24 Ekim 2013 Perşembe

Kudüs; semavi dinlerin ortak mirası

‘Dualar ve düşlerle yoğunlaşmış havanın sardığı kutsal mekân...
Kıpır kıpır dudaklardan dökülen Kur'an, Tevrat ve İncil yakarışlarının harman olup semaya yükseldiği buluşma noktası...’



Kaynak Yayınları’ndan çıkan Murat Duman imzalı “Kudüs Gezi Rehberi”, ‘şehirlerin çiçeği’ olan Kudüs’ü tanımak ve onu görmeye niyetlenmek için raflardaki yerini aldı. Gökyüzüne en yakın belde olarak tasvir edilen Kudüs; Hz. İbrahim, Hz. Davud, Hz. Yahya, Hz. Zekeriya, Hz. Yusuf, Hz. İsa (a.s) gibi birçok peygamberin, Allah'ın nuruna mazhar oldukları mukaddes bir beldedir. Son Peygamber Hz. Muhammed de (sallallahu aleyhi ve sellem) Mirac'a çıkarken Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescidü'l-Aksa'ya yolculuk yapmış, sonra Kubbetüssahra'daki Muallak Taşı üzerinden Burak'a binerek Mirac'a yükselmiştir. Bu açıdan Kudüs; Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için ayrı ayrı kutsiyet ifade eder.

Kaynak Yayınları’nca hazırlanan ve Murat Duman’ın kaleme aldığı Kudüs Gezi Rehberi, üç semavi dinin kutsal kabul ettiği kadim kenti salt gezi mantığında ele almaktan ziyade, kentin tarihine de odaklanan mini bir kaynak eser hüviyetinde çıkıyor karşımıza. Usta fotoğrafçı Halit Ömer Camcı’nın fotoğraflarıyla renklenen altı bölümlük rehberin ilk durağı Yafa. Aynı zamanda tarihçi ve rehber de olan Murat Duman, kitaptaki silsileyi tıpkı bir gezi ekibine rehberlik ediyormuşçasına kurgulamış. Yafa’dan sonra Kudüs anlatılıyor kitapta. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde sırasıyla kutsal topraklardaki en önemli iki mekan detaylı bir şekilde ele alınmış: Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s Sahra. Son iki bölümdeyse önce Kudüs’ün içindeki sonra da çevresindeki tarihi mekanlar zikredilmiş; tafsilatıyla birlikte.

Kudüs, Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların ortak tarihî mirasıdır!
Yahudiler, Filistin'i, Allah tarafından İsrail¬oğulları'na "vaadedilmiş topraklar" ve evrenin merkezi olarak kabul eder. Hz. Musa tarafından Mısır'dan getirilen Yahudiler, Yaşua döneminde Filistin'de devletlerini kurmayı başarmışlar; ancak isyanları sebebiyle önce Asur ve Babil krallıkları, sonra Roma İmparatorluğu tarafından Kudüs'ten sürgün edilerek göç ettikleri şehirlerde, kendilerine has kenar mahallelerde yaşamaya mecbur bırakılmışlardır. Kendilerini "Allah'ın seçkin kulları" olarak gören Yahudiler, millî ve dinî kimliklerini, ideallerini inatla yaşatarak vaadedilen topraklarda Kral Davud'un altı köşeli yıldızı altında toplanacaklarına inanmışlardır. Romalıların yıktığı Hz. Süleyman Mâbedi'nden geriye kalan Ağlama Duvarı, Yahudilerin önünde dua ettikleri en mukaddes mekândır.
Roma döneminde Filistin'in Nâsıra kasabasında doğan Hz. İsâ'nın Hrıstiyanlığı tebliğ etmesi ve İmparator Konstantinos'un M.S. 312'de Hristiyanlığı kabul etmesiyle Kudüs bir defa daha kutsiyet kazanmıştır. Hz. İsa'nın doğduğu, göğe yükseltildiği, Meryem Ana'nın defnolunduğu yer olması ve Merkad-i İsâ Kilisesi, Kamame Kilisesi gibi önemli Hıristiyan mabetlerinin bulunması hasebiyle, Hıristiyanlar da Kudüs'ü mukaddes kabul etmiştir.

Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların on altı-on yedi ay kadar ilk kıblesi olmuş ve Kur'ân'ın övgüsüne mazhar olmuştur. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) de ibadet ve ziyaret maksadıyla gidilmesi gereken üç mescidden birinin Mescid-i Aksa (diğerleri Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî) olduğunu, bu mescitlerde kılınan namazın, kişinin evde tek başına kılacağı namazlardan elli bin kat daha faziletli olduğunu bildirmiştir. Müslümanlar için Mekke ve Medine'den sonra üçüncü mukaddes şehir kabul edilmiş olan Kudüs'e huzur, ancak Hz. Ömer'in şehri fethiyle gelmiştir. Amr b. As'ın kuşattığı Kudüs, kan dökülmeden teslim alındıktan sonra Halife Hz. Ömer Kudüs'e gelerek gayrimüslimlere ahidnâmeyle bazı imtiyazlar vermiştir. Öyle ki bu imtiyazlar sayesinde, asırlarca Kudüs'te bütün din mensuplarının, Müslümanların adaletli ve hoşgörülü idaresi altında huzur ve sükûn içerisinde yaşamalarına zemin hazırlanmıştır.

Müslümanlar, Kur'ân'da emredilen adalet ve hoşgörü ilkelerini Kudüs'te en güzel şekilde uygulayarak insanlık tarihine güzel sayfalar yazmıştır. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Musevîler, bu tarihî tecrübeden ders alarak din ve ırk farkı gözetmeksizin barış içinde bir arada yaşamanın güzelliğini anlamalı ve içlerine sindirmelidir. Çünkü zulüm bâki olmaz, kan ve gözyaşı arasında galipler de huzurlu bir hayat yaşayamaz. Kitapta özellikle Osmanlı dönemi ile ilgili bilgiler ve mimari eserlere de yer veriliyor. Hülasa Kudüs Gezi Rehberi, dolu dolu bir Kudüs gezisi öncesinde ve anında size en iyi kılavuzluğu yapacak kıvamda hazırlanmış sıkı bir rehber. Öyle ki; kitabı okuduktan sonra, seyahat planınızı bir süreliğine tehir edebilirsiniz!

Kudüs Gezi Rehberi, Murat Duman, Kaynak Yayınları, 176 sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder