10 Haziran 2017 Cumartesi

Klimasan’dan, son teknoloji EFI HS100 yatırım hamlesi

Klimasan fabrikasına, EFİ’nin en büyük makinesi kuruldu  
İçecek vitrinleri ve ticari buzdolabı üreticilerinden olan ve dünyanın lider firmaları arasında yer alan Klimasan; Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya’da 80’e yakın ülkeye ihracat yapıyor.  Klimasan, bu yıl 330 bin adet ticari buzdolabı üretimi yapmayı planlıyor. Klimasan’da, yatırımlar hız kesmiyor. Klimasan, sektöründe lider olan Lidya Grup ile yaptığı işbirliğiyle, Manisa’daki fabrikasına EFİ’nin en büyük dijital baskı makinesini kurdu. Bir milyon dolara yakın fiyatı olan “EFİ HS 100” dijital baskı makinesi yatırımıyla; sert materyallere baskı yapabilme özelliği ile birlikte, yüksek çözünürlük, yüksek kalite, düşük mürekkep tüketimi, düşük enerji tüketimi ve hızlı baskı özellikleri hayata geçiyor.  


Lidya Grup, yatırım sürecinde aktif olarak destek verdi Lidya Grup ile olan işbirliğine değinen Klimasan İmalat Direktörü Ahmet Peker, “Lidya Grup ile daha önceden fotokopi makineleri nedeniyle işbirliğimiz vardı. Dijital baskı sektöründe yapacağımız yatırım sırasında da birlikte çalıştık. Tüm yatırım sürecinde ve denemelerde, aktif olarak yanımızda bulundular ve destek verdiler. Fiyat/performans oranında uygun çözümü ürettiler” dedi.  Yatırımın firmaya katacağı değer hakkında bilgi veren Ahmet Peker, şunları söyledi:“Artan kapasiteyi karşılamak, yüksek çözünürlük ile müşteri onaylarının hızlandırılması ve müşteri memnuniyetinin bir adım daha ileri götürülmesi hedefiyle yatırımı gerçekleştirdik. Üretim süreçlerinde, sert materyallere de baskı yaparak dışa bağımlılığın ortadan kaldırılarak, maliyetlerin düşürülmesini planladık. Klimasan, dijital baskı sektörüne yatırım yapan ilk firmalar arasındadır ve ilk makinemizi 2006 yılında devreye almıştık. Bu yıl yaptığımız EFİ HS 100 makine yatırımı ile de teknolojimizi yeniledik” diye konuştu. 

Lidya Grup, başarı dolu bir yıl geçiriyor 
Klimasan’ın Manisa’daki fabrikasında EFİ HS 100 makinesinin kurulumu gerçekleştirdikleri anlatan Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, şunları kaydetti: “Merkezi Amerika Silikon Vadisinde bulunan dünya devi EFİ’nin, en büyük makinesi olan EFİ HS 100’nin satışını ve kurulumunu Klimasan’da tamamladık. EFİ HS 100 makinesi için Klimasan firması, ciddi analizler ve testler gerçekleştirdi. Gerçekleşen bu satın alma,  ülkemizde dijital baskı sektörüne yapılan büyük yatırımlardan birisi olma özelliğini de taşıyor” şeklinde konuştu. Müşterilerine gerçek anlamda bir iş ortağı olma gayreti içerisinde bulunduklarını ifade eden Adem Öz; bir yandan müşterilerinin yeni iş fikirleri oluşturmalarına katkı sağlarken, diğer yandan doğru yatırımlar yapılması noktasında önderlik etmeyi sürdürdüklerini belirtti. 



ADP TAV Havalimanları’ndaki payını artırıyor

Group ADP, Akfen’in TAV Havalimanları’ndaki hissesini alıyor
Group ADP, Akfen’in TAV Havalimanları’ndaki yüzde 8,12’lik hissesini 160 milyon dolar karşılığında alıyor. 

Şirket, TAV İnşaat’taki yüzde 49 hissesiniyse Sera ve Tepe İnşaat’a 9 milyon avro karşılığında devredecek. TAV Havalimanları’nda halihazırda yüzde 38 paya sahip olan havalimanı işletmecisi Aéroport de Paris SA (Group ADP), Akfen Holding’in TAV Havalimanları’ndaki yüzde 8,1 oranındaki hisselerinin alımı için anlaşmaya vardı. İşlemin sonuçlanmasıyla ADP’nin TAV Havalimanları’ndaki payı yüzde 46,1’e yükselecek. İşlemde TAV Havalimanları’nın piyasa değeri, hisse başına 19,21 TL’ye karşılık gelecek şekilde yaklaşık 2 milyar ABD Doları olarak değerlendi. Sani Şener, TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak görevine devam edecek. 

TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Group ADP ile 2012 yılında gerçekleştirdiğimiz ortaklıkla 26 havalimanı ve yıllık 245 milyon yolcuya hizmet veren dünyanın en büyük havalimanı işletmeciliği platformunu ortaya çıkarttık. Aradan geçen sürede, iki grubun sahip olduğu bilgi birikiminin yarattığı sinerjiyle ciddi bir büyüme ivmesi yakaladık. Hırvatistan ve Küba gibi farklı coğrafyalarda da birlikte çalışıyoruz. Bu son satın almayla birlikte ADP’nin Türkiye’de yatırımı 1,1 milyar dolara ulaşmış olacak. Bu durum bir Fransız şirketi olan ADP’nin Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güvenini gösteriyor. Hisse alım işleminin TAV’ın finansal ve operasyonel yetkinliğinin yanı sıra Türkiye ekonomisinin potansiyeline olan inancı da yansıttığına inanıyoruz. Bu işbirliğinin bir Türk markası olarak yakaladığımız başarıyı çok daha yukarıya taşımamızı sağlayacağından, önümüzde yepyeni büyüme olanakları açacağından kuşku duymuyoruz. Başta çalışanlarımız ve müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımız için en yüksek değeri yaratmak üzere çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Group ADP İcra Kurulu Başkanı Augustin de Romanet “Group ADP’nin TAV Havalimanları’ndaki payını güçlendirmesi, Türk havalimanı grubuyla 2012’den bu yana yürüttüğümüz sağlam ve uyumlu işbirliğimizin devamı niteliğindedir. TAV Havalimanları’nın yüzde 8,1 hissesinin alımı Group ADP’nin payının yüzde 46,1’e ulaşmasını ve bu stratejik yatırımda artan bir etkiye sahip olmasını sağlayacaktır. TAV yüksek performans gösteren ve Doğu Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya’da büyüme getiren bir şirket” dedi.

Group ADP ve Akfen arasındaki hisse alım işleminin 2017 yaz aylarında tamamlanması bekleniyor. TAV Havalimanları’ndaki payını artıran ADP, ana iş alanı olan havalimanı işletmeciliğine odaklanma stratejisi çerçevesinde TAV İnşaat’taki yüzde 49 payını da Sera Yapı ve Tepe İnşaat’a 9 milyon avro karşılığında devredecek. Satış işleminin tamamlanmasının ardından Sani Şener, TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı olarak görevine devam edecek. Yönetim kurulu ADP tarafından gösterilen beş aday, Sera ve Tepe’nin göstereceği birer aday ve dört bağımsız üye ile yine 11 üyeden oluşacak.

Paris’teki Charles de Gaulle, Orly ve Le Bourget havalimanlarını bünyesinde barındıran Group ADP, 2016’da bu havalimanlarında 97 milyon yolcuya hizmet verdi. Şirket, Paris dışındaki havalimanlarında da 2016’da 42 milyon yolcuya hizmet sundu.

İstihdam seferberliğinde,iş başvurusu yapmaya hazır mısınız?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, iş dünyası istihdam arttırma atağına geçti. MÜSİAD iftarında iş adamlarına “Tüm cesaretinizle yatırım yapın” mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üretin, ihracatı zorlayın, istihdamı arttırın. Böylece siz de kazanın, ülkemiz de kazansın” dedi.  

Böylesi bir istihdam seferberliğinin büyük bir fırsat olduğunun altını çizen AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, iş başvurusunda iş kazandıran 8 altın kurala ilişkin şunları söyledi: 

İş kazandıran mülakat tüyoları nelerdir?
1) Cv’ni özenle hazırla. Yeteneklerin, ilgi alanın ve gerek öğrenci, gerek çalışan olduğunda bulunduğun ortama neler kattığını belirt.
2) Cv’de, güler yüzlü bakımlı ve kıyafeti de özenli bir profil fotoğrafı kullan
3) Cv’ni mutlaka, açıklayıcı bir ön yazı ile gönder. Ön yazında, neden bu şirketi seçtiğin, ne kadar istekli olduğun ve kendini nasıl bu işe hazırladığın belirtilsin.
4)Mülakata davet edildiğinde, görüşmeye 20 dakika erken git ve mutlaka şirket hakkında araştırma yaparak gitmiş olun. Özetle, şirketin ürün ve hizmetleri ile pazardaki yerini araştır. 
5)Başvurduğun pozisyonu ve aranan özellikleri iyi öğren, aranan özelliklerde yetkinliğin deneyimin olduğunu açıkla. Kararında konuş, ne uzun ne kısa olsun. 
6)Kıyafetinin başvuru yaptığın kuruma, değerlerine, uygun olmasına özen göster. Hatta, aksesuarını ( kravat, eşarp..) kurum renklerinden seç.
7) Mülakatta beden dili ile jest ve mimiklerini doğru yönet. Pozitif bir iletişim kur. İletişime kapalı olma.
8)Maaş beklentin sorulduğunda, kurumsal ücret politikasına saygı duyacağını, iş performansına güvendiğini söyle. Kurumun ve yöneticilerin sana katacakları, senin de enerjin eğitim ve istekliliğinle harika iş sonuçları olacağına inandığını belirt.

9 Haziran 2017 Cuma

İstanbul'da deniz ulaşımına 4 Yeni Hat


Şehir hatları yaz tarifesi ile birlikte bazı hatlarda sefer artışı yapıldı

Şehir hatları yaz tarifesi ile birlikte bazı hatlarda sefer artışına gidilirken, dört yeni hat ve yenilenen iskelelerle her iki yakada kıyıya paralel Sarıyer- Eminönü Hattı, Beykoz-Üsküdar Hattı,  Bostancı-Karaköy Hattı ve tarifeli hale getirilen Ortaköy-Üsküdar Hattı olmak üzere 4 yeni hatta seferlere başladı.Kara trafiğini azaltmak, denizin toplu ulaşımdaki payını artırmak için hizmete alınan yeni hatların, zaman içerisinde yaygınlaşarak kullanımının artması bekleniyor. Yeni bir hattın kullanım talebinin artması, süreklilik ve seferlerin sıklığı ile doğru orantılı olduğu düşünülerek sefer tarifesinin belirlendiğini söyleyen yetkililer, bu şekilde kara
 trafiğinin azaltılacağına inanıyorlar.


Hatların güzergâh ve tarifeleri ise şöyle; Beykoz- Üsküdar hattı Anadolu Kavağı’ndan hareket ederek Beykoz - Paşabahçe - Anadolu Hisarı - Çengelköy - Beylerbeyi iskelelerine uğrayarak Üsküdar’da son buluyor. Beykoz- Üsküdar Hattı Rumeli Kavağı’ndan hareket ederek,  Sarıyer - İstinye - Arnavutköy – Beşiktaş iskelelerine uğrayarak Eminönü’nde son buluyor.


Bodrum ‘da Yabancı Turist Oranı %23 çıktı

Bu yıl bodrum otellerinde Rus turist rezervasyonları patladı
Turizmde en kötü yılı bırakan Türkiye yabancı misafir sayısında artış kaydetmeye başladı

Geçen yıl bodrum otellerini %99 oranında yerli turist doldururken bu yıl bu oran %70 yerli %30 yabancı olmaya başladı. Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası yabancı turist sayısındaki anlamlı düşüş Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın Rus devlet başkanı Putin ile yaptığı toplantı sonrası tersine dönmeye başladı.Geçen yıl % 1 lik orana ulaşan yabancı turist oranı bu yıl yüzde 23 çıktı. Bodrum Akyarlar’da ki 2 otel ile faaliyet gösteren Karaderili Şirketler Group Mio Bianco Resort ve Mio Mare otellerinin rezervasyon bilgileri bu gelişmeyi teyit etti.Karaderili Group Yön Kur Baş Yardımcısı Elvan Karaderili ‘’ 2017 rezervasyonlarımızı  geçen yıl bugüne kadar olan kısmı ile kıyaslama yapmak gerekirse % 23 üzerinde seyrediyor. Geçen yılın üzerinde rezervasyon alacağımıza inanıyoruz.  2017 sezonunda geçen yıldan biraz farklı olarak rezervasyonlarımıza ilave  Rus pazarını görüyoruz.  Misafir dağılımlarımız  % 20 Rus , % 5 Avrupa , % 75 Yerli misafir olarak şekilleniyor. Geçtiğimiz yıl da  bu oran % 99 yerli % 1 ise Avrupa’  olmuştu’’diye konuştu.

Kadın Yelkenciler Kıyasıya Yarışacak

2. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası 28-29-30 Temmuz’da                                                      
Kurumlardaki kadın yelkencilerin kıyasıya yarıştığı Kupa için başvurular başladı
2. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası 28-29-30 Temmuz’da Caddebostan- Adalar parkurunda gerçekleşecek.Yelken tutkusuyla yarış heyecanını birleştirecek “2. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken 
Kupası” ile kadınların yelken sporuna olan ilgisinin artması, ülkemizdeki kadın yelkenciliğinin desteklenmesi, yeni sporcular yetiştirilmesi ve kadın yelkencilerin motive edilmesi hedefleniyor.  

28 - 29 - 30 Temmuz tarihlerinde İstanbul Caddebostan – Adalar parkurunda gerçekleştirilecek.Kupa, Türkiye Yelken Federasyonu’nun himayesinde ve Marmara Yelken Kulübü’nün işbirliğinde düzenleniyor. 28 Temmuz Cuma günü öğleden sonra başlayacak ve 3 gün sürecek Kupa’da şamandıra ve coğrafi olmak üzere toplam 6 yarış yapılacak. Deniz Kızı Ulusal Yelken Kupası, 
30 Temmuz Pazar günü öğleden düzenlenecek Ödül Töreni ile sona erecek.

Kupa Geliri ile AÇEV’e Destek Olunacak
Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’nın kadın duyarlılığını yansıtacak bir sosyal sorumluluk boyutu da olması hedefleniyor. Bu fikirden hareketle, her yıl Kupa gelirinin bir bölümü ile kadınlara yönelik çalışmalar yapan saygın bir sivil toplum kurumu destekleniyor. Kupa’nın ilk seneki geliri ile kadın ve aile konusunda yaptığı çalışmalar ile ülkemizin önde gelen vakıflarından biri olan Anne Çocuk Eğitim Vakfı - AÇEV’e katkı sağlandı.  2017 yılında da AÇEV’e destek sağlanacaktır. 

2016 Yılı Katılımcı Kurumları
2016 yılının katılımcı kurumları arasında Arçelik A.Ş., Eker, Fiba Faktoring, Ford, Garanti Bankası, Garanti Emeklilik, Innova, Türk Telekom ve AÇEV gibi önemli isimler yer aldı.  Birinci Türk Telekom Kadın Yelken Takımı olurken Garanti Bankası ikinciliği, Arçelik A.Ş. ise üçüncülüğü elde etti.
Başvuruların başladığı Kupa’yla ilgili bilgi almak ve katılmak isteyen kurumlar, 0216 418 33 34 numaralı telefondan ARPR İletişim’i arayabilir ya da www.denizkiziyelkenkupasi.com adresinden ayrıntıları görebilirler.



TÜROB heyeti MEXPO” projesi hakkında bilgi aldı

Maltepe Belediye Başkanı TÜROB’a fuar merkezini tanıttı
TÜROB Başkanı Timur Bayındır beraberinde heyetle Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ı makamında ziyaret etti. TÜROB yöneticileri Maltepe Belediyesi tarafından hazırlanan “Maltepe Fuar, Kongre ve Yaşam Merkezi: MEXPO” projesi hakkında bilgi aldı.Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır beraberinde Yönetim Kurulu Üyesi Murat Yumak, Genel Müdür İsmail Taşdemir ve Üyelerden Nadir Kadakal ile birlikte Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ı makamında ziyaret ederek, Maltepe Belediyesi tarafından hazırlanan “Maltepe Fuar, Kongre ve Yaşam Merkezi: MEXPO” projesi hakkında bilgi aldı.

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, yılda yaklaşık 200'den fazla fuara ev sahipliği yapması öngörülen MEXPO Center hakkında TÜROB üyelerine bilgi verdi. Belediye Başkanı Kılıç, Asya ile Avrupa arasındaki en önemli fuar merkezlerinden biri olacak. Maltepe Fuar, Kongre ve Yaşam Merkezi’nin yaklaşık 1 milyon 500 bin metrekare açık, 200 bin kapalı alan, 5 bin kişilik kongre merkezi, birer adet 5 ve 4 yıldızlı ve bir butik otelden oluşacağını açıkladı.

MEXPO Projesi’ne ilişkin detaylar
Projenin yatırım maliyeti yaklaşık 950 milyon Euro olarak hesaplandı. Finansmanın büyük bölümü Almanya, Hollanda ve Çin olmak üzere yurt dışı kaynaklı olacak. MEXPO kapsamında 25 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. Projenin hayata geçirilmesi için tasarlanan arazinin bir bölümünün hazineye bir bölümünün ise artık faal olmayan askeri alan (Nurettin Baransel Kışlası) içerisinde olduğundan Merkezi hükümetin kullanım/tahsis onayı bekleniyor. Projenin en dikkat çeken özelliğiyse, çevreci şekilde inşa edilecek olması. Merkezin yapımında güneş enerjisi ile aydınlatma ve çevreyle uyumlu inşaat malzemeleri kullanılacak. Ayrıca merkezde, fuar ve ticari alanların dışında, sosyal, kültürel ve sportif etkinlik alanları, gezi parkurları, kültür-sanat etkinliklerinin yapılacağı alanlar da olacak.

Başkan Kılıç’ın açıklamaları doğrultusunda projeye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere ulusal ve uluslararası birçok işadamı destek veriyor. Maltepe’de atıl durumda kalan askeri bölgenin, konut alanı olarak kullanılması yerine gerek ekonomiye gerekse istihdama katkıları, ayrıca Anadolu yakasında oteller ve diğer sektörlere sağlayacağı ekonomik ve sosyal faydalar dikkate alınarak Fuar ve Kongre merkezi olarak değerlendirilmesi planlanıyor. Merkeze ait tüm teknik ve mali raporlar hazırlandı. Bölge halkının önemli desteği alınarak yapılan imza kampanyası 200 bin kişiye ulaştı.

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, TÜROB’dan temel beklentilerinin, projenin başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere tüm kesimlere anlatılması olduğunu belirtti.

Havuzdan bulaşan kulak enfeksiyonları yaz tatilinizi zehir etmesin

Milyonlarca öğrenciyi, yaz tatili heyecanı sardı. Yarın karnelerin alınmasıyla üç aylık yaz tatili dönemi başlıyor. Çocukların yaz tatiliyle birlikte havuzda fazla zaman geçirdiğini anlatan Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Hijyeni bozuk havuzlar, en çok çocukları etkiliyor ve ilerleyici kulak iltihaplarına neden olabiliyor. Kulak enfeksiyonları, yaz tatilinizi zehir etmesin” dedi. Küçük çocukların girdiği havuzlardaki hijyen sorunlarının daha fazla olduğunu da açıklayan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi: “Genellikle buradaki sorun, havuzun uygun pH değerinden yüksek yani alkali olması, uygun kimyasal temizleyicilerin gerektiği şekilde kullanılmaması veya aşırı klor kullanılarak hijyenin sağlanmaya çalışılmasından kaynaklanan durumlardır. Küçük çocukların girdiği havuzlarda ise, sorunlar daha fazla olmaktadır. Bunun nedenleri arasında, miniklerin sıklıkla havuza idrar yapmaları ve ailelerin bebeklerini bez ile suya sokmalarına bağlı oluşan hijyen bozuklukları söylenebilir” dedi. 

Kulak çubuğu ve rastgele kulak tıkacı kullanmak zararlı olabilir.Kulak kanalının nemli kalması ve kulak çubuğuyla temizlemenin dış kulak kanalı hastalıklarına zemin hazırladığına işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti: “Dış kulak yolu, normalde iyi korunan ve kendi kendini temizleyebilen bir yapıya sahiptir. Ancak, dış kulak yolundaki asidik ortamı sağlayan bizim serumen dediğimiz, halk arasında kulak kiri olarak da tabir edilen doğal koruyucu yağlı tabaka bozulabiliyor. Uzun süre hijyenik olmayan havuzlarda kalmanın yanında, bir de kulak çubuğu gibi çeşitli aletler nedeniyle, dış kulak yolu temizliğine bağlı oluşan hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Havuz veya deniz suyunun kulağa kaçması sonucunda da, dış kulak kanalında iltihap oluşabiliyor. Kulak zarının delik olduğu durumlarda ise, orta kulakta oluşan iltihap hızla ilerleyerek çevre kemikleri de eritebilen enfeksiyonlara neden olabiliyor.  Altını çizeceğimiz bir diğer konu da, dış kulak yolunu koruyucu olarak uygulanan tıkaçlar ile ilgilidir. Tıkaçları, sadece kulak zarı delik olanlara ve kulağına havalandırma tüpü takılan kişilere, uygun bir bone ile öneriyoruz. Orta kulak ile dış kulak yolu arasında sağlam kulak zarı olan kişiler de, kulak tıkacı kullanmak anlamsız olup, tam tersine bölgede tahriş ile birlikte nemli ortam oluşturması sebebiyle flora bozukluklarına veya orta kulak basıncı eşitlenmesi bozukluklarında da sebep olabilmektedir" diye konuştu. 

Dış kulak yolu, ıslak ve nemli kalmasın

Dış kulak enfeksiyonlarından korunmak için kişisel olarak yapılabilecekler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Suyla temas durumlarında, sıkça dış kulak yolu enfeksiyonu geçiren erişkin ve çocuklarda, suya girmeden önce yarı yarıya sulandırılmış sirke suyu veya limon suyu uygulaması korunma amaçlı faydalıdır. Bu koruyucu doğal uygulamaları güvenle gerçekleştirebilmek için kulak zarında bir delik olmaması gerekli olup, emin olmak amaçlı bir KBB uzmanı tarafından önceden değerlendirilmesinde fayda vardır. İster kulak zarı delik olsun, isterse sağlam olsun, tüm bireylerde suyla temasın her türlüsünün sonrasında, dış kulak yolunun kurulanması, yani buranın ıslak ve nemli kalmaması gereklidir. Bu amaçla, havlu yada ucu pamuklu kulak temizleyicilerini, kulak kanalının sadece girişinden kurulama amaçlı uygulayabiliriz” dedi.   

Her kulak iltihabının tedavisi farklıdır
Kulak iltihaplarında, mümkünse bir KBB hekiminin hastayı görerek uygun tedaviyi yapması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları anlattı:  “Flora değişikliğine bağlı oluşan mikrobik dış kulak yolu enfeksiyonlarında, sıklıkla ağrı ön planda olup, bunlarda ödemi azaltması amacıyla antibiyotikli damlalara ilaveten kortizonlu damlalar faydalıdır. Eğer mantar enfeksiyonu söz konusu ise kaşıntı ön planda olup, mantara dönük solüsyonlar kullanılır ve bunlarda kesinlikle kortizonlu damlalar kullanılmaz. Bazen de, ağrının sebebi orta orta kulak iltihapları olup, bunların tedavilerinde bölgesel damlaların yeri yoktur ve ağızdan antibiyotik kullanmak gerekir. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlarda sıkça görülen bir başka durum ise, dış kulak yolunun çok ödemli olup damlaların gerekli sahaya yeterince ulaşamamasıdır ki, bu grup hastalarda dış kulak yoluna yerleştirilen ödem azaltıcı bazı solüsyonlar ve meç dediğimiz minik tıkaçları bir süre uygulayarak kanalı açmak, antibiyotikli damla tedavisini çok daha etkili ve hızlı hale getirebilmektedir” şeklinde konuştu. 


TAV 17 yılda 17 havalimanına ulaştı

TAV Havalimanları, Suudi Arabistan’da üç havalimanının geliştirilmesi ve işletmesi için anlaştı.TAV Havalimanları Suudi Arabistan’da Medine’nin ardından Yanbu, Qassım ve Hail havalimanlarının geliştirilmesi ve işletmesi için imza attı. 

TAV üç havalimanını toplam 400 milyon dolar yatırımla geliştirecek ve 30 yıl boyunca işletecek.Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önde gelen markası TAV Havalimanları, Suudi Arabistan’da üç havalimanının geliştirilmesi ve işletmesi için Suudi Arabistan Sivil Havacılık İdaresi’yle (GACA) anlaşmayı imzaladı. TAV ve ortağı Al Rajhi Grubu, Yanbu, Qassim ve Hail havalimanlarını 30 yıl süreyle işletecek. Üç havalimanında yeni terminal ve hizmet birimleri için toplam 400 milyon dolar yatırım yapılacak. 2000’de İstanbul Atatürk Havalimanı’yla yola çıkan TAV’ın tüm dünyada işlettiği havalimanı sayısı 17’ye yükselirken şirket Suudi Arabistan’da toplam dört havalimanının işletmesini yürütecek. 

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “TAV olarak havalimanı yapımı ve işletmeciliğinde sahip olduğumuz deneyim ve bilgi birikimiyle tüm dünyada tercih edilen bir marka haline geldik. Suudi Arabistan’da ilk havalimanı özelleştirmesi olan Medine Havalimanı projesinde gösterdiğimiz başarı bu ülkede yeni fırsatlara kapı açtı. Yanbu, Qassim ve Hail ile birlikte tüm dünyada işlettiğimiz havalimanı sayısı 17’ye, yıllık hizmet verdiğimiz yolcu sayısı da 110 milyon seviyelerine yükselecek. Dünyanın en rekabetçi coğrafyalarından olan Körfez Bölgesi’nde altı başkent havalimanında imzamız bulunuyor. Önümüzdeki dönemde dünyanın farklı bölgelerinde, özellikle de gelişmekte olan ülkelerdeki fırsatları değerlendirmeyi sürdüreceğiz” dedi. 

2016’da yaklaşık 3,6 milyon yolcuya hizmet veren Yanbu, Qassim ve Hail havalimanları, öngörülen toplam 400 milyon dolar yatırımlarla birlikte yılda yaklaşık 11,5 milyon yolcuya hizmet verebilecek. TAV, üç havalimanının işletmesini de bu yıl içinde devralmayı planlıyor. 

Şirket işletmeyi devraldıktan sonra yeni terminal inşaatlarına başlayacak ve 2020’de yatırımı tamamlayacak. TAV, üç havalimanının işletmesini 2047’ye kadar sürdürecek.

Arabistan Yarımadası'nın coğrafi olarak ortasında bulunan Qassım, Suudi Arabistan'ın 13 yönetim bölgesinden birisi. Ülkenin tarımsal üretiminin büyük bölümünü gerçekleştiren ve önemli bir turzim destinasyonu olan bölgenin giriş kapısı Qassım Havalimanı’ndan THY’nin de aralarında bulunduğu 12 havayolunun düzenli seferleri bulunuyor.

TAV Suudi Arabistan’da 2012’den bu yana Medine Havalimanı’nın işletmesini yürütüyor. Ayrıca hizmet şirketleriyle Cidde, Riyad ve Dammam havalimanlarında da faaliyet gösteriyor.

Harika Güral; 2017’yi pozitif yönde kapatırız

“2016’da başka ülkelere kaçan turist,bu yıl tercihini Türkiye’den yana kullandı”
2016’da ağır bir yara alan turizm sektörü, 2017 yılına umutlu bakıyor. Antalya’ya gelen  turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 50’lik bir artış gözlemlediklerini söyleyen Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, “Gerek Rus pazarının gerekse Ramazan sonrası iç pazarın hareketlenecek olması 2017’yi pozitif yönde kapama umudumuzu artırıyor” dedi.

Türkiye’de yaşanan terör olaylarının ve 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiyle 2016 yılında ağır bir yara alan turizm sektörü, 2017 yılına umutlu bakıyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’den uzaklaşarak 2016 yılında farklı ülkeleri deneyen turistlerin 2017 yılında tercihlerini yine Türkiye'den yana kullandıklarını belirten Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, Rusya başta olmak üzere birçok ülkeden rezervasyon aldıklarını belirtti. Bu yıl turizmde canlılık beklediklerini söyleyen Güral “2016 yılında büyük düşüş gösteren turizm sektörü, bu sezon Rus turist canlılığıyla hareketlenmeye başladı. Antalya'ya havayoluyla gelen turist sayısında geçen yılın ilk 5 ayına göre 855 bin 23 kişilik bir artış sağlandı. Kentte geçen yılın ilk 5 ayında hava yoluyla 1 milyon 56 bin 971 kişi, 2017'nin ilk 5 ayında ise 1 milyon 911 bin 994 turist geldi.

2017 yılında 2-2.5 milyon bandında Rus turisti ağırlamanın mümkün olduğunu hatırlatan Güral, Rusya ile yapılan anlaşma gereği charter seferlerindeki artışın sektörü olumlu etkileyeceğini söyledi. 
Güral, “Gerek Rus pazarının gerekse Ramazan ayı sonrası Türkiye iç pazarının hareketlenecek olması 2017’yi pozitif yönde kapama umudumuzu artırıyor” dedi. 

Bölgedeki varlıklarını ‘Güral Premier Hotel Tekirova’ ve ‘Güral Premier Hotel Belek’ olmak üzere Güral Premier Hotels & Resorts çatısı altında sürdürdüklerini anlatan Güral, "Turizm alanında Güral Premier Belek ve Güral Premier Tekirova otellerimizde toplamda 2.800 yatak kapasitemiz var. 2016 yılı her ne kadar Turizm sektörü için kötü gittiyse de biz yüksek bir doluluk oranıyla sezonu kapattık. 

Turizm sektöründeki sıkıntılar bizi de etkiledi. Kaliteden ödün vermemek adına otel fiyatlarımızda indirime gitmedik. Antalya ve Alanya-Gazipaşa havalimanına gelen turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 50’lik bir artış gözlemliyoruz. Antalya’da tesislerin dolulukları yüzde XX’u bulduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki dönemde bölgeye olan talebin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. 

Bu sezon tüm işletmelerin kazanmasını istiyoruz. Turizm sektörünün kazanması demek Türkiye için gerek ekonomik gerek sosyal anlamda yüksek katma değer, yüksek fayda demektir. Türkiye’yi dünyada temsil eden ve tanıtan önemli kanallardan biri de biz turizmcileriz, dolayısıyla bundan önce olduğu gibi bu sezonda gelen tüm misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayarak ülkemize yüksek katma değer yaratmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 



Köfteoğlu, Posta’da tatil sayfası hazırlıyor

Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu, Posta gazetesine her Salı günü “Tatil Postası” adıyla bir sayfa hazırlıyor.

Tatil Postası sayfalarının her birini tatile ilişkin belli konseptler çerçevesinde yayına hazırlayacaklarını hatırlatan Köfteoğlu, “Sayfamızda tatil tüketicisine anlaşılması kolay, hap gibi alınabilecek bilgiler vereceğiz. Tatil Postası’nı gerek tüketiciler gerekse de sektörün önde gelen aktörlerinin öneri ve beklentileri doğrultusunda geliştireceğiz” diyor.

7 Haziran 2017 Çarşamba

Lojistikte, 150 milyar TL’lik kayıt dışına son!

Lojistikte, 150 milyar TL’lik kayıt dışına dijital çözüm!
Her gün 900 bin kamyonun yük aldığı ülkemizde, lojistik sektöründe yıllık ciro 400 Milyar TL’ye yaklaştı. Bu rakamın yaklaşık %40’ında kayıt dışı bir ekonominin varlığından söz ediliyor. Lojistik sektöründe online izleme ile kayıt dışı ekonomiyi mercek altına almayı amaçlayan Devlet, yaklaşık 150 Milyar TL’yi kayıt altına alabilmek için kolları sıvadı.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Nisan ayında lojistik sektörünün değerlendirmesine sunulan yeni “Karayolu Taşıma Yönetmeliği”, karayolu taşımacılığına ‘dijital dönüşümü’ zorunlu kılacak yeni hükümler ile dikkatleri çekiyor. Artık, karayolundan taşınacak olan yüklerin, tüm evraklarının en geç 6 saat içinde dijital olarak kayıt altına alınması zorunda olacak. Yönetmelikte dikkat çeken başka bir yenilik ise, taşımayla ilgili sorumluluğun, sadece yükü taşıyan firmayı değil, aynı derecede “yük vereni” de kapsıyor olması. Yük verenler, taşıma operasyonlarını dijital altyapıyla takip edecek lojistik firmaları ile çalışacak.  

‘Dijital dönüşüm’ ile kayıt dışına son verilmesi hedefleniyor  
İşini kuralına uygun yapan tüm lojistik firmaları için haksız rekabet oluşturan ve %40’ı bulan kayıt dışı ekonominin, artık kabul edilmeyeceği de yeni yönetmelik ile netleşiyor. Yönetmelik taslağının duyurulmasıyla birlikte, birçok lojistik firmasının kendilerini bekleyen yeni nesil taşımacılık kanunlarına nasıl bir altyapı ile adapte olacaklarını, şimdiden araştırmaya başladıkları görülüyor. TIRPORT Pazarlama Direktörü Burcu Kale, lojistik sektöründe başlayacak olan online izleme dönemiyle, sektörde kayıt dışı olan yaklaşık 150 milyar TL’nin kayıtlı ekonomiye kazandırılabileceğini belirtti.  

Lojistik firmaları ve yük verenler, yeni yönetmeliğe ‘TIRPORT’ ile hazırlanıyor
TIRPORT’u kullanan lojistik firmalarının, tüm lojistik operasyonlarını dijital olarak yönetmekte olduğunu kaydeden Burcu Kale, şunları söyledi: “Ücretsiz TIRPORT üyeliği sayesinde, kendilerine özel dijital yönetim paneline kavuşan firmalar, operasyondaki tüm yüklerini konum tabanlı ve gerçek zamanlı olarak takip ederken, taşımaları ile ilgili tüm evraklarını da yeni yönetmeliğin gereğinde olduğu gibi anında dijital olarak arşivlemektedirler. Özetle, yük veren firmalarının, anlaşmalı kamyoncuları ile taşımasını gerçekleştirdikleri yüklerin; irsaliye, fatura, teslim irsaliyesi gibi tüm evraklarının, ‘TIRPORT Mobil Uygulaması’ sayesinde anında sisteme yüklenmesi gerçekleşmektedir. Böylece, hem lojistik firmaları, hem yük verenler, kanuni zorunlulukları yerine getirebilecekleri gibi, aynı zamanda yüklerinin takibini de yüksek bir verimlilik ile sağlamaktadırlar” diye konuştu.  

Lojistik sektörü Endüstri 4.0’a hazırlanıyor 
Dünyanın sayılı start-up projelerinden birisi olduklarının altını çizen Burcu Kale, sektörü Endüstri 4.0’a hazırlamakta olduklarını anlatarak, şunları kaydetti:  “Lojistik sektörünün dijital dönüşüm ihtiyaçlarına uygun olarak hayata geçirdiğimiz TIRPORT Erp ve mobil uygulamamız, sektöre yoğun olarak hizmet vermeyi sürdürüyor. Lojistik sektörü, Endüstri 4.0’a, TIRPORT uygulamaları ile hazırlanıyor” şeklinde konuştu.  

Gastronomi Şehri Gaziantep’ten Ramazan’a Özel Lezzetler

Doğu’nun Paris’i Gaziantep denince akıllara ilk olarak dillere destan Gaziantep mutfağı gelir. Tarih kitaplarında ve seyahatnamelerde bolluk ve bereketi ile nam salan Gaziantep’in mutfağı, en az tarihi kadar çeşitli ve leziz… Gastronomisiyle UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na seçilen Gaziantep, damaklarda enfes tatlar bırakan, kendine has mutfak mirası ile ziyaretçilerine Ramazan ayında da zengin yeme seçenekleri sunuyor. 

Nam-ı diğer gastronomi şehri Gaziantep’te 11 ayın sultanı Ramazan’da bir başka güzel… Birbirinden lezzetli ve yöresel tatların yanı sıra geleneksel ile modern sunumların buluştuğu Gaziantep mutfağında Ramazan’a özel lezzetler arasında neler yok ki! Meşhur tatlıları, et yemekleri, kebapları ve pidelerinin yanı sıra coğrafi işaret tescilini alan Yuvarlaması ya da Ramazan Kahkesi, Meyan Şerbeti ve İçli Köftesi… 



İşte Gaziantep’in meşhur iftar ve sahur sofralarında aileleri, komşuları, dostları bir araya getiren Gaziantepli Ramazan lezzetleri!

Ramazan Kahkesi
Gaziantep’in Ramazan ayında vazgeçilmezi olan Ramazan Kahkesi neredeyse her akşam iftarda ve sahurda yenen, sokakların mis gibi koktuğu özel bir lezzet... Bu kahkenin en dayanılmaz özelliği mahlepin kendine özgü aromasından geliyor.

Meyan Şerbeti
Yazları ve özellikle Ramazan aylarında oldukça fazla tüketilen Meyan Şerbeti, akşam olmaya yakın evlere dönerken neredeyse her köşe başında bir Meyancının elinde sunuma hazırdır. Üstelik iftarda ve sahurda da bol bol içilen bu şerbetinin vücutta su tutucu özelliği de kanıtlandı.

Öz Çorba
Gaziantep mutfağının en sade ancak en kıymetli çorbalarından biri, Öz Çorba... Ramazan sofralarında çok sık rastlanan bu çorba, adını buğdayın özünden alıyor. Tadı ise lezzetli mi lezzetli et suyundan geliyor. İftarda başlangıç olarak içilebilecek harika bir lezzet.

Yuvalama
Ramazan Bayramlarının özel yemeği, coğrafi işaret tescilini sene başında alan Yuvalama... Yapımı oldukça zahmetli olan bu yöresel lezzet, Ramazan’da komşuların bir araya gelerek bayram sabahına özel olarak hazırladığı geleneksel bir tat…

İçli Köfte
Ramazan sofralarının en özel yemeklerinden içli köfteyi bir de Gaziantep’te yiyin… Tadına doyum olmaz bu lezzet hem tok tutuyor hem de iftar sofralarını şenlendiriyor! 

Zeytinyağlı Dolma
Gaziantep’in meşhur kurulukları ile yapılan zeytinyağlı dolma, iftar sofralarının en özel tatları arasına çoktan girdi. Benzer şekilde kuruluklarla hazırlanan ve sıcak bir lezzet olan patlıcan ve domates dolması da iftar sofralarının baş tacı…

Sebzeli Peynir Böreği
Gaziantep’in etli lezzetlerine göre hafif ama lezzetinden asla eksilmeyen böreklerden biridir sebzeli peynir böreği… Ramazan'da ana yemekten önce veya çorba ile tüketilebilir. Lezzetini baharın taze tadını taşıyan meşhur Antep peynirinden alır.

Peynirli İrmik Helvası
Gaziantep’te tatlı deyince akla ilk baklava gelse de peynirli irmik helvası keşfedilmeyi bekleyen gerçek bir lezzet şöleni… Antep'in geleneksel tatlısı haline gelen Peynirli İrmik Helvası sıcak olarak tüketiliyor, Antep fıstığı ve dondurma ile ikram ediliyor. Tatlının lezzeti, Antep peynirinin kısık ateşte erimesi ile irmik arasında kaybolmasından geliyor.


Red Bull TV’de sıra Bonnaroo Festival’de

Red Bull TV’de Primavera Sound yayını ile başlayan festival sezonu Bonnaroo Müzik ve Sanat Festivali ile devam ediyor

U2, Red Hot Chili Peppers, The Weeknd, Chance The Rapper ve Major Lazer dünyaca ünlü grupların sahne alacağı festival 8-11 Haziran tarihleri arasında Red Bull TV’den (www.redbull.tv/bonnaroo) canlı olarak izlenebilecek. Bu yıl 16'ıncısı gerçekleşecek olan Bonnaroo Müzik ve Sanat Festivali 8-11 Haziran tarihleri arasında Red Bull TV’den canlı olarak yayınlanacak. Amerika’nın Tennessee bölgesindeki Manchester şehrinde düzenlenecek festivale yaklaşık 80 bin müzik severin katılması bekleniyor.  Festivalde;U2, Red Hot Chili  Peppers, The Weeknd, Chance The Rapper, Major Lazer, Flume, Lorde, The XX, Travis Scott, Cage The Elephant, Marshmello ve The Head and  the Heart gibi dünyaca ünlü müzisyenler sahne alacak.Festival yayını bütün hafta sonu da devam etmek üzere Türkiye ulusal saatine göre 8 Haziran saat 3.00’da başlayacak.  İzleyiciler www.redbull.tv/bonnaroo adresinden canlı sahne performanslarını, kulis röportajlarını ve konser tekrarlarını izleyebilecek. Ayrıca  Bonnaroo’nun çevresinde kurulu kamp alanlarına doğru keşif gezileri de yapabilecek.


Konaklama Sektöründe Zyxel Ayrıcalığı

Zyxel, konaklama alanına özel geliştirdiği çözümleriyle; kablosuz internet konforu, son teknoloji ve kesintisiz iletişim vaat ediyor

Ağ teknolojileri alanında dünya liderlerinden biri olan Zyxel, Türkiye’de konaklama çözümleriyle rakiplerinin bir adım önüne geçmeyi başarıyor. Özelikle ülkemizin turizm alanlarındaki büyük otellerde hayata geçirdiği kablolu-kablosuz erişim projeleriyle Zyxel, turizm sektörümüzün en büyük destekçileri arasında yer aldı. Sorunsuz bir kablosuz ağ bağlantısının ana tercih sebeplerinden biri olan konaklama sektöründe yapılan altyapı değişikliklerinin bir an önce hayata geçirebilmesi misafir memnuniyet açısında büyük önem taşıyor. Zyxel’in konaklama sektörüne yönelik sunduğu çözümlerde farklılaştığı bir diğer konuysa, altyapı kurulumunun hızla uygulanması ve kesintisiz bir çözüm sağlanması. Yapılan ön analiz, doğru ürünlerin konumlandırılması ve konusunda uzman profesyonel ekiplerce kurulumların gerçekleştirilmesi sonucunda otelin bilgi teknolojileri yöneticileri, çalışanları ve misafirleri kusursuz bir altyapıya kavuşuyorlar. 

Büyük otellerin ilacı Wi-Fi
Son dönemde Ordu Radisson BLU, Wind of Lara Hotel&Spa ve Royal Taj Mahal Hotel gibi Türkiye’nin 5 yıldızlı otellerinde Wi-Fi projelerini hayat geçiren Zyxel için Wi-Fi çözümleri otellerin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Zyxel Marka ve Pazarlama Müdürü Özden Aliyagiç Uyar, Zyxel’in Wi-Fi konusunda hayata geçirdiği projelerin bu anlamda fark yarattığını belirtiyor. Uyar, “E-postalarını her an her yerde kontrol eden iş adamlarından, şehir şehir gezen gezginlere kadar seyahat eden herkes evindeki gibi sorunsuz bir kablosuz deneyim bekliyor. Fakat, Otellerdeki Wi-Fi deneyimi ziyaretçiler için problem kaynağı olmaktan henüz çıkmış değil. Konaklama işletmecileri ise bağlı tüm cihazlar için çözüm üretmeye çalışıyor. Biz de Zyxel olarak burada devreye giriyor ve otellerimiz için en doğru çözümleri sağlıyoruz” dedi.

Ölü noktalara dikkat
Wi-Fi alanındaki ölü noktaların belirlenmesi ve bu konuda çözümlerin bulunabilmesi için Zyxel, Opinium ile iş birliği ile bir de rapor yayınladı. Zyxel’in konaklama sayfasından  indirebileceğiniz rapora* göre otel misafirlerinin tercihleri sıralamasında ilk sırada konfor ikinci sırada ise Wi-Fi kalitesi yer alıyor. Misafirlerin yüzde 90’ı 3 adet internet bağlantısı sağlayabilen cihaz beraberinde getiriyor. Aynı rapora göre misafirlerin yüzde 30’u oteldeki Wi-Fi hizmetinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar iyi olmadığını; yüzde 65'i ise zayıf kablosuz ağdan dolayı kendi mobil bağlantılarını kullandıklarını belirtiyor. Bu rakamlar ışığında otellerle ile büyük çaplı projelere imza attıklarını kaydeden Özden Aliyagiç Uyar; “Biz öncelikle müşterilerimize Wi-Fi çözümlerinin sağlam, hızlı ve güvenilir bir şekilde nasıl Wi-Fi ağlarında sorunsuz bir şekilde çalışacağını gösteriyoruz. Oteller Zyxel’in profesyonel Wi-Fi çözümleri ile yeni servisler sunarak işlerini büyüteceklerini ikna oluyor ve projelerimiz hayata geçiyor. Bizim için her zaman mutlu müşteri kendi misafirlerini de mutlu eden müşteridir” şeklinde konuştu.

Wi-Fi Konusunda Doğru Bilinen 5 Büyük Yanlış

1. Kablosuz cihazlar için sinyal bozukluğuna sadece Wi-Fi cihazlar sebep olur.
Hayır. Çoğu insan mikrodalga fırın, kablosuz telefon ve bebek monitörü gibi cihazların da bozulmalara sebep olduğunu anlamak istemiyor. Ayna ve camlar bile sinyallerin yansımasına sebep olabiliyor. Böyle durumlarda otelinizde kullandığınız cihazların iletiminde bozulmalar olabilir.
2. Bağlantı kaybından Wi-Fi hizmeti sorumludur.
İnternet'e bağlanamadığınız zamanlarda ne kadar sinirleniyorsunuz? Bu suçun sorumlusunun sadece Wi-Fi olduğunu mu düşünüyorsunuz? Akla gelen ilk çözüm daha fazla bant genişliği sağlamak olabilir. Ancak öyle değil, dolaşan veri trafiğinin düzgün dağıtıldığından emin olun. Çünkü otelin sunduğu Wi-Fi hizmeti arkasındaki altyapının gücü kadardır.
3. Daha fazla güç, daha iyi sinyal anlamına gelir.
Bir yanlış daha. Access point güç yönetimi kablosuz kurulumun can alıcı noktalarından biridir. Gücü ayarlamak onu sadece yüzde 100 yapmak ya da varsayılan ayarlarda bırakmak değildir. Gücün ayarlanması oteldeki Wi-Fi servisini doğrudan etkiler.
4. İstemcinin kararlarını alıyor.
Tıkanmış 3 şeritli bir yolda mı gitmek istersiniz yoksa daha az trafik olan 19 şeritli bir yolu mu tercih edersiniz? İstemci cihazlar daha güçlü sinyal olduğunu düşünerek genellikle 2.4GHz (3 şeritli yol) bandını 5GHz (19 şeritli yol) bandına tercih ederler. Access point ya da router cihazın bunu yaptığına inanılmasına rağmen aslında istemci cihaz bu çıkarımı yapar.
5. 802.11n' den 802.11ac' ye geçiş yapmak 'sök-değiştir' yapmayı gerektirir
Kesinlikle hayır. 802.11ac kurulumu daha hızlı ve daha az bozulmaların olduğu bir ağa sahip olmanızı sağlar. Ama bu mevcut ağ altyapınızı söküp atmanız gerektiği anlamına da gelmez. Çoğu tedarikçi ürünlerinde geriye dönük uyumlu teknolojiler barındırmaya çalışıyor.