20 Mayıs 2015 Çarşamba

Türkiye’de Gıda ve Gıda Perakendeciliği Sektör Hedefleri’ konusu masaya yatırıldı

Mehmet Reis, “Dünya nüfusu artıyor, tarım alanları azalıyor;Uzmanlar olası dünya gıda krizine dikkat çekiyor”



‘Türkiye’de Gıda ve Gıda Perakendeciliği Sektör Hedefleri’ konulu konferans, 15 Mayıs 2015 tarihinde, TÜYAP’ta düzenlenen Anufood Fuarı sırasında gerçekleşti. Konferansa, T.C. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Daire Başkanı Dr.Neslihan Alper, Reis Gıda AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, KARGEM Yönetim Danışmanı Perakende Uzmanı Ercüment Tunçalp, Metro Toptancı Market Ultra Taze Gıdalar Satınalma Grup Müdürü Ayşin Işıkgece ve Türkiye Perakendeciler Federasyonu temsilcisi konuşmacı olarak katıldı.

Dünyanın önündeki en büyük kriz, tarım ve gıda krizi olabilir
Reis Gıda AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Türkiye’de ve dünyada gıda sektörünün geleceği hakkında bilgiler verdi. Birleşmiş Milletler (BM) istatistiklerine göre, 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyarı geçeceğinin öngörüldüğünü ifade eden Mehmet Reis, şunları söyledi: “Bir yandan dünya nüfusu artıyor, ancak diğer yandan kırsal kesimde yaşayanların oranı azalıyor. 2000’li yıllarda dünya nüfusunun %60’ı kırsal kesimde yaşarken; 2050 yılında bu oranın %30’a düşeceği belirtiliyor. Uzmanlara göre, dünyanın önündeki en büyük kriz ne enerjiden, ne petrolden, ne de finanstan yaşanacaktır. Uzmanlar, dünyanın önündeki en büyük krizin, su ve gıda krizi olabileceğine dikkat çekmektedir. Bugün dünyada, 1 milyara yakın insanın açlık ve yetersiz beslenme tehdidiyle karşı karşıya olması da, gelecekte gıda konusunun daha fazla gündemde olacağının bir göstergesidir.  Bir Kızılderili Atasözü derki ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde ve ben buna son arıyı ekliyorum, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak’ diyorum.

Bu noktada, her ülkenin kendi iç tüketimini karşılayacak kadar gıda üretimini, kendi topraklarında yapması gerekmektedir. Hiçbir ülke, beslenmek gibi yaşamsal bir konuyu, ‘başka bir ülkeden ithal ederim’ düşüncesiyle ihale edemez. Ne acı ki, dünyada en çok tarım alanlarını kaybeden 20 ülke arasında, ülkemiz yer alıyor olsa da, her şeye rağmen ‘tarım ülkesi’ olma konumumuzu koruyoruz. İşte bu noktada, işsizliğin yoğun olduğu genç nüfusun, tarım ekonomisine yönlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Gençlerimizin, doğduğu yerde doymalarını sağlayabilirsek; ülkemizin iç tüketimi için ihtiyacımız olan gıda üretimini yaparken, nüfusun sosyal ve ekonomik olarak daha refah içinde yaşamasını sağlayabiliriz. Bilindiği üzere, Birleşmiş Milletler (BM) 2015’i Toprak Yılı ilan etmiştir. 1 cm toprağın oluşması için bin yıl gerekiyor; buğday için gereken 40 cm toprağın oluşumuna 40 bin yıl lazımdır. Türkiye olarak, toprağımıza, suyumuza, yerli tohumlarımıza sahip çıkmalıyız” dedi.

2023 hedefine, tüm sektörlerin birlikte büyümesiyle ulaşılabilir
Türkiye’nin istikrarlı büyümesi için tarım sektörüne gerekli önemin verilmesi gerektiğinin altını çizen Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti: “Büyüme ve hedefler denildiğinde, hemen sanayi sektörü diyoruz. Oysa, sanayi sektörünün dışında; tarım, turizm, madencilik gibi 26 sektör daha var. Ülke olarak hedeflerimize, tüm sektörlerin birlikte topyekun büyümesiyle ulaşabiliriz. Türkiye’nin geleceği ve ekonomisi için, tarım sektörü son derece önemlidir. Nüfusumuzun %25’i kırsalda yaşarken, tarımdaki istihdam %22’yi bulmaktadır. Ülkemizin 800 milyar dolar olan GSMH’nin, yaklaşık 60 milyar dolarını tarım sektörü oluşturmaktadır. Tarım sektörü, sanayiye hammadde sağlayan bir sektördür. Tarım yapılmadan, gıda sanayiye hammadde sağlamak da mümkün değildir. Son yıllarda tarım, işsizliğe de çare olmuştur. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl tarımda; 18 milyar 749 milyon dolar tarım ihracatı varken; tarım ürünleri ithalatı 18 milyar 58 milyon dolar olmuştur. Tarımda, dış ticaret açığımız olmamış ve tam tersine fazlalığımız olmuştur. Özetle, ülkemiz tarım sektörüyle, küresel bir güç olabilir. Ülkemizin geleceği ve ekonomi istikrarı için stratejik sektörlerin başında, tarım sektörü gelmektedir. Sektöre sağlanan teşvik ve desteklere ilave olarak, Hükümetimizin aldığı miras yoluyla arazilerin bölünmesinin önüne geçilmesi çalışmasını çok önemli buluyoruz” şeklinde konuştu.

Alo 174 Gıda Hattı vatandaşın hizmetinde
T.C. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Daire Başkanı Dr.Neslihan Alper, Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ‘güvenilir gıda’ konusunda gelen talepleri karşılamak için tüm Türkiye'de ‘Alo 174 Gıda Hattı’nı vatandaşların hizmetine sunduğunu anlatan Dr.Neslihan Alper, gıda güvenilirliği konusuna büyük önem verdiklerini açıkladı. Bakanlık olarak geçtiğimiz yıl 600 bine yakın denetim olduğunu kaydeden Dr.Neslihan Alper, “Sıkı denetimler yapıyoruz; insan sağlığına aykırı üretim yapanlara ceza kesiyoruz ve kamuoyuyla paylaşıyoruz” dedi. Firmaların ürettiği ürünün riskine göre denetlendiğini ifade eden Dr.Neslihan Alper, risk taşımayan ürünler daha az denetlenirken, süt gibi hızlı bozulan ürünlerin daha sık denetlenmekte olduğunu belirtti. Dr.Neslihan Alper, şunları söyledi: “Tarladan sofraya sağlıklı ve güvenilir gıdanın halkımıza ulaşması noktasında denetimlerimizi sürdürüyoruz. Güvenilir gıdanın vatandaşımıza ulaştırılması için titizlikle çalışmalar devam ediyor” şeklinde konuştu.

Organize perakendenin payı artmaya devam edecek
KARGEM Yönetim Danışmanı Perakende Uzmanı Ercüment Tunçalp, ‘Türkiye’de gıda perakendeciliğinin geleceği’ konusunda bilgiler verdi. Dünya perakendeciliği rakamlarına değinen Ercüment Tunçalp, şunları söyledi: “Perakende sektöründe, dünyada 3,7 milyar dolar ile 476 milyar dolar arasında yıllık ciro bazında 250 firma bulunuyor ve toplam ciroları 4,4 trilyon dolardır. Dünya perakendeciliğinde, teknoloji mükemmel kullanılıyor ve maliyetler düşürülüyor. Japonya ve İsviçre şirketleri, yüksek kaliteye vurgu yapıyor. Çin ve Meksika firmaları, düşük maliyetler üzerinde duruyor. Ülkemizde ise, lojistik ve özel markalı ürün yönetiminde başarı sağlanıyor ve başarıya ulaşan firmalar, tedarikçisini koruyor. Genel olarak baktığımızda ülkemizde ve dünyada organize perakendenin payı artacaktır” dedi. Ülkemizdeki perakende sektörünün geleceği konusunda pazarın durumunun yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ercüment Tunçalp, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizdeki hane sayısı 20 milyon 478 bindir. Borçlu hane oranı 2006 yılında %53, 2013 yılında %65’dir. Kredi kartı sayısı 58 milyondur. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takipte olan kişi sayısı 3 milyondur. Kredi kartının yalnızca asgari tutarını ödeyen tüketici sayısı 9 milyondur” diye konuştu. Perakende mağazalarının önündeki engellere de açıklık getiren Ercüment Tunçalp, “Yüksek kira rahatlığı, borçlanma kolaycılığı, stok ve nakit yönetiminde hatalar, işletme sermayesi yetersizliği, mağaza yer seçiminde acelecilik, insan gücü ve teknolojiye yatırım eksikliği yer alıyor. Bir mağazanın başarılı yönetilmesinde; kira %4, personel %8, enerji giderleri %2,5-3 gibi olmalıdır” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 2500 tane coğrafi işaretli ürün potansiyeli var
Metro Toptancı Market Ultra Taze Gıdalar Satınalma Grup Müdürü Ayşin Işıkgece konuşmasında ‘coğrafi işaretli ürünler’ hakkında bilgi verdi. Dünyada 28 ülkede onaylanmış 1260 tane coğrafi işaretli ürün olduğunu anlatan Ayşin Işıkgece, ülkemizin bu alanda çok zengin olduğunu belirterek, şunları söyledi:“Coğrafi işaret konusunda Türkiye’de bugüne kadar onaylanan 180 ürün var ve 210 ürünün dosyası başvuru aşamasındadır. Türkiye, 2500 tane coğrafi işaret alabilecek ürün çeşidiyle, çok zengin bir potansiyele sahiptir” dedi. Reis Gıda firmasıyla ile birlikte Taşköprü’de hayata geçirdikleri yerli tohumla üretilen coğrafi işaretli Taşköprü Sarımsağı projesine değinen Ayşin Işıkgece, Taşköprü’deki 200’ün üzerindeki çiftçiye verdikleri eğitimle çiftçilerin Global GAP Sertifikası’nı aldığını açıkladı. Taşköprü Sarımsağı, Malatya Kayısısı, Finike Portakalı gibi 7 tane coğrafi işaretli ürünü 13 ülkedeki Metro Toptancı Marketlerine ihraç ettiklerini ifade eden Ayşin Işıkgece, “Ülkemizin coğrafi işaretli ürünlerine, dünyanın ihracat kapısını açmaya devam edeceklerini” sözlerine ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder