon programları, oyunlar, sesli kitaplar ve müzikleri de içeren, bin 600'e kadar kanala sahip isteğe bağlı ödüllü ice eğlence sistemi de yolculara keyifli bir yolculuk sunuyor.  

Emirates’in ödüllü kargo birimi SkyCargo ise her uçuşta ek 25 tonluk bagaj kapasitesi sunarak İrlanda dışına yönelik ticaret ve alışveriş ilişkilerini destekleyecek. İrlanda'nın ana ihracat kalemleri arasında deniz ürünleri, süt ürünleri, çikolata ve kırmızı et yer alıyor. Şu anda 442 İrlandalı’nın çalıştığı Emirates Grubu’nda İrlanda ile Dubai merkezli şirketlerin işbirliklerinin sonucu İrlanda'da yaklaşık 100 kişilik yeni istihdamın oluşacağı tahmin ediliyor.  

KONAKLAMA SEKTÖRÜNÜN 2013 KARNESİ AÇIKLANDI

STR Global 2013 Yılsonu Raporu Açıklandı:İstanbul Otellerindeki Doluluk Oranları Düştü, Oda Fiyatları %12,3’lük Artış Gösterdi,Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in otel doluluk oranları ile ilgili 2013 yılsonu raporu açıklandı

 Raporda 2013 Ocak-Aralık döneminde, İstanbul ve Antalya otellerindeki doluluk oranları düşerken, Ankara’da artış gösterdi.

İstanbul ve Antalya otellerinin doluluk oranlarında yaşanan düşüşe rağmen, her üç destinasyonda da ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yıla göre artış gösterdi. Raporun ülke ve destinasyon sonuçlarına göre, Türkiye'nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla %2,2'lik bir düşüş ile %63,3 olarak gerçekleşti. Türkiye, Finlandiya’nın ardından (%3,7) Avrupa'daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu.

İSTANBUL
İstanbul Otel Doluluk Oranlarında %5,9’luk Düşüş Gerçekleşti
Rapora göre, İstanbul otellerinde doluluk oranları Aralık 2013’te geçen yılın aynı dönemine kıyasla, yüzde 5,9 düşerek yüzde 56,7 oldu. 2013 yılı Aralık ayında, İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 346,90 TL ile önceki yıla göre yüzde 12,3’lük bir artış gösterdi. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise, geçen yıla oranla yüzde 5,6’lık bir artış yaşandı ve 196,74 TL olarak ölçüldü.

İstanbul 2013 Yılı Genel Değerleri (Ocak-Aralık 2013 toplam)
Doluluk oranı                                                       -%67,5 (2012 -%72,4)
Ortalama günlük satılan oda bedeli                 -380,04 TL (2012-354,28 TL)
Oda başı elde edilen gelir                                  -256,42 TL (2012-256,47 TL)


ANTALYA
Antalya’daki Düşüş Geçen Yıla Oranla %6,4
STR Global’in raporuna göre, Antalya’nın Aralık 2013 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,4 düşerek yüzde 42,5 oldu. Antalya otellerinde 2013 yılı Aralık ayında ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yıla kıyasla yüzde 17,1’lik bir artış göstererek 157,74 TL oldu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla, yüzde 9,6’lık bir artış yaşandı ve 67,10 TL oldu.

Antalya 2013 Yılı Genel Değerleri (Ocak-Aralık 2013 toplam)
Doluluk oranı                                                             - %60,9 (2012 -%62,4)
Ortalama günlük satılan oda bedeli                       - 213,71 TL (2012-192,44 TL)
Oda başı elde edilen gelir                                        -  130,15 TL (2012-120,14 TL)


ANKARA
Ankara Otellerinin Doluluk Oranlarında %4’lük Artış
Ankara otellerindeki doluluk oranları ise Aralık 2013’te geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4 artarak, yüzde 55,1 oldu. Ankara otellerinde ortalama günlük satılan oda bedeli 213,92 TL ile 2012’ye göre %22,2’lik bir artış gösterdi. Toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirler de ise geçen yıla oranla %27,1’lik bir artış yaşandı ve 117,78 TL oldu.


Ankara 2013 Yılı Genel Değerleri (Ocak-Aralık 2013 toplam)
Doluluk oranı                                                               - %59,6 (2012-%57,8)
Ortalama günlük satılan oda bedeli                         - 191,13 TL (2012-174,98 TL)
Odabaşı elde edilen gelir                                           - 113,88 TL (2012-101,07 TL)

*Bu çalışma İstanbul için 374 tesis üzerinden 69 tesis, Ankara için 56 tesis üzerinden 16 tesis, Antalya bölgesi için 936 tesis üzerinden 14 tesis baz alınarak yapılmıştır.

STR Global’in 2013 Yılı Ülke ve Destinasyon Raporu’ndan Çarpıcı Sonuçlar
Türkiye, Finlandiya’dan Sonra En Büyük Düşüşü Yaşanan Ülke
Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global'in hazırladığı 2013 Ülke Performans Raporu’na göre, Türkiye'nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla %2,2'lik bir düşüş ile %63,3 olarak gerçekleşti ve Türkiye, Finlandiya’nın ardından (%3,7) Avrupa'daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu. Yılın en yüksek artışı %9,6 ile Litvanya’da yaşanırken, 2013 yılının en yüksek doluluk oranı ise %75 ile Birleşik Krallık’a aittir.

İstanbul, Avrupa’daki En Büyük Düşüşü Yaşayan Destinasyon
STR Global’in 2013 Destinasyon Performans Raporu’nda, İstanbul'un 2012 yılında %72,4 olan doluluk oranı, % 6,8'lik düşüş ile 2013 yılında %67,5'e gerilemekle beraber, 2013 yıl sonu itibariyle tüm Avrupa'daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur.

Destinasyon Performansında Litvanya 2013’ün Lideri
Avrupa turizm pazarının ana destinasyonlarından Vilnius'da yaşanan %8,3'lük artış, Litvanya'yı destinasyon performansında 2013'ün lideri yaparken (2012: %58,9-2013: %63,8), 2013'ün en yüksek doluluk oranı ise %82,4 ile Londra ve %80,1 ile Paris'e aittir.

Raporları incelediğimizde; STR Global'in 2013 raporunda Türkiye'deki otel doluluk oranlarının 2012 yılı verilerine göre 2013 yılında, daha düşük olarak gerçekleştiği görülmektedir. İl bazında bakıldığında farklı oranların tespit edildiği ve ülke genelinde otel doluluk oranlarında bir düşüş yaşandığı da ortadadır. Buna mukabil ortalama oda fiyatları geçen seneye göre artış göstermiştir. Arz talep dengesinin özellikle bazı bölgelerde hızla bozulmaya başlaması kimi sıkıntıları beraberinde getirmektedir. 2011 yılına kadar İstanbul’un yatak kapasitesi her yıl ortalama yüzde 10 artarken, 2013 yılındaki artış yüzde 35 civarında olmuştur. Bunun yanı sıra, sayısı 20 bini aşan kayıt dışı, günlük kiralık ev sayısı da otellerin doluluk oranlarını etkilemektedir. Sektörümüzün oldukça kırılgan bir yapıda olduğu, acil aksiyon planları ve stratejik ilerlemenini önemini 2013 yılında bir kez daha tecrübe ettik. Böylelikle uzun vadeli tanıtım yatırımlarına ağırlık kazandormak ve sağlıklı öngörüler ortaya koyabilmek  TUROB olarak gelecek yıllarda da temel hedeflerimizden olacaktır.


Bakan Güllüce ve Başkan Topbaş'tan "Fikirtepe" müjdesi



Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ilk belediye ziyaretini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yaptı.  Bakan Güllüce; “Müjdeler olsun. 15 güne kadar kalmaz, Fikirtepe'ye gidip kazmayı vuracağız. Müteahhitlerimiz işe başlayacak” dedi.

Bakan Güllüce ve Başkan Kadir Topbaş'tan  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Saraçhane'deki binasında yapılan görüşmenin ardından açıklama geldi.

Topbaş: “Bakanlık ve İBB Bürokratları dünden bu yana çalışıyorlar”
Başkan Topbaş, “Çiçeği burnunda bakanımıza bakanlığı hayırlı olsun. Kendisi aynı zamanda mesai arkadaşımız, beraber İstanbul’a hizmet vermiştik. Şu anda Türkiye’nin en önemli icra bakanlığının başında. Sayın Bakan bize bir nezaket ziyaretinde bulundu, ilk defa bir belediyeyi ziyaret ediyor. Bundan dolayı da kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu. Bakan Güllüce’nin görüşmeye ekibiyle birlikte geldiğini ve İBB ile Bakanlık arasındaki konuların ele alındığını vurgulayan Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Esasında bürokratlarımız dünden itibaren genel kararlar üzerine birlikte çalışıyorlar... Belediyemiz ve bakanlık arasındaki ilişkiler değerlendiriliyor... Gayet güzel bir sonuç aldık, ancak çalışmalar yine sürecek. Sayın Bakanımıza bu hassasiyetinden dolayı özellikle teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki Bakanlığımız ile İBB olarak İstanbul'a ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı olarak güzel hizmetleri Türkiye genelindeki diğer belediyelerde birlikte yapacağız.” dedi.

Güllüce: “Topbaş, İstanbul'a akıllara gelmeyecek kadar güzel hizmetler yaptı”
Bakan Güllüce ise görüşmeye ilişkin  “Sayın Kadir Topbaş, İstanbul'a 10 yıldır akıllara gelmeyecek kadar güzel hizmetler yaptı. Genel merkezimiz tarafından yeniden aday ilan edildi. Geçmiş hizmetlerinden dolayı hem teşekkür için hem de yeni adaylığından dolayı tebrik için bir ziyarette bulunmak istedim. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Türkiye'nin beşte birinden büyük. Birlikte ‘nasıl yönetişim yaparız’ diye konuştuk.” açıklamasını yaptı... Başkan Topbaş'ın çok önemli bir görevi olduğunu ifade eden Bakan Güllüce, Topbaş’ın Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olduğunu hatırlatarak, “Belediyelerin en fazla ilgilendiği ve alakalı olduğu ilişkili olduğu bakanlık bizim bakanlığımız. O yüzden sayın başkanla ilişki kurmak durumundayız. Türkiye'deki belediyeleri birlikte tartışıp görüşmeliyiz. Bunları görüştük” dedi.

Güllüce: “15-20 gün içerisinde kazmayı vururuz”
“Ziyaret sırasında Kadir Topbaş ile uzun zamandır kangren olmuş olan ve bazı sorunlar oluşturan Fikirtepe konusunu konuştuk ve hallettik”diyen Bakan Güllüce, sözlerine şöyle devam etti; “Müjdeler olsun. 15 güne kadar kalmaz, Fikirtepe'ye gidip kazmayı vuracağız. Müteahhitlerimiz göreve ve işe başlayacaklar. Allah herkese hayırlı etsin. Birkaç güne kadar Büyükşehir Belediyesi ruhsat için avam proje almaya başlayacak. Bir hafta sonra da bizden ruhsatı alırlar. Takriben 15-20 gün içerisinde biz orada kazmayı vururuz. Salı günü yani 48 saat sonra bununla ilgili dosyayı imzalamış olacağım. Başkanımıza güzel hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Türkiye'nin her tarafıyla ilgili çalışacağız. Çok güzel şeyler yapılacak ve Türkiye iyi yerlere gelecek" dedi.

Güllüce: “Polonezköy ile ilgili itirazlar değerlendiriliyor”
Güllüce,   Polenezköy’deki imar sorunuyla ilgili olarak ise “Polenezköylülerin itirazları var. Bunlar inceleniyor. Kamuoyundan aldığımız bilgiler ve orada yaşayan insanlardan aldığımız bilgiler ışığında çevrecilerle de görüşerek, milletimiz için en doğru kararı vermeye çalışacağız.. Bu konuyu güzel şekilde halletmeye çalışacağız" şeklinde konuştu...

5. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’na 57 ülkeden 705 eser geldi




Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TUYED) ile Anatolia-Turizm Araştırmaları Dergisi’nin işbirliğinde düzenlenen 5. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’na başvurular sona erdi. Bu yıl yarışmaya 57 farklı ülkeden 323 karikatür sanatçısı, toplam 705 eserle katıldı.

Geçen yıla göre katılımda yüzde 1.8’lik artışın olduğu yarışmanın ilk değerlendirme toplantısı 25 Ocak 2014 tarihinde İstanbul’da Taksim Ramada Otelinde gerçekleştirildi. Jürinin ilk değerlendirmesi sonucu 100 eser finale kaldı. Yarışmada değerlendirmeye girecekler bundan sonra yapılacak iki değerlendirme aşamasından sonra belli olacak. Dereceye giren karikatüristlere ödülleri Nisan ayında Antalya’da yapılacak bir törenle verilecek.

2009 yılından bu yana geleneksel olarak her yıl düzenlenen Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Er Yatırım, Belinda Club, Club Cabera, www.turizmgazetesi.com ve Tourcon firmaları da yarışmayı destekliyor.
Karikatür sanatçılarının ülkelere göre dağılımı

Ülkeler
Karikatürcü  Sayısı
İran
76
Türkiye
55
Rusya
13
Bulgaristan, Romanya
10
Sırbistan
9
Brezilya, Endonezya, Hırvatistan
8
Kazakistan, Mısır
7
Almanya, Avusturya, Belçika, Polonya
6
İsrail
5
İtalya
4
Diğer ülkeler
512

Bilgi için: http://tourismcartoon.com/index.php


25 Ocak 2014 Cumartesi

Ordu Turizmine Eğitim Dopingi Turizmciler Eğitiliyor

Ordu’nun turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması amacıyla DOKA’nın finansal desteğiyle Ordu İl Özel İdaresi ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün işbirliği çerçevesinde yürütülen “Ordu Dünya Turizm Markası Oluyor” projesi çerçevesinde turizmciler eğitilecek.

Ordu turizminin yıllar içindeki gelişimi artık farklı bir boyuta taşınıyor. Turizm değerlerinin global turizm profesyonellerine pazarlanması ve Ordu’nun dünya turizm pastasından hak ettiği payı alabilmesi için “Ordu Dünya Turizm Markası Oluyor” adlı proje hayata geçiriliyor. Projenin en önemli kilometre taşlarından bir tanesi de turizmcilerin eğitilmesi. Bu kapsamda 24 Ocak 2014’te Kültür Sanat Merkezi küçük salonda, “Ordu Dünya Turizm Markası Oluyor” Ordu Turizminin Pazarlanması ve Potansiyel Turistlere Ulaşma Eğitimi verilecek.

“Turizm ile ilgili bilinmesi gereken her şey anlatılacak”
Turizm pazarlaması konusunda çok geniş tecrübeleri olan ve illerin markalaşma süreçleriyle ilgili yaptığı başarılı çalışmalarıyla bilinen Marka Kent Ordu ekibinin koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Metin Çelik ve ekibi tarafından verilecek olan eğitimde öncelikli olarak Ordu’nun pazarlanabilir turizm çeşitleri anlatılacak. Saat 14.00’te başlayacak olan eğitimin ikinci bölümünde ise, sosyal medyanın nasıl etkin olarak kullanılacağı, dijital pazarlama teknikleri, turizm aktivitelerinden TÜRSAB’a bağlı seyahat acentelerinin ve dünyadaki diğer seyahat acentelerinin nasıl haberdar edileceği, seyahat acentalarıyla nasıl iletişime geçileceği, turizm yatırımcılarıyla nasıl ticari ilişkiler geliştirileceği ve turistlerin ilgisini çekecek bir seyahat paketinin nasıl hazırlanacağı gibi konular uygulamalı olarak gösterilecek.

Turizm paydaşlarına markalaşma adı altında verilecek olan eğitimde ayrıca, yapılan tüm turizm etkinliklerinin nasıl eşzamanlı olarak ulusal basında yer alabileceğinin yöntemleri anlatılacak. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Marka Kent Ordu ekininin Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Metin Çelik, “Bu eğitimde anlatılacak olanlar, turizmin ne olduğu ve nasıl sürdürülebileceğidir. Turizmle ilgili bilinmesi gereken her şeyi içeren çok kapsamlı bir program hazırladık. Ordu’da turizmin gelişmesi ve sürdürülebilir olması için çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu eğitime, bütün turizmciler davetlidir. Seyahat acenteleri, oteller, restoranlar ve kafeler başta olmak üzere turizm alanında faaliyet gösteren tüm kişi, kurum ve kuruluşların katılmasını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Eğitim süresinin sonunda Ordu’da turizmin sürdürülebilir olması için bir de Yürütme Kurulu oluşturulacak.
Oktay Öztürk



BUSİNESS JET BAKIMI TÜRKİYE’DE YAPILACAK

FALCON 900 UÇAKLARI BAKIM İÇİN İSTANBUL’A GELECEK


VIP uçak bakım ve modifikasyon firması AMAC Aerospace Turkey, Falcon 900 ve Falcon 900EX Easy serisi uçaklara dair mevcut SHY-145 yetkisine, EASA Part-145 bakım yetkisini de ekledi. AMAC Aerospace Turkey, böylece çevre ülkeler ve Orta Doğu’da operasyon yapan ve EASA Part-145 yetkisi talep eden birçok Falcon 900 operatörüne de İstanbul’da bakım hizmeti verebilecek.

Dünyanın en kaliteli orta ve uzun menzilli iş jeti Falcon 900 serisi uçakların EASA Part 145 bakımı için artık Orta veya Batı Avrupa’ya gitmeye gerek kalmıyor. AMAC Aerospace Turkey, 6 Ocak 2014 itibariyle mevcut EASA Part-145 yetkisine, Falcon 900 ve Falcon 900EX Easy ( DX ve LX dahil) serisi uçakların 4A+ dahil bakım yetkisini ekledi.

AMAC Aerospace Turkey Operasyon Direktörü Atilla Güney, Falcon uçakları için aldıkları EASA Part 145 bakım yetkisi ile ilgili şunları söylüyor: “AMAC Aerospace Turkey olarak Türkiye’de business jet sahiplerine aradıkları kaliteli bakım hizmetini sunuyoruz. Amacımız bundan sonra hem Türkiye’de hem de hedef aldığımız Orta Doğu ve çevre ülkelerdeki Falcon 900 serisi uçakların bakımını Türk teknisyen ve mühendislik kabiliyetiyle ülkemizde gerçekleştirmek ve sivil havacılığın gelişimine katkıda bulunmak. 2014’ün ilk yarısı içinde de Falcon 2000 serisi uçakların bakım yetkisini almayı hedefliyoruz.”

Fransız Dassault firması tarafından üretilen 3 adet TFE731-60 model jet motoruna sahip Falcon 900 serisi uçaklar, maksimum 12 kişilik VIP konfigürasyona ve 8695  km menzile sahip. AMAC Aerospace Turkey, bakım yetkisini aldığı Falcon 900 serisi uçaklarına iki ayda bir yapılan basic check’lerden, 24 ayda bir yapılan 4A+ check’lerine kadar bakım uygulayabiliyor. AMAC Aerospace Turkey, Türkiye ve çevre ülkelerdeki Falcon 900 iş jeti operatörlerine B bakımına kadar hizmet verecek her türlü takım, teçhizat ve malzemeyi bünyesinde bulunduruyor.

BUSİNESS JET BAKIMI TÜRKİYE’DE YAPILACAK

FALCON 900 UÇAKLARI BAKIM İÇİN İSTANBUL’A GELECEK

VIP uçak bakım ve modifikasyon firması AMAC Aerospace Turkey, Falcon 900 ve Falcon 900EX Easy serisi uçaklara dair mevcut SHY-145 yetkisine, EASA Part-145 bakım yetkisini de ekledi.

AMAC Aerospace Turkey, böylece çevre ülkeler ve Orta Doğu’da operasyon yapan ve EASA Part-145 yetkisi talep eden birçok Falcon 900 operatörüne de İstanbul’da bakım hizmeti verebilecek.

Dünyanın en kaliteli orta ve uzun menzilli iş jeti Falcon 900 serisi uçakların EASA Part 145 bakımı için artık Orta veya Batı Avrupa’ya gitmeye gerek kalmıyor. AMAC Aerospace Turkey, 6 Ocak 2014 itibariyle mevcut EASA Part-145 yetkisine, Falcon 900 ve Falcon 900EX Easy ( DX ve LX dahil) serisi uçakların 4A+ dahil bakım yetkisini ekledi.

AMAC Aerospace Turkey Operasyon Direktörü Atilla Güney, Falcon uçakları için aldıkları EASA Part 145 bakım yetkisi ile ilgili şunları söylüyor: “AMAC Aerospace Turkey olarak Türkiye’de business jet sahiplerine aradıkları kaliteli bakım hizmetini sunuyoruz. Amacımız bundan sonra hem Türkiye’de hem de hedef aldığımız Orta Doğu ve çevre ülkelerdeki Falcon 900 serisi uçakların bakımını Türk teknisyen ve mühendislik kabiliyetiyle ülkemizde gerçekleştirmek ve sivil havacılığın gelişimine katkıda bulunmak. 2014’ün ilk yarısı içinde de Falcon 2000 serisi uçakların bakım yetkisini almayı hedefliyoruz.”

Fransız Dassault firması tarafından üretilen 3 adet TFE731-60 model jet motoruna sahip Falcon 900 serisi uçaklar, maksimum 12 kişilik VIP konfigürasyona ve 8695  km menzile sahip. AMAC Aerospace Turkey, bakım yetkisini aldığı Falcon 900 serisi uçaklarına iki ayda bir yapılan basic check’lerden, 24 ayda bir yapılan 4A+ check’lerine kadar bakım uygulayabiliyor. AMAC Aerospace Turkey, Türkiye ve çevre ülkelerdeki Falcon 900 iş jeti operatörlerine B bakımına kadar hizmet verecek her türlü takım, teçhizat ve malzemeyi bünyesinde bulunduruyor.

Türk Hava Yolları‘nın uluslararası organizasyonu Social Trippin, alanında uzman çok sayıda iletişimcinin katılımı ile geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da gerçekleşti

İlk iki buluşması Londra ve Berlin'de düzenlenen ve alanlarında uzman isimleri bir araya getirerek havacılığa dair birçok konuda fikir üretimi ve farklı görüş alışverişine olanak sağlayan Social Trippin etkinliği, 17-19 Ocak tarihleri arasında Türk Hava Yolları’nın transfer merkezi İstanbul’da gerçekleşti.

Etkinlik, geçtiğimiz Cuma günü Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Merkezi gezisi ile başlayıp devamındaki Pazar günü tüm gün süren seminer ile son buldu. “Social Trippin’ İstanbul”un ana başlığı "Havacılığın Geleceği" olurken organizasyon sırasında uçak içi yolcu deneyimini iyileştirme ve havacılık sektöründe sunulan hizmetleri geliştirmeye yönelik yaratıcı fikirlerin ortaya çıkması adına katılımcılar arasında kapsamlı görüşmeler gerçekleştirildi.

Türk Hava Yolları İnteraktif Pazarlama ve İletişim ekibi ile birlikte etkinliğe katma değer veren isimler arasında havacılıkla ilgili dünyanın önde gelen blog yazarları, muhabirleri ve sektörde deneyimli çok sayıda profesyonel isim yer aldı. Katılımcılar arasında en fazla dikkat çeken isimler ise; simpliflying.com kurucusu ve trend uzmanı; Shashank Nigam, havacılık bloğu yazarı ve airlinetrends.com kurucusu; Raymond Kollau, havacılık bloğu yazarı, gazeteci ve airlinereporter.com kurucusu; David Brown ve CF Aviation ve Gökjet Havacılık Lisesi kurucu ortağı; Çağatay Fırat.

Türk Hava Yolları İnteraktif Pazarlama ve İletişim Müdürü Neşet Dereli, “Dünyanın dört bir yanından organizasyonumuza katılan misafirlerimiz, yolcularımızın uçuş deneyimlerini geliştirmek ve dünyalarını genişletmek adına değerli katkılarda bulundular. Farklılıkları bir araya getirmek ve ufkumuzu genişletmek bizler için önemli olduğu kadar keyifli de.”dedi.

  Social Trippin etkinlik dizisiyle küresel ve yenilikçi marka imajını güçlendiren Türk Hava Yolları, uluslararası çalışmalarıyla uçak içinde yeni hizmetler geliştirmeyi ve yolcu memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Social Trippin’ etkinliklerinin başarısı bu serinin önümüzdeki aylarda da global havacılık sektörüne katma değer üretmeye devam edeceğinin bir göstergesi.

“GÜMRÜK KAPILARINI YENİLEYEREK İPEK YOLUNU CANLANDIRACAĞIZ”

Dünyanın en büyük üç fuar organizasyonu arasında yer alan ve Kanton adıyla bilinen Çin İhracat ve ithalat Fuarı Şirketi Başkan Yardımcısı Ma Chunzhi, Ankara Ticaret Odası üyesi firmaları Kanton Fuarına davet etti. Çin İhracat ve İthalat Fuar Şirketi Başkan Yardımcısı Ma Chunzhi ve beraberindeki heyet , Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci’yi makamında ziyaret etti. Guangzhou Fuarı olarak da bilinen Kanton fuarı hakkında bilgi veren Chunzhi, 1957 yılından beri  yılda iki kere gerçekleşen fuarın Ekim ayında 114’üncüsünün düzenlendiğini söyledi.

Kanton Fuarının  geniş katılımla gerçekleşen ve  çok sayıda sektörün katıldığı  fuar olduğunu anlatan Chunzhi, Ankaralı firmaların Çin’de fuara katılarak hem ithalat hem ihracat yapabileceğini kaydetti. Chunzhi, Türk şirketlerinin de yoğun biçimde katıldığı Kanton Fuarı’nın 200 binin üzerinde ziyaretçisinin olduğunu söyledi.

“ÇİNLİ FİRMALARI ANKARA’DA FUARA DAVET EDECEĞİZ”
ATO’nun Ankara’ya uluslararası fuarların düzenleneceği bir fuar alanı kazandırmak amacıyla kurulan şirketin ortağı olduğunu anlatan Bezci, fuar alanının mimari projelerini gösterdi. Bezci “Biz de yakında Ankara’da uluslararası boyutta fuarlar düzenleyeceğiz, biz de Çinli firmaları fuarlarımıza davet edeceğiz” dedi.


-“GÜMRÜK KAPILARINI YENİLEYEREK İPEK YOLUNU CANLANDIRACAĞIZ”-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve 136 oda ile birlikte kurdukları Gümrük ve Turizm İşletmeleri Anonim Şirketi ile sınır kapılarını modernize ettiklerini kaydeden Bezci, “Hedefimiz gümrük kapılarını yenileyerek  ipekyolunu canlandırmak” dedi. Avrupa’dan yola çıkacak tırların Türkiye’nin modern gümrük kapılarından geçerek Çin’e doğru yol alabileceğini anlatan Bezci, Ermenistan’la olan  gümrük kapısının açılmasıyla birlikte de hem Ermenistan’la ticaretin başlayacağını hem de bu güzergah üzerindeki ülkelere ve Çin’e ulaşmanın mümkün olacağını kaydetti.

5 YILDIZLI NOVATEL KARAKÖY’DE AÇILACAK

AKFEN GYO DÜNYANIN İLK 5 YILDIZLI NOVATEL’İNİ KARAKÖY’DE HİZMETE AÇACAK



Ekonomik şehir otelciliği konsepti ile 2013 yılında İstanbul, İzmir ve Rusya’da toplam 3 yeni otelini hizmete açan Akfen GYO, dört yeni otelin daha yatırımına devam ediyor. Portföyünde işletmeye açık 16 otel bulunan şirket, önümüzdeki iki yılda işletmeye açık otel sayısını 20’ye, oda sayısını ise 3.641’e yükseltmeyi hedefliyor.Türkiye’de hızla büyüyen ‘ekonomik şehir otelciliğine odaklanmış’ ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), stratejik ortağı Accor S.A ile birlikte Türkiye ve Rusya’da büyümesini sürdürüyor. Son iki yılda 5 yeni otelin yatırımını tamamlayarak portföyündeki işletmeye açık otel sayısını 16’ya yükselten şirket, önümüzdeki iki yılda işletmeye açık otel sayısını 20’ye, oda sayısını da 3.641’e yükseltmeyi hedefliyor.

Akfen GYO’nun 2013 yılı performansını değerlendirmek ve 2014 yılı iş hedeflerini paylaşmak amacıyla bir basın sohbet toplantısı düzenlendi. Toplantıya Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav ve Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural katıldı. Toplantıda Akfen GYO’nun yılsonu performansı ve gelecek dönem hedeflerine ilişkin bilgiler paylaşan Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav, “Otel kira gelirlerimiz 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 31 artarak 41 milyon TL oldu. Şirketin net aktif değeri ise 30 Eylül 2013 itibariyle 950 milyon TL olarak gerçekleşti” dedi.


2013’te faaliyetteki otel sayısı 16, oda sayısı 2.777’ye yükseldi
2013 yılında İstanbul’da Ibis Otel Esenyurt, İzmir’de Ibis Otel Alsancak ve Rusya’da Ibis Otel Kaliningrad’ı hizmete açtıklarını ifade eden Süha Güçsav, böylece şirket portföyünde bulunan faaliyetteki otel sayısının 13’ten 16’ya; bu otellerin hizmete açılmasıyla birlikte oda sayısının da 2.314’ten 2.777’ye yükseldiğini belirtti. Güçsav,“Sahip olduğumuz iş modeli ve hedeflerimiz çerçevesinde yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ekonomik şehir otelleri geliştirilmesinde uzmanlaşmış bir yapımız bulunuyor. Otel yatırımlarımızla, gelişen Türk orta sınıfının artan turizm talebinden ve Türk iş dünyasının artan mobilitesinden mümkün olduğunca fazla pay almayı planlıyoruz. Gerek otel sayısı gerekse oda sayısı açısından bölgemizin, uluslararası standartlarda inşa edilmiş ve işletilen otellere sahip önde gelen otel yatırımcılarından biri olmayı hedefliyoruz” dedi.
Güçsav, sözlerine şöyle devam etti:

“Gayrimenkul sektörü kendi iç finansman sorunlarını çözmüş gibi görünüyor. Sektör, özellikle İstanbul'a odaklanmış gibi görünse de, Türkiye'nin farklı bölgelerinde yapılan altyapı yatırımları ve yeni projelerin etkisiyle büyümeye devam ediyor. Bunun yanında turizm yatırımları Türkiye ekonomisi ile doğru orantılı olarak ilerliyor. Ekonomik açıdan gelişme gösteren illerde otel yatırımlarının yoğunluk kazandığını görülüyor. Özellikle şehir otelleri yatırımında önemli ilerlemeler var. Ekonomik şehir oteli yatırımlarının ekonomik durgunluk döneminde bile canlı kalan bir alan olarak büyümesini sürdürdüğü görülüyor.”
İstanbul çekim merkezi olmaya devam ediyor

Anadolu’nun çeşitli kentlerinde şehir oteli potansiyelinin artmasıyla 3 ve 4 yıldızlı otel projelerinin geliştirilmesine ağırlık verildiğini söyleyen Süha Güçsav, “Buna karşın İstanbul, gayrimenkul yatırımlarında olduğu gibi turizm potansiyeliyle de yatırımcıların çekim merkezi olmaya devam ediyor. Şirket olarak bu doğrultuda İstanbul’daki yatırımlarımıza devam ediyoruz. İstanbul’un en eski ticaret merkezlerinden biri olan Karaköy’de beş yıldızlı ve 200 odalı Novotel Karaköy projesini hayata geçirdik. Proje inşaatına 2012 yılında başladık. Uzun dönemli proje finansmanı sağlanan projeyi, 2015 yılı ilk çeyreğinde tamamlayarak hizmete açmayı planlıyoruz. Buna ilaveten yine İstanbul Tuzla’da yaklaşık 15 milyon TL bedelle 4 bin 260 metrekare büyüklüğünde bir arsa satın aldık. Söz konusu arsa üzerinde öncelikle 200 odalı bir Ibis Otel inşa edeceğiz, bu otelin performansına göre yanındaki rezerv alana bir de Novotel yapabiliriz” dedi.

147 odalı Ibis Otel Esenboğa Ankara bu yıl açılıyor
İş modelleri dâhilinde fırsat gördükleri büyük illerde yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini hatırlatan Güçsav, “Ankara Esenboğa’da, havalimanına 2 kilometre mesafede bulunan 147 odalı Ibis Otel projesinin inşaatı hızla ilerliyor. Ibis Otel Esenboğa’yı 2014 yılının ikinci çeyreğinde faaliyete geçirmeyi planlanıyoruz” diye konuştu.
Moskova’da 317 odalı Ibis Otel inşa ediyoruz
Türkiye’nin yanı sıra Rusya’da standartlaştırılmış konaklama tesislerinin az olması nedeniyle bu ülkede giderek büyüyen şehir otelciliği segmentinde pazar paylarını arttırmaya yönelik adımlar attıklarını ifade eden Süha Güçsav, “Eylül 2013’te Rusya’nın başkenti Moskova’da yeni bir yatırıma imza attık. Yüzde 100 bağlı ortaklığımız Hotel Development Investment BV (HDI), Beneta Limited ile 4 Eylül 2013 tarihinde bir hisse satış sözleşmesi imzaladı. Bu sözleşme ile merkezi Rusya'da bulunan Severnyi Avtovokzal Limited şirketinin hisselerini 12.975.000 milyon dolar bedelle devraldık. Şirket, Moskova'nın merkezinde toplam arsa büyüklüğü 2 Bin 10 m2 olan ve üzerinde 317 odalı otel olarak projelendirilen ve yapı ruhsatı alınan projenin haklarını elinde bulunduruyor. Projenin inşaatı devam ediyor, 2015 yılında hizmete açmayı planlıyoruz” diye konuştu.

2015 yılında toplam 20 oteli işletmeye açık olacak
Güçsav, son olarak “Ibis Otel Esenboğa ve Novotel Karaköy’ün ardından 2015 yılında Ibis Otel Tuzla ve Moskova Ibis Otel projelerinin yatırımlarının tamamlanması ile şirketimizin kendisi ve bağlı ortaklıkları vasıtasıyla 4 tanesi Rusya'da olmak üzere toplam 3 bin 641 oda kapasiteli 20 adet oteli işletmeye geçmiş olacak” dedi.

TAKSİM YEPYENİ BİR OTEL İLE TANIŞIYOR

TAKSİM ULUSLARARASI MERCURE KONFORUYLA MAYIS AYINDA BULUŞUYOR! 


İstanbul’un merkezinde, muhteşem konumuyla memnuniyetiniz temel alınarak oluşturulan Mercure İstanbul Taksim Hotel kusursuz hizmet anlayışı ile şehrin kalbinin attığı yerde Mayıs 2014 ‘de açılıyor. Yerli ve yabancı konuklarını beklentilerin ötesinde bir deneyime davet eden Mercure, elegant ve rahat bir atmosferin, kusursuz servis kalitesi ile buluştuğu, konforlu odaları, hizmeti gibi benzersiz lezzetler sunan restoranıyla, İstiklal Caddesi ve Taksim meydanına yürüyüş mesafesinde, Ayasofya, Topkapı Sarayı gibi tarihi dokuya sahip Beyazıt ve Sultanahmet bölgesine 15 dakika mesafede; Atatürk Havalimanına 22, Sabiha Gökçen Havalimanına 45 km uzaklıkta konaklama imkânı sunuyor…


Özel tasarım odaları ve Boğaz’a bakan  ‘Mercure  Privilege Lounge’  ile özgün  tasarımlı Mercure İstanbul Taksim Hotel’de toplam 137  modern, şık, şehir, boğaz manzaralı deluxe ve suit oda bulunuyor. Odalarında; çay ve kahve yapma imkanı, telefon, minibar, çalışma masası, ücretsiz internet bağlantısı, LCD televizyon gibi evinizde hissini yaratacak her detay misafirlerin konforu için oluşturuldu. İş amaçlı otelimizde konaklayacak misafirlerimizin kullanımına sunulan sessiz ve şehrin en güzel manzaralarından birini sunan, 70 m2 ve 35 m2 boyutlarında iki adet gün ışığı alan toplantı salonu da bulunmaktadır. Şehrin tadını çıkartırken stresli ortamından egzersiz yaparak uzaklaşmak isterseniz, Mercure İstanbul Taksim GYM tam size göre... Otelde konaklama yaptığınız sürece ücretsiz faydalanabileceğiniz GYM ile, günün yorgunluğundan spor yaparak arınabilirsiniz.Mercure 50 ülkede 700’den fazla Mercure otel ile gerçek otel deneyimini garanti ediyor.
İstanbul’un ve Taksim’in tadını doyasıya yaşamak isteyenler için Mercure İstanbul Taksim Hotel, güler yüzlü ve profesyonel çalışanlarıyla misafirlerini bekliyor.

Adres: Ömer Avni Mahallesi İnönü Caddesi No:42 Taksim, İstanbul
Telefon: (+90) 212 927 27 27  Fax: (+90) 212 927 27 00                  
E-posta: H9176-RE@accor.com

ANADOLUJET ŞEHİRLERİ BİRBİRİNE BAĞLIYOR

ANADOLUJET, GAZİPAŞA’NIN BÜYÜK HAYALİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜ

AnadoluJet, yılda yaklaşık 1 milyar Dolar turizm geliri elde eden Alanya ve bölgesinin dünyaya açılan kapısı Gazipaşa Havalimanı ile Ankara Esenboğa Havalimanı arasındaki karşılıklı seferlerini 22 Ocak 2014 tarihinde yerel ve mülki idare yöneticilerinin katılımıyla düzenlediği hat açılışı ile başlattı.Halkın havayolu AnadoluJet’in, Alanya, Gazipaşa, Anamur ve Antalya olmak üzere bölge turizmi açısından oldukça büyük bir önem taşıyan Ankara – Gazipaşa hattı, yerel ve mülki idarecilerin katılımı ile hizmete açıldı. Gazipaşa Havalimanı’nda büyük bir katılımla gerçekleşen karşılama töreni ardından, Alanya Kültür Merkezi’nde düzenlenen hat açılış etkinliğinde Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin müzikli oyunu ‘Seslerle Anadolu’nun temsili de gerçekleştirildi.Alanya, Gazipaşa ve Anamur halkının da iştirak ettiği etkinlikte; Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir, Gazipaşa Kaymakamı Muhittin Pamuk, Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, Gazipaşa Belediye Başkanı Cem Burak Özgenç, AnadoluJet Başkanı İbrahim Doğan, THY Antalya Müdürü Ömer Durna, TAV Alanya Gazipaşa Havalimanı İşletme Koordinatörü Cengiz Aşıklı, yerel ve mülki idare yöneticileri ile çok sayıda basın mensubu da yer aldı.


 “Hasretleri vuslatlara dönüştürüyoruz”
Hat açılış töreni AnadoluJet Başkanı İbrahim Doğan’ın konuşmasıyla başladı. Doğan, iki yıldır hazırlıklarını yaptıkları Ankara – Gazipaşa hattının açılışında kendilerini Alanya, Gazipaşa ve Anamur’un kanaat önderlerinin karşıladığını belirterek; “Çalışmalarımıza başladığımız 2008 yılından bu yana sokak sokak gezerek Anadolu insanına temas ediyoruz. Onların ihtiyaç ve taleplerini dinliyoruz. Uçuşlarımızı gerek yerel halktan gerekse yerel ve mülki idarecilerden gelen taleplere göre düzenliyoruz. Bu nedenle AnadoluJet bizim için bir duygu. Anadolu insanı için hasretleri vuslatlara dönüştüren bir iletişim aracı” dedi. İlk uçuşta yolcularla tek tek sohbet etme imkânı bulduğunu da söyleyen Doğan, şimdilik haftada beş gün olarak başlayan seferlerin ilerleyen zamanlarda artacağını belirtti.


Gazipaşa Havalimanı 1.5 milyon turisti ağırlayacak…
İbrahim Doğan’ın ardından kürsüye çıkan TAV Gazipaşa Havalimanı İşletme Koordinatörü Cengiz Aşıklı ise TAV olarak yedi ülkede 13 havalimanı işlettiklerinin ve Gazipaşa’nın bölgenin konumu gereğince kendileri için büyük önem arz ettiğinin altını çizdi. Gazipaşa Havalimanı’ndaki Hava Terminal binasını büyütecekleri müjdesini veren Aşıklı, geçen sene 10 yabancı ülkeden 16 yeni noktadan uçuşların başladığını ve artan talepler neticesinde terminali yaklaşık üç katına yani 6 bin 400 m2’ye, yolcu kapasitesini ise yaklaşık 1.5 milyona çıkartacaklarını açıkladı. Aşıklı, “Bir THY markası AnadoluJet’in seferlerinin başlaması hem havalimanımız hem de bölgemiz için büyük bir övünç kaynağı. Başkentimiz ile bölgemizin bağlanıyor olmasından büyük mutluluk duyuyor, emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.


“Alanya için bir hayaldi, gerçek oldu”
Hattın açılışı için büyük emek sarf eden Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, yaklaşık iki yıldır telefon trafiği ile sürdürdükleri hat açılış sürecinin bugün gerçeğe dönüşmesinden çok mutlu olduğunu belirterek; “Gazipaşa Havalimanı, Alanya için bir hayaldi. Olmaz deniliyordu, ama olabileceğini Ulaştırma Bakanlığımız, Devlet Hava Meydanları, Sivil Havacılık ve TAV ortaya koydukları irade ile bize gösterdi” dedi.  Önümüzdeki Nisan ayında daha konforlu bir havalimanına sahip olacaklarını vurgulayan Sipahioğlu: “Bundan sonraki beklentimiz, havalimanımızın genişletme çalışmalarının bitmesiyle İstanbul Atatürk Havalimanı’na bağlanmak olacaktır”.AnadoluJet’in yaptığı bu girişim ile yurt dışına bağlanmanın da daha kolaylaşacağını dile getiren Sipahioğlu, “Alanya’nın Anadolu ile kucaklaştığını belirterek, AnadoluJet ekibine teşekkürlerini sundu.

“Dört gözle beklediğimiz AnadoluJet, geldi”
Alanya Belediye Başkanı’nın ardından kürsüye çıkan Gazipaşa Kaymakamı Muhittin Pamuk, AnadoluJet’in Ankara - Gazipaşa hattının açılışını sevinçle karşıladıklarını belirterek, yurdun dört bir yanını havayolu ile tanıştıran AnadoluJet’in Gazipaşa uçuşlarını dört gözle beklediklerini belirtti. Pamuk, “Havacılık sektöründe önemli bir marka olan AnadoluJet’in Gazipaşa Havalimanı’nı ihmal etmesi düşünülemezdi. Bu bölgemiz için önemli bir başlangıç. Biz binlerce yolcu ile başladığımız bu yolculukta şimdi yüz binlerden bahsediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte milyonlardan bahsedeceğiz. 4.5 yıldır görev yaptığım Gazipaşa’da hep ilkleri yaşadık. AnadoluJet’in uçuşlarının başlaması bizim için mutluluk verici. Havalimanın Alanya’ya katkısı yadsınamaz. Ancak biz artık Gazipaşa’nın da turizm konusunda hak ettiği yere geleceğini umut ediyoruz. Ulaşım kolaylığına sahip olan Gazipaşa’ya artık tüm yatırımcıları bekliyoruz” dedi.Açılış konuşmalarının sonrasında gerçekleştirilen ‘Seslerle Anadolu temsilinin ardından konuklar için bölgede kültür turu gerçekleştirildi. Sonrasında AnadoluJet’in tarifeli seferi ile Ankara’ya geri dönüldü.

Bölgenin yeni yıldızı: Gazipaşa
Yılda yaklaşık 3 milyon turist ağırlayarak 1 milyar Dolar turizm geliri elde eden Alanya yanında; Gazipaşa ilçesi ile Mersin’in Anamur ilçesine olan yerli ve yabancı ziyaretçi potansiyelini daha da arttırması beklenen AnadoluJet’in Ankara  - Gazipaşa uçuşları, bölge ekonomisine önemli katkılar sağlayacak. AnadoluJet, bölge insanını önce Anadolu’ya oradan da dünyaya bağlayarak; bölgenin ticari ve kültürel gelişimini de güçlendirecek. AnadoluJet’in sefer düzenlemeye başladığı Gazipaşa Havalimanı, TAV Havalimanları tarafından işletiliyor. Geçen yıl 370 bin yolcuya hizmet veren Gazipaşa Havalimanı AnadoluJet’in sefere başlamasıyla yolcu sayısını da arttırmayı hedefliyor. 2014 yılında aralarında Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun da olduğu 126 spor faaliyetine ev sahipliği yapmaya hazırlanan Alanya’ya olan ilginin AnadoluJet uçuşları ile daha da artacağı öngörülüyor. 23 Ocak 2014, Perşembe gününden itibaren 12.35’te Ankara’dan, 14.15’te Gazipaşa’dan kalkışlı, haftada beş gün olarak düzenlenecek uçuşlar, Nisan 2014’ten itibaren ise haftada yedi gün olarak gerçekleştirilecek.  

AnadoluJet ve uçuşları ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.anadolujet.com resmi internet sitesinden ve 444 2 538 numaralı çağrı merkezinden ulaşabilirsiniz.




MARMARİSLİ RUSLAR “İBADETİMİZİ YAPAMIYORUZ”

EVLENEREK TÜRK VATANDAŞI OLAN RUSLAR KİLİSE OLMADIĞI İÇİN İBADETİMİZİ YAPAMIYORUZ


Evlenerek Türk vatandaşlığına geçmiş olan, eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelen Marmarisli Ruslar, seçim çalışmaları için kendilerini ziyaret eden adaya dert yandılar: “Kilise olmadığı için ibadetimizi yapamıyoruz” Muğla’nın Marmaris ilçesinde Demokrat Parti (DP) Marmaris Belediye Başkan Adayı olan Mustafa Karacan 30 Mart tarihinde gerçekleşecek yerel seçim çalışmaları kapsamında ilçede yaşayan ve evlenerek Türk vatandaşlığına geçmiş olan Eski Sovyet Cumhuriyet vatandaşı bayan seçmenlerle bir araya geldi.

“Marmaris’te yaşamaya karar vermiş tüm vatandaşlarımızı eşittir”
Demokrat Parti Marmaris Belediye Başkan adayı Mustafa Karacan “Buraya sizin sorunlarınız yine sizin ağzınızdan dinlemeye geldik. Biz hangi ülkeden gelmiş olurlarsa olsunlar dilleri, kökenleri ve dinleri ne olursa olsun Marmaris’te yaşamaya karar kılmış tüm vatandaşlarımızı eşit görüyoruz.  Marmaris'imizi sevmiş burada yaşamaya karar kılmış herkesi biz de seviyoruz ve onların sorunlarını kendi sorunumuz olarak kabul ediyoruz. Seçim çalışmalarımızda burada yaşayan yabancılarında düşüncelerini almak, onlarında fikirlerine danışmak Marmaris’in geleceği açısından bizlere yeni projeler oluşturmamız için önemlidir” dedi.


“Kilise olmadığı için ibadetimizi yapamıyoruz”
Mustafa Karacan’ın bu açıklaması üzerine söz alan Rus asıllı seçmenler, eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelip buraya yerleşen ve Türk vatandaşı olanların sayısının 500’un üzerinde olduğunu belirterek “ibadet edeceğimiz bir kilisemiz yok” diye yakındılar. Türk vatandaşı Ruslar konuşmalarına “maalesef burayı yönetenler bu konuda gerekli hassasiyeti göstermemişler umarım siz gösterirsiniz” diyerek sıkıntılarını dile getirdiler. Ayrıca Marmaris’te eğitim, sosyal yaşam, kira ve iş konusunda sıkıntıda olduklarını da Karacan’a ilettiler.
Karacan kilise sözü verdi: “Kilise yapılması için ne gerekiyorsa bunu yapacağız”

Sorunları ilk ağızdan dinleyen DP Marmaris Belediye Başkan Adayı Mustafa Karacan ise vatandaşlara hitaben şunları söyledi: “Eğer siz Marmaris yaşayanları olarak teveccüh gösterir de bizi belediye yönetimine getirirseniz her bir bireyin sorununu, kendi sorunumuz kabul eder çözüm üretiriz. Marmaris’imizi  kültür- sanat ve spor kenti yapmak,  çocuklarımızın  eğitimi için yeni alanlar yaratmak bizim önceliklerimizdir.  İnsanların dini ibadet hakları insan hakkının bir parçasıdır.  Her dinden insanların ibadet edeceği mekânları oluşturmak için çaba sarf edeceğiz. Sizlerinde Kilise ve mezarlık isteme hakkı, yerel yönetimin de bu hakkı yerine getirme sorumluluğu var. Biz bu sorumluluğun gereğini yapacağız. Belediye olarak bizim görevimiz yer tahsisi için gerekli görüşmeleri yapmak. Yeri temin ettikten sonra Kilise’nin inşaatı çok daha basit ve kolay. Bunun için mutlaka girişimlerimiz olacak. İlçemizde bu kadar çok yaşayan gerek yabancı aslı Türk vatandaşlarımız, gerekse yabancı konuklarımız dini vecibelerini yerine getirmeleri en doğal hakları. Bu nedenle ilçeye bir kilise yapılması için ne gerekiyorsa bunu yapacağımızdan hiç şüpheniz olmasın belki hemen yapmamız mümkün olmayacaktır ama en kısa zamanda bu kiliseyi Marmaris’te sizlerin ibadetine açacağız” şeklinde konuştu.