12 Kasım 2013 Salı

İNSANLIĞIN DOSTLUĞUN ÖNEMİNİ VURGULAYACAĞIZ

NURİ ÖZALTIN,TURİZMİN TEMELİNDE İNSAN VE DOĞA SEVGİSİ YATIYOR


Uluslararası ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nün ikinci toplantısı Gloria Hotels&Resorts ev sahipliğinde gerçekleşti.Turizmin, kültürlerarası ve dinlerarası diyalog çerçevesinde rolünün giderek arttığını açıklayan Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü Kurucusu Nuri Özaltın, turizmin temelinde insan ve doğa sevgisinin yattığını söyledi.

Merkezi Berlin’de bulunan Uluslararası ve Kültürlarası Diyalog Enstitüsü’nün (Inter Dialog Institü - IDI) ikinci toplantısı Antalya’nın turizm merkezi Belek’teki Gloria Verde Resort otelinde gerçekleşti. Toplantının ana başlıkları arasında “Kaliteli Turizme Doğru” ve “Kriz Bölgeleri’nde Turizm” yer aldı. Önemli konuşmacıların yanı sıra toplantıya Gloria Hotels&Resorts'un  CEO'su ve Nuri Özaltın’ın kızı Öznur Özdemir Özaltın, torunu IDI Bilimsel Danışma kurulu üyesi Elif Özdemir, OTI Holdingi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş başta olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı. Panelde oturumların başkanlığını Fransız avukat ve yayıncı Dr. Michel Friedman ile IDI Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Friedberbert Pflüger yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve IDI Kurucu Başkanı Nuri Özaltın, “İşadamı olarak bugüne kadar dünyanın birçok ülkesinden, farklı din ve dillere mensup çok sayıda partnerim ve çalışanım oldu. Tüm ürün çalışmalarımızı insanların mutluluğu üzerine dizayn ettik. Bu çalışmalarımızı Özaltın ailesi olarak, büyük bir heyecan ve sevgi ile gerçekleştiriken 16 yıl içerisinde otellerimize her yıl 80’e yakın ülkeden gelen onbinlerce dostlarımız oluştu. Bu dostlukların doğal talebi olarak merkezi Federal Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Uluslararası ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nü benim başkanlığımda kurduk. İlk toplantımızı 5 Mart 2013 tarihinde Almanya Federal Meclisi’nde çok sayıda din adamı, iş adamı, sanatçı ve turizmciler ile gerçekleştirdik. Başbakan Yardımcımız Sn. Bülent Arınç’ın katılımıyla ilk toplantımızda dünya basının önünde dinler ve kültürlerarası ilişkilerin daha da artırılması için kamuoyunda çağrıda bulunduk.  Bu ve benzer çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Her yıl 2 yuvarlak masa toplantısını Gloria otellerimizde gerçekletireceğiz. Bir toplantımızıda yine her yıl dünyanın değişik merkezlerinde düzenleyerek; insanlığın, kardeşliğin, dostluğun önemini vurgulayacağız” dedi.

Toplantıda söz alan Nuri Özaltın’ın torunu ve IDI Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Elif Özdemir, turizmin farklı kültürleri biraraya getirebilme özelliğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “16 yıldır, otellerimizde misafirlerimizin Türk kültürünün deneyimlemesini sağlamak bunun yanı sıra sunduğumuz konfor nedeniyle kendilerini  evlerinde hissettirmek için titizlikle çalışıyoruz.”
Turistlerin, çevre, toplum ve yenilenebilir enerji gibi kavramlara son derece önem verdiklerinden bahseden Özdemir,  hem büyük tur operatörlerin hem de küresel otellerin  çevreyi korumak için ekolojik teknikleri uygulamaya başlayacaklarına inandıklarının altını çizdi.

Konuşmacı olarak söz alan Mallorca’nın Turizm Bölümü Başkanı Alvaro Gijon dünyada bugün 1 milyar turistin dolaştığını, ancak kitlesel turizmde ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Gijon Mallorca’nın bugün çok ucuz bir tatil bölgesine dönüştüğünü ancak bundan kurtulmak ve zengin turistleri çekebilmek için yeni planlamalara gideceklerin kaydetti. Kitlesel turizmin kültürel kaynaşmaya çok fazla katkı sağlamadığını da söyleyen Gijon, yerli halkla turisti bir araya getirmekte zorluk çektiklerini söyledi.

IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner ise şu anda Yemen'den Küba'ya kadar tüm dünyada 7 bin 414 otel inşaatı bulunduğunu ve dünyanın turizm sektörüne yönelmesinin en büyük nedeninin istihdam yaratmak olduğunu söyledi. Antalya'ya günde, içinde 4 otele gidecek 120 yolcu taşıyan 1 uçak geldiği günlerden geçtiklerini hatırlatan Baraner, insanların daha çok sevgi, ilgi ve şefkat beklediği bir turizm anlayışına doğru gidildiğini belirtti. Bununla birlikte insanların bakış açılarının, hislerinin ve yaşam tarzlarında olağanüstü değişim olduğunun altını çizen Baraner, "Bugüne ayak uyduramayan, sektörün arkasında kaldı ve haksız olarak gerekçeler aranmaya başlandı. Haksız halde ucuz turist, kalitesiz turist gibi tabirler hızla dünyayı dolaşmaya başladı. Hiçbir ürün sahibi, bir insanın gerçek servetini, gerçek iç zenginliğinin ne kadar olduğunu tespit edemez. Buna hakkımız da yok. Ana şart şu, her sektörde vizyonu olan herkes yatırım yapabilir. Ön şart insan sevgisidir. İnsanı sevmeyenlerin bu sektöre yatırım yapması doğru değildir. İnsanı sevmezsen, yaptığınız her servis ticari bakışa dönüyor" dedi.

TUROFED Başkanı Osman Ayık konuşmasında kitlesel turizmin vazgeçilmez olduğunu ve gelişmeyi teşvik ettiğini vurguladı. Herkesin, verdiği hizmetin karşılığını en yukarı seviyede almak istediğini belirten Ayık, dünyada herkesin zengin olmadığını ve zenginlerin de başka zevkler tatmak isteyebileceğini söyledi. Bu kitlelerin de her zaman turizmcinin gündeminde olması gerektiğini vurgulayan Ayık, "Bu sektör, bizi hızlı dönüştürecek, geliştirecek, büyütecek en önemli unsurlardan bir tanesi. Biz hedefleri büyük olan ülkeyiz. Kaynaklarımızı tabii ki tüketmeyeceğiz, ama uygun ürünler yaratmak da bizim görevimiz. Bir tarafta mutlaka kitle turizmi olacak" dedi.

Panelin ikinci oturumunda Mısır’ın eski Almanya Büyükelçisi Ramzy Ezzeldin Ramzy ise turizm sektörünün emek yoğun bir sektör olduğunu, bir turisti bir destinasyona çekerken mesafenin, iklimin ve kültürün olduğu kadar güvenliğinde önem arz ettiğini belirtti. Ramzy, " 2010 yılı Mısır ve Tunus için çok parlak bir yıldı. 2011 ve 2012 yıllarına gelindiğinde ise Arap baharının etkisiyle bu ülkelerde turizmde bir düşüş yaşandı. Turistlerin bu ülkelere dönmesi lazım. Ancak, bunun etkileri sürecek ve buda vakit alacak" diye konuştu.

ABD Ulusal Tarihi Koruma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Jack Davis konuşmasında, New Orleans'ın tsunami felaketi yerine jazzın doğduğu şehir olarak bilinmesi gerektiğini altını çizdi. Doğal afetlerin turizme etkisinden söz eden Davis, devletlerin turizmi sektör olarak desteklemesini gerektiğini, örneğin hükümetlerin suç istastistiklerini yazılı olarak paylaşmalarını, bu ve buna benzer çalışmalarla turistlere yardımcı olunabileceğini sözlerine ekledi.




BAŞKAN TOPBAŞ,RAYLI SİSTEMLERE 12 MİLYAR TL YATIRIM YAPTIK

BANLİYÖ HATTI MODERN HAFİF METROYA DÖNÜŞECEK


Başkan Topbaş İstanbul Platformu’na gelişen İstanbul’u anlattı
İstanbul’a her alanda 60 milyar TL’yi bulan yatırımlar yaptıklarını anlatan Başkan Kadir Topbaş, Ulaştırma Bakanlığı’nın Gebze’den Çerkezköy’e kadar uzanan banliyö hattını modern bir hafif metroya dönüştüreceğini müjdeledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Platformu’nun Çengelköy Yakamoz Restoran’da düzenlediği toplantıda yatırım ve hizmetleri anlattı. Eski Bakanlardan İsmail Müftüoğlu ve Yazar Kadir Mısıroğlu’nun da yer aldığı gecede konuşan Başkan Kadir Topbaş, dönemlerinde İstanbul’a her alanda 60 milyar TL’yi bulan yatırımlar yaptıklarını söyledi.

“Seferberlik gibi düşünerek raylı sistemlere 12 milyar TL yatırım yaptık”
Kadir Topbaş, 15 milyonluk nüfusu ve ekonomisi ile Avrupa’nın 23 ülkesinden büyük olan İstanbul’un son yıllarda yaşanan gelişmelerle dünyanın parlayan yıldızı haline geldiğini anlattı. Topbaş, Afrika’dan Avrupa’ya kadar birçok şehre model olan projeler ürettiklerini, yürüttüğü UCLG Başkanlığı nedeniyle katıldığı uluslararası toplantılarda adaletsiz gelir dağılımı ve açlıkla mücadele eden ülkelerin haklarını savunma fırsatı bulduğunu da kaydetti.

“İstanbul’a geçmişle hesap edilemeyecek kadar çok büyük yatırımlar yaptık. Şehrin altyapı, su, atıksu ve çevre sorunlarını çözdük. Ulaşım sorununu çözmek için de çok büyük yatırımlar yaptık” diyen Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Seferberlik gibi düşünerek İstanbul’un her yanının metroya kavuşmasını arzu ettik ve sadece raylı sistemlere 12 milyar TL yatırım yaptık. 2019 yılına kadar raylı sistemleri 400 kilometreye çıkartacağız. 2016’da günlük 7 milyon, 2019’da 11 milyon insan metro kullanacak. Dönemimizde ayrıca 276 kavşak ile 400 kilometrenin üzerinde yeni yol yaptık. İstanbul’da denizi çok iyi kullanacak çalışmalar da yapıyoruz.”

Marmaray’a metroların bağlanması, Avrasya Tüneli ve 3. Köprü rahatlatacak
İETT’ye 1705 yeni otobüs aldıklarını, halk otobüslerinin yenilenmesiyle şehrin toplam 3 bin yeni otobüse kavuşacağını aktaran Topbaş, Ulaştırma Bakanlığı’nın Gebze’den Çerkezköy’e kadar uzanan banliyö hattını modern bir hafif metroya dönüştüreceğini müjdeledi. Marmaray’a metroların bağlanması, yapımı süren Avrasya Tüneli ve 3. Köprünün de devreye girmesiyle İstanbul trafiğinin rahatlayacağını aktaran Topbaş, “Birbirine entegre bütün bu ulaşım sistemleriyle şehrin ulaşımını rahatlatmaya çalışıyoruz. İnanıyorum ki yakın gelecekte İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımız aracını almadan, bu toplu ulaşım ağıyla daha hızlı, kaliteli ve güvenli erişimi tercih edecek” dedi.Topbaş, boru itme ve kazılarla yerin altından yapılan tünellerle atıksuları, inşa edilen biyolojik arıtma tesislerine aktardıklarını, bu sayede Boğaziçi ve Marmara sahillerini tertemiz yaptıklarını hatırlatarak, İstanbul’daki dere ıslahlarının 2014 yılında tamamlanacağını söyledi.

THE RITZ-CARLTON ALMATI'DA AÇILIYOR

THE RITZ-CARLTON, MARCO POLO'NUN ADIMLARINI TAKİP EDİYOR


The Ritz-Carlton'un Kazakistan'da ilk otelini açmasıyla, zamanın ötesinde bir lüks Almatı'ya ulaştı. Orta Asya'nın büyük merakla beklediği otel, uluslararası gayrimenkul geliştirme şirketi Capital Partners ve The Ritz-Carlton Hotel Company, L.L.C. tarafından hayata geçirildi.

145 odalı yeni lüks otel, The Ritz-Carlton Moskova ile olan başarılı ortaklıklarını takiben Capital Partners ve The Ritz-Carlton arasındaki son işbirliği olarak emsalsiz bir zarafet sunuyor. Otel, Orta Asya'daki en yüksek binalardan biri olan 37 katlı Esentai Tower'ın en üst katında konumlanmıştır. Club ve Suite odaların yanısıra 930 metrekareden fazla toplantı alanıyla, büyük bir alışveriş merkezi ve mesken grubunu da içeren Capital Partners Esentai Park gelişim projesinin bir parçasıdır.
           
The Ritz-Carlton Genel Müdürü ve Operasyon Müdürü Herve Humler, "The Ritz-Carlton markasını Kazakistan'a getirmekten dolayı çok mutluyuz. Almatı, müşterilerimiz için önemli bir durak yeri ve bu otel, dünyadaki The Ritz-Carlton tesislerini çok güzel bir biçimde tamamlıyor. Almatı, dünyanın dört bir yanından ziyaretçisi olan dinamik bir şehir; biz de burada olduğumuz için heyecanlıyız,” diyor.
Capital Partners Kurucu Ortağı Burak Öymen ise “Prestijli otel markalarını Almatı'ya getirmek üzere
The Ritz-Carlton ile yeniden işbirliği yapmaktan dolayı çok sevinçliyiz.

“Capital Partners, tüm dünyada yatırım yapıyor ve projeler geliştiriyor; ancak köklerimiz Almatı'da ve burada süregelen yatırımlarımız, bu harika şehirdeki gayrimenkul pazarının gücüne olan inanç ve bağlılığımızı ispatlamaktadır.  The Ritz-Carlton Hotel'in Almatı'da açılması, bu kez, zevk sahibi gezginler, profesyoneller ve ikamet edenler için Almatı'ya dünya standartlarında bir altyapı sağlayacak olan şirketimizin tarihinde bir başka dönüm noktası teşkil edecektir," diyor.

Sayın Öymen sözlerine şöyle devam etti: "Ayrıca Kule'nin üst katlarında The Ritz-Carlton Rezidanslarının bulunduğunu duyurmaktan memnuniyet duyarız. Bu alanlarda yaşayanlar yalnızca en güzel şehir manzarasının keyfini çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda otelin muhteşem olanakları ile birlikte şahsi mülkiyetin gizliliğine ve diğer faydalarına da sahip olacaklar."

Kazakistan'ın önceki başkenti olan Almatı, Kazakistan Cumhuriyetinin en büyük şehri olup önemli bir ticari ve kültürel merkezdir. Bolşaya ve Malaya nehirlerinin arasında bulunan Almatı, eskiden İpek Yolu üzerindeki geçiş duraklarından biri konumundaydı, şimdi ise canlı bir iş merkezidir.
Şehir, dağların ufuk çizgisinde doğru nefis bir arkafon oluşturduğu Kazakistan'ın güneydoğusundaki Trans-Ili Alatau tepelerinde yer alır. Almatı, yakınında bulunan Esentai Alışveriş Merkezi'nde Gucci ve Fendi gibi lüks mağazaların açılmasıyla ziyaretçiler için hızla, dünya standartlarında bir alışveriş merkezine dönüşüyor.

Sözcük anlamı "elma ağaçları şehri" olan Almatı; aynı zamanda, civarda, aralarında Charyn Kanyonu, Büyük Almatı Gölü ve Ile-Alatau Ulusal Parkının bulunduğu fevkalade doğal güzellikler sunuyor. Ile-Alatau Ulusal Parkı; kar leoparı, Orta Asya vaşağı ve kahverengi Tean-Shan ayısının da içinde bulunduğu 300 çeşit hayvan ve kuş türünden oluşan çeşitli ve göz alıcı bir doğa alanı.


10 Kasım 2013 Pazar

“THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013” İLE TÜRK GOLFÇÜLERİNE OLİMPİYAT YOLU AÇILIYOR


Ladies European Tour- Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası´nın erişim serisi olarak bilinen Let Access’in Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013”27 – 30 Kasım 2013 tarihinde National Golf Kulübü’nde gerçekleşecek. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen ve Avrupa’nın en prestijli turnuvalarından biri olarak kabul edilen Ladies European Tour-Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na geçiş şansı sağlayan Let Access Open’in Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013” 27 – 30 Kasım 2013 tarihinde Antalya-Belek bölgesinde bulunan National Golf Kulübü’nde gerçekleşecek. 2010 yılından bu yana düzenlenen turnuva, seçkin genç amatör golfçülerin profesyonelliğe geçişini sağlayarak olimpiyat turnuvalarına katılım olanağı yaratıyor. Let Access Open’nın Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013” ulusal ve uluslararası alandaki tecrübesi ile dünyanın seçkin sermaye ve yatırım danışmanlık şirketlerinden olan Mineks International’ın organizatörlüğünde yürütülüyor.


Let Access’in Türkiye Ayağında 80 Oyuncu Kıyasıya Mücadele Edecek
Mart ayında Fransa’da start veren, İspanya, İsveç, Finlandiya, Norveç, İngiltere, Azor Adaları, Girit Adası’nda oynanan 15 ayaklı turnuvanın Türkiye ayağına 21 ülkeden 80 oyuncu katılacak. Türkiye’deki turnuvada aralarında National Golf Kulübü Juniorları da olan toplam 12 golfçü yarışacak. Handikapları 2 ve daha iyi dereceye sahip seçkin oyunculardan oluşan turnuvanın sıralamasındaki ilk 5 oyuncu Bayanlar Avrupa Turu 2014 sezonunda oynama hakkını kazanacak. Sonraki 15 en başarılı oyuncu da LET Tour Q School’un finalinde ilerleme fırsatına sahip olarak ilk eleme aşamasını geçmiş olacak.


Amatör Golfçüler Profesyonelce Yarışacak
“The Mineks Ladies Classic 2013” ün bir gün öncesinde,  27 Kasım 2013 Çarşamba günü  Pro-Am Turnuvası düzenlenecektir. İş ve cemiyet dünyasının yakından tanıdığı isimlerin katılacağı turnuvada 24 takım yarışacak, her takımda 1 profesyonel ve 3 amatör oyuncu oynanacaktır.

GÖKTUNA: “Türk golfçülerini 2020 Olimpiyatlarında görmek bir hayal değil”
Avrupa ve Amerika’da milyonlarca insanı yeşil sahalara çeken golfün son yıllarda ülkemizde de popüler sporlar arasında yerini aldığını belirten Mineks International ve National Golf Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Bülent GÖKTUNA; 2008 yılından bu yana National Golf Kulübü’nün ev sahipliğinde gerçekleşen Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na geçişi sağlayan Access Tour’un Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013” genç amatör golfçülerin profesyonelliğe geçişinde önemli bir rol oynayacağını dile getirdi. GÖKTUNA; Olimpiyat komitesi üyeleri arasında çok sayıda golfçü bulunduğuna ve golf sporunun da artık olimpiyat oyunları arasına girdiğine dikkat çekerek “Türkiye giderek bir 'uluslararası golf cenneti' haline dönüşüyor. Özellikle Güney sahillerinde birbiri ardına lüks golf otelleri ve sahaları açılıyor. Eğer yeterli destek alınırsa; 2020 Olimpiyatları'na girebilecek kadın ve erkek takımları oluşturmak hayal değil, biz de junior golfçülerimizi buna hazırlamak için bu turnuvayi organize ediyoruz” dedi. GÖKTUNA, olimpiyatlar gibi büyük bir organizasyonda golf takımıyla yer alarak, ülkemizin tanıtımına da büyük katkı sağlanabileceğini belirtti.

EPGA Standartlarında İlk Golf Sahası
Mineks International organizatörlüğünde yürütülen The Mineks Ladies Classic 2013’ün Golf Sahası National Golf Kulübü’dür. National Golf Kulübü, 18 Kasım 1994 tarihinde Antalya Belek bölgesinde 1100 dönümlük arazi üzerine kurulmuş, uluslararası golf turnuvalarının oynanmasına olanak sağlayan EPGA (European Professional Golfers Association) standartlarına uygun Türkiye’nin ilk şampiyonluk golf kulübüdür ve 2008 yılı itibariyle Ladies European Tour’un Türkiye ayağı olan Turkish Airlines Ladies Open’a ev sahipliğini yapmaktadır.

National Golf Kulübü, 2000 yılında Akdeniz ülkelerindeki 1500 golf kulübü arasında 9. ve tüm Avrupa kulüpleri arasında en iyi 42. golf sahası seçilmiştir. 2002 Mart ayında Almanya’da yayınlanan Golf Magazin Dergisi’nin araştırmalarına göre dünya genelinde 16. ve 2003 yılında Alman Journal Magazin Dergisine göre dünyadaki “100 Golf Sahası” sıralamasında 14. sıradadır. 2012’ de Golf Digest Travel Awards 2.si seçilmiştir. Türkiye´de ISO 9001 – 2000 kalite belgesini alan ilk golf kulübüdür.

“JUNIOR AKADEMİ”de Geleceğin Golfçüleri Yetişiyor
Yaşları 7-18 arasında değişen, aralarında Antalya Yetiştirme Yurdu’ndan 13 çocuğun da bulunduğu 80 öğrenci National Golf Kulübü tarafından geleceğin golfçüleri  olarak yetiştiriliyor. Hafta sonları ve diğer tüm tatil günlerinde zamanlarını    National Golf Kulübü’nde geçiren çocuklar golf sporunun yanı sıra, yeme-içme, yabancı dil, görgü kuralları gibi bir çok konuda profesyonel eğitimciler tarafından donanımlı, vizyon sahibi bireyler olarak yetiştiriliyor. Uzman doktor ve spor diyetisyeni tarafından sürekli kontrol edilen NGC  Junior Akademi öğrencisi  çocukların çoğu  Türkiye Golf Federasyonu A Milli Takımına aday olup, 14 -18 yaş grubundaki çocukların birçoğu şimdiden Türkiye Liginde oynamaya hak kazanmıştır. Bunların içinde 3 kız, 3 erkek olmak üzere 6 öğrenci ise şimdiden uluslararası turnuvalarda ülkemizi temsil etmektedir Turnuva sonuçları ve handikap kriterlerine göre Türkiye’nin 18 yaş altı en iyi golfçüleri ünvanına sahiptirler.

THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 - PROGRAM
26 Kasım Salı:               Resmi Antrenman Günü
27 Kasım Çarşamba:    PRO – AM TURNUVASI 18:30:  Ödül Töreni ve Kokteyl Prolonge & Hoşgeldiniz Kokteyli
28 Kasım Perşembe:    THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 1. Tur Karşılaşmaları
29 Kasım Cuma:            THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 2. Tur Karşılaşmaları
30 Kasım Cumartesi:    THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 Final Karşılaşmaları ve Ödül Töreni

KÜRESEL HAVAYOLU BİRLİĞİ ONEWORLD’ ÜN YEPYENİ ÜYESİ “QATAR AIRWAYS”



Qatar Airways, 30 Ekim itibariyle oneworld® üyesi olarak dünyanın en hızlı büyüyen ve en yüksek puanı alan hava yollarından oluşan küresel havayolu birliğine katıldı. Dünya genelinde faaliyet gösteren ve Skytrax havayolu kalite ölçüm değerlendirmesinde beş yıldız alan yedi hava yolu şirketinden biri olan Qatar Airways, Körfez bölgesinde faaliyet gösteren havayolu şirketleri arasında küresel havayolu birliği oneworld®‘e katılan en büyük şirketlerden biri oldu. Qatar Airways’in birliğe katılması ile birlikte rotasına beş yeni kıta ve 20’dan fazla varış noktası (Etiyopya, İran, Ruanda, Sırbistan ve Tanzanya) eklendi. Böylece;

Günde 14.000 kalkış ile 150’den fazla ülkede binlerce hava limanına hizmet sunabilecek,
3.300 civarında uçaktan oluşan filosu ile yılda 475 milyon yolcu taşıyacak,
Yılda 140 milyar US$ gelir elde edecek


Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker, günümüzde birliklerin havayolu sektöründe önemli bir rol oynadığını ve bunun gelecekte de devam edeceğini belirtti ve sözlerine şu şekilde devam etti:

“oneworld® üyesi olmak Qatar Airways’ in tarihindeki en önemli olaylardan birisi. Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinin aralarında olduğu ortaklarımızla birlikte küresel bir ağda hizmet sunarak müşterilerimize, hak ettikleri hizmeti sunacağız. Qatar Airways’ in kısa tarihinde yaptığımız her şeyde yenilikçilik, kalite ve mükemmellik konusunda saygınlık kazandık. Körfez bölgesinden küresel bir havayolu birliğine katılan tek büyük havayolu şirketi olmaktan dolayı mutluyuz ve dünyanın en kaliteli hava yolu birliği olan oneworld®’ ün bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyoruz.”


Birliğe Katılma Şerefine Sık Uçan Yolculara “Çifte Mil” Fırsatı Sunulacak
Qatar Airways’ in Privilege Club üyelik programının 3 milyon üyesi bundan böyle, oneworld® üyesi herhangi bir hava yolu şirketi ile uçtuklarında (Airberlin, American Airlines, British Airways, Cathay Pacific Airways, Finnair, Iberia, Japan Airlines, LAN Airlines, Malaysia Airlines, Qantas, Royal Jordanian, S7 Airlines ve bağlı 30 hava yolu şirketi) oneworld®’ün sık uçan yolcularına sunduğu avantajların tümünden faydalanabilecek.


Privilege üyeleri, oneworld® üyesi hava yolu şirketleri ile yapacakları uçuşlarda Qmil kazanıp, kazandıkları milleri harcama imkanına sahip olabilecekler. Qatar Airways’ in birliğe katılması şerefine, 15 Kasım – 31 Ocak tarihleri arasında (20 Aralık – 5 Ocak arasındaki uçuşlar haricinde) oneworld® üyesi şirketler ile yapacakları uçuşlarda çifte Qmil kazanacaklar. Privilege Club Platinum ve Gold sahipleri birliğe üye havayolu şirketlerinden biri ile yaptıkları uçuşlarda, dünya genelinde 550’den fazla hava limanında bulunan, oneworld® üyesi hava yolu şirketlerine ait bekleme salonlarına girebilecek (Şimdiye kadar kullanılanların beş katı). Qatar Airways’ in Birinci Sınıf ve Business Class yolcuları da oneworld® ortağı havayolu şirketlerinin bekleme salonlarını kullanabilecek aynı zamanda da ilave bagaj hakkı alabilecekler.


Oneworld’ ün Yeni Orta Doğu Ziyareti Kampanyası Ülkedeki Turizmi Teşvik Etmeyi Amaçlıyor
Birlik, yolcuları Qatar Airways’in merkezini gezmeye teşvik etmek amacıyla bugün yeni oneworld® Orta Doğu Ziyareti kampanyasını başlattı. Kampanya kapsamında, bölgeye yapılan oneworld® üyesi havayolu şirketleri ile bağlantılı uçuşlarda cazip fiyatlar sunuluyor.  Biletler 1 Kasım’ dan itibaren satışa sunuluyor.

VIALAND’İN KURUMSAL İLETİŞİM, SATIŞ VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ ÖZLEM ERSOYLU MUTLUER OLDU


Tema park, açık hava konseptli alışveriş merkezi, gösteri merkezi ve şehir parkını bir arada sunan konseptiyle dünyada bir ilk olan VIALAND’in Kurumsal İletişim, Satış ve Pazarlama Direktörü Özlem Ersoylu Mutluer oldu.Tema park, açık hava konseptli alışveriş merkezi, gösteri merkezi ve şehir parkını bir arada sunan konseptiyle dünyada bir ilk olan VIALAND’in kurumsal iletişim, satış ve pazarlama direktörlüğüne, pazarlama ve iletişim dünyasında deneyimli bir isim olan Özlem Ersoylu Mutluer getirildi. Havayolları, ulaşım, sigorta, IT, telekomünikasyon ve kozmetik sektörlerinde çalışan Mutluer, pazarlama, iletişim ve medya iletişimi alanında 20 yıllık bir tecrübeye sahip.

Mutluer’in kariyerinde; Parfums Christian Dior, MPR Pazarlama Halkla İlişkiler, Genpa Telekomünikasyon, I-Bimsa ve Aksigorta gibi firmalarda kurumsal iletişim ve pazarlama yöneticiliği ile Pegasus Hava Yolları’nda 7,5 yıl pazarlama müdürlüğü görevi önemli bir yer tutuyor. Pegasus markasının tarifeli uçuşlara başlaması, yurtiçi, yurtdışı hatlarının lansmanı, online pazarlaması, kampanyalar, kurumsal iletişim ve birçok sponsorluk projesinde ilk ve önemli projelere imza atan Mutluer, VIALAND’deki görevinden önce İstanbul Deniz Otobüsleri’nde (İDO) satış ve pazarlama grup müdürü olarak çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji lisansının ardından Londra Halkla İlişkiler Okulu’nda (LSPR) pazarlama halkla ilişkiler (Marketing PR) eğitimi gören Mutluer, evli ve ikiz çocuk annesi.  

600.000 m² alan üzerine inşa edilen ve Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük perakende ve eğlence yatırımı olan VIALAND, toplam 1 milyar 150 milyon TL yatırım bedeliyle Eyüp’te kuruldu.

Sema Güral Sürmeli özel koleksiyonundan mücevher gibi bir parça: El yapımı “Lale” kahve fincan takımı



NG Kütahya Porselen, Sema Güral Sürmeli özel koleksiyonunda yer alan “Lale” el yapımı kahve fincanı, renkli çiçek detaylarıyla kahve ikramlarının en zarif eşlikçisi olmaya aday. Şeffaflığı ve inceliğiyle göz kamaştıran çiçekli kahve fincanları, mücevherde kullanılan objeleri mücevher değerindeki porselenle birleştirerek nesilden nesile aktarılacak bir koleksiyon oluşturuyor.


NG Kütahya Porselen, Sema Güral Sürmeli özel koleksiyonunda yer alan “Lale” el yapımı kahve fincanı takımları, renkli çiçek detaylarıyla kahve ikramlarının en zarif eşlikçisi olmaya aday. mücevherde kullanılan objeleri mücevher değerindeki porselenle birleştirerek nesilden nesile aktarılacak bir koleksiyon oluşturan fincanlar şeffaklıkları ve incelikleriyle göz kamaştırıyorlar.

Renkli çiçek detaylarıyla dikkat çeken Lale el yapımı kahve fincanları kırmızı, yavruağzı, turkuaz, mor olmak üzere dört ayrı renk seçeneğiyle 2 kişilik setler halinde satışa sunuluyor. Porselen ürünlere göre incelikleri ve şeffaf görünümleriyle kahve keyfini ikiye katlayan fincanlar bu hoş görünümlerini üretilmiş oldukları özel Arte Bianco çamurundan alıyor.

Sema Güral Sürmeli’nin butik çalışmasında yer alan Lale el yapımı kahve fincanları koleksiyona yönelik olarak sınırlı sayıda üretiliyor. Bu nedenle yalnızca NG Güral Sapanca Wellness & Convention ve NG Güral Afyon Wellness & Convention otellerinde bulunan porselen mağazaları ile İstanbul’daki Kozyatağı, Şişli, Viaport ve Etiler mağazalarında satışa sunulan Lale el yapımı kahve fincanı takımları 107 TL’lık hesaplı fiyat etiketiyle kahve tutkunu dostlarınız için de nesilden nesile aktarılacak şık bir hediye alternatifi oluşturuyor.

ODEON TOURS UYGUN TESİS ALTERNATİFLERİYLE ŞİFALI TATİL İMKANI SUNUYOR

                                        TATİL İLE TEDAVİ BİR ARADA

Kış aylarında daha çok tercih edilen termal tesislerde, misafirler hem tedavi görüyor hem de tatil yapıyor
Türkiye’de alternatif turizm türü olarak günden güne gelişen sağlık turizmi, herhangi bir sağlık sorununun tedavisinde alternatif oluşturmasının yanı sıra tedavi merkezlerinin sahip olduğu atmosfer nedeniyle rahat bir tatil imkanı da sağlıyor. ODEON Tours; misafirlerine, farklı şehirlerde, farklı bütçe ve beğeniye uygun tesis alternatifleriyle hem şifa bulma hem de tatil yapma imkanı sunuyor.

‘2012 yılında yüzde 15 artış var’
Konu ile ilgili açıklamada bulunan ODEON Tours İç Pazar Müdür Vekili Mehmet Kamçı “Türkiye’nin henüz gelişme aşamasında olduğu sağlık turizminde, geçtiğimiz birkaç yıla oranla daha iyi bir konumdayız. Örneğin 2012 yılında Türkiye’de Termal&SPA turizmi yüzde 15 oranında artış gösterdi. Yatak kapasitelerinin yükseltilmesi ve tesislerdeki kalitenin iyileştirilmesi nedeniyle otellerdeki memnuniyet ciddi anlamda arttı. Sağlık turizminde Avrupa ülkelerindeki benzeri uygulamalar Türkiye’de de başladığından oteller birçok bölgede fizik tedavi merkezlerini bünyelerine kattılar. Böylece daha kaliteli bir hizmet sunulmaya başlandı” açıklamalarında bulundu.

Şifa arayanların en çok tercih ettiği yerleri sıralayan Kamçı, “Sağlık turizminde başı çeken bölgelerimiz Afyon, Bursa, Yalova, Balıkesir, Kızılcahamam ve Pamukkale olarak listelenebilir. Bu bölgelerde konforlu ve keyifli bir tatil yapmak ve şifa bulmak ODEON ayrıcalığı ile mümkün” dedi.

Tur programları hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için ODEON Tours Çağrı Merkezi 444 0 684’yi arayabilir, www.odeontatil.com  adresine ulaşabilirsiniz.

GASTRONOMİ DÜNYASI LEZZET HAFTASI'NDA BULUŞTU


Le Cordon Bleu İstanbul ve Fransız Kültür Merkezi İşbirliğiyle Gerçekleşen Lezzet Haftası Gastronomi Dünyasının Ünlülerini Ağırladı .1990’dan bu yana geleneksel olarak Fransa’da yapılmakta olan ‘Lezzet Haftası’, Türkiye’de ilk kez Le Cordon Bleu İstanbul ve Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile Özyeğin Üniversitesi’nde ve Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

Değişen yeme içme alışkanlıkları, yiyecek içecek sektöründeki endüstriyelleşme nedeniyle kaybolan lezzet anlayışı ve unutulan yerel ürünler, gastronomi dünyasından ünlü konukların vereceği konferanslar, gastro-show’lar ve gastronomi ile ilgili filmlerle zenginleştirilmiş bir programla “Lezzet Haftası”  tanıtıldı.

Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın özel aşçısı Danièle Mazet-Delpeuch Istanbul’da ağırlandı.Lezzet alanında eğitimi desteklemek üzere düzenlenen Lezzet Haftası kapsamında, İstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Le Cordon Bleu 5 Kasım 2013 tarihinde İstanbul  Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın özel aşçısı Danièle Mazet-Delpeuch’ü ağırladı.

Etkinlik, Fransız Başkonsolosu Muriel Domenach , FİBA Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Ayşecan Özyeğin Oktay’ın ev sahipliğinde düzenlenen ve Fransız Eski Cumhurbaşkanlarından François Mitterand’ın Özel Aşçısı Mme Daniele Mazet-Delpeuch’nün ilham kaynağı olduğu “Saveur du Palais – Sarayın Lezzetleri” filmi özel gösterimli gala olarak gerçekleşti. 19:00’da gösterilen filmin ardından Danièle Mazet-Delpeuch, Le Cordon Bleu Master Chef’i  Gilles Company ile birlikte katıldığı  demodan sonra “Carnets de cuisine du Périgord à l'Élysée” adlı kitabını  imzaladı.

Kurulduğu günden bu yana kendi alanlarında  en iyileri yetiştirmeyi ve en iyilerle işbirliği yapmayı misyon edinen Özyeğin Üniversitesi’ nin, gastronomi mutfak sanatları alanında bir dünya markası olan Le Cordon Bleu ile işbirliği yaptığına değinen FİBA Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Ayşecan Özyeğin Oktay, “Özyeğin Üniversitesi olarak, Türkiye’de ulusal ve uluslararası birçok önemli kurumla işbirliği ve faaliyetler gerçekleştirdik. Bugün de değerli bir işbirliği neticesinde gerçekleştirilen Lezzet Haftası Galası’nda buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye’de geleneksel hale getirmeyi hedeflediğimiz bu haftada, yiyecek içecek sektöründeki endüstriyelleşme nedeniyle kaybolan lezzet anlayışı ve unutulan yerel ürünler hakkında bilgilendirme toplantıları, gastronomi dünyasından ünlü konukların vereceği konferanslar, gastro-show’lar ve gastronomi ile ilgili filmlerle zenginleştirilmiş bir programı Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleştiriyoruz. Bu haftamızın değerli konuklarından, bugün aramızda olan, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın özel aşçısı Danièle Mazet-Delpeuch’ yü Istanbul’da ağırlamaktan da onur duyuyoruz” diye konuştu.

Gastronomi Dünyasının Ünlüleriyle Bir arada
Her gün farklı liselerden gastronomiye meraklı öğrencilerin katılımıyla Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy Kampüsü Le Cordon Bleu Tesisleri’nde gerçekleşen Lezzet Haftası, Türkiye’nin en büyük kahve ithalatçılarından Kivahan’ın kurucusu Özen Demircioğlu,   Osmanlı Mutfak Kültürü üzerine yaptığı incelemeler ve çeşitli gazetelerdeki köse yazılarıyla tanınan akademisyen ve yazar Artun Ünsal, Türkiye’nin Gourmet Ödüllü en iyi sağlık ve beslenme kitabı  “Beyaz Unsuz, Şekersiz Hamur İşleri”nin yazarı Arzu Aygen, yazar Nedim Atillla, yazar Ayfer Lavi gibi ünlüleri ağırladı.

Yemek Kültürünün Dünya Filmleri
Lezzet Haftası kapsamında yemek kültürü ve mutfak sanatıyla ilgili zihinlere yer etmiş Sarayın Lezzetleri, Julie ve Julia, Bras’lar Arasında, Büyük Restoran, Bir Tutam Baharat gibi dünyanın en önemli filmleri de gösterildi.

İnteraktif Gastroshowlar
Hafta süresince Gastronomiye ilgi duyan liseli öğrenciler interaktif ve tadımlarla zenginleştirilen sunumları izledi, workshoplara katıldı ve Le Cordon Bleu Şefleri tarafından yapılan gastro-show’ları izleme şansını elde ettiler.

JW MARRIOTT ANKARA “EVRENSEL MİSAFİR MEMNUNİYETİ HAFTASI”NI KUTLADI



ABD ve dünyanın 70 ülkesinde 3.800’ün üzerinde turizm yatırımına sahip dünyanın önde gelen konaklama zinciri MARRIOTT INTERNATIONAL’ın lüks otel markası JW Marriott Ankara tüm dünyadaki Marriott Otelleriyle birlikte “Evrensel Müşteri Memnuniyeti Haftası”nı kutladı.

Bu yıl 28 Ekim – 1 Kasım 2013 tarihleri arasında kutlanan bu özel haftada, JW Marriott Ankara da üst düzey yöneticileri ve tüm çalışanlarının katılımıyla birçok etkinlik düzenleyerek iş ortaklarına ve müşterilerine değerli işbirlikleri için teşekkür etti.Misafir memnuniyeti odaklı etkinliklerin ilki “Tele- Prospecting Day” ile yani misafirlerin tek tek telefonla aranarak onlara teşekkürlerin sunulmasıyla başladı. Üçüncü gün otelin yönetim kurulu üyeleri ile misafir ziyaretleri yapan otel yetkilileri, kutlama haftasının dördüncü gününde özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptılar.

Otelin konsept partilere ev sahipliği yapan mekanı Velocity’de şık bir kokteyl daveti veren JW Marriott Ankara’nın Genel Müdürü Khaled Al Jamal, yaptığı teşekkür konuşmasında misafirlerine ve iş ortaklarına oteli ve tüm otel çalışanları adına teşekkürlerini sundu. Gecede çekilişlerle misafirlerine hediyeler vermeyi ihmal etmeyen JW Marriott Ankara “Evrensel Müşteri Memnuniyeti Haftası”nı her sene olduğu gibi bu yıl da bir “Sosyal Sorumluluk” projesiyle tamamladı.

Türk misafirperverliğini uluslararası deneyimle sunan JW MARRIOTT ANKARA, misafirlerinin ve iş ortaklarının beğenisini en üst düzeyde tutmak için 19 yıl önce uygulamaya başladığı “Misafir Memnuniyeti Haftası” uygulamasıyla misafir memnuniyetine verdiği önemi gözler önüne seriyor. Girişimlerini planlamak ve teşfik verici çalışmalar yapmak adına misafirlerinin fikirlerini ciddiyetle dinleyen JW Marriott Ankara farklı organizasyonlarla bu geleneği sürdürüyor.

KASTAMONU YOGA ACADEMY İLE ORJİNAL YOGA SİSTEMİ İLE TANIŞACAK



Kastamonu Daday’daki İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nda, 17 Kasım Pazar günü saat 12.00’de, Yoga Academy eğitmenlerinin gerçekleştireceği ücretsiz etkinlik kapsamında, katılımcılar bedensel, zihinsel ve ruhsal uyum ve sağlık kazandıran ‘Orijinal Yoga Sistemi’ ile Yaşam İksir’ine ulaşacak.

İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nda, ‘Orijinal Yoga Sistemi’ ile ruhunuzu, zihninizi ve bedeninizi yenileyerek, “Yaşam İksiri” sırrını keşfedin. Yoga Academy eğitmenleri tarafından, 17 Kasım Pazar günü saat 12.00’de düzenlenecek ücretsiz etkinlik kapsamında, bedeni, duygusal ve zihinsel olarak, sağlık ve mutluluk kazanacaksınız. Bu güzel etkinliği muhteşem bir hafta sonu tatiline dönüştürmek ve 17 Kasım Pazar günü sabah 07.00’de, güne yoga ile başlamak isteyenler için ise, o hafta sonuna özel konaklama paketleri mevcuttur.

Herkesi, 17 Kasım’da İksir Resort Town’a bekliyoruz
Kastamonuluları Yoga ile buluşturacaklarını anlatan Yoga Academy Yoga Antrenörü Saim Haholu, şunları söyledi: “Herkese açık olan etkinliğimize katılmak isteyenlerin, yanlarında eşofman veya spor kıyafetleri, Yoga Matı veya pilates minderi, yoksa üzerinde yoga yapacakları bir battaniye ile çalışmanın bitiminde 15 dakika derin gevşemede isteyenlerin üzerini örtmesi için pike gibi örtü getirmeleri gerekiyor. Ayrıca çalışmadan önceki 1,50 veya 2 saat içinde kahvaltı veya yemek yenmemelidir. Çalışmalarda, mide dolu olursa duruşlarda zorluk yaşanabilir. Kastamonuluları ve herkesi, 17 Kasım tarihinde, İksir Resort Town’da yapacağımız etkinliğe bekliyoruz” dedi.

Gençliğin ve mutluluğun İKSİR’ini yakalayın
Karadeniz Bölgesi’nin zümrüt taşı Kastamonu Daday’da, özel konaklama mekanları, atlı sporlar merkezinde binişler, safariler, doğa sporları yanında pek çok aktiviteleri ve özel hazırlanmış menüleri ile doğanın tüm güzelliklerini 4 mevsim gözler önüne seren İksir Resort Town, “Yaşam İksiri” formülüne ‘Yoga’yı da ekliyor.İksir Resort Town’da çok alternatifli yaşam ve tatil konseptini hayata geçirdiklerini ifade eden İksir Resort Town Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, şunları söyledi: “Doğa ve insana saygı felsefesinden yola çıkarak, ‘Yaşam İksiri’ formülünü hazırladık. Doğa, tarih, kültür, spor, hobi, yerel yaşam, doğal beslenme ile 4 mevsimde 365 günün gizemini yorumlayarak yaşam ve çok alternatifli yeni bir tatil anlayışını hayata geçirdik. Aktivitelerimiz arasına, yogayı da ekliyoruz. Gençliğin ve mutluluğun formülünü yakalamak isteyen herkesi, ücretsiz ‘Yoga’ etkinliğine bekliyoruz” diye konuştu.

*17 Kasım Pazar günü Yoga Academy tarafından verilecek eğitim ücretsiz
*16 ve 17 Kasım hafta sonu konaklamalı gelmek isteyenler için, o hafta sonuna özel yarım pansiyon konaklamalı oda fiyatı: 180 TL.

Rezervasyon:   0366 616 10 16
GSM:                 0532 302 91 84
info@iksirresorttown.com
www.iksirresorttown.com



YILBAŞI İÇİN ÇOK ÖZEL MEKAN

YENİ YIL LASAGRA HOTEL İSTANBUL'DA KUTLANIR 


Lasagrada Hotel İstanbul, yeni yılı sevdikleriyle sımsıcak bir ortamda geçirmek isteyen misafirlerine, özel yılbaşı programı ve sürpriz eğlenceler sunuyor. İstanbul'un kalbi, Osmanbey'de konumlanan Lasagrada Hotel, Ahmet Alp ve Grubu Es'Trio'nun canlı müzik performansı ve sürpriz programlarıyla unutulmaz bir yılbaşı vaad ediyor.Lüks ve konforu bir arada bulabileceğiniz Lasagrada Hotel İstanbul, hazırladığı yılbaşı menüsü ile misafirlerine eşsiz bir lezzet şöleni yaşatacak. Yılbaşına özel bu gecenin sofrasında, çeşitli soğuk mezelerden oluşan ordövr tabağı,  ara sıcakta sebzeli börek ve asma yaprağına sarılı pastırmalı ızgara hellim servis ediliyor. Ana yemekte yufka tart içerisinde morel mantarlı demi glace sos eşliğinde patlıcan beğendi yer alıyor. Sınırsız yerli içki, çay ve kahve ikramının yanı sıra vanilyalı Movenpick dondurma, macaron ve karamel sos eşliğinde hazırlanan balkabağı tatin tart ile konuklarını ağırlıyor.

Şehrin alışveriş ve kültür merkezi Halaskargazi Caddesi üzerinde metro çıkışında hizmet veren Lasagrada Otel, yemekli kişi başı 275 YTL, yemeksiz (sınırsız yerli alkollü içki, snack ikramlar, meyve ve kuruyemiş) 150 YTL  fiyatıyla rahat ve keyifli bir yılbaşı geçirmek isteyen misafirlerini bekliyor.

Lasagrada Hotel İstanbul hakkında: “Zarafet, teknoloji ve konforun adresi” sloganı ile yola çıkan  Lasagrada Hotel İstanbul, şehir otelciliğine yepyeni bir soluk getirmek amacı ile 2013 Mayıs ayında hizmete girmiştir. 600m2 lik alan üzerinde, toplam 7200 m2 inşaat alanına sahip otelde Deluxe, Luxury Deluxe, Luxury Deluxe with Terrace, Executive Deluxe olarak 4 farklı kategoride minimum 28 maximum  80 m2 olmak üzere toplam 84 oda bulunmaktadır. Odaların dekorasyonunda masif parke yer döşemesi, ipek halı ve perde, tam ortopedik anti alerjik visco yataklar kullanılmıştır. Bunun yanı sıra odalar VRV (oda içerisinden kumandalı özellik) klima sistemi ile iklimleme yapılabilmektedir. İstanbul yerel mimarisinin postmodern sentezi olarak yorumlanan Lasagrada Hotel İstanbul, korinth başlıklı kolonlar, doğal taş dış cephe ve Fransız balkonları ile  levanten mimarisinin örneklerini barındırmakta olup otelin içi İtalyan minimalist stilde dekore edilmiştir. Bir çok ilklere imza atan Lasagrada Hotel İstanbul'un aydınlatma üniteleri Mark Sadler imzalı Barovier&Toso markadır ve ilk kez bir otel konseptinde kullanılmıştır. Yine otelin tüm banyolarında Roberto Cavalli imzalı fayanslar kullanılmıştır. Otelin lobisinde ise müzik ile senkronize olarak su ile yazı yazmaya olanak veren watershow gösterisi bulunmaktadır. Lasagrada Hotel İstanbul, finedining konseptine sahip Daphne ve Kayra Roof restaurantları, luxry spa’sı, business center’ı ile konaklama anlayışında fark yaratmaktadır.

*Lasagrada otel, yılbaşına yemeğe gelen misafirlerine 100 Euro oda fiyatı sunarak fark yaratıyor. Rezervasyonunuz yaptırmayı unutmayın.
Adres: Halaskargazi Cad. 34381 Osmanbey/İstanbul
Telefon: 0212 373 66 66

KÖPRÜDE ATA’YA ÖZLEM KLASİĞİ

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD) Üyeleri, saat 10 Kasım 09.05'te Boğaziçi Köprüsü'nün üstünde aramızdan ayrılışının 75.yılında Mustafa Kemal Atatürk'e, 75 klasik araçla özlem zinciri oluşturdular. İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD),ilginç bir etkinliğe daha imza attı. 19 Mayıs,30 Ağustos,29 Ekim gibi kurtuluş, zafer ve cumhuriyeti kutlama günlerinde "klasik otomobil kortejleri" oluşturan İKOD, bu yıl 10 Kasım'da saat 09.05'te Atamızı anma ve kendisine duyulan özlem adına, Cumhuriyetin ilk yıllarına ait
araçlarla Boğaziçi Köprüsü'nde saygı ve özlem zinciri oluşturdu.

75 klasikle Ata'ya özlem temasının vurgulandığı seremonide, araçlarda bulunan havalı özel klaksonlar çalınıp, araç direkleri üstündekibayraklar yarıya indirildi. Köprünün Avrupa-Asya güzergahında
gerçekleşen anma dakikaları uzun yıllar hafızalarda yer edecek güçte oldu. Saat 08.45’de Zincirlikuyu Köprüsü üzerinde organize olan klasik otomobil tutkunları 09.00 gibi Kadıköy istikametine doğru köprüye dönüş yaptılar ve saat tam 09.05’te,köprünün üstünde durarak Ata’ya özlem kortejini oluşturmuş oldular.

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Serkan Okay özlem kortejine ilişkin şunları söyledi: “Atamıza özlemimiz her geçen şiddetle artmaktadır. Gerçekleştirdiğimiz seremoni; Yüce Atamızın ebediyete intikal ettiği günde kendisini daha iyi anlayabilme çabamızdan öte, aynı zamanda büyük önder Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin son zamanlarda yıpratılmasına, fikir ve düşüncelerinin itibarsızlaştırılmasına, ders kitapları ve eğitim araçları yönetmeliğinden Atatürk ilke ve inkılaplarına,laik, sosyal, hukuk devletine uygun olma kriterinin çıkarılmasına, en son ise devlet, cumhuriyet ve liyakat nişanlarından Atatürk siluetinin
kaldırılmasına tepki niteliğinde algılanmalıdır.”

“Türkiye’nin En İyi Oteli” “Türkiye’nin En Romantik Lüks Oteli”



Hizmete girdiği 2010 yılından bu yana layık görüldüğü ulusal ve uluslararası ödüllerle Türkiye’yi ve Kapadokya’yı yurtdışında en iyi şekilde temsil eden argos in Cappadocia, yılı yine ödüllerle kapatıyor.
Geçtiğimiz ay “Türkiye’nin En İyi Butik Otel Yatırımı” ödülünü kazanan argos in Cappadocia, Kasım ayı başında World Luxury Hotel Awards’da “Türkiye’nin En Romantik Lüks Oteli”, International Hotel Awards tarafından da “Türkiye’nin En İyi Oteli” seçildi...

Kapadokya’nın kalbi Uçhisar köyünde bulunan ve açıldığı günden bu yana dünya çapında ödüller alan argos in Cappadocia, 2013 yılının son günlerinde, yine birbirinden değerli ödüllere layık görüldü.
Geçtiğimiz ay Türkiye turizm sektöründe yatırımları teşvik etmek amacıyla bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Başarılı Turizm Yatırımları Araştırması”nda, “Türkiye’nin En iyi Butik Otel Yatırımı” ödülüne layık görülen argos in Cappadocia, Kasım ayında da bu kez uluslararası ödüllerle onurlandırıldı.

World Luxury Hotel Awards’da “Türkiye’nin En Romantik Lüks Oteli” ödülünü alan argos in Cappadocia, bu anlamlı ödülün hemen ardından, küresel turizm endüstrisinin önemli etkinliklerinden biri olan The International Hotel Awards’dan (IHA) da ürün, servis ve misafir yorumları dikkate alınarak verilen “Türkiye’nin En İyi Oteli” ödülünü aldı. Uluslararası otelcilik sektörünün en iyilerini ödüllendiren IHA, geniş çaplı kriterleri baz alan titiz bir jüri değerlendirmesi ile veriliyor.

argos in Cappadocia, ayrıca, Condé Nast Johansens Awards for Excellence 2014’te “Sürdürülebilir Konukseverlik & Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde de finalistler arasında yer aldı.

Londra’da World Travel Market’ın açılışıyla paralel olarak verilen International Hotel Awards – “Türkiye’nin En İyi Oteli” ödülünü, argos in Cappadocia Genel Müdür Yardımcısı Esin Sungur aldı.
Önceki Ödüller ve Başarılar
- Condé Nast Johansens Awards for Excellence 2013 “Sürdürülebilir Konukseverlik & Kurumsal Sosyal Sorumluluk” ödülünün sahibi oldu.
- The International Hotel Awards   2012 “En İyi Otel Türkiye /Mansiyon” , “En İyi İç Mekan Tasarımı Türkiye /Mansiyon”
- World Luxury Hotel Awards 2012 “Lüks Butik Otel –Türkiye”
- Departures.com sitesinde “Dünyanın En iyi 10 şarap Oteli” arasında yer aldı.
- “I.Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri (ACE of M.I.C.E.)”nde “Butik ve Özel Toplantı Hizmeti Veren Tesisler” kategorisinde sektörün en iyisi seçildi.
- Gayot “Dünyanın En iyi 10 Balayı Oteli”
- Conde Nast Johansens 2012 “ En İyi Manzara” kategorisinde ödülün sahibi oldu.
- Fodor’s Travel tarafından, “Fodor’s 100 Hotel 2011” seçkisinde “Local Flavor” kategorisinde gösterilerek dünyanın en iyi 100 oteli arasında yer aldı.
- Travel Weekly tarafından “Travel Weekly 2011 Silver Magellan Ödülü”ne layık görülerek “Dünyanın En İyi Lüks Otel ve Resort”ları arasına yerleşti.
- Avrupa Turizm Komisyonu (ETC) tarafından hazırlanan, seyahat trendlerini açıklayan ve Avrupa’daki tüm komisyon üyesi ülkelere dağıtılan “Trend Cards 2011” de “Tasarım Otelleri” kategorisinde yer alarak büyük bir başarının altına imza attı.
- Türkiye’de gayrimenkul sektörünü kentsel kalite açısından derecelendiren, ilk ve tek yarışması Arkiparc 2011 tarafından otel kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu.
- Holidays for Couples dergisi tarafından “Dünyanın En Romantik 25 Yeni Oteli” 2011 listesinde gösterildi.
- 2010 yılında Conde Nast tarafından “Dünyanın En Çevreci” 4 projesinden biri ve 2011 yılında da “Dünyanın En Romantik” 4 otelinden biri olarak seçildi.
- Travel+Leisure Dergisi tarafından 2010 yılında açılan “Dünyanın En Yeni ve İyi 45 Oteli” arasında yer aldı.
- Kiwi Collection tarafından “Dünyanın En Romantik 15 Otelinden Biri” olarak değerlendirildi.

9 Kasım 2013 Cumartesi

ALTERNATİF KONAKLAMA DERNEĞİ BAŞKANI MEHMET ÜLKÜ “BİLGİ KİRLİLİĞİ YARATMAYIN”



Alternatif Konaklama Derneği Başkanı Mehmet Ülkü'nün basın açıklamasını dikkatinize sunuyoruz
Son dönemlerde basında ve kamuoyunda sıklıkla tartışılmaya başlanan kısa dönemli kiralık evler, apart oteller ve genel olarak alternatif konaklama sektörüne ilişkin bir bilgi karmaşası olduğu gerçeğinden hareketle aşağıdaki açıklamayı kamuoyunun takdirine sunma kararı aldık.

Alternatif Konaklama Derneği olarak, özellikle yazılı ve görsel basında sektörümüz hakkında yapılan haberlerin olağanüstü bir bilgi kirliliğinden kaynaklanan spekülasyonlar ışığında hazırlandığını düşünmekteyiz. Öğrenci yurtları ve öğrencilerin barınma ihtiyaçlarını karşılayan özel tesisler ile alternatif konaklama mekânı olarak bahsedebileceğimiz günlük, haftalık ya da aylık sürelerde kiralanan evler gerek işlevsel gerekse sektörel olarak birbirlerinden tamamen farklı yapılardır.

Alternatif konaklama tüm dünyada yükselişte olan bir turizm çözümüdür. Ev sahiplerinin atıl durumda olan evlerini esnek vadelerde kiralamaları olarak tanımlayabileceğimiz alternatif konaklama sektörünün potansiyeli gelişmiş ülkeler tarafından fark edilmiş, sektörün işleyişi, standartları ve yapısı yasalarla güvence altına alınmıştır. Ülkemizde de alternatif konaklama sektörüne ve sektörün kapsadığı mekânlara dair gerekli yasal düzenleme çalışmaları Derneğimiz ile yasa koyucuların işbirliği ile önemli aşamalar kaydetmiştir ve söz konusu çalışmaların yapılıyor olması en başta bu sektörde katma değer üreten dernek üyelerimizi memnun etmektedir.

Tamamen sektör standartlarının yasal zeminde güvence altına alınması ve sektörün topluma ve ekonomiye sunduğu katma değeri artıracak araştırmalar yapılmasını amaçlayan Alternatif Konaklama Derneği’ne mensup olan ev kiralama platformları, kiraladıkları evlerin güvenliği, sıhhi durumu, fiziksel imkânları ve kiracı güvenliği açısından bilinç sahibi olan ve müşterilerini de söz konusu şartların korunması açısından yönlendirmeyi bir görev olarak addeden ticari tüzel kişiliklerdir. Esnek sürelerde kiralanan evlere yönelik kayıt dışı ekonomi, vergi usulsüzlükleri, kaçakçılık, fuhuş ve diğer tüm suçlar en başta Alternatif Konaklama Derneği’nin ve sektörümüzde faaliyet gösteren saygıdeğer şirketlerin mücadele alanı içerisindedir. Söz konusu suçların önlenmesine yönelik olarak güvenlik güçleri ile kurmuş olduğumuz işbirliğinin son derece sağlıklı ve verimli bir şekilde ilerlediğini tüm kamuoyunun bilgisine sunarız.

Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre Türkiye, son 8 ay içerisinde turizm gelirlerini artıran, dünyadaki ilk üç ülkeden biridir. Alternatif konaklama sektörü de bu gerçeğe paralel bir büyüme izlemekte ve uzun vadede Türkiye turizminin can damarlarından biri olma konumuna geleceğinin sinyallerini vermektedir. Dernek olarak uluslararası bir şirkete yaptırdığımız araştırma, son 8 aylık süre içerisinde alternatif konaklama sektörünün geçen yıla oranla yüzde 26 oranında büyüdüğünü göstermektedir. Derneğimiz bu rakamın sene sonu itibarıyla yüzde 29 civarında olmasını öngörmektedir. İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni Mutlu’nun 7 Kasım tarihinde sosyal medya üzerinden paylaştığı gibi sadece İstanbul’a gelen turist sayısı son 10 aylık süre içerisinde yüzde 12 oranında bir artışla 8 milyon 949.815’e ulaşmış, 10 milyon barajı zorlanmaya başlanmıştır.

Geleneksel otel konaklaması yerine kişisel zevk, ziyaretçi sayısı ya da kültürel sebepler temelinde turistlerin tercih ettiği alternatif konaklama mekânlarının bu artıştaki rolü büyüktür. Alternatif Konaklama Derneği olarak Türkiye turizminde yaşanan bu büyümeyi büyük bir gururla takip ediyor ve sektörümüzün bugün olduğu gibi gelecekte de Türkiye turizmine katkı sağlamayı sürdüreceği görüşünü paylaşıyoruz.

Sektörümüzün tüm paydaşları adına alternatif konaklama sektörünün hizmet standartlarının yasal zemine oturtulma çalışmalarına verdiğimiz desteğin aynı yoğunlukta süreceğini kamuoyunun bilgisine en derin saygılarımızla sunar, spekülatif kaynaklara dayanan haberlere itibar edilmemesini önemle rica ederiz.

Mehmet Ülkü
Alternatif Konaklama Derneği Başkanı
http://alternatifkonaklama.com/