22 Mart 2015 Pazar

Gezgindamaklar 3 Günlük 1 Mayıs Tatilinde Şanlıurfa Halfeti Gaziantep Turu

İnsanlık Tarihini Yeniden Değiştiren Topraklarda Güneşe Gömülenler Diyarı Göbeklitepe
İnsanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayan ve İnşası Milattan önce 10.000 yılına uzanan Göbeklitepe İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski. Bu keşif daha şehir hayatına geçmemiş olduğu düşünülen avcı-toplayıcı toplumların tapınak inşa etmiş olduğunu gösteren ilk örnektir. Yerleşik hayata geçişi temsil eden kültür bitkisi buğdayın atasına da Göbeklitepe eteklerinde rastlanmıştır. Kazıyı yapan Dr. Klaus Schmidt, “Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi” demiştir.


Tur Şanlıurfa uçuşuyla başlayacak. Önce Göbekli Tepe kazıları ziyaret edilecek. Burada alınacak aydınlatıcı bilgilerden sonra Harran’a geçilecek ardından Şanlıurfa’da kentin önemli tüm tarihi yapıtları ziyaret edilecek ve Bedesten, Sipahi Pazarı, Gümrük Hanı gibi otantik çarşılar da gezildikten sonra konaklama Şanlıurfa’da yapılacak. Akşam Sıra Gecesi’nde GezginDamaklar yöresel müzik eşliğinde eğlenip hep birlikte halay çekerek etkileyici bir gece yaşayacaklar.


Turun devamında önce yol üzerindeki, siyah gülleri ve batık köyleriyle ünlenmiş Halfeti’de bir tekne gezisi yapılacak Rumkale ve Savaşan Köyü ziyaret edilecek. Sonra Birecik’te Kelaynak Kuşlarının barınakları görülecek, ardından ülkemizin en zengin mutfağına sahip Gaziantep’e ulaşılacak.
Bu şehrimizde geçecek süre içinde başta Zeugma Kültür Merkezi’ndeki mozaik eserler olmak üzere tüm kültürel varlıklar tanınacak, enfes yemeklerle damaklar şenlenecek, ünlü Tahmis Kahvesi’nde kahve veya Zahter çayı sonrasında Zincirli bedesten ve Elmacı Pazarında alışveriş yapma imkanı bulunacak.
Tur Gaziantep – İstanbul uçuşuyla sonlanacak.

Bu geziye katılan GezginDamaklar;
Zengin yöresel kahvaltıda bilinen çeşitlerin yanı sıra,  Ağzı açık, Ağzı yumuk, Semsek, ayrıca diğer yöre yemeklerinden Lebeni, Fındık Lahmacun,  Pide, İçli köfte, Çiğ Köfte, Karışık Kebap, Bostana, Urfa Kebabı, Çiğ Köfte, Kuşbaşı kebap, ,Simit veya Adana Kebap, Küşneme, Yuvalama, Gavurdağ Salatası, Ali Nazik, Haşhaş veya Patlıcan Kebap,  Kaymaklı Şıllık Tatlısı, Baklava. Künefe, Çay ve Mırra Kahvesi gibi enfes yöre lezzetlerinin tadına varacaklar.

Sadece 20 kişinin katılabileceği 01 – 03 Mayıs 2015 tarihlerinde uçakla yapılacak 3 Gün / 2vgecelik bu paket turun fiyatı; Sıradışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere ... TL’den itibaren

www.gezgindamaklar.com
 Tel : 0216 348 53 90





23 Nisan Tatilinde GezdinDamaklar’dan vahşi güzellikler enfes lezzetler

Küre EteklerindeBir Bati Karadeniz Serüveni Kastamonu  Küre milli parkı  İnebolu  Amasra Safranbolu...


Batı Karadeniz'de yer alan Küre Dağları, Türkiye’nin ve hatta dünyanın “ölmeden önce görülmesi gereken yerler” listesinde yer almaktadır. Küre Dağları 2000 yılında milli park ilan edilmiştir. Karstik yapısı, mağara ve kanyonları, şelaleleri, orman yapısı ve hayvan çeşitliliği ile bir doğa harikasıdır. Bu yöreyi, Farklı mimari yapısını korumuş köy evleri, yöresel yemekleri ve kültürel değerleri ile mutlaka tanımak gerek.Küre Dağları’nın kuzey eteği boyunca uzanan kıyı yolunda Amasra, Kurucaşile, Cide, İnebolu, Abana, güneyinde ise  Kastamonu, Ulus, Pınarbaşı, Azdavay, yer almaktadır.


Öğle saatlerinde Kastamonu uçuşuyla başlayacak olan bu tura katılanlar şehirde görülmesi gereken önemli tarihi ve kültürel varlıkları tanıyacaklar. Bir gece Kastamonu’da konakladıktan sonra turun devamında Kasaba Köyü’nde hiç çivi kullanılmadan inşa edilmiş olan 14. yüzyıldan kalma Çandaroğlu Mahmut Bey Camii’ni ardından Pınarbaşı yönünde ilerleyerek, Flora ve Faunasıyla 1200 yıllık yaşlı ormanda endemik bitkileri, 129 Kuş ve 40 memeli hayvan türünü içinde barındıran Küre Dağları Milli Parkı’nı Valla Kanyonu’nu Ilıca Şelalesi’ni tanıdıktan sonra Küre Dağlarını aşarak Batı Karadeniz sahiline inilecek ve Abana,da konaklama yapılacak.

Ertesi gün İnebolu, Doğanyurt, Cide, Karadeniz'in Ölüdeniz’i diyebileceğimiz Gideros Koyu ve Kurucaşile'yi tanınacak, ardından balıkçı teknelerinin yapıldığı Tekkeönü koyunda tekne atölyeleri görülecek. Daha sonra tüm Karadeniz’in en güzel plajına sahip olan Çakraz ve sonrasında cennet köşe Amasra ziyaret edilecek. Sonra Bartın’a gelip buradaki kültür varlıklarını da tanıdıktan sonra gece konaklamak üzere Safranbolu’ya geçilecek. Turun son gününde tarihi İlçemiz Safranbolu’daki tarihi ve kültürel varlıkları da tanıdıktan sonra İstanbul’a dönülecek.

Bu geziye katılan GezginDamaklar;
Pastırmalı Ekmek, Ecevit Çorbası, Banduma, Tirit, Etli yaprak sarma, Etli ekmek, Salata, Eğşi (Ekşi elma suyu)  Kara Çorba, Isbıt Kavurması, Mantar Kavurma, Kasap Köfte, Günlük Taze Balık Çeşitleri, Tava, Ünlü 7 Katlı Amasra Salatası, Ballı Yoğurt, Tarhana veya sütlü Keşkek, etli yaprak sarma, Mantı, perohi, Erişte, Alevli Dondurma, Kabak Tatlısı, Samsa tatlısı
gibi enfes yöresel lezzetlerin tadına varacaklar.

Sadece 20 kişinin katılabileceği 23 -26 Nisan 2015 tarihlerinde uçakla yapılacak 4 Gün / 3 gecelik bu paket turun fiyatı; Sıradışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere ... TL’den itibaren

www.gezgindamaklar.com
 Tel : 0216 348 53 90



Anadolunun Yeni Trendi Malatya , Kemaliye , Divriği ve Elazığ

GEZGİNDAMAKLAR 3 GÜNLÜK 1 MAYIS TATİLİNDE
Yüce dağların arasında bir vadide kurulu Erzincan’a bağlı bir ilçe Eğin. Sonradan ismi Atatürk’e ithafen Kemaliye olmuş. Keban baraj gölünün komşusu olan bu ilçe doğası, zengin kültürü ve karakteristik evleri ile efsanevi Vali Recep Yazıcıoğlu’nun üstün çabaları sonucunda şimdi turizm gündeminde kendine has bir yer edinmiş durumda.Bu programda Kemaliye’nin yanı sıra Malatya, Divriği ve Elazığ da ziyaret edilecek. Öte yandan Dünya sanat tarihinde önemli bir yer alan Unesco ödüllü Selçuklu eseri Ulu Cami ve Şifahanesi bu programı daha da cazip kılan bir başka unsur olarak ayrıca öne çıkmakta.


Malatya’dan başlayacak ve iki gece Kemaliye’de konaklama yapılacak olan bu turda Dünyanın en eski sarayını barındıran Aslantepe ve Eski Malatya (Battalgazi), Kemaliye yolundaki Yeşilyurt Köyü ve müzesi de bulunan bir Alevi köyü olan Ocak Köyü gezilecek. Vali Yazıcıoğlu’nun yaptırdığı köprüden geçilerek tekne ile Karanlık Kanyon gezisi yapılacak,Ödüllü Doğa Tarihi Müzesi gezilecek, Divriği’de Unesco ödüllü Selçuklu eseri Ulu Cami ve Şifahanesi tanınacak. Sırakonak köyü ve Ahmet Kutsi Tecer’in “Orda bir köy var uzakta” şiirini yazdığı ve doğduğu köy olan Apcaağa Köyü’ne gidilecek.


Kemaliye’nin tanınmasında tarihi Taşdibi mahallesi, Seyit Ali parkı, Mani yolu, Zincirli kaya, Lökhane, Medrese ve Değirmen gibi önemli yapıtlar ziyaret edilecek Lökhane’de yöresel ürünlerden alışveriş yaparken “Bebik Kahveleri” yudumlanacak. ve Elaziğ’a geçilecek
Elazığ’da geçmişi Paleolitik Çağlar’a dayanan Harput’a çıkılacak, Harput Kalesi, Ulu Camii, Harput Müzesi’ ve Harput kadar eski Buzluk Mağarası ziyaret edilecek.
Turun sonunda Elazığ Havaalanı’na transfer olacak ve İstanbul’a doğru yola çıkılacak.

Bu geziye katılan GezginDamaklar  Malatya’da alacakları enfes bir yöresel kahvaltıdan başka  Ayran Çorbası, Kara Kavurma, İçli Köfte, Sırın, Zeytinyağlı Sarma, Lobik Çorbası, Kör Dolma, Çökelik Piyazı, Mercimek Pilavı, Pestil Çullaması, Yöresel Peynir tabağı, Etli Divriği Pilavı, Gendirme, Analı Kızlı Köfte, Özel Kağıt Kebabı, İç Pilav, Kayısı Tatlısı, Üzüm Hoşafı, Fırın Sütlaç, gibi yöresel lezzetlerle tanışma fırsatını bulacaklar.Sadece 20 kişinin katılabileceği 01 - 03 Mayıs 2015 tarihlerinde uçakla yapılacak 3 gün / 2 gecelik  bu paket turun fiyatı; Sıradışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere ... TL’den itibaren
www.gezgindamaklar.com
 Tel : 0216 348 53 90



                             

Tadı Damaklarda Kalacak Bir Şanlıurfa, Gaziantep, Antakya Ve Adana

Kültür Ve Lezzetin Dört Köşesi
Bu turda gezginler yurdumuzun mutfaklarıyla öne çıkmış önemli dört kentini bir arada; bir yandan lezzetleriyle bir yandan da kültürel ve doğal varlıklarıyla inceleme fırsatını bulacaklar.


Tur Şanlıurfa uçuşuyla başlayacak. Önce Dünya insanlık tarihinde yeni çığır açan Göbekli Tepe kazıları ziyaret edilecek daha sonra tarihi Harran’a geçilecek, ardından Şanlıurfa’da kentin önemli tüm tarihi yapıtları ziyaret edilecek ve Bedesten, Sipahi Pazarı, Gümrük Hanı gibi otantik çarşılar da gezildikten sonra konaklama Şanlıurfa’da yapılacak. Akşam Sıra Gecesi’nde GezginDamaklar yöresel müzik eşliğinde eğlenip hep birlikte halay çekerek etkileyici bir gece yaşayacaklar.


Turun devamında önce yol üzerindeki, siyah gülleriyle de ünlenmiş Halfeti’de bir tekne gezisi yapılacak. Rumkale ve Savaşan Köyü ziyaret edilecek. Sonra Ülkemizin en zengin mutfağına sahip Gaziantep’e ulaşılacak.
Bu şehrimizde geçecek süre içinde başta Zeugma Kültür Merkezi’ndeki mozaik eserler olmak üzere tüm kültürel varlıklar tanınacak, enfes yemeklerle keyiflenilecek, Ünlü Tahmis Kahvesi’nde kahve veya Zahter çayı sonrasında Zincirli bedesten ve Elmacı Pazarında alışveriş yapma imkanı bulunacak.

Gaziantep’ten Antakya’ya doğru yol alınırken İslahiye’de Hitit döneminden kalma Yesemek Açık Hava Müzesi ziyaret edilecek. Daha sonra Antakya’ya varılacak. Ezan, Çan ve Hazan seslerinin bir arada duyulduğu bu kentimizde Hatay Arkeoloji Müzesi’nin yanı sıra görülesi tüm mekanlar görülecek, tadılası tüm lezzetler tadılacak ve Uzun Çarşı’da nar ekşisi, peynir, defne sabunu gibi Antakya’ya özgü yöresel ürünlerden alışveriş yapma imkanı bulunacak. Bu arada sokak lezzetlerinden Yusuf Usta’nın Künefe’sinin ve de Affan Kahvesi’nde Haytalı’nın tadına varılacak.

Turun son gününde Atakya’nın Samandağı sayfiye yöresini, Türkiye’nin tek yerleşik Ermeni köyü olan Vakıflı köyünü, Çevlik sahilini ve çevredeki ören yerlerini tanıdıktan sonra bir başka lezzet kenti Adana’ya geçilecek, burada da  Kültür varlıklarını tanıdıktan sonra akşam yemeğinde GezginDamaklar’ı ülkemizin en çok tanınan kebaplarından biri olan enfes Adana Kebabı ziyafeti bekliyor olacak ve turun sonu gelecek.

Bu geziye katılan GezginDamaklar;
Zengin yöresel kahvaltıda bilinen çeşitlerin yanı sıra,  Ağzı açık, Ağzı yumuk, Semsek, ayrıca diğer yöre yemeklerinden Lebeni, Fındık Lahmacun,  Pide, İçli köfte, Çiğ Köfte, Karışık Kebap, Bostana, Urfa Kebabı, Çiğ Köfte, Kuşbaşı kebap, Simit veya Adana Kebap, Küşneme, Yuvalama, Gavurdağ Salatası, Ali Nazik, Börek, Oruk, Katıklı Ekmek, Humus, Cevizli Biber, Etli Yaprak Sarma, Aşur, Fettuş Abugannüç, Cevizli Biber, Zeytinyağlı Humus,  Sucuk Roll Şam Oruğu, Kıyma Kebap, Kuşbaşı Kebap,  Kaymaklı Şıllık Tatlısı, Kabak Tatlısı. Baklava. Künefe, Çay ve Mırra Kahvesi gibi enfes yöre lezzetlerinin tadına varacaklar.

Sadece 20 kişinin katılabileceği 23 -26 Nisan 2015 tarihlerinde uçakla yapılacak 4 Gün / 3 gecelik bu paket turun fiyatı; Sıradışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere ,,,,,TL’den itibaren

www.gezgindamaklar.com
 Tel : 0216 348 53 90



Şehrin Merkezinde Olmanın Keyfini The Leos Resıdence’ta Çıkarın

‘Executive Luxury Apartment’  hizmetlerini otel konforunda sunan ‘The Leos Residence’, şehirdeki iş ve yaşam merkezlerine olan yakın konumuyla dikkat çekiyor. Kişiye özel hizmetleriyle de Türkiye’deki ‘Residence’ algısını yeniliyor.


İstanbul gibi kozmopolit şehirlerde yaşamak çoğu zaman stresli ve yorucu olabiliyor.  Şehrin karmaşası, yoğun trafik, şehir dışında gerçekleşen iş toplantıları, yaşam merkezi ve ulaşım alanlarına uzaklık, yorucu yaşam telaşını da beraberinde getiriyor. İş ve yaşam merkezlerine olan konum avantajı ve ulaşım araçlarına olan yakınlığıyla dikkat çeken The Leos Residence, yerli ve yabancı misafirlerine rahat bir konaklama deneyimi sunuyor. Eğlence merkezlerine olan yakınlığıyla da, hafta sonları tercih sebebi olan The Leos Residence’ta günlük, haftalık ve uzun dönem konaklama gerçekleştirilebiliyor.


Retro, Grunge ve Naturel olarak üç ayrı konseptte dizayn edilen daire seçenekleri, 1+1 ve 2+1 olmak üzere; 75 m2’den 130 m2’ye kadar farklı konaklama seçenekleriyle geniş bir alan sunuyor. The Leos Residence dairelerinde tüm eşyalar konfor ve lüks ile sunulurken sağlık, ergonomi ve teknoloji de misafirlerin tıpkı evlerindeki gibi rahat etmesi için düşünülen diğer öğeler arasında yer alıyor.


Profesyonel ekibiyle misafirlerinin isteklerine 7/24 cevap veren The Leos Residence; uyandırma, havaalanı transferi, kuru temizleme, vale, güvenlik, 5 yıldızlı otellerde sunulan resepsiyon ve concierge servisi gibi birçok özel hizmetiyle iş dünyası tarafından da tercih ediliyor. Konaklama dışında toplantı hizmetleri de sunan The Leos Residence’ta 3 farklı oturma düzenine sahip toplantı odalarında Fiber Wi-Fi, projeksiyon& perde, telekonferans sistemi, DVD oynatıcı gibi ekipmanların yanı sıra sekretarya hizmetleri de misafirlere sunulan ayrıcalıklar arasında yer alıyor.

21 Mart 2015 Cumartesi

Hayri İnönü, Silahlı Saldırı ile İlgili Açıklamalarda Bulundu

Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, 19 Mart 2015 Perşembe günü akşam saatlerinde silahlı saldırıya uğrayan Şişli Belediyesi Zabıta Müdürü Atilla Dilekçi'nin durumu ile ilgili açıklamada bulundu.Şişli Belediye Başkanlığı Binası’nın önünde açıklama yapan Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, bu eylemlerin sadece Şişli Belediyesi’ne yöneltilmiş bir saldırı değil; aynı zamanda en çok ihtiyaç duyduğumuz toplumsal barışa da bir saldırı niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi:


“Dün akşam saatlerinde Şişli Belediyesi Zabıta Müdürümüz Atilla Dilekçi, Ümraniye'deki evinin önünde silahlı saldırıya uğramıştır. Ayağına ve eline isabet eden iki kurşun nedeniyle mesai arkadaşımızın bacağında ve elinde kırıklar bulunmaktadır. Tıbbi müdahale hemen yapılmış, sağlık durumu gözlem altındadır. Ayrıca durum adli makamlara intikal etmiş, soruşturma sürmektedir. Sayın Atilla Dilekçi, yetkileri ve sınırları yasalarla çizilen, görev bilinci yüksek, başarılı bir çalışma arkadaşımızdır. Ve arkadaşımız sağlığına kavuşup görevinin başına dönene kadar boşluğunu hissettirmeyeceğimizden, her zaman olduğu gibi vatandaşlarımız için kanunlar doğrultusunda çalışmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.


Saldırıyla bir kamu çalışanını yıldırmak ya da etkisiz hale getirmeyi düşünmek ve eyleme geçmek, insani değerlere ve birlikte yaşama kültürüne sığmayan ilkel bir dürtüdür. Hiç arzu edilmese de, varlıklarını şiddet güdüleriyle ortaya koymak isteyenler ne yazık ki, hâlâ aramızda yaşıyor. İnsani değerlere ve bu değerlerden doğan yasalara duyduğumuz güven ve inançla şiddet kültürünü hep birlikte ortadan kaldırmak için çalışacağımıza emin olabilirsiniz. Görevini her zaman başarıyla sürdüren Zabıta Müdürümüz Atilla Dilekçi Şişli’mizde herhangi bir kanunsuzluğa izin vermeyen, yasalara ve toplumsal barışa duyarlı, haksızlıklara yol açılmasını engelleyen, mücadeleci kişiliğiyle örnek olan, başarılı ve çalışkan bir arkadaşımızdır. Eğer sorumluluklarına bağlı bir memuru, kendi varlıkları için tehlike olarak gören kötü niyetli kişiler varsa ve bu eylemleriyle belediye çalışanlarımızı yıldırma fikrine kapılmışlarsa maalesef bu sadece Şişli Belediyesi’nin yöneltilmiş bir saldırı değil, aynı zamanda en çok ihtiyaç duyduğumuz toplumsal barışa da bir saldırıdır.


Bu anlamda, emniyet güçlerimizin konuyla ilgili başlattığı soruşturmanın en kısa zamanda tamamlanacağına, suçluların ve sorumluların yakalanacağına inancımız tamdır. Atilla Dilekçi gibi örnek memurlarımızla çalışmalarımıza devam edeceğimizden, yasalardan aldığımız güçle görev ve sorumluluklarımızı emin adımlarla yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphe duymamasını özellikle rica ederim.  Arayıp endişelerini dile getiren ve ziyaret ederek üzüntülerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederken, tüm belediye çalışanları olarak arkadaşımıza ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz”.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katılımıyla Ukrayna’ya 3G çeki

Turkcell’den 3G Yatırımıyla Türkiye – Ukrayna Stratejik İşbirliğine Büyük Katkı
Ukrayna’nın başkenti Kiev Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde tarihi bir güne evsahipliği yaptı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geniş bir heyetle yaptığı Ukrayna ziyaretinin satırbaşlarından biri de Turkcell’in Ukrayna’daki 3G yatırımı oldu.


Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, 3G lisans bedeli ödemesini temsil eden sembolik bir çeki, iki liderin himayesinde düzenlenen bir törenle Ukrayna Başbakan Yardımcısı’na teslim etti.Teknolojideki liderliğini Ukrayna’ya, ortağı olduğu telekom operatörü life:) ile taşıyan Turkcell’in bu ülkedeki yatırımları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretinin önemli başlıklarından biri oldu.

life:)’ın, Ukrayna’daki 3G ihalesinde yatırıma en elverişli frekansları içeren 1 numaralı lotu kazanmasının ardından, lisans için gerekli ödeme 19 Mart’ta yapıldı. Bu dönüm noktası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sırasında, iki ülke liderinin biraraya geldiği görüşmede tarihe not düşüldü.

Görüşmede, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, Turkcell iştiraki life:)’ın 3 milyar 355 milyon Ukrayna Grivnası değerindeki 3G lisansı ödemesini temsil eden sembolik çeki,  Ukrayna Başbakan Yardımcısı Gennadiy Zubko’ya sundu. Törende Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Pakdemirli ve Turkcell Genel Müdür Vekili İlker Kuruöz de hazır bulundu.

Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça: Sayın Cumhurbaşkanımıza desteği için müteşekkiriz

Turkcell’in, Türk iş dünyasının bayrağını Ukrayna’da gururla dalgalandırdığını vurgulayan Akça, Ukrayna iletişim sektörü için bir kilometre taşı olan yatırımla ilgili olarak şu mesajı verdi:  

“Turkcell iştiraki life:)’ın Ukrayna 3G ihalesinde yatırıma en elverişli frekansları içeren 1 numaralı lotu kazanmış olması, bu ülkeye verdiğimiz önemin, duyduğumuz güvenin bir göstergesidir. Türkiye ile Ukrayna arasındaki bağları daha da kuvvetlendirecek olan 3G yatırımımızın, ülkemizin bölgesel liderliği açısından da önemli bir gelişme olduğuna inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, her iki ülkeye de hayırlı olmasını dilediğimiz bu yatırım için çıktığımız yolda desteğini bizden esirgemediği için teşekkürlerimizi sunarız.”

Sembolik çekin verildiği an Ukrayna Devlet Başkanı’nın Facebook sayfasında paylaşıldı
İki liderin ortak basın toplantısında, Türk iş dünyasının Ukrayna’da yaptığı yatırımlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Ukrayna lideri Petro Poroşenko, Turkcell’in 3 milyar Grivna’yı aşan lisans ödemesinin bu desteğin en önemli kanıtlarından biri olduğunu söyledi.

Poroşenko’nun Facebook sayfasında, bu yatırımı sembolize eden çekin teslimine dair, Ukrayna Devletbaşkanlığı Basın Servisi tarafından çekilen bir fotoğraf paylaşıldı.

Ukrayna lideri, fotoğrafın altında yer alan mesajında, “Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’ya Türk yatırımlarını çekmemiz için verdiği desteği ve gösterdiği çabayı son derece büyük bir takdirle karşılıyoruz. Bu destek bugün Turkcell’in 3G lisansı için yaptığı 3 milyar Grivna’nın üzerindeki ödemeyi gösteren çekle de teyit edildi” diye yazdı.

Ukrayna’da Turkcell iştiraki life:) ile 3G’nin tam zamanı
Ukrayna’da iletişimin dönüm noktası olarak tanımlanan 3G ihalesi 23 Şubat’ta yapılmıştı. Turkcell’in yüzde 55 hissesine sahip olduğu life:), yatırıma ve üstün müşteri deneyimi sağlamaya en uygun frekansları içeren Lot 1’i almaya hak kazanmıştı.

3G’yi müşterileriyle buluşturmak için şimdiden harekete geçen life:), 6 ay içinde 3G hizmeti sunmayı hedefliyor. İhale koşullarına uygun olarak, 18 ay içinde Ukrayna’daki tüm bölgesel merkezler 3G kalitesinde kapsanacak.


20 Mart 2015 Cuma

The Savoy Ottoman Palace 4. Yılını Volkan Konak ile Kutluyor

The Savoy Ottoman Palace açılışının 4.yıl dönümünü Volkan Konak konseriyle taçlandıracak. Karadeniz şarkılarının eşsiz yorumcusu 25 Nisan Cumartesi günü The Savoy Ottoman Palace’ın özel konseriyle sevenleriyle buluşacak. Yüksek kalite standartları ve geleneksel Osmanlı'nın sıcak misafirperverliğini bir araya getiren The Savoy Ottoman Palace, Volkan Konak’ın muhteşem yorumu ile misafirlerine unutulmaz anlar yaşatacak.


Kıbrıs’ın merkezi Girne’de adeta Osmanlı Saraylarında konaklama hissi veren The Savoy Ottoman Palace, misafirlerine keyifli geceler yaşatmaya tüm hızıyla devam ediyor. Açılışının 4. yılını ünlü yorumcu Volkan Konak’ın özel konseriyle taçlandırmaya hazırlanan otelde adeta Karadeniz rüzgarları esecek.Volkan Konak, 25 Nisan Cumartesi akşamı kendine has üslubu, şiirleri, eşsiz yorumu, tatlı sohbetleri ve hikayeleri eşliğinde izleyicilere uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek büyüleyici bir gece yaşatacak.

Reis Gıda, 2015 Yılı Tüketici Kalite Ödülünü aldı

Avrasya 2015 Kalite Ödülleri sahiplerini buldu. Reis Gıda, 2015 Yılı Tüketici Kalite Ödülü’nü aldı. Avrasya Tüketicileri Koruma Derneği tarafından, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü kutlamaları kapsamında gerçekleşen ödül töreni, 14 Mart’ta Armonipark’ta yapıldı. Ödül törenine, Reis Gıda firması ile ödül alan diğer kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.


En yüksek kaliteyi, tüketicisine sunuyor
34 yıldır kuru gıda sektörünün lideri Reis Gıda, kuruluşundan günümüze ürün standardında yüksek kaliteyi ilke edindi. Araştırma sonuçlarına göre, ulusal ve uluslararası kalite standardına uygun üretim yapan Reis markasının tercih edilmesinde; ilk sırayı güvenilir olması, ikinci sırada lezzetli ve üçüncü sırada da sağlıklı olması alıyor. Son yapılan Marka Bilinirliği araştırmasına göre, tüketiciler tarafından en çok vurgulanan pirinç ve bakliyat markası açık ara yine Reis çıkmaktadır. Reis Gıda ailesi için, TSE tarafından verilen Kalite  Ödülü başta olmak üzere diğer tüm ödüller ve belgeler, ayrı bir sorumluluk ve gurur kaynağı olmaktadır.

Ev yemeği sofrada, hesap ortada!
Reis Gıda, sağlıklı ve dengeli beslenmenin ekonomik olduğuna dikkat çekebilmek için 2015 yılının başında ‘Ev yemeği sofrada, hesap ortada!’ kampanyasını başlattı. “4 kişilik, 4 çeşit, dört dörtlük lezzet menülerinin 15 TL ve 16 TL” arasında değiştiğinin vurgulandığı kampanyada, ‘evde yapacağınız yemeğin bereketi bol, seveni çok olur’ denildi.  Evde yemek pişirmenin, sağlıklı ve ekonomik olduğunu kaydeden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:

“Ailece bir arada, evde yenilen yemeklerin, huzuru, mutluluğu ve bereketi bol olur. Annelerimiz ve büyükannelerimizin hazırladığı sofralarda birlikte yenilen yemekler, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlamanın yanı sıra, ekonomiktir. Obeziteye karşı ‘Abur Cubura Karnımız Tok’ kampanyamızı, son 6 yıldır her platformda dile getiriyoruz. Toplumun tüm bireylerine, sağlıklı ve dengeli beslenmek için evde tencere yemeği yapılması gerektiğini anlatıyoruz. ‘Abur Cubura Karnımız Tok’ kampanyamızın devamı olan ‘Ev Yemeği Sofrada, Hesap Ortada!” projemizi, bu yılın başında hayata geçirdik. Birinci menü olarak, mercimek çorbası, kuru fasulye yemeği, pirinç pilavı, aşureden oluşan 4 çeşit yemeğin birebir maliyetlerini hesaplayarak mutfağımızda pişirdik ve 4 kişilik bir aile için hazırlanan 4 çeşit yemeğin maliyeti 16 TL oldu. İkinci menü de ise sebzeli pirinç çorbası, nohut yemeği, bulgur pilavı, siyah pirinç salatası pişirdik ve 4 kişilik bir aile için maliyeti 15 TL oldu. Evde pişen bir yemeğin ailece bir arada yenilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlarken, altını bir kez daha çizersek aynı zamanda ekonomik olmaktadır” diye konuştu.


Bookıng.Com’dan Wyndham Grand Kalamış Hotel’e Mükemmellik Ödülü

Wyndham Grand Kalamış Hotel, dünyanın en prestijli seyahat sitesi Booking.com’un konuk değerlendirmeleri sonucu “Mükemmellik” ödülüne layık görüldü. Anadolu Yakası’nın en gözde oteli Wyndham Grand Kalamış Hotel, ödüllerine bir yenisini daha ekledi.


1996 yılından bu yana, günde 750.000’den fazla ziyaretçi ile 211 ülkede, 585.202 tesisin yer aldığı dünyanın en büyük seyahat sitelerinden biri olan Booking.com, bu yıl da başarılı tesisleri ödüllendirdi. Sadece otel ziyaretçilerinin deneyim ve değerlendirmelerinin kıstas alındığı oylamada Wyndham Grand Kalamış Hotel, 8,6 puan ile Booking.com’un “Mükemmellik” ödülüne layık görüldü. Bu ödülle beraber Wyndham Grand Kalamış Hotel, ziyaretçilerine sunduğu kalite ve konforu bir kez daha kanıtlamış oldu.Wyndham Grand Kalamış Hotel Genel Müdürü Mustafa Alparslan ödülle ilgili “Çok yeni bir otel olmamıza rağmen kalitemizi uluslararası pek çok ödülle taçlandırma başarısını gösterdik. Kaliteden ödün vermeyen hizmet anlayışımız her geçen gün daha da gelişecek ve misafirlerimiz otelimizden çok memnun olarak ayrılmaya devam edecektir.” dedi.

GÜNEŞİN BATTIĞI ÜLKE: FAS

Kızıldan Beyaza Renklerin ve Sessizliğin Ülkesini Gezonline ile Keşfedin
Bahar ayları yaklaşıyor. Gezonline; soğuk, yorucu kış aylarının ardından ılıman ülkelerde baharı karşılamak isteyen gezi severleri Kuzey Afrika’nın gizemini keşfetmeye davet ediyor. Keyifli bir tatil yapmak, oryantal ve otantik yerleri keşfetmeyi seven gezginlere gizemli bir atmosfer yaşatıyor.


Hem Akdeniz’e, hem de Atlas Okyanusu’na kıyısı olan bir ülke Fas.  Ülkenin bir tarafında dağların zirveleri bembeyaz karlarla kaplı iken,  Büyük Sahra Çölü’nde sıcağın etkisi hiç bitmiyor. İspanya ile Celebitarık Boğazı’yla ayrılan, büyüleyici şehirlerinin sahip olduğu tarihi eserleriyle adından sıkça söz ettiren Kuzey Afrika ülkesi… Çoğunluk Berberi ve Araplardan oluşsa da halk kendine güneşin battığı yer anlamına gelen ‘Mağribi’ diyor.


Unesco’nun Dünya Mirasları Listesi’ne 6 yer ile girmeyi başaran Fas; renkli ve gizemli şehirlerinde, masalsı bir dünya ile günümüz modern yaşamını bir arada barındırıyor. Tarihi oldukça eskilere dayanan başkent Rabat; her noktasında farklı bir tarihi dokunun işlendiği dar sokakları, eski yapıları ve hisarlarıyla turistleri etkisi altına alıyor. Filmlere konu olan dünyaca ünlü Kazablanka şehri ise, oryantal yaşamın yoğun olarak hissedildiği Fas’ın modern yüzünü tüm dünyaya sergiliyor. Dünyanın en büyük dini yapılarından biri olan ve 210 metre yüksekliğindeki minareye sahip Hassan 2 Camii de dünyaca ünlü bu şehirde bulunuyor. Kızıl şehir olarak bilinen Marakeş; kentin ana meydanı Djemaa el Fna’da  (Kıyamet Meydanı) yılan oynatıcılar, falcılar, seyyar satıcılar ve çalgıcılar gibi Fas kültürünü yansıtan her ayrıntıyı barındırıyor. Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş Roma kalıntısı olarak kabul edilen; mozaikleri, kemerleri ve tapınak kalıntılarıyla meşhur Volubilis antik kenti Fas’ta görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.

Yurt içi ve yurt dışı 125 bin farklı otel seçeneği sunan Gezonline ile siz de bu renkli ve gizemli ülkede bulunmak için yerinizi www.gezonline.com web sitesinden online olarak ayırtın. Gezonline’a özel otel fiyatlarıyla dünya şehirlerini ziyaret etmek için geç kalmayın.

İnşaat sektörü rotayı, Etiyopya, Ekvator Ginesi ve Güney Sudan’a çeviriyor

Türk müteahhitleri yurtdışında, 2014 yılında 255 yeni proje ile yaklaşık 22,5 milyar dolar iş hacmi gerçekleştirdi. 2023 yılında, yurtdışında üstlendikleri iş hacminin yılda 100 milyar dolar olmasını hedefleyen Türk müteahhitleri, mevcut pazarlarının yanı sıra rotayı, Etiyopya, Ekvator Ginesi ve Güney Sudan’a çeviriyor. Türk müteahhitlerin geçtiğimiz yıllarda BDT, Ortadoğu, Körfez ülkelerinde başarılı projelere imza attığını kaydeden Onkat Bilişim Dijital Platform AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nezihe Kılınç, son yıllarda dünyada artan enerji talebiyle birlikte, yüksek miktarda petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan Sahra Altı Afrika’nın yeniden yapılandırılmasında da, Türk müteahhitlerinin aktif olarak yer almasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Türk müteahhitlerin geçtiğimiz yıl 104 ülkede faaliyet gösterdiğini anlatan Nezihe Kılınç, “Türk müteahhitlerinin Sahra Altı Afrika’da yer alması, sektöre yeni soluk gelecektir. Etiyopya, Ekvator Ginesi, Güney Sudan gibi ülkelerde son yıllarda üstlenilen önemli projeler, gelecekte bu coğrafyada daha önemli işlerin alınacağının da sinyallerini veriyor” dedi.

43 yılda projelerin tutarı, 300 milyar doları geçti
Türk müteahhitlik sektörünün 1972 yılında yurtdışına açıldığını hatırlatan Nezihe Kılınç, aradan geçen 43 yılda, yurtdışında üstlenilen proje sayısının 7 bin 684’e ulaşırken, projelerinin tutarının ise 300.3 milyar doları geçtiğini kaydetti. Son 30 yıldır inşaat sektörüne hizmet verdiklerini ifade eden Nezihe Kılınç, son 12 yıl içerisinde Türk müteahhitlerinin yurtdışında ciddi bir atağa geçtiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Yurt dışında üstlenilen bir projenin; 2002 yılında ortalama proje bedeli yaklaşık 19 milyon dolar iken, 2014 yılında 88,4 milyon dolar seviyelerine çıktı. Ortalama proje bedelindeki söz konusu artış, müteahhitlerimizin bugün; havalimanı, metro, endüstriyel tesisler, doğalgaz-petrol rafinerileri, otoyol ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli ve katma değeri daha yüksek projeleri üstlenmelerinden kaynaklanıyor. Önümüzdeki yıllarda Türk müteahhitleri, dünyanın dört bir yanında prestijli projelere imza atmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

“Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” Sergisi MITT Moskova 2015 Turizm Fuarı’nda

Anadolu topraklarının mirasını 21’inci yüzyıla taşıyan “Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” Sergisi, 18-21 Mart 2015 tarihleri arasında Moskova’da düzenlenen dünyanın en büyük turizm fuarlarından MITT Moskova 2015’de ziyaretçileriyle buluşacak.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde gerçekleştirilen “Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” sergisi, 2014 yılında Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) liderliğinde hayata geçmişti.  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Bilkent Kültür Girişimi (BKG) ve proje destekçisi Anadolu Efes işbirliğiyle düzenlenen sergi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri-Darphane-i Amire Binası’nda sergilendikten sonra Ankara CerModern’de tarih ve kültür-sanat ziyaretçisiyle buluştu.


Anadolu coğrafyasının zengin kültür birikimlerinden özenle seçilen fotoğraflarla hazırlanan sergi dünya turizm fuarlarına da giderek, Türkiye’nin uluslararası tanıtımına katkı sağlamaya devam ediyor. Dünyanın önemli turizm fuarları arasında üst sıralarda yer alan ITB Berlin Turizm Fuarı 2015’ de Türkiye resmi tanıtım standında sergilenen ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgiyle karşılanan Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE fotoğraf sergisi MITT Moskova’da 18-21 Mart 2015 tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak.


Sergide, Hititler’den Selçuklular’a, Bizans’tan Osmanlı’ya onlarca çeşitli uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu’nun Paleolitik Çağ’dan (Yontma Taş Devri) Cumhuriyet’e uzanan süreçte barındırdığı tarihi değerler bir araya getiriliyor. Karain Mağaraları’ndan Göbeklitepe’ye, Çatalhöyük’ten Efes’e, Zeugma’dan Çavuştepe’ye kadar dünya tarihini değiştiren arkeolojik eserler, fotoğraflar eşliğinde Anadolu coğrafyasının kültürel ve tarihi mirası meraklılarıyla buluşuyor.
12 bin yıllık Anadolu tarihinin fotoğraflarla yansıtıldığı Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE Fotoğraf Sergisi, 18-21 Mart 2015 tarihleri arasında MITT Moskova 2015 Turizm Fuarı’nda Türkiye resmi tanıtım standında ziyaretçileriyle buluşacak.

SINAV GEÇİŞİ

Lise hayatının sona erişi, meslek edinmenin ilk basamağı, daha çocukken başlayan “Büyüyünce ne olacaksın” sorusunun getirdiği Streste Son Nokta.. YGS! Açılımı “Yükseköğretime Geçiş Sınavı” olan üniversite sınavlarının ilk aşaması; geçtiğimiz hafta tamamlandı.2010 yılından beri uygulanmakta olan YGS; üniversiteye girebilmek adına belirli bir oranda öneme sahip. YGS’den barajı geçen öğrenciler ikinci sınava giriş hakkı kazanırken bu esnada heyecan ve strese de kaldıkları yerden devam ediyorlar.


Medya’nın Sınav’ı
YGS; sadece öğrencilerin çevresinde popüler değil; alınan tedbirler, kopya iddiaları, ailelerin meraklı bekleyişi ve sınav günü telaşesi ile medyanın da öncelikli konuları arasında. Özellikle yıllar geçtikçe sınava gösterilen hassasiyetin derecesi artmakta. Ajans Press verilerine bakıldığında; 2013 yılının sınav döneminde 1170 habere sahip YGS; aynı zaman diliminde 2014’de 2 bin 440 haber ile anıldı. Son olarak 15 Mart’ta yapılan yükseköğretime geçiş sınavı ise 3 binin üzeri haberde yer almış durumda.

Online Sonuç
Üniversite sınavları yazılı, görsel, işitsel basında olduğu kadar on-line medyada da oldukça aktif. Yüzlerce web sitesinde sınav öncesi ve sonrası yer alan haberlerin yanı sıra; sosyal paylaşım sitelerinde YGS konusu trend topic olarak yer aldı. Son günlerde ise sosyal medyaya düşen bir sınav kitapçık fotoğrafı, kopya iddialarını gündeme getirirken, son sınav halen konuşulmaya devam edecek gibi gözüküyor!


Ortaylı:"Çanakkale kara savaşı sayesinde geçilemedi"

Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği "1. Dünya Savaşında Çanakkale" başlıklı söyleşiye katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Dünya savaşının sadece cephede süren bir savaş olmadığını belirterek " 1. Cihan savaşı bize diktatörlükleri getirdi" dedi. Kadıköy Belediyesi Çanakkale Zaferinin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. İlber Ortaylı'yı konuk etti. Caddebostan Kültür Merkezinde gerçekleşen "1. Dünya Savaşında Çanakkale" başlıklı söyleşiye çok sayıda Kadıköylü katıldı.


Söyleşinin başlangıcında 1. Dünya Savaşı öncesi savaşa giren ülkeler ve Osmanlı imparatorluğu'nun genel durumu hakkında bilgi veren Ortaylı "1. dünya savaşına giren devletlerinin içinde savaşı istemeyen, savaşın yıkımlarını bilen tek ülke Türk imparatorluğudur" dedi. Buna rağmen Osmanlı'nın savaşa girmek durumunda kaldığını belirten Ortaylı döneme dair hatırat yazılmamasını da eleştirerek şöyle konuştu: "Türkler tembeldir. Hatırat bile yazamazlar. Yazanlar da yalan yazarlar"


"Çanakkale kara savaşı sayesinde geçilemedi"
Çanakkale Savaşına dair bilgiler veren Ortaylı, Çanakkale'nin geçilmezliğinin denizden değil kara savaşları sayesinde olduğunu, ordunun zaferin kazanılmasını sağladığını belirterek devam etti: "Dokuz ay süren savaşın son iki ayında İngiltere savaşın bu yolla kazanılamayacağını anladı. Ve sessizce geri çekildi. Ortada sadece Anzak askerleri kaldı."Dünya savaşının cephede savaş kazanmaktan ibaret olmadığını ifade eden İlber Ortaylı " 1. Cihan harbi demek savaş kazanmak değildir. İktisadi sistemin değişmesi demektir. Cihan harbi bize enflasyonu getirdi.  Kadın erkek ilişkilerini değiştirdi. Cihan harbi demokrasi yapısını değiştirdi. Diktatörlükleri getirdi. Birinci cihan savaşından önce Hitler gibi bir diktatörün çıkacağına kimse inanmazdı"Savaşın sonuçlarının yanlış aktarıldığını belirten Ortaylı, tarih bilgisi eksikliğini tekrar eleştirerek, "Bazı kavramları bilmeyen insanlar ellerinde medya olduğu için yalan yanlış bilgi yayıyorlar. Matbuat başka yollarla tutunmaya çalışan kalemlerle dolu" dedi.


 "Bırakın oynasınlar"
Söyleşi Ortaylı'nın sunumunun ardından izleyici sorularıyla devam etti. Osmanlıca dersinin zorunlu ders olması ve bazı siyasetçilerin kaftan giyerek propaganda yapamasının  sorulması üzerine Ortaylı şunları söyledi: Osmanlıca öğrenen hiç tesir etmeden öğrensin. O münakaşanın bitmesi lazım o münakaşa böyle siyaset malzemesine bırakılacak birşey değil. Bazıları ne gerek var diyor. Sana göre öyle. Toplumların hayvan cemiyetlerinden farkı vardır. Öğrenilsin. Bunda bir sakınca yok. Türkiye'de bilme konusunda tembellikten ileri gelen bir sınırlama var. Herkes öğrensin demiyorum ama öğrenilmesi lazım. Kaftan giyen bir takım teatrel insanlar var bırakın oynasınlar. Belki güzel kaftan giyip güzel rol de yapabilirler."

Oğur: Çanakkale ile ilgili çok fazla türkü yok
Çanakkale 100. Yıl etkinliği İlber Ortaylı söyleşisinin ardından Erkan Oğur ve İ. Hakkı Demircioğlu konseriyle devam etti.Çanakkale savaşı ile ilgili bilinen çok fazla türkü ve ağıt olmamasından üzüntü duyduğunu belirten Erkan Oğur "Çanakkale ile ilgili çok fazla türkü ve ağıt yok, ya da ben bilmiyorum bilenler varsa bize ulaştırsın, ben yapayım diyorum ama boyumu aşıyor "dedi. Kadıköylülerin büyük ilgi gösterdiği konserde Oğur ve Demircioğlu Çanakkale şehitlerini selamlayan türküler söyledi...