20 Mart 2015 Cuma

Reis Gıda, 2015 Yılı Tüketici Kalite Ödülünü aldı

Avrasya 2015 Kalite Ödülleri sahiplerini buldu. Reis Gıda, 2015 Yılı Tüketici Kalite Ödülü’nü aldı. Avrasya Tüketicileri Koruma Derneği tarafından, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü kutlamaları kapsamında gerçekleşen ödül töreni, 14 Mart’ta Armonipark’ta yapıldı. Ödül törenine, Reis Gıda firması ile ödül alan diğer kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.


En yüksek kaliteyi, tüketicisine sunuyor
34 yıldır kuru gıda sektörünün lideri Reis Gıda, kuruluşundan günümüze ürün standardında yüksek kaliteyi ilke edindi. Araştırma sonuçlarına göre, ulusal ve uluslararası kalite standardına uygun üretim yapan Reis markasının tercih edilmesinde; ilk sırayı güvenilir olması, ikinci sırada lezzetli ve üçüncü sırada da sağlıklı olması alıyor. Son yapılan Marka Bilinirliği araştırmasına göre, tüketiciler tarafından en çok vurgulanan pirinç ve bakliyat markası açık ara yine Reis çıkmaktadır. Reis Gıda ailesi için, TSE tarafından verilen Kalite  Ödülü başta olmak üzere diğer tüm ödüller ve belgeler, ayrı bir sorumluluk ve gurur kaynağı olmaktadır.

Ev yemeği sofrada, hesap ortada!
Reis Gıda, sağlıklı ve dengeli beslenmenin ekonomik olduğuna dikkat çekebilmek için 2015 yılının başında ‘Ev yemeği sofrada, hesap ortada!’ kampanyasını başlattı. “4 kişilik, 4 çeşit, dört dörtlük lezzet menülerinin 15 TL ve 16 TL” arasında değiştiğinin vurgulandığı kampanyada, ‘evde yapacağınız yemeğin bereketi bol, seveni çok olur’ denildi.  Evde yemek pişirmenin, sağlıklı ve ekonomik olduğunu kaydeden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:

“Ailece bir arada, evde yenilen yemeklerin, huzuru, mutluluğu ve bereketi bol olur. Annelerimiz ve büyükannelerimizin hazırladığı sofralarda birlikte yenilen yemekler, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlamanın yanı sıra, ekonomiktir. Obeziteye karşı ‘Abur Cubura Karnımız Tok’ kampanyamızı, son 6 yıldır her platformda dile getiriyoruz. Toplumun tüm bireylerine, sağlıklı ve dengeli beslenmek için evde tencere yemeği yapılması gerektiğini anlatıyoruz. ‘Abur Cubura Karnımız Tok’ kampanyamızın devamı olan ‘Ev Yemeği Sofrada, Hesap Ortada!” projemizi, bu yılın başında hayata geçirdik. Birinci menü olarak, mercimek çorbası, kuru fasulye yemeği, pirinç pilavı, aşureden oluşan 4 çeşit yemeğin birebir maliyetlerini hesaplayarak mutfağımızda pişirdik ve 4 kişilik bir aile için hazırlanan 4 çeşit yemeğin maliyeti 16 TL oldu. İkinci menü de ise sebzeli pirinç çorbası, nohut yemeği, bulgur pilavı, siyah pirinç salatası pişirdik ve 4 kişilik bir aile için maliyeti 15 TL oldu. Evde pişen bir yemeğin ailece bir arada yenilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlarken, altını bir kez daha çizersek aynı zamanda ekonomik olmaktadır” diye konuştu.


Bookıng.Com’dan Wyndham Grand Kalamış Hotel’e Mükemmellik Ödülü

Wyndham Grand Kalamış Hotel, dünyanın en prestijli seyahat sitesi Booking.com’un konuk değerlendirmeleri sonucu “Mükemmellik” ödülüne layık görüldü. Anadolu Yakası’nın en gözde oteli Wyndham Grand Kalamış Hotel, ödüllerine bir yenisini daha ekledi.


1996 yılından bu yana, günde 750.000’den fazla ziyaretçi ile 211 ülkede, 585.202 tesisin yer aldığı dünyanın en büyük seyahat sitelerinden biri olan Booking.com, bu yıl da başarılı tesisleri ödüllendirdi. Sadece otel ziyaretçilerinin deneyim ve değerlendirmelerinin kıstas alındığı oylamada Wyndham Grand Kalamış Hotel, 8,6 puan ile Booking.com’un “Mükemmellik” ödülüne layık görüldü. Bu ödülle beraber Wyndham Grand Kalamış Hotel, ziyaretçilerine sunduğu kalite ve konforu bir kez daha kanıtlamış oldu.Wyndham Grand Kalamış Hotel Genel Müdürü Mustafa Alparslan ödülle ilgili “Çok yeni bir otel olmamıza rağmen kalitemizi uluslararası pek çok ödülle taçlandırma başarısını gösterdik. Kaliteden ödün vermeyen hizmet anlayışımız her geçen gün daha da gelişecek ve misafirlerimiz otelimizden çok memnun olarak ayrılmaya devam edecektir.” dedi.

GÜNEŞİN BATTIĞI ÜLKE: FAS

Kızıldan Beyaza Renklerin ve Sessizliğin Ülkesini Gezonline ile Keşfedin
Bahar ayları yaklaşıyor. Gezonline; soğuk, yorucu kış aylarının ardından ılıman ülkelerde baharı karşılamak isteyen gezi severleri Kuzey Afrika’nın gizemini keşfetmeye davet ediyor. Keyifli bir tatil yapmak, oryantal ve otantik yerleri keşfetmeyi seven gezginlere gizemli bir atmosfer yaşatıyor.


Hem Akdeniz’e, hem de Atlas Okyanusu’na kıyısı olan bir ülke Fas.  Ülkenin bir tarafında dağların zirveleri bembeyaz karlarla kaplı iken,  Büyük Sahra Çölü’nde sıcağın etkisi hiç bitmiyor. İspanya ile Celebitarık Boğazı’yla ayrılan, büyüleyici şehirlerinin sahip olduğu tarihi eserleriyle adından sıkça söz ettiren Kuzey Afrika ülkesi… Çoğunluk Berberi ve Araplardan oluşsa da halk kendine güneşin battığı yer anlamına gelen ‘Mağribi’ diyor.


Unesco’nun Dünya Mirasları Listesi’ne 6 yer ile girmeyi başaran Fas; renkli ve gizemli şehirlerinde, masalsı bir dünya ile günümüz modern yaşamını bir arada barındırıyor. Tarihi oldukça eskilere dayanan başkent Rabat; her noktasında farklı bir tarihi dokunun işlendiği dar sokakları, eski yapıları ve hisarlarıyla turistleri etkisi altına alıyor. Filmlere konu olan dünyaca ünlü Kazablanka şehri ise, oryantal yaşamın yoğun olarak hissedildiği Fas’ın modern yüzünü tüm dünyaya sergiliyor. Dünyanın en büyük dini yapılarından biri olan ve 210 metre yüksekliğindeki minareye sahip Hassan 2 Camii de dünyaca ünlü bu şehirde bulunuyor. Kızıl şehir olarak bilinen Marakeş; kentin ana meydanı Djemaa el Fna’da  (Kıyamet Meydanı) yılan oynatıcılar, falcılar, seyyar satıcılar ve çalgıcılar gibi Fas kültürünü yansıtan her ayrıntıyı barındırıyor. Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş Roma kalıntısı olarak kabul edilen; mozaikleri, kemerleri ve tapınak kalıntılarıyla meşhur Volubilis antik kenti Fas’ta görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.

Yurt içi ve yurt dışı 125 bin farklı otel seçeneği sunan Gezonline ile siz de bu renkli ve gizemli ülkede bulunmak için yerinizi www.gezonline.com web sitesinden online olarak ayırtın. Gezonline’a özel otel fiyatlarıyla dünya şehirlerini ziyaret etmek için geç kalmayın.

İnşaat sektörü rotayı, Etiyopya, Ekvator Ginesi ve Güney Sudan’a çeviriyor

Türk müteahhitleri yurtdışında, 2014 yılında 255 yeni proje ile yaklaşık 22,5 milyar dolar iş hacmi gerçekleştirdi. 2023 yılında, yurtdışında üstlendikleri iş hacminin yılda 100 milyar dolar olmasını hedefleyen Türk müteahhitleri, mevcut pazarlarının yanı sıra rotayı, Etiyopya, Ekvator Ginesi ve Güney Sudan’a çeviriyor. Türk müteahhitlerin geçtiğimiz yıllarda BDT, Ortadoğu, Körfez ülkelerinde başarılı projelere imza attığını kaydeden Onkat Bilişim Dijital Platform AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nezihe Kılınç, son yıllarda dünyada artan enerji talebiyle birlikte, yüksek miktarda petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan Sahra Altı Afrika’nın yeniden yapılandırılmasında da, Türk müteahhitlerinin aktif olarak yer almasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Türk müteahhitlerin geçtiğimiz yıl 104 ülkede faaliyet gösterdiğini anlatan Nezihe Kılınç, “Türk müteahhitlerinin Sahra Altı Afrika’da yer alması, sektöre yeni soluk gelecektir. Etiyopya, Ekvator Ginesi, Güney Sudan gibi ülkelerde son yıllarda üstlenilen önemli projeler, gelecekte bu coğrafyada daha önemli işlerin alınacağının da sinyallerini veriyor” dedi.

43 yılda projelerin tutarı, 300 milyar doları geçti
Türk müteahhitlik sektörünün 1972 yılında yurtdışına açıldığını hatırlatan Nezihe Kılınç, aradan geçen 43 yılda, yurtdışında üstlenilen proje sayısının 7 bin 684’e ulaşırken, projelerinin tutarının ise 300.3 milyar doları geçtiğini kaydetti. Son 30 yıldır inşaat sektörüne hizmet verdiklerini ifade eden Nezihe Kılınç, son 12 yıl içerisinde Türk müteahhitlerinin yurtdışında ciddi bir atağa geçtiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Yurt dışında üstlenilen bir projenin; 2002 yılında ortalama proje bedeli yaklaşık 19 milyon dolar iken, 2014 yılında 88,4 milyon dolar seviyelerine çıktı. Ortalama proje bedelindeki söz konusu artış, müteahhitlerimizin bugün; havalimanı, metro, endüstriyel tesisler, doğalgaz-petrol rafinerileri, otoyol ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli ve katma değeri daha yüksek projeleri üstlenmelerinden kaynaklanıyor. Önümüzdeki yıllarda Türk müteahhitleri, dünyanın dört bir yanında prestijli projelere imza atmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

“Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” Sergisi MITT Moskova 2015 Turizm Fuarı’nda

Anadolu topraklarının mirasını 21’inci yüzyıla taşıyan “Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” Sergisi, 18-21 Mart 2015 tarihleri arasında Moskova’da düzenlenen dünyanın en büyük turizm fuarlarından MITT Moskova 2015’de ziyaretçileriyle buluşacak.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde gerçekleştirilen “Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” sergisi, 2014 yılında Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) liderliğinde hayata geçmişti.  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Bilkent Kültür Girişimi (BKG) ve proje destekçisi Anadolu Efes işbirliğiyle düzenlenen sergi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri-Darphane-i Amire Binası’nda sergilendikten sonra Ankara CerModern’de tarih ve kültür-sanat ziyaretçisiyle buluştu.


Anadolu coğrafyasının zengin kültür birikimlerinden özenle seçilen fotoğraflarla hazırlanan sergi dünya turizm fuarlarına da giderek, Türkiye’nin uluslararası tanıtımına katkı sağlamaya devam ediyor. Dünyanın önemli turizm fuarları arasında üst sıralarda yer alan ITB Berlin Turizm Fuarı 2015’ de Türkiye resmi tanıtım standında sergilenen ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgiyle karşılanan Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE fotoğraf sergisi MITT Moskova’da 18-21 Mart 2015 tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak.


Sergide, Hititler’den Selçuklular’a, Bizans’tan Osmanlı’ya onlarca çeşitli uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu’nun Paleolitik Çağ’dan (Yontma Taş Devri) Cumhuriyet’e uzanan süreçte barındırdığı tarihi değerler bir araya getiriliyor. Karain Mağaraları’ndan Göbeklitepe’ye, Çatalhöyük’ten Efes’e, Zeugma’dan Çavuştepe’ye kadar dünya tarihini değiştiren arkeolojik eserler, fotoğraflar eşliğinde Anadolu coğrafyasının kültürel ve tarihi mirası meraklılarıyla buluşuyor.
12 bin yıllık Anadolu tarihinin fotoğraflarla yansıtıldığı Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE Fotoğraf Sergisi, 18-21 Mart 2015 tarihleri arasında MITT Moskova 2015 Turizm Fuarı’nda Türkiye resmi tanıtım standında ziyaretçileriyle buluşacak.

SINAV GEÇİŞİ

Lise hayatının sona erişi, meslek edinmenin ilk basamağı, daha çocukken başlayan “Büyüyünce ne olacaksın” sorusunun getirdiği Streste Son Nokta.. YGS! Açılımı “Yükseköğretime Geçiş Sınavı” olan üniversite sınavlarının ilk aşaması; geçtiğimiz hafta tamamlandı.2010 yılından beri uygulanmakta olan YGS; üniversiteye girebilmek adına belirli bir oranda öneme sahip. YGS’den barajı geçen öğrenciler ikinci sınava giriş hakkı kazanırken bu esnada heyecan ve strese de kaldıkları yerden devam ediyorlar.


Medya’nın Sınav’ı
YGS; sadece öğrencilerin çevresinde popüler değil; alınan tedbirler, kopya iddiaları, ailelerin meraklı bekleyişi ve sınav günü telaşesi ile medyanın da öncelikli konuları arasında. Özellikle yıllar geçtikçe sınava gösterilen hassasiyetin derecesi artmakta. Ajans Press verilerine bakıldığında; 2013 yılının sınav döneminde 1170 habere sahip YGS; aynı zaman diliminde 2014’de 2 bin 440 haber ile anıldı. Son olarak 15 Mart’ta yapılan yükseköğretime geçiş sınavı ise 3 binin üzeri haberde yer almış durumda.

Online Sonuç
Üniversite sınavları yazılı, görsel, işitsel basında olduğu kadar on-line medyada da oldukça aktif. Yüzlerce web sitesinde sınav öncesi ve sonrası yer alan haberlerin yanı sıra; sosyal paylaşım sitelerinde YGS konusu trend topic olarak yer aldı. Son günlerde ise sosyal medyaya düşen bir sınav kitapçık fotoğrafı, kopya iddialarını gündeme getirirken, son sınav halen konuşulmaya devam edecek gibi gözüküyor!


Ortaylı:"Çanakkale kara savaşı sayesinde geçilemedi"

Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği "1. Dünya Savaşında Çanakkale" başlıklı söyleşiye katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Dünya savaşının sadece cephede süren bir savaş olmadığını belirterek " 1. Cihan savaşı bize diktatörlükleri getirdi" dedi. Kadıköy Belediyesi Çanakkale Zaferinin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. İlber Ortaylı'yı konuk etti. Caddebostan Kültür Merkezinde gerçekleşen "1. Dünya Savaşında Çanakkale" başlıklı söyleşiye çok sayıda Kadıköylü katıldı.


Söyleşinin başlangıcında 1. Dünya Savaşı öncesi savaşa giren ülkeler ve Osmanlı imparatorluğu'nun genel durumu hakkında bilgi veren Ortaylı "1. dünya savaşına giren devletlerinin içinde savaşı istemeyen, savaşın yıkımlarını bilen tek ülke Türk imparatorluğudur" dedi. Buna rağmen Osmanlı'nın savaşa girmek durumunda kaldığını belirten Ortaylı döneme dair hatırat yazılmamasını da eleştirerek şöyle konuştu: "Türkler tembeldir. Hatırat bile yazamazlar. Yazanlar da yalan yazarlar"


"Çanakkale kara savaşı sayesinde geçilemedi"
Çanakkale Savaşına dair bilgiler veren Ortaylı, Çanakkale'nin geçilmezliğinin denizden değil kara savaşları sayesinde olduğunu, ordunun zaferin kazanılmasını sağladığını belirterek devam etti: "Dokuz ay süren savaşın son iki ayında İngiltere savaşın bu yolla kazanılamayacağını anladı. Ve sessizce geri çekildi. Ortada sadece Anzak askerleri kaldı."Dünya savaşının cephede savaş kazanmaktan ibaret olmadığını ifade eden İlber Ortaylı " 1. Cihan harbi demek savaş kazanmak değildir. İktisadi sistemin değişmesi demektir. Cihan harbi bize enflasyonu getirdi.  Kadın erkek ilişkilerini değiştirdi. Cihan harbi demokrasi yapısını değiştirdi. Diktatörlükleri getirdi. Birinci cihan savaşından önce Hitler gibi bir diktatörün çıkacağına kimse inanmazdı"Savaşın sonuçlarının yanlış aktarıldığını belirten Ortaylı, tarih bilgisi eksikliğini tekrar eleştirerek, "Bazı kavramları bilmeyen insanlar ellerinde medya olduğu için yalan yanlış bilgi yayıyorlar. Matbuat başka yollarla tutunmaya çalışan kalemlerle dolu" dedi.


 "Bırakın oynasınlar"
Söyleşi Ortaylı'nın sunumunun ardından izleyici sorularıyla devam etti. Osmanlıca dersinin zorunlu ders olması ve bazı siyasetçilerin kaftan giyerek propaganda yapamasının  sorulması üzerine Ortaylı şunları söyledi: Osmanlıca öğrenen hiç tesir etmeden öğrensin. O münakaşanın bitmesi lazım o münakaşa böyle siyaset malzemesine bırakılacak birşey değil. Bazıları ne gerek var diyor. Sana göre öyle. Toplumların hayvan cemiyetlerinden farkı vardır. Öğrenilsin. Bunda bir sakınca yok. Türkiye'de bilme konusunda tembellikten ileri gelen bir sınırlama var. Herkes öğrensin demiyorum ama öğrenilmesi lazım. Kaftan giyen bir takım teatrel insanlar var bırakın oynasınlar. Belki güzel kaftan giyip güzel rol de yapabilirler."

Oğur: Çanakkale ile ilgili çok fazla türkü yok
Çanakkale 100. Yıl etkinliği İlber Ortaylı söyleşisinin ardından Erkan Oğur ve İ. Hakkı Demircioğlu konseriyle devam etti.Çanakkale savaşı ile ilgili bilinen çok fazla türkü ve ağıt olmamasından üzüntü duyduğunu belirten Erkan Oğur "Çanakkale ile ilgili çok fazla türkü ve ağıt yok, ya da ben bilmiyorum bilenler varsa bize ulaştırsın, ben yapayım diyorum ama boyumu aşıyor "dedi. Kadıköylülerin büyük ilgi gösterdiği konserde Oğur ve Demircioğlu Çanakkale şehitlerini selamlayan türküler söyledi...

Türk Hava Yolları Ekipman Teminatlı Geliştirilmiş Kredi Sertifikası Tahsisli Satış Duyurusu

Türk Hava Yolları bugün toplamda 328.274.000 Amerikan Doları nominal değerde ekipman teminatlı geliştirilmiş kredi sertifikalarının (“Sertifikalar”) bir diliminin tahsisli satış duyurusunu gerçekleştirmektedir. Sertifikalar asıl olarak bir ödeme - aktarma tröst’ündeki payları temsil edecektir. Söz konusu tröst Sertifikalar’ın satışından elde edeceği geliri, yeni kurulmuş bir Delaware sınırlı sorumlu şirketi olan Bosphorus 2015 LLC (İhraççı) tarafından ihraç edilecek ve, Mart 2015 ve Nisan 2015’te teslim edilmesi planlanan üç adet yeni Boeing 777-300ER uçağı ile teminat altına alınmış olan ekipman tahvillerini (“Ekipman Tahvilleri”) satın almak için kullanacaktır. Her bir uçak üzerinde kurulacak teminat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onaylandığı şekliyle Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkındaki Cape Town Sözleşmesi ve buna ilişkin Hava Aracı Donanımına Özgü Konulara Dair Protokoldeki koruma imkanlarından yararlanacaktır.


Ekipman Tahvillerinin satışından elde edilen gelir İhraççı tarafından, her biri ayrı finansal kiralama sözleşmesi altında Türk Hava Yolları’na kiralayacağı üç adet Boeing 777-300ER uçağının satın alınmasının finansmanı için kullanılacaktır. Sertifikalar, 1933 tarihli Amerikan Menkul Kıymetler Kanunu (“Menkul Kıymetler Kanunu”), veya herhangi bir başka ülkenin sermaye piyasası mevzuatı (Türkiye Cumhuriyeti sermaye piyasası mevzuatı altındaki kayıt ve onaylar da dahil olmak üzere) uyarınca kayıt altına alınmayacak ve (Menkul Kıymetler Kanunu ve eyaletlerin sermaye piyasaları mevzuatından kaynaklanan) kayıt zorunluluklarına ilişkin bir istisna olmaksızın veya ilgili kayıt olmaksızın Amerika Birleşik Devletleri içinde arz edilemeyecek veya satılamayacaktır. Sertifikalar Menkul Kıymetler Kanunu’nda yer alan 144A Kuralı doğrultusunda yalnızca nitelikli kurumsal alıcı olduğu düşünülen kişilere, Amerika Birleşik Devletleri (A.B.D) dışındaki işlemlerde ise Menkul Kıymetler Kanunu S Yönetmeliği doğrultusunda yalnızca A.B.D dışındaki kişilere arz edilecek ve satılacaktır.Bu basın açıklaması Sertifikaların satılması için bir teklif veya Sertifikaların alınması için bir davet teşkil etmemekte olup, Sertifikalar bu tür teklif, davet veya satışa izin verilmeyen hiçbir ülkede satılmayacaktır. Sertifikalar yalnızca bir ön ihraç belgesi ve nihai ihraç belgesi yoluyla satılacak olup, işbu basın açıklaması herhangi bir yatırım kararına temel teşkil etmemelidir.


İzleyiciye Karnaval Havası Yaşatan Fanfaraı Babylon Sahnesinde!

Fransa, Fas, Cezayir gibi kültürlerden 12 farklı sanatçıdan oluşan Fanfaraï, 21 Mart Cumartesi akşamı Babylon sahnesinde yerini alıyor



Raï, Chaâbi, Gnawa, Jazz, Afro-cubain, Salsa, türlerinin örneklerden oluşturdukları repetuvarları ile çıktıkları her sahnede seyircisine adeta bir karnaval havası yaşatan Maghrebli grup Arap, Berberi ve Türkçe müziklerden oluşan bir seçkiyle Babylon’da Ortadoğu’dan yükselen tınıları müzikseverlerle paylaşacak. Babylon konser biletleri biletix.com adresinden ve Babylon gişesinden satın alınabiliyor.

ECZACIBAŞI PROFESYONEL VE YİĞİTALP LAUNDRY İŞBİRLİĞİYLE “LEKESİZ ODALAR” EĞİTİM SEMİNERLERİ BAŞLADI

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olan Eczacıbaşı Profesyonel, İstanbul’da sektörün önde gelen çamaşırhaneleri arasında yer alan Yiğitalp Laundry işbirliğiyle “Lekesiz Odalar” isimli eğitim seminerleri düzenliyor. Eczacıbaşı Profesyonel, ev dışı tüketim sektörüne sunduğu yenilikçi ürünlerin yanı sıra hijyen alanında sunduğu öneriler ve sektörün büyük oyuncularıyla düzenlendiği eğitim seminerleri ile müşterileri için çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.



Eczacıbaşı Profesyonel ve Yiğitalp Laundry işbirliğiyle “Lekesiz Odalar” eğitim seminerlerinin ilki Taksim-Sultanahmet bölgesinde yer alan oteller için Taksim Point Otel’de yapılırken ikincisi ise 30 Mart’ta Aksaray bölgesindeki oteller için Aksaray Yiğitalp Otel’de gerçekleştirilecek.
 “Lekesiz Odalar” eğitim seminerleri kapsamında başta housekeeper ve kat şefleri olmak üzere sektör profesyonellerine otellerde karşılaşılan leke problemleri, bu lekeler oluşmadan önce alınabilecek tedbirler ve leke çıkarma yöntemleri konularında bilgiler verilecek. Ayrıca eğitim seminerlerinde sektör problemlerine değinilerek, sektör çalışanları ile birlikte çözüm önerileri de aranacak.


İlki 18 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilen ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği “Lekesiz Odalar” eğitim seminerinde Yiğitalp Laundry sahibi İkbal Yigitalp Atik ve Genel Müdürü Özcan Ataç, Eczacıbaşı Profesyonel Satış ve Pazarlama Direktörü Melike Koçoğlu, EP Akademi Yöneticisi Pınar Günenç ve EP Akademi Danışmanı Müzeyyen Pamir de hazır bulundu. İkbal Atik ve Melike Koçoğlu yaptıkları açılış konuşmalarında sektörün büyüklüğüne değinmelerinin yanı sıra sektörde yer alan önemli oyuncuların yaptıkları işbirliklerinin önemini de vurguladılar.

Açılış konuşmalarının ardından Özcan Ataç ve Müzeyyen Pamir katılımcılara; çamaşırhane ve otellerde oluşabilecek leke kaynakları, lekelerin oluştuğu anda yapılması gerekenler, leke çıkarma maddelerini ve özelliklerini içeren geniş bir sunum yaptılar.  “Lekesiz Odalar” eğitim seminerinde sektörde eğitimin önemi bir kez daha vurgulandı. Seminer katılımcılardan gelen özellikle sektörde yaşanılan sorunların çözümüne yönelik soruların yanıtlandırılmasının ardından sona erdi.

Show TV’nin, yeni dizisi “Beyaz Yalan”ın özel gösteriminde Kutsi’ye doğum günü sürprizi!


Kutsi: “Duygu yoğunluğu çok yüksek bir dizi geliyor”

Deniz Baysal: “Kutsi gibi bir partnerim olduğu için çok şanslıyım”

Show TV’nin, başrollerini Kutsi, Deniz Baysal, Ebru Aykaç, Ege Aydan ve Elif İskenkender’in paylaştıkları, yapımını NTC Medya’nın üstlendiği yeni dizisi ‘Beyaz Yalan’ın özel gösterimi dün akşam (19 Mart Perşembe) Özdilek AVM’de dizide rol alan tüm oyuncuların ve yapım ekibinin katılımıyla yapıldı.


Birbirine tıpatıp benzeyen ama bambaşka hayatları yaşayan iki genç kızın hayatlarının kesişmesini konu alan “Beyaz Yalan” Pazartesi akşamı saat 20.00’de Show TV’de ilk bölümüyle ekrana gelecek. Dizide, Kutsi, Demir, Deniz Baysal ise Alara ve Melek karakterlerini canlandırıcak.

Kutsi’ye 41. Yaş günü sürprizi
Dizinin başrol oyuncularından Kutsi, 41. yaş gününü, dizinin ön gösterimi öncesinde kutladı. Kutsi, dizide rol alan arkadaşlarının ve set ekibinin alkışları eşliğinde sürpriz doğum günü pastasını kesip, tebrikleri kabul etti.


Başarılı oyuncu diziyle ilgili olarak “Çok sıcak bir hikaye. Senaryoyu elinize aldığınızda hemen yeni bölümü okumak istiyorsunuz. Duygu yoğunluğu yüksek bir iş. Dizide iş adamı olan Demir karakterini canlandırıyorum. İzleyicilerimize sürprizlerimiz var. Pazartesi akşamı onları ekran başına davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.


Dizide Melek ve Alara karakterlerini canlandıran Deniz Baysal ise, “Dizide iki karakteri birden canlandırıyorum. Hazırlık süreci benim için hem çok mutlu hem de heyecanlı geçti. Hikayeye ”Beyaz Yalan” olarak başlıyoruz ama sonra her şey kaosa dönüşecek” diye konuştu.


Yapım : NTC Medya
Yapımcı : Mehmet Yiğit Alp
Yönetmen : Filiz Gülmez Pakman
Genel Koordinatör : Nazlı Heptürk
Uygulayıcı Yapımcı : Arzu Ersan Deligöz
Senaryo : Hayriye Ersöz
Oyuncular : Kutsi (Demir), Deniz Baysal (Alara – Melek),                   Ebru Aykaç (Asude Hanım), Elif İskender (Meryem), Ege Aydan (Fikret Bey), Onur Dikmen (Halil), Ebru Aytemur (Ebru), Çağlar Sayın (Volkan), Seher Terzi (Bedriye Hanım), Çetin Karakul (Savaş), Biran Damla Yılmaz (Nesrin), Fatih Dokgöz (Hikmet), Dilara Topuklular (Zeliha), Berkan Bulut (Özgür), Ayça Yağcıoğlu (Sedef), Özge İnce ( Damla), Pınar Deniz (Azra)

Yayın Tarihi : 23 Mart Pazartesi/2015
Yayın Saati  :20.00

Etin uzmanı "Özgür Şef", restoran/otomasyon çözümleri uzmanı "Arkhe"yi anlatıyor

Konuk ağırlama sektöründe 10 yıldır, deneyimli yazılım ve destek ekibi ile pek çok büyük ve güçlü markaya hizmet veren Arkhe Yazılım Teknolojileri; sektörün ve iş dünyasının önde gelen yöneticilerinin görüşlerine yer verdiği iletişim kampanyasına “Özgür Şef” ile devam ediyor.
İş dünyasının önde gelen yöneticilerinin, işletmelerinin vizyonuna ve "neden Arkhe"yi seçtiklerine dair ipuçlarının yer aldığı kampanyanın ilk yüzü; Backhaus'un yönetici ortağı Ömer Duruk'tu.



Duruk'un ardından kampanyanın yeni yüzü, Özgür Şef Steakhouse, Deli Kasap, Baldır ve Çıralı Et markalarının kurucu ortağı, et konusundaki uzmanlığıyla tanınan Özgür Özkan oldu. Özkan, işletmelerinin en önemli özelliğinin; yalnız kendi ürettikleri malzemeleri ve yalnız kendi pişirme tekniklerini kullanmaları olarak ifade ediyor ve "üretimden servise" tüm satış ve stok kontrol süreçlerinde Arkhe'ye güvenerek Arkhe ile ilerlediklerini belirtiyor.
 

Denge markası ile zincir restoranlar, pastane, otel ve butik işletmelere, onların yapı ve ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiren Arkhe; satıştan maliyet yönetimine, müşteri takipten merkezi kontrol sistemine pek çok farklı konuda otomasyon çözümü sunuyor. Arkhe; Backhaus,  Changa, Cookshop,  İkbal, Nupera, S Cafe, Yemekhane ve daha pek çok değerli markaya hizmet veriyor.
Müşterilerine 7 / 24 destek ekibine sahip Arkhe'nin iletişim kampanyası, konuk ağırlama sektörünün liderleri ile devam edecek.

Black Light Dans Gösterisi Hodjapasha’da!

Tarihin en eski dinlerinden biri olan Şamanizm’in büyüleyici dansı, Hodjapasha Gösteri ve Etkinlik Merkezi’nde, Black Light Dans Performansı olarak yeniden hayat buluyor. Etnik kıyafetleri ve aksesuarları ile Şamanlar; belirli dönemlerde gerçekleştirdikleri ayinlerle tarihin her döneminde dikkat çekmişlerdir. Hodjapasha’nın gösterilerden biri olan Dansın Ritmi isimli dans gösterisinde,  Şaman Dansı gibi bulunduğumuz coğrafyanın farklı bölgelerinin dansları, grup ve solo olarak yapılan oryantal danslarla harmanlanarak, çağdaş bir koreografiyle ve kolajlar halinde sunuluyor.


Göz alıcı farklı kostümlerin kullanıldığı, tarihi mekan ile bütünleşen 360 derece video projeksiyon sistemi ve etkileyici ışık tasarımının yarattığı görsel şölen eşliğinde sunulan bu muhteşem gösteri, izleyenleri büyülüyor. 545 yıllık tarihi ile bir zamanlar Türk Hamamı olarak kullanılmış olan bu mekan, şimdilerde turistler için İstanbul’da yapılması gereken şeyler listesinde yer alan Tarihle İç İçe Gösterilere ev sahipliği yapıyor. Russel Crowe gibi Hollywood yıldızlarının da izlediği gösteriler, sadece yabancı ziyaretçilerin değil; İstanbul aşığı yerli gezgin ve sanatseverin de ilgi odağıdır.

Her hafta Salı, Perşembe ve Pazar günleri saat: 21.00’de başlayan,
Dansın Ritmi Gösterisi Biletix’de kişi başı: 45 TL

Özcan Yurdalan ile Yazarıyla Geziler turlarının ikinci durağı Mardin – Midyat

Foto-Safari, Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler gibi her geçen gün içeriği zenginleştirilen özel ve konsept turlarıyla öne çıkan Gazella Turizm, bu kez Yazarıyla Geziler konsepti çerçevesinde, 10-12 Nisan tarihleri arasında seyahatlerini yazarak ve fotoğraflayarak ölümsüzleştirmek isteyen gezginler ile birlikte, dinlerin ve dillerin buluşma noktası olan Mardin-Midyat bölgesini keşfe çıkıyor.


Pek çok farklı ilgi alanına hitap eden konsept turlar ile yola çıkan Gazella Turizm, 10-12 Nisan’da Gezi Yazarı Özcan Yurdalan önderliğinde rotasını Mardin-Midyat’a çeviriyor. Sokağın ritmini ve renklerini fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirmek ve seyahat deneyimlerini kaleme alarak unutulmaz anlarını daha fazla kişiyle paylaşmak isteyen gezginlere hitap eden Yazarıyla Geziler, katılımcıları Özcan Yurdalan’ın paylaşacağı sadeleştirilmiş yazma yöntemleri ve yaratıcı ifade teknikleriyle tanıştıracak.


Katılımcılar, seyahat boyunca yaşadıklarını, gözlemlerini ve çağrışımlarla zenginleştirdikleri yorumlarını gezi yazısı formunda yeniden üretecekler. Tur, gün sonunda çekilen fotoğrafların katılımcılarla birlikte değerlendirildiği atölyeler, yazma ve fotoğraf çekme teknikleriyle de desteklenecek.


Seyahati kültürel bir faaliyet olarak değerlendirenlerin katıldığı Yazarıyla Geziler’in ikinci durağı olan Mardin-Midyat da, eski İpek Yolu’nun üzerinde bulunan bu bölgede her katılımcının kendi yolculuğunu yapabilmesine imkân sağlamayı amaçlıyor.


Mardin-Midyat turunda gezginleri neler bekliyor?
Midyat turu: 5.yy’dan 18.yy’a kadar çeşitli değişimler geçiren Deyrül Zaferan Manastırı, Ulucami Çarşısı, Postane, Kent Müzesi, Zinciriye ve Meslek Lisesi
Midyat turu gezi ve fotoğraf atölyesi kapsamında değerlendirmeler
Geleneksel Midyat mutfağını yansıtan yöresel akşam yemeği ve gece yürüyüşü
Mardin turu: Kasımiye Medresesi ve panoramik eski kent dokusunda fotoğrafçılık
Geleneksel Mardin mutfağını yansıtan yöresel öğle yemeği
Mardin turu gezi ve fotoğraf atölyesi kapsamında değerlendirmeler

18 Mart 2015 Çarşamba

James Joyce Irısh Pub 'Ta Aziz Patrıck Günü Coşkusu

Aziz Patrick  Gecesi James Joyce Irish Pub’da Kutlandı
İrlanda'nın koruyucu azizlerinden olan  Patrick 'in adına mart ayının 17'sinde  kutlanan festivalin Türkiye'deki adresi James Joyce Irish Pub İstanbul oldu. Yerli yabancı çok sayıda insanın akın ettiği barda deyim yerindeyse izdiham yaşandı.


2015 yılında 14-17 Mart arasında kutlanan festival için geleneksel adres İrlanda barları ayrıca bazı ünlü klüplerde Aziz Patrick  Gecesi kutlamaları yapıyor. Geceye herkes yeşil renkte giyinip geliyor. Ayrıca sadece bu güne özel yeşil renkte bira içilerek  kutlama yapılıyor.


Herkesin bir günlüğüne İrlandalı olduğu kutlamalarda geleneksel İrlanda şarkıları çalınıyor. Danslar ediliyor. Bu günde kutlamanın insanlara şans getirdiğine inanılıyor.


James Joyce Irish Pub , Aziz Patrick kutlamaları konusunda olduça iddialı. Dünyadaki  en iyi kutlamalardan birini biz yapıyoruz diyorlar.Kutlama günü , barın kapısından içeriye girebilmek için kuyruklar oluştu.