14 Kasım 2013 Perşembe

ULUSLAR ARASI POW WOW FUARI BU YIL ŞİKAGO’DA GERÇEKLEŞECEK

POW WOW FUARI ŞİKAGO’DA GERÇEKLEŞECEK


Turizm sektörünün en önemli fuarlarından “International Pow Wow” 5-9 Nisan 2014 tarihleri arasında Şikago’da gerçekleştirilecek, erken rezervasyon indirimini kaçırmayın. Amerika’nın tanıtımına katkıda bulunmak ve ülkeye seyahati geliştirmek amacıyla kurulan U.S. Travel Association’ın düzenlediği International Pow Wow bu yıl Şikago’da gerçekleşecek. Dünyada 70 ülkeden 1.200’den fazla uluslararası ve yerli tur operatörünün katıacağı fuarda, üç gün içinde yoğun olarak iş görüşmeleri yapılacaktır.

International Pow Wow, turizm acenteleri yetkililerinin eyalet eyalet gezmeden, daha az maliyetle, daha güçlü iş anlaşmaları yapmalarına olanak tanıyor. Bu yıl 46.’sı düzenlenecek Pow Wow; katılımcı sayısı, başarılı iş bağlantıları ve organizasyon kalitesiyle turizm sektörünün en dikkat çeken fuarları arasında yer alıyor.

Geçen yıl Las Vegas’ta yapılan fuar bu yıl Şikago’da gerçekleşecek. 5 Nisan Cumartesi günü başlayacak Pow Wow, McCormick Place’ta üç gün boyunca devam edecek.

İndirimli rezervasyon için 13 Aralık 2013 tarihine kadar online kayıt yapılması gerekiyor. Detaylı bilgi ve online kayıt için www.ipw.com ’u ziyaret edebilirsiniz.

Türkiye’den Pow Wow fuarına katılmak isteyen acenta yetkililerinin Türkiye Danışma Komitesi’ne başvuruda bulunması gerekiyor. Pow Wow Uluslararası Danışma Komitesi Türkiye Başkanlığını üstlenen Seyhan Ayel Girit, Türkiye’nin önde gelen turizm profesyonellerini 13 Aralık 2013’e kadar süren indirimli başvuru ve ödeme dönemini kaçırmamaları için uyardı. Konaklamayı da içeren fuar katılım bedeli indirimli başvuru tarihi olan 13 Aralık’a kadar 795 $, bu tarihten sonra ise 1.175 $ olarak uygulanacak.  Katılım için Uluslararası Danışma Türkiye Komitesi’ne powwow@atlantistourism.com adresine mail atarak ulaşabilirsiniz.


HILTON İSTANBUL, CONRAD İSTANBUL VE HILTON PARKSA’DA NOEL VE YILBAŞI GECESİ COŞKUSUNU YAŞAYIN

HİLTON İSTANBUL’DA EŞSİZ BİR NOEL VE YILBAŞI GECESİ YAŞAYIN

Yılbaşı gecesi, Hilton İstanbul Bosphorus Terrace Restaurant’ta sunulacak görkemli açık büfeye  canlı müzik ve ardından DJ performansı eşlik edecek. Enfes Boğaz manzarasına karşı yeni yılı karşılayacak olan Hilton İstanbul misafirlerinin ödüllü Hilton şeflerinin hazırladığı lezzetler ile yaşayacakları bu özel gece, limitsiz yerli içecekler dahil kişi başı 425 TL.

Girişte özel sunulacak şampanya ikramı ile karşılama ve zengin menüsü ile  Balo Salonu’nda ayrıcalıklı bir yılbaşı gecesi geçirmek isteyenler, özel bir orkestra ve ardından yer alacak DJ performansı ile unutulmaz bir gece yaşayacaklar.  Bu özel eğlence, limitsiz yerli içecek dâhil kişi başı 495 TL.

Hilton İstanbul’un, 9’uncu katında bulunan, Lübnan ve Antakya mutfağının en güzel örneklerini ünlü şeflerden deneyebileceğiniz, muhteşem Boğaz manzarasına sahip olan, şehrin en iyi Lübnan restoranı Al Bushra’da yılbaşı gecesi için özel bir menü ve program hazırlandı. Canlı müzik ve özel dansçılar eşliğinde gerçekleşecek bu program limitsiz yerli içecekler dâhil kişi başı 425 TL.

Hilton İstanbul, misafirlerine iki ayrı konaklama paketi sunarak, yeni yıla yepyeni bir başlangıç yapmak isteyenleri ayrıcalıklı ağırlıyor. İki kişi dahil, Boğaz manzaralı odada konaklama, Bosphorus Terrace ya da Balo Salonu’nda yılbaşı yemeği ve geç kahvaltı dahil 1350 TL + KDV’den başlayan özel konaklama paketini kaçırmayın.

Hilton İstanbul, 24 Aralık’ta kutlanacak Noel gecesi için de eşsiz bir program hazırlıyor. Noel için özel olarak dekore edilecek, ışıl ışıl Bosphorus Terrace’ta misafirlere, Hilton’un dünyaca ünlü şeflerinin elinden çıkan açık büfe akşam yemeği kişi başı 130 TL’ye sunulacak. 25 Aralık sabahı misafirleri bekleyen keyifli brunch ise kişi başı 115 TL.
Rezervasyon için: 212 315 6000  

LÜKS, GÖRKEMLİ YILBAŞI ve NOEL AKŞAMI CONRAD ISTANBUL’DA
Conrad İstanbul yılbaşı gecesi 14. katta bulunan ve İstanbul Boğazı’na hakim mekanı Summit Bar & Terrace’da misafirlerini büyülemeye hazırlanıyor. Summit Bar&Terrace’da yılbaşı programı şampanya servisi ile başlıyor. Sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecek DJ performansı eşliğinde, birbirinden nefis yemeklerden oluşan 6 çeşit set menü, yerli içki dahil kişi başı 465 TL’ye sunuluyor.

Yemeğin ardından Boğaz manzaralı Summit Terrace’da yapılacak partiye 23.30’dan sonra katılmak isteyen misafirler için ise bu unutulmayacak eğlence 2 yerli içecek dahil kişi başı 150 TL.

Yılbaşı gecesini unutulmaz bir konaklama deneyimiyle tamamlamak isteyen misafirler için, Summit’te yılbaşı yemeği ve partisi, Monet Restaurant’da geç kahvaltı dahil iki kişilik özel konaklama paketi, 1650 TL + KDV’den başlayan fiyatlarla sunuluyor.

Ayrıca, 24 Aralık akşamı Summit Bar & Terrace’da düzenlenecek Noel Gecesi’nde geleneksel Noel yemekleriyle hazırlanmış eşsiz açık büfe akşam yemeği limitsiz yerli içecekler dahil kişi başı 165 TL’den sunuyor.
Rezervasyon için: 0212 310 2525    

HİLTON PARKSA’DAN BOĞAZ MANZARASINA KARŞI YILBAŞI ZİYAFETİ
Hilton ParkSA, 2013’ü geride bırakıp 2014’e ‘merhaba’ diyeceğimiz yılbaşı gecesi için konuklarına zengin içerikli nefis bir gece hazırlıyor! Açık büfede başlangıçlar, çorbalar, salatalar ve Sushi sevenler için Nori Maki, California Rolls ve Shake gibi çeşitler ve ızgara sığır ağır ateşte pişirilmiş ördek, kuru meyveler ve çam fıstığı ile doldurulmuş piliç buttan, pazıya sarılı somon balığı rulosuna, fırında pişirilmiş kuzu sırtından safranlı pilava kadar birbirinden leziz onlarca çeşidi tadabileceğiniz sıcak yemekler yer alıyor.

Tatlı olarak ise geleneksel yeni yıl pastası, portakal sos eşliğinde taze vanilyalı cheesecake, klasik tiramisu, cevizli ev baklavası, fıstıklı şöbiyet, fırınlanmış tel kadayıf, soyulmuş mevsim meyveleri ve daha pek çok lezzet ile lezzet şöleni sunan Hilton ParkSA, yılbaşına yakışır özel açık büfe lezzetleri hazırladı. Eşsiz Boğaz manzarasının seyredilebileceği Cloud 7 Restaurant’daki yılbaşı ziyafetinde, konuklar DJ müziği ile keyifli dakikalar yaşayacak ve özel ısıtıcıların yer aldığı Cloud 7 Terrace’da yıldızların altında eşsiz Boğaz manzarasında unutulmaz anlar yaşayacaklar.

Hilton ParkSA’da bu çok özel program, limitsiz yerli içki dâhil kişi başı 395 TL’den sunuluyor. Ayrıca yeni yılın ilk gününe özel bir başlangıç yapmak isteyenler için oluşturan konaklama paketi, iki kişi dahil Boğaz manzaralı odada konaklama, Cloud 7 Restaurant’daki yılbaşı gala yemeği ve geç kahvaltı dahil 1100 TL +KDV’den başlayan konaklama paketi sunuyor.
Rezervasyon için: 0212 310 1200  

Sevdiklerinizle birlikte unutulmaz bir yılbaşı gecesi için şimdiden yerinizi ayırtın.


SUMAHAN ON THE WATER HOTEL “DÜNYANIN DENİZ KIYISINDAKİ EN İYİ OTELİ” ÖDÜLÜNÜ ALDI

SUMAHAN’A EN İYİ OTEL ÖDÜLÜ


32 yıldır Avrupa ve Akdeniz ülkelerindeki Lüks Otel, Lüks Spa Otel, Lüks Boutique Otel, Düğün ve Event Oteli gibi farklı kategorilerde en iyileri belirlemek için düzenlenen “Condé Nast Johansens Mükemmellik Ödülleri” geçtiğimiz günlerde Londra düzenlenen bir törenle sahiplerine dağıtıldı. Çengelköy’de, boğazın kıyısında yer alan 24 odalı butik otel SUMAHAN, “Deniz Kıyısındaki En İyi Otel” unvanını kazandı.

Her yıl sıkı denetimlerle belirlenen; turizm profesyonelleri, otelde konaklayan misafirler, gazeteciler ve seyahat yazarlarının değerlendirmeleri sonucu verilen “Mükemmellik Ödülleri” tüm dünyada standartları belirleyip, öncülük ve rehberlik etmesi adına veriliyor.

“Condé Nast Johansens Mükemmellik Ödülleri” ile ilgili SUMAHAN Hotel’in Genel Müdürü Tuba Tekeli; “SUMAHAN olarak, bu çok değerli ödülü almaktan çok mutluyuz. Kuruluşumuzdan bu yana geçen zamanda, Boğaz’ın tamamına hakim manzaramız, geçmişle bugünü ahenkle harmanlayan mimarimiz, her zaman en iyiyi sunmaya adanmış hizmet anlayışımızla yerli ve yabancı tüm konukların ilgisini çekiyoruz. Turizm sektörünün paydaşları tarafından takdir edilmek de emeklerimizin boşa gitmediğinin göstergesi. Bu vasıtayla SUMAHAN olarak dünya basınında bir Türk otelinin; bir İstanbul otelinin yer almasına katkıda bulunduğumuz için de hepimiz çok gururluyuz” dedi.

ROYAL CARIBBEAN'DEN FİLİPİNLER'E İNSANİ YARDIM


ROYAL CARIBBEAN CRUISES
FİLİPİNLER'DEKİ KASIRGA İÇİN İNSANI YARDIMDA BULUNUYOR


Royal Caribbean Cruises Ltd. (RCL) Haiyan Kasırgası'ndan yoğun etkilenen Filipinler için düzenlenen insani yardım çalışmalarına destek olacağını duyurdu. Başkan Richard D.Fain " Kalplerimiz fırtınadan etkilenen herkes ile birlikte atıyor.Gemilerimizde 12.800 kadar Filipinli personelimiz bulunmakta ve biz bu faciadan hasar görenlere, ailelerine ve tanıdıklarına elimizden geldiği kadar yardımcı olmak istiyoruz. " dedi. Filipinliler, dünya denizlerindeki 41 gemisi ve 60.000 kadar personeli ile toplam altı gemi şirketinden oluşan Royal Caribbean Ltd bünyesinde en çok yüzdeye sahip ulus olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Fırtınanın başladığı andan itibaren Royal Caribbean, Filipinli çalışanlarının akrabaları ile irtibat kurması için bir çok çalışma başlattı. Pazartesi günü Miami Limanı'nda demirli bulunan Vision of the Seas gemimizde bu konu ile ilgili 200 den fazla Fİlipinli çalışan ile bir araya gelindi ve yöneticilerin de katıldığı toplantıda finansal olarak da ne tür yardımlar yapılabileceği görüşüldü. Şirket bünyesinde toplanan bağışların yanı sıra www.worldvision.org/royalcaribbean linkinden devam eden bağış kampanyası hakkında bilgi alabilirsiniz. Şirket, Filipinli çalışanlara yapılan yardımın toplamda 1 milyon dolar kadar olduğunu belirtti.

Ek olarak yerel acentası olan Philippine Transmarine Carriers şirketi ile temasa geçen Royal Caribbean Ltd. Cruises, fırtınanın çalışanlar ve akrabaları üzerindeki etkileri ile ilgili bilgi aldı. Filipinler'de en çok hasar alan belli başlı bir kaç noktaya acil yardım ekibi kuran şirketler, aynı zamanda Royal Caribbean International, Celebrity Cruises, Pullmantur, Azamara Club Cruises, CDF Croisières de France, ve TUI Cruises gemilerimizde çalışmakta olan Filipinliler'in akrabaları ile veya henüz kontratları hazır olduğu halde gemilerimize giriş yapamamış Filipinli çalışanlarımız ile hızla irtibat kuracakları iletişim noktaları oluşturdu.

Filipinler'de 1954 yılından bu yana hizmet veren World Vision ile de birlikte çalışan Royal Caribbean, yardım noktalarındaki yiyecek, hijyen, barınak ve orta - uzun vadeli ihtiyaçlar için gerekli çalışmaları yürütmeye devam ediyor.

Çalışanların toplanacakları bir ortak noktaya sahip olabilmeleri ve dini ihtiyaç ve ibadetlerini birlikte karşılayarak, bu trajedide birbirlerine destek olabilmeleri için Seafarers House şirketi yeni düzenlemeler yapmakta. Royal Caribbean gemileri Port Everglades Limanı'nda iken personelimiz bu hizmetten yararlanabilecek. Şirket aynı zamanda farklı limanlarda da benzer hizmeti sağlamak için çalışmalarına devam ediyor.
Saygılarımızla
Royal Caribbean International Türkiye Temsilciliği
90212219181

LE MERİDİEN İSTANBUL ASYA MUTFAĞINDAN YENİ BİR KONSEPT YARATTI



Le Meridien İstanbul Etiler’in 4.katında hizmet veren La Torre Restoran, Asya mutfağından lezzetlerin yer aldığı yeni bir konsept yarattı: Fareastanbul. İstanbul’un her iki yakasına hakim muhteşem manzarası ile dikkat çeken, şehrin yeni nesil oteli Le Meridien İstanbul Etiler’in 4.katında hizmet veren La Torre Restoran, Asya mutfağından esintilerle yepyeni bir konsept hazırladı.    

Uzakdoğu mutfağının yakın lezzetleri, Fareastanbul konsepti ile, hafta içi her gün, özel bento kutuları içerisinde ve 3 farklı menü alternatifiyle sunuluyor; Fareastanbul, Fareast ve İstanbul. Le Meridien İstanbul’un Executive şefi Tarkan Özdemir “Uzakdoğu mutfağında uzun yıllara dayanan tecrübemizle birlikte asya mutfağından lezzetleri yerel tatlarımızla birleştirmek ve her menü için karma lezzetler oluşturarak konuklarımızı şaşırtmak istedik. Bu eşsiz konseptlerdeki menüleri tadarak yaratıcı lezzetlere kapılarını aralamak için misafirlerimizi bekliyoruz” dedi.

Fareastanbul Box ile Uzakdoğu ve Türk mutfağı bir araya geliyor. Paçanga böreği, balık şiş kebap, marine edilmiş deniz tarağı, tavuklu ve karidesli dim sum gibi lezzetler deneyebileceğiniz tatlar arasında.Fareast Box, daha bilindik ve sıklıkla tercih edilen Uzakdoğu lezzetlerinden oluşuyor. Karabiberli dana bonfile, karides ve yengeçli çin böreği, limon otu marinalı ızgara tavuk, canton usulü dim sum bu lezzetlerden sadece birkaçı.

İstanbul Box ise geleneksel Türk yemeklerinin Fareastanbul konsepti ile yeniden yorumlanmış hali. Midye dolma, içli köfte, kızarmış pastırmalı karides,  hünkar beğendi ve  mantı bu geleneksel lezzetlerden bazıları.

Fareastanbul, yeni lezzetleri keşfetmeyi sevenler için oldukça heyecan verici görünüyor. Hafta içi her gün / 19.00 – 23.00 / Fiyat: 69 TL. Bilgi ve rezervasyon için: 0212 384 03 20
http://www.latorre-restaurant.com


VAN İLİ DIŞINA ÇIKMAMIŞ BAYANLARA KARADENİZ GEZİSİ DÜZENLENDİ

ÖZALP’LI BAYANLAR KARADENİZ’DE


S.Y.D. Vakfı tarafından hayata geçirilen Aile Destek Merkezi projesi kapsamında Van ili dışına çıkmamış bayanlara yönelik Karadeniz gezisi gerçekleştirildi.Gezi kapsamında Trabzon,Rize illeri ile Maçka,Akçaabat,Çaykara ve Çamlıhemşin  ilçelerindeki doğal güzellikler ile tarihi mekanlar ziyaret edildi.Eylül ayında Güneydoğu gezisine katılan Özalplı bayanlar Bu kez Karadeniz gezisi ile 5 gün boyunca bölgeyi gezdiler.50 Bayanın katıldığı gezi kapsamında sırasıyla Trabzon,Rize İllerimiz,İlçe bazında ise Maçka,Akçaabat,Çaykara ve Çamlıhemşin ilçeleri gezildi.Özalp’ten giden Misafirlere Çamlıhemşin Kaymakamı  Sayın Aziz GÖLBAŞI ve İlçe Özel İdare Müdürü Eşlik Etti.


Akşam Yemeğine de Teşrif eden Kaymakamımız GÖLBAŞI Misafirler ile beraber yemek yedikten sonra bir süre sohbet etti. Trabzon Maçka da Sümela manastırı,Çaykara da Uzungöl,Çamlıhemşin de Zil kalesi,Çat vadisi,Aydere Yaylası ve Kaplıcaları ziyaret edildi.Karadeniz bölgesini kapsayan 5 günlük gezinin ardından bayanlarımız ilçeye döndüler.

13 Kasım 2013 Çarşamba

BALIKEV MUTFAK 20 YILLIK DENEYİMİYLE NİSPETİYE’DE





Balıkev'den Yeni Konsept! Balıkev Mutfak 20 yıllık deneyimini Nisbetiye Caddesi’ne Taşıdı.Balık kültürünü baştan aşağı değiştirme misyonuyla 2007 yılında hizmet vermeye başlayan Balıkev, İstinye Park Aqua Florya ve City’s Mahalle şubelerinden sonra Etiler Nisbetiye Caddesi’de de yerini aldı. Ünlü mimar Ali Türker'in sihirli dokunuşlarıyla yaratılan mekânda balık yemenin rengi de konsepti de değişiyor. İç mimarisinde  renkli ahşap malzemeler kullanılarak tasarlanan mekan 80 kişilik oturma kapasitesiyle Etiler’e farklı bir soluk getiriyor.


Artık Etiler’de Sadece Et Yemek Zorunda Değilsiniz!
Sıcak salataları, balık köftesi, kremalı mantar soslu somon, balık çorbası ve diğer lezzet inovasyonlarıyla şehir hayatının temposuna uygun, sağlıklı bir beslenme vadeden Balıkev Mutfak, "Etiler'de artık sadece et yemek zorunda değilsiniz." diyor.


“En kaliteli balık en pahalısıdır” anlayışını tamamen  yerle bir eden Balıkev’de balık kokoreçten ahtapot tandıra kadar hiç tatmadığınız lezzetleri tatma imkanı bulabilirsiniz.


Deniz kıyısında balık yeme kültürü ve alışkanlığına alternatif getiren Balıkev, çok kısa bir sürede İstanbullular’ın uğrak noktası haline geldi.


Akşamları Boğaz’da balık yeme kültürüne karşın, günün her saatinde balık yenebileceğini yaratıcı menüsüyle ve bulunduğu lokasyonları ile kanıtlayan Balıkev, uygun fiyata dileyene klasik tatlar, dileyene yeni ve yaratıcı lezzetler sunuyor.



METROPOLİS ANTİK KENTİ’NDE 2 BİN YILLIK TARİHE AÇILAN SÜRPRİZ YOLLAR



Sabancı Vakfı’nın desteğiyle, MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği), Torbalı Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Celal Bayar Üniversitesi işbirliğinde 23 yıldır sürdürülen Metropolis Antik Kenti kazı çalışmalarında yeni eserler ve buluntular ortaya çıkarılmaya devam ediyor. Son beş yıldır hamam yapısı ve palaestrada (spor alanı) devam eden kazı çalışmaları sırasında keşfedilen 40 metre uzunluğunda bir koridor arkeologları şaşırttı. Hamam yapısının kuzey, güney ve batı dış duvarlarına paralel inşa edilen tuğla tonozlu koridorlar çok iyi korunmuş halde gün ışığına çıkarıldı. Metropolis’te ilk kez karşılaşılan bir yapı olan koridorlar, 2 bin yıl önceki toplumsal yaşama ait ipuçları sunuyor. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde hamam yapılarında karşılaşılan ve servis koridoru olarak hizmet etmesi amacıyla hamamın dış duvarına paralel olarak inşa edilen bu yapıların, hamam çalışanları ve hizmetlileri tarafından kullanıldığı biliniyor. Kazılar sonucunda hamamın yıkanma havuzlarıyla aynı paralelde inşa edilmiş ocaklar da tespit edildi.


Kazı Başkanı Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Aybek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kazı çalışmalarımızı sürdürdüğümüz, hamam ve palaestranın da içinde yer aldığı 6 bin metrekarelik kazı alanı bu yıl da sürpriz buluntularla bizleri şaşırttı. Hamam duvarlarına paralel olan koridor yapısını 7 metrelik bir toprak dolguyu temizledikten sonra ortaya çıkardık. Yapının günümüze kadar bozulmadan ulaşması oldukça heyecan verici. Önümüzdeki yıllarda bu binaların taban seviyesine ulaştığımızda yapının tüm mimari özelliklerini anlamamız mümkün olacak” dedi.Aynı alandaki kazılar sırasında genç yaşta bir erkeğin ve bir oğlağın ayak izlerine rastladıklarını söyleyen Aybek, şunları söyledi: “Bu ayak izlerine rastladığımızda, hamamın inşa edildiği ya da onarıldığı günler gözümüzün önünde canlandı. Ayak izlerinin, yapının harcı henüz kurumamışken buraya giren bir oğlağa ve onu kovalayan bir delikanlıya ait olabileceğini düşünüyoruz” dedi.Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Metropolis’in tarihsel zenginliği, ülkemiz için önemli bir değer olduğunu belirterek şunları söyledi: “Her yıl Metropolis Antik Kenti yeni buluntu ve eserlerle bizi şaşırtmaya devam ediyor. 2 bin yıl öncesinin toplumsal yaşamına yönelik sorular, yeni buluntularla cevap buluyor. 2013 yılı kazı çalışmaları oldukça heyecan verici keşiflerle son bulurken, 2014 yılı kazı çalışmalarını merakla bekliyoruz.”


Ören yeri çalışmaları tamamlanıyor
2012 yılında başlayan Metropolis ören yeri çalışmaları, kazı çalışmalarına paralel olarak devam ediyor. Güvenliği sağlamak amacıyla 16 bin metrekarelik alanın çit ile çevrilmesiyle başlayan çalışmalar kapsamında, ziyaretçi karşılama merkezi, ziyaretçiler için seyir terasları, gezi rotasını belirleyen yürüme yolları ve meydan düzenlemesi tamamlandı. Çalışmaların 2013 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Metropolis Hakkında
1990’dan bu yana sürdürülen kazılarla gün ışığına çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki bir tepede bulunuyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Neolitik Çağ'daki ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ'a, Hellenistik Çağ'dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.

Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Antik Tiyatro, Peristyl Evler, Stoa (Sütunlu Galeri), Bouleuterion (Meclis Binası), biri büyük diğeri küçük iki Roma Hamamı, Gymnasion (Spor Salonu), Devlet Agorası, Dükkanlar, Genel Tuvalet, Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekanlar bulundu. Ayrıca bu mekanların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler, pithos (depolama küpü) ve birçok Hellenistik Dönem seramikleri ile maden eserlerden oluşan 10 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, bugün İzmir Tarih ve Sanat, İzmir Arkeoloji ve Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.
www.sabancivakfi.org

ÜNLÜ ŞEF HUBERT BOURDON İSTANBUL MARRİOTT HOTEL ŞİŞLİ MUTFAĞINDA



İstanbul Marriott Hotel Şişli, Fransa’dan Mısır’a, İtalya’dan Japonya’ya, Dubai’den Çin’e kadar dünyanın farklı noktalarında çalışmış ve farklı ülkelerin mutfaklarına hakim Fransız şef Hubert Bourdon’un hazırladığı özel menüsüyle misafirlerine eşsiz lezzetler sunmaya hazırlanıyor.Önümüzdeki günlerde konuklarını ağırlamaya başlayacak dünyaca ünlü Marriott International’ın değişen yüzünün ilk temsilcilerinden biri olan İstanbul Marriott Hotel Şişli mutfağını, dünyanın farklı noktalarındaki uluslararası otellerle çalışmış ünlü Fransız şef Hubert Bourdon’a emanet etti.Eğitimini Fransa, Almanya ve İtalya’da tamamlayan Fransız şef Hubert Bourdon, birçok farklı uluslararası otel zinciri ve önemli restoranlarda kazandığı deneyimi ve farklı ülkelerin mutfaklarına hâkimiyetini, İstanbul Marriott Hotel Şişli mutfağında birleştirecek.

Tam bir İstanbul aşığı
Profesyonel kariyerine Fransa’daki restoranlarda başlayan ve ardından Mısır ve Ruanda’da Le Meridien, Azerbaycan’da Hyatt Regency Hotel, Dubai ve Tokyo’da Hilton, Çin’de Waldorf Astoria Shanghai gibi otellerde executive chef, mutfak danışmanı ve mutfak yöneticisi olarak görev alan Hubert Bourdon, Türkiye’de de Swissotel, Inter-Continental ve Divan Grubunda üst düzey görevlerde bulundu.

Kendisini ‘tam bir İstanbul aşığı’ olarak tanımlayan Bourdon, Kasım 2013 itibarıyla İstanbul Marriott Hotel Şişli’de executive chef olarak görevine başladı. Özellikle yeni açılan otellerin menülerinin oluşturulmasında uzman olan Hubert Bourdon, Avrupa’dan Asya’ya kadar ulaşan geniş bir yelpazedeki menüsüyle özel lezzetleri bir araya getirecek.Lüks ve rahatlığı bir arada sunan 260 odasını eşsiz Boğaz, şehir ve Haliç manzarasıyla tamamlayan İstanbul Marriott Hotel Şişli, konfor ve lüksün olduğu gibi lezzetin de buluşma noktası olacak.

12 Kasım 2013 Salı

İNSANLIĞIN DOSTLUĞUN ÖNEMİNİ VURGULAYACAĞIZ

NURİ ÖZALTIN,TURİZMİN TEMELİNDE İNSAN VE DOĞA SEVGİSİ YATIYOR


Uluslararası ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nün ikinci toplantısı Gloria Hotels&Resorts ev sahipliğinde gerçekleşti.Turizmin, kültürlerarası ve dinlerarası diyalog çerçevesinde rolünün giderek arttığını açıklayan Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü Kurucusu Nuri Özaltın, turizmin temelinde insan ve doğa sevgisinin yattığını söyledi.

Merkezi Berlin’de bulunan Uluslararası ve Kültürlarası Diyalog Enstitüsü’nün (Inter Dialog Institü - IDI) ikinci toplantısı Antalya’nın turizm merkezi Belek’teki Gloria Verde Resort otelinde gerçekleşti. Toplantının ana başlıkları arasında “Kaliteli Turizme Doğru” ve “Kriz Bölgeleri’nde Turizm” yer aldı. Önemli konuşmacıların yanı sıra toplantıya Gloria Hotels&Resorts'un  CEO'su ve Nuri Özaltın’ın kızı Öznur Özdemir Özaltın, torunu IDI Bilimsel Danışma kurulu üyesi Elif Özdemir, OTI Holdingi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş başta olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı. Panelde oturumların başkanlığını Fransız avukat ve yayıncı Dr. Michel Friedman ile IDI Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Friedberbert Pflüger yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve IDI Kurucu Başkanı Nuri Özaltın, “İşadamı olarak bugüne kadar dünyanın birçok ülkesinden, farklı din ve dillere mensup çok sayıda partnerim ve çalışanım oldu. Tüm ürün çalışmalarımızı insanların mutluluğu üzerine dizayn ettik. Bu çalışmalarımızı Özaltın ailesi olarak, büyük bir heyecan ve sevgi ile gerçekleştiriken 16 yıl içerisinde otellerimize her yıl 80’e yakın ülkeden gelen onbinlerce dostlarımız oluştu. Bu dostlukların doğal talebi olarak merkezi Federal Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Uluslararası ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nü benim başkanlığımda kurduk. İlk toplantımızı 5 Mart 2013 tarihinde Almanya Federal Meclisi’nde çok sayıda din adamı, iş adamı, sanatçı ve turizmciler ile gerçekleştirdik. Başbakan Yardımcımız Sn. Bülent Arınç’ın katılımıyla ilk toplantımızda dünya basının önünde dinler ve kültürlerarası ilişkilerin daha da artırılması için kamuoyunda çağrıda bulunduk.  Bu ve benzer çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Her yıl 2 yuvarlak masa toplantısını Gloria otellerimizde gerçekletireceğiz. Bir toplantımızıda yine her yıl dünyanın değişik merkezlerinde düzenleyerek; insanlığın, kardeşliğin, dostluğun önemini vurgulayacağız” dedi.

Toplantıda söz alan Nuri Özaltın’ın torunu ve IDI Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Elif Özdemir, turizmin farklı kültürleri biraraya getirebilme özelliğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “16 yıldır, otellerimizde misafirlerimizin Türk kültürünün deneyimlemesini sağlamak bunun yanı sıra sunduğumuz konfor nedeniyle kendilerini  evlerinde hissettirmek için titizlikle çalışıyoruz.”
Turistlerin, çevre, toplum ve yenilenebilir enerji gibi kavramlara son derece önem verdiklerinden bahseden Özdemir,  hem büyük tur operatörlerin hem de küresel otellerin  çevreyi korumak için ekolojik teknikleri uygulamaya başlayacaklarına inandıklarının altını çizdi.

Konuşmacı olarak söz alan Mallorca’nın Turizm Bölümü Başkanı Alvaro Gijon dünyada bugün 1 milyar turistin dolaştığını, ancak kitlesel turizmde ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Gijon Mallorca’nın bugün çok ucuz bir tatil bölgesine dönüştüğünü ancak bundan kurtulmak ve zengin turistleri çekebilmek için yeni planlamalara gideceklerin kaydetti. Kitlesel turizmin kültürel kaynaşmaya çok fazla katkı sağlamadığını da söyleyen Gijon, yerli halkla turisti bir araya getirmekte zorluk çektiklerini söyledi.

IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner ise şu anda Yemen'den Küba'ya kadar tüm dünyada 7 bin 414 otel inşaatı bulunduğunu ve dünyanın turizm sektörüne yönelmesinin en büyük nedeninin istihdam yaratmak olduğunu söyledi. Antalya'ya günde, içinde 4 otele gidecek 120 yolcu taşıyan 1 uçak geldiği günlerden geçtiklerini hatırlatan Baraner, insanların daha çok sevgi, ilgi ve şefkat beklediği bir turizm anlayışına doğru gidildiğini belirtti. Bununla birlikte insanların bakış açılarının, hislerinin ve yaşam tarzlarında olağanüstü değişim olduğunun altını çizen Baraner, "Bugüne ayak uyduramayan, sektörün arkasında kaldı ve haksız olarak gerekçeler aranmaya başlandı. Haksız halde ucuz turist, kalitesiz turist gibi tabirler hızla dünyayı dolaşmaya başladı. Hiçbir ürün sahibi, bir insanın gerçek servetini, gerçek iç zenginliğinin ne kadar olduğunu tespit edemez. Buna hakkımız da yok. Ana şart şu, her sektörde vizyonu olan herkes yatırım yapabilir. Ön şart insan sevgisidir. İnsanı sevmeyenlerin bu sektöre yatırım yapması doğru değildir. İnsanı sevmezsen, yaptığınız her servis ticari bakışa dönüyor" dedi.

TUROFED Başkanı Osman Ayık konuşmasında kitlesel turizmin vazgeçilmez olduğunu ve gelişmeyi teşvik ettiğini vurguladı. Herkesin, verdiği hizmetin karşılığını en yukarı seviyede almak istediğini belirten Ayık, dünyada herkesin zengin olmadığını ve zenginlerin de başka zevkler tatmak isteyebileceğini söyledi. Bu kitlelerin de her zaman turizmcinin gündeminde olması gerektiğini vurgulayan Ayık, "Bu sektör, bizi hızlı dönüştürecek, geliştirecek, büyütecek en önemli unsurlardan bir tanesi. Biz hedefleri büyük olan ülkeyiz. Kaynaklarımızı tabii ki tüketmeyeceğiz, ama uygun ürünler yaratmak da bizim görevimiz. Bir tarafta mutlaka kitle turizmi olacak" dedi.

Panelin ikinci oturumunda Mısır’ın eski Almanya Büyükelçisi Ramzy Ezzeldin Ramzy ise turizm sektörünün emek yoğun bir sektör olduğunu, bir turisti bir destinasyona çekerken mesafenin, iklimin ve kültürün olduğu kadar güvenliğinde önem arz ettiğini belirtti. Ramzy, " 2010 yılı Mısır ve Tunus için çok parlak bir yıldı. 2011 ve 2012 yıllarına gelindiğinde ise Arap baharının etkisiyle bu ülkelerde turizmde bir düşüş yaşandı. Turistlerin bu ülkelere dönmesi lazım. Ancak, bunun etkileri sürecek ve buda vakit alacak" diye konuştu.

ABD Ulusal Tarihi Koruma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Jack Davis konuşmasında, New Orleans'ın tsunami felaketi yerine jazzın doğduğu şehir olarak bilinmesi gerektiğini altını çizdi. Doğal afetlerin turizme etkisinden söz eden Davis, devletlerin turizmi sektör olarak desteklemesini gerektiğini, örneğin hükümetlerin suç istastistiklerini yazılı olarak paylaşmalarını, bu ve buna benzer çalışmalarla turistlere yardımcı olunabileceğini sözlerine ekledi.




BAŞKAN TOPBAŞ,RAYLI SİSTEMLERE 12 MİLYAR TL YATIRIM YAPTIK

BANLİYÖ HATTI MODERN HAFİF METROYA DÖNÜŞECEK


Başkan Topbaş İstanbul Platformu’na gelişen İstanbul’u anlattı
İstanbul’a her alanda 60 milyar TL’yi bulan yatırımlar yaptıklarını anlatan Başkan Kadir Topbaş, Ulaştırma Bakanlığı’nın Gebze’den Çerkezköy’e kadar uzanan banliyö hattını modern bir hafif metroya dönüştüreceğini müjdeledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Platformu’nun Çengelköy Yakamoz Restoran’da düzenlediği toplantıda yatırım ve hizmetleri anlattı. Eski Bakanlardan İsmail Müftüoğlu ve Yazar Kadir Mısıroğlu’nun da yer aldığı gecede konuşan Başkan Kadir Topbaş, dönemlerinde İstanbul’a her alanda 60 milyar TL’yi bulan yatırımlar yaptıklarını söyledi.

“Seferberlik gibi düşünerek raylı sistemlere 12 milyar TL yatırım yaptık”
Kadir Topbaş, 15 milyonluk nüfusu ve ekonomisi ile Avrupa’nın 23 ülkesinden büyük olan İstanbul’un son yıllarda yaşanan gelişmelerle dünyanın parlayan yıldızı haline geldiğini anlattı. Topbaş, Afrika’dan Avrupa’ya kadar birçok şehre model olan projeler ürettiklerini, yürüttüğü UCLG Başkanlığı nedeniyle katıldığı uluslararası toplantılarda adaletsiz gelir dağılımı ve açlıkla mücadele eden ülkelerin haklarını savunma fırsatı bulduğunu da kaydetti.

“İstanbul’a geçmişle hesap edilemeyecek kadar çok büyük yatırımlar yaptık. Şehrin altyapı, su, atıksu ve çevre sorunlarını çözdük. Ulaşım sorununu çözmek için de çok büyük yatırımlar yaptık” diyen Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Seferberlik gibi düşünerek İstanbul’un her yanının metroya kavuşmasını arzu ettik ve sadece raylı sistemlere 12 milyar TL yatırım yaptık. 2019 yılına kadar raylı sistemleri 400 kilometreye çıkartacağız. 2016’da günlük 7 milyon, 2019’da 11 milyon insan metro kullanacak. Dönemimizde ayrıca 276 kavşak ile 400 kilometrenin üzerinde yeni yol yaptık. İstanbul’da denizi çok iyi kullanacak çalışmalar da yapıyoruz.”

Marmaray’a metroların bağlanması, Avrasya Tüneli ve 3. Köprü rahatlatacak
İETT’ye 1705 yeni otobüs aldıklarını, halk otobüslerinin yenilenmesiyle şehrin toplam 3 bin yeni otobüse kavuşacağını aktaran Topbaş, Ulaştırma Bakanlığı’nın Gebze’den Çerkezköy’e kadar uzanan banliyö hattını modern bir hafif metroya dönüştüreceğini müjdeledi. Marmaray’a metroların bağlanması, yapımı süren Avrasya Tüneli ve 3. Köprünün de devreye girmesiyle İstanbul trafiğinin rahatlayacağını aktaran Topbaş, “Birbirine entegre bütün bu ulaşım sistemleriyle şehrin ulaşımını rahatlatmaya çalışıyoruz. İnanıyorum ki yakın gelecekte İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımız aracını almadan, bu toplu ulaşım ağıyla daha hızlı, kaliteli ve güvenli erişimi tercih edecek” dedi.Topbaş, boru itme ve kazılarla yerin altından yapılan tünellerle atıksuları, inşa edilen biyolojik arıtma tesislerine aktardıklarını, bu sayede Boğaziçi ve Marmara sahillerini tertemiz yaptıklarını hatırlatarak, İstanbul’daki dere ıslahlarının 2014 yılında tamamlanacağını söyledi.

THE RITZ-CARLTON ALMATI'DA AÇILIYOR

THE RITZ-CARLTON, MARCO POLO'NUN ADIMLARINI TAKİP EDİYOR


The Ritz-Carlton'un Kazakistan'da ilk otelini açmasıyla, zamanın ötesinde bir lüks Almatı'ya ulaştı. Orta Asya'nın büyük merakla beklediği otel, uluslararası gayrimenkul geliştirme şirketi Capital Partners ve The Ritz-Carlton Hotel Company, L.L.C. tarafından hayata geçirildi.

145 odalı yeni lüks otel, The Ritz-Carlton Moskova ile olan başarılı ortaklıklarını takiben Capital Partners ve The Ritz-Carlton arasındaki son işbirliği olarak emsalsiz bir zarafet sunuyor. Otel, Orta Asya'daki en yüksek binalardan biri olan 37 katlı Esentai Tower'ın en üst katında konumlanmıştır. Club ve Suite odaların yanısıra 930 metrekareden fazla toplantı alanıyla, büyük bir alışveriş merkezi ve mesken grubunu da içeren Capital Partners Esentai Park gelişim projesinin bir parçasıdır.
           
The Ritz-Carlton Genel Müdürü ve Operasyon Müdürü Herve Humler, "The Ritz-Carlton markasını Kazakistan'a getirmekten dolayı çok mutluyuz. Almatı, müşterilerimiz için önemli bir durak yeri ve bu otel, dünyadaki The Ritz-Carlton tesislerini çok güzel bir biçimde tamamlıyor. Almatı, dünyanın dört bir yanından ziyaretçisi olan dinamik bir şehir; biz de burada olduğumuz için heyecanlıyız,” diyor.
Capital Partners Kurucu Ortağı Burak Öymen ise “Prestijli otel markalarını Almatı'ya getirmek üzere
The Ritz-Carlton ile yeniden işbirliği yapmaktan dolayı çok sevinçliyiz.

“Capital Partners, tüm dünyada yatırım yapıyor ve projeler geliştiriyor; ancak köklerimiz Almatı'da ve burada süregelen yatırımlarımız, bu harika şehirdeki gayrimenkul pazarının gücüne olan inanç ve bağlılığımızı ispatlamaktadır.  The Ritz-Carlton Hotel'in Almatı'da açılması, bu kez, zevk sahibi gezginler, profesyoneller ve ikamet edenler için Almatı'ya dünya standartlarında bir altyapı sağlayacak olan şirketimizin tarihinde bir başka dönüm noktası teşkil edecektir," diyor.

Sayın Öymen sözlerine şöyle devam etti: "Ayrıca Kule'nin üst katlarında The Ritz-Carlton Rezidanslarının bulunduğunu duyurmaktan memnuniyet duyarız. Bu alanlarda yaşayanlar yalnızca en güzel şehir manzarasının keyfini çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda otelin muhteşem olanakları ile birlikte şahsi mülkiyetin gizliliğine ve diğer faydalarına da sahip olacaklar."

Kazakistan'ın önceki başkenti olan Almatı, Kazakistan Cumhuriyetinin en büyük şehri olup önemli bir ticari ve kültürel merkezdir. Bolşaya ve Malaya nehirlerinin arasında bulunan Almatı, eskiden İpek Yolu üzerindeki geçiş duraklarından biri konumundaydı, şimdi ise canlı bir iş merkezidir.
Şehir, dağların ufuk çizgisinde doğru nefis bir arkafon oluşturduğu Kazakistan'ın güneydoğusundaki Trans-Ili Alatau tepelerinde yer alır. Almatı, yakınında bulunan Esentai Alışveriş Merkezi'nde Gucci ve Fendi gibi lüks mağazaların açılmasıyla ziyaretçiler için hızla, dünya standartlarında bir alışveriş merkezine dönüşüyor.

Sözcük anlamı "elma ağaçları şehri" olan Almatı; aynı zamanda, civarda, aralarında Charyn Kanyonu, Büyük Almatı Gölü ve Ile-Alatau Ulusal Parkının bulunduğu fevkalade doğal güzellikler sunuyor. Ile-Alatau Ulusal Parkı; kar leoparı, Orta Asya vaşağı ve kahverengi Tean-Shan ayısının da içinde bulunduğu 300 çeşit hayvan ve kuş türünden oluşan çeşitli ve göz alıcı bir doğa alanı.


10 Kasım 2013 Pazar

“THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013” İLE TÜRK GOLFÇÜLERİNE OLİMPİYAT YOLU AÇILIYOR


Ladies European Tour- Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası´nın erişim serisi olarak bilinen Let Access’in Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013”27 – 30 Kasım 2013 tarihinde National Golf Kulübü’nde gerçekleşecek. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen ve Avrupa’nın en prestijli turnuvalarından biri olarak kabul edilen Ladies European Tour-Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na geçiş şansı sağlayan Let Access Open’in Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013” 27 – 30 Kasım 2013 tarihinde Antalya-Belek bölgesinde bulunan National Golf Kulübü’nde gerçekleşecek. 2010 yılından bu yana düzenlenen turnuva, seçkin genç amatör golfçülerin profesyonelliğe geçişini sağlayarak olimpiyat turnuvalarına katılım olanağı yaratıyor. Let Access Open’nın Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013” ulusal ve uluslararası alandaki tecrübesi ile dünyanın seçkin sermaye ve yatırım danışmanlık şirketlerinden olan Mineks International’ın organizatörlüğünde yürütülüyor.


Let Access’in Türkiye Ayağında 80 Oyuncu Kıyasıya Mücadele Edecek
Mart ayında Fransa’da start veren, İspanya, İsveç, Finlandiya, Norveç, İngiltere, Azor Adaları, Girit Adası’nda oynanan 15 ayaklı turnuvanın Türkiye ayağına 21 ülkeden 80 oyuncu katılacak. Türkiye’deki turnuvada aralarında National Golf Kulübü Juniorları da olan toplam 12 golfçü yarışacak. Handikapları 2 ve daha iyi dereceye sahip seçkin oyunculardan oluşan turnuvanın sıralamasındaki ilk 5 oyuncu Bayanlar Avrupa Turu 2014 sezonunda oynama hakkını kazanacak. Sonraki 15 en başarılı oyuncu da LET Tour Q School’un finalinde ilerleme fırsatına sahip olarak ilk eleme aşamasını geçmiş olacak.


Amatör Golfçüler Profesyonelce Yarışacak
“The Mineks Ladies Classic 2013” ün bir gün öncesinde,  27 Kasım 2013 Çarşamba günü  Pro-Am Turnuvası düzenlenecektir. İş ve cemiyet dünyasının yakından tanıdığı isimlerin katılacağı turnuvada 24 takım yarışacak, her takımda 1 profesyonel ve 3 amatör oyuncu oynanacaktır.

GÖKTUNA: “Türk golfçülerini 2020 Olimpiyatlarında görmek bir hayal değil”
Avrupa ve Amerika’da milyonlarca insanı yeşil sahalara çeken golfün son yıllarda ülkemizde de popüler sporlar arasında yerini aldığını belirten Mineks International ve National Golf Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Bülent GÖKTUNA; 2008 yılından bu yana National Golf Kulübü’nün ev sahipliğinde gerçekleşen Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na geçişi sağlayan Access Tour’un Türkiye ayağı “The Mineks Ladies Classic 2013” genç amatör golfçülerin profesyonelliğe geçişinde önemli bir rol oynayacağını dile getirdi. GÖKTUNA; Olimpiyat komitesi üyeleri arasında çok sayıda golfçü bulunduğuna ve golf sporunun da artık olimpiyat oyunları arasına girdiğine dikkat çekerek “Türkiye giderek bir 'uluslararası golf cenneti' haline dönüşüyor. Özellikle Güney sahillerinde birbiri ardına lüks golf otelleri ve sahaları açılıyor. Eğer yeterli destek alınırsa; 2020 Olimpiyatları'na girebilecek kadın ve erkek takımları oluşturmak hayal değil, biz de junior golfçülerimizi buna hazırlamak için bu turnuvayi organize ediyoruz” dedi. GÖKTUNA, olimpiyatlar gibi büyük bir organizasyonda golf takımıyla yer alarak, ülkemizin tanıtımına da büyük katkı sağlanabileceğini belirtti.

EPGA Standartlarında İlk Golf Sahası
Mineks International organizatörlüğünde yürütülen The Mineks Ladies Classic 2013’ün Golf Sahası National Golf Kulübü’dür. National Golf Kulübü, 18 Kasım 1994 tarihinde Antalya Belek bölgesinde 1100 dönümlük arazi üzerine kurulmuş, uluslararası golf turnuvalarının oynanmasına olanak sağlayan EPGA (European Professional Golfers Association) standartlarına uygun Türkiye’nin ilk şampiyonluk golf kulübüdür ve 2008 yılı itibariyle Ladies European Tour’un Türkiye ayağı olan Turkish Airlines Ladies Open’a ev sahipliğini yapmaktadır.

National Golf Kulübü, 2000 yılında Akdeniz ülkelerindeki 1500 golf kulübü arasında 9. ve tüm Avrupa kulüpleri arasında en iyi 42. golf sahası seçilmiştir. 2002 Mart ayında Almanya’da yayınlanan Golf Magazin Dergisi’nin araştırmalarına göre dünya genelinde 16. ve 2003 yılında Alman Journal Magazin Dergisine göre dünyadaki “100 Golf Sahası” sıralamasında 14. sıradadır. 2012’ de Golf Digest Travel Awards 2.si seçilmiştir. Türkiye´de ISO 9001 – 2000 kalite belgesini alan ilk golf kulübüdür.

“JUNIOR AKADEMİ”de Geleceğin Golfçüleri Yetişiyor
Yaşları 7-18 arasında değişen, aralarında Antalya Yetiştirme Yurdu’ndan 13 çocuğun da bulunduğu 80 öğrenci National Golf Kulübü tarafından geleceğin golfçüleri  olarak yetiştiriliyor. Hafta sonları ve diğer tüm tatil günlerinde zamanlarını    National Golf Kulübü’nde geçiren çocuklar golf sporunun yanı sıra, yeme-içme, yabancı dil, görgü kuralları gibi bir çok konuda profesyonel eğitimciler tarafından donanımlı, vizyon sahibi bireyler olarak yetiştiriliyor. Uzman doktor ve spor diyetisyeni tarafından sürekli kontrol edilen NGC  Junior Akademi öğrencisi  çocukların çoğu  Türkiye Golf Federasyonu A Milli Takımına aday olup, 14 -18 yaş grubundaki çocukların birçoğu şimdiden Türkiye Liginde oynamaya hak kazanmıştır. Bunların içinde 3 kız, 3 erkek olmak üzere 6 öğrenci ise şimdiden uluslararası turnuvalarda ülkemizi temsil etmektedir Turnuva sonuçları ve handikap kriterlerine göre Türkiye’nin 18 yaş altı en iyi golfçüleri ünvanına sahiptirler.

THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 - PROGRAM
26 Kasım Salı:               Resmi Antrenman Günü
27 Kasım Çarşamba:    PRO – AM TURNUVASI 18:30:  Ödül Töreni ve Kokteyl Prolonge & Hoşgeldiniz Kokteyli
28 Kasım Perşembe:    THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 1. Tur Karşılaşmaları
29 Kasım Cuma:            THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 2. Tur Karşılaşmaları
30 Kasım Cumartesi:    THE MİNEKS LADIES CLASSIC 2013 Final Karşılaşmaları ve Ödül Töreni

KÜRESEL HAVAYOLU BİRLİĞİ ONEWORLD’ ÜN YEPYENİ ÜYESİ “QATAR AIRWAYS”



Qatar Airways, 30 Ekim itibariyle oneworld® üyesi olarak dünyanın en hızlı büyüyen ve en yüksek puanı alan hava yollarından oluşan küresel havayolu birliğine katıldı. Dünya genelinde faaliyet gösteren ve Skytrax havayolu kalite ölçüm değerlendirmesinde beş yıldız alan yedi hava yolu şirketinden biri olan Qatar Airways, Körfez bölgesinde faaliyet gösteren havayolu şirketleri arasında küresel havayolu birliği oneworld®‘e katılan en büyük şirketlerden biri oldu. Qatar Airways’in birliğe katılması ile birlikte rotasına beş yeni kıta ve 20’dan fazla varış noktası (Etiyopya, İran, Ruanda, Sırbistan ve Tanzanya) eklendi. Böylece;

Günde 14.000 kalkış ile 150’den fazla ülkede binlerce hava limanına hizmet sunabilecek,
3.300 civarında uçaktan oluşan filosu ile yılda 475 milyon yolcu taşıyacak,
Yılda 140 milyar US$ gelir elde edecek


Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker, günümüzde birliklerin havayolu sektöründe önemli bir rol oynadığını ve bunun gelecekte de devam edeceğini belirtti ve sözlerine şu şekilde devam etti:

“oneworld® üyesi olmak Qatar Airways’ in tarihindeki en önemli olaylardan birisi. Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinin aralarında olduğu ortaklarımızla birlikte küresel bir ağda hizmet sunarak müşterilerimize, hak ettikleri hizmeti sunacağız. Qatar Airways’ in kısa tarihinde yaptığımız her şeyde yenilikçilik, kalite ve mükemmellik konusunda saygınlık kazandık. Körfez bölgesinden küresel bir havayolu birliğine katılan tek büyük havayolu şirketi olmaktan dolayı mutluyuz ve dünyanın en kaliteli hava yolu birliği olan oneworld®’ ün bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyoruz.”


Birliğe Katılma Şerefine Sık Uçan Yolculara “Çifte Mil” Fırsatı Sunulacak
Qatar Airways’ in Privilege Club üyelik programının 3 milyon üyesi bundan böyle, oneworld® üyesi herhangi bir hava yolu şirketi ile uçtuklarında (Airberlin, American Airlines, British Airways, Cathay Pacific Airways, Finnair, Iberia, Japan Airlines, LAN Airlines, Malaysia Airlines, Qantas, Royal Jordanian, S7 Airlines ve bağlı 30 hava yolu şirketi) oneworld®’ün sık uçan yolcularına sunduğu avantajların tümünden faydalanabilecek.


Privilege üyeleri, oneworld® üyesi hava yolu şirketleri ile yapacakları uçuşlarda Qmil kazanıp, kazandıkları milleri harcama imkanına sahip olabilecekler. Qatar Airways’ in birliğe katılması şerefine, 15 Kasım – 31 Ocak tarihleri arasında (20 Aralık – 5 Ocak arasındaki uçuşlar haricinde) oneworld® üyesi şirketler ile yapacakları uçuşlarda çifte Qmil kazanacaklar. Privilege Club Platinum ve Gold sahipleri birliğe üye havayolu şirketlerinden biri ile yaptıkları uçuşlarda, dünya genelinde 550’den fazla hava limanında bulunan, oneworld® üyesi hava yolu şirketlerine ait bekleme salonlarına girebilecek (Şimdiye kadar kullanılanların beş katı). Qatar Airways’ in Birinci Sınıf ve Business Class yolcuları da oneworld® ortağı havayolu şirketlerinin bekleme salonlarını kullanabilecek aynı zamanda da ilave bagaj hakkı alabilecekler.


Oneworld’ ün Yeni Orta Doğu Ziyareti Kampanyası Ülkedeki Turizmi Teşvik Etmeyi Amaçlıyor
Birlik, yolcuları Qatar Airways’in merkezini gezmeye teşvik etmek amacıyla bugün yeni oneworld® Orta Doğu Ziyareti kampanyasını başlattı. Kampanya kapsamında, bölgeye yapılan oneworld® üyesi havayolu şirketleri ile bağlantılı uçuşlarda cazip fiyatlar sunuluyor.  Biletler 1 Kasım’ dan itibaren satışa sunuluyor.

VIALAND’İN KURUMSAL İLETİŞİM, SATIŞ VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ ÖZLEM ERSOYLU MUTLUER OLDU


Tema park, açık hava konseptli alışveriş merkezi, gösteri merkezi ve şehir parkını bir arada sunan konseptiyle dünyada bir ilk olan VIALAND’in Kurumsal İletişim, Satış ve Pazarlama Direktörü Özlem Ersoylu Mutluer oldu.Tema park, açık hava konseptli alışveriş merkezi, gösteri merkezi ve şehir parkını bir arada sunan konseptiyle dünyada bir ilk olan VIALAND’in kurumsal iletişim, satış ve pazarlama direktörlüğüne, pazarlama ve iletişim dünyasında deneyimli bir isim olan Özlem Ersoylu Mutluer getirildi. Havayolları, ulaşım, sigorta, IT, telekomünikasyon ve kozmetik sektörlerinde çalışan Mutluer, pazarlama, iletişim ve medya iletişimi alanında 20 yıllık bir tecrübeye sahip.

Mutluer’in kariyerinde; Parfums Christian Dior, MPR Pazarlama Halkla İlişkiler, Genpa Telekomünikasyon, I-Bimsa ve Aksigorta gibi firmalarda kurumsal iletişim ve pazarlama yöneticiliği ile Pegasus Hava Yolları’nda 7,5 yıl pazarlama müdürlüğü görevi önemli bir yer tutuyor. Pegasus markasının tarifeli uçuşlara başlaması, yurtiçi, yurtdışı hatlarının lansmanı, online pazarlaması, kampanyalar, kurumsal iletişim ve birçok sponsorluk projesinde ilk ve önemli projelere imza atan Mutluer, VIALAND’deki görevinden önce İstanbul Deniz Otobüsleri’nde (İDO) satış ve pazarlama grup müdürü olarak çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji lisansının ardından Londra Halkla İlişkiler Okulu’nda (LSPR) pazarlama halkla ilişkiler (Marketing PR) eğitimi gören Mutluer, evli ve ikiz çocuk annesi.  

600.000 m² alan üzerine inşa edilen ve Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük perakende ve eğlence yatırımı olan VIALAND, toplam 1 milyar 150 milyon TL yatırım bedeliyle Eyüp’te kuruldu.